Aylardır beklenen maç nihayet neticelendi. Düelloda kazanan taraf Heat ve LeBron oldu. Gün içerisinde "NBA'de Bugün" başlığıyla sitede yer alacaktır ama ben yine de küçük bir analiz yapayım maç hakkında. Karşılaşmayı Heat nasıl kazandı diye sorarsanız şöyle cevap veririm: "Takımların form grafiği kazananı belirledi". Maçı izleyemeyenler için nasıl geçtiğini şöyle tarif edeyim. Her iki takımın da son oynadıkları maça çok benziyordu. Bucks karşısında ritmini bir türlü bulamayan ve güven vermeyen Lakers bu gece de aynıydı. Keza Heat de Suns karşısında baştan sona maçı kazanacağını nasıl belli ettiyse bu gece de öyleydi. Maç boyunca Heat'in her bir parçası Lakers'ınkinden daha iyi işledi. Hatta öyle ki maçın başında kontrolü aldılar ve sonuna kadar direksiyonu kaptırmadı rakibe.
Heat bildiğiniz gibi rakiplerini en düşük yüzdede tutan takımlardan biri, hatta yanılmıyorsam bu istatistikte birinciler. Bu savunma direncini deplasmanda Lakers'a karşı gösterebileceklerini çoğu kişi gibi ben de tahmin etmiyordum ama bunu başardılar. İki takımı savunma bakımından kıyasladığımızda ligin başından beri gösterdiği istikrarla Heat'in bu konuda Lakers'a oranla çok daha önde olduğu bir gerçekti. E, takdir edersiniz ki savunmasıyla ön planda olmayan bir takımın Heat'e karşı 80 sayı atarak ayakta durabilmesi imkansıza yakın. Rakibin hücumda organize olmasına müsade etmedi Miami. Aslında maçı bu anlamda çok iyi analiz ettiklerini söyleyebilirim. Çünkü Wade Lakers'ın hücumdaki lideri Kobe'ye müthiş bir savunma yaptı ve tabiri yerindeyse rakibin komutanını etkisiz hale getirdi. Kobe hücumda dönem dönem agresifleşse de o bildiğimiz patlamasını bir türlü gerçeklestiremedi maç içersinde. Bunda farkın hiç kapanmamasının da etkisi var elbette. Çünkü ümit kırıcı bir şekilde Lakers'ın hamlelerine karşılık verdi Heat. Wade esas yapması gerekeni yaptıktan sonra hücumda standartlarının altında kalsa bile çoğu kişi ses çıkarmazdı bu duruma. Nitekim öyle de oldu. Fazla şuta yönelik oynadı ve hücumda biraz geri planda kaldı.
Guardlardan daha fazla verim alan taraf küçük farkla da olsa Heat'ti. Chalmers'ın maç içerisindeki bazı tercihleri sorgulanabilir türdendi ancak özellikle dış şutlarla skor üretimine büyük katkı yaptı. Kısır geçen maçlarda bu tarz sürpriz isimlerin çıkması büyük avantaj yaratıyor takımlara. Lakers'ın guard pozisyonu en verimsiz bölgesiydi diyebiliriz. Oyun kopmaya yakın Brown'ın ürettiği sayılar haricinde Fisher-Blake ikilisi çok kötü bir maç çıkardı. Özellikle dış şutu güvenilir bir isim olan Blake Heat savunmasının kurbanı oldu.
LeBron-Artest ikilisini kıyasladığımızda dramatik bir fark çıkıyor ortaya. Sene başından beri büyük düşüşte olan Artest maç boyunca oyunu germek haricinde pek birşey yapmadı. Buna karşın LeBron tam bir liderin olması gibiydi. Çok fazla çaktırmadan oyunu domine etti, tempoyu Heat'in istediği şekilde ayarlamasında guardlara yardımcı oldu. Hücumda çok doğru tercihler yaptı ve takım arkadşlarını mükemmel yönetti. Zaten 24-11-10 ile triple-double yaptığını da belirteyim. Üstelik pek çok asistini de Heat'in rol oyuncuları yedi. Kısacası şu maçın açık ara en iyi oyuncusuydu LeBron.
Uzunlara geçtiğimizde ise sert olmadığı ve dişli matchuplara karşı sinebileceği söylenen Bosh gayet iyi bir sınav verdi. Gerek orta mesafe şutlarıyla gerekse drivelarıyla Lakers savunmasını çaresiz bıraktı. Lakers'ta Odom maçın başında etkili gibi görünse de performansını genele yayamadı. Gasol'de ise yorgunluk sinyalleri yavaştan başladı gibi. Bynum'ın dönmesi Gasol'e iyi gelecektir uzun vadede. Bynum demişken ona da değinelim kısaca. Lakers adına playofflarda önemli bir rol alacaktır ama şimdilik en büyük artısı Gasol'ün sürelerini azaltıyor olması. Küçük bir parantez de Spoelstra'ya açalım. üst üste kazanılan maçları bu geceki galibiyetle taçlandırdı. Riley'in sağı solu belli olmaz ama çok büyük hatalar yapmadıı sürece koltuğu birkaç hafta öncesine oranla daha güvende gibi.
Sezonun şu ana kadarki en önemli maçı bu şekilde geçti. Ama bu skor çok aldatıcı olabilir. Yazının başında da dediğim gibi Lakers çok formsuz Heat ise çok formda. Playofflara daha uzun zaman var ve elbette olası bir playoff eşleşmesinde Lakers bu oyun düzeni ve sertliğinden çok daha fazlasını parkeye yansıtacak güçte.
26 Aralık 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 FARKLI FIKIR:
harika bir maçtı gerçekten. ki sezona tökezleyerek başlayan miami'yi fazla küçümseyenlere çok ağır bir cevap oldu bu maç. nba'in en iyi 5 oyuncusundan 2 sinin olduğu bi takımı ne olursa olsun küçümseyemezsiniz.
LeBron gerçekten çaktırmadan çakıverdi. 4. periyoda kadar triple dpuble istatistiklerine yaklaştığını fark edemedik. O zamana kadar Chris Bosh daha ön planda gözüküyordu. Hatta 20 9 8 gibi bir istatistiğini fark ettiklerinde Kaan Kural Ve Murat Muratanoğlu epey bir şaşırdılar. Ne ara yaptı gibisinden. Bende şaşırmadım değil yani.
bir parantezde hakemlere açmak gerekir. özellikle ilk yarıda arka arkaya çok net faulleri çalamadılar. Ki iki tanesi varki nasıl çalınmaz akıl karı değil.
bunların ilki Wade'in bomboş smaca giderken arkadan gelen - sanırım odom- tarafından itilmesi ve smacı kaçırması. 2. side hemen akabindeki Lakers atağında içeri giren Kobe'ye sağlı sollu omuz darbeleri ve turnikeyi kaçırması.
ardından ortam o kadar gerildi ki eski standartlara göre bile teknik faul verilebilecek itirazlara yeni standartlara göre hiç bir hakem teknik faul veremedi. Verseler her halde Artest ilk yarıyı bitiremeden ihraç edilirdi.
Yorum Gönder