BIY AD

4 Eylül 2010 Cumartesi

İspanya Bu Kapağın Altındadır

Efendim hikayeyi zaten büyük çoğunluğunuz biliyordur. Yunanistan çakallık yaptı. Rusya adeta büyük boy Metro yemiş gibi enerjik oynarken, Yunanistan topu rakip potaya atmak istemiyordu resmen. Neredeyse her şutlarını el üstünden atıyordu Yunanistan. Ayrıca 2-3 Rusya hücumundan birinde ancak doğru düzgün savunma yapıyorlardı. Amaçları açıktı grup üçüncüsü olarak, D grubunda çok büyük ihtimalle 3. olacak İspanya ile karşılaşmaktan kaçacaklardı. Hatta ardından çeyrek finalde Amerika'yla eşleşmekten de kurtulmuş oluyorlardı. Ne de olsa Fransa, Yeni Zelanda'yı yenecekti değil mi? Ama kazın ayağı öyle değildi işte, Yeni Zelanda takımı Haka dansı yaparak gaza gelip, Metro'ları yiyerek enerjiyi alınca, Fransa yenilgiden kurtulamadı. Bu sonuçla İspanya ikinciliğe çıktı ve Yunanistan'a ne oldu? Amerika'dan kaçtılar belki ama yine de kapak oldu. İspanya da bu kapağın altında işte. Oh olsun. Fakat bizim açımızdan bakınca, Yeni zelanda'nın gazı ve enerjisi biraz fazla kaçtı ve ismini 'markalaştırmış' Abercrombie'nin ballı (daha doğrusu panyalı) üçlüğü nedeniyle, onlar da bizden kaçıp Rusya'yla eşleştiler. Bize daha zorlu olan Fransa düştü. Tabii şutörleri yok, atletik olmalarına rağmen biz daha iyi ribaund alan bir takımız, savunmamız da üst düzeyde bu turnuvada (nazar değmesin), o yüzden çok sorun çıkaracaklarını düşünmüyorum bize ama Yeni Zelanda gelseydi şimdiden çeyrek finale bakabilirdik, o rahatlıkta değiliz orası kesin.

Bu arada Yunanistan'a kapak falan dedim ama bakmayın, bu konuda biraz ters düşünüyorum genel çoğunluğa göre. Sporda bilerek yenilmek pek de hoş gözükmüyor orası kesin. Genel eleştiri noktası da "Spordaki amaç rekabettir, nasıl yenilmek için oynarsın?". Ama şu göz ardı ediliyor, aslında alınacak o yenilgi, ileride kupa kazanmak için ödenecek ufak bir bedeldir. Ben biraz fazlasıyla 'mantık' adamıyımdır, eğer Yunanistan o ana kadar 3-1 yaptıysa ve gruptan çıkmayı garantilediyse, isterse çıkar yenilir ve 3.'lüğe inerek İspanya-Amerika ikilisinden kaçar. Ha tabii bunu, açık açık yaparsa ve kendisini dünyaya rezil ederse, üstüne de yine İspanya ile eşleşirse, kapağın en güzelini yemiş olur. Yunanistan'ın yaptığı gibi ortada kesin birşey yokken, bu kadar aleni bir şekilde çıkıp yenilmek mantıksız ve hatta ahmakça. Dünya Basketbol Şampiyonası'nı izleyen herkes antipatiyle bakıyor artık Yunanistan'a. Bir daha oh olsun İspanya'yla eşleştikleri için.

Şunu da yazmadan edemeyeceğim, aynı konuyla ilgili Bourousis ile Tanjevic tartıştılar. Bourousis maçtan sonra taktik tahtasını mı ne tekmelemişti yanılmıyorsam. Tanjevic de "Tiyatro yapma, yenilmek istiyordunuz yenildiniz işte, 2009 Eurobasket'te de aynısını yaptınız" demiş. İkili tartışmışlar. Bugün NTV Spor'da Dilara Gönder, koç Murat Özyer'e tartışma hakkındaki düşüncelerini sordu. Şampiyona boyunca yerinde yaptığı esprilerle beni güldüren koçtan bir başka bomba geldi: "Tanjevic'in galiba hayat sigortası var".

Bakalım 2 saat sonra Yunanistan gerçek anlamıyla kapağı yemiş olacak mı, yoksa gerek fiziksel gerek mental yönden yorulmuş olarak çeyrek finale kapağı atacak mı? Ne olursa olsun, basketbol tanrıları Yunanistan'ın bu kadar göze batan yenilme çabalarına tepki gösterdi ve İspanya'yı o tarafa attı. Eğrisi doğrusuna geldi... Bu akşam da harika bir maç izleyeceğiz.

1 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

yunanların kapağı değil odunu yedi resmen ispanyollardan