İkinci maçımızı da kazandık. İlk yarıyı hiç izleyemedim. Ama ikinci yarıda izlediğim milli takımı maalesef beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Özellikle İngiltere gibi şut özürlü, Gordon, Deng, Mensah-Bonsu gibi aslarından yoksun bir takıma karşı çok çok daha rahat bir galibiyet bekliyordum. Hatta ikinci yarıda televizyonun karşısına geçerken "En az 10 sayı fark vardır" diye düşünmüştüm. Çok yanılmışım. Halbuki formül basitti ama uygulamadık: Bir tane bile istikrarlı şutörü olmayan bir takıma karşı alan savunmasını denemedik.
Son 5 dakikaya kadar çok yakın giden maçta, önce Ömer ve Oğuz'un buldukları sayılar ile öne geçtik ardından kritik anlarda Hidayet ve Ömer Aşık ile maçı kopardık. Ancak serbest atış kaçırma hastalığımız devam ediyor. Hidayet ve Ersan gibi şutörlerimiz bile bu bedava atışları sayıya çevirmekte çok zorlandılar. Neyse ki, önce Ersan Hidayet'in ardından da Hidayet Ersan'ın kaçan serbest atışları sonrası ribaundları aldılar da, galibiyeti garantiledik.
İngiltere'yi yenmemiz bir başarı değil normal sonuçtu. Rahat bir galibiyet yerine böyle zorlanmamız hoşuma gitmedi ama beni asıl korkutan şey Kerem Tunçeri'nin sakatlığı oldu. Yanılmıyorsam Murat Murathanoğlu ve İsmet Badem de konuyla ilgili bir açıklama yapmadılar. Umarım ciddi değildir sakatlığı.
Son olarak da maçta çıkan olaylara değinmek istiyorum. Bir hazırlık maçında bile 3-4 tane teknik faul almayı başardık ya, diyecek hiçbir şey yok. Tanjeviç atıldı, Hidayet de Tanjeviç'ten bile daha çok haketmesine rağmen ikinci teknik faulünü almadı. Hakemler yanlış karar verebilirler ama bu kadar olay çıkarmanın anlamı nedir? Hele maçın daha 3. çeyreğinde...
Bu olaylardan sonra meydana gelen, Ömer Onan'ın rakip oyuncuyla kapıştığı pozisyonda ise Ömer sonuna kadar haklıydı, adama kaç kere vurdular belli değil. Üzerine bir de tokat yumruk karışımı birşey yedi Ömer. Neyseki kavga çıkmadı...
Son olarak da şunu ileteyim: Uzun süre sonra, İsmet Badem ile Murat Murathanoğlu'nun da hakemleri yerden yere vurma alışkanlıklarını bırakmadıklarını görmüş olduk. Kesinlikle hakemlerin mükemmel maç yönettiklerini iddia etmiyorum ama bu ikilinin işi biraz abarttıklarını düşünmüşümdür hep. Tıpkı bu maçta olduğu gibi...
Not: Bu arada yanlış anlaşılma olmasın. Murat Murathanoğlu'nun maç anlatımını şahane bulurum. Ülkemizde sporun her alanındaki spikerler içinde belki de işini en iyi yapandır. Ama işte maç içinde hakemlere taktı mı, tam takıyor. Her anlattığı maçı "inşallah hakemler hata yapmaz" diye izliyorum.
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder