BIY AD

29 Ocak 2011 Cumartesi

Çıkışta Bekle Sen...

Yukarıdaki fotoğraf dün gece oynanan Celtics-Suns maçından hemen sonra çekilmiş. Dikkat ettiyseniz Frye'ın dolabında bir çift boks eldiveni asılı. Eldivenler Frye'a ait değilmiş, Jared Dudley muziplik olsun diye koymuş. Benim de başka işim gücüm yok gibi kafama takıldı, "Acaba bire birde hangisi indirir?" diye düşündüm. Garnett daha kilolu, daha hırslı. Baskette savunması fena olmadığına göre iyi guard da alır muhtemelen. Frye'ın avantajları ise ayak çabukluğu ve gençliği. Eğer söz konusu trash talk olsaydı Garnett'i favori gösterirdim ama kavgada bugüne kadar kendisi hep kaçan taraf olduğu için, pek şans tanımıyorum. Hele ki maçın uzaması halinde Frye çok net döver gibi geliyor.

Sen Yaşıyor muydun Ya?

Bilin bakalım yukarıdaki fotoğrafta şuta kalkmak üzere olan oyuncu kim? Unutanlar için cevabı verelim: Michael Redd. O kadar az oynadı ki son senelerde, ben de bu gece gördüğüm haberle hatırladım varlığını. En son yaklaşık 1 yıl önce forma giymiş ve sol dizindeki sakatlık sebebiyle kariyeri bitme noktasına gelmişti. Ama geç de olsa parkelere dönecekmiş.

Yaptığı açıklamalara göre, All-Star arasından sonra (Mart ayına tekabül ediyor) dönmeyi ve sezonu en az 20-25 maçla tamamlamayı bekliyormuş. E, tesadüfe bakın ki(!) kontratının da son senesiymiş bu sene. Yani kısaca ben çıkayım 25 maç oynayım, nasılsa yetenekliyim, solağım, uzaktan isabetli şutlarım var, tutturursam bir mid-level civarında kontrat ne ala diyor herhalde. Kendini yeniden ispat etmesi için 25 civarı maç elbet yeterli değil ama Skiles'ın dengesizliği ve Bucks'ın sakatlık sorunları, Redd'e döndüğünde beklediğinden daha uygun bir ortam sağlayabilir yükselmesi adına. Tabi bir de fiziki olarak ne durumda olduğunu görmeli. Umalım ki çabuk form tutup Bucks'a katkı versin de şöyle 5 Türk'le NBA playofflarına katılalım.

Gecenin Hareketleri - 28 Ocak


Link

Kobe eskilerden bir demet sunup 2 güzel smaçla girmiş listeye. Yaşına ve sakatlıklarına rağmen ondan böyle smaçları görebilmek güzel. Odom'ın asisti baş döndürücü, üzüldüm Landry'ye. Gay smacı vuramayıp içine fırlatmış o yüzden hareket, değerini biraz kaybetti gözümde. Jackson'ın son saniye basketi de biraz şansa girmiş. Diğerlerini kötüleyip yeteri kadar zemin hazırladığıma göre favori hareketimi söyleyebilirim. Birbirinden güzel blok ve smaçta çarpışmış Gallinari-Smith ikilisi. Yani bu düellonun hakkı 9 numara mı şimdi?

Hamilton'a İki Talip

Kaan yazmıştı Detroit'te olanları. Kuester yaklaşık 10 maçtır Hamilton'ı oynatmıyor ve hem Hamilton hem de Detroit seyircisi bu durumdan hiç memnun değil. Bununla birlikte Kuester da oldukça eleştiriliyor. Koç Hamilton'la konuşmak istediğini belirtmişti ancak öyle bir konuşma ya olmadı ya da basına yansımadı. Ancak son haberler Hamilton'ın büyük ihtimalle takımdan ayrılacağını gösteriyor. Hatta söz konusu haberler oldukça ilginç. Detroit yönetiminin Hamilton'ın kontratını satın alarak (buy-out) serbest bırakacağı konuşuluyor. Hamilton'ın bu sezondan sonra 2 senelik daha kontratı var ve anlaşılan Detroit Hamilton'ı artık kadroda düşünmüyor. Ancak benim anlayamadığım hem ben Gordon'ın hem de Hamilton'ın takas değeri varken Detroit niye bu oyunculardan birini takasta kullanarak bir uzun oyuncu almadı? Kaman gibi mesela.

Tabii bu haberlerden sonra Hamilton'ın talipleri de çıkmaya başladı. Sonuç olarak Hamilton her şampiyonluk adayının isteyebileceği, playoff ortamını iyi bilen, hücum sıkıştığında skor üretebilecek, birebir savunmada iyi olmasa da takım savunmasında sırıtmayan bir isim. Hamilton için adı geçen iki takım ise Celtics ve Mavericks. Celtics 2-3 numara pozisyonlarını yedekleme konusunda sıkıntılı ve Hamilton bu görev için biçilmiş kaftan bence. Mavericks ise 3 numara arayışında ancak Hamilton-Stevenson 2-3 numara rotasyonunda ilk beş çıkıp faydalı olabilir. Ancak bu bahsettiğim iki takımın da talip olması durumunda Celtics şampiyonluğa daha yakın olması sabebiyle daha avantajlı olacaktır.

Kavgaların Gecesi


Link

Garnett-Frye arasındaki olaya Soner değinmişti. Bir de Marvin ile Shawne Williams arasında kavga çıkmış. Bir geceye iki tane gerilim seviyesi yüksek maç düşmüş. Buradaki olayda Shawne Williams "Niye kavga çıktığını bilmiyorum, geldi itti" dese de, maç içinde iki Williams muhtemelen tartışmışlardır diye düşünüyorum. Marvin genellikle sakin takılır. Zaten 6 yılda aldığı teknik faul sayısı da sadece 6. Benim hatırladığım tek olay Rondo'ya yaptığı sert fauldü. Onun sonucunda oyundan atılmıştı, bugün de atıldı. Üstelik olayın baş sorumlusu Marvin. Önce Shawne'u itiyor, ardından ikili burun buruna geldiklerinde yine hamleyi yaparak rakibini iten ve kıvılcımı çakan kendisi. Aslında Shawne Williams ilk yumruk atan olsa da suçlu kesinlikle Marvin. Zaten sonra Marvin de yumruklara başvuruyor.

Hani yeniliyor olursun farkla, psikolojin bozulmuştur falan neyse de, maçın bitimine 40 saniye kala, kazanmayı garantilemişken ne yapıyor Marvin anlamak güç. Baya fiziksel müdaheleler söz konusu olduğu için Garnett olayının aksine burada ceza çıkmama ihtimali yok. Şöyle bir 3-4 maç ceza almalı bence Marvin en az. Ama ne olursa olsun Shawne Williams'ın cezası daha az olmalı bana kalırsa.

Bir Bu Eksikti - Garnett


Link

Ön hazırlıktan haz almayıp direk olaya girmek isteyenler yukarıdaki videodan Garnett'in yaptığı terbiyesizliği izleyebilir. Konuyu merak edenleri biraz aşağı doğru alalım...

Şu postta anlamıştık takındığı ruh halinin pek parlak olmadığını ama Garnett sağ göterip sol vurdu. Biz kavgayı yarın beklerken bugün Suns maçında çıkardı. Evvela maçı izlemeyenler için biraz anlatayım konuyu. Suns maça hızlı başlayıp farkı ilk dakikalarda açtı ve ilk yarının sonlarına doğru bir mola dönüşünde Doc Rivers hakemlere ettiği itiraz sebebiyle oyundan atıldı. Gerginlik bu dakikadan başladı yani. Sonrası Celtics'in oyuna ortak olma, Suns'ın ise yakalanmama çabasıyla geçerken videolarda izleyeceğiniz olaylar vuku buldu. Olayların ilkinde Pietrus screen'e gelen Garnett'e sert bir şekilde çarptıktan sonra ivmesini kesmeyip onu boynundan itiyor ve Garnett de haliyle sinirleniyor. Ben burada kendisine pek kabahat bulmuyorum, zaten hakemler de benim gibi düşünmüş olacaklar ki yalnızca Pietrus'u flagrant faulle cezalandırıyor. Fakat ikinci videoda yaptığı terbiyesizlikten başka bir şey değil. Hareket zaten başlı başına bir ayıp da, sırf bunu yapmak uğruna şuta kalkmış adamın altına girmesi olayı daha da kabul edilmez kılıyor. Kazanma hırsına her zaman saygı duymuşumdur. Hatta dün Lakers'a ayakkabıyla yolladığı mesajın da, sonuçta kimseye zararı olmadığı için rekabete renk kattığını düşünmüştüm. Ama böyle saçma sapan ve rakibinin sağlığını tehlikeye atacak olayların başrolünde bulunması üzücü. Zaten bu yüzden şu anda NBA'in en nefret edilen oyuncularından biri kendisi. Asıl bomba ise Garnett'in ceza alması durumunda Lakers maçında oynayamayacak olması. O kadar da ayakkabı falan hazırlamıştı. Ama ben pek sanmıyorum ceza alacağını.


Link

NBA'de Bugün - 28.01.2011

Magic 90 - Bulls 99
Üst üste aldığı galibiyetlerle çıkışını sürdüren Chicago evinde Orlando'yu da geçmeyi bildi. Özellikle üçüncü çeyrek rakibine zor anlar yaşatan ev sahibi ekip geri dönüş yaparak maçı kazandı. Orlando'da Nelson'ın maçın başındaki sakatlığı üzerine süresi artan Arenas maç içinde kötü tercihleriyle takımına pek katkı vermedi. Arenas'ın yanında Hidayet de kötü bir gece geçirirken hem hücumda hem savunmada yokları oynadı. Hücumda 2/12 isabet ile oynayan Hedo 5 sayı-5 asist ile karşılaşmayı tamamladı. Savunmada ise Deng karşısında adeta hayalet gibiydi. Hidayet'in savunmasında Deng 26 sayı-8 ribaund üretirken, MVP yarışında üst sıralarda bulunan Rose 22 sayı-12 asist ile mücadele etti. Pota altında tek başına Chicago'ya karşı direnen Howard 40 sayı-15 ribaund ile oynarken ona karşılık olarak Boozer 16 sayı-16 ribaund ile etkili oldu. Ömer ise 17 dakika oyunda kalmasına rağmen faul problemine girdi ve maçı 2 sayı-6 ribaund-2 top çalma ile tamamladı.

Pistons 87 - Heat 88
Dün gece Knicks'ten aldığı yenilginin ardından Florida'ya dönen Heat evinde Pistons'ı zor da olsa mağlup etmeyi başardı. Müthiş çekişmeye sahne olan maçta Wade ve Bosh'tan yoksun Heat, James'in müthiş performansıyla galibiyete uzanırken hakemlerin tartışmalı kararları maç içinde sıkıntı yarattı. Özellikle Detroit'in son hücumunda Daye'e yapılan faulun görmezden gelinmesi maç notları arasında dikkat çekerken serbest atış istatistiğinde de Heat rakibine göre 2 kat fazla çizgiden şut kullandı. James tek başına mücadele veren isimdi Heat'te ve 39 sayı-9 asist-8 ribaund ile müthiş bir performansa imza attı, galibiyeti getiren serbest atışları kullanan House ise 15 sayı üretti. Pistons cephesinde T-Mac'in başarılı performansları sürüyor. Dün gece de 14 sayı-10 asist-8 ribaund ile oynadı, Ben Gordon ise 21 sayı kaydetti.

Celtics 71 - Suns 88
Batı turnesinde ikinci maçına çıkan Celtics sürpriz bir yenilgiyle döndü Suns deplasmanından. Bir hayli olaylı maç olduğu özetlerden de belli. Celtics oyuncularının, özellikle Garnett'in, hırsı yüzünden edindikleri bir tavır bu. Takımın birbirine kenetlenmesi iyi ve kötü anlamda oldukça önemli ama yenilgiyi hazmedememe problemleri var. Garnett'in gereksiz yere sinir harbi yaşattığını görüyoruz maç boyunca. Maçı 18 sayı-9 ribaund ile tamamlayan Garnett aynı zamanda takımının en skoreriydi. Pierce ise 14 sayı kaydederken benche yeniden dönen Semih 2 sayı-1 ribaund ile mücadele etti. Suns cephesinde ise benchten gelip 19 sayı-17 ribaund ile oynayan Gortat galibiyeti getiren isimlerden olurken, Nash 13 sayı-10 asist ile etkiliydi.

Kings 100 - Lakers 95
Suns'ın Celtics'i yenmesinin ardından Lakers da evinde Kings'e karşı sürpriz bir mağlubiyet aldı. İki gece sonra NBA Finallerinden sonra ilk kez karşılaşacak olan bu iki takımın bu önemli maçtan önce mağlup olmaları da ironik oldu. Maça dönecek olursak Cousins, Lakers pota altına karşı oldukça etkili bir performans sergilerken 22'si ilk yarıda olmak üzere 27 sayı-10 ribaund üreterek double-double'a imza attı. Özellikle üçüncü çeyrek çok iyi savunma yapan ve Lakers'ı 16 sayıda tutan Kings'te Casspi de 20 sayılık katkı sağladı. Boyalı alan ve ribaundlarda üstünlüğü Kings'e kaptıran Lakers'ta 38 sayı-7 asist ile oynayan Kobe takımını dışardan taşımaya çalışsa da bu performansı yeterli olmadı.

Wolves 100 - Jazz 108
Play-off potası içinde aldığı üst üste yenilgilerle 7. sıraya kadar gerileyen Jazz 6 maçlık galibiyet hasretine dün gece son noktayı koydu. Bu sezon kadrolarında Boozer'ı çok arayan ve hiç eski Utah gibi görünmeyen takım için Deron'ın oynamadığı maçta alınan bu galibiyet bir hayli önemli oldu. Deron'ın yokluğunda bu sezonun en yüksek skoruna ulaşan Krilenko 27 sayı-7 asist ile mücadele ederken, Millsap 30 sayı ile takımının en skoreri olarak dikkat çekti. Karşı tarafta 22 sayı-15 ribaund ile Love yine alışılagelmiş performanslarından birine imza atmasına rağmen yine galibiyete ulaştıramadı takımını.

Knicks 102 - Hawks 111
Bir gece önce Heat'i geçerek önemli bir galibiyet elde eden Knicks, Doğu'nun bir diğer üst düzey ekiplerinden Atlanta karşısında aynı sonuca imza atamadı. Maçta konuşulması gereken nokta Atlanta'nın galibiyetinden çok maç içinde çıkan kavga olayıydı. Marvin Williams ile Shawne Williams arasında maçın bitimine yakın kavga çıkarken iki takımın oyuncuları bu ikiliyi zor ayırdı. Joe Johnson 34 sayı-8 ribaund-7 asist üretirken, Josh Smith 24 sayı ile galibiyete katkı sağladı. Hawks bu sonuçla beraber Doğu'da 4. sıraya yükseldi. Knicks cephesindeyse Amare&Felton ikilisi etkili oyunlarıyla dikkat çekti. Felton 21 sayı-13 asist ile mücadeleyi tamamlarken Amare ise 27 sayılık katkı sağladı.

Wizards 117 - Thunder 124
Müthiş bir çekişmeye sahne olan ve 2 uzatma sonunda kazananın belirlendiği maçta Oklahoma müthiş ikilisi ile galibiyete ulaşan ekip oldu. Aslında maç başında Wizards ve deplasman kelimelerini yan yana kullanınca Oklahoma'nın kazanacağı ön görülebilirdi ancak bu kadar zor olacağı tahmin edilmezdi. Durant&Westbrook ikilisi Wizards'a karşı oldukça etkili olup geceye damga vuran performanslara imza attılar. Westbrook 35 sayı-13 ribaund-13 asist ile triple-double'a imza atarken, Durant ise attığı 40 sayıyla galibiyete taşıdı takımını. Wizards'ta sürpriz bir isim sahne adlı. Çaylak Booker 21 sayı-12 ribaund ile double-double'a imza attı. Young ise maçı 32 sayıyla tamamlarken 33 şut kullandı. Alıştık artık biz Young'a...

Bobcats 121 - Warriors 113
Paul Silas ile müthiş bir çıkış yakalayan Bobcats, Warriors karşısında da geriden gelerek kazanmasını bildi. Jackson'ın mucizevi üçlüğüyle maçı uzatmaya taşıyan Bobcats dördüncü çeyrek ve uzatma periyodundaki 17 dakiada tam 50 sayı üreterek galibiyete ulaştı. Augustin 27 sayı-12 asist ile takımını taşıyan oyuncu olurken, maçı uzatmaya götüren Jackson 31 sayıyla galibiyette büyük pay sahibi oldu. Warriors cephesinde ilk beşin tamamı çift haneli rakamlara ulaştı. Curry 27 sayı-5 asist ile oynarken, Wright ve Ellis 21 sayılık katkı sağlamasına rağmen galibiyeti getiremedi.

Bucks 116 - Raptors 100
Play-off için yarış veren Milwaukee zorlu ve tempolu bir maç sonunda Raptors'ı deplasmanda mağlup etmesini bildi. Bizler için keyif veren bir maç oldu çünkü son günlerde kötü şut seçimleri nedeniyle eleştirdiğimiz Ersan, gecenin en iyi yabancı oyuncusu oldu gösterdiği performansla . Dün gece Raptors karşısında 9/10 isabetle 25 sayı üreterek kariyer rekorunu egale eden Ersan ayrıca 7 de ribaund aldı. Maggette ise 29 sayı-11 ribaund-5 asist ile double-double yaptı. Bu mağlubiyetle artık playoff potasından iyice uzaklaşan Raptors'ta Amir Johnson 24 sayı-12 ribaund ile takımı adına etkili oldu.

Grizzlies 99 - Sixers 94
Doğu turnesinin son maçına çıkan Memphis müthiş bir geri dönüşle önemli bir maçı kazanmayı bildi. Sixers maç içinde 21 sayıya kadar farkı çıkarsa da son çeyrek rakibine savunma konusunda hiç baskı kuramadı ve geri dönüşünü seyretmekle yetindi. Doğu'da play-off savaşı içinde olan bir takımın son çeyrek bu şekilde mücadele etmesi de olacak iş değil, üstelik kendi salonunda. Memphis 42-21'lik üstünlükle maçı çevirmeyi başardı son çeyrekte. Tabi burada Sixers'ın hücumları daha kullanamadan top kaybı ile savunmaya döndüğünü de belirtmek gerek. Memphis'te ilk beşin tamamı çift hanelere ulaşırken Zach 22 sayı-12 ribaund ile pota altında fark yaratan isim oldu. Gay ise 16 sayı ile katkı sağladı takımına. Sixers cepesinde Holiday 16 sayı üretirken Iguodala 12 sayı-8 ribaund-9 asist ile komple bir performans sergilemesine rağmen mağlubiyeti engelleyemedi.

Nuggets 117 - Cavaliers 103
Cleveland'ın müthiş serisi hala devam ediyor. Dün Soner maç yazısında belirtmişti Cleveland karşısına çıkan takımlar artık yenilmemek için çıkıyor çünkü bu seriyi sonlandıran takım olmak da psikolojik olarak takımları olumsuz etkileyen bir faktör olacaktır. Üst üste 4. galibiyetini alan Denver'da Melo 33 sayı-7 ribaund-5 asist ile takımını galibiyete taşıyan performansa imza attı. Afflalo ise 23 sayılık katkısıyla galibiyette pay sahibi olan isimlerdendi. Cleveland cephesinde Jamison tek başına oynamaya devam etse de takımını galibiyete ulaştıracak adımları atamıyor. Jamison dün yine 20 sayı-12 ribaund-6 asist ile etkili olurken, Hickson 24 sayı-14 ribaund ile double-double yaptı.

Nets 92 - Pacers 124
Evinde New Jersey'i ağırlayan Pacers mağlubiyet serisine noktayı koyarak play-off yarışı için önemli bir galibiyet elde etti. Hiç bir çeyrek boyunca rakibine skorda üstünlüğünü kaybetmeyen Pacers rahat bir galibiyet elde etti Nets karşısında. Pota altında bulduğu sayılarla etkili olan Pacers %62 ile hücum ederek başarılı bir performansa imza attı. Ev sahibi ekipte Dunleavy 30 sayı üretirken, Granger ise 18 sayıyla galibiyete katkıda bulundu. Nets cephesinde ise Lopez'in son dönemde ribaund konusunda sıkıntı yaşadığı ortada. Hani orada o boyla duran bir adamın maç boyu 1 ribaund alması inanılır gibi bir olay değil. 28 sayısının yanında yalnızca 1 ribaund alarak pota altında hakimiyeti tamamen Pacers'a kaptırdı ve yenilgiyi önleyemedi.

Bir Çeyrekte 11 Top Kaybı

Sixers'a ait bu büyük başarı. Grizzlies karşısında tüm maçı önde götürdükten sonra son çeyrekte yaptıkları 11 top kaybıyla kendi sahalarında 20 sayılık farkı koruyamadılar ve mağlup oldular. Öncelikle fark 20'den 2'ye inene kadar mola almayan Doug Collins'e seslenmek istiyorum. Senin elinde Kobe, Gasol ayarında oyuncular mı var ki Phil Jackson gibi takımının kendini toparlamasını bekliyorsun. Oyuncuların yaşlarını toplasan Türkiye'deki emeklilik yaşına anca ulaşır. Nasıl bu kadar tecrübesiz isimlerin rakip karşısında ezilip gitmesine müsade ediyorsun. Sixers oyuncularını ise tebrik ediyorum. Neredeyse attıkları şuttan çok top kaybı yaptılar son çeyrekte. Hani isteseler bu kadar olurdu anca. Olayın vahametini açıklamak adına bir takımın maç başına ortalama 13 civarında top kaybı yaptığını ve Sixers'ın da bu kategoride en düşük 2. dereceye sahip takımı olduğunu söyleyelim.

Kevin Love'ın Çilesi

Maç başına 15 ribaund almak kolay mı sandınız? Love hergün pota altında savaş verirken ne çileler çekiyor biliyor musunuz? İşte 2 gün önce Thunder'a karşı son saniyelerde ribaund kovalarken Love'ın başına gelen bela. Pozisyonda kafası Collison'ın koltuk altına yaklaşık 2 saniye boyunca sıkışan Love, kokudan bayılarak yere yığıldı.

28 Ocak 2011 Cuma

28 Ocak Programı

29 Ocak Cumartesi 02:00 / New Jersey Nets - Indiana Pacers
29 Ocak Cumartesi 02:00 / Memphis Grizzlies - Philadelphia 76'ers
29 Ocak Cumartesi 02:00 / Milwaukee Bucks - Toronto Raptors
29 Ocak Cumartesi 02:30 / New York Knicks - Atlanta Hawks
29 Ocak Cumartesi 02:30 / Denver Nuggets - Cleveland Cavaliers
29 Ocak Cumartesi 02:30 (NBA TV) / Detroit Pistons - Miami Heat
29 Ocak Cumartesi 03:00 (NTV) / Orlando Magic - Chicago Bulls
29 Ocak Cumartesi 03:00 / Washington Wizards - Oklahoma City Thunder
29 Ocak Cumartesi 04:00 / Minnesota Timberwolves - Utah Jazz
29 Ocak Cumartesi 05:30 / Boston Celtics - Phoenix Suns
29 Ocak Cumartesi 05:30 / Charlotte Bobcats - Golden State Warriors
29 Ocak Cumartesi 05:30 / Sacramento Kings - Los Angeles Lakers

Televizyondan yayınlanacak karşılaşmalar çakışıyor olsa da Magic-Bulls maçını alarak güzel iş çıkarmış NTV. Ev sahibi ekibin yüzü parkede gülüyor belki ama sakatlıktan çekmeye de devam ediyorlar. Boozer döndü, bu kez de Rose'un hastalığı çıktı. Zeminde sorun var da o yüzden mi sakatlanıyor yoksa bu oyuncular? Bu arada Rose'un oynaması bekleniyor, umarım bir aksilik olmaz. Hani sakatlara rağmen iyi gidiyorlar diyorduk da o kadar da değil, tutunamazlar Magic'e karşı onun yokluğunda. Cavaliers bir süredir kolay bir lokma gibi görünüyor ama diğer taraftan bakarsak rakiplerinde psikolojik bir baskı oluşuyordur. Sonuçta yaklaşık 20 maçtır kaybeden bir takımın sizi yenerek bu seriye son verme ihtimali tüyler ürpertici. Suns'a konuk olacak Celtics'te Paul Pierce'ın oynaması şüpheli. Nash-Rondo ikilisinden toplam 50 asist bekliyorum. Altında kalırlarsa aşk olsun. Aynı saatte başlayacak diğer maçın ilk çeyreğini izleyip sonra bu maça geçebilirsiniz aslında, zira 5 dakikalık işi var Kings'in Lakers karşısında. Al Jefferson ise eski takımının yeni yıldızına karşı mücadele verecek. Acaba kıskanıyor mudur yerine geçen Love'ın performansını? Şut atarken falan adamın altına girmesin sakın? Gözüm üzerinde olacak!

Kafam Girsin!


Link

Görüntüler birkaç gün önce oynanan Bobcats-Suns maçından. Öncelikle videoda direk olarak 01:40'a gidin. Çünkü asıl olay orada. Mola/devre arası eğlencelerinde Gorilla ve Sol Patrol smaç takımı şovlarını yaparken bugüne kadar rastlamadığımız bir olay gerçekleşmiş. Muhtemelen henüz çaylak olduğunu düşündüğüm bir Sol Patrol üyesi trambolinden zıplarken gücünü ayarlayamamış ve fazla zıplamış. Sonra da "Hazır buralara çıkmışken kafadan bir dalayım bakayım ne olacak" demiş. Çocuk da biraz seri olmasa arkadan gelen arkadaşı smacı onun üzerine basacak. Zaten çemberde çırpınması ve düştükten sonraki hareketleri de ne kadar korktuğunu gösteriyor.

İlk izlediğim anda fake olma ihtimali var mı diye kısa süreliğine sorgulamadım değil. Ama alakası yok tabii ki, birkaç farklı açıdan youtube'da bulunabiliyor zaten. Bunun yanında çocuk tam çemberden geçerken durdurup, seyircilere bakarsanız pek çok kadının ellerini ağzına götürdüğünü görebilirsiniz. Bobcats takımından bazı oyuncular seyircinin tepkisiyle beraber dönüp hemen ne oluyor diye bakıyorlar ama artık çok geç...

Not: Buradan olayı tamamen bilerek ve ayarlanmış olarak nitelendiren Soner'e de bir selam çakayım istedim =)

Gecenin Hareketleri - 27 Ocak


Link

4 numaradaki harekette Turiaf, LeBron'un üzerinden vurabilseymiş, işte o zaman haber değeri olurmuş. Her ne kadar smaca kalkmış olsa da Turiaf, LeBron'un onu kesmesi şaşırtıcı değil. 1. sıradaki hareket yerini hak ediyor. Wade-LeBron ikili yine iyi iş çıkarmış.

Garnett Yine Aranıyor

Önümüzdeki Pazar gecesi sezonun en önemli maçlarından biri oynanacak. Deplasman turnesindeki Celtics Arizona'dan sonra Los Angeles'a uğrayıp Lakers'ın konuğu olacak ve böylece iki dev finalin 7. maçından sonra ilk defa karşı karşıya gelecek. Özellikle oyuncularının mental yapısından dolayı Celtics'in intikam için ve daha motive bir şekilde maça çıkacağını tahmin edebiliyordum. Ama bu kadarını da beklemiyordum...

Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz, Garnett'in pazar gecesi giyeceği ayakkabı. Dikkat ettiyseniz ayakkabının dil kısmında 152-120 yazıyor. Anlamı ise, Celtics'in tarihi boyunca Lakers'a karşı kazandığı ve kaybettiği maç sayısı. Ayakkabıda ayrıca 'Beat LA' yazısının da olacağı konuşuluyor. Hadi biz sizden daha üstünüz anlamındaki galibiyet sayılarını yazması neyse de diğer fikrini hayata geçirebilirse curcuna bizi bekliyor demektir. Lakers'lıları kızdıracak ve içten içe gıcık edecek bir hareket, muhtemelen benim desteklediğim takımın aleyhinde bu tarz bir şey yapılsa ben de aynı hissederdim. Ama tarafsız bir gözle gelişmeleri izlediğimden, bu iki devin tarihe geçen rekabetine böylesine sataşmaların renk kattığını düşünüyorum. Yine de bunu Kevin Garnett gibi 4 yıllık bir Celtic'in yapması, onun kafa yapısını bizlere yine gösteriyor. Lakers'a 4-3 kaybetmeleri ve ondan önceki sene de sakatlığı nedeniyle takımını finale çıkaramayıp Lakers'ın şampiyonluğuna engel olamayışı çok koymuş olacak ki Garnett'e, böyle bir işe girişti.




Haftanın Değerlendirmesi: 28 Ocak

Çıkanlar
Bulls: Noah sakatlandı etkilenmediler, Boozer sakatlandı çıkışları sürdü. Rotasyona bakıyorum Rose'dan başka değerli diyebileceğimiz pek kimse yok. Deng belki, o da sonuçta bi Alex değil yani. Ama Thibodeau ilk senesinde nasıl bir sistem oturttuysa takım 90 sayı yemiyor 5 maçtır. Hal böyle olunca da hücumda Rose'un tek başına etkinliği sonuç veriyor. İçeride oynadığı 3 maçı kazanarak Heat'i takiplerini sürdürdüler. Laf aramızda rakipleri pek de zorlu değildi, biraz torpil geçtim kendilerine haftalardır sürdürdükleri çıkışa binaen.

Sixers(Brand-Iguodala-Williams): Şanslı bir haftayı geride bıraktı Sixers. Bobcats deplasmanında kaybettikten sonra ligin en formsuz takımlarına karşı oynadılar ve bu süreci iyi değerlendirerek 3 galibiyet çıkardılar. Karşılaştığı rakiplerinin toplam mağlubiyet serisi 20 civarında şu an. Iguodala'nın çok formda olduğunu ve %61'le oynayıp 16 sayı ortalaması tutturduğunu söyleyelim. Bakmayın ortalamanın düşük olduğuna genelde homojen dağılıyor skorları, yoksa gayet değerli.

Hornets: 10 maçlık bir galibiyet serisi, dev rakipleri düşürdükleri komik durumlar ve takımın yakaladığı müthiş hava... Yeri geliyor hücum yaparak, yeri geliyor savunma yaparak kazanıyorlar. Thunder maçında bir ara iyi geri koşamadıklarını ve sıkıntı yaşadıklarını gördük ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Zaten sonrasında hemen toparlanıp maçı çevirmeyi başardılar. Tuhaf bir şekilde Paul de çok ön planda değildi bu dönemde.

Yarım Artı Alanlar: Tyreke sezon başındaki görüntüsünden biraz olsun sıyrılarak takımını Minnesota'nın üzerine taşıyabildi. Acele etme Tyreke yavaş yavaş, önce T'wolves'u geçersin, sonra Clippers, sonra küçük de olsa bir ihtimal Warriors... Magic'te takaslar sonrası temponun da artmasıyla Howard'ın istatistikleri tavan yaptı. Geçen hafta oynadığı 4 karşılaşmada 24 sayı-16 ribaund ortalaması tutturdu Howard. Hoş, Kevin Love yaptıklarıyla ribaund istatistiğindeki beğenimizi farklı bir boyuta taşıdı. DeRozan, Abdurrahman Çelebi rolünde son maçlarda. 25 sayı ortalama tutturmuş ki DeRozan için gerçekten inanılmaz. Augustin'in yeni koçuyla beraber yükselişi sürdü. Ailemizin skoreri Nick Young da fena görünmedi. Kurt Thomas-Tyson Chandler ikilisini de unutmayalım rol adamları diye.

Düşenler
Jazz: Geçtiğimiz haftanın Trabzon Spor'la birlikte en büyük hayal kırıklığıydı Jazz. Williams son günlerde çok formda, hatta Spurs'e karşı sezon rekoru kırdı bu hafta attığı 39 sayıyla ama yanında istikrarlı olarak ona destek veren biri olmayınca deplasman turnesinden eli boş döndüler. Fikstürleri çok zordu belki ama favori oldukları maçları da kaybettiler ve yenilgi serileri 6 maça çıktı. Playoff potasından çıkacaklarından değil de ne gerek var kasmaya. Hem sezon sonunda dinlenmeli Williams çok yoruldu şimdiye kadar.

Suns: Bir hafta inenlerde diğer hafta çıkanlarda yer alıyordu Phoenix. Ardıllığa göre bu hafta burada olmaları gerekiyordu ve yanıltmadılar bizi. Giriş cümlemden de anlayacağınız üzere ligin en istikrarsız takımlarından biri konumundalar şu an. Frye ve Nash'in form grafiğini arttırması da yenilgileri önleyemedi. Playoff umutları yavaş yavaş sönüyor, zaten organizasyon olarak daha önemli bir olayla meşguller, Nash'in akibeti...

Pacers-Raptors-Cavaliers: Bu üç takım için ayrı başlıklar açmaya lüzum yok. Jazz ile benzer kaderi paylaştı Pacers geçen hafta. Batı turnesinden galibiyet çıkaramadılar ve yenilgi serileri 6 maça yükseldi. Çaylak Paul George'un son maçlarda sorumluluk alması takımda sevinilecek yegane gelişme. Sakatlıklardan dolayı Bargnani-DeRozan ikilisinin eline bakan Raptors 9 maçtır, Cavaliers ise 18 maçtır kaybediyor. Her iki takım da ümit vermiyor.

Gözden Kaçıyor Sanmayın: Felton ve Chandler'ın geçen haftaki düşüşü devam etti. Özellikle Felton çok önemli takım adına çünkü tempoyu ayarlayıp Knicks'in oyunu forse etmesini sağlıyordu. O tökezleyince takım olarak çuvallıyorlar. Aaron Brooks sakatlıktan iyi dönmüştü ama geçtiğimiz hafta oynadığı 4 maçı %28 isabet oranıyla tamamlamış, şaka gibi. Jason Kidd'in kariyerine saygım olmasa diyeceğimi biliyorum ben. Yani Nowitzki'nin yokluğunda takımı taşıyamaması normal de son haftalarda performansı yerlerde sürünüyor, bir an önce toparlansa iyi olur çünkü şu haliyle Barea daha yararlı oluyor takıma.

Mayo 10 Maç Cezalı

Memphis'in genç guardı O.J. Mayo yasaklı madde kullandığı gerekçesiyle 10 maçlık ceza aldı. Mayo yaptığı açıklamada kullandığı ilacın kas güçlendirici etkisinin olduğunu bildiğini ancak doping kapsamında değerlendirildiğini bilmediğini söylemiş. İyi niyetle düşünüp kendisine inansak bile henüz kumar skandalı unutulmadan bu olayın yaşanması kötü oldu. Hatırlarsanız draft senesinde sorunlu bir genç olduğuna dair söylentiler vardı ancak bu iddiaları doğrular nitelikte pek bir haberine rast gelmemiştik geçen zaman zarfında. Son bir kaç ay içerisindeyse durum biraz tersine döndü. Beklentileri parkede karşılayamaması bir yana adının üst üste saçma sapan olaylara karışmasıyla son günlerde ismi yeniden takas senaryolarını süslemeye başladı.

Memphis cephesine dönecek olursak, şutör guard pozisyondaki oyunculardan ne Young ne de Allen'ın dış şut tehdidi var. Haliyle takımın hücum çeşitliliği azalacak gibi görünüyor. Zaten rotasyondan sınırlı katkı alabiliyorlardı şimdi iyice bocalama olasılıkları yüksek. En azından Henry dönmüş olsaydı Mayo'nun eksikliğini minimum seviyede hissederlerdi. Ama işin bir de diğer yönü var, o da yukarıdaki saydığım isimlerin Mayo'dan daha iyi savunmacı oldukları gerçeği. Henüz dün oynadıkları Nets maçında izlediğim için rahatlıkla söyleyebiliyorum, bu iki isim de takım savunmasına önemli katkılar yapıyor. İzleyip göreceğiz takımın gidişatını.

Gözlük Wade'e Yaradı (mı)?

Dün gece bahsetmiştik Wade'in migreni nedeniyle parlak ışığa bakamadığını ve bu sebeple gözlük takacağından. NBA yönetimi koyu camlıya izin vermedikten sonra Wade yukarıda gördüğümüz gibi daha ince bir camla sahaya çıktı. Ancak Wade gözlükle hiç zorlanmadı ve 22'de 14 isabetle 34 sayı attı ve kariyerinin en yüksek rakamı olan 16 ribaund aldı. Fakat buna rağmen takımına galibiyeti getiremedi New York deplasmanında.
Daha önce aralarında oynadıkları iki maçı da kazanan Miami, Chris Bosh'un oynamadığı maçta bu sefer New York deplasmanında galibiyet çıkaramadı ancak Wade 34 sayı 16 ribaund 5 asistlik performansıyla göz doldurdu.

NBA'de Bugün - 27.01.2011

Heat 88 - Knicks 93
90'lı yılların efsane Heat-Knicks rekabeti o yılları yaşayanların hala aklındadır. Takımların tekrardan tepeye oynayacak kadrolar kurmasıyla rekabet, bu sezondan itibaren tekrar canlanmaya başladı. Bu sezon Knicks'e karşı oynadığı iki maçı da kazanan Miami dün gece galibiyete çok yaklaşmasına rağmen kaybeden taraf oldu. Chris Bosh'un yokluğunda 4 numara konusunda sıkıntı yaşayan Heat'e James ve Wade de çare olamadı. Wade belki de bu sezonon en iyi maçlarından birini çıkarmasına karşın son çeyrekte pili bitti. İlk üç çeyrek rahat bir oyun oynayan ve son 12 dakikaya 9 sayı önde giren Heat rakibinin geri dönüşüne engel olamadı ve MSG'dan mağlup ayrıldı. Son çeyrek Knicks rakibini 15 sayıda tutarak geriden geldi ve maçı kazanmasını bildi.

Knicks'te Amare 24 sayı-8 ribaund ile pota altında etkili olurken dördüncü çeyrek takımın geri dönüşünde etkili olan ve maçı Knicks'e getiren isim Gallinari oldu. Attığı üçlüklerle skoru eriten ve Heat'in guardını düşüren Gallo mücadeleyi 20 sayıyla tamamladı. Rahatsızlığı bulunan ve gözlükle oynadığı maçın ilk üç çeyreğinde 14/15 isabetle 33 sayı üreterek Heat'i tek başına sırtlayan Dwyane Wade, son çeyrek basket üretemedi ve kullandığı 7 şutunda da isabet bulamadı. Maçın ortalarına doğru çok sıcak olmasına karşın son çeyrek sahne alamayan Wade maçı 34 sayıyla tamamladı ancak aldığı 16 ribaund ile kariyer rekorunu kırmış oldu. Wade'in elinin sıcak olduğu anlarda James ise buz gibiydi ve maçı 24 şutta 24 sayıyla tamamladı. James 24 sayısının yanında 11 ribaund-5 asist ile oynayarak double-double yaptı.

Celtics 88 - Blazers 78
Batı turnesine çıkan Boston Celtics turnenin ilk ayağında Portland'ı rahat geçmeyi bildi. Takipçisi Heat'in kötü bir dönem geçirmesinin de etkisiyle aradaki farkı 4 maça çıkartan Celtics tecrübeli isimlerinin etkisiyle kazanan taraf oldu. Maçın ilk devresinde skorda kopma olmazken Garnett ve Allen'ın devreye girmesiyle Celtics bir anda zorlu maçı tersine çevirdi ve galibiyete rahat uzandı. Portland'ın üst üste 2. yenilgisi oldu bu. Batı'da 8. sırada bulunan Portland aldığı seri galibiyetlerle rakipleriyle arasındaki farkı açmıştı ancak onların da şu sıra iyi durumda olmaması aradaki maç farkını koruyor. Üst üste 3. maçına ilk beş çıkan Semih Erden 17 dakikada 6 sayı-4 ribaund üretirken, maçın yıldızı Celtics adına Garnett ve Allen oldu. Garnett 10 sayı-9 ribaund-9 asist ile komple bir performans ortaya koyarken, Allen ise 18 sayılık katkı sağladı. Portland cephesinde Aldridge 17 sayı-16 ribaund ile oynamasına rağmen galibiyeti getiremedi.

Rockets 106 - Mavericks 111
Nowitzki'nin dönüşüyle tekrar form tutan Dallas, Texas derbisinde Houston'ı zorlansa da geçmeyi bildi. Maça çok hızlı başlayan ev sahibi ekip ilk iki periyotta rakibine büyük üstünlük kurdu. Ancak maçın ikinci bölümüde oyunu salınca rakibinin geri dönüşüne izin verdi. Son dakikalarda Barea'nın etkili oyunu kabustan uyandırdı Mavs'i. Houston ilk çeyrek 6/21 gibi felaket bir şut yüzdesiyle oynarken forma giyen 10 oyuncusunun da eli oldukça soğuktu. Sonradan bir şekilde açılsalar da galibiyet onlardan fazlasıyla uzaklaşmıştı. Dallas'ta Chandler 21 sayı-15 ribaund ile etkili olurken, Kidd 11 sayı-10 asist üretti. Ayrıca Dallas benchten 53 sayı buldu. Houston'da ise Scola 30 sayılık bir performansa imza atmasına rağmen yenilgiyi önleyemedi.

All-Star İlk 5'leri Belli Oldu


Son oylama rakamlarından sonra bir sürpiz olmamış. Daha önce değinmiştim zaten bana göre seçilmesi gereken oyunculara. Sıra koçlarda ve Stern'de bakalım geri kalan kadroyu nasıl dolduracaklar. Onun için de ufak bir yazı yazarız.

Wade Gözlük Takacak

Hatırlayacağınız gibi Dwyane Wade Miami'nin Toronto karşısına çıktığı maçta takımdaki yerini alamamıştı. Ufak bir sakatlık olduğu için pek üzerinde durmamıştım. Ancak daha sonra ilginç bir detay ortaya çıktı. Wade'in o maçı migreni (şiddetli ve düzenli bir başağrısı) tuttuğu için kaçırdığı ve yaklaşık 3 saat sonra oynanacak New York Knicks maçında da sahaya gözlükle çıkacağı yazılıyor. Gözlük takmasının nedeni olarak ise salonlardaki parlak ışıkların gözlerine zarar verdiği ve bu parlak ışıkların migreni tetikleyen etkenlerden biri olduğu söyleniyor.

Bosh'un olmadığı bu dönemde, Wade'in takımını yanlız bırakmak istemediği ancak durumunun kendisine soru soran muhabire ışık altında olduğu için cevap veremeyecek kadar ciddi olduğunu da belirtmek gerekiyor. Birkaç gündür antremanlarda da farklı gözlükleri denediğini ve en rahat olanı bu gece maçta giyeceği de yazılıp çizilenler arasında. Yukarıdaki zannedersem en rahat ettiğiymiş, alttaki ise iki gün önce denediği.


Edit: NBA'in Wade'e üstteki gözlüğü takması için izin vermediği açıklandı. Camı çok koyu olduğu için yasaklanmış. Rakipleri Wade'in gözlerini göremeyeceği için haksız bir avantaj sağlayabileceği belirtilmiş Wade'in. Onun yerine bu alttaki gözlüğü tercih edecek Wade.

27 Ocak 2011 Perşembe

27 Ocak Programı

28 Ocak Cuma 03:00 / Miami Heat - New York Knikcs
28 Ocak Cuma 03:30 (NBA TV) / Houston Rockets - Dallas Mavericks
28 Ocak Cuma 05:30 / Boston Celtics - Portland Trail Blazers

Çok güzel bir program var bu gece. Maçlar hem az hem nitelikli. Gecenin ilk maçında ligin göz önündeki iki takımı karşı karşıya gelecek. Daha önceki 2 maçı, rakibi çok formda olmasına karşın Heat çok rahat kazanmıştı. Bu kez durum biraz farklı çünkü iki takım da sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Heat adına Bosh'ın görev alamayacağını Wade'in durumunun ise maç saatinde belli olacağını söyleyelim. İkinci karşılaşmada Texas derbisini izleyeceğiz NBA TV ekranlarında. Son günlerde biraz toparlanan Mavs ev sahibi avantajıyla favori görünüyor. Son maçta ise Celtics ile Blazers karşılaşacak. Deplasman ekibinde O'Nealların forma giymemesi, hafif sakatlığı bulunan Pierce'ın ise görev alması bekleniyor. Çekişmeli bir maç olabilir.

Durant ve Kobe'den Farkım Ne?


Link

Bunu diyen Ben Wallace. Videoda izleyeceğiniz üzere Shelden Williams'ı tuzağa düşürüyor. Bu hareketi günümüzde en çok kullanan skorerler Kobe ile Durant. Bu şekilde pek çok kere rakiplerini kandırıp, oyuna getiriyorlar. Ancak bunu yapan oyuncu Ben Wallace olunca, Shelden Williams da afallamış. Faulden sonra "Bu gerçekten oldu mu?" bakışı yeterli herhalde herşeyi anlatmaya. Aslında iyi birşey yaptığının farkına varamamış o anda. Ben Wallace da yıllardır kendisine taktik faul yapıldığının ve kariyeri boyunca serbest atış çizgisinden %40 ile attığının farkında değildi herhalde. Nasıl bir güvenle şuta kalkıp serbest atış çizgisine gidiyorsa? İnsan utanır diyeceğim ama herhalde ilk serbest atışta airball attıktan sonra biraz olsun "Ben ne yaptım?" diye sormuştur. Durant ile Kobe'nin sadece insanlar "Vay be ne zeki oyuncu" desin diye değil takımlarına çizgiden sayı kazandırmak için bunu yaptıklarını anlamıştır Wallace artık. Ne de olsa aralarında %50'ye yakın bir isabet oranı farkı var...

Sen bizi güldürdün, Allah da seni güldürsün Ben Wallace. Airball'ların bol olsun.

Küçük Detaylar - 13 (Toronto'nun Efsane Serisi Bitti)

Hidayet'in Toronto forması giydiği dönemde özellikle Tv'de yayınlanan her maç duyduğumuz bir istatistikti Murat Kosova tarafından. 'Raptors bilmem kaç maçtır en az bir üç sayılık isabet buluyor' diye. TV başında çoğu maçı izleyen basketbol severlerin birçoğu aynı istatistiği tekrar tekrar duymaktan sıkılmıştı hatta... Toronto Raptors'ın her maç en az bir üç sayı isabeti bulma serisi iki gün önce Pazartesi akşamı Memphis karşısında sona erdi. 1999 yılında başladıkları seri tam 986 maç sürerken geçtiğimiz akşam Memphis karşısında 13 şutunda üçlük isabeti bulamadı Raptors ve serisi sonlandı.

- Raptors'dan sonra devam eden en uzun seri Dallas Mavericks'e ait 982 ile. Yıllardır gerek NTV yayınlarında gerek yabancı spikerlerle izlediğimizde hep Raptors maçlarında denk gelirdik bu istatistiğe. Ama bir kere bile "Dallas hemen arkalarında, sadece 3-4 maç fark var" dendiğini hatırlamıyorum. Halbuki baya yakın bir istatistik yani. Mavs, Raptors'ın rekorunu çok büyük ihtimalle geçecektir. Daha sonra da Nowitzki orada olduğu sürece üstüne koymaya devam ederler herhalde. 1400 civarını görebiliriz muhtemelen. / Can

Gecenin Hareketleri - 26 Ocak


Link

Ceyar bir maçlık cezadan sonra bomba gibi dönmüş. 2 numaradaki smacını pek tutmadım ama listenin başındaki güzel. Top dışarı çıkmasa Howard bloklarına devam edermiş muhtemelen, niye 10. sıraya koymuşlar anlamadım. Sam Young'ın alley-oop'unda da yazık olmuş Humphries'e. Kim yenge görmemiş olsa bari sevgilisinin üzerinden vurdurduğunu, üzülür.

Küçük Detaylar-12 (Carter 36. Sırada)


Link

Vince Carter dün gece Bobcats karşısında attığı 22 sayıyla Tom Chambers'ı geride bırakarak tüm zamanların en çok sayı atan 36. oyuncusu oldu. Bir üst sıradaki Mitch Richmond ile aralarında yaklaşık 450 sayı fark var. Eğer bir sakatlık falan olmazsa sezon bitmeden onu geçtiği haberini de veririz muhtemelen. Kendisini tebrik edip, bu vesileyle geçmiş yaş gününü de kutlayalım. Ve hayranlarına tozlu raflardan bir video daha hediye edelim.

Küçük Detaylar-11 (Geceye Durant Damgası)

Bu sabaha karşı oynanan Thunder-Timberwolves maçında 47 sayı- 18 ribaund yapan Kevin Durant kariyer rekorunu sayı kategorisinde egale edip, ribaund kategorisinde kırdı. Çok uzun bir kariyeri olmasa da lige katıldığından beri istikrarlı olarak skor üretiyor ve iki sezondur zaten 30 civarında bir ortalamayla oynuyordu kendisi. Rakip de ligin en kötü savunma yapan ve en hızlı tempoda oynayan takımlarından biri olduğu için olağan performansının üzerine çıkmasını normal karşılayarak attığı sayıyı çok etkileyici bulmayabiliriz. Ama karşında Kevin Love, takımında Ibaka varken 18 ribaund nedir, dahası bu iki başarıyı tek maça sığrdırmak..?

NBA'de Bugün - 26.01.2011

Spurs 112 - Jazz 105
Pek hoş olmayan bir Doğu turnesinden sonra Staples bozgununa uğrayan Utah Jazz evinde de istediği galibiyete ulaşamadı. Boozer'ın gidişinin Utah'ı fazlasıyla etkilediği ortada. Tamam belki Al Jefferson gibi bir yeteneği Wolves'ten bir şekilde kopardılar ve onun yerine monte ettiler ancak Utah eskisi kadar kendi evinde kükreyen bir takım değil. Pasif kaçıyorlar bir çok takımın yanında ki Spurs maçın büyük bir bölümünde skorda yaklaştırmadı bile Utah'ı. All-Star performansı gösteren Spurs guardları dün gece de takımlarını taşıyan isimler olarak dikkat çekti ki Manu 26 sayı-7 asist-6 ribaund ile oynarken Parker ise 23 sayı-6 asist ile mücadele etti. Spurs kısalarına karşı tek başına mücadele etmek zorunda kalan Deron 39 sayı-9 asist ile müthiş bir maç çıkartmasına karşın galibiyete ulaştıramadı takımını. Mehmet ise 14 dakika süre aldı 3 sayı-2 ribaund-2 asist ile mücadele etti.

Hornets 112 - Warriors 103
Müthiş formuyla dikkat çeken Hornets, Warriors deplasmanında da takılmadan devam etti ve üst üste 10.galibiyetini elde ederek müthiş serisini sürdürdü. Belki son dönemde övdüğümüz Hornets'in o aktif savunma performansına şahit olamadık ama takdir edersek rakip Golden State. İlk beşin tamamı çift haneli skorlar üreten Hornets'te Chris Paul 18 sayı-17 asist ile takımının galibiyetinde etkili bir performans sergilerken West 22 sayılık katkı sağladı. Warriors'a kısalar Ellis ve Curry skorer oyunlarıyla dikkat çekselerde takımlarını galibiyete taşıyamadı. Wright ise 25 sayılık ekstra bir katkıya imza attı dün gece.

Nuggets 109 - Pistons 100
Doğu turnesine çıkan Denver iyi performansını sürdürerek üst üste galibiyetlerine devam ediyor. Batı'da formda olan takımların çokluğunda fikstür gereği Doğu turnesinde olmaları Denver'ın fazlasıyla işine gelmiş olsa gerek. Maçın hikayesine dönecek olursak Denver'da Billups şampiyonluk kazandığı eski takımını yıkan isim oldu. Son çeyrek çekişmeli geçen maçta 14 sayı buldu Billups ki bunların hepsi son anlarda el yakan üçlüklerdi. Maçı da 26 sayı ile tamamladı ve maçın en skoreri oldu. Melo ise 18 say-10 ribaund-7 asist ile oynamasına rağmen bolca şut kaçırması yine dikkatlerden kaçmadı. Pistons cephesinde ise adeta küllerinden yeniden doğan T-Mac'in olumlu performansları hızla devam etmekte. Dün gece 14 sayı-8 asist-6 ribaund ile takımını taşıyan isimdi ancak performansı galibiyete yetmedi.

Thunder 118 - Wolves 117
Gecenin en çekişmeli ve heyecanlı karşılaşmalarından biriydi Thunder-Wolves mücadelesi. Son çeyrekte özellikle her hücumda iki takımda karşılıklı skorlar üretti ve müthiş bir heyecana sahne oldu. Durant maçın tam anlamıyla yıldızıydı ve 47 sayı-18 ribaund ile mücadele etti. 47 sayısıyla sezonun en yüksek sayısına ulaşan Durant kariyer rekorunu egale ederken aynı zamanda 18 ribaund ile kariyer rekorunu kırdı. Yanında Westbrook'da 16 sayı-8 asist ile dikkat çeken isimdi. Wolves sadece insan üstü performanslar gösteren Love ve form durumuna göre bir oynayıp bir oynamayan Beasley'den ibaret. Batı'da son sıraya demir attılar ve üst üste mağlubiyet almaya devam ediyorlar. Love yine 31 sayı-21 ribaund ile oynamış ve Beasley 30 sayı üretmiş olmasına rağmen onların bu geceki şanssızlığı karşılarında ligin en skoreri Durant'in olmasıydı şüphesiz.

Magic 111 - Pacers 96
Şu sıralar oynadığı oyun bakımından olmasa da aldıkları sonuçlar bakımından ligin en kötülerinden biri olan Indıana Pacers, evinde Orlando'ya da teslim olarak mağlubiyet serisini 6 maça çıkarttı. Doğu'da play-off yarışının içinde bulunan ve hayli de iddialı olan Pacers'ın bu yenilgi serisine rağmen potadan sadece 1.5 maç geride olduğunu da belirtmek gerek. Orlando, Howard'ın etkili oyunuyla maça başlarken henüz ikinci çeyrekten hançeri vuruyordu. Çeyreğe müthiş bir şut performansıyla giren Magic ilk 8 şutunda isabet bulurken bunların yarısının üçlük çizgisinin gerisinden gelmesi maçı bitiriyordu nerdeyse. Magic maç boyu 16 üçlük isabetinde de isabet buldu ayrıca. Hidayet kötü performanslarının ardından 7/10 ile gayet sıcak bir gece geçirdi ve 18 sayı-6 ribaund-4 asist üretti. Howard ise 19 sayı-16 ribaund ile double yaptı. Pacers'ta Granger ve Collison'un öne çıkan performansları devam etse de galibiyeti yine getiremediler. Granger bolca üçlük kaçırdığı geceyi yayın gerisinden 3/11 isabetle 27 sayıyla noktaladı.

Hawks 90 - Bucks 98
Milwaukee çok önemli bir galibiyet aldı. Doğu'da son iki sıra için yaklaşık beş takımın şansı var ve muazzam bir yarış bekliyor herhalde bizi sene sonuna kadar. Milwaukee'de o yarışın içinde olan takımlardan ki aldığı bu galibiyet ile aranın açılmasını önlemiş oldu. Atlanta'nın üçüncü çeyrek performansını seyrettiğimde galibiyete gider diye düşündüm ancak son çeyrek bambaşka bir Bucks vardı oyunda ki 34-15'lik çeyrek skorunu söylesem her şeyi özetlemeye yetecektir muhtemelen. Maggette 22 sayısıyla galibiyeti getiren isim olurken, son çeyrek geri dönüşteki en etkili olan isimlerden biri olan Boykins 20 sayıyla mücadele etti. Ersan ise 24 dakika süre alarak 8 sayı-3 ribaund ile maçı tamamladı. Hawks'ta ise Horford 17 sayı-10 ribaund-5 asist ile takımının en iyisi oldu.

Bobcats 114 - Suns 107
Yeni koçuyla beraber başarılı performansıyla play-off potasına girmeyi başaran Bobcats önemli bir engeli daha geride bıraktı. Takım adına en önemli nokta skorun bir kişinin eline bakmıyor olması ki dün gece galibiyete ulaşan takımda 6 isim çift haneli skor üretti. Son dönemde performansıyla boyalı alanda dikkat çeken bir Kwame Brown mevcut ki bu maçta da double-double yaparak ön plana çıkmış. G-Wall 22 sayı-10 ribaund ile double yaparken Jackson ise 23 sayıyla oynayarak takımını galibiyete taşıdı. Üst üste aldıkları galibiyetlerin ardından düşüşe geçen Phoenix ise şimdilik play-off yarışının gerisinde kalmış gibi gözüküyor. Nash 27 sayı-15 asist ile takımını yine sırtlamasına rağmen galibiyete taşıyamadı.

Sixers 107 - Raptors 94
Play-off inadını sürdüren Sixers üst üste üçüncü galibiyetini Raptors deplasmanında alarak şu an bu yarışın içinde olan takımlar arasında en iddialısı konumuna geçti. Raptors'tan bahsetmek istiyorum ben birazda ki dün üst üste 9. yenilgilerini aldılar. Cleveland varken diğer takımlar pek dikkat çekmiyor bu konuda ancak ciddi bir şekilde düşüşte oldukları gerçek. Baktığımız zaman çok dağınık oynuyorlar. Eskilerden bir Phoenix havası var hani savunmayı boş vermiş ama hücumla var olmaya çalışan bir takım ancak takım adına sorun da bu zaten. Savunmayı boş verdin hadi bir şekilde hücumla bu açığı kapatacaksın ki başarı getirisi tartışılsa da yine saygı duyulacak bir strateji olmasına rağmen Raptors hücumda da o üst düzey performansa asla ulaşamadı. Sixers'ta benchten gelen 4 isimde çift haneli sayılar ulaşırken Speights 23 sayısıyla dikkat çekti. Bu sezonun çıkış yapan isimlerinden biri olan Holiday ise 15 sayı-11 asist ile gecenin iyilerindendi. Raptors'ta ise DeRozan 29 sayısıyla takımına katkı sağladı ancak galibiyeti getiremedi.

Grizzlies 88 - Nets 93
Batı'da play-off son sıranın en yaın takipçisi olan Memphis beklemediği bir yenilgi aldı Nets'ten dün gece. Doğu turnesinde bulunan ve iki gece önce Raptors'a karşı Gay'in buzzer'ı ile maç kazanan Grizzlies için işler bugün o kadar şanslı değildi. İstatistiksel bakımdan en büyük farkta yayın gerisinden sergilenen yüzdelerdeydi. Baktığımızda Nets %52 ile başarılı bir gece geçirirken, Memphis ise sadece %16'da kaldı ve Memphis'e bu konuda cevap veremedi. Yine de sonuna kadar oyun içinde kalan ve galibiyet şansı bulunan Memphis son anları iyi oynamadığından bunu kaçırdı. Nets, Memphis'e ters mi geliyor bilemiyorum ama bu sezon oynanan ikinci maçı da kazanan Nets oldu. Nets benchten 56 sayılık katkı bulurken Morrow 19 sayıyla takımının en skoreriydi. Harris'te 13 sayı-9 asist ile mücadele ederken son çeyrek hücumları başarıyla yönlendiren ve takımın dümeninde olan isim olarak bu satırlarda bulunmayı hak edenlerden. Memphis cephesinde Gay'in 22 sayısının yanında Zach ise 20 sayı-16 ribaund ile double-double yaptı.

Clippers 83 - Rockets 96
Son günlerin formda takımı olan Clippers'ta Gordon'un sakatlığı bu performansların üstüne talihsizlik olarak dikkat çekmişti. Gordon'un sakatlık haberinde Griffinspor gibi bir deyim gördüm ki Clippers'ın önümüzdeki bir ayı hemen hemen böyle geçecek gördüğümüz kadarıyla. Gerçi en önemli skorerinin eksikliğinde Rockets'a karşı oldukça başarılı bir performansa imza attılar ancak son çeyrek 12 dakikada 10 sayı üretebilmeleri açıklnabilir bir şey değil. Gordon'un yerine ilk beş çıkan Foye 20 sayıyla şimdilik onu aratmamış olsa da son çeyrek Gordon fazlasıyla aranmış olsa gerek Los Angeles ekibinde. Griffin ise 14 sayı-11 ribaund ile bu maça da bir double-double sıkıştırmayı ihmal etmemiş. Houston'da galibiyeti getiren performans ise 20 sayı-8 asist ile Lowry'den gelirken play-off için halen iddiasını sürdürüyor.

Hornets New Orleans'da Kalacak Gibi

Hornets kulübünün New Orleans Arena'yı kiralarken imzaladığı anlaşma gereği, iki senelik periyotların sonunda ortalama 14735 biletli seyirci rakamı tutturulmalı. Yok eğer arena daha boş kalırsa, Hornets'ın 2014'e kadar süren anlaşmayı feshedip başka bir şehire kaçma hakkı bulunuyor. Değerlendirme her sezon Ocak ayının sonunda yapılıyor ve New Orleans seyircisi bu sene belediyenin özel çabaları ile bu rakama ulaşmayı başardı.

Geçen sezonun sonundan beri Hornets'ın el değiştirmesi ve başka bir şehire taşınma ihtimali çok konuşuldu. George Shinn takımı satmak istedi ancak başarılı olamadı, bunun üzerine NBA yönetimi Hornets'ı Shinn'den satın aldı. Şu sıralar takımı satacak girişimci bir iş adamı arıyorlar. Ancak Hornets'ı satın alacakların bir numaralı amacı, takımı New Orleans'dan başka bir şehire taşımaktı. Şimdi yukarıda bahsettiğim anlaşmanın devam etmesi durumunda, Hornets'ı satın alacak kişi takımı başka bir yere götüremeyecek gibi gözüküyor. Halbuki olası takım sahipleri, basketbola aç ve para harcamaya meyilli başka bir yere gidip, daha fazla kar elde etmeyi düşünüyorlardı. Seyirci rakamının yukarı çıkması, işi zorlaştıracak. Bu durum zaten satın alacak kişi bulmakta sıkıntı çekilirken, Hornets'ın bir süre daha NBA yönetiminin elinde kalmasına neden olabilir.

En çok da Hornets'ın sürprizler yaparak Batı finaline veya hatta abartıp finale çıktığını düşününce (daha doğrusu hayal edince) eğleniyorum. Stern'e şu anda bile "Şu takımı finale çıkardı", "Bu takıma şampiyonluğu hediye etti" diye suçlamalarda bulunuluyor. Düşünsenize bir de NBA'in yönetimini elinde bulundurduğu Hornets şampiyon olsa. Piuuvv, curcuna...

26 Ocak 2011 Çarşamba

26 Ocak Programı

27 Ocak Perşembe 02:00 / Orlando Magic - Indiana Pacers
27 Ocak Perşembe 02:00 / Memphis Grizzlies - New Jersey Nets
27 Ocak Perşembe 02:00 / Philadelphia 76'ers - Toronto Raptors
27 Ocak Perşembe 02:30 / Denver Nuggets - Detroit Pistons
27 Ocak Perşembe 03:00 / Atlanta Hawks - Milwaukee Bucks
27 Ocak Perşembe 03:00 / Oklahoma City Thunder - Minnesota Timberwolves
27 Ocak Perşembe 03:30 / Los Angeles Clippers - Houston Rockets
27 Ocak Perşembe 04:00 / Charlotte Bobcats - Phoenix Suns
27 Ocak Perşembe 04:30 / San Antonio Spurs - Utah Jazz
27 Ocak Perşembe 05:30 (NBA TV) / New Orleans Hornets - Golden State Warriors

Son zamanların en izlenesi takımı olan Hornets, Warriors deplasmanında galibiyet serisini 10 maça çıkarmaya çalışacak. Thunder maçında gördük ki geri iyi koşamadıklarında fast break'ten kolay sayı yiyorlar ve bu da hücum performanslarını olumsuz etkiliyor. Bu gece karşılarında ligin en hızlı takımlarından biri olacak ancak Curry'nin oynamama ihtimali konuk ekibi bir adım öne çıkarıyor. Karşılaşmanın televizyondan yayınlanması da sevindirici. Üst üste mağlubiyetlerle konferansında 6. sıraya kadar gerileyen Jazz, güçlü Spurs karşısında çıkış arayacak. Gordon'ın sakatlığıyla sarsılan Clippers'ta Griffin'in durumu henüz kesinleşmedi. Bu gece o da görev alamazsa bir Allah'ın kulu bana o maçı izletemez. Sakatlıklardan belini doğrultamayan Bucks, geçen sene playoffta kök söktürdüğü Hawks ile karşılaşacak. Sezon içerisinde evlerinde rahat bir galibiyet almışlardı rakiplerine karşı ama bu gece favori olduklarını söylemek zor. Diğer milli oyuncumuz Hidayet ise 5 maçtır galibiyete hasret Pacers karşısında sahne alacak.

Küçük Takımlar Tamam da...

Spurs bildiğiniz gibi an itibariyle ligin en iyi galibiyet yüzdesine sahip takımı ve sene başından beri istikrarını kaybetmeyen belki de tek ekip. Ancak bir başka özellikleri daha var ki, o da zayıf rakipleri karşısında gösterdikleri performans. Şimdiye kadar %50 ve altında galibiyet yüzdesine sahip rakiplerine karşı 22 maçta yalnızca bir mağlubiyet aldılar. Bazı basketbol siteleri de haber yaptı bu olayı. Bazen tempoyu arttıyorlar, bazen savunma dozajını ama bir şekilde kazanmayı biliyorlar. Yani Anadolu takımlarına karşı sorun yaşamıyorlar diyebiliriz.

Bu açıdan bakarsak durum gerçekten mükemmel ama mağlubiyetleri az olmasına rağmen hiç yok da değil ya. Olaya diğer taraftan baktığımızda, dişli (yani galibiyet oranı %50 ve üzerinde olan) takımlara karşı 17-6'lık bir yüzdesi olduğunu görüyoruz Spurs'ün. Bu oran da hiç fena değil ama diğeriyle kıyas bile edilmez. E, malum playofflara %50'nin altında, hele ki batıda 1-2 takım anca kalıyor. Velhasıl, Alex Ferguson'ın sözüyle noktalayalım post'u: İstatistik mini etek gibidir. Bir çok şeyi gösterir ama asıl görünmesi gerekenleri göstermez.

Ağır Ol Haywood


Link

Dün gece bana göre en güzel maç olan Clippers - Mavs mücadelesinden görüntüler. Zaten tercih ettiğim maç da oydu. Son çeyreğin ortalarına kadar oldukça çekişmeli bir maç izledik ancak Terry ve Barea'nın azması sonucu Mavs, Eric Gordon olmayınca benim gözümde Griffinspor'a dönüşen Clippers'ı yenmeyi başardı. Baron Davis'in de son çeyrekteki ufak çaplı satışlarını da unutmayalım. Neyse efendim ne diyorduk Griffinspor dün gece yenilgiden kurtulamadı ancak az kalsın çok daha beter bir haber alabilirlerdi. Yukarıda izlediğiniz pozisyonda Gordon'dan sonra Griffin'i de uzun süreli olarak kaybedebiirlerdi. Haywood'a karşı 2 kat hızlı ayaklara sahip Griffin, rakibini rahatlıkla geçtikten sonra Haywood'un baltayı indirdiğine şahit olduk. Neyse ki Griffin'e birşey olmadı, sadece sol dirseğini sertçe yere vurdu. Kontrollerde de bir sorun çıkmamış. Ama sağ dirseğinin üzerine vücudu gelse Bogut'ta olduğu gibi çok kötü bir haber alabilirdik...

Pozisyonda elbette sportmenlik dışı faul çalındı. Mavs takımı ve taraftarlar neye delicesine itiraz etti onu da anlamadım. Hem yüzüne vuruyor, hem de Griffin'i son ana kadar kolundan çekip ters düşmesine sebep oluyor. Ağır ol Haywood, NBA'in şu anda en revaçta olan oyuncusunu sakatlasan milyonlarca kişiden ne sözler işitirsin biliyor musun? Ben gerçekten çok korktum, oradan biliyorum.

Nazarımız Değdi

Blog ekibi olarak MIP adayımız olan ve öve öve bitiremediğimiz Eric Gordon sağ el bileğindeki sakatlık nedeniyle yaklaşık 1 ay forma giyemeyecek. Bu dönemin All-Star arasına gelmesi teselli olabilir Clippers adına ama yine de önemli bir süre takımdan ayrı kalacak genç yıldız. Son haftalarda büyuk bir çıkış yakalamış ve Lakers, Heat gibi devlerin de aralarında bulunduğu bir dizi takımı sıradan geçirmişti Clippers. Bu performanslarına rağmen hiç bir zaman playoff'u zorlayabileceklerine ikna olamadım. Batıda bu yarışa katılabilecek çok fazla takım olması ve sezona yaptıkları kötü başlangıçla epey geride kalmalarıydı bunun muhtemel sebebi. Diğer taraftan oynadığı basketbolla büyük keyif veriyordu ve Clippers'ın bu kadar izlenmesinde Griffin kadar olmasa da pay sahibiydi Gordon. Bizim için de kötü oldu bu haber. Geçmiş olsun diyelim genç yıldıza.

Gecenin Hareketleri - 25 Ocak


Link

8 numarada Tyreke'in LeBronvari bloğu var, iyi yakalamış geriden gelerek. Onun bir öünde McGee'nin legal yapabildiği ender bloklarından birini görüyoruz. Her topa atlıyor, zıplıyor ama genelde top inişe geçtikten veya panyaya çarptıktan sonra yetişebiliyor. Booker ve Odom'ın şanslarıyla beraber bulduğu sayılar güzel. Özellikle Odom'ın basketini beğendim. Ama bir numaraya Nick Yong'ın 360 turnikesini koyuyorum.

NBA'de Bugün - 25.01.2011


Jazz 91 - Lakers 120
Gecenin zevkli ve çekişmeli geçmesi beklenen maçı belki de en erken biten maçı oldu. İlk çeyrek 37 sayıyla skor konusunda patlama yapan Lakers henüz ilk çeyrekten maçı kazanmayı garantiledi. Kötü bir döneminde Staples Center'a çıkma gibi bir talihsizlik başına gelen Utah Jazz maç boyu hiç öne geçemedi ve üst üste 5. yenilgisini alarak serbest düşüşüne devam etti. Maç boyunca fark 25-30 civarında seyrederken Lakers cephesinde bench isimleri farkın da etkisiyle bolca süre buldu. Kobe 21 sayı-6 asist ile takımının en skoreri olurken pota altında da Gasol'un 20 sayısı ve Bynum'un 19 sayı-11 ribaundluk double-double'ı takımı galibiyete götüren performanslardı. Utah'ta ise Mehmet 12 dakikada 3 sayı üretirken, Deron 17 sayı-8 asist ile mücadele etti.

Clippers 105 - Mavericks 112
Son dönemin etkili takımlarından Clippers, Dallas karşısında galibiyete ulaşamadı. Aslında maçın ilk devresini takip ettim ve izlediğim kadarıyla oyuna hakim olan taraf Clippers'tı ancak ikinci devre farklı bir Dallas sahaya çıkınca ibre tersine dönmüş ve ev sahibi ekip galibiyete ulaşmış. Dallas'ta 4 farklı isim 20+ skor üretirken benchten gelen katkı elbette yadsınamaz ama Pavlovic'in ilk beş başlayıp 8 dakika oyunda kalmasının ardından benche yüklenilmesi de bunu elbette getirecektir. Yine de Dirk'ün etkisiz kaldığı ilk derede Dallas'ı ayakta tutan isim olan Barea maçı da 25 sayıyla tamamlarken, Terry sezonun en yüksek rakamına ulaşarak 28 sayı kaydetti. Nowitzki ise çok kötü başladığı mücadelenin sonlarına doğru ritmini buldu ve maçı da 20 sayıyla noktaladı. Clippers'ta MIP adayı olarak görülen Gordon'un sakatlığı nedeniyle oynamadığı maçta, Griffin 22 sayı-11 ribaund ile bir kez daha performansıyla takımında öne çıkarken, Davis 21 sayı-6 asist üretti.

Bobcats 94 - Kings 89
Doğu'da play-off yarışı içinde olan Bobcats deplasmanda Kings karşısında kazanarak önemli bir galibiyete imza attı. Takımların birbirine bu kadar yakın olduğu bir sıralamada alınan her galibiyetin sene sonunda değeri daha da anlaşılacak şüphesiz ki. Maçta baştan sona üstünlüğü elinde bulunduran taraf da kazanmak zorunda olan Charlotte oldu. Jackson 21 sayıyla takımını galibiyete götürürken boyalı alanda da son dönemde ritim tutturan Kwame 13 sayı-18 ribaund ile etkili oldu. Sacramento maç boyunca skor üretmekte sıkıntı yaşadı. %36 ile hücum eden ve özellikle yayın gerisinden çok kötü olan Sacramento'da Evans 19 sayı-8 ribaund ile oynarken benchten gelen Landry'de 19 sayı ile mücadele etti.



Cavaliers 95 - Celtics 112
Doğu'nun en dibindeki takım ile en tepesindeki takımın mücadelesi beklenildiği gibi fazlasıyla rahat geçti. Celtics'in maç boyu yakaladığı en büyük fark 24 olsa da oyun içerisinde çeşitli rotasyon denemeleri ve az süre bulan isimlere süre verilmesi adına takım adına da verimli bir maç oldu. Maçın hikayelerinden biri de Perkins'in bu sezon ilk kez forma giymesiydi ki 7 sayı-6 ribaund-3 asist üretti o da. O'Neal kardeşlerin yokluğunda bir kez daha ilk beş çıkma onuruna ulaşan Semih 2 sayı-8 ribaund-2 blok ile oynadı. Pierce ilk devrede bulduğu 24 sayıyla galibiyete önemli bir katkı yaptı. Cleveland üst üste 18. yenilgisini almış oldu dün gece, ki dün de blogda bahsedildi rekoru kırmaya pek uzak değiller. Dikkat çeken isim 12 sayı-17 ribaund-5 asist-4 blok ile oynayan Hickson olmuş takımda bireysel olarak.

Nuggets 120 - Wizards 109
Deplasman karnesi başarılı olmayan iki takımın mücadelesini deplasman ekibinin kazanması biraz ironik oldu. Denver üst üste ikinci galibiyetini rahat ve skorer bir oyunla elde etti. Özellikle dış şutlarda eli çok sıcak olan Denver oyuncuları %52 ile yayın gerisinden oynarken Wizards buna sadece %15 ile cevap verebildi. Elinde iyi bir kumaşı olan bir takım Denver ve Melo muhabbetleri yüzünden aslında tam verimle oynama sıkıntısı da çekiyorlar. Şu önümüzdeki bir ay takım adına neleri getirir neleri götürür bilinmez ama bir ay sonunda kadroda değişiklik olmazsa doğru kafa yapısıyla iyi sonuçlar elde edebileceğini öngörüyorum bu kadronun. Dün geceye döndüğümüzde Denver'da 6 isim çift haneli sayılar üretirken; en skorer isim 23 sayıyla Melo olmuş. Son günlerin formda isimlerinden Nene ve benchten gelen Harrington da 21'er sayıyla galibiyete katkı vermiş. Nick Young, Wizards adına 26 sayısıyla maçın en skorer ismi olurken, Blatche 25 sayı-9 ribaund ile mücadele etmiş.

Batı'nın Koçu Popovich

20 Şubat'ta oynanacak All-Star maçında batı takımının koçu belli oldu. Dün gece Warriors karşısında aldığı galibiyetle 6 Şubat'a kadar batıda liderliği garantileyen Spurs'ün antrenörü Gregg Popovich 2. kez bu ünvanın sahibi oldu. Sezon başında, ana parçaların yaşlanmasına rağmen yıllardır oynadığı stratejiyi değiştirerek daha hızlı bir tempo belirlemişti Popovich takımı için. Bu hamle ilk bakışta biraz riskli gibi görünüyordu ama sonuç ortada. Sakatlık sorunlarını aşan, gençleşen, her daim takım oyununa çabalayan, dinamik 2011 model Spurs ve en yakın rakibe atılan şimdilik 6 galibiyet fark. All-Star koçluğu bundan daha net hak edilemezdi herhalde. Doğuda ise mücadele biraz daha çetin geçebilir. Çünkü her ne kadar Rivers ve Celtics bir adım önde olsa da zorlu bir fikstür onları bekliyor. Heat-Bulls ikilisi de hemen enselerinde. Ne yalan söyleyeyim benim gönlümden geçen isim Thibodeau. Yakışır da kendisine sınırlı rotasyonla alacağı bu ünvan.

25 Ocak 2011 Salı

25 Ocak Programı

24 Ocak Pazartesi 02:00 / Denver Nuggets - Washington Wizards
24 Ocak Pazartesi 02:30 (NBA TV) / Cleveland Cavalires - Boston Celtics
24 Ocak Pazartesi 03:30 / Los Angeles Clippers - Dallas Mavericks
24 Ocak Pazartesi 05:00 / Charlotte Bobcats - Sacramento Kings
24 Ocak Pazartesi 05:30 (NBA TV) / Utah Jazz - Los Angeles Lakers

Sade, güzel bir NBA gecesi ve televizyondan yayınlanacak iki maç, başka ne istenir ki... İlk maçta oluşabilecek fark sonucu uykunuza yenik düşmeyip dayanabilirseniz çekişmeli geçmesi muhtemel bir sabah karşılaşması sizleri bekliyor. Sezon içerisindeki ilk maçı yanlış hatırlamıyorsam Deron Williams'ın ikinci yarı performansıyla kazanmayı başarmıştı Jazz. Bu kez deplasmandalar ve çok formsuzlar. Yenilgi serileri 5 maça çıkabilir. Evinde dişli rakiplere kafa tutabilen Wizards, gecenin en erken maçında Nuggets'ı konuk edecek. Nuggets'ın pek iyi olmayan savunmasını hesaba katıp, ev sahibi ekibin direnç göstermesini bekliyorum. Evinde Clippers'ı ağırlayacak Mavs adına Peja'nın bu gece görev alamayacağını belirtelim. Kings-Bobcats maçı ise kota yemeye değmez.

Perkins Dönüyor

Hatırlanacağı gibi geçen sezon final serisinin 6. maçında sakatlanmıştı Perkins ve uzun süredir sahalardan uzak. "Perkins olsaydı Celtics alırdı"cılarla, "Bişey farketmezdi"ciler tartışa dursun iyi bir sakatlık dönemi geçirdiği söylenen Perkins sahalara dönmeye hazırlanıyor, hem de tam olarak belirlenen zamanda. Koç Doc Rivers ise Perkins'in dün oynanan maçta oynamak istediğini ancak kendisi için dönüş tarihini 4 Şubat olarak belirlediklerini söylemiş. Ancak Perkins antremanlarda ikinci takımla beraber iyi işler yapıyormuş ve bu performansı Doc Rivers'ı da oldukça mutlu etmiş.

Perkins'in Celtics için ne kadar önemli olduğunu belirtmeme gerek yok herhalde, dönüşü onlar adına çok faydalı olacak. Her ne kadar Semih'in süre alması çok zorlaşacaksa da Perkins bu takımın savunmasının en önemli parçası ve eğer Celtics ilk etapta Miami'yi, sonra da Lakers'ı geçmek istiyorsa (tabii ki garanti değil karşılarına bu takımların çıkacağı) sağlıklı bir Perkins'e çok ihtiyaçları var. Tabii Perkins döndükten sonra ilk etapta benchten gelecektir ancak playofflar'a doğru tekrar ilk beşe dönmesini bekliyorum Perkins'in. Hem Shaq'ın second unit ile birlikte daha çok top alıp, daha etkili olacağından hem de Perkins'in muhteşem 4'lüyü daha iyi tamamlayacağından dolayı playofflar yaklaştıkça Perkins'in süreleri artacaktır.

Peja Tamam

Yılan hikayesine dönen olay nihayet netleşti. Hatırlayacağınız gibi Mavericks, boştaki Peja’ya yer açabilmek için Ajinca’yı Toronto’ya yollamak istemişti. Ancak NBA yönetimi bu hamleyi usulsüzlük iddiaları nedeniyle askıya almıştı. İncelemelerden sonuç çıkmadı ve önce takas, ardından da Peja’nın Mavericks’e transferi tamamlandı. Takasta da Ajinca Raptors’ın yolunu tuttu. Onu şimdilik geçelim, çünkü gelişmenin mühim olmayan tarafı gibi duruyor. Raptors kötü gidiyor ve Ajinca da takımın gidişatına tesir edebilecek bir parça değil.

Diğer tarafta Mavericks doludizgin ilerlerken sakatlıklar takımı perişan etmişti. Oynadığı son 10 maçta 7 mağlubiyet alan bir Dallas var. Yani bir değişikliğe, yeni bir heyecana ihtiyaçları var gibiydi. Bu anlamda Peja’nın takıma bir hava getirmesi çok muhtemel. Ha, bu transferin parkedeki getirisi ne olur derseniz, psikolojik getirisi kadar olmayabilir derim. En son 2 ay önce oynayabilen ve ne kadar sağlıklı döneceği belli olmayan bir oyuncu hakkında haliyle karamsar düşünüyorum. Ama benim tahminim, ilk beş olarak Pavlovic’in yerine düşünecektir Carlisle kendisini ve en kötü ihtimalle Pavlovic kadar oynayabilecek kapasitesi var. Daha sağlıklı bir analiz içinse biraz izlemeliyiz...