BIY AD

21 Mayıs 2011 Cumartesi

21 Mayıs Programı

22 Mayıs Pazar 04:00 Dallas Maverics- OKC Thunder (NTV)
(bu ve serideki tüm maçlar saat 04:00'te oynanacak, takvimlerde işaretlenesi bir durum)

İkinci maçın kaybedilmesinden sonra, yani Dallas'ın kendi evinde bir maç kaybetmesinden sonra otoriteler genelde hep baktım, genel bir özgüven kırılması sezmişler Maverics'te. Bunu da son iki senenin şampiyonunu süpürmelerinden sonra, 9 günlük bir ara verdikten de sona, Thunder karşısında ilk maçta Nowitzki başta, takımın tüm çarklarının kusursuz dönmesinin ardından ortaya çıkan rehavete bağlamışlar. Açıkçası bunu Dallas'ın Dallas olduğu için hissettiklerini düşünüyorum. Son 10 yılda bir çok fırsatı çeşitli sebepler yüzünden değerlendirememiş olmaları sebebiyle, bu serideki bir Thunder mağlubiyetiyle de bu kadar puan kırmak yanlış, çünkü zaten bu sene tüm Playofflar gösterdi ki, yedi maçlık serilerde ilk iki maçtan birini misafir takımın çalması büyük avantaj, fakat seriyi kazanmanın garantisi hiç değil. O yüzden Dallas bu maçta (başta Terry, ilk maç sonrası çok iltifat ettik nazar değdi sanırım) kendine gelecektir diye düşünyorum. Diğer taraftan da ev sahibi Thunder formda olan taraf. Maçın düşük skorlu geçmesini bekliyorum yaşanacak mücadele sebebiyle.

Mağlubiyet ile ilgili Chandler'ın görüşlerini de ekleyeyim izninizle: "Herhangi bir mağlubiyetin iyi olabileceğini size söylemeyeceğim, çünkü ben asla kaybetmeyi sevmem. Kaybetmek uyku düzenim için hiç iyi değil. Fakat bazen uyanmak için çeneye bir yumruk yemelisiniz, sonra uyanırsınız. Dün akşam onlar (Thunder) çenemize bir tane vurdu, umarım bu bizi uyandırır."

Basketbol maçlarında dengeler çok önemlidir, hele de Playofflar'da. Önceden tahmin ettiğim gibi Westbrook bu denklemin önemli bir parçası, ilk maçtaki gibi yok olursa, yada ikinci maçtaki gibi parlarsa, Thunder için çok şey değişebilir. Dallas için de  maçın dengesi biraz da Nowitzki'nin ikili sıkıştırmalarla ne kadar iyi baş edebildiğine bağlı. Geçen maçta biraz bocalamış gibiydi. Son olarak da, herhangi bir maçın da büyük belirleyenlerinden biri, fakat burada bençler biraz daha istikrarsız olduğu için, benç katkısı çok daha önemli bir etken kazananı belirleyen olması açısından (bkz Thunder bençinin ilk maçta 22 sayı attıktan sonra ikinci maçta 50 sayıya (%69 saha içi isabet ile) yaptığı sıçrama).

20 Mayıs 2011 Cuma

NBA'de Bugün - Play-Off 29.Gün

Thunder 106 - Mavericks 100
Dün akşam anladım ki Batı Finali pek çok şeye gebe olacak bir seri. Thunder'ın şu maçı kaybedeceğini düşünüyordum ve 2-0'dan sonra toparlanması da zor olacaktı. Ancak müthiş bir karakter örneği ortaya koyarak kazanmayı başardılar. Scott Brooks'u play-off genelinde eleştirmiştik ancak dün akşam saygı duyulacak bir karara imza attı ve kumarı maçın kazanılmasında etken oldu. Pek çok şey Oklahoma lehineydi dün akşam ve deplasmanda aldıkları bu galibiyet seriye büyük bir renk getirdi.

Maçı kazandıran Oklahoma benchi oldu dün gece. Thunder benchi dün 50 sayıya imza atarak ilk beşlerin dinlendiği dönemde hem takımın öne çıkmasını sağladı hem de gelen bu ekstra katkılarla karşı tarafın savunma dengesini dağıttı. Belki de maçı kazandıran karar da Brooks'un son çeyrek Westbrook'u yanına çekip Maynor'u oyuna sürmesiydi. Benchine güvenen koç bunun karşılığını da galibiyetle almayı başardı. Harden 23 sayısı ile benchin başını çekse de son çeyrek takımda dümeni ele alan Maynor 13 sayı ile oynayarak dikkat çekti. Durant bir kez daha 24 sayıyla takımının en skoreri oldu. 40 attığı ilk maçın ardında savunmaya karşı zorlandığını gördük ama dün gece yaptığı bir smaç vardı ki aman aman. Şu an bile Haywood'un yerinde olmak istemem. Eminim her televizyon kanalında gösteriyorlardır bu smacı.

Dallas cephesinde de Nowitzki'nin her maç 50'ye yakın skor üretemeyeceği açıktı. Serinin ilk maçı hem Nowitzki hem de Durant adına istisna bir maçtı. Yan oyuncuların katkısı serinin her maçında, oyunun her anında önemli noktalardan biri ki dün akşam yan parçaların iyi oyunu ile oyunu kazandı Thunder. Dallas'ta başta Marion olmak üzere Terry'nin kötü performansı vardı dün gece. Nowitzki son çeyrek kendi ritmini buldu ve başarılı bir çeyrek geçirdi ama bu galibiyet için yeterli olmadı. Son çeyrek Barea'da oyunda iyi giderken Carlisle, Brooks'un yaptığı kumara benzer bir hareket yapmak yerine oyuna Terry'i aldı. İyi oynayan Barea'yı kenara çekilmesini ve skor potansiyali olan Terry'nin oyuna alınmasını anlarım ama Barea'da en az Terry kadar tehlikeli skor konusunda. Nowitzki 29 sayı ile oynarken, boyalı alanda Chandler 15 sayı-13 ribaund ile etkili oldu. İlerleyen yaşına rağmen yıllanmış şarap misali oynayan ve bizleri mest eden Kidd 13 sayı-7 asist-5 ribaund-5 top çalma ile efektif bir performans sergiledi.

19 Mayıs 2011 Perşembe

19 Mayıs Programı

20 Mayıs Cuma 04:00 OKC Thunder- Dallas Mavs (NTVSPOR)

Hatırlayacağınız gibi, ilk maçı Maverics başta Nowitzki'nin rekor serbest isabetli sosuyla servis ettiği epik performansı (12/15 saha içi, 24/24 serbest atış toplamda 48 sayı) ve bençten gelen Barea ve Terry ikilisinin de toplamda verdiği 45 sayılık müthiş desteğiyle kazanmıştı. Zaten 53'e 22 gibi saçma bir sayı farkı vardı iki benç arasında. Bu da kilit bir noktaydı maç açısından. Bu maçta Thunder bu noktaya odaklanabilir. Bir de Westbrook hiç üçlük denemeden sadece üçer asist ve ribaunt kaydedip, %20 ile oynarsa, üzerine dört de top kaybı yaparsa işleri gerçekten zor. Russell'ın performansı dışında neredeyse her şey Mavs'in istediği doğrultuda gitti, fakat ben Russell'ın büyük ölçüde yorulduğunu düşünüyorum 7 maçlık Memphis serisinden sonra. Özellikle son maçtaki triple double performansı, ne yapabileceğini gösteriyor tek başına, o yüzden bu maçta performansını bu seneki Playoff geneline çıkartması Thunder için Durant kadar önemli.

Nowitzki tabii böyle oynayınca, bu işe Scott Brooks da etraflıca şaşırmış. Hatta maçtan sonra dedi ki, ikinci maçta onu savunmayacağız. Şaka yaptı tabii ama, kendisi bayağı kızmıştı da izlediğim kadarıyla. Dedi ki: "... ne yaparsanız yapın O'nu daha iyi savunamazdınız. Üzerine ufak oyuncuları gönderdik, ortanca büyüklükte uzunları gönderdik, büyük fizikli uzunları gönderdik, herkesi üzerine gönderdik. Topu elinden çıkartmaya zorladık; tek yapmadığımız şey ise onu savunmayı bırakmak idi." Yani savunmamayı mı deneseydik gibisinden bir şeyler dedi. Bence de gerçekten çok özel bir geceydi. Hani süperstarlar bazen böyle ipleri eline alıp takımlarını sırtlarlar ve ne atsalar girer ya, öyle bir akşamdı o akşam da. Hani 15 şutta 48 sayıyı bulmak nasıl bir efektifliktir, bu soruyu sordukça şaşırıyorum. Hem de hiç üçlük denemen... Ayrıca o gün sadece iki serbest atış kaçırmışlar takım olarak (Haywood ve Chandler'a sonsuz teşekkürler). Bu akşam bakalım nelere sahne olacak ?

NBA'de Bugün - Play-Off 28.Gün

Heat 85 - Bulls 75
Doğu'da bir hayli önem taşıyan bir maçtı. Chicago'nun galibiyeti seriyi hemen hemen bitirme noktasına getirecekken, Heat'in galibiyeti ile avantaj Miami cephesine geçecekti. Seriyi kazandıracak anahtar maçlardan biri oynandı dün gece ve Miami deplasmandan galibiyeti çalarak Florida'a 1-1 ile dönmeyi başardı. Psikolojik olarak avantajı da ele geçiren Miami ilk iki turda evinde hiç maç kaybetmemesi de dikkat çeken istatistiklerden. Florida'da 6 maç oynayan Miami bunların hepsinden mutlu bir şekilde ayrılmayı başarmıştı ve şimdi serinin sıradaki iki maçı Florida'da oynanacak.

Maça dönecek olursak ilk periyot Deng'in ekstra oyunu ile Chiacgo skorda üstünlüğü ele geçirdi. İlk periyodun ardından oyuna ısınan Miami'de özellikle James ve Wade'in katkıları ile fark kapandı ve Bulls'un oyun anlamında önde olduğu bir devreyi önde kapatmayı başardı Miami. Üçüncü periyot ise enerjinin tamamen Heat tarafına geçtiği bir çeyrek oldu. Benchten gelerek takımına kattığı enerjisi ile Haslem bu periyodun hikayesini oluşturdu ve takımını taşıyan oyuncu oldu. Son çeyrekte kontrollü bir şekilde oyunu sürdüren ve farkı korumaya çalışan Heat, Bulls'un geri dönüş çabalarına cevap vermeyi başardı. Bir ara pota altında Wade ve Ömer'in çarpışmasından doğan karışıklıkta oyun durduruldu. Tekrar başlayan maçta Chicago oyuna ağırlığını koyamadı ve galibiyeti alan Heat oldu.

Hemen Haslem'a bir paragraf açalım. Üçüncü çeyrekte sergilediği oyun, enerji getiren smaçları ve ortaya koyduğu yüreği ile Haslem belki de maçın hikayesi oldu. Chicago serisinin ilk maçında ve Boston serisinde de bir maçta kısa bir süre alan ancak performans bakımından etkili olamayan Haslem'in tam anlamıyla geri dönüşü dün gece yaşandı. Haslem'in karakterinin aslında tam anlamıyla play-off atmosferi ile uyuştuğunu da belirtmemize gerek yok sanırım ve ritmini bulduğu zaman çok büyük katkıları olacaktır. Dün akşam 13 sayı-5 ribaund ile galibiyeti getiren isimlerden biri oldu Haslem mücadelesini ortaya koyarak.

Heat'e maçı getiren isim LeBron Jaes oldu dün gece. İzlerken Celtics serisinin 4.maçını hatırladım birazda. Oradaki psikoloji ile oynadı James ve deplasmanda alınması gereken maçı çıkıp almayı başardı. Buraya kazanmaya geldiği belliydi ve 29 sayı-10 ribaund ile double-double yaparak takımının en iyilerinden biri oldu. Wade ise 24 sayı-9 ribaund ile oynayarak önemli bir katkı yaptı. Heat'in bu maçta değişen en önemli özelliği ribaundlarda etkili olmasıydı. Belki tam anlamıyla üstün değilleri bu konuda ama ilk maçtaki gibi pasif olmadıklarını gösterdiler ve mücadeleden kaçınmadılar.

Chicago cephesine geçecek olursak Rose 21 sayı-6 ribaund-8 asist ile başarılı bir maç çıkarttı ancak 23'te 7 isabetle oynaması gözlerden kaçmadı. Oyun yapısı gereği içeri sürekli yüklenen ve takımın lideri konumunda olan Rose, Chicago hücumlarının dörtte birinde topu potaya gönderen isim oldu. Deng ise maçın ilk periyodunda etkili oldu ancak oyununu maçın geneline yayamadı ve maçı 13 sayı ile tamamladı. Dün akşam Boozer'da hücum konusunda beklenilen performansa ulaşamazken benchten gelen Gibson 8 sayısı ile etkili bir perfrmans ortaya koydu. Ömer ise 17 dakika oyunda kaldı ve savunması ile Chicago potasını zaman zaman tek başına koruması ile önemli bir mücadele örneği sergiledi. 2 ribaund-1 blok ile maçı tamamladı ve Chicago'nun savunma bayrağını en önde taşıyan isimlerden oldu.

19 Mayıs Programı

19 Mayıs Perşembe 03:30 Miami Heat- Chicago Bulls (NTVSPOR)

Bugün serinin ikinci maçı tam üç saat sonra yayında olacak. İki takımın da kadroları tam. Arkadaşlar kusura bakmayın, programı geç girdik, hepinizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun..

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Draft'ın 1 Numarası Cleveland

Geçtiğimiz yılların en başarılı takımlarından biri olan Cleveland, James'in takımdan ayrılışının ardından önlenemez bir düşüşe geçmişti. James'in ayrılık kararından sonra sitemkar ve tehdit içerikli ifadelerle bir mektup yayınlayan genel menajer Dan Gilbert takımın daha iyi olacağını savunuyordu. Belki de bunun için ilk adım dün akşam atıldı. Sezonu 19 galibiyetle tamamlayan ve sondan ikinci olan Cleveland gariptir ki kendi hakkı ile birinci sırayı alamadı. Baron Davis takasında Cleveland'ın aldığı draft hakkı %2.8 şansa rağmen ilk sıra hakkına dönüştü. Böylece Cleveland kendi hakkıyla beraber ilk 4 sıradan iki seçim yapabilecek. 2011 Draftı potansiyel bakımından iyi bir draft olarak lanse edilmese de temsilcimiz Enes Kanter'in drafta girecek olması bizlerin ilgisini çekecektir.

1-Cavaliers
2-Wolves
3-Jazz
4-Cavaliers
5-Raptors
6-Wizards
7-Kings
8-Pistons
9-Bobcats
10-Bucks
11-Warriors
12-Jazz
13-Suns
14-Rockets

NBA'de Bugün - Play-Off 27.Gün

Thunder 112 - Mavericks 121
Evinde şu ana kadar play-off maçı kaybetmemiş olan Dallas dün akşam konuk ettiği Oklahoma karşısında da galibiyete uzanarak serisini 6 maça çıkarttı. Batı Finaline bir adım önde başlayan Dallas müthiş bir maçın sonunda galibiyete ulaştı. İki takımın da yıldız isimleri Nowitzki ve Durant'ın düellosuna sahne olan ve aynı zamanda Dirk'in kişisel show'unu da izlediğimiz bir karşılaşma oldu. Durant takımını bu zorlu deplasmanda ayakta tutmaya çalışırken, Nowitzki ise karşısına gelen her savunmacıyla dalga geçercesine hücum etti adeta.

Nowitzki'nin muhteşem gecesine kısaca bir bakacak olursak 48 sayı-6 ribaund-4 asist gibi istatistikler görüyoruz. İşin garip tarafı 48 sayısını 12/15 şut isabeti ile buldu sadece. Bir maçta bir takımın kullanacağı kadar serbest atış çizgisine gitti Alman yıldız ve 24 atışında 24 isabet bularak muazzam bir performansa imza attı. Aynı zamanda Pierce'in 21/21'lik rekorunu da kırarak NBA tarihine geçmeyi başardı yıldız isim. Maç içinde karşısına savunmada kim geçerse geçsin Nowitzki'nin hücumunu tam anlamıyla durdurmayı başaramadı.

Westbrook son Memphis maçında triple-double yaparak bir çok kesmin dikkatini çekmiş ve aslında nasıl oynayarak takıma katkı sağlayabileceği yönünde fikirler ortaya çıkmıştı. Ancak henüz aradan 2 gün geti ancak Westbrook o maçtaki performansından çok uzaktı dün gece. Belki serinin daha ilk maçı ama Oklahoma'nın bu turu geçme gibi bir hedefi varsa bu iş sadece Durant'ın üzerinden yürümez. Nihayetinde Durant'ın her maç 40 sayı atacağının bir garantisi yok. Westbrook ise dün gece 3/15 isabetle sadece 20 sayı üretti. Bir de Thunder cephesinde Ibaka'nın performansını atlamamak gerekir. Boyalı alanda oyunda olduğu dönemlerde etkili olan genç yıldız 17 sayı-6 ribaund üretti ve verimli bir performans ortaya koydu.

Özellikle Lakers serisinde Dallas benchinin katkıları iyice göz önündeydi. Belki dün gece Peja leblebi gibi üçlük atamadı o seride olduğu gibi ama Barea ve Terry ikilisinin katkıları ile Dallas galibiyete uzanmayı başardı. Barea 16 dakika gibi kısa bir süre oyunda kalsa da 21 sayı üreterek önemli bir katkı sağlarken, Terry ise 24 sayıya imza attı benchten gelerek. Dallas böylece seride bir adım öne geçti. Hiç kaybetmediği salonunda bir maça daha çıkacak Dallas ve eğer bu maçtan da galip ayrılırsa önemli bir avantajı eline geçirecek.

17 Mayıs 2011 Salı

17 Mayıs Programı

18 Mayıs Çarşamba 04:00 OKC Thunder- Dallas Maverics (NTVSPOR)
(Ayrıca HD-EN'den de maç üç boyutlu olarak yayınlanacakmış, gerekli receiver ve tv ekipmanı olanlar maçı üç boyutlu olarak izleyebilirler. Türkiye'de tarihte ilk kez bir basketbol maçı üç boyutlu yayınlanacak, duyurulur)

Evet artık son dört takım kaldı şampiyonluk için ve Doğu'da final heyecanını bir maç kadar tattık. Şimdi de Batı'da finaller başlıyor. İlk maç Dallas'ta oynanacak ve iki takım da gerçekten çok önemli eleklerden geçip bu seviyelere geldiler. İki takımın da sene başında Batı finallerinde karşılaşacağını tahmin etmek gerçekten zor olurdu. Dallas seri öncesinde bayağı bir dinlenme fırsatı oldu. Terry, Dirk ve Kidd gibi veteranlar için eminim bu çok iyi oldu. Diğer yandan da Thunder'ın patlayıcı gençleri uzun Grizzly serisinde bol bol tecrübe kazandılar. Ama bu 2006'dan beri bugünleri bekleyen Dallas'ı devirmeye yeter mi, emin değilim.

Hemen ufak bir bakışta eşleşmeler göze çarpıyor. Nowitzki'yi tutacak olan Ibaka ve Perkins, Durant'i tutacak Marion ve Russell'ı tutacak Kidd neler yapacaklar savunmada çok merak ediyorum (Nowitzki'yi hem savunmada hem hücumda bu sene çok rahatlatan Chandler'ı da unutmamak lazım). Çünkü Perk ve Ibaka şutör bir uzunla baş etmeyi Zandolph'a karşı iyiden iyiye tecrübe ettiler ve şimdiki rakibin tüm bu silahlarının yanında ayakları daha hızlı, fundamentalı daha iyi. Bençler açısından da, Terry ve Stojakovic'in olası ekstra performanslarına karşılık, Harden ve Collison önemli bir skor destek savaşı verecekler.

Tecrübe farkı ile ilgili ilginç bir detay vereyim, Thunder'da skor yükünü çeken oyuncuların hepsi 23 yaşını doldurmayan isimler, Dallas'ta ise 23 yaşın altındaki oyuncular sadece iki tane: Jones ve Beaubois.

Chandler'ı unutmayalım derken, Chandler'ın unutmadıklarından da bahsedelim, çünkü kendisi 2009'un başında Thunder'a gidecekken, sağlık sorunları olduğu sebebiyle, geri gönderilmişti. Kendisi de bu konudaki hafif öç duygusu hakkında " Gerçekte hiç ekstra bir itici güce ihtiyaç yok, fakat benim için her zaman birkaç tane ekstradan olacak." demiş. Böyle şeylerin unutulmuş olacağını düşünürdüm hep, fakat Chandler hala biraz kırık sanırım.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

NBA'de Bugün - Play-Off 26.Gün

Heat 82 - Bulls 103
Doğu Finalinin ilk ayağını skor açısından farklı bir şekilde kazanmayı başardı Chicago. Aynı zamanda basketbol anlamında da farklı bir maç oldu dün akşam. En azından serinin geri kalanı hakkında fikir sahibi olabileceğimiz bir maç değildi. Belli noktalar vardı elbette. En belirgin noktalarından biri Chicago'nun ribaund üstünlüğü oldu. Böylesine önemli bir maçta 19 hücum ribaundu alıp ekstra katkı sağlamak bir hayli önemli. Miami'nin gelecek maçlar için bu nokta üzerine çalışması gerek. Bir de her maç olamayacak noktalar var. Ben bunu birazda Atlanta'nın Chicago karşısında aldığı ilk maça benzettim. Chicago inanılmaz derecede yüzdeli oynadı. Özellikle seride her zaman bu denli yüksek yüzde ile üçlük atacağı şüpheli noktalardan.

Rose dün gece 28 sayı-6 asist ile oynayarak takımının en skoreri oldu ama daha önce olduğu gibi Chicago'nun maç içinde göze batan tek ismi olmadı. Takım halinde iyiydi Chiago. Tamam iyi şut attılar ama galibiyetlerini sadece buna bağlamakta yanlışlık olacaktır elbette. Her oyuncu yüksek konsantrasyon ile maça çıkmış ve kazanmaya inanmışlar. Deng'in 21 sayısı da kritik noktalardan biri ve savunmada da önemli işlere imza attı. Taj Gibson 9 sayı-7 ribaund-2 asist-2 blok ile kenardan gelerek çok ince işlere imza attı. Dün akşamın en dikkat çekici hareketlerinden birine imza atan ve Wade'i poster yapan Gibson uzun süre gündemden düşmeyecektir bu hareketi ile beraber. Ömer Aşık 11 dakika ile bu önemli mücadelede önemli sayılabilecek bir süre aldı ve 5 sayı-2 ribaund ile mücadeleyi tamamladı.

Miami'nin James ve Wade'den beklediği katkılar dün gece Bosh cephesinden geldi. Boozer'ın savunma konusunda problemli biri olduğunu biliyoruz ama Bosh karşısında bu derece savunmada geride kalmasını açıklayamıyorum ben. Seri başlamadan Heat için 'Onların iki önemli isimleri var.' derken Bosh'u arka planda gören Boozer için şu performans cevap olmuştur kesinlikle. Chris Bosh dün akşam 30 sayı-9 ribaund ile oynadı ve takımının en iyisiydi. Rose karşısında performansı merak edilen Wade isteksiz gözüktü. James bile istatistiklerinin altında bir karşılaşma çıkarttı ama en azından bir şeyler çabalama havasını sezebiliyorduk ondan. Wade 18 sayı ile oynarken, James 15 sayı-6 ribaund-6 asist-3 blok ile oyunun her noktasında mücadelesi ile dikkat çekti.

Grizzlies 90 - Thunder 105
NBA'in en tepe maçını bir kenara bırakalım ama bir 7.maç heyecanını üstüne başka bir şey koymam. Bu sezon ilk kez bir 7.maç heyecanı yaşadık. İki genç takım mücadelesine tamam yada devam diyecekti ve serideki performanslara, hikayelere, 3 uzatmalı o enfes maça dahi bakmamız bile kaybedene yazık olacağının göstergesiydi. İki takımında buralarda çok tecrübesi yok, özellikle Batı Finaline bir adım kala ancak Thunder'ın geçen sezon Lakers karşısında ayakta kalabilmesi daha tecrübeli olduğunun kanıtı. Dün akşam maçtan önce beklediğim şekilde Thunder finale yükselen taraf olmayı başardı.

Serinin 6.maçında Durant play-off kariyerinin en kötü karşılaşmasını çıkartan Durant adeta bunun diyetini öder gibi çıktı ikinci maç Memphis potasına 39 sayı gönderdi. Durant'in bu efektif performansını bir kenara bırakalım ve dün gecenin bir diğer etkili ismi Westbrook'a dönelim. Belki doğrudan yada dolaylı olarak kaybedilen maçlarda payı vardı ve en çok eleştirilen isim oldu ancak dün geceki performansı ile sonunda kimliğini buldu Westbrook. Belki yine kötü yüzdeyle şut attı ve hücumlarda zaman zaman topu fazla elinde tuttu ancak 14 sayı-14 asist-10 ribaund ile triple-double yaparak müthiş bir istatistiğe imza attı. Bir 7.maçta en son 1992 yılında Pippen triple-double istatistiklerini yakalayabilmişti. Aynı zamanda dün gece 17 sayı üreten Harden galibiyeti getiren isimlerden biri oldu.

Tecrübeden bahsettik ya bench isimlerinde bile bunun farkını görebiliyorduk. Thunder'da benchten gelen isimler 42 sayı üretirken bu rakam Memphis takımında sadece 22 olarak dikkat çekti. Takımı taşıyan Randolph bile yeri geldi çok sıkıntılı anlar yaşadı maçta ve istediği performansı sergileyemedi. 17 sayı-10 ribaund ile double-double yapsa da verimli olamamasından dolayı Memphis rüyadan uyandı. Takımın buralara kadar gelmesinde en büyük pay sahiplerinden biri olan Conley 18 sayı-6 asist üretirken, Mayo 14 sayıya imza attı.

15 Mayıs 2011 Pazar

15 Mayıs Programı

15 Mayıs Pazar 22:30 Memphis Grizzlies- OKC Thunder (HD-EN)
16 Mayıs Pazartesi 03:00 Miami Heat- Chicago Bulls (NTVSPOR)

Bir günlük aradan sonra bugün basketbolsuz geçen günü unutturacak bir program var karşımızda yeniden. 2011 Playoff'larında ilk defa bir yedinci maçı izleyecek olmaktan dolayı inanılmaz keyifliyim. Çok bekledim, sonunda oldu. Hem de herkesin izleyebileceği makul bir saatte. O yüzden bu yedinci maçı kaçırmak olmaz. Geçen maç Grizzlies için, hem savunma hem ofans anlamında serideki en iyi maçlarından biri oldu, gerçekten konsantre olmuşlardı elenme korkusuna rağmen. Durant'i 11 sayıda tutmaları gerçekten çok etkileyici. Durant bu sabah, uyumakta zorluk çektiğini söylemiş, hatta geçen maç atadıklarını gördüğü rüyada baskete çeviriyormuş ve maçı kazanıyorlarmış (okuyanlar dalga geçtiğimi düşünmesin, doğrudur). Bu aslında şunu ifade ediyor; hücum sıkıştığında en iyi şutörünüze topu verip hem kendisinin hem takımın oyunun içinde kalması için şut atmasını isterseniz, bunlar her zaman sayıya dönüşmeyebilir, çünkü Durant'in kaçırdığı şutların çoğu zorlama şutlar. Bu yüzden topu dolaştırmalı, asist sayılarını arttırmaya odaklanmalılar diye düşünüyorum. 

Aynı şeyi Randolph için söylemek zor, Memphis ne zaman ihtiyaç duysa, sezon sonrasındaki tüm maçlarda ihtiyaca tam anlamıyla cevap verdi, bu akşam Grizzlies'in kazanması için de Randolph'un aynı şekilde devam etmesi gerekiyor, özellikle son maçta son çeyrekte ipleri eline aldı, içeri girdi, fade away attı, orta mesafe attı, gerçekten çok iyiydi izlemek, organizasyonu sırtladı resmen. Thunder takımı Z-Bo için ancak ikili sıkıştırmayı deneyebilir, buna vereceği tepki önemli Randolph'un. 

Biraz gecenin ortasına denk geliyor, fakat hiç kaçmaz tadında bir maç olan Bulls-Heat maçı,  Doğu şampiyonunu belirleyecek serinin ilk maçı olacak ve bu akşam iki takım Chicago'da karşılaşacaklar. Final serilerini bu maçla açmış olacağız. Celtics'e karşı son maç 81 atan Heat'ın üç büyükleri, bu maçta da hazır kıta beklemekteler. Fakat geçen sene The Decision programı zamanında Kenya'da olan (çok dikkat çekmemiş sanırım kendisi için) Luol Deng de LB James'i bekliyor olacak. Ben şahsen bu serinin savunmalar savaşı olacağını düşünüyorum. Wade ve LeBron ikisi de elbette toplamda 65 sayı 15 ribaunt 12 asist'e yaklaşacaklardır, fakat kaç şut denemesinde ulaşacakları önemli. Bunun dışında Boozer'ı saymazsak, eşleşmelerde iki takım çok denk bir şekilde eşleşiyorlar aslında. Ancak Boozer ile Noah birlikte oynadığı zamanlardaki Boozer performansı ve Bulls'un yedek uzunlarının performansı kilit bir role sahip olacak. Çünkü, Miami'nin armadasına baktığımızda eksik olan tek bölge pota altı. Heat'ın benç ve pota altının oluşturduğu yumuşak karnının yıldızların kapatması daha da zorlaşacak, fakat 4. veya 5. maçtan sonra serinin gidişatı kendini belli edecektir.