Günün hayvan performansları:
Raymond Felton triple double’ı tek ribaundla kaçırmış: 17 sayı 9 ribaund 10 asist 2 top çalma. Ayrıca 17 sayısının 11’ini son çeyrekte attığını belirtmekte fayda var. Sacramento’nun son çeyrekteki oyununa rağmen 103-105 Charlotte lehine biten maçta öne çıkan diğer isim ilk yarıdaki oyunuyla Gerald Wallace: 28 sayı 5 ribaund 2 blok. Bobcats’in evinde üst üste kazandığı 9. maç bu.
Maçın sadece 10-15 dakikasını izleyebildim. Kevin Durant bu sefer 30’u tek sayıyla kaçırmış. Zaten izledim süre içerisinde herhalde 8 kere serbest atış kullandı. Hawks'da Marvin Williams ve Maurice Evans'ın 2'şer faul almasını sağladı ilk çeyrekten. Yanında 5 asist 5 ribaundu ve tek top kaybı var. Son çeyrekte 5’te 1 ile sadece 3 sayıda kalmasına karşın maçı deplasmanda 94-91 kazanmışlar. Ayrıca sayıya çevirdiği 14 serbest atış var; Atlanta takım olarak 15’ini sayıya çevirmiş.
Scola, Milwaukee karşısında sezonun en iyi performansını sergilemiş. %63’le 27 sayı ve 15 ribaund. Sadece 1 top kaybı var.
Çaylak Flynn 16’da 9’la kariyer rekorunu kırarak 29 sayı bıraktı 76’ers potasına. 9 asistiyle de rekorunu egale etti. Ona Al Jefferson 23 sayı 13 ribaundla yardım etti, uzatmada Philadelphia’yı 103-108 yenerek 9. galibiyetlerini aldılar bu sezon.
Memphis’te Gay-Randolph-Mayo sırasıyla 31, 27 ve 28 (11/20, 10/22, 11/21) sayıyla takımlarına dengeli bir şekilde maçı kazandırmışlar. Phoenix TNT’de yayınlanan maçlarını kaybetmeye devam ediyor, 18 maçtır yeniliyorlar...
Nowitzki’nin karşısında yine kimse duramamış. 22’de 14 saha içiyle 37 sayısı 7 de ribaundu var. Üçüncü çeyrekte müthiş şut sokarak maçı Garden’da kazanmışlar Celtics’e karşı. Kidd de 3/3 üçlük, 17 asistle sezonun en iyi maçlarından birini çıkarmış.
Biedrins savunmada coşarak 19 ribaund almış ve tam 8 bloğu var. Kendisinin Golden State oyuncusu olduğunu hatırlatalım yani. 8 bloğu kariyer rekoru ayrıca.
Corey Maggette de son maçlardaki yükselişine 14’te 11 gibi abuk bir yüzdeyle attığı 32 sayıyla devam etmiş, 6 ribaundu 4 asisti var. Golden State’in diğer yıldızlaşan ismi 26 sayı 10 ribaund 6 asistle Stephen Curry. Zaten son çeyrekteki oyunlarıyla Chicago’ya karşı rahat kazanmışlar.
Boşa kürek çekenler:
Tyreke Evans takımının geri dönüşü için neredeyse tek başına uğraşıp 40 dakikada 34 sayı (20/13) 4 ribaund 7 asist 2 top çalmayla oynamış, 3 tane blok bile yapmış o boyla. Ama dediğim gibi Kings ilk 5’inden neredeyse hiç katkı alamış maçta. Kevin Martin dönünce ister istemez biraz düşüş gösterir diyordum Evans için ama hiç öyle bir havada gözükmüyor...
Ben Wallace savunmada istatistiksel olarak etkili gözükmese de hücumda kendinden beklenmedik basketler atarak skora kendince önemli katkıda (16) bulundu, 14 ribaundunun 7’sini de hücumda aldı. Detroit’in New York gibi bir takıma karşı sadece 10 asitte kaldığını da unutmayalım.
Andrew Bogut 9/16 ile 18 sayı 17 ribaund 4 asistlik katkı yapmış uzatmada Houston’a yenildikleri maçta. 6 bloğuyla da bu sene kırdığı kariyer rekorunu egale etmiş.
Josh Smith’ten 18 sayı, 12 ribaund 7 asist ve 3 blok. Asist yönünü yine ortaya çıkarmış bu sezon daha önce birkaç kez yaptığı gibi.
İyi mi kötü mü:
Monta Ellis kariyerindeki en fazla şut kullandığı maçta kötü yüzdeyle de olsa (14/39) Chicago’ya karşı 36 sayı atmayı başarmış. 8 asistine karşılık alışık olmadığımız şekilde sadece 2 top kaybı var ve 4 de top çalmış üstüne. Herşey güzel de başta belirttiğim 14/39 pek iyi bir istatistik değil...
Günün X-faktörleri:
Genelde Odom dışında pek katkı sağlayamayan bench, bu gece maçı kazandıran faktör oldu Los Angeles’da. 42 sayı Odom-Farmar-Brown üçlüsünden geldi. Tabii aralarından öne çıkan isim 12’de 8 isabetle 22 sayı atan Shannon Brown oldu, 2 de top çaldı. Orta ve uzak mesafeli şutlarda Kobe gibiydi. Hatta Kobe'nin nasıl oynadığını göz önüne alırsak, Kobe'nin ruhu Brown'a girmişti diyebiliriz. Smaç yarışmasına katılacağını öğrenmek sağlam motve etmiş onu. Ayrıca Odom da özellikle ikinci yarıdaki katkısıyla 16 ribaund 9 sayıyla oynadı.
Nate Robinson, özellikle ikinci çeyrekteki oyunuyla ilk yarıdaki farkın oluşmasında en büyük pay sahiplerinden biriydi, üstelik 27 sayısını 11/18’lik yüzdeyle attı.
Craig Smith, Kaman döndüğü için benchten oyuna dahil olduğu maçta %80’le 18 sayı atmış, 4 ribaund almış.
Takımı baltalayanlar:
Stan Van Gundy... Önce Howard'ı üçüncü çeyreğin son 6 dakikasında oyundan aldı ama bu dönem beklenilen gibi Lakers'ın üstünlüğüyle geçilmedi. Tam tersi Magic makine gibi işlemeye alıştığı için için farkı 9-10 sayıya kadar çıkardı. Ancak çeyreğin sonuna doğru yeniden oyuna giren Howard'ı unuttular ve biraz zorlama sayılacak 3'lüklere yöneldiler 2-3 hücum. Aynı hava son çeyreğin başlarında da devam edince Lakers bu durumu affetmedi ve SVG mola alana kadar 17-1'lik seri yakaladı. Moladan sonra da seri 21-1'e kadar ilerleyince zaten maç koptu, Magic bir daha yaklaşamadı. Üçüncü çeyrekte biraz geçen seneki Magic gibi oynadıklarında, neler yapabildiklerini gördük en azından.
Kobe Bryant burada bu sefer. 7 asistine rağmen felaket şut performansı sergiledi Orlando karşısında. Magic’in üçüncü çeyrekteki büyük serisinde takımını taşımak üst üste şut kullandı fakat 19’da 4 ile sadece 11 sayı atabildi.
Vince Carter’ın da maç boyunca son dakikada attığı iki umutsuzluk ve zor üçlüğü hariç sadece tek basketi vardı, toplamda 11’de üçle 9 sayı atabildi.
Jason Terry 12'de 3 isabetle 8 sayıda kalmış ve sadece 1 ribaund, 1 asist yapmış yanında.
19 Ocak 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder