İkinci maçın sonunda özellikle internet ortamlarında Garnett'e yapılan eleştirileri hatırlıyorum da bu maç bir cevap gibi geldi. Medyada da en çok eleştirilen isimlerin başındaydı deneyimli oyuncu ama serinin üçüncü maçında Celtics'i seriye ortak eden isim oldu. Boston evinde ağırladığı Miami'ye 16 sayı fark attı ve seriyi 2-1'e getirdi. Pierce'in müthiş performansıyla maça giren Celtics ilk çeyrek üstün olan taraftı. İkinci çeyrek skordaki durumu dengeleyen Miami maçın erken bitmediğini gösteriyordu. Ancak devreden sonra parke üzerinde öyle bir Celtics vardı ki bir an 2008'i hatırlar gibi oldum. Savunmada vidalar sıkıldı, hücumda yıldızlar olsun rol elemanları olsun herkes bir şeyler yapma ve takıma katkı sağlama peşindeydi. Bu dönemde müthiş bir yürek ortaya koyan Boston mücadelesi ile skordaki üstünlüğü aldı ve maç sonuna kadar bunu korumayı başardı.
Garnett 28 sayı-18 ribaund ile kendisine bitti diyenlere adeta cevap verdi. Pota altında Anthony karşısında oynadı maçın genelinde ve bire birlerde oldukça başarılı sonuçlar aldı. Aynı zamanda Pierce kazanmak için geldiklerini gösterircesine oynuyordu 27 sayısıyla. Shaq dönüş yaptı dün akşam. Uzun zamandır oynamayan bir ismin nasıl bir katkı vereceği de merak konusu tabi. Rondo'nun üçüncü çeyreğin sonunda kolunu kırdığını ama son çeyrek oyuna döndüğünü belirtmek lazım. Bülent Korkmaz performansı gösterdi adeta ama bir sonraki maçta oynayacak mı bence şüpheli.
Miami cephesinde pota altı adına hiç bir şey yoktu. Anthony'nin benchten gelerek bulduğu 12 sayı ekstra bir katkı olsa da maçın ilerleyen dakikalarında Ilgauskas'ın benchte unutulması yanlıştı. Ortalama olarak zaten o süreleri alıyor ancak değişen güç dengeleri ve durumlara göre alternatif yaratması gerekiyordu koçun. Takımda ayakta kalan isim sadece Wade oldu Bosh 6, LeBron 15 sayıda kalırken, Wade 23 sayı-7 asist ile takımın en etkilisi oldu. Bir de Chalmers'ın benchten gelip sağladıı 17 sayı var tabi atlamamak lazım.
Thunder 93 - Grizzlies 101
Grizzlies'in başarısı bu play-off'ların en çok konuşulacak en çok hatırlanacak olaylarından biri. Dün akşam evinde bir kez daha Oklahoma'yı mağlup ederek seride bir adım öne geçtiler. Maçın geneline bakınca Oklahoma'nın kazanacağını öngörmek normal olandı. Üçüncü çeyrek bir ara 16 sayılık farkı sağlayan Oklahoma galibiyete doğru emin adımlarla ilerliyordu. Ancak son çeyrek müthiş bir Memphis geri dönüşü ve rüzgarı arkasına alan taraftar ve oyuncularla Memphis geri döndü. Maçı önce uzatmaya taşıyan Memphis geriden gelmenin avantajı ve psikolojik rahatlığıyla uzatmaya da iyi başlayan taraf oldu ve seride ikinci kez kazanmayı başardı. Son çeyrekle beraber uzatmanın sonucu 38-17 Memphis lehine oldu. Bu skor bile geri dönüşü özetlemeye yeterli olacaktır.
Oklahoma'nın dün gece kaderini belirleyen isim Westbrook oldu. Tamam yeri geldiğinde çok iyi hücum gücü var, şutu var, pas yeteneği var. İlk devrede bunların hepsinden örnekler sergiledi ve takımının en iyisiydi. Doğru basketbolu oynuyordu ve attığı şuttan çok yaptığı asistler ön plandaydı. Ancak Memphis'in geri dönüşüne el ayak uzatan ve adeta takımını satan isimde Westbrook'un kendisiydi son çeyrekte. Üst üste 8-10 hücum kimselere bakmadan bir başına top kullanan ve yaptığı top kayıplarıyla rakibe kolay sayı imkanı veren Westbrook için bu maç hanesine büyük bir eksi olarak yazıldı. Maçı da 23 sayı-12 asist-7 top kaybı ile tamamladığını belirtmek lazım. Durant ise 22 sayı-12 ribaund üretti.
Bir tarafta guardın bariz yanlışları bu kadar göz önünde olurken diğer tarafta Conley'in her zaman doğru işleri yapması da dikkatlerden kaçmıyordu. Memphis'in en önemli hücum gücünden biriydi dün akşam ve 18 sayı ile maçı tamamladı. Memphis'i sırtında taşıyan isim olan Randolph ise 21 sayı-21 ribaund ile harika bir maç çıkarttı ve galibiyeti getiren isimlerden biriydi. Aynı zamanda Tony Allen'ın Durant'ı savunmada fazlasıyla yavaşlatması ve hücumda Mayo'nun sorumluluk alarak 18 sayı üretmesi vs vs... Memphis oyuncularının hepsi müthiş bir mücadele ile bu maçı istedi ve aldı.
4 FARKLI FIKIR:
Hazır daha kontratı devam ediyorken takas etmeli OKC yönetimi Westbrook'u ben hayatımda bu kadar bencil, egoist, takımını satmaya yönelik oynayan bir oyuncu daha görmedim. Durant'ı gölgede bırakıp kahraman olacağım diye içine etti şu güzel takımın. Scott Brooks'la da aynı şekilde play-offlar sonrası ilişkiler kesilmeli. Ben iso izlemekten sıkıldım adam çizmekten sıkılmadı. iki ay 2K oynayan biri bile aynı hücumu rahatlıkla çizer. 20 dakika boyunca Westbrook'un takımı sabote etmesine seyretmesi de ayrı bir nokta tabi.
kolunu kırıp nasıl oyuna döndü anlamadım?
bosh nasıl minik bi yürektir yahu kontratından utanır insan..
rondo için kolunu kırdı demeyelim tabii, dirseği çıktı..
Yorum Gönder