BIY AD

Moon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Moon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2011 Perşembe

Baron Davis Cavaliers'da! (Mo Williams Clippers'da)

Baron Davis + 2011 ilk tur draft hakkı ---> Cavaliers
Mo Williams + Jamario Moon ---> Clippers


Baron Davis var ya hani Clippers'daki. Blake Griffin'e attığı alley-oop paslarıyla hatırlıyorsunuzdur bu sene özellikle. Hani kendisine 2013'e kadar 30 milyon dolar daha para ödenecek olan Baron Davis. Yetenekleri asla tartışılmayan ancak 8 yaşındaki bir hiperaktif çocuktan bile daha zor konsantre edilebilen Baron Davis. İki sezondur türlü türlü sakatlıklarla yattıktan sonra, Blake Griffin'in gelişiyle keyiflenen ve biraz oynamaya niyetlenen Baron Davis. İşte bu adamdan kurtuluyor Clippers. Yerine Cavs'den Mo Williams'ı alıyor. Aslında Mo Williams kritik maçlarda, kritik anlarda ortadan kaybolmasıyla bilinir ama Baron Davis gibi hangi sezon kendisini vererek oynayacağı, hangi sezon bol bol sakatlanacağı, hangi sezon hiçbir şeyi kafasına takmayacağını bilmediğiniz bir adam yerine en azından Mo Williams gibi şutuna güvenebileceğiniz bir oyuncu alıyorsunuz. Baron Davis'in bu konuda günü gününe uymaz kafasını oyuna vermiş olsa bile... Ekonomik olarak çok daha hafif bir kontratı var ayrıca bu oyuncunun. Ha eğer Baron Davis'le beraber bir garanti olsaydı "Önümüzdeki 3 sezon kafası basketbolda olacak" diye, saçma bir takas olurdu Clippers için ama şu şekliyle oldukça mantklı. Tek kötü yanı, biz seyirciler Blake Griffin'den daha az alley-oop göreceğiz. Çünkü Mo Williams, Baron kadar yetenekli bir pasör değil, ayrıca saha görüşü de Baron'ın daha iyi. Bu açıdan üzülüyorum sadece... Bu arada kısa forvette problem yaşayan Clippers için Jamario Moon da ilginç bir opsiyon olabilir. Belki kendisini kanıtlayabilir tekrardan...

NBA'in en kötü ve en çok dalga geçilen takımına giden Baron Davis'in, sezon sonuna kadar 120 kiloya çıkacağına iddiaya girerim. Var mı isteyen? Ayrıca önümüzdeki 20 küsur maçın 10'unda oynar en fazla herhalde, türlü türlü bahaneler bulacaktır. Ya eskiden takıştığı hocası Byron Scott ile yine tartışır, ya antrenmanlara çıkmaz, ya vurdumduymazlığın dibine vurarak oynar, ya da omuzu, başı, kalçası bir tarafı ağrır... Dan Gilbert sözünü tutmaya çok yakın. Gerçekten de Baron Davis gibi bir yeteneği alarak LeBron şampiyonluğa ulaşmadan önce, Cavaliers'ı şampiyon yapacak galiba. Önümüzdeki draft'ta ilk 8 içindeki bir seçim için ekstradan 10 milyon dolar ödemeye değer miydi? Ne düşünüyor Cavaliers acaba?

31 Mart 2010 Çarşamba

Biraz Ciddiyet

LeBron'un Aralık ayındaki doğumgünü partisinden resim. Moon son anda kadraja girip cıvıyan 10 yaşındaki çocuk gibi maşallah. Herkes takımları çekmiş, ciddi ciddi takılıyor Moon şebeklik yapıyor =)

16 Aralık 2009 Çarşamba

To the Moon and Down


Link

Videoda göreceğiniz üzere, Nets-Cavs maçında, hızlı hücumda smaca kalkan Moon'a, Harris sert bir faul yaptı.

Kesinlikle flagrant faul ama, derecesi 1 mi 2 mi olduğu konusunda tam karar veremedim. Çünkü eğer Moon topu ilk kaldırdığı anda zıplasaydı Harris'in topa temas etme ihtimali olduğunu düşünüyorum. Ama Moon topu geri indirip sonra smaca çıkmaya karar verince faul gerçekleşmiş. Kafaya direk müdahale var buna genelde zaten flagrant çalınıyor otomatik ama 2 için "Gereksiz, sürdürülen ve aşırı bir temas" olması gerekiyor. Harris'in de bugüne kadar böyle bir hareketini görmediğimden dolayı flagrant 2'nin birazcık ağır olduğunu düşünüyordum ama eve gelip pozisyonu tekrardan daha sakin bir kafayla izleyince - özellikle arka açıdan 3 kere izledim - flagrant 2'yi mantıklı bulduğumu itiraf etmeliyim. Yine de Harris'in amacı zarar vermek gibi gelmedi bana. Şimdi flagrant 2 olduğu için NBA yönetimi otomatikman pozisyonu izleyip Harris'in ceza alıp almayacağına karar verecek. Eğer ceza çıkarsa gerçekten çok şaşıracağım.

Daha iki gün önce yazdığım post'ta, LeBron'un bazen gereksiz yere eleştirildiğinden bahsetmiştim. Şimdi ise, bu olayıyla ilgili aynı şeyleri yazamayacağım. LeBron bana göre 'sözde' ayırmak için gelip Devin Harris'e hızla çarpıyor ve potayla vücudu arasında sıkıştırıyor. Maçın ertesinde konuyla ilgili Harris, kesinlikle kötü niyetle yapmadığını ve amacının zarar vermek olmadığını açıklamış. Ayrıca LeBron'un da olayı ayırmaya çalıştığını söylemiş. Ama ayrı açılardan birçok kez verilen tekrarda ben LeBron'un başta Harris'e çarpmasının iyi niyetli olduğuna pek inanmadım. Bu arada Moon da Harris'in bu tarz hareketlerini daha önce hiç görmediğini, pozisyonun göründüğü kadar kötü olmadığını, basketbol içerisinde bir hareket olduğunu söylemiş.

Kısacası herkes olayı mümkün olduğunca yatıştırmak için güzel açıklamalarda bulunmuş. İyi de etmişler.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Moon Cleveland'a Gitti

Miami Heat, Cavs'in Moon'a verdiği kontratla eşleşmeme kararı aldı. Bunu zaten bekliyordum. Önceki Moon yazımda da Heat'in 2010'a salary cap ayırmak isteyeceğini ve eşleşmeyeceğini düşündüğüm için, bu transfer bitmiş gibi yazmıştım. Riley de Moon'u ellerinde tutmamalarının nedeni olarak, aynen bu açıklamayı yapmış.
Farklı kelimeler kullanarak önceki yazdıklarımı aynen tekrarlamak istemiyorum. Buyrun okumadıysanız, önceki iki Moon yazıma linkler:

To the Moon and Back - 1
To the Moon and Back - 2

20 Temmuz 2009 Pazartesi

To the Moon and Back - 2

İlk yazımda Moon'u bir hayli övmüştüm. Cavaliers genel menajeri Ferry de blog'un müdavimlerinden olsa gerek, hemen Moon'un peşine düşmüş. Rapor edilene göre iki yıllığına anlaşmışlar ancak para konusunda henüz bir bilgi sızdırılmamış. Moon'un sınırlı serbest olduğunu hatırlatalım, yani Heat aynı kontratı vererek bu oyuncuyu takımda tutabilir. Ama Odom ve Boozer'ın peşinden koşup aynı zamanda 2010 yaz sezonuna ekonomik olarak rahat girmek isteyen bir takım Moon'a para ayırmak ister mi? Pek sanmıyorum. Muhtemelen 3-4 milyon dolar aralığında anlaştıklarını düşünüyorum Cavs ile Moon'un.
Bu adam LeBron'un arkasında, kısa forvet pozisyonunu başarıyla doldurabilecek bir oyuncu. Ama LeBron'un yedeği olmak, maç başına 10 dakika almak demek. Daha önce Mike Brown'un, 4 kısalı düzeni denemek için bir oyuncu aradığına değinmiştim. Böylece LeBron'u veya 2 sezon önce uzun forvet oynamışlığı olan Moon'u bu mevkiye çekip, hızlı basketbol oynayabilecekler.
Aslında bu konudaki en iyi tercih, tabii ki uzun forvet mevkisinde tecrübesi olan Artest olacaktı. Ama RonRon, Lakers'ın çok istekli olması sebebiyle onları tercih etti. Cavs de muhtemelen Odom'a istediği parayı veremeyeceklerinden dolayı Moon'u tercih etmiş. Heat'in eşleşmemesi durumunda hayırlı olsun diyorum. Bana kalırsa bu transfer üç taraf için de hayırlı olacaktır.

13 Temmuz 2009 Pazartesi

To the Moon and Back

Serbest oyuncu marketinde gözlerden kaçan, kısa forvet arayan her takıma az bir para karşılığında, sağlam katkı sağlayacak bir oyuncu var: Jamario Moon.

2 sene evvel bu tarihlerde Raptors ile sözleşme imzalamıştı Moon. Daha o zamanlarda neredeyse kimse tanımıyordu kendisini. Ne de olsa alt tarafı, NBA draft'ına girip seçilmeyen, yıllardır da NBA'in geliştirme ligi olan NBDL'de forma giyen bir oyuncuydu. Ancak Raptors'ın 07-08 sezonuna kötü başlaması sonucu Moon, Raptors'ın ilk 5'inde kendisine yer buldu. Bu şansını çok iyi değerlendirerek Kapono ve Bargnani'nin dakikalarını ele geçirdi ve 19 maç üstüste blok yaparak Raptors tarihinde bir rekora imza attı.

Moon'un tarzını anlatmak için sadece 3 kelime yeterli: Küçük Shawn Marion. Bence inanılmaz benziyor stilleri birbirlerine. Moon, Marion'ın yaptığı hemen her işi, ondan biraz daha kötü de olsa yapabiliyor. Marion'ın net olarak daha iyi olduğu 3 özelliğini sayabilirim. Birincisi tabii ki ribaundları, Moon'un sıçrama yeteneği müthiş olsa da bu konuda zayıf kalıyor. İkincisi ise defansta pas aralarına girmek. Bu alanlarda zaten koca NBA'de Marion ile yarışacak oyuncu sayısı sınırlı diyebilirim. Sonuçta 26 yaşında NBA'e dahil olmuş, henüz 2. sezonunu yaşayan bir oyuncu için Marion ile kıyaslanmak bile müthiş bir başarıdır bence.

Marion ile Moon'un benzer olduğu noktaları değinecek olursak: NBA'deki en atletik oyuncuların başında geliyorlar, ikisi de bu sayede müthiş alley-oop tamamlıyorlar. İkisi de rakibin en iyi skor opsiyonunu tutacak kadar iyi savunma yaparlar. Ayrıca bu oyuncular yeteneklerini bilen adamlardandır, yani sadece atletik olmalarına güvenerek çok zor atışlara yönelmezler, bu da takımın doğru pozisyonu bulmasına yardımcı olur. Bütün bunlar sıralamış olsam da aslında anlatarak olmaz, ikisinin de maçlarını dikkatle izlemenizi öneriyorum bu karşılaştırma için.

Evet, Moon belki bir yıldız değil, belki oynadığı takımlarda hücumdaki son opsiyon olacak ve kariyeri boyunca ortalama 12-13 sayının üstüne çıkmayacak, bunları biliyoruz. Ama defanstaki katkıları ve boş dış şutlardaki takımına külfet olmayan yüzdesiyle bence her takımda rahatlıkla 25 dakika oyunda kalacak bir isim. Tecrübesi arttıkça oynayacağı takımda daha büyük roller alacağına inanıyorum. Kısır sayılacak bir serbest oyuncu piyasasında, kendisinin hala boşta olmasına şaştığımı söylemeliyim.