Tam 1 gün gecikmeli ama ileride baktığımda eksik olmasın arşivdeki yerini alsın 6 Şubat'ın notları da...
Günün hayvan performansları:
Lebron ve tayfası, bu sene birkaç kez oynadıkları ilk çeyreği abuk geçen maçlardan birini daha sergilemiş bizler için. Tam 44 sayı atmışlar ilk çeyrekte; ilk yarı sonunda skor 54-74’müş ki bu sayıların 35’i Lebron’a ait. İkinci yarıda çok daha zorlanıp 113 sayıyla bitirmişler maçı ama kazanmayı bilmiş Cleveland. Lebron maçta 31’de 17’yle 47 sayı 8 ribaund 8 asist 5 top çalmayla oynamış. 44-24 önde kapadıkları ilk çeyrekte de zaten 31 sayı, 3 ribaund, 5 asist ve 4 top çalması varmış. Farkın ilk çeyrekten açıldığını görünce zaten hiç bakmamıştım maça. Sebebi elbette LeBron'du. Shaq ona 25 dakikada 19 sayı atarak yardımcı olmuş ama tek ribaundu var Knicks gibi bir takıma karşı.
Russell Westbrook Golden State’e karşı 17’de 8’le 21 sayı atmış. Kaç maçtır triple-double’ın kıyılarında geziyor, bu maç az kalsın quadruple double yapıyormuş. 10 asisti, 7 ribaundu ve tam 8 top çalması var. Top çalmada kariyer rekoru kırdığını söylememe gerek yok herhalde. Savunmasıyla öne çıkan Thunder, Warriors’ı 104-95 yenmeyi başarmış.
Boşa kürek çekenler:
İlk 5’te yer alan Nate Robinson, Cavs’in yavaşladığı ve New York’un farkı eritmeye başladığı bölümde takımı için önemli işler yapmış. 18’de 9’la 26 sayısı 4 ribaundu 6 asisti, son olarak Shaq’e yaptığı bir de bloğu var. New York oyuncuları ikinci yarıda farkı 3 sayıya kadar indirmeyi başarmış fakat daha fazla zorlayamayınca Cleveland tekrar arayı açmaya başlamış 106-113 kazanmış maçı.
25'te 11'le 34 sayı atmış Aaron Brooks, 76ers'a yenildikleri maçta. İyi bir yüzde sayılmaz ama Philly'e üstünlük sağladıkları ikinci çeyrekteki seride büyük rol oynamış. 11'de 6 üçlüğü var ayrıca. Diğer tafafta Thaddeus Young kenardan katkı sağlamış takımına. Philadelphia ikinci yarıyı daha iyi oynayarak üstünlüğü ele geçirmiş.
Lamar Odom, Kobe'den ve Bynum'dan yoksun takımının (Bynum 10 dakika içinde çıkmak zorunda kaldı sakatlığı nedeniyle) Blazers'a karşı Rose Graden'da 9 maç aradan sonra galibiyet almasını sağladı. Sonunda normal bir sonuç alındı o salonda. İlk çeyrekte Blazers üstünlüğü vardı ancak tamamen şuta dayalı bir oyun oynuyorlardı, Odom'un uzun forvete kaymasıyla beraber dışarıdaki uzunlara daha rahat çıkan Lakers defansı Blazers'a hiç sayı şansı vermedi neredeyse. Hücumda da yaptığı 6 asist ile Kobe'nin yokluğunda takımı için pozisyon yaratan isimlerin başında geldi Odom. Ayrıca 13 sayı attı ve 22 ribaund alarak kariyer rekorunu egale etti. Tabii onun yanında Bynum'ın sakatlanmasıyla 30 civarı dakika alıp 19 sayı atan ve 'Ufak Kobe' olan Brown ile 9/12 isabetle 21 sayı üreten Artest'i de unutmayalım.
Billups’ın yokluğunda takımını aynı şekilde yönetmesi beklenilmiyordu zaten ama skor yönünden onu aratmamış Ty Lawson. 13’te 8’le 25 sayı atarak kariyer rekorunu kırmış çaylak oyuncu. Üstüne 4 ribaund 4 asisti var.
Günün X-faktörü:
Andrei Kirilenko’yu aslında buraya yazmak istemiyorum çünkü çok daha önceden yapıyor olabilirdi bunları. 11’de 8’le 22 sayı atmış kendisi, kaçan iki şutu da üçlük zaten. 4 ribaund 3 asist ve tam 5 top çalması var bir de. Utah 106-116 yenmiş Denver’ı.
Bir önceki maç çok kötü oynayan Jerebko, karşısında Nets’i görünce 9’da 9’la oynayarak X-faktörü oluvermiş. 20 sayı 7 ribaund 2 top çalmayla tamamlamış. Bir ara üst üste 7 üçlük sokmuş Detroit. Nets maçı 92-99 kaybetmiş, yetmemiş Devin Harris ve Jarvis Hayes diz dize çarpışarak maçı terk etmek zorunda kalmışlar.
George Hill, Clippers'a karşı ilk çeyrekte 17 sayı birden üretti ve farkın daha en baştan açılmasını sağlayan oyuncu oldu. Tabii Spurs'ün gelecek için umut veren savunmasının Clippers'ı ilk çeyrekte 10 sayıda tutmasının da payı var. İlk çeyrekten 28-10'luk skoru görünce uykuyu, maça tercih etmiştim. Maç da zaten o fark ile ilerlemiş sonuna kadar...
Ryan Gomes 10/14 ile 26 sayı atarak, 7 üçlük denemesinin 5’inde başarılı olmuş. 4 ribaund 3 asisti var ayrıca. Ramon Sessions da kenardan 19 sayı 6 asistle yardımcı olmuş takımına. Minnesota maçı 102-109 kazanıp üst üste 4. galibiyetini almış oldu böylece.
Mbah a Moute, 43 dakika sahada kaldığı maçta 9 şutundan sadece 2 tanesini kaçırmış ve 18 sayı göndermiş Pacers potalarına. 11 de ribaund almış Kamerunlu oyuncu. Murphy’nin kötü oyununda payı vardır diye düşünüyorum.
Darren Collison takımı oynatmak bakımından beklenilen seviyeye çıkamasa da, çok iyi top dolaştırıp boş atışlar buldular. Ama Collison maçın başlarında şutlarında isabet bulmakta çok zorlanmasına rağmen, maçın kritik anlarında Hornets'ın skor üretimine ihtiyaç duyduğu anlarda ön plana çıktı. Maçın sonunda attığı zor bir sol turnikeyle de Hornets'ın Bobcats deplasmanında maçı kazanmasını sağladı.
Takımı baltalayanlar:
Monta Ellis, Roy’un yerine Allstar seçilmesi gündemdeyken 22 şutundan sadece 6’sında isabet bulabilmiş Oklahoma City karşısında. 6 asisti ve 2 top çalmasına rağmen tam 7 top kaybı yapmış.
Denver’da Arron Afflalo 9’da 1’le oynayarak orta çaplı bir balta indirmiş takımına. 3 sayısı var sadece. Maçı izlemedim ama genelde ceza şutlarını kullanan biri için çok düşük bu yüzde, Billups’ın yokluğundaki organizasyon eksikliğine bağlıyorum ben bunu.
Utah’da da Wesley Matthews baltacı rolünü üstlenmiş. Serbest atışların yardımıyla 7 sayıya ulaşsa 8 şutunun 1’ini sayıya çevirebilmiş.
Wade esasında 20 sayı, 6 ribaund ve 8 asist ile ortalama bir maç geçirmiş gibi duruyor ancak maçı izleyenler de farketmiştir, zaten Kaan Kural da defalarca kez dedi: Wade kendisi gibi değildi bu maçta. Maçın neredeyse hiçbir bölümünde ipleri eline almadı, ağırlığını hissettirmedi. 21'de 7'yle şut atması da bunda bir etkendi ama süperstar Wade'i göremedik. Bulls'a yenilmelerindeki 1 numaralı sebep buydu bence. Tabii Miller-Gibson ikilisinden oluşan Bulls uzunlarına karşı üstünlük kuramamalarına değinmiyorum bile. Örneğin Beasley 2/11 isabetle 6 sayıda kalıp 4 de top kaybı yaptı. Şut denemelerinin neredeyse hepsi orta ve uzak mesafeliydi.
İyi mi kötü mü:
Kevin Durant’in 28 sayı 8 ribaund 4 asist 4 top çalması gayet güzel istatistikler ama Warriors gibi savunmanın “S” sinden anlamayan takıma karşı 7/21 kötü bir yüzde. Neyse ki takım arkadaşlarından gereken yardımı almış ve galibiyetle ayrılmışlar Golden State’den.
7 asisti var ve top kaybı yok ama sadece 10’da 2’yle şut atmış Jennings. Aynı maçta karşısındaki Troy Murphy’nin de 11 ribaundu olmasına rağmen sadece 6 sayı atmış 8 denemede 2 şut sokarak. Bucks maçı 81-93 kazanmış.
Bizimkiler:
İki milli oyuncumuz da bir önceki performanslarını aratmış. Ersan sadece 12 dakika sahada kalmasına rağmen 7 şut kullanmış ve ikisinde isabet bulmuş sadece. Ayrıca kısa sürede 3 faul almayı başarmış Ersan yine.
Memo da istenilen oyunu devam ettirememiş ve 10’da 3’le oynamış hücumda sadece. Boozer’ın döndüğünü belirtmekte fayda var tabii. 8 sayı 6 ribaund 2 asist 2 top çalma 1 blokla oynamış Mehmet Okur.
8 Şubat 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 FARKLI FIKIR:
Lebron neler yapıyor böyle. üçlükleri artık ortasahadan atmaya başladı, smaçlara faul çizgisinden başlıyor, terminatör gibi adam. 2k10 oynayanlar bilir bir kaç sezon sonrasında Lebron 38-39 sayı ortalaması 12 rebo, 2 şer blok ve top çalma ortalaması yakalar. Pek imkansız gibi durmuyor şu haliyle.
Gerçi hiç estetik gözükmüyor ama hakikatten inanılmaz.
yalnız lebron 41-7-7 değil 47-8-8-5 yaptı. bide maçın ilk 14 dakikasındaki istatistikleri de yazılmalı ki:
31 sayı
3 riband
5 asist
4 top çalma
%74 FG
Yorum Gönder