BIY AD

15 Ocak 2011 Cumartesi

Gecenin Hareketleri - 14 Ocak


Link

E, Olmuş mu Şimdi Bu

Bildiğiniz gibi LeBron, Clippers deplasmanında sol ayağını burkmuş ve sıcaklıkla maça devam etmişti. Post'la ilgisi yok ama söylemezsem içimde kalacak. Nuggets karşısındaki hezimeti izleyince anladık ki Wade'in takımı olduğu kadar LeBron'un da takımıydı artık Heat. Fotoğrafta ise Denver'a sakatlığından dolayı terlikle giden LeBron'u görüyoruz. Hani terlik giymesi gerektiğini anlıyorum da o terliğe uygun bir eşofman falan giyse daha iyiymiş sanki. Böyle altı kaval üstü şeşhane olmuş.

NBA'de Bugün - 14.01.2011

Linkler eklenmiştir. Maç skorlarına tıklayarak özetlere ulaşabilirsiniz.

Formunu yavaş yavaş bulan Lakers üst üste yedinci galibiyetini Nets karşısında alarak Batı'da Spurs'ü takibini sürdürdü. Fikstürünün de rahatlığıyla önemli bir galibiyet serisi yakalayan Lakers'ın Ocak ayındaki kalan yedi maçı zorlu geçecek cinsten. Bu karşılaşmaya dönecek olursak Kobe Bryant 27 sayı-4 asist ile oynarken, pota altında Gasol 20 sayı-9 ribaund-4 blok ile başarılı bir performans sergiledi. Odom 14 sayı-11 ribaund ile double-double yaparken, Artest de 14 sayıyla mücadele etti. Nets cephesinde Gasol'e karşı Lopez 35 sayıyla etkili olurken benchten gelen Vujacic 17 sayı ve bu maç yüzüğünü alan Farmar 12 sayı kaydetti.

Üst üste ikinci galibiyetini alarak tekrar formunu bulan Celtics, Heat'in yenilgileriyle Doğu'da tekrar rahatladı. Dün gece Doğu'nun yükselen takımı Bobcats'i ağırlayan Celtics, Shaq'ın eski günlerinden kalma performansıyla galibiyete ulaştı. Shaq 23 sayı-5 ribaund-5 blok ile takımına galibiyeti getiren isim olurken, Rondo 18 sayı ve 13 asist üretti. Allen ve Pierce ikilisi de 19'ar sayıyla galibiyete katkı sağladılar. Mücadelede 8 dakika süre alan Semih pek etkili olamadı ve 5 faulle daha çok süre bulma şansını tepti. Bobcats cephesinde Augustin 19 sayı-6 asist ile takımını sırtlarken, Wallace 20 ve Jackson 13 sayıyla oynadı ancak galibiyet gelmedi Bobcats adına.

Aralık ayını çok kötü geçtikten sonra yavaş yavaş ritmini bulmaya başlayan Hornets, deplasmanda Rockets'i uzatma sonucunda mağlup etmeyi başardı. Son çeyrek 31-19'luk bir üstünlük yakalayan ve geri dönüşüyle maçı uzatmaya taşıyan Hornets, uzatmada Paul ile galibiyete uzandı. Chris Paul 11 sayı-8 asist ile oynasa da son bölümdeki etkisiyle istatistiklerin ötesinde bir performans sergiledi. Okafor 17 sayı-15 ribaund ile double-double yaparken West 29 sayı ve benchten gelen Jack 23 sayıyla önemli bir katkı sağladı. Rockets cephesinde 28 sayı-6 ribaund-7 asist üreten Lowry ve 26 sayı üreten Martin'in performansları yenilgiye engel olmadı.

Nowitzki'nin yokluğunda adeta çöküş dönemine geçen ve galibiyete hasret kalan Dallas, Texas derbisinde Spurs'e de mağlup olmaktan kurtulamadı. Nowitzki maç öncesi takımla beraber ısınmasına rağmen maçta forma giymedi. Marion 14 sayı-10 ribaund ile double-double yaparken, benchten gelen Barea ve Jones 13'er sayıyla çift haneli sayılara ulaşan isimlerden oldular. Ribaundlarda rakibe üstünlük sağlayan Spurs'te Blair 18 sayı-13 ribaund ve Duncan 16 sayı-12 ribaund ile oynayarak double-double yaptı. Parker 18 sayı 6 asist üretirken Manu ise 11 sayıyla takımına katkı sağladı.

Tarihi Lakers maçının ardından Utah deplasmanına konuk olan Cleveland 21 top kaybı yaptığı mücadeleden bir kez daha farklı yenik ayrıldı ama en azından bu maç skor üretmeyi başardılar. İkinci çeyrek rakip potaya 39 sayı gönderen Utah o andan itibaren galibiyeti garantiledi. Üçüncü periyot Cavs bir ara farkı indirmeyi başarsa da devamını getiremedi. Utah'ta Deron 26 sayı-9 asist üretirken Bell-Jefferson ve Krilenko 15'er sayıyla oynadı. Benchten gelen Miles 20 sayılık katkı sağlarken Mehmet Okur ise 15 dakika oyunda kaldı ve 3 sayı-7 ribaund-5 asist ile galibiyete katkı sağladı. Cavaliers'ta Jamison 26 sayı-11 ribaund ile oynarken Hickson 21 sayı-14 ribaund ile oynamasına rağmen galibiyeti sağlayamadı. Konuk ekip adına ayrıca Mo Williams da 14 sayı-10 asist ile double-double yaptı.

Son dönemde yakaladığı çıkışla dikkat çeken Clippers deplasmanda Warriors'a yenilmekten kurtulamadı. Play-off'tan sadece 4 maç uzakta olan Warriors için önemli bir galibiyet olurken Ellis'in 30 sayı-6 asisti takımını galibiyete taşıyan performanstı. Curry 23 sayı üretirken, Lee 19 sayı-9 ribaund-6 asist ile mücadele etti. Ayrıca benchten gelen Williams 16, Radmanovic ise 13 sayıyla galibiyete katkıda bulundu. Clippers'ın süper çaylağı Griffin 28 sayı-13 ribaund ile yine müthiş bir performans sergilemesine rağmen galibiyeti bu kez takımına getiremedi. Clippers cephesinde ayrıca Gordon 28 sayı-7 asist ve Davis 15 sayı ile mücadele etti.

Doğu'da Merkez grubunun ilk iki sırasında bulunan Chicago ve Indıana'nın mücadelesinde gülen taraf Rose'un etkili oyunuyla Chicago oldu. Boyalı alanda oldukça efektif olan Bulls'ta Kurt Thomas 18 ribaund çekti. Rose'un 29 sayı-10 ribaund-5 asist ile harika bir performans sergilediği gecede, Boozer da 14 sayı-6 ribaund ile mücadele etti. Deng 17 sayı üretirken, Ömer 5 dakika süre buldu ve 5 sayı-2 ribaund ile maçı tamamladı. Pacers cephesinde yıldız isim Granger 23 şut kullandığı geceyi 22 sayıyla tamamladı. Collison 10 sayı-5 ribaund-5 asist ile etkili olurken, benchten gelen Foster 15 ribaund alarak oyuna sertlik getirse de galibiyete ulaşamadılar.

Batı turnesinden yorgun dönen New York kendi salonunda Batı'nın dibindeki takımı ağırladı. Evans'ın geri döndüğü maçta son dönemde iyi bir çıkış yakalayan Udrih'in başarılı performansı Kings hanesine bir galibiyet yazdırdı. Ayrıca Kings maç boyunca tam 60 ribaund toplayarak bu konuda da rakibine karşı üstünlük sağladı. Knicks ise üst üste ikinci kez yenildi ve üst sıralarla aradaki farkın açılmasını önleyemedi. Kings cephesinde Udrih 29 sayı-5 ribaund-4 asist-4 top çalma ila oldukça efektif bir oyun sergilerken, sakatlıktan dönen Evans 9 sayı ile oynadı. Cousins 16 sayı-10 ribaund ile double-double yaparken, benchten gelen Landry 15 sayı-9 ribaund ile galibiyete katkı sağladı. Knicks, oyuncuları genelde skoru paylaşan bir takım ve ilk beşteki isimlerinden maksimum verim almasıyla bilinirdi ancak bu maçın istatistiklerine baktığımızda ilk beşten dişe dokunur sadece Amare'nin katkısını grüyoruz. Amare 25 sayı-13 ribaund ile maçı tamamlarken, benchten gelen Douglas 21 sayı-9 ribaund ve Walker da 11 sayıyla mücadele etti.



Detroit, Raptors deplasmanında galibiyete ulaştı ancak Kuester'in tercihleri tartışılmaya devam ediyor. Dün gece Rip Hamilton'ı kenarda oturtan Kuester bu konu hakkında açıklama yapmaktan kaçındı. Olayın diğer tarafı Hamilton ise sadece şaşkınlık içinde. Rip'in yokluğunda T-Mac'in 22 sayı-5 asistlik etkili oyunu galibiyeti getirdi Pistons'a. Stuckey'in 19 sayı ile oynadığı karşılaşmayı, benchten gelen Villanueva 16 sayı-8 ribaund ile tamamladı. Raptors cephesinde İtalyan yıldız Bargnani 31 sayı-9 ribaund ile oynamasına rağmen takımını galibiyete taşıyamadı. Ev sahibi ekipte ayrıca Calderon 11 sayı-13 asist üretirken DeRozan 15 sayı ile mücadele etti. Sağ dizinden sakatlanan Barbosa'nın da maçı yarıda bıraktığını belirtelim.

Batı'da play-off mücadelesi veren Phoenix Suns üst üste ikinci galibiyetini en önemli rakibi ve sezon içinde 3 kere yenildiği Portland'a karşı aldı. Nash gidecek mi sezonu şimdiden kapattılar mı tartışmaları sürerken bir şekilde play-off yarışının içinde yer bulmayı başarıyor Arizona ekibi. Phoenix'te 6 oyuncu çift haneli rakamlara ulaşırken Nash 23 sayı-13 asist-6 ribaund ile takımını galibiyete götüren isim oldu. Carter 17 sayı üretirken, Hill 21 sayı-7 ribaund ile etkili oldu. Portland cephesinde Matthews 26 sayı ile takımını sırtlamasına rağmen galibiyeti getiremedi. Blazers adına Miller 19 sayı-8 asist, Batum 18, Aldridge de 25 sayı ile mücadele etti. Camby ise 8 sayı-15 ribaund ile pota altında etkili oldu.

Doğu'da play-off mücadelesi veren iki takımın mücadelesinde büyük bir çekişme vardı. Milwaukee geriden gelerek maça ortak oldu ve öne de geçti ancak galibiyete ulaşan taraf Sixers oldu. L.Williams %50 isabetle benchten gelerek 25 sayı üretti ve maçı takımına getiren isim oldu. Iguodala 15 sayı-6 ribaund-7 asist ile çok yönlü bir performans sergilerken, Brand 15 sayıyla oynadı. Son günlerde oldukça formda olan Holiday faul problemine girdiği maçı 10 sayıyla tamamladı. Bucks cephesinde ise Bogut 10 sayı-12 ribaund ile double-double yaparken, Ersan 14 sayı-4 ribaund ile etkili oldu. Maggette'nin benchten gelerek ürettiği 16 sayıyla takımının en skoreri olduğu maçta Boykins 8 sayı-11 asist ile etkili oldu ancak galibiyeti getiremedi.

Uzunla İşim Olmaz

Haber birkaç gün önceye ait ama hem üst üste gelen finaller, hem de dün 24 saate yakın internetsiz kalmamdan dolayı ancak şimdi yazabiliyorum. Başlıktaki cümle Magic genel menajeri Otis Smith'e ait. Diyor ki kendisi: "Ben farklı bir açıdan bakıyorum olaya. Dwight varken biz rakip uzunlardan korkmuyoruz, onlar bizden korkuyor, bu durumda niye uzuna ihtiyacımız olsun ki?". Hatta daha da abartıyor ve Dwight'ın faul problemine girmesi durumunda, yedek pivotları olsa da çok zor bir duruma düştüklerini belirtiyor. "Dwight faul problemine girerse zaten Gortat burdayken de dışardan oynamaya başlıyorduk bir farkı yok yani şu anda" diyor gevrek gevrek. Yok artık daha neler...

Hayır Bass biraz pivota kayabilse anlayacağım, hoş gerçi Dallas'ta oynamıştı biraz pivot ama tabii yalandan. Fakat Bass 4 numara için bile kısa sayılır. Bu durumda Dwight kenardayken Magic'in pivotu Ryan Anderson oluyor. Artık boyalı alanda rakipler neler yapıyor siz düşünün. Ha bir de sakat olan Malik Allen var ki, biraz savaşsa da kalitesi, boyu posu belli yani. Şampiyonluğa oynayan bir takımın parçası olmamalı bana göre. Sonuç olarak bir Dampier, Kwame Brown kıvamında uzun bulması lazım Otis Smith'in. Hani "Ben lazım olduğunu düşünsem zaten alırım. Sadece uzun lazım diye gidip herhangi birini de almam" diyor güzel ama işte uzun gerektiğini düşünmüyor. Halbuki tam tersi, Dwight oyundan çıktığında kalıplı, birazcık blok tehdidi yaratabilen bir uzunun girmesi gerekiyor. Yoksa Magic savunması komik bir hal alıyor.

Tabii bir de rakiplerle kıyaslayalım. Celtics'in, Lakers'ın ve hatta Bulls'un uzun rotasyonuna bakınca Anderson, Bass, Malik Allen üçlüsü bir garip geliyor kulağa gerçekten. Anderson ile Bass'e direk işe yaramaz dediğim zannedilmesin ama şu diğer takımlar ya derinlik ya kalite açısından Magic'in üzerinde yer alıyorlar. Sergen Yalçın'la 'Sıkıntı Var' gibi birşey. Bana kalırsa sene sonuna kadar bu inadından vazgeçecektir Otis Smith.

14 Ocak Programı

15 Ocak Cumartesi 02:00 / (NBA TV) Chicago Bulls - Indıana Pacers
15 Ocak Cumartesi 02:00 / Detroit Pistons - Toronto Raptors
15 Ocak Cumartesi 02:00 / Milwaukee Bucks - Philadelphia Sixers
15 Ocak Cumartesi 02:30 / Charlotte Bobcats - Boston Celtics
15 Ocak Cumartesi 02:30 / Sacramento Kings - New York Knicks
15 Ocak Cumartesi 03:00 / Dallas Mavericks - San Antonio Spurs
15 Ocak Cumartesi 03:30 / New Orleans Hornets - Houston Rockets
15 Ocak Cumartesi 04:00 / Cleveland Cavaliers - Utah Jazz
15 Ocak Cumartesi 05:30 / Portland T.Blazers - Phoenix Suns
15 Ocak Cumartesi 05:30 / Los Angeles Clippers - Golden State Warriors
15 Ocak Cumartesi 05:30 / New Jersey Nets - Los Angeles Lakers

11 maçın olduğu Nba'de gecenin maçı olarak her ne kadar Nowitzki'siz olsa da Texas derbisi dikkat çekiyor. Saat 2'de Ömer Aşık NbaTv'de olacak. Semih Erden'in takımı Celtics evinde son dönemde çıkışta olan Charlotte'u ağırlıyor. Batı'da play-off için mücadele veren Hornets-Utah-Portland ve Phoenix gibi takımların sıralama açısından önemli sayılabilecek maçları var. Cleveland tarihi maçın ardından Utah'a konuk olurken, Ersan'lı Bucks ise Sixers deplasmanında galibiyet arıyacak ki o maç da Doğu'da play-off yarışı açısından oldukça kritik.
Keyifli seyirler...

14 Ocak 2011 Cuma

Korkun Benden

Sakatlığı sebebiyle takımını uzun süredir yalnız bırakan Dirk'ün bugün de oynaması beklenmiyor. Bu fotoğraf değil belki ama Nowitzki'nin 2-3 içinde dönecek olması rakiplerin korkması için iyi bir sebep. Zira şu anda Mavs'den korkmak için hiçbir sebep yok. Takımın içler acısı hali Nowitzki'nin önemini gözler önüne seriyor...

Gecenin Hareketleri - 13 Ocak


Link

Howard'ın smacı güzel. Pozisyonda Hidayet pek iyi bir pas atamamış ama zaten pasın kötü olması sorun yaratmıyor çoğu zaman Howard için. J.R.'ın hareketi ise çok sırıtıyor diğerlerinin içinde. Estetik açıdan harika olması bir yana oldukça zor bir turnike.

Haftanın Değerlendirmesi: 14 Ocak

Çıkanlar
Hawks(Jamal-JoJo): Aslında bu haftaya özgü değil Atlanta'nın çıkışı. Geçtiğimiz hafta yakaladıkları galibiyet serisini sürdürerek 5 maça çıkardılar. Bu süreçteki 4 deplasman maçını da kazandıklarını hatırlatalım. Şimdilik doğunun tepesindeki takımların hemen ardındalar. Hawks'ın, hatta bu aralar ligin en dikkat çeken oyuncusu Jamal Crawford, benchten gelerek hatırı sayılır dakikalar bulmaya ve bu dakikaları oldukça verimli geçirmeye devam ediyor. Toronto deplasmanındaki 36 sayılık performansı serinin bozulmasını engelledi. Geçtiğimiz hafta kendisinden düşüş bekliyordum ve beni yanıltmıştı. Bu hafta tahminim yine bu yönde olacak.

Bobcats(Jackson-Augutin-Thomas): Koç değişikliğinin ardından bir süre bocalamıştı Bobcats ama üzerlerindeki ölü toprağını çabuk attılar. Yeni koçla birlikte biraz daha hızlı tempo, biraz daha mücadele ve oyuncuların form grafiğini yükseltmesi playoff potasına soktu takımı. Özellikle Grizzlies ve Bulls karşısında çok iyi sınavlar verdiler. İyi bir sistem takımı diyebileceğimiz bu rakipleri karşısında maç boyu oyun anlamında üstünlük kurup mental açıdan sağlam göründüler. Geçtiğimiz hafta kazanılan maçlarda Kaptan Jack ve Augustin ön plana çıktı Bobcats adına. Ancak bir kişi gösterdiği performansla beni epey şaşırttı. Takımın dengesiz çocuğu Tyrus Thomas, bu sıralar kariyerinin en olgun dönemini geçiriyor belki de. Kendisi, oldukça özverili göründüğü son maçlarda, daha çok pis işleri yapan ve takımın mücadele seviyesini yukarı taşıyan isim olarak göze çarpıyor.

Spurs(Manu): Biraz kolay fikstürün de etkisiyle üst üste 4 maç kazandı Spurs. Bu periyotta kayda değer tek sınav olan Bucks maçında oyunun büyük bölümünü geride götürseler de Manu'nun önderliğinde geri dönerek kazanmasını bildiler. Ayrıca Ginobili'nin geçtiğimiz haftayı 22 sayı-7 ribaund-4 asist-2 top çalma istatistikleriyle tamamladığını söyleyelim. E, tabi Spurs deyince bench katkısına değinmeden olmaz. Çoğu karşılaşmada fark yaratan etken oluyor San Antonio yedekleri. Özellikle Bonner çok formdaydı son maçlarda.

Lakers(Bynum-Kobe): Lakers da geçtiğimiz hafta aldığı galibiyetlerle toparlanma sürecini sürdürdü. Gerçi vasat takımlara karşı beklenenden fazla zorlandıklarını söyleyebiliriz. Örneğin Warriors veya her ne kadar formda olsa da Knicks, Lakers'ın zorlanmadan geçebileceği takımlar. Maç içerisinde uzun aralıklarla oyundan kopuyorlar takım olarak, büyük oranda rehavetin etkisiyle. Bynum'ın sakatlığın etkisinden yavaş yavaş çıkmaya başladığını ve Kobe'nin formda olduğunu belirtelim.

Thunder(Durant):Durant'in kendine gelmesi ve Westbrook'a eşlik etmesiyle birlikte geçen seneki kimliğini buldu Thunder. Bu ikilinin hücumdaki performansları sayesinde geçtiğimiz hafta içerisinde oynadığı 4 maçı yaklaşık 110 üzerinde bir sayı ortalamasıyla tamamladılar. İki Texas deplasmanı üzerine Grizlies ve Magic galibiyetleri alan genç Thunder zorlu fikstürün ilk kısmından mağlubiyetsiz çıktı. Şimdi önlerinde batının diğer iki formda ekibi Lakers ve Nuggets maçları var.

Clippers(Griffin-Davis-Gordon): Birkaç hafta önce yakaladığı çıkışı geçtiğimiz hafta da sürdürdü Clippers. Nuggets ve Warriors engellerini aştıktan sonra Heat'in deplasman galibiyeti serisine son verdiler. Gerek genç oyuncuları, gerekse Baron Davis, Eric Gordon gibi yıldızlarıyla lige büyük renk katıyorlar.

Yarım Artı Alanlar:Takaslardan sonra kötü maçını hatırlamıyorum Dwight Howard'ın. Üst üste kazanılan 9 maçın ardından takım arkadaşları kendisini yalnız bırakınca son 2 maçını kaybetti Magic. C.D. Roberts'ın Heat'e 30, Nets'e 24 sayı atarak burayı hakettiğini düşünüyordum ancak Spurs maçında hiç ortalıkta görünmedi. Bu sebeple biraz kararsız kaldım ama böyle değerler kolay yetişmiyor destek çıkmak gerek diyerekten aldım kendisini buraya. Knicks'in dümenindeki Felton ligin formda isimlerinden ve takımı gayet iyi idare yönetiyor. Suns ve LeBron'suz Heat karşısında farka giden Nuggets da yarım artıyı hakedenlerden. Boozer'ın Bulls adına bu hafta da önemli katkılar verdiğini ve beni yanılttığını da itiraf edeyim. Bir de performansları takımının galibiyetlerine yetmeyenler var, Zach Randolph, Beno Udrih,kariyer sayı rekoru kıran Nick Young, Barbosa, Bargnani gibi.

İnenler
Cavaliers: Bir önceki değerlendirmeye ek olarak Lakers'tan 55 sayılık fark yediklerini söyleyeceğim sadece. Cavaliers cephesinde bir haftalık süreçte değişen tek şey mağlubiyet sayıları.

Suns: Blogda sık sık yer veriyoruz kendilerine zaten. Sezon başından bu yana ligin açık ara en kötü savunma yapan takımı Suns. Son günlerde alınan Nets ve Cavaliers galibiyetleri pek bir anlam ifade etmiyor. Önce evlerinde Knicks'ten ardından deplasmanda Nuggets'tan 30 civarında fark yediler. Gidişat kötü Arizona ekibinde ve kısa vadede düzelme sinyalleri vermiyorlar.

Mavericks: Nowitzki ve Butler'ın yokluğunda serbest düşüşe geçti Mavericks. Ancak bu düşüşleri Nowitzkinin dönmesiyle son bulacaktır. Onun yokluğunda 8 maçta yalnızca 2 galibiyet alabildiler. Bu hafta ise Carlisle'ın atıldığı maçta Orlando karşısında ikinci yarı maçtan koptular. Ardından Pacers deplasmanında pek varlık gösteremeyerek üst üste 3. mağlubiyetini aldılar.

Nets-Sacramento:Son 9 maçta kazandığı tek bir karşılaşma var Nets'in, o da Vujacic'in son saniye basketiyle. Takas dedikoduları da gündeme gelince oyuncular motivasyonunu iyiden iyiye kaybetti. Kadro olarak çok kötü olduğunu düşünmediğim Nets, Cavaliers'ın yalnızca 2 galibiyet önündeyse biraz düşünmeleri gerekiyor. Kings cephesinde ise Tyreke'in sakatlığında Udrih ve Cousins ikilisi formda göründü ancak 3 maçlık deplasman turnesinden galibiyet çıkaramadılar. Düşüşleri sürüyor.

Gözden Kaçıyor Sanmayın:Heat'in formda Clippers'a yenilmesi bir yere kadar ancak LeBron'dan yoksun olsa bile Nuggets'tan 30 fark yemesi kabul edilir bir durum değil. Parker-Billups ikilisinin takımlarının yakaladığı çıkışta beklenen katkıyı veremediğini, Kidd'in ise Nowitzki'nin yokluğunda büyük bir düşüşte olduğunu söyleyelim.

Kendi Potasına Sayı Atan Ulvi


Link

Hava atışları yaramıyor bu adama. Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda bir hava atışı esnasında ayağını burkmuş ve maçın ilk saniyesinde sakatlanmıştı. Şimdi de kendi potasına yollayıverdi sayıyı. Benzer isabetleri rakip pota altında da bekliyoruz kendisinden.

NBA'de Bugün - 13.01.2011

Skorların üzerine tıklayarak özetlere ulaşabilirsiniz...

Magic 124 - Thunder 125
Bir gece önce Hornets deplasmanında maçı uzatmaya götürmesine rağmen galibiyete uzanamayan Orlando back-2-back maçında Thunder'a da teslim oldu ve üst üste ikinci yenilgisini aldı. Büyük bir çekişmeye sahne olan ve hücumların konuştuğu maçta galip gelen Oklahoma üst üste dördüncü galibiyetini alarak son dönemdeki çıkışını sürdürdü. Batı'nın aç kurtları arasında dördüncü sıraya kadar çıkan Oklahoma gün geçtikçe bir adım daha ilerliyor ve bakalım gençlerden kurulmuş olan bu çekirdek onları başarıya taşıyabilecek mi? Orlando ise üst üste dokuz galibiyetten sonra ikinci yenilgisini aldı. Batı turnesinde olmaları ve yorgunluk elbet etkili olmuştur.

Kevin Durant 36 sayıyla takımını sırtlarken maçın ilk yarısında 8/9 isabetle 21 sayı kaydetti. Thunder'da Westbrook 32 sayı-1o ribaund-13 asist ile kariyerinin dördüncü triple double'ına imza attı ve maça damgasını vurdu. Kristic, Howard'a karşı 16 sayı-11 ribaund ile bir hayli etkili olurken ribaund kategorisinde rakibin üstünlük kurmasını önledi. Maçın büyük bir bölümü çekişmeli geçse de Orlando skor olarak bu maç hiç öne geçemedi. Hornets maçında olduğu gibi oynayan tek bir isim vardı. Howard 39 sayı-18 ribaund ile takımın en iyisi oldu. J.Rich ona 19 sayıyla destek verirken benchten gelen Redick 18 sayı ve Ryan Anderson 15 sayı üretti. Hidayet 2/9 ile çok kötü bir şut yüzdesi tuttururken 7 sayı-8 asist ile mücadeleyi tamamladı.

Deplasman turnesinde olan bir diğer Florida ekibi Miami. Daha geçen hafta sonu deplasmanda gösterdiği çıkıştan bahsettik ve rekora gidebileceğini konuştuk Miami için ancak önce Clippers ve ardından b2b maçında Denver'dan gelen yenilgiler bunu önledi. İkinci ve üçüncü periyotlarda farkı açan taraf olan Denver boyalı alanda rakibine üstünlük kurarken ikinci devrenin başlarında maçı çoktan bitirmişti. Denver'da J.R. Smith 28 sayı-7 ribaund ile takımının en skoreri olurken Melo 21 sayı kaydetti. Nene pota altında 21 sayı-9 ribaund ile mücadele ederken Billups 6 sayı-13 asist kaydetti. Benchten de oldukça katkı aldı Denver. LeBron James sakatlığından dolayı forma giymezken ağır yenilgiye Wade&Bosh engel olamadı. Wade 16 sayı-4 ribaund-4 asist, Bosh ise 24 sayı-6 ribaund ile mücadeleyi tamamladı. Chalmers benchten gelerek 14 sayı bulurken House da 15 sayıya imza attı. Yorgunluk, James'in eksikliği, b2b maçı olması, deplasman turnesi derken yenilgi kaçınılmaz oldu Heat adına.

Deplasman serisi halen devam eden Washington, Wolves karşılaşmasından da galibiyet çıkartamadı. Deplasman derecesi 0-19 olan Wizards izlediğim kadarıyla şehir dışında oynadığı maçlarda hiç konsantre değil ve bu serinin yarattığı baskıyla daha çok hata yapıyorlar. Son çeyreğe kadar maçı getirdiler ama işler kritik anlarda değişti tahmin edebileceğiniz gibi. Wolves cephesinde Love 35 sayı-11 ribaund ile harika bir maç çıkartırken yayın gerisinden de 5/6 ile oynadı. Milicic 14 sayı-11 ribaund ile double double yaparken, son dönemde etkili olan Ridnour 16 sayı-9 asist ile mücadele etti. Wizards cephesinde Wall 14 sayı-10 asist ile etkili olmasına karşın takımı galibiyete götüremedi. Wizards adına ayrıca Lewis'in 19, Hinrich'in 18 sayı ve Young'ın 15 sayısı var.

Edit: Heat-Nuggets maç özeti eklendi.

13 Ocak 2011 Perşembe

13 Ocak Programı

14 Ocak Cuma 03:00 (NBA TV) / Washington Wizards - Minnesota Timberwolves
14 Ocak Cuma 03:00 / Orlando Magic - Oklahoma City Thunder
14 Ocak Cuma 05:30 / Miami Heat - Denver Nuggets

3 maçla geçilecek Perşembe gecesinde 2003 Draft sınıfının süperstarları James,Melo,Wade ve Bosh aynı maçta sahada olacak. Hidayet'li Magic ise Durant ve arkadaşlarına konuk oluyor. Keyifli bir gece dilerim.

Gecenin Hareketleri - 12 Ocak


Link

Bir iki tanesi hariç Top 10'daki hareketlerin hepsi birbirinden güzel. O yüzden ayırt etmeksizin izleyiniz efendim.

Küçük Detaylar-10 (Nazar Değmesin)

Kevin Love'la giriştiği double double yarışını sürdüredursun Blake Griffin bir başka kategoride bir başka efsaneyi daha geride bırakmak üzere. 12 Aralık'ta oynanan Orlando Magic karşılaşmasından bu yana üst üste 13 maçtır 20+ sayı atıp, 10+ ribaund çekiyor Griffin. Son 15 yılı baz aldığımızda Shaq bu iki kategoride bahsedilen baremleri üst üste 18 maç geçmiş. Yani genç yıldızımızın rekoru kırma ihtimali pek de az değil.

Rekoru kırar veya kıramaz ama tartışılmaz bir gerçek var ki o da bu genç adamın lige büyük renk kattığı. Son yıllarda bu kadar heyecan verici bir çaylak izlememiştik. Derrick Rose, Tyreke Evans, Dwight Howard hepsi ilk senesinde de kaliteliydi ama hiç biri Griffin kadar dominant değildi. Utanarak itiraf ediyorum ki muhtemelen bu yüzden Lakers'tan çok Clippers maçı izledim.

Eee LeBron Efendi Karma Diyorduk...

Dün "LeBron'un Selamı Var" başlığıyla vermiştik twitter'dan yolladığı mesajı. Şu tarz bir açıklama yapmıştı kendisi: "Karma böyle bir şey, başkalarının kötülüğünü istemek yanlıştır ve Tanrı herşeyi görür". Yani, eski takımının düştüğü duruma üzülmek bir yana seviniyor ve bu sevincini gizleme gereği bile duymuyordu. Tıpkı seçtiği takımı açıkladığı gün yaptığı gibi. O günkü tutumunu da yanlış bulmuştum, dünkü yazdıklarını da. Yani ne gereği var geçmişte kendisine taparcasına bağlı olan ve senelerce güzel anılar paylaştığı bir insan topluluğuna karşı bu kadar acımasız olmasının. Kaldı ki yazısının içeriğinde eski takım arkadaşlarını hedef aldığı güruhun dışında bıraktığına dair en ufak bir emare dahi yoktu. Belli ki konu Cavaliers olunca çok aklıselim değildi LeBron.

Ancak aradan 24 saat bile geçmemişti ki bu sabaha karşı oynanan maçta üst üste aldığı deplasman galibiyetleriyle organizasyon rekorunu egale etmenin eşiğine gelen Heat, Clippers'a yenilmekten kurtulamadı. Üstelik LeBron da oldukça kötü bir şekilde bileğini burktu bu mağlubiyette. E, akla da ister istemez LeBron'un yazısı geldi hemen, "Karma diye buna diyoruz...".

Günün Özetleri: 12 Ocak

Part 1

Link

Part 2

Link

Part 3

Link

NBA'de Bugün - 12.01.2011

Beş temsilcimizin de sahada olduğu günün özetlerini izlemek için tık-1 tık-2 tık-3

Magic 89 - Hornets 92
Üst üste 9 galibiyet alan ve Doğu'da hedefine doğru ilerleyen Magic, Hornets deplasmanında istediğini bulamadı. Maç boyu çok soğuk olan Hidayet'in son üçlüğü ile maçı uzatmaya taşıyarak galibiyet şansını zorlayan Magic uzatma periyodunda basit hatalar yapınca mağlup olmaktan kurtulamadı. Maçın hemen başında sakatlanan Belinelli'nin yokluğunda Hornets'te benchten gelen Thornton 22 sayı-9 ribaund ile oldukça etkili olurken, Paul 12 sayı-13 asist ile maçı tamamladı. Ayrıca Okafor 18 sayı-14 ribaund ile West ise 13 sayı-10 ribaund ile double double yaptı. Howard attığı 29 sayı ve çektiği 20 ribaund ile Orlando'nun en etkili ismi olurken, Richardson 21 sayıyla mücadele etti ancak galibiyeti getiremedi.

Kings 95 - Celtics 119
Aldığı Chicago ve Houston yenilgileriyle sarsılan Celtics çabuk toparlandı ve Doğu turnesinde bulunan Evans'sız Kings'i kendisine av olarak belirledi. Maçı çok erken koparan ve ilk beş oyuncularına da dinlenme imkanı sunan Celtics'te 33 dakika ile en fazla süre alan isim Semih Erden oldu. 6 faul alana kadar oyunda kalan Semih 10 sayı-9 ribaund-2 top çalma ile mücadele etti. Maçın henüz ilk çeyreğinde 15 sayı bulan Pierce 26 sayıyla takımının en skoreri olurken, Rondo 10 sayı-13 asist ile mücadele etti. Allen'ın 14 sayı ürettiği Celtis'te benchten gelen Nate Robinson da 16 sayılık katkı sağladı. Ayrıca ev sahibi ekip adına 8 oyuncunun çift haneli skorlara ulaştığını da belirtelim. Evans'ın yokluğunda ilk devre boyunca direnen ancak üçüncü çeyrek beyaz bayrakları çeken Kings'te, Udrih 16 sayı-5 asist ve benchten gelen Landry 17 sayıyla etkili olmaya çalıştı ancak bu ikilinin çabası Celtics deplasmanında galibiyet için yeterli olmadı.

Knicks 125 - Jazz 131
Zorlu Batı turnesinin son ayağına çıkan Knicks, Utah önünde sıfır savunma performansıyla oynadığı gecede haliyle galip gelemedi. Çeyrek başına potasında 30'un altında sayı görmeyen Knicks iyi hücum etmesine rağmen rakibinden daha fazla skor üretemedi. Utah'ta Deron 24 sayı-12 asist-7 ribaund ile takımını galibiyete taşırken, benchten gelen Miles 24 sayıyla oynadı. Boyalı alanda rakibine üstünlük kuran Jazz'da Millsap 17 sayı-8 ribaund ve Jefferson 19 sayı ile oynadı. Krilenko 14 sayı-6 ribaund-7 asist ile istatistik kağıdını doldururken benchten gelen ve 12 dakika oyunda kalan Mehmet Okur 10 sayı-2 ribaund-2 asist üretti. Knicks'te Amare faul problemine girerek yalnızca 27 dakika oyunda kalabildi ve 22 sayı ile mücadeleyi tamamladı. Onun eksikliğinde sürpriz isimler sahne aldı Knicks adına ve 7/8 üçlükle Williams 25 sayı kaydetti. Onun dışında bench'ten gelen Walker'ın 23 sayısı, Felton'ın ise 23 sayı ve 11 asisti vardı. Ancak gördük ki galibiyet için biraz savunma gayreti şart.

Lakers 115 - Warriors 110
Kötü gidişin ardından çabuk toparlanan Lakers, Warriors'ı da deplasmanındayenerek üst üste altıncı galibiyetini aldı ve Batı'da 2.sıraya kadar yükseldi. Maç boyu geride olan ve son çeyrekte ürettiği 46 sayıyla rakibini yakalayan Lakers tecrübesi ile kazanan taraf oldu. Özellikle uzunlarıyla etkili olan ve ribaundlarda rakibini perişan eden Lakers'ta Gasol 24 sayı 7'si hücum 11 ribaund ile oldukça etkiliydi. Kobe 39 sayı ile yine muazzam bir maç çıkartırken, Bynum 11 sayı-14 ribaund ile mücadele etti. Benchten gelen Odom da 20 sayı-9 ribaund ile önemli bir katkıya imza attı. Warriors cephesinde maç boyu eli çok sıcak olan ve takımını sırtlayan Ellis 38 sayı ile oynarken, Curry ona 15 sayı-10 asist ile eşlik etti ancak bu performansları galibiyeti getirmedi. Bu sene skorer özelliğiyle oldukça dikkat çeken Wright ise geceyi 27 sayıyla noktaladı.

Spurs 91 - Bucks 84
Batı lideri Spurs deplasmanda Bucks'ı, Manu'nun etkili oyunuyla geçmeyi bildi ve üst üste 4.galibiyetini elde etti. Spurs'un mevcut temposu ne kadar doğru bilmiyorum ama müthiş basketbol oynadıkları bir gerçek. Manu 21 sayı-7 ribaund ile oynarken, Duncan 16 sayı-8 ribaund-3 blok ile Bogut karşısında pota altında etkili oldu. Benchten gelen Bonner da 17 sayıyla esktra katkıyı sağladı ve galibiyeti getirdi. Bucks cephesine bakacak olursak temsilcimiz Ersan 34 dakika oyunda kaldı ve 11 sayı-10 ribaund ile double double'a imza attı. Bogut 15 sayı-14 ribaund ile oynarken Salmons'ın 17 sayısı galibiyete yetmedi.

Mavericks 89 - Pacers 102
Nowitzki'nin yokluğunda galibiyet konusunda sıkıntı çeken Dallas, Pacers deplasmanında da ikinci devre oyundan düştü ve galibiyete ulaşamadı. Play-off için oldukça iddialı olan Pacers üst üste ikinci galibiyetini alarak Doğu'da 7. sıraya yerleşti. Pacers'ta çaylak Paul George 16 sayıyla kariyer rekoru kırarken maçı getiren x-factor oldu. Brandon Rush'ın 20 sayıyla katkı verdiği maçta Granger ve Collison 17'şer sayıyla mücadele etti. Üst üste üçüncü yenilgisini alan Dallas'ta Kidd 13 sayı-7 asist ile takımını bir noktaya kadar taşıdı ancak daha fazlası için arkadaşlarından katkı bulamadı. Benchten gelen Terry 18 sayı ve Chandler 13 sayı-9 ribaund ile maçı tamamladı.

Heat 105 - Clippers 111
Miami'nin deplasman serisi beklenmeyen bir rakip karşısında noktalandı ve Clippers, Heat'in kulüp rekorunu egale etmesine fırsat tanımadı. İlk 12 dakikada müthiş bir patlama yapan ve 44 sayı bulan Clippers maç boyu skordaki üstünlüğünü korumayı başardı. Bitime iki dakika kala farkı 2'ye kadar indiren Heat'e karşı Davis'in etkili oyunu ile cevap veren Clippers üst üste üçüncü galibiyetini alarak çıkışını sürdürdü. Griffin 24 sayı-14 ribaund-6 asist ile bir kez daha double-double ile maçı tamamlarken, Baron Davis 20 sayı-9 asist ile oldukça etkili bir karşılaşma çıkarttı. Eric Gordon da 26 sayı ile takımının galibiyetinde önemli pay sahibi oldu. 8/27 gibi felaket bir dış şut yüzdesiyle oynayan Miami'de ise Wade 31 sayı-5 asist-7 ribaund üretirken, James 27 sayı-8 ribaund-6 asist ve Bosh 26 sayı-13 ribaund ile mücadele etti. Chalmers ise benchten gelerek 12 sayısı ile etkili oldu.

Hawks 104 - Raptors 101
Boston, Miami ve Orlando gibi takımların gölgesinde iyi basketbolunu sürdüren Hawks, Raptors deplasmanında zorlanmasına karşın galibiyete uzandı. Üst üste beşinci galibiyetini alan Hawks rakibine boyalı alanda teslim olmasına karşın ribaundlardaki üstünlüğü ile galibiyete yürüdü. Crawford benchten gelerek 36 sayıyla müthiş bir katkı sağlarken Johnson da 26 sayı ile mücadele etti. 13 sayı-10 ribaund ile double double yapan Horford'ın yanı sıra son basketi ile takımını galibiyete götüren Bibby maçı 8 sayı ile maçı tamamladı. Raptors'ta Barbosa benhten gelip 26 sayı-5 asist ile oldukça etkili oldu ancak bu performansı galibiyete yetmedi. Bargnani'nin de 26 sayılık bir perormansı vardı ancak DeRozan düşük yüzdede kalınca ve sorumluluk almayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

Thunder 118 - Rockets 112
Seattle zamanlarından beri Toyota Center'da galibiyet görememiş olan Thunder'ın serisi Durant'in 30 sayılık performansıyla son buldu. Durant özellikle dış şutlarda Houston'a zor anlar yaşatırken 4/4 üçlük isabeti ile mücadele etti. Boyalı alandan tam 70 sayı bulan Rockets buna karşın ribaund konusunda rakibinin gerisinde kaldı. Hücum ribaundları ile etkili olan Thunder'da Ibaka 16 sayı-6 ribaund ile benchten önemli katkı yaptı. Westbrook 23 sayı-13 asist-8 ribaund ile etkili bir maç çıkakrtırken, Green de 16 sayı ile takıma katkı verdi. Rockets cephesinde Martin sakatlığından dolayı forma giymezken, Scola 31 sayı-11 ribaund ile takımını taşıyan isimdi. Maç boyunca kısaarıyla etkili olan Houston'da Brooks 17 ve Lowry 18 sayı üretirken benchten gelen Lee de 19 sayı ile oynadı ancak bu performanslar galibiyete yetmedi.

Bulls 91 - Bobcats 96
Yeni koçu ile çıkışını ve iyi basketbolunu sürdüren Bobcats evinde Bulls'u mağlup ederek üst üste dördüncü galibiyetini aldı. Bobcats'in çıkışında en istikrarlı isim olarak dikkat çeken Augustin, Rose karşısında 22 sayı-12 asist ile iyi bir performans sergiledi. Tyrus Thomas 17 sayı-13 ribaund ile eski takımına karşı double double yaparken, Jackson 16 ve G.Wall 14 sayı ile katkı sağladı. Chicago'da Ömer 5 dakika süre alırken 1 ribaund aldı. Boozer 23 sayı-14 ribaund ile pota altında etkili bir performansa imza atarken Deng 22 sayıyla önemli bir katkı sağladı. Kötü şut yüzdesiyle oynayan Rose 17 sayı üretmesine rağmen yenilgiyi önleyemedi.

Nets 109 - Suns 118
Dün gece Denver'a karşı felaket bir savunma ile oynayan ve ağır bir yenilgi alan Suns, evinde Nets'i ağırladı. Son çeyreğe kadar Nets'in önde götürdüğü maçta geri dönüşe imza atan ve maçı uzatmaya taşıyan Suns, uzatmada da ağır basan taraf oldu ve galibiyete uzandı. Dördüncü çeyrek ve uzatma periyodunun sonucuna bakarsak 45-25'lik bir Suns üstünlüğü görüyoruz ki dün kötü savunmasıya eleştrilen Phoenix için bu olumlu bir istatistik. Nash 23 sayı-16 asist ile oynarken, Carter da ona 23 sayı ile eşlik etti. Frye 21 sayı-7 ribaund ile takımına katkı sağlarken, son dönemde skorer kimliğini ön plana çıkaran Dudley 15 sayı ile mücadeleyi tamamladı. Nets cephesinde Harris 15 sayı-15 asist ile Nash karşısında olumlu bir performansa imza attı. Lopez 16 sayı-8 ribaund ile etkili olurken benchten gelen Humpries 16, Vujacic ise 19 sayıyla mücadele etti.

Grizzlies 107 - Pistons 99
Üç maçlık kısa Doğu turnesini Detroit maçıyla tamamlayan Memphis iyi oyunuyla bu üç maçtaki ilk ve tek galibiyetini almayı başardı. Batı'da play-off yarışı içinde olan ve kaybetmemesi gereken maçları kaybeden Memphis, Detroit deplasmanında aynı hataya düşmedi ve galibiyete uzandı. Son dönemde All-Star seviyesinde oynayan Randolph 34 sayı-17 ribaund ile Pistons'ın fişini çeken isim olurken Rudy Gay 26 sayıyla ona destek oldu. Maç boyu çok düşük yüzdeyle üçlük kullanan Detroit'te Gordon 25 sayı-4 asist ile galibiyet için çabalasa da performansı yetmedi. Süre bulduğunda iyi performanslarıyla dikkat çeken Monroe ilk beş çıkıp 30 dakika oynadığı maçı 14 sayı-11 ribaund ile tamamladı. Stuckey 15 sayı-7 ribaund-6 asist ile istatistik kağıdını doldururken T-Mac 16 sayı ile mücadele etti.

Gordon'ın Nefesi Yetmedi

Aslında son zamanlarda birkaç defa denk geldiğimi hatırlıyorum Ben Gordon'ın benzer performanslarına. Hatta Hornets maçı bunlardan biriydi sanırım. İlk yarı suskun kalıp ikinci yarı coşmuştu yine. Az önce tamamlanan Grizzlies-Pistons maçı da bu anlamda aynıydı o karşılaşmayla. İkinci yarıdan itibaren oyunu hep geride götüren Pistons son anlarda farkı kapatıp umutlandı ve taktik faullere başvurdu. Yapılan faullerle oyun sık sık durunca her iki takıma da olağandan çok daha fazla hücum imkanı doğdu. Son 1 buçuk dakikaya sığan bu hücumlara ise Ben Gordon damgasını vurdu, her ne kadar bu performansı galibiyete yetmese de. Gordon'ın bu süreçteki istatistikleri: Faullerle birlikte denediği 8 şut ve attığı 13 sayı.

12 Ocak Programı

13 Ocak Perşembe 02:00 / Chicago Bulls - Charlotte Bobcats
13 Ocak Perşembe 02:00 / Dallas Mavericks - Indiana Pacers
13 Ocak Perşembe 02:00 / Atlanta Hawks - Toronto Raptors
13 Ocak Perşembe 02:30 / Sacramento Kings - Boston Celtics
13 Ocak Perşembe 02:30 / Memphis Grizzlies - Detroit Pistons
13 Ocak Perşembe 03:00 / San Antonio Spurs - Milwaukee Bucks
13 Ocak Perşembe 03:00 / Orlando Magic - New Orleans Hornets
13 Ocak Perşembe 03:30 / Oklahoma City Thunder - Houston Rockets
13 Ocak Perşembe 04:00 / New Jersey Nets - Phoenix Suns
13 Ocak Perşembe 04:00 (NBA TV) / New York Knicks - Utah Jazz
13 Ocak Perşembe 05:30 / Los Angeles Lakers - Golden State Warriors
13 Ocak Perşembe 05:30 / Miami Heat - Los Angeles Clippers

24 takımın sahne alacağı Çarşamba gecesinde doludizgin yoluna devam eden Heat, sürpriz bir şekilde son 10 maçının 7'sinin kazanan Clippers'a konuk olacak. Spurs-Bucks mücadelesi milli oyuncumuz Ersan İlyasova ile lig tarihinin en büyük efsanelerinden Tim Duncan'ı karşı karşıya getirecek. Hidayet'li Magic ise çalkantılı Hornets deplasmanına gidiyor. Unutmadan Dirk Nowitzki ve Kevin Garnett'in bu gece de oynayamayacaklarını söyleyelim. Keyifli bir gece dilerim.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Gecenin Hareketleri - 11 Ocak


Link

J.R. Smith'in 2 numaradaki smacı ve Udrih'in turnikesi gayet güzel ama gecenin en iyi hareketi bana kalırsa da Sixers hücumu. Özellikle Iguodala'nın asisti muazzam.

2 Çeyrekte 82 Sayı Yemek

Phoenix'in altına imzasını attığı büyük başarı. Bu gece oynanan maçın ilk çeyreğini 32-20 önde kapatan Suns, geri kalan kısımda son haftalardaki korkunç görüntüsüne bürününce bu tablo çıktı ortaya ve fark yemekten kurtulamadılar. Rahatlıkla söyleyebilirim ki bugünlerde ligin açık ara en kötü savunma yapan ekibi konumundalar. Hücumda sayı bulamadıkça savunmada organize olamıyorlar. Savunmada organize olamadıkça sayı yiyorlar. Sayı yedikçe telafi etmek için acele edip kontrolü iyice kaybediyorlar. Yani böyle kısır bir döngü içerisinde tamamlıyorlar koca bir maçı. Nuggets karşısında da durum farksızdı. Afflalo gibi savunmasıyla ön planda olan bir adam bile çıkıp neredeyse şut kaçırmadan 31 sayıyla kariyer rekoru kırabiliyor Suns karşısında. Takımın içerisinde bulunduğu durumu kabullenemeyen Dragic Kenyon Martin ile, Gentry ise hakemlerle tartıştı sinirden.

Nash'in takıma katıldığı günden bu yana en kötü dönemini geçiriyor Suns. Gentry haftalardır birşeyler deniyor kötü gidişi durdurmak adına, hatta hatırlayacaksınız geçtiğimiz Knicks maçında ilginç bir beş sürmüştü parkeye. Ama şimdiye kadar hiçbir tedaviye cevap veremedi takım. Durum böyle olunca akıllara hemen Nash'in akibeti geliyor. Ancak ben Nash'in rebuilding adı altında takımdan yollanmasının Suns'ı uzun yıllar toparlanamayacakları bir konuma sürükleyeceğini düşünüyorum. Söz konusu olay bu doğrultuda gerçekleşirse düşüncemin gerekçelerini içeren birşeyler karalarım.

LeBron'un Selamı Var

Lakers'dan 55 sayılık fark veya bir başka deyişle Osmanlı tokadı yiyen Cavaliers'a bir darbe de eski oyuncusu LeBron'dan geldi. James bu sonuç karşısında dayanamayıp Twitter'ına şunları yazdı: "Manyak birşey. Karma diye buna diyoruz, hep yolunu bulur. Başkalarının kötülüğünü istemek yanlıştır. Tanrı herşeyi görür."

Dan Gilbert'ın LeBron ayrıldığında yazdığı açık mektuba, yaptığı açıklamalara inanılmaz gıcık olan ben, LeBron'un bu tweet'inden rahatsız olmadım. Ancak tabii LeBron'un biraz daha düşünceli davranması gerekiyordu. MoWill, Parker, Varejao gibi eski takım arkadaşlarının ne suçu var ki değil mi ama?

Yine de Gilbert'a bu sezon iyi bir ders oluyor bence. LeBron ile daha 6 ay önce şampiyonluğa oynayan bir takımken, şu anda ligin dibini süpürüyorlar. LeBron'un ayrılmasına veya kararını açıklama yoluna laf edeceğine, onu mutlu etmek için yaptığı hamlelerin yanlışlığına baksın Gilbert. Kaç senedir söylüyordum zaten LeBron'suz adeta bir kazmalar ordusu olduğunu Cavs'in. Ama doğru Gilbert'a göre LeBron şampiyon olmadan önce Cavs şampiyon olacaktı. Pardon. Beklemedeyiz hala.

55 Sayılık Fark

Gece erken yatmam dolayısıyla aslında pek bi espirisi olmayan Lakers-Cavaliers maçını seyredememiştim. Sabah boxscore'lara bakarken ilk dikkat çeken maç sonucu oldu zaten. Cleveland'ın sadece 57 sayı ürettiği maçı Lakers 55 sayı farkla kazanmış. Hani tamam bir BBL maçında olabilecek bir şey ama 48 dakika üzerinden oynanan, hızlı temponun hakim olduğu normal sezon maçında bir takımın 57 sayı üretmesini yalnızca rakibin dişli savunmasıyla açıklamak mümkün değil. Ortaya çıkan sonuç çoğunlukla kendi beceriksizliklerinin eseridir. LeBron James'in takımı terk edişi sonrası Varejao'nun da sezonu kapatmasıyla iyice sıradan bir takım havasına bürünen Cleveland üst üste 11. yenilgisini de alarak serbest düşüşe devam etmiş. Maça bakıyoruz bir çeyrekte en çok üretilen sayı 16 olarak kayıtlara geçmiş Cavaliers adına ve maç boyu %29 şut isabetiyle oynamışlar. Üçlük yüzdesi ise daha da komik, atılan 14 şutta yayın gerisinden sadece 1 -yazıyla bir- isabet yakalayan Cleveland %7'lik bir isabet oranı ile hücum etmiş. Bu 57 sayı Cleveland tarihinin en düşük skoru olurken, Lakers'ın da günümüze değin potasında gördüğü en az sayı olmuş. Maçın sonunda ise Lakers'ın 55 sayılık üstünlüğü mevcut tabelada: 57-112

Dipnot: Cleveland'ın 57 sayı ürettiği maçın henüz ilk devresinde Lakers 57 sayıya ulaşmıştı.

NBA'de Bugün - 11.01.2011

ÖNEMLİ NOT: Maçların özet görüntülerini izleyebilmek için skorlarına tıklayınız.
Batı lideri Spurs evinde Wolves'u geçtikten iki gün sonra rakibine bu kez deplasmanda aynı tarifeyi uyguladı. Hakemler özellikle üçüncü çeyrekte verdiği kararlarla maça damga vurdu. Wolves'un geri dönüş sürecinde 10 saniyede 5 teknik faul çalan ve Kurt Rambis'i oyundan atan hakem üçlüsü bu kararlarıyla maçın galibini de tayin ediyordu haliyle. Tamam, Wolves belki kötü hücum etti ve Spurs'un 17 top kaybını değerlendiremedi ancak bir takıma kendi salonunda 10 saniyede 5 teknik faul çalmak epey abartı. Spurs'te Manu 19 sayı-9 ribaund-6 asist ile etkili olurken, Parker 12 sayı-13 asist ile oynadı. Spurs adına ayrıca Jefferson 17 sayı üretirken Duncan'da 16 sayı-8 ribaund ile katkı sağladı. Wolves'ta Love 20 sayı-20 ribaund ile yine double double yaparken Ridnour 18 sayı-9 asist ile mücadele etti. Benchten gelen Webster'in de 18 sayısı mevcuttu.
Melo takası ha oldu ha olacak diye beklerken Denver, Melo'nun da iyi performansıyla üç maçlık yenilgi serisini noktaladı. Maça kötü başlayan ve acaba bir yenilgi daha mı geliyor dedirten Denver, ikinci ve üçüncü çeyreklerde rakip potaya toplam 82 sayı gönderince skorda üstünlüğü aldı ve rahat bir şekilde galibiyete uzandı. Melo 28 sayı-10 ribaund ile etkili olurken kariyer rekoruna imza atan Aflalo 31 sayı-9 ribaund ile mücadele etti. Benchten oldukça katkı alan Nuggets'ta Lawson 16 sayı ve Smith 15 sayı ile katkı sağladı. Suns'a baktığımızda Nash 15 sayı-7 asistle oynarken maç sonu yaptığı açıklamalarda kendimize gelmemiz lazım diyerek öz eleştiride bulundu. Suns cephesinde Carter'ın 15, Frye ve Dragic'in 11 sayısı olduğunu da söyleyelim.
Komik bir maç olmuş aslında. Lakers'ın 55 sayılık farkı bir yana Cleveland'ın hiç öne geçmemiş olması, oyunun her alanında Lakers'ın üstünlüğü ve Cavs'ın komik şut yüzdeleriyle enteresan bir maç... Kötü gidişte olduğunu görmekte zorlanmadığımız Cleveland kendisini en iyi şekilde ifade ederek ben buradayım dedi, doğu'nun en dibinde... Bench'ten gelen Alonzo Gee'nin 12 ve Sessions'ın 10 sayılık performansı tek çift haneli skorlar Cleveland cephesinde. 6 sayı-8 ribaund-3 asist ile Jamison dikkat çekmiş bu oyuncu topluluğunun içinde o kadar. Lakers'a baktığımızda, farkın da etkisiyle bench bol bol süre bulmuş. Gasol 13 sayı-14 ribaund ile oynarken, Bynum 15 sayı-5 blok ve Kobe 13 sayı-8 asist ile mücadele etmiş. Ayrıca Artest'in 15 sayı-5 ribaund-6 asist, Odom'ın ise 13 sayısı var.

Kötü gidişe dur diyen takımlardan biri de Wizards olmuş Kings karşısında. Aldıkları galibiyetin yine başkentte olmasına dikkat çekmek lazım tabi. Bu takım evinde oynuyor ama deplasmanda bu kadar yüzdeli ve sakin kalamıyor. Boyalı alanda rakibinden az skor üretmesine karşın ribaundlardaki üstünlükleri maçı Wizards'a getirdi. Her çeyrekte iki takımdan biri kendine göre seriler yakalarken müthiş maç Kings'in son atağı ile berabere sonuçlandı ve uzatmaya taşındı. Aldığı her topu potaya göndermesiyle bilinen Young'ın 22 şutta 43 sayıyla kariyer rekoru kırması biraz ironik oldu. Wall 22 sayı-9 asist üretirken Lewis 16 sayı-10 ribaund ile double double yaptı. Ayrıca Wizards cephesinde Blatche de 16 sayı-13 ribaund ile takımına katkı sağladı. Kings'te ise Evans yine forma giymezken Udrih 26 sayısı ile yine iyi bir maç çıkardı. Sacramento'da Garcia da 26 sayıyla oynarken, benchten gelen Landry 23 sayı üretti. Ayrıca yine benchten gelen Pooh Jeter'ın 11 asist ile kariyer rekorunu kırdığını söyleyelim.
Zorlu bir fikstürden geçen Knicks, Rose Garden'da Portland'ı mağlup etmeyi başararak önemli bir zafer daha elde etti. Doğu'nun üst sıralarındaki takımlarının yakaladıkları ivmeyle bir anda 6.sıraya kadar gerileyen Knicks iyi bir yerden ve saha avantajıyla play-off yapmak istiyorsa kaybedeceği maç sayısını sınırlı tutmalı şu andan itibaren. Amare'nin 23 sayıyla tamamladığı maçın hikayesini yazan isim 8/9 isabetle oynayıp 19 sayı-10 ribaund üreten Turiaf oldu. Felton 17 sayı-14 asist ile double double yaparken, Chandler da 17 sayılık katkı sağladı takımına. Portland'da benchten gelen Rudy 18 sayısıyla en skorer ikinci isim oldu. Aldridge 19 sayı-10 ribaund ile double double yaparken yalnızca 1 sayı üreten Camby aldığı 16 ribaund ve yaptığı bloklarla pota altında önemli katkı sağladı.

Doğu'da play-off için mücadele eden iki takım karşı karşıya geldi. Maçın özellikle son çeyreğinde büyük bir çekişme yaşanırken son düzlükte hata yapmayan Pacers galibiyete uzandı. Zaten maç sonunda Pacers koçu O'Brien'da maçın play-off atmosferinde geçtiğini söyledi. Granger attığı 27 sayıyla takımının üç maçlık kötü gidişine dur derken, Collison da 21 sayı-13 asisti ile etkili oldu. Pacers'ın yaptığı 29 asistin 13'ünde Collison imzası vardı. Dunleavy 20 sayıya oynarken son dönem formuyla dikkat çeken Hansbrough 12 sayı-9 ribaund ile mücadele etti. 103 sayının 52'sini benchten bulan Sixers'ta Holiday 19 sayı-7 ribaund-8 asist ile dikkat çekti. Brand 18 sayıyla oynarken, benchten gelen Turner da 14 sayıyla mücadeleyi tamamladı. Amerika'da havalar ne durumda kış nasıl yaşanıyor bilmiyorum ama NBA'i iyi yada kötü etkilediği bir gerçek. Bu maça bakıldığı zaman da çok fazla taraftarın salonda bulunmadığı ve ilginin az olduğu görülebiliyor.

Nick Young'dan Kariyer Rekoru

Az önce tamamlanan Kings-Wizards karşılaşmasında Nick Young attığı 43 sayıyla kariyer rekorunu kırdı. Önceki rekoru 33 imiş. Aslında beklenmedik bir gelişme değil. Hatta aksine belli ediyordu bu aralar birşeyler yapacağını çünkü ilk beşe yerleşmesinin ardından sıklıkla 20'li sayıları görüyordu. Ama 43 sayı gerçekten çok fazla.

Kısa kariyeri boyunca Young'ın en büyük sorunu şut seçimleri ve buna bağlı skor istikrarsızlığı olmuştu. Bu geceki karşılaşma içerisinde bile durum farklı değildi. İnanılmaz bir dalgalanma mevcut çeyrek başına attığı sayılarda(14-2-19-5-3). Aslında bu tarz oyunculara saygı değil ama sempati duyarım, eğer benchten geleceklerse. Örneğin takım hücumda sorun yaşarken veya farklı gerideyken üst üste tek başına bulduğu sayılarla maçın seyrini değiştirebiliyorlar. Bu türün Maggette gibi, Crawford gibi versiyonlarında da görebiliyoruz aynı özellikleri. Bir de aklıma Young'ın bu gece kırdığı rekoru sezon içerisinde geliştirebilme ihtimali geldi, ama açıkçası çok da olumlu olmayacak bu konudaki cevabım. Çünkü 43 sayı Young tarzında süreleri her an azalabilecek, istikrar sorunu yaşayan oyuncular için çok ciddi ve ben sanmıyorum kısa vadede bir daha bu kadar sayı atabilsin.

11 Ocak 2011 Salı

11 Ocak Programı

12 Ocak Çarşamba / Milwaukee Bucks - Atlanta Hawks ( Ertelendi. )
12 Ocak Çarşamba 02:00 / Indiana Pacers - Philadelphia 76'ers
12 Ocak Çarşamba 02:00 / Sacramento Kings - Washington Wizards
12 Ocak Çarşamba 03:00 (NBA TV) / San Antonio Spurs - Minnesota Timberwolves
12 Ocak Çarşamba 04:00 / Phoenix Suns - Denver Nuggets
12 Ocak Çarşamba 05:00 / New York Knicks - Portland Trail Blazers
12 Ocak Çarşamba 05:30 (NBA TV) / Cleveland Cavaliers - Los Angeles Lakers

7 maçla geçilecek Salı gecesinde oynanması beklenen Bucks-Hawks maçı Atlanta'daki hava muhalefetleri nedeniyle ertelendi. Geri kalan 6 maçta ise her daim yüksek tempolu geçmesiyle bilinen Spurs-Wolves maçı göze çarpıyor. Takas dedikodularının merkezindeki iki isim Melo ve Nash de bu gece kozlarını paylaşacak. Keyifli bir gece dilerim.

Dev Takas Senaryosu

Melo takasında işlerin arapsaçı olduğu bir gerçek. Knicks'in açık ara önde olduğu yarışta son günlerde Nets etkinliği arttırdı. Haberler yoğunlaştı, takas senaryoları yazılmaya başlandı ancak hiçbiri gerçekleşmedi. Her seferinde reddedilmekten olacak ki Nets bu sefer başka bir yola başvuracakmış gibi görünüyor. Bu yolda işin içine 3. bir takımı dahil etmekten geçiyor. Hemen takımı da söyleyeyim ; uzun zamandır böylesine kötü bir sezon geçirmeyen ve acilen bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olan Detroit Pistons. Birkaç gündür bu üç takımlı takasın "Ha oldu, ha olacak" diye geçiyordu ancak son 24 saat içinde çıkan haberlere göre Nuggets işleri yokuşa sürmeye başlamış. Hatta kafayı iyice çekip, çok takımlı bir Carmelo takasında Griffin'i Denver'a getirmeyi düşünüyorlarmış. Clippers da defalarca kez reddetmiş bu isteği. Zaten böyle bir işe imza atarlarsa, kilit vursunlar kulübün kapısına...

Gelelim bu senaryonun detaylarına. Öncelikli olarak ana parça Melo'yu alacak Nets'e gelenlere bir bakalım : Carmelo Anthony, Chauncey Billups, Richard Hamilton. Yani takastaki en yararlı parçalar aynı takımda toplanırken bir yandan Melo'yu kadroya dahil etmek diğer yandan da efsane Billups-Hamilton sinerjisini canlandırmak Nets'in hedefi gibi görünüyor. Takasın gerçekleşmesi halinde takımda ayrılacak Harris'in yerine ligin en iyi oyun kurucularından Billups'ı kadroya katacak olan Nets'in, 1 ya da 2 tane ilk tur draft hakkını da gözden çıkarılması bekleniyor. Bilindiği üzere Nuggets, Melo'ya olan tekliflerin tümünde 1. tur draft hakkı talep ederek bu konudaki tavrını defalarca ortaya koymuştu. Yanlız yukarıda belirttiğimiz kadroya Billups'ın katılma bölümünde de bir pürüz bulunduğu söylemek lazım zira Chauncey başka bir takıma gittiği halde kontratının buy-out edilmesini isteyeceği yönünde açıklama yaptı. Hamilton'la beraber oynayacak olması kullanılarak ikna edilir mi bilmiyorum ama kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun olduğu ortada.

Nuggets'a gelecek olursak. Billups ve Melo'yu kaybediyorlar. Kısacası herşeyi bir kenara koyup yeni bir sayfa açacak gibi görünüyorlar. Takasın gerçekleşmesi halinde takıma dahil olacak oyuncular ise : Devin Harris, Derrick Favors, Anthony Morrow. Tabi bu oyuncuların yanında en az 2 tane 1. tur draft hakkı almaları bekleniyor ki Favors'ın da geldiğini düşünürsek gelecek adına büyük bir yatırım anlamına geliyor bu takas onlar için. Favors şu ana kadar beklenenin altında kalmış olabilir ancak Nuggets'ın kadrosunda Nets'le karşılaştırdığımızda ona bu işi gösterebilecek daha donanımlı elemanlar bulunuyor. Ancak işin bir de diğer boyutu var ki son açıklamalara göre Devin Harris Nuggets'ta oynamaya pek sıcak bakmıyor. Bunun yanında Nuggets yönetiminin Al Harrington'ı da bu takasla postalama isteği de biliniyor. Kısacası bu iki sebep takası çıkmaza sokabilir zira Harrington'ın 2015'lere kadar süren kontratını almaya takımların yanaşacağını zannetmiyorum.

Takasa sonradan dahil olan Pistons'ın tek planı cap'i rahatlatmak. Hamilton'ın 3 yıllık 38 milyon alacağından kurtuldukları gibi takasla takıma gelecek oyunculardan Troy Murphy'nin biten 11 milyon dolarlık kontratını da alarak sene sonunda büyük bir revizyon yaşanacağının sinyallerini şimdiden veriyorlar. Prince'in de 11 milyonluk kontratının bu yıl bittiğini düşünürsek Pistons için hareketli bir yaz dönemi ufukta görünüyor desek pek de yanılmış sayılmayız. Onlar için sorun oluşturabilecek noktalar ise yeniden yapılanan bir takımın feda etmekten hoşlanmadığı draft hakları. Takasın Pistons'tan draft hakkı alınmayarak gerçekleşmesi planlanıyor. Ayrıca Murphy'le beraber gelen ligin meşhur kalaslarından Petro'nun da ne olacağı merak konusu.

Artılarıyla eksileriyle dev bir takas senaryosunu değerlendirdik. Gerçekleşmesi zor görünüyor belki ama gerçekleştiği takdirde Nets takımı ligin dibinden kurtulacak, Pistons ise önümüzdeki sezon için istediği hareket özgürlüğüne sahip olacak. Nuggets da kimden ne koparabilsem kardır mantığıyla hareket ettiği için onlar adına bir şey söylemek zor. Ama ne kadar çok draft hakkı alırlarsa onlar için o kadar gelecek vaadeden bir anlaşma olacak orası kesin.

Gecenin Hareketleri - 10 Ocak


Link

Derrick Rose'un smacı görsel açıdan gecenin en iyi hareketi şüphesiz. Ancak ben en çok Glen Davis'in mücadelesini ve Rondo'nun son saniye basketini beğendim. Rondo'nun sayısına dikkat edin, kısa zamanda ne kadar sık dribbling yapıyor hem de sol elle.

Üzülmeyin Bizde Hep Böyle

Kareler, gece oynanan Grizzlies-Bobcats maçına ait. Fotoğrafları büyüttüğünüzde göreceksiniz ki salon bomboş. Kaynaklara göre maça 10 bin civarında bilet satılmış ancak hava muhalefetinden dolayı yaklaşık 1000 seyirci gelebilmiş. Neyse ki biz geçtiğimiz senelerde ligimizden alışkınız bu tarz manzaralara. Ayrıca bu şartların oluşturduğu iki de ilginç detay var. Şöyle ki; Bobcats yetkilileri üst tribünlerde bileti olan vefalı taraftarları, normalde biletleri yaklaşık 2 kat pahalı olan alt taraflara aldılar. Hakemler ise maç öncesi oyuncuları, koçları "Çok az seyirci var, her söylediğinizi duyup daha rahat teknik faul çalabiliriz, ona göre dikkatli davranın" gibisinden uyardı. Oyuncular ve koçlar da uslu uslu maçı teknik faul almadan tamamladılar.

NBA'de Bugün - 10.01.2011

Pistons 82 - Bulls 95
Deplasmanda kaybetmemesi gereken iki maçı kaybeden Chicago, United Center'a gelince açıldı ve üst üste ikinci galibiyetini elde etti. Her iki devresi birbirinden ayrı iki maç gibi gözüken karşılaşmada Chicago kazanmasını bildi. İlk devre korkunç bir hücum yüzdesiyle oynayan ve 12 sayı geride olan Bulls, ikinci devre hücumda ve savunmada kontrolü eline alırken rakibini 24 dakikada 27 sayıda tuttu. Detroit adına alınan mağlubiyette ikinci çeyrek yedekler oldukça iyi oynayarak skorda farkı yakaladılar ancak ikinci yarının başında ilk beş oyuncuları Bulls'un geri dönüşüne engel olamadı. Ayrıca Ben Wallace henüz maçın hava atışında sakatlandı ve bir daha oyuna geri dönmedi.

Chicago'da Ömer Aşık 4 dakikada pek katkı yapmazken, Rose 29 sayı-5 ribaund-7 asist ile etkili oldu. Chicago'nun hücumda durdurulamaz ismi Boozer 12/17 isabetle 27 sayı-11 ribaund ile pota altını domine etti ki genel anlamda da boyalı alanda Bulls hakimiyeti söz konusuydu maçta. Deng 17 sayı-8 ribaund ile mücadele ederken, benchten gelen Brewer 11 sayı-6 asist ile katkı sağladı. Pistons cephesinde Prince 15 sayıda kalırken ikinci çeyrek takımı ateşleyen Daye 14 sayıyla oynadı. Monroe 10 sayı-11 ribaund ile double double yaparken Wilcox 13 sayı-9 ribaund kaydetti.

Grizzlies 82 - Bobcats 96
Neredeyse seyircisiz oynanan Bobcats-Memphis maçından galip ayrılan ev sahibi ekip oldu. Üst üste üçüncü maçını kazanan Bobcats play-off yolunda önemli galibiyet elde ederken koç değişiminden sonra takımdaki hücum özgürlüğü galibiyetlere de yansımaya devam ediyor. Takımın kendini toparlamasına rağmen seyircinin beklenenden az olan ilgisini ise nasıl kazanacakları merak konusu. Kaptan Jack dün gece 27 sayıyla oynarken Augustin ise 18 sayı-9 asist ile iyi performanslarına bir yenisini ekledi. Rakibine fazla sayıda hücum ribaundu veren ve boyalı alanda başta Zach Randolph'un 15 sayı-15 ribandluk performansı ile ezilen Bobcats'e karşı Gasol de 10 sayı-7 ribaund üretti. Ayrıca Grizzlies adına Conley 13 sayı-7 asist ile katkı verirken benchten gelen Mayo 1/8 ile şut atarak yalnızca 4 sayı kaldı.

Rockets 108 - Celtics 102
Son dönemde aldığı yenilgilerle dikkat çeken Celtics işi biraz rölantide götürüyor gibi gözükse de bence durum farklı. Takımın saha içinde lideri olmasa da hırs konusunda örnek olan ve mücadeleci yapısını takıma da yansıtan Garnett'in yokluğu takımda fazlaca hissediliyor. Houston beş maçlık yenilgi serisini bu zorlu deplasmanda noktalarken, Martin olmadan galibiyete uzanmaları dikkati çeken noktaydı. Pota altında haliyle üstünlük sağlayamadılar belki ancak müthiş şut yüzdesiyle fark yarattı Houston ve üçlük çizgisinin gerisinden 10 isabetle oynadılar. 24 sayı üreten Brooks takımı galibiyete taşırken Lowry 17 sayı-8 asist ile oynadı. Yedi oyuncunun çift haneli sayıya ulaştığı Rockets'ta skor paylaşılırken, Scola 12 sayı-9 ribaund ve Budinger 13 sayı ile mücadele etti. Celtics'te Semih forma giymezken Daniels ve Allen 19 sayı-7 ribaund ile oynadılar. Nate yine kaçırdığı şutlarla takımını baltalarken Rondo 9 sayı-12 asist üretti. Pierce ise mücadeleyi 16 sayıyla noktaladı.

10 Ocak 2011 Pazartesi

10 Ocak Programı

11 Ocak Salı 02:00 / Memphis Grizzlies - Charlotte Bobcats
11 Ocak Salı 02:30 / Houston Rockets - Boston Celtics
11 Ocak Salı 03:00 (NBA TV) / Detroit Pistons - Chicago Bulls

3 maçla geçilecek Pazartesi gecesinde Doğu'nun zirve adaylarından Boston Celtics, Bulls yenilgisinin yaralarını Rockets karşısında sarmaya çalışacak. Ben Gordon ve Ben Wallace'ın eski takımlarına karşı oynayacağı maçta ise Pistons Rose&Boozer uyumuyla durdurulamaz bir takıma dönüşen Bulls'a konuk olacak. Keyifli bir gece dilerim.

Varejao Sezonu Kapattı

Gelince üst üste gelirmiş. 10 maçlık mağlubiyet serisiyle doğunun dibine demir atan Cavaliers'a bir kötü haber de Varejao'dan. Brezilyalı oyuncu sakatlığı sebebiyle sezonun geri kalan kısmında takımı adına görev alamayacak. Hatırlayacaksınız bir süredir elmacık kemiğindeki kırık yüzünden oynayamıyordu. Ancak sezonu kapamasına neden olan sakatlık bu değil, tendonunu koparması. Varejao'yu saha içindeki çirkeflikleri yüzünden genellikle itici bulurum ama bir yandan da kazanma arzusuna, mücadelesine, hırsına büyük saygı duyarım. Yani, basketbolcu olsan kimle eşleşmek istemezsin diye sorsalar ilk sıralarda söylerim adını. Sezon başından beri ligdeki konumları itibariyle çok göz önünde olmasa da büyük kayıp. Hem maçlara renk katıyordu yaptığı tuhaf hareketlerle, hem de takımı adına önemli bir parçaydı. Varejao ve Cavaliers organizasyonuna geçmiş olsun dileklerimizi iletip diğer sakatlık haberine geçelim.

Phoenix'te rotasyonu henüz kafasında oluşturamayan Elvin Gentry, dün gece Nash-Carter-Hill-Frye-Lopez ilk beşini en az 10 maç boyunca değiştirmeyeceğini açıklamıştı ki Cavs maçının henüz 4. dakikasında Hill ayağını burakarak sakatlandı ve maçı terk etti. Yıldız oyuncunun önemli bir sakatlığının olmadığı, bugünkü antrenmana katılmayacağı ancak yarın geceki Denver maçında oynama ihtimalinin bulunduğu söyleniyor. Söz konusu Hill olunca, her ne kadar Suns sağlık ekibine güvensek de insan korkmuyor değil. Bakalım Gentry saydığı beşle ikinci maçına çıkabilecek mi.