BIY AD

23 Ocak 2011 Pazar

NBA'de Bugün: 22 Ocak

Günün hayvan performansı:
- JoJo son bir aydır müthiş bir çıkış gösterdi. Oylamada ismi pek bir gerilerde kalsa da performans olarak All-Star'ı hakedecek seviyeye kadar geldi neredeyse. Dün gece Bobcats deplasmanında sürpriz bir şekilde rahat kazanmış Hawks, Johnson'ın 32 sayısıyla. Bir anlamda taraftarlarının gönlünü kazandılar ancak o rezilliği unutturmak için bir maç yeterli değil bence.

- Tayshaun Prince, takımının Suns karşısında aldığı galibiyette başrol oynadı attığı 17 sayı ve aldığı 13 ribaundla. Maç içerisinde dönem dönem zorlama atışlar yapsa da skor üretmekte zorlandıkları dönemde ilaç gibi geldi Pistons'a. Tabi Suns'ın da hakkını yemeyelim, epey uğraştılar maçı vermek için ve başarılı oldular. Maçla ilgili ufak bir paragraf da son kısımda mevcut...

- Heat 4 maçlık yenilgi serisini geçen seneki Cavaliers görünümüyle sonlandırdı. Kendilerine LeBron'un takımı diyorduk mecazen, dün gece gerçek anlamıyla öyle oldular Bosh ve Wade'in yokluğunda. LeBron 38 sayı- 11 ribaund- 6 asistle oynarken, Miller sakatlık sonrası ilk kez maçın sonucuna tesir edecek bir performans sundu 32 sayı- 10 ribaundla. Miller için günün x-faktörü diyebiliriz. Şut istikrarını henüz bulamamıştı ama bu şekilde atmaya devam ederse sakatların da dönmesiyle Heat'in sırtı kolay kolay yere gelmez. Tabi bir de LeBron Karma falan diye bir daha gevelemezse.

- Ligin en formda takımı, dün gece de Spurs'e fark attı. Maç hakkında gün içerisinde bir şeyler karalamıştık zaten ama Thornton'a değinmeden olmaz. Girer girmez takımı hücumda ateşledi, müthiş bir özgüvenle oynadı. Boş şutları zaten yüzdeli atıyordu ama sorumluluk alıp kendi başına da bir şeyler üretebilmesi hoşuma gitti. Savunması da bir o kadar etkiliydi. Unutmadan 18 sayı attı kendisi.

- Rockets karşısında Magic'in ilk 5 oyuncuları %70 civarında şut atarak maçı erkenden kopardı. Beş oyuncunun tamamı çok iyi bir maç çıkardı ama Howard 30 dakikada 22 sayı- 14 ribaundla içlerinde yine sivrildi.

- Zaten tökezleyen Bucks'a bir darbe de küçük Gasol'den gelmiş. 7/12 saha içi isabetiyle 24 sayı atmış Marc Gasol. Ayrıca 5. kez 16 ribaund almış ve kariyer rekoruymuş bu sayı. 17 ribaund aldığı maçları da görürüz inşallah.

- Andre Miller'ın da maçın başında hastalanıp maçı terk etmesiyle Blazers'ın eli kolu bağlandı diye düşünüyordum ki Aldridge yine çıktı ortaya. 25 sayı- 12 ribaundla takımına maçı getirdi. Bir de şunu söyleyeyim revire dönen Portland'da şu an sakatlardan bir beş çıkarsanız, oynayan diğer beşe çok net fark atar.

- 30 sayı veya 18 ribaund artık görmeye alıştığımız performanslar Griffin'den. Ama 8 asist nedir? Biliyoruz rakip Warriors ama Griffin'in istatistiklerine gölge düşürmemeli bu durum. Kısa kariyerinin asist rekorunu kırmış çaylak yıldızımız.

- Ve tabi ki Durant. Son haftaların en formda oyuncularındandı zaten, Knicks karşısında da maçı kazandıran basketi atarak takımını ipten aldı. 30 sayı- 12 ribaundı var Durant'in. Aslında buraya Westbrook'u da almayı düşünüyordum ama son hücumda pimi çekip bombayı Durant'in eline verdi. Çok kötü bir zamanda ve pozisyonda topla buluşturdu Durant'i. Bu yüzden kendisi burada değil.

Takımı baltalayanlar:
- Kaptan Jack son hafta oldukça formsuzdu, dün geceyi de 3/14 saha içi isabetiyle ve 5 top kaybıyla tamamlamış. Bobcats'in elinde zaten çok fazla skor üretecek adam yoktu, bir de Thomas'ın sakatlığı eklenince iyice kısır bir takım oldular. Kazanabilmeleri için Jackson'ın bundan daha iyisini yapması gerekirdi, yapamamış, gölge etmiş.

- Takımı baltalayamayanlardan diyebiliriz Nick Young için. İki ucu keskin bıçak bu sefer takımına zarar vermiş. Son maçlarda da iyi atıyordu oysa, Celtics savunmasına sökmemiş demek skorerliği. 13'te 1 ile 6 sayısı var Young'ın. John Wall son dakikada kritik üçlüğü sokmasa kendisi hakkında daha ağır cümleler kurabilirdim. Ama herşeye rağmen sempati duyuyorum bu adama .Çıkıp 30ları bulacaktır önümüzdeki maçlarda yine.

- Monta Ellis takımının 4 farkla yenildiği Clippers deplasmanında resmen çember dövmüş. Denediği 6 üçlükten isabet bulamayıp 6/21 şutla tamamlamış maçı. Yanında da 5 top kaybı var.

Boşa kürek çekenler:
- Evinde iki maçtır kazanıp hafiften toparlanma sinyali veren Nets, bitime 6 saniye kala Dirk'ün bulduğu sayıya engel olamayarak Mavericks'i elinden kaçırmış. Brook Lopez'in 24 sayısı ve 6 ribaundı da güme gitmiş. "Pivot adam için 6 ribaund mı, direk koysan o kadar top seker üzerine" demeyin, çocuğun yanında Humphries var, ribaund istatistiğindeki cılızlık ondan kaynaklanıyor.

- Sakatlıklar sebebiyle 8 kişilik bir rotasyonla Miami deplasmanına boy gösterdi Raptors. Yanlarında tamamlayıcı parçalar ve bir adet Calderon olunca, her topu Bargnani-DeRozan ikilisi kullandı ve bu iki oyuncu toplam 58 sayı üretti. Ama Heat'in maçı ilk yarıda koparmasına engel olamadılar.

- Yenilgi serisini dün gece 4 maça çıkaran Jazz'da Williams, Jefferson, Millsap'in double-double performansları galibiyete yetmemiş. Deplasman turnesinde henüz yüzleri gülmedi ve turnenin son maçı Lakers deplasmanında. 0 çekip dönecekler gibi.

- Hickson 11'i hücum toplam 20 ribaund almış Bulls uzunlarına karşı. Hani, bu kadar çok ribaund çekmesi bir yana, çoğunun ofansif olması büyük olay. 5/19'la değil de biraz yüzdeli şut atsaymış daha değerli olurmuş performansı. Ama takım olarak da %32'de kalmışlar zaten. Jamison ise 31 sayı- 11 ribaund ile double-double yapan diğer oyuncusu olmuş Cavaliers'ın. Fikstürlerine baktım epey de zor bir dönemden geçecekler. Önümüzdeki ayın ortalarına doğru falan kazanırlar herhalde.

Lütfen biraz daha tempolu:
- Bir de küçük not ekleyeyim Pistons-Suns maçıyla alakalı, içimde kalmasın. Pistons'ın tempoyu düşürüp yavaş oynama isteğini anlayışla karşılıyorum. Sonuçta ellerindeki malzemeye göre uygun bir strateji olduğunu düşünüyorlar ama bence öyle değil. Sonuçta ellerinde sağlam bir guard yok ve mevcut rotasyonla hızlı hücumu benimsemeleri bundan daha kötü bir yere çekmez diye düşünüyorum kendilerini. Hayır, pas trafiğini iyi yapsalar gam yemeyeceğim. Ben Wallace'ın fadeaway'lerine kalıyorlar bazen. İşin o kısmını geçtim biz de insanız, yani böyle bir tempo istesek açar Tarkovsky filmi izleriz. Bir maçta bütün hücumlar son 5 saniyeye kalır mı. Buradan Kuester'e sesleniyorum, lütfen biraz daha tempo...

1 FARKLI FIKIR:

bigben dedi ki...

Ben de Kuester'a sesleniyorum: Lütfen istifa et!