BIY AD

26 Mart 2011 Cumartesi

NBA Oyuncularından Anlamlı Yardım

Bilindiği gibi Japonya, geçtiğimiz günlerde deprem ve tsunami felaketiyle sarsılmış ve büyük bir yıkım yaşamıştı. Japon halkı yaralarını saradursun onlara çok anlamlı bir yardım da Gasol ve Rose önderliğindeki NBA oyuncularından geldi.

İlk açıklamayı Rose yapıp Cuma günü oynayacağı maçta atacağı her sayı için Japonya İnsani Yardım ve Kurtarma Fonu'na 1000 $ bağışlayacağını söylemişti. Hemen ardından Pau Gasol de aynı şekilde attığı her sayı için 1000 dolarlık yardımda bulunacağını açıklamış bu iki oyuncuya daha sonra LaMarcus Aldridge, Marc Gasol, Al Horford, JaVale McGee, Russell Westbrook katılmıştı.

Dün oynanan karşılaşmalarda Rose 24, Pau 26, Aldridge 14, Marc 14, McGee 13 ve Westbrook 19 sayı atınca 110 bin dolarlık yardım şimdiden yerine ulaştı diyebiliriz.

Bunların yanında D.J. Augustin, Jarron Collins, Jason Collins, Mike Dunleavy Jr., Tyreke Evans, Danilo Gallinari, Xavier Henry, Antawn Jamison, Jason Kapono, Quincy Pondexter, Brian Scalabrine, Etan Thomas ve Ben Wallace da attıkları sayılardan bağımsız olarak bağışta bulunacaklarını açıkladılar.

Bu bağışlar, direkt olarak deprem ve tsunami felaketinin vurmuş olduğu bölgelerdeki insanların öncelikli olarak sağlık masraflarını karşılayacak olması bakımından büyük önem taşıyor. NBA'in organizasyon olarak zaten sosyal yardımlaşma konusunda ne kadar hassas ve duyarlı olduğunu biliyoruz. Oyuncularında bu anlamlı davranışı gerçekten takdire değer.

David West 6 Ay Yok

Yapılan açıklamaya göre ön çapraz bağlar yırtılmış ve bu nedenden dolayı minimum 6 aylık bir iyileşme süreci bekliyormuş. Efendim, tamamen haber niteliği taşıyan bir post'tur bu. Zira olay henüz kesinlik kazanmamışken, her türlü sonucu hakkında yorum yapmıştım. Buyrun şuraya alalım.

LeBron'dan Melo'ya Destek

Lebron, Melo ve Knicks'in düşen formunun gayet normal bir durum olduğunu belirtmiş. Konuyla ilgili Lebron'un açıklamaları şöyle: "Onu çok iyi anlayabiliyorum ve beklenenden daha zor bir durumda olduğunun farkındayım. Bu durum bir süre bu şekilde devam edebilir. Biliyorsunuz biz de sezona 9 galibiyet 8 mağlubiyetle başlamıştık. Yeni sisteme alışma aşamasında çekilen zorluklar, sinir bozucu yenilgiler, büyüyen üzüntü, tartışmalar, sorular ve çözüme ulaşmak için üretilen fikirler..."

Gerçekten de Melo ve Lebron'un takım değiştirdikten sonraki gidişatları birbirine çok benziyor. Takastan sonra Knicks 17 maçın 10'unu, son 8 maçın da 7'sini kaybetti ve doğuda 7.sıraya kadar geriledi. Heat de sezona kötü başlamış fakat daha sonra toparlanmıştı. Bu yüzden Carmelo Anthony'yi en iyi anlayabilecek adamlardan biri olan Lebron empati yaparak yakın arkadaşının yanında olduğunu göstermek istemiş. Fakat artık sezon başında değiliz ve Heat'in sahip olduğu gibi uzun vadeli bir toparlanma sürecine sahip değiller -malumunuz sezon sonuna yaklaşık 10 maç kaldı-. Bunun üzerine playofflarda rakiplerinin büyük ihtimalle Celtics veya Heat olacaklarını düşünürsek en azından bu sezon için Knicks adına iyimser olamıyorum.

NBA'de Bugün - 25.03.2011

Grizzlies 96 - Bulls 99
Doğu'da liderliğe doğru emin adımlarla yürüyen Chicago üst üste 3.galibiyetini Memphis'e karşı elde etmeyi bildi. MVP yarışında rakiplerine karşı büyük avantajı bulunan Rose dün gece yine başarılı bir performansa imza attı. Maçın genelindeki iyi performansını son hücuma da saklayan Rose 24 sayı-7 ribaund-7 asist ile takımına galibiyeti getiren isim oldu. Takımın buralara kadar gelmesinde büyük pay sahibi olan Deng ise 23 sayılık bir katkıya imza attı. Benchten gelen ve 9 dakika oyunda kalan Ömer 6 sayı-4 ribaund ile mücadele etti. Memphis cephesinde Gasol 14 sayı-11 ribaund ile etkili olmayı başardı ancak takımı galibiyete taşıyamadı.

Bobcats 83 - Celtics 81
Celtics nereye gidiyor bilmiyorum ama sezonun son bölümünde formunu yükseltmesini beklediğim takımlardan biriydi ancak tam ters istikamete doğru yol almaya başladılar. Evlerinde üst üste 2.yenilgisini alan Celtics artık Doğu liderliğini Bulls'a hediye etti bu maçla beraber. Son çeyreğe 13 sayılık üstünlükle giren Celtics hücumda sınırlı olduğu gözler önünde olan Bobcats2ten 16-0'lık bir seri yedi son çeyrek. Dj White 17 sayı-6 ribaund ile Charlotte cephesinde en çok dikkat çeken isim olurken, Henderson 15 sayı ile oynadı. Kaybeden Celtics'te Pierce 18 sayı-4 asist ile mücadele etti.

Clippers 104 - Lakers 112
Boston'un aksine bir görüntü veren Lakers All-Star arasından sonra vites arttıran takımlardan. Bu sezon 3. kez Clippers'ı mağlup eden Lakers All-Star arasından sonra 14. galibiyetini elde etti. 37 sayı-6 asist ile oynayan KobeBryant müthiş bir maç çıkartırken, 26 sayı-8 ribaund ile Gasol ona eşlik etti. Clippers cephesinde ise Mo Williams galibiyet için çok çalıştı ancak yenilgiyi engelleyemedi. 30 sayı-6 asist ile oynayan Williams'ın yanı sıra Griffin'in de 22 sayılık bir katkısı vardı.

Spurs 96 - Blazers 98
Spurs çok önemli bir deplasmandan galibiyet çıkartmak üzereyken son 30 saniyede 6-0'lık Portland serisine engel olamadı ve maçtan yenik ayrıldı. Batum'un 0.9 saniye kala mola dönüşü bulduğu basketle maçı kazanan Portland son 10 maçındaki 7.galibiyetini almış oldu. Son basketin mimarlarından olan Miller 21 sayı-8 asist-6 ribaund ile oyunun her alanında etkili bir görüntü verirken, Batum'da 21 sayısıyla Spurs'ü yıkan isim oldu. Duncan'ın sakatlığı Spurs'te bir anda dengeleri değiştirirken 21 sayı-7 asist üreten Manu mağlubiyete engel olamayan isimdi.

Sixers 99 - Heat 111
Miami Heat sezonun 50.galibiyetini Wade'in müthiş bir performansla öne çıktığı maç sonrasında elde etti. Play-off'ta eşleşme ihtimali bulunan Sixers'ı konuk eden Heat üç yıldızının harika oyunu ile galibiyete giderken son çeyrek 34-17'lik bir skor yakalamaları da dikkat çeken noktalardandı. Wade-James ve Bosh öyle etkiliydi ki ilk devre 51 sayı bulan Heat'in 47 sayısına imza atmışlardı. Sixers son bölüme kadar her şeyi iyi yaptı ancak bu müthiş performanslara üç çeyrek dayanabildiler. Wade 39 sayı-11 ribaund-8 asist-5 blok-3 top çalma ile harika bir performans sergiledi. LeBron 32 ve Bosh'ta 20 sayıyla galibiyete destek veren isimlerdi. Sixers cephesinde ise Williams'ın benchten gelerek bulduğu 24 sayı dikkat çeken noktalardandı.

Nets 85 - Magic 95
Orlando Magic üst üste 5.galibiyetini Nets karşısında aldı. Kimi anlarda zorlansa da galibiyete yıldızları ile ulaşmayı başardı. Son dönemin formda oyuncusu Hidayet sezonun en iyi karşılaşmalarından birini oynadı. 8/11 isabetle 20 sayı-13 asist ile oynayan Hidayet'in yanında Howard 21 sayı-14 ribaund üretti. Deron'un sakatlığından dolayı ilk beşe yerleşen ve istatistikleri artan Farmar 15 sayı-16 asist ile takımını sürükleyen isim oldu ancak galibiyeti getiremedi. Morrow ise 19 sayı ile mücadele etti Magic karşısında.

Bucks 102 - Knicks 96
Knicks'in durumu o kadar kötü ki aynı hafta içinde Milwaukee'ye 2.kez yenilmek bunu fazlasıyla açıklar herhalde. Play-off için oynayan ancak bana göre bir şeyler için artık geç kalmış olan Milwaukee'de dün gece Jennings fırtınası esti. MSG'de 37 sayı ile oynayan Jeninngs'in yanı sıra Bogut pota altında 21 sayı-17 ribaund üretmeyi başardı. Knicks cephesinde ise bir uyumsuzluk olduğu çok açık. Yani takım olarak birliktelik olsa bu kadar yenilgi almazlardı bu dönemde. Amare 28 sayı-9 ribaund ile oynarken, Melo 25 sayı-8 ribaund üretti ancak galibiyeti getiremedi.

Wolves 103 - Thunder 111
Oklahoma City kazanmaya devam ediyor. Evinde Wolves'i ağırlayan Thunder rahat bir şekilde galibiyete ulaştı. Maçın belli bölümlerinde Wolves üstünlüğü olsa da kazanan taraf Oklahoma oldu. Thunder cephesinde skorun dağılması ve Durant-Westbrook üzerine yoğunlaşmaması da dikkat çeken bir diğer nokta. 7 ismin çift haneli rakamlara ulaştığını belirtmek gerek Thunder'da. 19 sayı-8 asist-5 top çalma ile Westbrook takımında en dikkat çeken isimlerden biri olurken, Durant 23 sayı kaydetti. Wolves'te Love'ın sakatlığından dolayı ilk beş çıkan Randolph 24 sayı-15 ribaund ile etkili bir karşılaşmaya imza atsa da galibiyeti getiremedi.

Wizards 94 - Nuggets 114
Nuggets iyi basketboluna ve galibiyetlerine devam ediyor. Deplasman fakiri Wizards2a karşı üst üste 3.galibiyetlerini aldılar. Maçın daha ilk periyodunda skorda üstünlüğü eline alan Denver kontrolünde geçen maçtan galip ayrılmayı başardı. Benchten gelen Andersen 17 sayı-11 ribaund-5 blok ile müthiş bir gece geçirdi ve takımını galibiyete götüren bir performans sergiledi. Denver'ın ayrıca benchten 57 sayılık katkı aldığını da belirtmek gerek. Wizards'ta ise son dönemin etkili ismi Crawford 19 sayısıyla takımında en skorer isim olarak dikkat çekti.

Hornets 106 - Suns 100
Phoenix'in play-off umutlarını söndüren maç oldu Hornets mücadelesi. Evinde önemli bir rakibe karşı alınacak galibiyet hem sıralama hem de takımın moral bulması açısından önemli olacaktı ancak kaybedilen bu maç Suns'u tamamen yarış dışında bıraktı. Chris Paul 22 sayı-7 asist ile başarılı bir gece geçirirken, Hornets'in takım olarak boyalı alandan etkili olması da dikkatleri çeken bir istatistikti. Suns cephesinde ise Nash 1/9 isabetle kalarak takımını ipe götüren isim oldu. Formunda olan Gortat'ın benchten getirdiği 18 sayı-10 ribaundluk katkı galibiyet için yeterli olmadı.

Raptors 100 - Warriors 138
Batı turnesinde bulunan Raptors üst üste mağlubiyetlerine devam ediyor. Ünlü Raptors savunmasının tavan yaptığı maçlardan biri oldu dün gece. Golden State ise 6 maçlık mağlubiyet serisini taraftarı önünde müthiş bir galibiyet alarak sonlandırdı. 138 sayı ile zafere ulaşan Warriors'un daha ilk çeyreği 45 devreyi de 84 sayıyla kapattığını belirtelim. 4 isim 20 sayının üstüne çıkarken 27 sayı-10 asist ile Ellis en dikkat çeken isim oldu. Bu sayıya ulaşmalarında %60'ın üstündeki isabet oranları da önemli tabi. 9/11 isabetle oldukça verimli olan Wright ise 26 sayılık bir destek sağladı. Raptors'ta ise DeRozan ve Barbosa 19 sayı kaydetti.

Kings 110 - Pacers 93
Aldığı sürpriz galibiyetlerle çoğu zaman dikkat çeken Kings play-off için mücadele ede Pacers'ı deplasmanda mağlup etmeyi başardı. Maçın genelinde skorda üstünlüğü olan Kings boyalı alanı oldukça verimli kullanmayı başaran takımdı. Cousins ve Dalembert ikilisi oldukça iyi bir karşılaşma çıkarttı. Cousins 18 sayı-14 ribaund ile oynarken, Dalembert 16 sayı-10 ribaund üretti. Ayrıca Kings'te Evans 19 maç aradan sonra dönüş yaptı ve 6 sayı-8 asist ile mücadele etti. Pacers ise bol bol şut kaçırdı dün gece. Yayın gerisinden sadece 4/25 isabetle rezil bir performans gösterdiler. Genel olara isabetleri ise %35'e zor dayanmış durumda. Bu durumda kazanmaları zaten beklenemezdi.

Pistons 91 - Cavaliers 97
Ligin dibine demir atmış olan Cleveland evinde Pistons karşısında galibiyete ulaşmayı başardı. Arada bir takımının formasını giyen Baron Davis iyi performanslar sergilemeye devam ediyor. 16 sayı-5 asist ile etkili olan Davis'in yanında Hickson 24 sayı-15 ribaund ile etkili bir oyun sergileyerek Cleveland'ı galibiyete taşıyan isimler oldular. Detroit cephesinde ise benchten gelen Daye 12 sayı-7 ribaund-3 asist ile etkili oldu.

25 Mart Programı

25 Mart Cumartesi 01:00 / Sacramento Kings - Indiana Pacers
25 Mart Cumartesi 01:00 / New Jersey Nets - Orlando Magic
25 Mart Cumartesi 01:30 / Philadelphia 76'ers - Miami Heat
25 Mart Cumartesi 01:30 / Charlotte Bobcats - Boston Celtics
25 Mart Cumartesi 01:30 (NTV) / Milwaukee Bucks - New York Knicks
25 Mart Cumartesi 01:30 / Detroit Pistons - Cleveland Cavaliers
25 Mart Cumartesi 02:00 / Minnesota Timberwolves - Oklahoma City Thunder
25 Mart Cumartesi 02:00 (NBA TV) / Memphis Grizzlies - Chicago Bulls
25 Mart Cumartesi 03:00 / Washington Wizards - Denver Nuggets
25 Mart Cumartesi 04:00 / San Antonio Spurs - Portland Trail Blazers
25 Mart Cumartesi 04:00 / New Orleans Hornets - Phoenix Suns
25 Mart Cumartesi 04:30 (NBA TV) / Toronto Raptors - Golden State Warriors
25 Mart Cumartesi 04:30 / Los Angeles Clippers - Los Angeles Lakers


Koca gecede güzel maç sayısı 3 ile sınırlı. Philly ile Heat arasındaki mücadele, Duncan'sız San Antonio'nun zirveyi garantileme yolunda Portland'a konuk olması ve Los Angeles derbisi güzel maçlar olarak dikkat çekiyor.

25 Mart 2011 Cuma

Gecenin Hareketleri - 24 Mart


Link

Hayward'ın arkadan yaptığı blok harikaydı valla Paul'e. Seyirciler 15-20 saniye boyunac alkışlayıp tezahürat yaptılar zaten. Beaubois blok yemekten harika bir asist ile kurtulmuş. Ama 1 numara gerçekten muhteşem. Sabah da bu şut hakkında bir şeyler karalamıştım zaten, şöyle alalım.

"MVP Belli: Rose"

Magic koçu Stan Van Gundy'ye göre MVP ödülünü kimin kazanacağı daha şimdiden belli: Derrick Rose. Van Gundy'nin açıklamaları şu şekilde: "MVP yarışı bitti. Medya kararını vermiş gözüküyor ve ödülü kazanan Rose olacak. Ben sadece duyduklarım ve okuduklarımdan bunu anlayabiliyorum. Rose'dan başkasının kazanacağı yönünde medyadan hiçbir şey duymadım ve okumadım. Eğer bu ödülü o almazsa bu benim için gerçek bir şok etkisi yaratacaktır."

Uzunca bir süredir Howard'ın MVP olabilmesi için bir kampanya yürüten Van Gundy sözlerine şöyle devam etmiş: "Ribaund, skor ve defansif katkı olarak Howard'ın yaptığı etkiyi yapabilen herhangi bir oyuncu göremiyorum. Bana kalırsa Rose da müthiş bir oyuncu. Onun bu ödülü alması benim için bir sorun yaratmaz, sonuçta doğunun zirvesindeler. Fakat birçok kategorideki katkılarını göz önüne aldığımda Howard'ın etkisinin daha büyük olduğunu düşünüyorum."

Spor yazarları ve yapımcıların oylarıyla belli olan MVP ödülünün sahibi için şu anda öne çıkan isimler Rose, Howard ve Lebron. Howard'ın bu seneki istatistikleri gerçekten büyüleyici ve takımı sezon başından beri tek başına sırtlıyor desek yanlış olmaz. Fakat MVP olmak için istatistikler tek başına yeterli olmuyor, takımın başarısı da çok önemli bir faktör. Bulls henüz yeni yapılanmalarının ilk senesinde çok büyük bir başarı yakaladı ve bunda aslan payı Rose'a ait. (Koç Thibodeau ve yerleştirdiği oyun anlayışını da es geçmeyelim). Ayrıca hem istatistik hem de oyun olgunluğu olarak Rose'un da kendini fazlasıyla geliştirdiğini söyleyebiliriz. Benim de MVP yarışında favorimin Rose olduğunu araya sıkıştırayım.

Hal böyleyken Van Gundy'nin, Türk futbolunun klişe olmuş (Şampiyonun çok önceden belirlendiği) yorumlarını anımsatan bu açıklamalarının gereksiz olduğunu söyleyebilirim. Oyları kullanacak kişileri etki altında bırakmayı deniyor olabilir çünkü normal sezonun bitiminin ardından oylar verilecek. Geçtiğimiz günlerde Stern'den aldığı ayarın ardından rotayı MVP yarışına çevirip yeni bir tartışma yaratmayı başarmış.

David West %99 Sezonu Kapadı


Link

Millsap'in adeta sattığı ve Hornets'ın Jazz'ı uzatmada yendiği karşılaşmanın son çeyreğinde yukarıda izleyebileceğiniz, üzücü olay yaşandı. West smacı vururken, Millsap de bloğa çıktı havada ufak bir çarpışmanın sonucu West dengesini tam sağlayamadan yere inmek durumunda kaldı. Ve sol dizi kötü bir şekilde esnedi. Normal sezonun bitimine 3 hafta kalmışken tekerlikli sandalyeyle soyunma odasına götürülen bir oyuncunun, o sezon içinde forma giymesi bir hayli zor gibi duruyor. Tabii Paul Pierce gibi numara yapmadıysa!!

West'in röntgen hariç henüz kontrolleri yapılmadığı için sorunun ne olduğu bilinmiyor, diz travması olarak geçmiş bir raporda. O nedir bilmiyorum açıkçası, bugün çekilecek MR sonrası her şey netleşir. Bağlarda bir yırtık veya kopma olmadığı sürece iyiye işaret. Playofflar'a dönme ihtimali hala az da olsa var yani anlayacağınız ama ben hiç ümitli değilim. Zaten playofflar'ı geçtim, West bu yaz sözleşmesi sona erdiği için kontrat kovalayacaktı. Şimdi 5-6 ay kaçıracağı bir sakatlık yaşamışsa kim güvenip yüklü bir kontrat verir ki ona? Yazık oldu, hem West'e hem Hornets'a. Gerçi Hornets takımı, West sağlıklı olsa da Spurs, Lakers, Mavs üçlüsünden birine toslayacağı için ilk turda çok da iddialı değillerdi. Şimdi ama iyice çıtır çerez oldular. Sekizinci sıraya düşmeleri çok yakın bir ihtimal gibi duruyor. Hatta belki playoff dışında bile bulabilirler kendilerini. O yüzden yukarıda link'ini verdiğim Millsap'in enayiliği kritikti Hornets adına. Çok önemli bir galibiyet almış oldular playoff yarışında.

Hesabına Yazdım Millsap


Link

Deron Williams'ın gitti gideli, Utah tepe taklak oldu. Takastan beri 5 galibiyet 10 mağlubiyet ile yollarına devam ediyorlardı (artık ne kadar yol denirse?). Bu sabaha karşı Paul Millsap'ın yaptığı maldonadoluk ile 5-12 oldular. Yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz efenim. Millsap oyunu domine etti maç boyunca attığı müthiş şutlar ve arkadaşlarına yarattığı pozisyonlarla. O dağ gibi kontratı kaptığında biraz sorgulamıştım bu adamın hücumdaki verimliliğini. Ama bu sezon gösterdiği çıkış ile hücumda sorumluluk alabileceğini ve takımı belli bir yere kadar taşıyabileceğini gösterdi. Müthiş bir gelişme Jazz için. Fakat işte mental açıdan baktığımızda pek gelişme olmadığını videoda izlediniz. Rakibin molası yok, sadece 1.3 saniye kalmış, sen ilk serbest atışı soktuktan sonra, ikinciyi kaçırmıyorsun ki rakibe %5 falan bile olsa bir şans veresin. Sonra da Paul affetmiyor elbette, biraz şansla da olsa topu Okafor'a aktarıyor, o da kariyerinde o kadar uzaktan toplam 3-5 isabet bulmuş bir isim olarak affetmiyor! Kaçır işte, 1.3 saniyede ribaund alıp topu sallayana kadar zaten süre bitiyor. Hadi atacak süre kalıyor diyelim, kendi yarı sahasından Barkley'nin bile isabet bulma ihtimali, Okafor'un o şutu sokmasından çok daha düşük... Yani resmen sıfır ihtimal vermek varken rakibe, şans tanımış oldu Millsap, Hornets da cezayı kesti.

Maç uzatmaya gitti, uzatmada da Chris Paul devirdi tek başına Jazz'ı adeta. Hornets'ta David West sakatlanmış, moraller bozulmuş, zaten maçı kaybetmişler kafalarında, oradan dönmesi mümkün değil. Millsap'in yaptığı hata sayesinde bir anda gazı alan Hornets uzatmada devirdi işte Jazz'ı. Yazık etti galibiyete Millsap.

Ha bu arada, uzatmalarda taktik faul yapacak Jazz'a karşı doğru düzgün bir set çizmeyen Monty Williams'a da selam edeyim buradan. Ariza'yı da ekleyebiliriz elbette. Niye mi? Çünkü 2 kere üst üste, kariyeri boyunca %60'ın altında serbest atış isabeti bulan Aaron Gray'e verdiler topu, kenardan oyuna sokarken. Ha, Gray gitti 4'te 4 attı ayrı mesele ama yani akıl var mantık var yahu...

NBA'de Bugün - 24.03.2011

Wolves 90 - Mavericks 104
Wolves'in en önemli kozu Love olmayınca durumları ortada. Aslında daha rahat bir galibiyet bekliyordum Dallas'tan. Şaşırdım maç boyunca Wolves'in bu derece oyun içinde kalmasından dolayı. Tabi bunda top kaybını bol tutan ve üçlük yüzdesini %30'a bile çekemeyen Dallas'ın takım olarak suçu var ancak kazandıkları sürece pek bir problem yok. Böyle maçlar olur bir iki defa. Dallas aynı zamanda bu galibiyeti ile ligdeki 50.galibiyetini alarak play-off'u garantilemiş oldu.

Dirk Nowitzki her zamanki gibi takımını sırtlayan isim olarak dikkat çekti. Alman yıldız 30 sayı-11 ribaund üretirken, benchten aldığı destek yine dikkat çekici bir seviyedeydi Dallas'ta. 18 sayılık katkıyı Terry'den alan Dallas'ta takımın üçlük yüzdesini bir başına toparlamaya çalışan ve 4/8 ile oynayan Stajakovic 16 sayı ile mücadele etti. Wolves cephesinde Love'ın yokluğunda topu elinde bulan Randolph 31 sayı ile kariyer rekorunu kırarken yanında da 11 ribaund alarak iyi bir karşılaşma çıkarttı ancak bu galibiyet için yeterli değildi.

Hornets 121 - Jazz 117
Zaten play-off'a çoktan havlu atmış Utah kötü bir mağlubiyet aldı Hornets karşısında. Tam galibiyet aldım derken Okafor'un mucizenin de ötesinde bir şut kullanması ve maçı uzatmaya taşıması Utah için maçı bitirmişti. Basketin ardından suratlar o kadar düştü ki Jazz cephesinde hani ne yapsak olmuyor havasına girdiler. Zaten uzatmada da rakiplerine teslim oldular. Geriden gelen her zaman avantajlıdır ancak bu öyle bir basketle oyuna tutunuştu ki Utah'ın elindenki maçı çekti aldı adeta.

Hornets'te ilk beşin tamamı çift hanelere ulaşırken toplamda yedi isim bu istatistiği gördü. Paul 24 sayı-12 asist ile galibiyetin baş mimarı olurken, West 29 sayısı ile takımını taşıyan oyuncuların başında geldi. Maçı uzatmaya götürerek oyunun kaderini değiştiren adam Okafor 12 sayı-6 ribaund ile karşılaşmayı tamamladı ancak istatistiklerin çok ötesinde bir basketle maçı kazandıran isim oldu neredeyse. Utah'ta ise yine iki pota altı ismi etkili bir gece geçirmiş. Millsap 33 sayı-11 ribaund üretirken ekürisi Jefferson 22 sayı-13 ribaund ile başarılı performanslara imza attılar.

24 Mart Programı

25 Mart Cuma 02:30 (NBA TV) / Minnesota Timberwolves - Dallas Mavericks
25 Mart Cuma 03:00 / New Orleans Hornets - Utah Jazz


Love'sız Timberwolves eğer Mavs'i deplasmanda yenerse, herhalde senenin en büyük sürprizi olur Lakers-Cavs ile beraber. Utah'ta da Kirilenko %90 oynamayacaktır daha dün sakatlandı dizinden. İki maç da pek çekici değil ama biraz bakacağım ben...

24 Mart 2011 Perşembe

Playoff Sonuna Kadar Sakallar Fora

Magic oyuncuları birlik ve beraberlik içinde olduklarını göstermek amacıyla, ortak bir paydada birleşmek için playoff sonuna dek sakallarını uzatma kararı almış. Onların bu kararı alma yolundaki alternatif fikirleri reddetmeleri kısmı ise oldukça eğlenceli olmuş.

Howard'ın açıklamaları şu şekilde: "Tüm takım olarak bütünleşmek için bir şeyler yapmayı düşünüyor ve olasılıklar üzerinde konuşuyorduk. İlk olarak saçlarımızı tamamen kazıtmayı düşündük. Fakat bu bazılarımız için -benim için- çok da güzel bi tercih olmazdı. Daha sonra takım halinde saçlarımızı uzatmayı düşündük. Fakat birçok oyuncunun kafası kelken bunu nasıl yapabilirdik ki... Gerçekçi olup bu fikirden vazgeçtik. Kafasının birçok yeri kel fakat bazı yerlerinde uzun saçlar olan adamlar gerçekten komik görünürdü. Sakal ise ortak olarak gidebileceğimiz tek yoldu ve playoff sonuna kadar sakallarımızı uzatmaya karar verdik." Quentin Richardson'da bu durumun çok eğlenceli olduğundan bahsetmiş ve takım içinde birliktelik olacağını belirtmiş.

Bana göre bir takımın tüm oyuncularını ortak paydada birleştirme düşüncesi kulağa hoş geliyor. Sonuçta milyon dolarlık adamlar ve birçok yıldız egosu yüzünden bu tür işlere girmek istemeyebilir. Fakat biz Howard'ın nasıl eğlenceli biri olduğunu ve görünüşünü çok da kafaya takmayacağını biliyoruz. Sakal uzatma konusunda ise onlara tecrübeleriyle yardımcı olabilecek Arenas gibi bir liderlere sahipler. Sezon sonuna kadar oyuncuların suratlarındaki değişimi izlemek oldukça keyifli olacak.

NBA'de Bugün - 23.03.2011

Spurs 112 - Nuggets 115
Son dönemin en formda takımlarından olan Denver bu sezon üç maçta da boyun eğdiği rakibini Pepsi Center'da geçmeyi bildi. Maçın geneli skor olarak Spurs üstünlüğünde geçmesine rağmen son çeyrek performansı ile galibiyete uzanan Denver oldu. Özellikle benchten fazlasıyla verimli katkı alan Denver'da Harrington 27 sayı ile takımının en skoreri olurken, Felton 18 sayı-8 asist ile mücadele etti. Spurs'te Duncan'ın yokluğunda pota altında önemli bir bitiricinin olmaması dikkat çeken noktaydı. Benchten gelen Neal 25 sayısı ile etkili oldu ancak mağlubiyeti engelleyemedi.

Magic 111 - Knicks 99
Takastan sonra daha ileriye gitmek yerine geri viteste takılan Knicks Orlando karşısında üst üste 4.kez sahadan yenik ayrıldı. Üstelik bu mağlubiyet ile beraber Knicks %50 galibiyet yüzdesinin altına düştü. Maçtan önce Hidayet'e yönelik açıklamaları ile dikkat çeken Melo, herhalde Hidayet hakkında bilgi sahibi olmuştur bu gece boyunca. Maçı 16 sayı-11 ribaund-4 asist ile tamamladı Hidayet. Orlando'da 33 sayı-11 ribaund-3 blok ile Howard takımını taşıyan isimdi. 24 sayı-9 asist ile Melo'nun sonunda iyi bir performansına tanık olduk son bir haftadır bunu göremiyorduk. Ancak Amare'deki düşüş ile beraber hayli sıkıntılı durumlara doğru gidiyor Knicks. Biraz daha kasarsalar son sıraya kadar gerileyebilirler.

Grizzlies 90 - Celtics 87
Memphis'in play-off'u ne hırsla istediği ve Celtics'in pota altı zaafiyetinin gözle görülebildiği bir maçtı. Deplasmanda Celtics2i iyi savunma ile geçmek hayli önemli Memphis için. Daha bugün blog'da konusu geçmiş, bu sezon Doğu'da liderlik oldukça önemli ancak Celtics ağır bir yara aldı bu mağlubiyet ile beraber. Boyalı alandan tam 52 sayı üreten Memphis'te 11 sayı-11 ribaund ile Gasol etkili olurkeN, Randolph 13 sayı kaydetti. Celtics cephesinde ise Pierce'nin 22 sayısı galibiyete yetmedi. Bu arada Celtics gibi bir takımın son şutları böylesine zorlama kullanması da ciddi bir soru işareti.

Heat 100 - Pistons 94
Deplasmanda Pistons'a konuk olan Miami zorlansa da galibiyete ulaşmayı başaran taraf oldu. Mücadelenin çoğunu geride götüren Heat 27-13'lük müthiş son çeyrek performansıyla rakibini geçmeyi bildi. Son çeyrek 15-0'lık seri yaptığını da belirtelim Miami'nin. Wade 24 sayı üretirken, Bosh ise 23 sayı-7 ribaund ile galibiyete katkı sağladı. Pistons cephesinde ise Hamilton'un 27 sayı ile oynarken, çaylak Monroe 14 sayı-12 ribaund ile mücadeleyi tamamladı. Heat üst üste 3.galibiyetini aldı ancak neye yarar. Bir haftalık kötü gidişle zirveden kopan Heat'in sezonu nerede noktalayacağı da merak konusu.

Hawks 100 - Sixers 105
Son 10 maçta 7.yenilgisini alan Hawks'ın kötü gidişi devam ediyor. Sixers ise yavaştan Atlanta'ya yaklaşmış durumda tabloda. 2.5 maç kalan maç sayısı için ciddi bir rakam ancak Hawks'ın kötü gidişi ile Sixers bir sürpriz daha yapıp Doğu'da ilk beş takım arasına kapak bile atabilir. Skorun yine paylaşıldığı Sixers'ta en skorer isim 17 sayıyla Williams oldu. Iguodala ise 15 sayı-5 ribaund-4 asist ile galibiyete önemli bit katkı sağladı. Hawks cephesinde 33 sayı-12 ribaund ile Smith öne çıkmış olsa da takımda en çok kazanan isim olan Joe Johnson yine yokları oynadı.

Jazz 94 - Thunder 106
Sürpriz Toronto yenilgisi sonrası galibiyet serisi sonlanan Oklahoma evinde Utah'ı kontrolünde tuttuğu oyun sonucunda geçmeyi bildi. 31 sayı-5 asist ile Westbrook takımını sırtlayan isim olurken, Durant 29 sayılık katkı sağladı. Utah cephesinde ise 32 sayı-12 ribaund üreten Jefferson mağlubiyete engel olamadı. Utah'ın artık lige havlu attığını söyleyebiliriz. Sezonun bitimine 10 maç kala Memphis ile aradaki maç farkı 4'e çıktı ve Utah'ın play-off yapması mucizelere kaldı.
Pacers 111 - Bobcats 88
Indiana play-off için çok kritik bir galibiyet aldı Bobcats deplasmanında. Sezonun bitimine kısa bir süre kala Bobcats deplasmanında önemli bir maça çıkan Pacers kazanan taraf olmayı bildi ve aradaki maç farkını 3'e çıkarttı. Üçüncü çeyrek yakaladığı seri ile rakibini oyundan düşüren Pacers ikinci devredeki etkili oyunu ile galibiyete yürümeyi bildi. Granger 33 sayı ile takımı sırtlarken, Hansbrough 24 sayı üretti. Bobcats cephesinde ise pota altında Kwame 16 sayı-9 ribaund ile etkili olan isimdi.

Warriors 112 - Rockets 131
Memphis her ne kadar kazanmayı sürdürse de takibinde olan Houston galibiyetlerine devam ediyor. Evinde Warriors'u ağırlayan Rockets savunmanın neredeyse sıfır olduğu maçta galip gelmeyi bildi ve Memphis'i inatla takibini sürdürdü. 34 sayı üreten Martin'in yanı sıra, 13 sayı-14 ribaund-11 asist ile Hayes kariyerinin ilk triple-double'ını gerçekleştirdi. Golden State tarafında ise Wright'ın 34 sayısı galibiyete yetmedi.

Raptors 106 - Suns 114
Phoenix'te play-off takibini sürdüren takımlardan biri. Hızlı tempoda oynayan Raptors karşısında galibiyete kısaları sayesinde ulaşmayı başardı Phoenix. Nash 16 sayı-8 asist üretirken, benchten gelen Brooks 25 sayı-8 asist ile oynadı ve galibiyeti getiren isimler oldular. Toronto'yu oyun içinde tutan isim her zamanki gibi Bargnani olurken 27 sayısı galibiyet için yeterli olmadı.

Wizards 119 - Clippers 127
Gecenin en çekişmeli maçında Wizards ikinci deplasman galibiyetine çok yaklaştı ancak Gordon'un mucize üçlüğü buna engel oldu. 2 uzatma sonunda Clippers galibiyete uzanan taraf olmayı başardı. Çaylaklar konusunda ligin en hünerli iki çaylağının karşılaşmasında da gülen taraf Clippers'lı Griffin oldu. 33 sayı-17 ribaund-10 asist ile triple-double yaptı Griffin. John Wall ise 32 sayı-10 asist ile mücadele etti. Maçı 2. uzatmaya taşıyan basketi bulan Gordon 32 sayı ile katkı verirken, Wizards cephesinde Crawford 25 sayı-10 asist ile oynadı.

Kings 97 - Bucks 80
Bucks'un sağı solu belli olmuyor. Yeri geliyor beklenmedik bir galibiyet alarak herkesi şaşırtıyor yeri geliyor kazanması beklenen bir maçı kaybetmeyi başarıyor. Play-off yarışında olan bir takımın evinde ligden çoktan kopmuş bir Kings'e karşı kaybetmesinin izahı olamaz. Son dönemin formda ismi olan Delfino 30 sayısı ile takımını sırtladı ancak galibiyete ulaşamadı. Kings cephesinde ise Evans'ın sakatlığından sonra istatistiklerini yükselten ikili yine sahnedeydi. Thronton 27 sayı üretirken, Udrih 25 sayı ile oynayarak galibiyeti getirdi.

Nets 98 - Cavaliers 94
Doğu'nun alt sıralarındaki iki takımın mücadelesinden Nets galip ayrıldı. Maçı Lopez'in basketi ile uzatmaya taşıyan Nets bu bölümdeki etkili performansıyla sonuca gitmeyi bildi. Humpries'in müthiş formu devam ederken, dün gece 18 sayı-23 ribaund ile müthiş bir karşılaşma çıkartarak galibiyetin baş mimarı oldu. Boyalı alanda oldukça etkili olan ve bu bölgede hücum konusunda Nets'e büyük bir üstünlük sağlayan Cavaliers'ta ise Hickson'un 17 sayı-17 ribaundu galibiyet için yeterli olmadı.

Gecenin Hareketleri - 23 Mart


Link

Yaklaşık 2 haftadan sonra ilk defa maç izlemediğim bir geceydi. Demek ki güzel hareketler hazırlamaları için benim hiç maç izlemediğim geceleri seçiyorlar. Minik adam Boykins ile S-Jax'in üst üste gelen pasları çok hoş. McRoberts'ın havada durup poz verdiği ve Blair'ın tamamladığı smaçlar da gayet güzel. Son iki haftadır ortalığı dağıtan McGee, Griffin'i de yere sermiş. Öyle diğer takımlara smaç vurmaya benzemez bu Griffin, ortada blok canavar var... Chris Bosh ona gıcık olanlara harika bir malzeme vermiş bloğa çıkarak. Stuckey gazı fena almış. Griffin iki numarada harika takip ederek, uçup vurmuş smacı. 1 numarada da maçı döndüren Gordon'un fake'i ve üçlüğü. Evet hiç fena değil. Özellikle son birkaç günde çıkan Top 10'larla kıyaslayınca.

Jackson'dan Odom'a Övgüler

Lakers koçu Phil Jackson, Odom'ı öve öve bitirememiş. Jackson'ın Odom hakkında açıklamaları şu şekilde: "Onun bu takım için değerine paha biçilemez. Lakers organizasyonu bundan 2 sene önce bir karar verdi. Bu karar bizi salary açısından oldukça zor bir duruma sokmuştu. Fakat şimdi bakınca görüyorum ki o olmadan yeniden şampiyon olmamız mümkün değil. 2 yıl evvel verilen bu karar Lakers açısından oldukça önemli ve doğru bir karardı."

Lakers'ın üst üste 2 şampiyonluğunda ve bu sene de şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olarak görülmelerinde Odom'ın büyük bir payı olduğunu belirtmiş Jackson.Pek de haksız sayılmaz.

Odom yapı itibariyle ligde eşine az rastlanan bir oyuncu. Senelerdir belirli bir oyun çizgisinin altına inmeyen bir istikrar abidesi diyebiliriz. 3 numaradan 5 numaraya kadar her pozisyonu savunabilen -çok uç eşleşmeler dışında-, hücumda dış şutları sokabilmesi ve oyun kurabilmesi sebebiyle rakibe eşleşme problemi yaratabilen, ribaund sezileri kuvvetli, pozisyon almasını bilen, takımı için mücadele etmekten asla kaçınmayan ve yedek kalmayı problem etmeden takımın bir parçası olmaktan vazgeçmeyen bir oyuncudan bahsediyoruz.

Sene başında Bynum'ın sakatlığında karşılaşmalara ilk 5 çıkan fakat Bynum döndükten sonra benchten gelen Odom bu yıl, son birkaç senedir aday gösterilip alamadığı en iyi 6. adam ödülüne en yakın oyuncu olarak görülüyor ve bana kalırsa bu ödülü sonuna kadar hakediyor.

Doğu’da Birinci Olmak ya da Olmamak…

Bu sene diğer senelerden farklı olarak; ligde normal sezonun sonu yaklaştıkça geçtiğimiz senelerde yaşanan playofflara kapak atmak için verilen mücadeleden ziyade yer kapma mücadelesi yaşanacak gibi görünüyor.

Bu yer kapma mücadelesinin en çetin geçtiği yer ise Doğu’nun zirvesi. Sezon başından beri Doğu’da liderliği kimseye bırakmayan Celtics ile son 2 ayın bana göre en formda ve en iyi basketbol oynayan takımı Bulls arasında geçecek bu mücadelede Bulls şu anda maç fazlasıyla 1.sırada bulunuyor.

Önce bazı kurallardan bahsetmek istiyorum. Eğer iki takım ligi aynı galibiyet yüzdesiyle bitirirse divisionı lider olarak bitiren 1. olacak. Tabii bu iki takım da kendi divisionında lider olduğu için bakılacak bir sonraki kategori kendi aralarında oynadıkları karşılaşmalarda hangi tarafın daha çok galibiyetinin bulunduğu olacak. Bu aşamada şu ana dek oynanan 3 maçtan 2 tanesini kazanan Celtics bir adım önde gözükse de iki ekibin 7 Nisan’da United Center’da oynayacağı karşılaşma büyük önem taşıyor. Eğer bu mücadeleyi Bulls kazanır ve durumu 2-2 yaparsa bakılacak bir sonraki istatistik bu iki ekibin kendi divisionlarındaki galibiyet- mağlubiyet sayıları olacak ki bu durumda Celtics’in Bulls’un önüne geçme ihtimali imkansıza yakın.

Tabii yukarda bahsettiklerim sadece iki takımın sezonu aynı galibiyet- mağlubiyet sayılarında bitirmesi durumunda bakacaklarımız. Fakat şu anda iki ekibin kalan karşılaşmaları göz önüne alındığında Bulls zirveyi kaptıracağa benzemiyor.

Şimdi gelelim 1. ile 2. arasında zirveye giden yolda oluşmasını beklediğim inanılmaz farka. Bir kere 1. olacak ekip finallere kadar saha avntajına sahip olacak ki Bulls ve Celtics ligde kendi evinde oynama avantajını çok iyi kullanan takımların başında geliyorlar. Evinde oynadığı maçlarda Bulls’un sadece 4 Celtics’in ise 6 yenilgisi var. Bana kalırsa ev sahibi olma avantajı az sonra bahsedeceğim avantajların yanında çok da önemli değil.

Şu anki tabloda doğunun zirvesinde bulunan ekip, Pacers ile eşleşecekken doğuyu 2. olarak bitirecek ekip karşısında Knicks gibi birçok takımın istemeyeceği bir rakip bulacak. Knicks’in sezon içinde oynanan karşılaşmalarda Bulls’a karşı 2-0 üstünlüğü var. Celtics’e karşı oynadığı 3 maçı da kaybetmesine rağmen mücadelelerin tümünde rakibine kök söktürdüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun yanında Melo- Amare- Billups’ın tecrübeleri bile Knicks’i eşleşilmek istenmeyen takım yapmaya yeterli bence. Doğuyu zirvede tamamlayan ekibin eşleşeceği Pacers için zaten fazla bir şey söylemeye gerek yok çünkü bana kalırsa şu anda playoff potasında olan en zayıf halka kendileri.

Bulls ve Celtics'in ilk turu geçtiğini varsayarak yazıya devam ediyorum. Sezonu 1. bitirecek takım Magic-Hawks galibiyle (bence yine Magic) karşılaşacakken, 2. takım Heat ile eşleşecek. Bir yanda Dwight Howard’ın sırtında yukarılara tırmanmaya çalışan, bir günü bir gününü tutmayan, dengesiz Magic gayet güzel bir yaka yarı finali eşleşmesi gibi görünüyorken diğer yanda Wade- Lebron- Bosh önderliğinde taş gibi bir ekip olan, playofflarda çok daha farklı oynamasını beklediğim Heat... Heat yıldızlarından her biri 1 maç kazandırsa -ki bence bu potansiyele sahip oyuncular- doğuyu 2.sırada tamamlayacak takımın yaka finali göremeden elenmesi bana göre çok büyük sürpriz olmaz.

Hal böyleyken Bulls da Celtics de vidaları mümkün olduğunca sıkıştırıp önündeki maçları kazanarak doğuyu zirvede tamamlamak için ellerinden gelenin fazlasını yapacaklardır. Celtics son iki maçında dış sahada, geriden gelerek çevirdiği Hornets ve Knicks mücadelelerinde bunun sinyallerini verdi. Bulls zaten önüne geleni devirerek yoluna devam ediyor. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek ve doğuda zirvenin sahibi kim olacak…

23 Mart Programı

24 Mart Perşembe 01:00 / Indiana Pacers - Charlotte Bobcats
24 Mart Perşembe 01:00 / New Jersey Nets - Cleveland Cavaliers
24 Mart Perşembe 01:00 / Atlanta Hawks - Philadelphia 76'ers
24 Mart Perşembe 01:30 / Memphis Grizzlies - Boston Celtics
24 Mart Perşembe 01:30 / Miami Heat - Detroit Pistons
24 Mart Perşembe 02:00 / Orlando Magic - New York Knicks
24 Mart Perşembe 02:00 / Sacramento Kings - Milwaukee Bucks
24 Mart Perşembe 02:00 (NBA TV) / Utah Jazz - Oklahoma City Thunder
24 Mart Perşembe 02:30 / Golden State Warriors - Houston Rockets
24 Mart Perşembe 04:00 / Toronto Raptors - Phoenix Suns
24 Mart Perşembe 04:30 / San Antonio Spurs - Denver Nuggets
24 Mart Perşembe 04:30 (NBA TV) / Washington Wizards - Los Angeles Clippers

Gecenin ilk maçında doğuda playoff savaşı veren Pacers ve Bobcats karşılaşacak. Bobcats ev sahibi olmasına karşın çok formsuz olduğu için Pacers daha avantajlı görünüyor. Batıda gösterdiği performansla rakiplerine yakalanmayacak gibi bir izlenim veren Grizzlies, doğuda liderliği kaptırmak istmeeyen ama aklı başına biraz geç gelen Celtics'e konuk olacak. Yine Magic-Knicks karşılaşması da çok çekişmeli geçmeye aday. Magic üç maçtır kazanıyor, Knicks ise üç maçtır kaybediyor. Bu gece iki takımın da serisi sonlanabilir. İyi seyirler.

23 Mart 2011 Çarşamba

Enes Nike Hoop Summit'te Yok

Geçtiğimiz sene herkesi kendine hayran bırakmış ve Nowitzki'nin rekorunu kırmıştı Enes Nike Hoop Summit'te. 4-5 gün önce "Bu sene de kadroda olacağım" demişti hatta kendisi. Ancak açıklanan kadrolarda Enes'in ismi yer almıyor. Dünya karmasında daha henüz eksikler olduğunu ve Enes'in bu kontenjanlara girebileceğini söyleyeyim ama Enes oynayacağını söyledikten sonra böyle bir haber gelmesi şaşırttı beni. Bir ihtimal Calipari acaba "Bu maçta kötü oynarsan draft'ta düşersin, zaten sezonu boş geçirdin" diye aklını çelmiş olabilir mi Enes'in acaba? Sonuçta ilk 5'te seçilmesine neredeyse garanti gözüyle bakılıyor, en kötü ihtimalle 6. sıraya düşeceği konuşuluyor şu anda Enes'in. Sadece fikir yürütüyorum yani herhangi bir bilgi ışığında söylemiyorum bunu. Çünkü Enes önceden bir davet almadan kendi kendine maçta oynayacağına karar vermemiştir herhalde. Eh bu daveti de geri çekmeyeceklerine göre durduk yere, Enes reddetmiş gibi duruyor. Tabii dediğim gibi kesin bir bilgi yok. Hala son açıklanan isimler içinde Enes'in adını da görmeyi umuyorum... Onun dışında efendim, kadroları aşağıda vereyim:

Amerika Karması
Brad Beal 6'3'' G 06/28/93 Chaminade Prep / St.Louis,MO *Florida
Rakeem Christmas 6'9'' F 12/01/91 New Church Academy / Philadelphia,MD *Syracuse
Quinn Cook 6'1'' G 03/23/93 Oak Hill Academy / Bowie,MD *Duke
Anthony Davis 6'10'' F 03/11/93 Perspectives Charter / Chicago,IL *Kentucky
Michael Gilchrist 6'7'' F 09/26/93 St. Patrick HS / Somerdale,NJ *Kentucky
James McAdoo 6'8'' F 01/04/93 Norfolk Christian / Norfolk,VA *North Carolina
Austin Rivers 6'3'' G 08/01/92 Winter Park HS / Winter Park,FL *Duke
Marquis Teague 6'2'' G 02/28/93 Pike HS / Indianapolis,IN *Kentucky
Adonis Thomas 6'6'' G 03/25/93 Melrose HS / Cordova,TN *Memphis
Tony Wroten 6'4'' G 04/13/93 Garfield HS / Seattle,WA *Washington

Dünya Karması
Kevin Pangos 6'1'' G 1993 Canada Dr. Dennison H.S. (ONT)
Raul Neto 6'2'' G 1992 Brazil Pitagoras Minas Tenis Club
Mateusz Ponitka 6'5'' G 1993 Poland AZS Politechnika
Evan Fournier 6'6'' G 1992 France Union Poitiers
Davis Bertans 6'7'' F 1992 Latvia Union Olimpija Jr. Team
Dario Saric 6'8'' F 1994 Croatia KK Dubrava Zagreb
Kyle Wiltjer 6'10'' F 1992 Canada Jesuit High School (OR)
Przemyslaw Karnowski 6'2'' C 1993 Poland Sport School Cetniewo
Lucas Nogueira 7'0'' C 1992 Brazil Estudiantes

Gecenin Hareketleri - 22 Mart


Link

Rose bel arkası crossover'ımsı hareketi ve atışı çok şık ama faul yok o pozisyonda ve Josh Smith'in 2'lemesine sebep olmuştu bu faul. Tabii Hawks'un yediği 50 farkı buna bağlamak ayıp olur. CJ Watson ters turnikede ayağa kalkıyordum vallahi az kalsın gece. Muhteşemdi. McGee ise noktayı koydu yine aynı şekilde. Spikerler, takım arkadaşları falan sağlam dalga geçtiler Matthews ile. Hani havada alınan top yine görüyoruz senede 3-5 tane ama rakibin direk elinden alınan ve hakim olunan top ne zaman gördük ki? Hem de tek elle... Of of. Top 10'cular Steve Nash'in şu pası sonrası gelen Suns'ın kritik üçlüğünü koymayarak yine ayıp etmişler ama...

Green Celtics'te Kalmak İstiyor

Menajerinin açıklamalarına göre Jeff Green, Celtics ile yeniden sözleşme imzalamak için her türlü fedakarlığa hazırmış. Geçen gece oynanan ve Celtics'in olası playoff rakibi Knicks'e büyük gözdağı verdiği maçın ardından açıklama yapan Falk, Jeff Green'in Celtics'in atmosferine alıştığını, burada rahatının yerinde olduğunu ve bunların da uzun süreli bir anlaşma için yeterli olduğunu söyleyerek eklemiş: "Şampiyon olma potansiyeline sahip bir takım, kadrosunda üç tane hall of famer oyuncusu ve Rajon gibi bir guardları var. Green bu takıma playofflarda büyük katkılar verebilecek yeteneğe sahip."

Bildiğiniz gibi Perkins takası ile Celtics'in yolunu tutan Green'in kontratı bu sezon sonunda bitiyor. Bu hamle bana kalırsa Celtics açısından oldukça yerinde olur.

İlk olarak Celtics penceresinden bakalım. Tamam bu sene şampiyonluk için en iddialı takımların başında geliyorlar. Ama yaş ortalaması oldukça yüksek olan (ve bu yaşlı oyuncuların sırtladığı) bir takım ilerisini de düşünerek hereket etmeli. Sonuçta birçok tepeye oynayan takım şampiyonluk ve başarılı geçen seneler ardından doğru yapılanamayarak oyuncuların yaşlanması sonucu dibe vurabiliyor. Green bugün itibari ile üzerine takım kurulabilecek bir oyuncu değil ama özellikle son dönemlerde geliştirdiği şutlarıyla artık hücumda güvenilecek bir isim diyebiliriz. Bunun yanında rakibe eşleşme problemi yaratabilecek biri. Bazen şut atan ve rakibini hızıyla geçebilen bir 4 numara bazen de gücünü kullanarak sayıya gidebilen bir 3 numara olabiliyor, savunmada da sırıtmaz, ne görev verilse yapar elinden geldiğince ve belki de işin Celtics açısından en önemli tarafı Pierce ve Garnett oynadığı sürece benchten gelip bunu sorun etmeyerek önemli katkılar verebilecek bir oyuncu. Neticede geçen sene ilk turda Lakers'a kök söktüren Thunder'ın ilk beş oyuncusu ve o takımın en önemli 3. parçasıydı.

Perkins'in takımda kalması için elini cebine atmaya fazla yanaşmayan Celtics yönetimi Green için yeni bir kontrat önerecek mi ve bu kontrat ne kadar olacak zaman gösterecek.

Bir Steve Nash Pası


Link

Sabah bir Suns-Lakers maçı oynandı ki, amanın aman. Dillere destan. Tam 3 uzatmaya gitti. Bu üç uzatmada harika, akıl dolu hareketler varken, Odom'un yaptığı gibi hıyarlıklar da vardı söylemesi ayıp... Bu koyduğum pozisyon da bizi heyecanlandıran anlardan biriydi. Nash biraz faul, biraz da kendi hatasıyla köşede iki Lakerslı tarafından sıkıştırılıyor. Oyun alanının dışına düşüp top kaybı yapmak üzereyken, arkasını görmeden harika bir pas atıyor Gortat'a. Özellikle pivot ayağına dikkat edin, nasıl ısrarla ve inatla yerde tutuyor steps olmaması için. Muhteşem gerçekten. Hele sabah koyduğum Jordan Crawford'dan sonra ilaç gibi gelecektir...

Ayrıca maçı izlememiş olanlar için de şu özeti vereyim. Ayrıca siz siz olun, fark 20'lere çıktı diye maçı izlemeyi bırakmayın. En kötü huyum bu benim. Fark 20 oldu mu maçı anında bırakıyorum. Sonra bir dönüş gerçekleşirse, maçı bıraktığım yere sarıp izlemem gerekiyor. Neyse efenim buyrun beni pişman eden maç:


Link

NBA Tarihinin En Kötü Pası


Link

Maçı izlerken dayanamadım, kaydettim koydum hemen youtube'a. Yorum yapayım diyorum ama parmaklarım hangi harfe gitse klavyede, bir anlam ifade etmiyor... Ne yaptın sen Jordan Crawford ?!?

NBA'de Bugün - 22.03.2011

Suns 137 - Lakers 139
Can abi dün programı yazarken çekişmeli bir maç öngörmüştü ancak üç uzatmayı düşündü mü bilemiyorum. Enteresan bir maç oldu. İzlemesi tarafsız biri olarak oldukça zevkliydi. Lakers yolunda dolu düzgin devam ediyor. Zorlansalarda sonuçta bir galibiyet daha aldılar ve All-Star arasından sonra 13-1 olmayı başardılar. Üstelik çerez bir fikstürü de yoktu Lakers'ın. Suns ise çok önemli bir maçta Memphis'e bir adım daha yaklaşma fırsatını teperek play-off yolunda büyük bir yara aldı.

Gelelim istatistiklere. Kazanan tarafta Kobe 1 asist ile triple double'ı kaçırdı. 42 sayı-12 ribaund-9 asist ile oynadı süper yıldız. Bynum'un yokluğunu Odom istatistiksel olarak kapatmayı başarıyor. 29 sayı-16 ribaund ile oldukça başarılı bir karşılaşma çıkarttı Odom. Ekürisi Gasol ise 24 sayı-13 ribaund ile pota altını hakimiyeti altına alan isimler oldu. Suns'ta işin bu noktasında savaşan bir isim vardı. Takasla takıma geldikten sonra adeta sınıf atlayan Gortat 24 sayı-16 ribaund ile oynayarak Gasol-Odom ikilisine karşı koymaya çalıştı. Frye 32 sayısı ile kariyer rekorunu kırarken, 19 sayı-20 asist ile oynayan Nash galibiyeti getiremedi.

Bulls 114 - Hawks 81
Chicago Bulls farklı mağlubiyetlerine devam ediyor. Evinde Sacramento'ya 40 sayılık bir fark atan Bulls bir sonraki maçında ise Hawks'a acımadı ve deplasmanda 33 sayılık bir galibiyet elde etti. Boyalı alanı tamamen domine eden Chicago rakibine o bölgede göz açtırmadı. İçerden olduğu kadar dışardan da iyi oynayarak iç-dış dengesini sağlayan Bulls'ta Rose 6 üçlük ile kariyer rekorunu kırarak 30 sayı-10 asist ile oynadı. Yaptığı katkılarla övgüyü hak eden isimlerin başında gelen Deng ise galibiyete 27 sayılık bir katkı sağladı. Ömer ise 17 dakikada 7 sayı-1 ribaund üretti. Hawks cephesinde benchten gelerek bulduğu 4/4 üçlükle Teague 20 sayı üretti ve maçın en skoreri oldu. Atlanta'nın bu yönünü hiç sevmiyorum işte. Takım kötü giderken sorumluluk alacak bir isimi çıkartamıyor.

Wizards 76 - Blazers 111
Batı'da play-off tablosunun içinde bulunan takımlardan Portland evinde Wizards'a farklı bir tarie uyguladı. 35 sayılık bir farkla rahat bir şekilde sonuca giden Portland son beş maçtaki 4.galibiyetini almış oldu. G.Wall 28 sayı-8 ribaund-3 asist ile oynarken ilk beşe yerleştiğinden bu yana performansında sergilenen artış takımı için sevindirici olsa gerek. Aldridge ve Batum ise 22'şer sayı ile galibiyete katkı sağlayan isimlerdi. Wizards ise deplasmanda kaybetmeye devam ediyor. Koskoca sezonda sadece 1 -yazıyla bir- deplasman galibiyetleri var. Wall 9 sayı-7 asist ile etkili olmaya çalışırken, Crawford 12 sayı ile mücadele etti.

22 Mart Programı

23 Mart Çarşamba 02:00 / Chicago Bulls - Atlanta Hawks
23 Mart Çarşamba 04:00 / Washington Wizards - Portland Trail Blazers
23 Mart Çarşamba 04:30 (NBA TV) / Phoenix Suns - Los Angeles Lakers


Bulls'un, Hawks'a "Biz sizin gibi yalandan zirve adayı değiliz" mesajı vermesini bekliyorum bu gece. Suns - Lakers ise beklendiğinden daha güzel geçecektir. Üç gün önce Frye sakattı, Bynum ceza almamıştı, 50 sayı farka bile gidebilirdi, en azından biraz çekişme olabilir bugün...

22 Mart 2011 Salı

Gecenin Hareketleri - 21 Mart


Link

Allah aşkına birisi 10 numaranın nasıl Top 10'a girdiğini açıklasın. Yalvarıyorum. Bu nasıl bir rezalettir ya? Haftada 1 arkadaşlarla basket oynuyoruz, her maçta şu 10 numaradan 10 kat güzel 50 hareket çıkar yemin ediyorum. Cavs'in verdiği savaş takdir edilesi, zaten savaş vermeseler her maç 50 fark yiyecekler. Turiaf'ın blok - smaç kombosu güzel, bu tür pozisyonlara Murat Murathanoğlu gibi hasta olmasam da severim. Garnett'in vurduğu smaç tam olarak Turiaf'ın üstünden olmasa da gecenin en iyisi bence.

Rudy Gay Sezonu Kapattı

Hatırlarsanız yaklaşık bir ay önce Rudy Gay Sixers maçında omzundan sakatlanmış ve 4 haftalık bir tedavi sürecine gireceğinden bahsetmiştik. Üstelik bu bir aylık dönem Memphis adına o kadar kritik maçları barındırıyordu ki Gay'in eksikliğine rağmen şu an play-off potasında olmaları beni bile şaşırttı. Ancak Gay cephesinden Memphis'e kötü bir haber geldi. Omzundaki sakatlığından dolayı ameliyat olması gereken Gay sezonu kapatmış.

Gay'in yokluğunda takas döneminde Battier'i kadrosuna katan Grizzlies bu dönemi en hasarsız şekilde atlatmayı başardı. Sezon başında maksimum kontrat verdikleri ve bu önemli sezonda en çok güvendikleri isimden yoksun olmaları yaralayıcı olmuştur haliyle takım için. Şu an zaten en yakın rakiplerinin 2 maç önündeler. Takım olarak oldukça iyi performanslara imza atan Memphis kimyayı da oturtmuş durumda. Ben öyle yada böyle play-off yapacaklarını düşünüyorum. Önemli olan nokta ise bu dönemde pek ihtiyaç duymadıkları Gay'e play-off döneminde ihtiyaç duyup duymayacakları. Battier'in kadroya katılması bu açıdan oldukça önemli zira savunma katkısı ile takıma olumlu katkılar verecektir ancak işin hücum yönünde Gay'den gelmesi beklenilen katkılar beklenmemeli elbette. Her ne olursa olsun dört yıl aradan sonra -muhtemelen- play-off yapacak olan bir takımda maksimum kontratlı bir oyuncu Rudy Gay. Takımın yapılanmadan sonraki ilk play-off döneminde takım elbisesi ile kenarda oturacak olması onun için ve takımı için ve biz izleyenler için kötü bir haber.

Smart Bindiği Dalı Kesiyor

Geçtiğimiz günlerde Stephen Curry ile koç Keith Smart'ın arasının pek de iyi olmadığına dair haberler çıkmıştı. Bunun daha çok Curry'nin dakikaları ile ilgili olduğu söyleniyordu. Ben de bu sezon toplam 6-7 Warriors maçı ancak izlemiş olduğum için hiç dikkatimi çekmemişti böyle bir sorun. Sonra istatistiklerine bakmıştım, geçen seneki 36 dakikasına karşılık, bu sezon 34 dakika alıyordu. Pek anlam verememiştim, bunun üzerine Golden Stateli bir gazeteciye sordum olayı. O da aslında dakikalarda çok büyük bir düşüş olmasa da Curry'nin yaptığı basit hatalardan sonra kenara alındığını, uzun süreler kenarda tutulduğunu, maçın önemli sürelerini bench'te oyunu izleyerek geçirdiğini söylemişti. Yani Smart biraz "Daha dur, sen henüz büyüyüp adam olmadın" diyormuş Curry'e anlayacağınız.

Ama bu haberlerin üstüne dünkü Spurs maçını izledim. O da ne? Curry sadece 20 dakika aldı. Tamam biraz faul problemi yaşadı ama takımınızın en yetenekli oyuncusunu 4 faulü var diye, maçın bitimine 4 dakika kalaya kadar saklamazsınız. Bunu 5 faulü varsa yaparsınız sadece. Hani her oyuna girdiğinde faul yapar, devreye girerken 3 faulü vardır, 4. çeyreğe girerken 5 faulü vardır anlarım ama bu nedir Keith Smart? Bu çocuk kulübün geleceği olarak görülüyor, sen de çıkan haberlerden sonra "Hiç kendi stilimden taviz vermem, tam tersi daha da kısarım dakikalarını" mı diyorsun? Galiba bindiği dalı kesmek deyiminin anlamını sergilemeye çalışıyor Smart...

Duncan İki Hafta Yok


Link

Dün geceki Warriors maçında, Parker ile bir ikili oyun oynayan ve sonrasında topu çemberin içine bırakan Duncan, Udoh'nun ayağının üstüne inince, sol bileğini burktu. Bütün Spurs taraftarlarının yüreği ağızlarına geldi. Zira Duncan kendini biraz geri çekmiş olsa da bu sezon, playofflar'da en az Parker ve Ginobili kadar sorumluluk alacak hücumda. Bunun herkes farkında. Neyes ki henüz sakatlığın üstünden 5 dakika geçmişti ki, yorumcu Sean Elliot sağlık ekibiyle konuşup, Duncan'ın 2 hafta oynamayacağını söyledi yayında. Teşhis için fazlasıyla erkendi ama bugün çıkan haberler de bunu destekler nitelikte. Röntgenlerde bir şey çıkmadığı ve Duncan'ın belirsiz bir süre parkelerden uzak kalacağı söyleniyor.

Eğer Duncan, playofflar'a 1 hafta kala %100 sağlıklı bir şekilde dönemeyecekse, büyük şanssızlık Spurs açısından. Çünkü bileğinden dolayı koşamayacak 2 hafta boyunca ve kondüsyonu düşecek. Bu da tam playofflar öncesi istemeyeceğiniz bir şey. Tabii ki playofflar'a kadar sarkan daha kötü bir sakatlıktansa, bunu tercih edecektir Popovich ama yine de zamanlama açısından kötü oldu. Sezon boyunca sıkıntı çeken Splitter'a da kendini göstermesi için şans doğdu. Dün Warriors'a karşı 14 ribaund aldıysa da, adı üstünde Warriors idi rakip. Önümüzdeki iki hafta boyunca gösterecekleri, Popovich'in onu playofflar'da ne kadar dakika vereceğini belirleyecek.

Chicago Bulls Şampiyonluğa Çok Yakın

Kings'i antrenman havasında geçen maçta yenerek, tam 12 sene aradan sonra ilk defa 50 galibiyete ulaştı Bulls. Kim demiş 13'ün uğursuz olduğunu? Adamlar 13. senede yeniden 50'yi yakaladılar. Ancak daha da önemlisi, ilginç ve ufak bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Chicago Bulls NBA, NBA olalı beri 56 galibiyete kaç sezonda ulaşmış bilen var mı? Söyleyeyim: 6. Peki Bulls'un kaç şampiyonluğu var? Onu zaten herkes biliyor, o da 6. Ben de size şunu söylüyorum o zaman, bu iki 6'nın arasında çok güçlü bir korelasyon var, çünkü Chicago Bulls bugüne kadar 56 galibiyete ulaştığı her sezonu şampiyonlukla bitirdi. Önümüzde 13 maç var, bunların 6'sını kazanmaları durumunda yine 56'ya ulaşacaklar. Tarih tekerrürden ibarettir demişler. Bugüne kadar 6'da 6 şampiyonluk gören kulüp niye 7'de 7 görmesin? Aslında bunun için 1-2 neden var elbette.

Muhtemel 56 galibiyet için Rose, Boozer ikilisine özel teşekkür etmeliler. Tabii oyununa üçlük katan Deng'i de es geçmeyelim. Koç T'nin savunma sistemi de çok önemli elbette. Eee her ne kadar sakatsa da Noah'ı saymazsak olmaz. Kenardan gelen Ömer'in, Kurt Thomas'ın katkıları da es geçilemez. Kısacası şu ana kadar 50'ye ulaşmalarında 'takım' olgusunun önemi çok ama çok büyüktü. Herkes görevini eksiksiz yaptı ve Rose'un önderliğinde doğunun zirvesine doğru tırmandılar. Ancak bu saydıklarıma değerli, verimli bir şutör guard ekleyemedikleri için playofflar'da zorlanacaklarını düşünüyorum ben. Ha yine de, Celtics'e göre daha kolay olan fikstürleri sayesinde doğu birinciliğini kaparlarsa, NBA Finalleri için büyük bir adım atmış olurlar. Bence yine de zor ama 56 rakamına karşı çok iddialı konuşmak istemiyorm. Tehlikeli olabilir...

Not: Zamanında o tehlikeyi yaratan adam ile Kobe'nin kıyaslaması hakkında Phil Jackson'ın bir açıklaması vardı geçen hafta içerisinde. Ona da bu akşam değineceğim, şimdiden söyleyeyim dedim.

NBA'de Bugün - 21.03.2011

Celtics 96 - Knicks 86
Maçın genelini geride götürdüğü maçta yine kazanan taraf Celtics oldu. Büyük maçların takımı olduğunu söylemiştim ellerinden giden maçı ne yaptılar ne ettiler yine çevirmeyi başardılar. Son beş dakikaya kadar geride olan taraf Celtics'ti ancak o son beş dakika müthiş bir savunma gayreti ile rakibe sadece 5 sayı izni veren Celtics karşılaşmadan galip ayrılmayı garantiledi. Garnett 24 sayı-11 ribaund ile pota altında fırtına gibi eserken, Pierce ise 21 sayılık katkı ile galibiyeti getiren isimlerdendi. Knicks cephesinde bu kez Amare ve Melo ve hatta Billups neredeyse eşit dağılımlı şekilde top kulandı. Billups 21, Melo 22, Amare 16 sayı-11 ribaund üretti ancak o son beş dakika istediklerini yapamayan Knicks için kötü bir yenilgi oldu.

Kings 92 - Bulls 132
Bulls bu sezonki 50.galibiyetini Kings karşısında çok rahat bir biçimde elde ederken liderlik yarışını sürdürdü. Rakibine 40 sayı fark atan Bulls'un aynı zamanda boyalı alandan bol bol meyva aldığını da belirtmek gerek. Chicago'da tam 8 isim çift hanelere ulaşırken 18 sayı-8 asist ile Rose'un performansı yine en önlerdeydi. Benchten gelerek 20 dakika süre alan Ömer 14 sayı-3 ribaund-2 blok ile oldukça başarılı bir gece geçirerek kariyer rekorunu kırmış oldu. Ayrıca Bulls'un 12/17 üçlük isabeti kaydettiğini de belirtmek gerek. Kings cephesinde ise 25 sayılık katkısı ile Thornton dikkat çeken isimdi.

Warriors 96 - Spurs 111
Spurs emin adımlarla lig liderliğine doğru ilerliyor. Son olarak Warriors engelini de aşan San Antonio 57. galibiyetini almış oldu. Maçın hemen başında sakatlanan Duncan bir daha oyuna dönmedi. Kontol amaçlı mı yoksa cidden sakatlığı ciddi mi bunu gün içinde öğreniriz herhalde. Manu 28 sayı üretirken, Parker 17 sayı-15 asist ile oynayarak galibiyeti getiren isimler oldular. Warr,ors cephesinde Ellis ve Curry beklenilenin çok çok altında kalırken çaylak Udoh 15 sayı-7 ribaund ile takımının en iyisi olarak dikkat çekti.

Raptors 90 - Nuggets 123
Florida'da aldığı iki yenilginin üzerine evinde oynayacakları Raptors maçı ilaç gibi gelmiştir fikstürde. Her ne kadar sürpriz bir şekilde Thunder'ı devirmiş olsalar da Denver mutlak galibiyet düşüncesiyle çıktı ve istediğini koparmayı başardı. Henüz ilk çeyrekten skorda elle tutulabilir bir fark oluşturan Denver'da 23 sayı-8 asist ile Lawson her zamanki iyi performanslarından birini sergiledi. Jr Smith ise 13 sayı-10 ribaund-8 asist ile triple-double'ı kaçırdı. Raptors cephesinde ise klasik olarak Bargnani ve DeRozan öne çıkan isimlerdi ancak bu kez istedikleri galibiyeti alamadılar deplasmanda.

Magic 97 - Cavaliers 86
Orlando üst üste 3. galibiyetini Cavs deplasmanında rahat bir şekilde aldı. Her ne kadar son çeyrek Cavs iyi bir seri yakalamış ve farkı indirmiş olsa da panik olmayaraj her şeyin kontrol dahilinde gittiği izlenimini veren Orlando kazanan taraf oldu. Howard adeta tek kişilik muhteşem bir gösteri sundu. 28 sayı-18 ribaund-4 asist-4 blok-4 top çalma gibi muazzam istatistikleri var. Hidayet ise kötü bir gece sonunda 8 sayı-9 asist ile karşılaşmayı tamamladı. Cavs cephesinde benchten gelerek 16 sayı-6 asist üreten Gibson oldukça faydalı bir gece geçirdi ancak mağlubiyete engel olamadı.

Jazz 85 - Grizzlies 103
Utah'tan bu kadar kolay bir yenilgi beklemiyordum. Boyalı alandaki müthiş hakimiyeti ile maçın kazananı olan Memphis maçın genelinde skorda üstün olan taraftı. Maçı hep 10 sayı civarında üstün götüren Memphis kontrolü altında tuttuğu maçtan galip ayrılmasını bildi. 19 sayı-13 ribaund-5 asist- ile pota altı performansının mimarlarından olan Randolph'un yanı sıra Conley 11 sayı-11 asist üretti. Utah'ta Jefferson etkisiz kalırken yalnızca 12 sayı üretti. Millsap ise 15 sayı-12 ribaund ile etkili olmaya çalıştı ancak başaramadı. Utah böylelikle Memphis'in 3 maç gerisine düşmüş oldu. Artık mucizelere kaldı diyebiliriz Utah'ın olası play-off şansı için.

Pacers 102 - Nets 98
Play-off yarışı içinde bulunan Pacers zor da olsa kazanmasını bildi Nets karşısında. Rakiplerinin kaybettiği dönemde galibiyetlerine başlayan Pacers bu galibiyet ile en yakın Bucks ile arasındaki maç farkını 2'ye çıkardı. Pacers'ta Collison'un iyi perfrmansı sürüyor. Dün gece 15 sayı-12 asist üreten genç yıldızın yanında Hibbert'ta 24 sayı-5 ribaund ile oynadı. Dün gece Deron'un yokluğundan faydalanarak 17 asist yapan Farmar bu gece özüne döndü. 14 sayı-4 asist ile oynadı Pacers'a karşı. Lopez'in de etkisiz performansı işi benchten gelenlere bıraktı. Gaines ve Vujacic'in katkıları önemliydi ancak kazanmak için yeterli olmadı.

Knicks Zorlanıyor

Carmelo takasından beri 7 galibiyete karşılık 8 mağlubiyet aldılar. Son 6 maça baktığımızda ise şahane bir performans göze çarpıyor: 5 mağlubiyet. Halbuki takas sonrası Miami'yi, Atlanta'yı yendiklerinde herkes nasıl da gaza gelmişti. "İşte bu, doğu takımları playoff'ta Knicks'ten korkacak" falan modunda dolanıyordu taraftarlar internet semalarında. Ancak takasın getirdiği gaz ile şişen Knicks yavaş yavaş sönmeye başladı. Hala pek çok şey oturmamış durumda takımda. Özellikle yeni gelen Melo ile Billups sisteme alışabilmiş değiller.

Ben zaten Knicks'in bu sene pek bir şey başaramayacağını, gerçek Knicks'i 2011/12 sezonunda göreceğimizi düşünüyordum ama 6 maçta 5 mağlubiyeti de beklemiyordum. Pistons, Bucks ve Indiana'ya karşı alındığını hatırlatmam gerek bu yenilgilerin. Biraz konsantrasyon eksikliği olabilir mi acaba? Ama bunun yanında Billups ile Melo henüz yeterince alışamadılar demiştim ya, istatistikler de aynı şeyi söylüyor. Billups geldiğinden beri 9 maçta sadece ama sadece 1 kere %50'nin üzerine şut attı. Ayrıca kariyeri boyunca topun kıymetini bilen bir oyun kurucu olarak bilinen adam, D'Antoni'nin sisteminde maç başına 3 top kaybı yapmaya başladı, hem de asist rakamlarında en ufak bir artış olmadan. Melo ise kendi ağzıyla söyledi zaten henüz kimyanın tam oturmadığını takımda. Sadece hücumda da değil, Melo ve Billups'ın savunma zaafları da etki ediyor bu kötü gidişata. Tabii Douglas haricinde bench katkısının bildiğimiz, gerçek anlamıyla sıfır olduğunu da unutmayalım. Zaten playoff'ta iddialı olmaları bu yüzden zor bence. Takımda 5 oyuncu hariç doğru düzgün katkı verecek kimse yok.

Ama işte birkaç eklenti ve kimyanın oturması ile gelecek sezon (lokavt olmazsa) çok daha iyi bir Knicks izleyeceğiz. Ha "Aradan yarım sezon geçine otomatik kimya sağlanıyor mu?" diye sorarsanız, cevabım elbette "Hayır" olacak. Ama yeni yıldızlarla sistemin kimyasının oturmaması halinde, D'Antoni yerine başka bir koça yöneleceklerdir herhalde.

21 Mart 2011 Pazartesi

21 Mart Programı

22 Mart Salı 01:00 / Orlando Magic - Cleveland Cavaliers
22 Mart Salı 01:00 / Indiana Pacers - New Jersey Nets
22 Mart Salı 01:30 / Boston Celtics - New York Knicks
22 Mart Salı 02:00 / Sacramento Kings - Chicago Bulls
22 Mart Salı 02:00 (NBA TV) / Utah Jazz - Memphis Grizzlies
22 Mart Salı 02:30 / Golden State Warriors - San Antonio Spurs
22 Mart Salı 03:00 / Toronto Raptors - Denver Nuggets

Güzel maçların olduğu bir gece ancak maçların saatlerinin denk gelmesi can sıkıyor. NBA TV'de gecenin en güzel seçimlerinden birini yapmış. Batı'da play-off yarışında oldukça çekişmeli bir maçı ekranlarımıza getirecek. Utah Jazz deplasmanda Memphis'e konuk oluyor ki 2 maç gerisinde olduğu rakibi karşısında kaybetmemesi gereken bir maç olacak onlar için. Son dönemde kötü gidişleri ile adından söz ettiren Celtics ve Knicks kozlarını MSG'de paylaşacak. Büyük maçların topçularını barındıran Celtics'in kazanacağını düşünüyorum. Dallas'a karşı beklediğimden daha kötü bir performans ortaya koyan Warriors bir gece sonra Spurs deplasmanında.Oklahoma'yı yenerek sürprize imza atan Toronto'nun bir kez daha aynı sürprizi gerçekleştireceğini sanmıyorum. Karşılarında Florida'dan eli boş ve aç gelen bir takım bulacaklar. Doğu'da zirve yarışını sürdüren Chicago ve Orlando adına galibiyet kokan bir gece gözüküyor.

Kıvır Kıvır

Pek çoğunuz okumuştur haberi, geçtiğimiz hafta içinde hakem Bill Spooner, Jon Krawczynski isimli spor yazarına dava açtı. Davanın nedeni de Krawczynski'nin twitter'da ortaya attığı bir iddia. 2 ay önceki Timberwolves - Rockets maçında bir pozisyonda Spooner yanlış verdiği bir karardan sonra Rambis'e "Bir sonraki pozisyonda telafi ederiz." demiş Krawczynski'nin iddiasına göre. Ve bu telafi düdüğünü de sadece söz vermekle kalmamış, gerçekleştirmiş Rockets'ın aleyhinde çok kötü bir düdük çalarak. İddia doğru mu değil mi bilmiyorum ama Spooner, olayı "Maç bağlamak" algılayarak açmış davayı. Halbuki bunun maç bağlamakla hiç ilgisi yok. Bildiğimiz sevdiğimiz(!) telafi düdüğü işte. Spooner'ın tek yaptığı şey bunu açık açık söylemek olmuş.

Kaan Kural'ın mesela en nefret ettiği şeylerden biridir telafi düdüğü. Hakem, verdiği kararın yanlış olduğunu anladığı anda rakip takıma da yanlış bir düdük çalarak, hataların iki tarafa da eşit olmasını sağlar. Ben çok da karşı değilimdir bu düdüklere, tabii işin suyu çıkarılmadıkça. Yani sonuçta hakem, maçın sonucuna etki etmemeli diye düşünüyorum. Belki futboldaki gibi penaltı, kırmızı kart kadar etki eden kararlar yok basketbolda ve maç başına takımlar 80'er hücum yaptığı için hataların sonuca etkisi azalıyor. Yine de çok bariz bir şekilde yanlış faul çalan hakem, o faul çaldığı takım maçı 1 sayıyla kazanırsa, etki etmiş demektir maça. Bunun yerine diğer takım hücum ederken, normalde düşük ihtimalle faul çalacağı bir pozisyonda faul çalarak eşitlemelerine çok da karşı değilim. Ama bazen öyle telafi düdükleri çıkıyor ki, rezalet kelimesi bile bir şey ifade etmiyor. Ortada hiçbir şey yokken çalınan düdüklere acaip gıcığım yani. Ama dediğim gibi pozisyon hafif ortadaysa telafi düdüğüne karşı değilim. Özellikle de çalınmayan fauller için bunu sonuna kadar destekliyorum. Bir tarafta net bir faulü kaçırdıktan sonra, öteki tarafta da çalmamanın kötü bir sonucu olduğuna inanmıyorum. Ama işte bir takımın en önemli oyuncusunun ekstradan bir uydurma faul alması oyunun gidişatını değiştirebilecek bir etken. Bu yüzden yalandan faul çalmaları kötü olabiliyor ama 'faul kararı ağır oldu be abi' modundaki düdükler beni rahatsız etmiyor. İşin doğrusu budur demiyorum ama beni pek rahatsız etmiyor hakemin net bir yanlışını düzetlmesi. Belki de yıllardır bu duruma alıştığım içindir.

Gecenin Hareketleri - 20 Mart


Link

Son günlerde inanılmaz hayal kırıklığı yaratıyor bende Top 10'lar. Bu nedir yahu? Hepi topu 2-3 harekette heyecanlandım yine. Hawks'un takım çalışması pek hoş, her şeyi başlatan Josh Smith'in yerlerde sürünerek kaptığı top elbette. En güzeli ise Vince Carter'ın havada spin atarak verdiği pas. Hem çok estetik, hem savunmayı şaşırtıyor.

Yine Cousins Yine Olay


Link

Yaramaz çocuğumuz Cousins, Ridnour'a hafif dirsek koyarak bir perdeleme yapınca, Ridnour sinirleniyor ve itiyor var gücüyle kendisinden 50 kilo ağır olan pivotu. Sonra da haliyle Cousins üstüne yürüyor Ridnour'un. Karşılıklı teknik faul çıkıyor. Cousins ile Ridnour dalaşmaya başlayınca, onları ayırmak isteyen Pekovic'i de itiyor Cousins. Yetmiyor yine araya girmeye çalışan Webster'ı da itiyor. Zaten ikinci teknik faulü de bu hareketten sonra alıyor ve atılıyor Cousins. Ben anlamıyorum bu oyuncunun kafa yapısını. Tartışan veya kavga eden iki kişinin arasında başkaları girip iyi niyetli bir şekilde ayırmaya çalıştığı zaman, olay hemen yatışır. Ama yok Cousins için o sırada düşman sadece Ridnour değil, bütün karşı takım. Kimsenin kendisine dokunmasına izin vermiyor. Yahu iyi niyetliler işte niye hala alevlendiriyorsun ortamı? Senin sinirin Ridnour'a karşı, diğerlerine değil ki... Bu arada hakemlerin de Ridnour'a ilk başta sportmenlik dışı faul çalmayarak hata yaptığını söylemeliyim. Tamam belki Cousins ufaktan dirseğini çıkararak perdeleme yapıyor ama Ridnour'un itmesi çok daha ağır bir hareket... Cousins biraz da kısa sürede yaptığı isim sayesinde atıldı diyebiliriz oyundan.

Bu arada hakemle de hafif itişmiş, ondan dolayı da ceza alması gündemdeymiş ama kendim açıp maçı izledim, bu videoya da baktım, bir hakemle itiştiğine şahit olmadım.

NBA'de Bugün - 20.03.2011

Blazers 80 - Lakers 84
Bynum'un yokluğunda kritik bir viraja rastlayan Lakers zorlansa da geçmesini bildi. Ribaundlarda üstünlüğü rakibine vermesine rağmen boyalı alandan bulduğu skor ile o bölgedeki hakimiyetini kaybetmeyen Lakers son çeyrek Kobe'nin ağırlığını koymasıyla kazanan taraf oldu. Kobe 22 sayı ile oynarken ilk beş çıkan Odom 16 sayı-11 ribaund ile etkili bir karşılaşma çıkarttı. Batı'da 5-8 arası takımlar birbirlerine çok yakın ve şu günden sıralamanın ne olacağını kestirmek zor. Portland bu oyunla rahat bir şekilde play-off yapacaktır ancak alınan her mağlubiyet sıralamada geri düşmek ve daha zorlu takımlarla eşleşmek demek. 25 sayı ile Batum ayakta kalmaya çalıştı ancak kötü bir gece geçiren Miller'ın performansı kaybeden tarafta dikkat çekti.

Warriors 73 - Mavericks 101
Beklediğimden daha rahat bir maç çıkarttı Dallas. Bu sezon Warriors'a karşı 3. galibiyetini aldı Mavs ancak ilk iki maç ortada geçmiş en azından kolay maç olmamıştı. Dün gece tamamiyle Dallas kontrolünde geçen bir karşılaşmaydı. Üstüne Peja gibi bir ismin benchten gelerek bulduğu 5 üçlük ve 17 sayı galibiyeti de perçinledi. Play-off'larda Dallas'ın bu tip katkılara çok ihtiyacı olacak Peja'dan. Nowitzki'de 20 sayıyı bırakmış Warriors potasına. İkincilik için Lakers ile yarışıyor Dallas ancak Lakers'ın bu saatten sonra hata yapacağını tahmin etmiyorum. Golden State'in en skorer ismi de 18 sayı ile Ellis oldu. Bu galibiyet ile Dallas'ın play-off'u matematiksel olarak garantilediğini de belirtmek gerek.

Knicks 95 - Bucks 100
Sürpriz bir sonuç çıktı bu gece. Tamam Knicks son beş maçında dört yenilgi almış olabilir ama karşısındaki Bucks'tan en az 2 gömlek üstün. Üstelik rakibin aman aman bir form grafiği de yok şu dönemde. Delfino'nun 30 sayısı ile kariyer rekoru kırdığı gece de Bucks evinde Knicks'i devirdi ve play-off yarışında varlığını sürdürdü. 14 sayı-11 ribaund-9 asist ile Jennings'in triple-double'ı kaçırdığını da belirtelim. Knicks cephesinde Amare 28 şut denedi ve 25 sayı-11 ribaund ile oynadı. Benchten getirdiği kritik katkıları ile adından söz ettiren Douglas'ın da 3/13 isabetle oynaması ve gününde olmaması Knicks'in galibiyet planlarına engel oldu.

Jazz 108 - Rockets 110
Batı'da play-off yarışında bulunan ve ard arda sıralanan iki takımın mücadelesiydi. Houston iyi başlayan taraftı ve farkı çift haneli sayılara çıkarmayı başardı maçın başında ancak geri dönen Utah bizlere zevkli bir son çeyrek izletti. Houston kısaları ile oyunda söz sahibi olmaya çalışırken Utah ise uznularını kullandı çoğu hücumda. 28 sayı-11 ribaund-10 asist ile Lowry kariyerinin ilk triple-double'ını yaparken ekürisi Martin 34 sayı gönderdi Jazz potasına. Utah'ta en çok çalışan isim 35 sayı-14 ribaund üreten Millsap oldu. Jefferson ise ona 17 sayı-19 ribaund ile eşlik etti. Boyalı alanı bu kadar etkili kullanabilmelerine rağmen halen guard savunması konusunda çözüm üretememeleri kafalarda soru işareti Utah adına. Houston'un ise üst üste 4.galibiyeti olduğunu söyleyelim. İyi bir ivme yakaladılar ve 9. sıraya yerleştiler.

Raptors 95 - Thunder 93
6 maçtır kazanan ve önemli bir çıkış yakalayan Oklahoma'nın serisi tahmin edemeyeceğimiz bir maçta son buldu. Toronto ise 14 maç aradan sonra deplasmanda oynadığı bir maçı kazanmayı başardı. Oklahoma ne yaparsa yapsın sıralamada 4'ten ne yukarı çıkacak ne de aşağı inecek. Üst grup ve alt grupla aralarında belli bir maç farkı var ve kapanma ihtimalini görmüyorum pek. Toronto'da Bargnani 23 sayı üretirken, DeRozan 16 sayı-8 ribaund ile oynadı. Son topu kullanacak çeşit çeşit adam mevcutken Amir Johnson'un sonucu tayin eden basketi bulması da garip oldu. Thunder cephesinde her zamanki gibi benchten gelen Harden'ın 23 sayı ile iyi bir oyun çıkarttığını görüyoruz. Durant 20 sayı-5 ribaund üretti ancak 6/21 gibi felaket bir yüzde ile oynadı. Zaten üçlük yüzdesi de %30 lara zor dayanmış Thunder'da. Sürpriz bir yenilgi aldılar ancak bu iyi oynadıkları gerçeğini değiştirmez.

Suns 108 - Clippers 99
Suns ilginç bir şekilde her çeyrek 27 sayı kaydettiği maçta kazanan taraf olmayı bildi ve play-off yarışında önemli bir galibiyet aldı. Phoenix'i play-off'a sokabilmek için son dönemde takımını sırtlayan Nash 23 sayı-13 asist-7 ribaund ile harika bir mücadele geçirdi. Benchinden her zamanki gibi fazla fazla katkı alan Suns'ta Gortat 17 sayı-13 ribaund ile pota altında etkiliydi. Clippers'ta ise 21 sayı-11 ribaund ile Kaman başarılı bir gece geçirdi. 17 sayı ile oynayan Griffin'in gecenin belki de 1 numaralı hareketi olacak caanım basketini vermeyen hakemlere de buradan selam olsun ;)

Pistons 96 - Hawks 104
Beşinciliğini korumak için mücadele veren Hawks evinde kazanmayı hatırladı sonunda. Son iki iç saha maçını kaybederek taraftarlarını üzen Hawks takım olarak iyi oynadığı karşılaşmayı kazandı. Pistons karşısında ufak farklarla skoru hep önde götürdü ve kontrolü elinde tutmayı başardı Atlanta. 6 oyuncunun çift haneli rakamlara ulaştığı Atlanta'da 18 sayı-10 ribaund-6 asist ile Horford günün en etkili performasını sergilerken, benchten gelen Zaza 9/10 serbest atış isabeti ile 13 sayıya imza attı. Pistons cephesinde ise 22 sayı-8 asist ile oynayan Stuckey galibiyeti getiremedi.

Kings 127 - Wolves 95
Kevin Love'ın sakatlanarak oyundan çıktığı mücadelede Kings kazanan taraf oldu. Love'un eksikliğinde pota altı çok sırıtan Wolves yenilgiye engel olamadı. Son çeyreğe 10 sayılık üstünlükle giren Kings son 12 dakikada abartarak rakip potaya 42 sayı gönderdi ve farklı bir galibiyete imza attı. Love'un yokluğunda pota altındaki madeni işleyen de 26 sayı-17 ribaund ile oynayan Dalembert oldu. Thornton ise 23 sayı-9 ribaund-8 asist ile galibiyete katkı sağladı. 22 sayı ile oynayan Ridnour biraz olsun mücadele etmeye çalıştı ancak ana silahlarının ikinci devredeki eksikliği pahalıya patladı Wolves cephesinde.

Nets 92 - Wizards 98
Wizards zorlu bir mücadele sonunda Nets'i geçmeyi başardı. Deron'un sakatlığından dolayı forma giyememesi elbette seyir zevkini düşüren noktaydı ancak yerine ilk beş çıkan Farmar'ın 10 sayı-17 asist(!) ile kariyer rekorunu kırarak şaka gibi bir performans sergilemesi şaşırttı. Tabi onun bu güzelim performansı galibiyetle noktalanmadı. 26 sayı-8 asist ile başarılı bir maç çıkartan Wall takımına galibiyeti getirdi. Nets bir ara farkı 15'in üstüne dahi çıkartmıştı ancak rakibin geri dönüşüne engel olamadılar.