Orlando Magic-Boston Celtics
Pierce’in formasına kavuştuğu maçta başa baş bir ilk çeyrek oynandı. Celtics şut dağılımını iyi yaptı maçın başlarında, Garnett hariç herkesten skor katkısı aldılar ilk yarıda. Orlando ise topu iyi dolaştıramasa da soktuğu şutlarla maçın ilk çeyreğine ortak olmayı başardı. Howard iki faul alıp erken kenara geldi fakat bunun Orlando’nun oyununa pek etkisi olduğu söylenemez. Nelson’ın kısa süreye sığdırdığı 2 asist 8 sayılık oyunuyla Orlando üstünlüğü ele geçirdi fakat sonrasında üst üste top kayıpları yaparak çeyreği Boston’ın önde kapamasına izin verdi. İlk çeyrekte sakatlıktan dönen Pierce’in 6 sayısı vardı ancak maçın ilerleyen bölümlerde aynı oyunu sergileyemedi. Yanlış saymadıysam tam 7 top kaybı yaptı Orlando bu bölümde.
İkinci çeyreğin başlarında Celtics benchinin enerjisi takımlarını 5 sayı öne taşıyıp Van Gundy’e molayı aldırdı. Bu mola öncesi bölümde Glen Davis, fazla içerilerde gezinen Rashard Lewis’e aynı pozisyonda iki şutunda da çok iyi savunma yaptı fakat savunma faulünü Magic tekrar alınca Redick’in yürüyerek sayı bulduğu turnikeyi engelleyemediler. Aynı bölümde hücumda da Marquis Daniels potanın yakınından geriye çekilerek bulduğu 3 basketle Boston’ın üstünlüğü sağlamasındaki en önemli isimdi. Mola sonrası Rasheed’in kolunu Howard’a taktığı pozisyonda, Dwight Howard kendine hakim olamayarak 3. faulünü de aldı ve tekrar benche döndü. Ardından Orlando bir anlık boşluktan yararlanıp skoru eşitlese de yine üst üste çok kötü hücumlardan sonra Boston’ın sayı üretmesine engel olamayınca ilk yarıyı 40-51 geride kapattılar. Boston adına en dikkat çekici isim Rondo’ydu maçın ilk bölümünde. Jameer Nelson her pozisyonda yanından bir şey yokmuş gibi geçirdi kendisini. Aynı zamanda hücum ribaundları ve asistleriyle de özellikle ikinci çeyrekte çok etkiliydi Rondo.
O ana kadar 5’te 0’la oynayan Garnett’ten üst üste 3 basket geldi ikinci yarıya başlarken. Ancak Boston cephesinde işler hiç iyi gitmiyordu. Orlando ilk yarına neyi kötü yaptıysa aynısını taklit etti Celtics oyuncuları. Kısaca anlatmak için hücum istatistiklerini vereyim: 14’te 4’le 11 sayı, 8 top kaybı ve 4 asist. Sadece hücumda aksamış olsalar sorun yok ama savunmada da berbat oynadılar. 14’e 3’lük bir seri sonrası Orlando 4 dakika 60-60’a getirdi skoru. Aynı seri 23-3 oldu, zaten Boston’ın sayıları da Rondo’nun üçlüğünden gelmişti. Tabii skorun buralara gelmesinin sebebi Orlando’nun giren şutlarıydı fakat rakiplerinin de bu şutları çok kötü savunduğunu söylemeliyim. Carter ve Howard’dan 9’ar sayı geldi bu çeyrekte. Süre dolarken de Eddie House, potayla karşı karşıya kalan Jason Williams’ın kafasına saçma bir şekilde şaplak atınca serbest atış sayılarının sonrasında 76-62 Magic üstünlüğüyle bitti çeyrek. Bu arada Howard bu bölümde de gereksiz ötesi bir faul yapmaktan kendini alıkoyamadı ama Van Gundy 4 faulüne rağmen almadı oyundan.
Boston son çeyrekte biraz daha toparlanmış görünse de seyirci dışında kimsede o farkı eritecek ateşi göremedim. Özellikle Paul Pierce, ilk yarıda sergilediği oyunu oynayamayınca, Ray Allen’ın da şutları girmeyince tek şansları Orlando’dan ilk yarıdaki hataları beklemekti. Yine de fark bir ara 5’e kadar indi ama 40 saniye kalmıştı maçın bitimine. Ondan sonraki hücumda 23 saniye iyi savunma yapan Boston’a karşı Lewis tek bir açığı gördüğü anda içeri doğru girip sayıyı yaptı ve maçın sonucunun kesinleşmesini sağladı. Orlando 96-89’luk galibiyetle ayrıldı Boston’dan.
Dwight Howard: 9’da 4’le 16 sayı 13 ribaund. 12’de 8 serbest atış kullanmış, ilk yarıda sadece 2 sayısı vardı yanılmıyorsam. 2 de bloğu var.
Vince Carter: 13’te 7’yle 20 sayı 3 ribaund 3 asist. Uzun zamandır ilk defa normal bir performans sergiledi.
Rajon Rondo: Boston adına ne gerekiyorsa yaptı, sahanın da en iyisiydi bana göre ikinci yarıda biraz kaybolmuş da olsa. 13’te 7’yle 17 sayı 8 ribaund 9 asist 3 top çalma. Top kaybı da yok ayrıca.
Sacramanto Kings-Toronto Raptors
Maçın saati güzeldi ama bozulan VGA kablosu yüzünden izleyemedim bilgisayardan, o yüzden istatistiklerden bahsedebileceğim anca.
Maçın ilk çeyreğine sıcak başlayan ekip Raptors’mış, yine de Sacramento ikinci çeyrekte rakibini yakalamayı başarmış ilk yarının sonunda. Donte Greene’in üst üste üç tane üçlük isabeti bulmasıyla öne geçmeyi başarmış Sacramento ama son çeyrekte Chris Bosh’a çare bulamayınca 104-115 kaybetmişler maçı.
Hidayet ilk çeyrekteki performansıyla iyi bir dönüş yapmış olsa da geri kalan sürede durulmuş biraz. İlk çeyrekte 9, toplamda 14’te 6’yla 16 sayısı var. 5 de asist yapmış ve maçın bitimine bir buçuk dakika kala 6. faulünü alıp oyundan çıkmış.
Chris Bosh’a içeride kimse engel olamamış maçta, takımını zor anlarında sırtlayıp 18’de 14’le 36 sayıyla tamamlamış maçı. 11 ribaund 5 de asist eklemiş yanına.
Bargnani de üçlük çizgisinin gerisinden 1/5 isabet bulsa da, toplamda 15’te 9’la 22 sayı atmış. Ayrıca kenardan Antonie Wright 16 sayılık katkı sağlamış sadece tek şut kaçırarak. 5 ribaund 4 de asisti var onun da.
Sacramento’da maça kötü başlayan Kevin Martin, takımının hücum yükünü çekmiş ilerleyen bölümlerde. 18’de 7’yle 24 sayısı var. Onun aksine Tyreke Evans skorer kimliğini ortaya koyamamış, 8’de 3’le sadece 11 sayısı var fakat 9 asist yapmış o da. Bana kalırsa Martin’in takasla verilmesi hem Udrih hem de Evans için çok daha iyi olacaktır. Sacramento’nun ise zaten işi bitti bu sezon.
8 Şubat 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder