BIY AD

2 Nisan 2011 Cumartesi

Rodman'a İki Onur Birden


Link

Dün geceki Bulls maçından önce Pistons takımı, Rodman'ın 10 numaralı formasını emekliye ayırdı. Ayrıca henüz resmileşmese de, bu sene Hall of Fame'e eklenecek isimler arasında Rodman'ın da yer aldığına dair bir haber çıktı. Bu raporun doğru olup olmadığını Pazar günü göreceğiz ama her zamanki dediğim gibi %99 doğrudur bu tarz çıkan dedikodular. Bazı kişiler Rodman'ın haketmediğini yazsa, söylese de, aldanmayın onlara. Rodman gibisi gelmedi bu lige çünkü. Hem hall of fame hem formasının kirişlere çekilmesi için çok şey yazılması lazım esasında ama harcadım bütün yazacaklarımı daha önce verdiğim haberde. Yine oraya yönlendireyim en iyisi, tık'layın. Sıra Bulls'un emekli etmesine geldi Rodman'ın formasını...

Oyuncular En "Flopper" İsmi Seçti: Varejao

İlk başta "flopper" sözcüğünü, Türkçe'de ne yazık ki tam karşılığı olmadığı için İngilizce haliyle yazmak zorunda kaldığımı belirteyim ve bilmeyenler için anlamını söyleyeyim: Rol yapan, olayları abartan, olmayan bir şeyi olmuş gibi gösteren gibi anlamlara geliyor.

Geçtiğimiz günlerde bir araya gelen 152 NBA oyuncusunun kullandığı oylarla ligin en flopper isimleri seçildi. Tabii ilk sıradaki isim kimseyi şaşırtmamıştır: Anderson Varejao. Onu takip eden isimler ise: Ginobilli, Scola, Fisher ve Kevin Martin olmuş. Varejao hakkında fazla birşey söylemeye zaten gerek yok, ödülü sonuna kadar hakeden bir isim. Listedeki diğer isimlerden Fisher ligde en çok hücum faul yaptıran oyuncuların başında geliyor. Kevin Martin ise en çok faul çizgisine giden oyunculardan biri. Tabii onun faul çizgisine gitmesinde vücudunun zayıf yapılı olması nedeniyle ufak temaslarda bile sağa sola savrulabilmesinin payı büyük. Ginobilli'nin de bazı darbelerde abartılı tepkiler verdiğini söyleyebiliriz. Ben Scola'ya şaşırdım açıkçası. Haberi okuduktan sonra hafızamı yokladığımda hatırladığım fazla pozisyon olmadı onunla alakalı. Arjantinli olması sebebiyle "Kanında vardır" diyerek önyargıyla yakaşılmış olabilir. Bu arada ilginç bir nokta da gözüme çarptı. Listedeki 5 oyuncunun 3'ü basketbol gelişim sürecini Avrupa'da geçirmiş diyebiliriz. Tabii bunların bir ortak özelliiği de Güney Amerikalı olmaları.

Bu arada aklıma gelenlerden aldığı darbeyi abartma konusunda Reggie Evans, Raja Bell ve Chris Paul de hiç fena değildir. Evans ve Bell hücum faul almak konusunda flop sayesinde uzmanlaşırken, Paul de bol bol rakiplerine faul çaldırmayı başarır.

Gecenin Hareketleri - 1 Nisan (Bosh'tan Yılın Asisti!!!)


Link

Bu Augustin'in tarzındaki turnikeleri artık yasaklasınlar Top 10'dan ya. Hergün görüyoruz zaten. Çok zor veya abartıları hariç almasınlar listeye. Will Bynum ve Batum'un smaçları benzer biraz. Batum'unki trafikte olduğu için daha zor haliyle... Philly hücumu harika. Atletik takım olunca bu tarz hücumları sık sık görüyoruz kendilerinden. Çaylak Ellington'a hoşgeldin mesajı vermiş Wade. Mbah a Moute, kendisinden 20 santim uzun Hibbert'ı bloklamaya çalışınca başına neler gelmiş. Yazık. Jordan Crawford neler yapmış öyle? Blok, reverse, bütün sahayı katetmek ve bacak arasından asist. Vay anasını... Blok sonrasında topu sektirmeden 8 adım attığı gözümden kaçmadı ama. Marc Gasol'den Okafor şov gelmiş. NBA TV spikeri de, maçı sunan Hornets spikerinden çalmış sözü: "Gasol kim olduğunu sanıyor, Okafor mu?" 1 numara ise inanılmaz bomba. LeBron'un basket faulünden sonra mola alınıyor. Mola dönüşünde parkedeki 10 kişiden 9'u unutuyor tek atış kullanılacağını. Chris Bosh kucağına düşen topu tutup, hakeme gösteriyor, "Buyur kardeş" diye vermek üzereyken LeBron topu kapıp smacı vuruyor. Hep aklımın bir köşesinde vardı bu mola dönüşü serbest atış olayının unutulma ihtimali var mıdır diye. Demek ki varmış...

Desibel Rekoru!!


Link

Son 5 maçını kaybeden Spurs, artık bu seriye bir son vermek için çıktı Houston deplasmanına. Ancak bunu başaramayarak üst üste 6. yenilgisini aldı. Maçın sonunda ise bir olay dikkat çekiciydi. Takımının faul yapmasını isteyen Popovich, Houston Rockets seyircisinin çıkardığı gürültü dolayısıyla, oyuncularına bir türlü duyuramadı sesini. Artık nasıl bir ses çıkıyorsa salonda, 5 metre ötedeki adam duymuyor Popovich kendini yırtarken. Şaşkınlıkla izledim bu saniyeleri. Hayır tamam olabilir, George Hill falan sahanın öteki tarafında, duymuyorlar ama Ginobili ile Bonner da mı duymuyor yahu? İnsan bir takım arkadaşlarını uyarır değil mi faul yapın faul diye. İşin kötüsü Tim Duncan duyup da faul yaptığı zaman 4 saniye vardı sadece şut saatinde. Yahu o zamana kadar beklemişsiniz, bırak belki adamlar 4 saniyede bir şey üretemeyecek ve top sana geçecek. Üç buçuk saniye de bir üçlük bulmak için son derece yeterli bir süre. Ama 7 saniye içinde 5 sayı farkı kapatmak imkansız... Gidip burada da en kötü seçimi uyguluyor Spurs. Yani, ya 20 saniye içinde 5 sayı farkı veya 3.5 saniyede 3 sayı farkı kapatmak gibi opsiyonları varken, gidip en kötü seçimi uygulamış oldu Spurs takımı. Haliyle maçı da kaybettiler. Popovich'in ne kadar sinirlendiğini söylememe bile gerek yok herhalde. Taktik tahtasını hırsla savurduğuna şahit oluyoruz, asistanları sakatlanmadıkları için şanslılar.

Bu arada niye Spurs hücumunun başından aldım videoyu? Çünkü bu üçlük Parker'ın maçta kaçırdığı üçüncü üçlüktü. Hepsi de böyle dip çizgiden geldi ancak Parker bunların ikisinde çemberi bile bulamayarak airball atmıştı. Maçın en kritik hücumunu böyle kullanmak da yakışmadı San Antonio'ya. Halbuki sağına verse ondan çok daha iyi bir Hill'in üçlüğü değerlendirmesi çok daha büyük bir ihtimal.

İşte böyle yenildi Spurs ardı ardında altıncı kere. Büyük şanssızlıklar lazımdı Lakers ve Bulls'un onları yakalamaları için, Duncan'ın sakatlığı zor bir fikstür sırasında gerçekleşince üst üste 4 yenilgi aldılar, ardından tam kadro ile gelen Celtics mağlubiyeti ile moraller bozuldu. Şimdi de Texas derbisi gitti. Phoenix, Atlanta, Sacramento ve Utah'a karşı 4'te 4 yapmaları şart oldu NBA 1.'liği için. Popovich şu maçtan sonraki gazıyla 2-3 oyuncuyu dövse soyunma odasında, akılları başlarına gelir herhalde. Sonra da zaten Lakers ile final maçına çıkacaklar...

NBA'de Bugün - 1.04.2011

Lakers 96 - Jazz 85
Ligin en formda takımı eksik Utah karşısında zorlansa da galibiyete ulaşmayı başardı. İlk devre Utah ekstra oynayarak 8 sayılık bir üstünlük sağladı ancak ikinci devre esen bir Lakers fırtınası vardı. Bir gece önce Dallas'a yaptıkları gibi ikinci devre sahneye çıkarak bir anda skorda öne fırlayan bir Lakers izledik dün gece. Kobe 21 sayıyla en skorer isim olurken, Gasol 16 sayı-9 ribaund ile mücadele etti. Utah'ta ise Cj Miles2in 24 sayısı galibiyet için yeterli olmazken, Jefferson 17 sayı-10 ribaund ile mücadele etti. Lakers'ın üst üste 9.galibiyetini alıp Spurs ile aradaki maç farkını 1.5 maça kadar indirdiğini de belirtelim. Liderlik için ciddi bir şansı da bulunuyor Lakers'ın sezon sonu yaklaşırken.

Spurs 114 - Rockets 119
Spurs serbest düşüşe devam ediyor. Houston'un son haftada sergilediği kötü performans ile bu gece Spurs'un yenilgi serisinin biteceğini düşünüyordum ancak uzatma sonunda galibiyete ulaşan takım Houston oldu. Her ne kadar şansları çok az olsa da ısrarla savaşmayı sürdürüyor Houston. Ancak bu saatten sonra üst tarafta Hornets ve Memphis'in hata yapacağını sanmıyorum. 33 sayıyla oynayan Martin takımının en skorer ismi olurken, Scola 21 sayı-14 ribaund-6 asist ile başarılı bir performans sergiledi Duncan karşısında. Spurs'te ise en dikkat çeken isim 31 sayı üreten Parker oldu ancak bu takımının üst üste 6.yenilgisini engelleyemedi. Spurs için artık liderliği kaybetme konusunda tehlike çanları da çalmaya başladı.

Thunder 91 - Blazers 98
Müthiş performansı ile dikkat çeken Thunder, Blazers karşısında yenilgiden kaçamadı. Batı'nın son üç sırasında gidip gelen Portland önemli bir galibiyet alarak kendini şimdilik 6.sıraya atmış durumda. 32 sayı-8 ribaund ile oynayan Aldridge takımını sırtlayan ve galibiyete taşıyan isim olurken, benchten gelen Batum 19 sayı-6 ribaund ile galibiyete önemli bir katkı sağladı. Beş maçlık galibiyet serisi sonlanan Thunder'da 25 sayı-11 ribaund ile Durant etkili olurken, benchten gelen Harden 21 sayılık bir skor katkısı sağladı ancak galibiyet için yeterli olmadı.

Bulls 101 - Pistons 96
Chicago Bulls iyi oyununa ve galibiyetlerine devam ediyor. Rose önderliğinde ilerleyen Bulls'ta Boozer'ın da forma girmesi sevindirici bir etmen oldu. Maçın önemli bir ayrıntısı da Dennis Rodman'ın 10 numaralı formasının Detroit tarafından emekli edilmesiydi. Bu etkinlik için Rodman'ın şampiyonluk yaşadığı iki takımın maçının seçilmesi iyi olmuş. 27 sayı-7 asist-4 top çalma ile oynayan Rose galibiyeti getirirken, Boozer 22 sayı-8 ribaund-7 asist ile her alanda katkı sağladı. Detroit'te ise Rip Hamilton'un 30 sayılık katkısı galibiyeti getirmedi. Ömer ise 10 dakika forma giyerek 2 sayı-3 ribaund üretmeyi başardı.

Celtics 83 - Hawks 88
Hawks'ın Mart ayındaki performansını h iç beğenmemiş ve play-off'larda duman olacağını düşünmüştüm. Ancak ne olduysa son bir haftada kendilerini toparladılar ve iki önemli mesaj maçında da galibiyete ulaştılar. Dün gece b2b maçında olan Celtics'e karşı galibiyete ulaşmayı başaran Hawks önemli bir maçta kazanarak moral buldu. 16 sayı-15 ribaund ile Horford'un etkili performansı dikkat çekerken, benchten gelen Crawford 20 sayı ile mücadele etti. Celtics'te ise 25 sayı-8 ribaund ile oynayan Pierce'ın bu performansı galibiyet için yeterli olmadı.

Heat 111 - Wolves 92
Dört maçlık deplasman turnesinde Wolves karşısına çıkan Heat zorlansa da ikinci devre etkili bir oyun oynayarak galibiyete ulaşmayı başardı. İzlediğim kadarıyla ilk devreyi rölantide geçiren bir takım vardı Heat adına. Sezon sonuna doğru bu tip performanslar normal ve kazandığın sürece sorun yok bence sezonun bu son bölümünde. 27 sayı-10 asist-6 ribaund ile James harika bir performans sergilerken, 32 sayı ile Wade takımın en skorer ismi olarak dikkat çekti. Wolves cephesinde benchten gelen Webster 22 sayılık bir katkı yaparken, Love 18 sayı-7 ribaund ile etkili oldu ancak galibiyete ulaşamadılar.

Bobcats 77 - Magic 89
Evinde play-off kovalayan Bobcats'i ağırlayan Magic rahat bir maç sonunda galibiyete ulaşmayı bildi. Etkisiz bir oyun sergileyen Bobcats'te bir de Jackson gibi bir yıldızın eksikliği takımı etkiledi. Howard 26 sayı-14 ribaund ile takımda en etkili isim olurken, Hidayet 12 sayı-7 asist ile mücadele etti. Bobcats'te Jackson'un eksikliği vardı dedik ama onun yerine ilk beş çıkan Cunningham 21 sayısı ile kariyer rekorunu kırdı dün gece.

Nets 90 - Sixers 115
Sixers yoluna dolu dizgin devam ediyor. Üst üste üç maçtır kazanan takım dün gece Nets galibiyeti ile play-off'u garantiledi. Görünüşe bakılırsa play-off'ta Celtics ya da Heat ile eşleşecek Sixers ve ben eminim ki karşısına kim çıkarsa çıksın çok can yakacaktır şu performanslarını ortaya koyabilirlerse. Pas trafiği çok iyi olan, enerjik ve iyi anlaşan bir takımları var. 17 sayı-7 asist ile formda Holiday performansı ile takımını taşıyan isim olurken, benchten gelen Young 9/12 isabetle 22 sayı üretti. Deron Williams'ın Nets forması altında en kötü maçlarından birini çıkarttığı gecede 15 sayı-11 ribaund ile Brandan Wright'ın performansı galibiyet için yeterli olmadı.

Bucks 88 - Pacers 89
Milwaukee'nin play-off trenini tamamen kaçırdığı maç oldu. Maçın genelinde geride olmalarına rağmen son çeyrek geri gelen Bucks öne geçme fırsatlarını değerlendiremedi. Son saniyede Gooden'ın kaçırdığı şut kaçan play-off treninin bir resmiydi. Ensesinde Bobcats'in nefesini hisseden Pacers ise şu kısa dönemde maç farkını 2'ye çıkartarak önemli bir avantaj yakaladı. 15 sayı-11 ribaund-4 blok ile oynayan Hibbert galibiyete giden takımında baş rol oynarken, Granger 17 sayı üretti. Milwaukee'de 20 sayı-7 ribaund ile Jennings etkili bir performans sergilemesine rağmen galibiyete ulaşamadı.

Grizzlies 93 - Hornets 81
Batı'da sıralama açısından oldukça önemli bir mücadeleydi ve deplasmanda bu maçtan gaip ayrılan Memphis, Horntes ile galibiyetlerini eşitlemeyi başardı. Randolph 28 sayı-10 ribaund-7 asist ile gösterdiği harika performans ile takımını galibiyete taşırken, Allen 17 sayı üretti. West'in sakatlığına rağmen son dönemde aldığı önemli galibiyetler ile dikkat çeken Hornets'te ise bir kez daha Landry 19 sayısı ile öne çıktı ancak yıldız isim Paul'un suskun olması galibiyete en büyük engel oldu.

Nuggets 99 - Kings 90
Doğu'da Sixers için söylediklerimin benzerleri de Denver için geçerli. Play-off'ta bu performanslarıyla çok can yakabilirler. Üst üste 5.galibiyetlerini aldılar dün gece ve Batı'da 5.sıra için önemli bir avantaj yakaladılar. Altı ismin çift haneli sayılara çıktığı Denver'da Nene'nin 12 sayı-12 ribaund-6 asist ile yaptığı katkılar dikkat çekti. Benchten gelen Felton'un ise 17 sayısı vardı galibiyete giden takımda. Kings cephesinde ise ilk beşin tamamı çift haneli sayılara ulaşmasına rağmen şut konusunda çok isabetsiz bir gece geçirdiler. Dış şut yüzdesi zaten yerlerdeyken normal isabet konusunda da büyük sıkıntı yaşadı Kings dün akşam. 17 sayı ile Garcia Kings'in en etkili ismi oldu.

Cavaliers 107 - Wizards 115
Doğu'nun dibindeki iki takım bol skorlu bir mücadeleye imza atmışlar. Gece bakma şansım olmadı bu maça zaten gereksiz bir maç olduğu ortada ama istatiksel açıdan ilginç katkılar var. Örneğin Wizards'ın bu ara en formda ismi olan Crawford 21 sayı-11 asist-10 ribaund ile kariyerinin ilk triple double'ını yaparak öne çıktı. Crawfrd'un bu iyi performansının ardından Young rotasyonda kendine gelecek sene yer bulabilecek mi merak konusu. Blatche'de 36 sayı-19 ribaund ile her iki kategoride de kariyer rekoruna ılaşırken 16 hücum ribaundu alarak dikkat çekti. Cleveland cephesinde Sessions 26 sayı kaydetti.

Clippers 98 - Suns 111
Üzerinden play-off baskısını atan Phoenix dört maç aradan sonra galibiyetle tanıştı. İkinci çeyrekle beraber oyunda ağırlığını ortaya koyan Suns rahat bir şekilde galibiyete ulaşmayı bildi. 16 sayı-7 ribaund-5 asist ile oynayan Dudley takımı sırtlayan isim olurken, 17 sayı-10 ribaund ile uzun bir aradan sonra Warrick'ten iyi katkı almayı başardı. Clippers cephesinde de sezonun ikinci döneminde sakatlıklarla boğuşan Gordon 21 sayı üretirken, Griffin ise 20 sayı-13 ribaund ile mücadele etti.

Spurs'ün Gidişatı Üzerine

Normal sezonda sona yaklaştığımız bu günlerde tepedeki bazı takımlar vidaları sıkıştırırken bazı takımlar gevşetmeye başladı. Spurs son 5 maçını kaybederken takipteki Lakers son haftalardaki inanılmaz formunu sürdürerek aradaki farkı 2.5 galibiyete kadar indirdi. Bu bakımdan 10 gün sonra iki takım arasında Staples Center'da oynanacak maçın batı zirvesi için büyük önem taşıdığını belirteyim.

Spurs'ün bu yenilgi serisinde Duncan'ın sakatlığının -1'er maç kaçıran Manu ve Parker'ı da unutmayalım- yanısıra çok zor fikstürün de payı olduğunu düşünüyorum ve içinde bulundukları durumu da bir çöküş değil de vites düşürme olarak görüyorum. Popovich konuyla alakalı yaptığı açıklamada bu durumun birçok sezonun sonunda olabileceğini ve yenilgileri normal karşıladığını belirtmiş.

Batıda playoff yapacak takımlar artık belli oldu diyebiliriz. Rockets'ın beklentileri aşmış olmasına rağmen Grizzlies'i yakalama şansının fazla olduğunu düşünmüyorum. Bu durumda Spurs'ün olası ilk tur rakipleri Hornets, Trail Blazers ve büyük ihtimalle eşleşecekleri Grizzlies. İlginç bir not: Spurs normal sezonda bu 3 takıma da üstünlük sağlayamamış. Trail Blazers'a karşı oynadığı mücadelelerin 3'ünü kaybedip 1'ini kazanırken diğer 2 takımla oynadığı karşılaşmalarda 2-2'lik eşitlik var.

Bence batıda playoff yapacak takımlar arasında güç dengesi ve performansları bakımından fazla fark yok. Şu anki form durumlarıyla Lakers'ı bir kenara bırakırsak ilk tur eşleşmelerinde underdogları, favori takımları eleyebilecek güce sahip olarak görüyorum. Tabii tecrübe olarak Spurs saydığımız takımlara çok ağır basıyor bunun yanında çok değil daha birkaç ay evvel nasıl yenilmez bir armada olabileceklerini ve potansiyellerinin ne kadar yukarda olduğunu gösterdiler. Onları avantajlı kılan bir diğer faktör de gerek bench katkısı gerekse sakatlıklar sebebiyle playofflara dinlenerek girebilecek olmaları. Diğer takımlarda bu durum söz konusu değil çünkü sürekli olarak önce potada kalma ardından da yer kapma mücadelesi vererek geçirdiler sezonu. Fakat ben işin psikolojik boyutunun da kenara itilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir tarafta Spurs, artık kaybetmeye alışan ve ritmi bozulan bir takım kimliğindeyken diğer yanda olası rakiplerinin neredeyse tamamı rüzgarı arkasına alarak geliyor.

1 Nisan 2011 Cuma

1 Nisan Programı

2 Nisan Cumartesi 02:00 / New Jersey Nets - Philadelphia 76ers
2 Nisan Cumartesi 02:00 / Cleveland Cavaliers - Washingto Wizards
2 Nisan Cumartesi 02:00 / Milwaukee Bucks - Indiana Pacers
2 Nisan Cumartesi 02:00 (NBA TV) / Charlotte Bobcats - Orlando Magic
2 Nisan Cumartesi 02:30 / Chicago Bulls - Detroit Pistons
2 Nisan Cumartesi 03:00 / Miami Heat - Minnesota T.Wolves
2 Nisan Cumartesi 03:00 (NTV) / Boston Celtics - Atlanta Hawks
2 Nisan Cumartesi 03:00 / Memphis Grizzlies -New Orleans Hornets
2 Nisan Cumartesi 03:30 / San Antonio Spurs - Houston Rockets
2 Nisan Cumartesi 05:00 (NBA TV) / Oklahoma City Thunder - Portland T.Blazers
2 Nisan Cumartesi 05:00 / Los Angeles Clippers - Phoenix Suns
2 Nisan Cumartesi 05:00 / Denver Nuggets - Sacramento Kings
2 Nisan Cumartesi 05:30 / Los Angeles Lakers - Utah Jazz

13 maçın olduğu yoğun bir gece bizleri bekliyor. Gerçi spor severler için Federer-Nadal gibi on numara bir maç olunca bu gece basketbola ilgi ne derece olur bilemiyorum tabi. Televizyonda da seyredilebilecek maçlar var. Doğu'da play-off yarışını inatla sürdüren Bobcats belki de kaderini tayin edecek maçta Orlando'ya konuk oluyor. Portland ise üst üste gelen zor maçlarına bir yenisini daha ekliyor.Geçtiğimiz hafta deplasmanda kaybettikleri Oklahoma'yı evlerinde konuk edecekler bu gece. Yine Batı'da sıralamayı etkileyecek Memphis-Hornets maçı dikkatleri çekebilir. Üst üste 8 maç kazanan Lakers uzun bir aradan sonra deplasmana gidiyor. Back-to-back maçında Utah'a konuk olacaklar. Sürpriz bir şekilde beş maçtır galibiyet alamayan Spurs, Rockets'e konuk oluyor. Son Sixers yenilgisini almamış olsa hayli iddialı bir maç olabilirdi. Doğu'nun tepesinde bulunan Chicago-Miami ve Celtics üçlüsü bu gece deplasmanda olacak. Chicago'nun liderliği hemen hemen garanti gibi ama 2.lik için yarışan Celtics ve Heat'in kazanmaları gereken bir gece olacak.

NBA'de Bugün - 31.03.2011

Celtics 107 - Spurs 97
Son dönemin çıkış arayan iki takımını karşı karşıya getiren maçta gülen taraf Celtics oldu. İkinci devre etkili bir oyun ortaya koyan Celtics galibiyeti elde etti. Celtics maçı kazandı kazanmasına ancak Kristic'in sakatlığı kötü oldu. Uzun rotasyonu zaten sıkıntıda olan Celtics'te Kristic'in eksikliğini ocak ayından bu yana ilk kez oynayan Jermaine ile biraz olsun kapattı. Bu galibiyetle Doğu'da liderlik yarışında daha fazla kan kaybetmeyen Celtics moral bulurken, Spurs ise üst üste 5.yenilgisini aldı.

Celtics cephesinde takımı sırtlayan isim 22 sayı-14 asist ile Rondo olurken, 21 sayı-11 ribaund-7 asist ile her alana katkı veren Garnett başarılı bir performansın altına imza attı. Duncan'ın eksikliğinde üst üste 4 maç kaybeden Spurs'te yıldız oyuncu takıma dün akşam geri döndü ancak onun varlığı da fayda etmedi. 20 sayı-13 ribaund ile oynayan Duncan sakatlığından sonra iyi bir performansa imza attı ancak bu yeterli olmadı. Parker ise 23 sayı-8 asist ile etkili bir karşılaşma çıkarttı.

Mavericks 82 - Lakers 110
Lakers'ın hemen arkasında bulunan Dallas beş maçlık galibiyet serisiyle çıktı Lakers karşısına. Lakers'ta pek farksız değil zaten All-Star arasından sonraki formları herkesin dikkatini çekmiştir. Maçın ilk devresi başa baş geçti ancak üçüncü çeyrekle beraber yumruğunu masaya vuran Lakers yıldız isimleriyle galibiyeti elde etti. Dördüncü çeyrek farkı iyice açan Lakers sadece 12 sayıya izin verdi bu çeyrek. Maçta aynı zamanda beş ismin oyundan atıldığını da söylemekte fayda var.

Kobe Bryant her ne kadar bolca şut kaçırsa da gerektiği anlarda sahne alarak 28 sayıyla takımını galibiyete götüren isimdi. Pota altında 18 sayı-13 ribaund ile Bynum etkili bir performans ortaya koyarken, benchten gelen Odom 16 sayı-11 ribaund üretti. Dallas cephesinde ise 27 sayı-13 ribaund ile Nowitzki takımı taşıyan tek isim oldu ancak onun bu performansına ek olarak başka bir isim sahneye çıkamadı. Bir tek Nowitzki'nin katkılarıyla sadece 2.5 çeyrek ayakta kalan Dallas yenilgiden kaçamadı ve Lakers'ı sıralamada geride bırakma şansını bu maçta kaçırdı.

Gecenin Hareketleri - 31 Mart


Link

Barnes'ın 4 numaradaki smacında Haywood'a dikkat edin. Sonra kendisinin yerine Chandler'ı koyup pozisyonu tekrar zihninizde canlandırın, bence sonuç aynı olmazdı. Artest'in kullanmadığı eliyle topu kontrol edip pozisyonu bitirmesi çok hoşuma gitti. Ama sayıdan sonraki hareketlerine bakınca normal bir insan olmadığı anlaşılıyor. Nasıl sevineceğine karar verememesi, suratındaki anlamsız tebessüm falan... Gecenin zirvesindeki hareket benim de bir numaram. Ligde en keyifle izlediğim oyuncuların başında geliyor Manu. Garnett de aslında olaya çok geç uyanmıyor ama yetişemiyor Manu'nun hızına.

Uzmanlara Göre Lig Tehlikede

Her sene geleneksel olarak düzenlenen Dünya Spor Kongresi, geçtiğimiz günlerde Florida'da gerçekleşti. Bu toplantılarda birçok spor uzmanı bir araya geldi ve toplantı konularından biri de NBA'in geleceğiydi.

Bilindiği gibi gelecek sezon için NBA'de maçların oynanıp oynanmayacağı ve lokavta gidilip gidilmeyeceği konusunda belirsizlik hala sürüyor. All-Star arasında oyuncular ve takım sahiplerini bir araya getiren David Stern görüşmelerin olumlu geçtiğini söylemişti.

Kongrede buluşan spor uzmanlarının ortak beklentisi ise MLB dışında ABD'deki tüm büyük spor organizasyonlarının tehlikeyle karşılaşacak olması yönünde. Zaten bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde NFL lokavta gitmişti. Bu doğrultuda NBA'in de gelecek sene lokavt nedeniyle bir müddet duraksayacağını ve eksik bir sezon olacağını bekliyorlar. Açıklama yapan NBA temsilcisi hukukçu Howard Ganz ise diğerlerinden daha iyimser ve lokavtın kaçınılmaz olmadığını düşündüğünü söylemiş.

En son 1998-99 sezonunda ligde lokavt olmuş ve takımlar toplamda 50'şer maça çıkmışlardı. All-Star organizasyonu da yapılamamıştı. Bu konuda ligin kaderinin ne olacağını zaman gösterecek.

Kavga Üstüne Kavga


Link

Dün Wall-Ilgauskas sürtüşmesinden sonra, bugün de Mavs ile Lakers arasında bir kavga patlak verdi. Daha dün blog'a koymadığım Fernandez-Jack kapışması da vardı. Playofflar yaklaşırken, oyunculardaki stresin arttığına bir işaret olabilir mi acaba?

Terry çok kötü bir maç geçiriyordu. Normalde kenardan gelerek verdiği katkıyı falan bir kenara bıraklım, adeta zarar veriyordu takıma kaçırdığı şutlar, kontrol edemediği toplarla. Bunun üzerine kendisini geçen Blake'i, faul çalındıktan sonra şöyle bir itti. Olay bundan dolayı patlak verdi. Blake geldi horozlandı Terry'e falan filan, görüyorsunuz zaten videoda. Ama tabii ki en pislik oyuncu Barnes idi. İlk atılan da o oldu oyundan. Terry ve Blake ikilisinin yanı sıra Haywood'un da oyun dışı kaldığını söyleyeyim. Tabii Haywood ne yaptı anlamadım. Atıldığı anda ilk tepkim "Nasıl yani?" oldu.

Belki Terry'e en baştan sportmenlik dışı 1 veya 2 faulü çalınsa, olay bu kadar büyümeyebilirdi. Öyle bir hareketin, hele düdükten sonra yapılmış ise basketbol ile hiç alakası yok. Ama bu kadar olay çıkaracak kadar sert bir müdahale de değildi. Barnes'ın tepkisi mesela ne kadar abartı belli değil... 1-2 maç ceza alması neredeyse kesin gibi, onun yanında çok da ağır bir suç işlememiş olan Terry de güme gidebilir. Bakalım göreceğiz.

Bu arada kavgadan kısa vadede Mavs karlı çıktı, farkı 17'den 10'a kadar indirmeyi başardılar. Kopmuş maçı az kalsın çevireceklerdi ki, Kobe devreye girdi ve farkı yeniden açtı. Geçen sezon playofflar'da Vujacic'in salaklığı yüzünden az kalsın maçı veriyorlardı, şimdi olayı başlatmasalar da Barnes ve Blake'in olayı alevlendirmesi ile yine maç dönme raddesine geldi. Fark zaten 17, iki serbest atış kullanacaksın 19 olacak top yine sana geçecek bir hücum daha yapacaksın. Daha sakin karşılarsan Mavs'in istediği şeyi vermeyeceksin. Blake'in tepkisine suç bulmuyorum, zira her insan gider "Derdin ne?" diye yapışır Terry'e ama Barnes işte nasıl bir mal olduğunu gösteriyor bence. Geçmişte onlarca bu tarz hareketi var kendisinin. Herhangi bir kavga sırasında bench'te öyle boş boş oturuyor olsa bile oyundan atılmayı hakeden bir oyuncu. O derece...

Neyse efendim, kavga veya değil. Lakers rahat bir şekilde devirerek Mavs'i, Batı 2.'liğini neredeyse garantiledi. Şimdi Spurs'ün biraz daha tepe taklak gitmesini umacaklar NBA 1.'liği için.

LeBron'un MVP Adayı Rose

Geçtiğimiz iki sezonun MVP'si LeBron bu sene MVP yarışında kendi favorisinin Rose olduğunu açıklamış ve eklemiş: "Onun takımı için yaptıklarına bakın. Tüm sakatlıklara rağmen takımını doğunun zirvesine taşıdı. Takım olarak gerekten çok iyi basketbol oynuyorlar. Rose ise bazı zamanlar inanılmaz işler çıkarıyor".

Lebron, Heat oyuncularının MVP yarışında ciddi bir aday olamayacağını çünkü takımında çok sayıda üst düzey oyuncu olduğunu -özellikle Wade'i belirtmiş- ve bu yüzden rakamların daha homojen dağıldığını düşündüğünü açıklamış.

Kendi adayının sakatlanana dek Nowitzki olduğunu ekleyen LeBron devat etmiş: "İşini çok iyi yapan birçok oyuncu var. Fakat Rose bu sene kesinlikle birçok şeyi kanıtladı, medyanın da ilgisi sürekli onun üzerinde. Dediğim gibi Rose bazen inanılmaz basketbol oynuyor".

Ben uzun süredir LeBron'un yanındaki akıl hocaları olmasa çok daha sempatik olabileceğini düşünüyorum. Bazen çok olgun açıklamalar yaparken bazen saçmalayabiliyor. Bunun dengesizliğin sebebi muhtemel akıl hocalarının etkisinde kalması olabilir. Bu şekildeki açıklamalarının devamını dileyelim.

31 Mart Programı

1 Nisan Cuma 03:00 / Boston Celtics - San Antonio Spurs
1 Nisan Cuma 05:30 / Dallas Mavericks - Los Angeles Lakers

Az maçlı perşembe gecesine iki tane dev karşılaşma denk gelmiş. İlk randevuda yıldızlarının yokluğunda 4 maçtır kaybeden Spurs, doğu liderliğini kaptıran Celtics'i ağırlayacak. Spurs adına Duncan ve Manu'nun durumu maç saatinde belli olacak, Parker ve McDyess'ın ise oynaması bekleniyor bu zor karşılaşmada. Gecenin ikinci maçında ise daha kritik bir durum söz konusu. Kazanan batı ikinciliği yolunda önemli bir avantaj sağlayacak. Rakibini yaklaşık bir ay kadar önce deplasmanda yenen Lakers bu kez evinde ve daha büyük favori elbette. Keyifli seyirler.

31 Mart 2011 Perşembe

Komple Basketbol


Link

Biliyorum biraz fazla video oldu bugün ama bu hareket nasıl Top 10'da olmaz ya? Savunma deseniz var, tüm sahayı geçen pas deseniz var, pivotunuzun zıplayıp yere inmeden verdiği bounce pas var, rakip pivotu üzerinden smaç var, basket faul var. Ne ararsanız var pozisyonda... Dalembert, Wilson Chandler blok yapmadan önce zaten topun kontrolünü hafif kaybetmiş durumda ama pozisyonun güzelliğinden bir şey götürmüyor bu. Denver Nuggets'ın takas sonrası formunun ufak bir özeti diyebiliriz. Ben playofflar'da bir sürpriz beklemiyorum onlardan yine de ama göreceğiz, fena formdalar... Ayrıca Dalembert'e de yazık olmuş yani, önce bloğu yiyor, ardından üzerinden smaç vuruluyor. Hem de basket faul oluyor. Daha beter ne gelebilirdi başına acaba?

NBA'de Bugün - 30.03.2011

Nets 116 - Knicks 120
Pazartesi gecesi Orlando'yu mağlup eden Knicks evinde ağırladığı Nets karşısında da galibiyeti bularak üst üste 2.galibiyetini alarak nefes aldı. Maçın büyük bölümünü geride götüren Knicks üçüncü periyodun sonunda Nets'i yakalamayı başardı ve son çeyrek iyi basketbolla galibiyete uzandı. Formunu yükseltmeye başlayan Carmelo 39 sayı-10 ribaund-5 asist ile oynayarak takımına galibiyeti getiren isim oldu. Nets cephesinde sakatlığından dolayı uzun süredir forma giyemeyen Deron 22 sayı-8 ribaund-8 asist ile takımını sırtladı ancak galibiyeti getiremedi.

Bulls 108 - Wolves 91
Doğu'da liderliğe doğru adım adım ilerleyen Bulls bir başka engeli daha aşmayı başardı. Wolves deplasmanında rahat bir görüntü çizen ve Mvp'nin en büyük adaylarından Rose ile galibiyete uzanmayı başardı Chicago. 23 sayı-10 asist ile oynayan Rose takımını galibiyete taşırken, Boozer 24 sayı-14 ribaund ile oldukça etkili bir karşılaşma çıkarttı. Ömer ise 13 dakika süre alarak 3 sayı-4 ribaund-2 asist-1 blok ile mücadele etti. Wolves adına son üç maçta mücadele edemeyen Love dönüş maçında 16 sayı-9 ribaund ile beklediğimiz etkili performanslarından uzak kaldı.

Mavericks 106 - Clippers 100
Los Angeles deplasmanına çıkan Dallas her ne kadar zorlanmış olsa da Clippers engelini de galibiyetle aşmayı başardı. 22 sayı ile sürpriz bir katkı sağlayan Barea aynı zamanda bu performansının yanına 6 asist ekleyerek galibiyetin en önemli mimarı oldu. Clippers'ta ise Griffin 25 sayı-17 ribaund ile müthiş maçlarına bir yenisini daha ekledi ancak galibiyet için bu performansı yeterli olmadı. Bu galibiyetle beraber Lakers ile arasındaki farkı yarım maça kadar indiren Dallas'ın bu akşam Los Angeles'ın diğer takımı karşısında neler yapacağı merak konusu.

Blazers 91 - Hornets 95
Batı'da 5-8 arasında kan gövdeyi götürüyor adeta. Denver bu grupla farkı biraz açmış olsa da son üç sıranın sahipleri halen belli değil. Hornets dün gece evinde önemli bir maçta galibiyete uzanarak sıralamada Portland'ın önüne geçmeyi başardı. West'in sakatlığı ile beraber sorun yaşayacağını düşündüğüm Hornets'te Landry'nin ekstra katkıları takımı bu dönemde ayakta tutan bir numaralı etken. Dün gece 21 sayısı ile takımın en skoreri olmayı başardı Landry ve galibiyette büyük pay sahibi oldu. Hornets'in etkili bücürü Paul ise 11 sayı-12 asist-7 ribaund-4 top çalma ile her alanda katkı sağlayarak etkili bir karşılaşma çıkarttı. Portland'da ise 24 sayı-15 ribaund ile etkili olan Aldridge galibiyeti getiremedi.

Magic 82 - Hawks 85
Play-off'ların muhtemel eşleşmesinin provası yapıldı dün gece. Orlando konuk olduğu Hawks deplasmanından boynu bükük ayrıldı. Maç oldukça çekişmeli ve play-off havasında geçti. Evsahibi Hawks Josh Smith'in etkili oyunu ile galibiyete ulaşmayı başardı. 26 sayı-6 ribaund-4 asist ile oldukça başarılı bir gece geçiren ve takımını sırtlayan Smith'in yanında 18 sayıyla oynayan Johnson'da galibiyeti getiren isimlerdendi. Magic'te Howard 4/13 ile etkisiz bir karşılaşma çıkarttı ve yenilginin baş faktörlerinden oldu. 17 sayı-8 ribaund-5 asist üreten Hidayet takımını sırtladı ancak galibiyeti getiremedi. Atlanta böylece bu önemli mesaj maçını alarak play-off'lar öncesi moral yakaladı.

Heat 123 - Wizards 107
Üst üste Doğu'nun kötü takımlarıyla karşılaşan Heat bir başka sürpriz sonuca izin vermeyerek deplasmanda Wizards'ı mağlup etti. Oldukça gergin geçen bir maçtı ve 5 teknik faul düdüğü duyuldu. Wall ve Ilgauskas'ın da oyundan atıldığını belirtmek gerek. Böylesine bir maçta bloklarıyla takım arkadaşlarını ateşlemeye çalışan McGee ve 39 sayılık katkısıyla kariyer rekorunu kıran Crawford galibiyet için çok çabaladı ancak Heat'e direnemedi. 35 sayı-8 ribaund-8 asist ile James ve 33 sayısı ile Wade Heat'in galibiyetinde baş rol oynayan isimler olarak dikkat çektiler.

Kings 90 - Nuggets 104
Son dönemin iki formda takımını karşı karşıya getiren maçta gülen taraf Denver oldu. Başa baş geçen mücadelede son çeyreği 30-19'la kapatan Denver galibiyete uzanmayı başardı. 6 oyuncunun çift hanelere çıktığı Denver'da her zamanki gibi skor katkısı dağılmış oldu. Lawson 20 sayı üretirken, Gallinari ve Smith 17 sayıyla galibiyeti getiren isimler oldular. Karşı tarafta ise son dönemin en etkili isimlerinden Thornton 27 sayıyla oynarken, Evans 22 sayı-7 asist ile mücadele etti.

Thunder 116 - Suns 108
Play-off umutları çok önceden sönen Phoenix üst üste 4.yenilgisini Thunder karşısında aldı. Thunder ise son dönemdeki formunu sürdürürken 50 galibiyet barajına ulaşmış oldu. Yakın farkla giden maçta son çeyrek rakip potaya 37 sayı gönderen Thunder bu hücum performansıyla galibiyete ulaştı. 22'şer sayı ile Durant ve Harden takımını galibiyete taşıyan isimler oldu. Suns cephesinde ise mücadeleye benchte başlayan Carter 28 sayı ile mücadele etti ancak galibiyeti getiremedi.

Rockets 97 - Sixers 108
Doğu turnesinde bulunan Rockets son dönemin en etkili takımlarından biri olan Sixers'a deplasmanda mağlup olarak play-off yarışından koptu. Memphis ile arasındaki maç farkı 3'e çıkan Houston'un matematiksel olarak şansı halen devam etse de bu saatten sonra yerinin değişeceğini düşünmüyorum. Holiday 24 sayı-12 asist ile başarılı bir performansa imza atarken, benchten gelen Young 22 sayılık bir katkı sağladı. Rockets cephesinde ise Lowry'nin 19 sayısı galibiyet için yetmedi.

Cavaliers 97 - Bobcats 98
Bobcats inatla play-off yarışını sürdürüyor. Boris Diaw'ın ekstra performansıyla dün gece Cleveland'ı geçen Bobcats bir maç geriden Pacers'ı takibini sürdürüyor. 26 sayı-11 assit-7 ribaund ile oynayan ve takımını galibiyete götüren isim Diaw oldu. Cleveland'da ise benchten gelerek 24 sayılık katkı veren Sessions galibiyet için yeterli olmadı. Cleveland'ın son topunu bloklayan McGuire bu önemli hamlesi ile belki de takımını yarışın içinde tutmayı başardı.

Warriors 91 - Grizzlies 110
Houston'un kaybettiği gecede evinde Golden State karşısında galibiyete uzanan Memphis için artık play-off'u garantiledi diyebiliriz. Her zaman olduğu gibi boyalı alanda rakip takıma karşı büyük üstünlük kuran ve 76 sayısını buradan üreten Memphis önemli bir maçı kazanmış oldu. 21 sayı ile oynayan Allen takımının en skoreri olurken, Randolph ve Conley Warriors potasına 20 sayı göndermeyi başardı. Curry&Ellis ikilisi 9/28 isabetle oldukça kötü bir gece geçirirken 16 sayıyla Wright takımını ayakta tutmaya çalıştı ancak başarılı olamadı.

Pistons 101 - Pacers 111
Bobcats'in nefesini ensesinde lige devam eden Pacers evinde önemli bir galibiyet alarak yerini korumayı başardı. Rahat bir maç çıkartan ve ikinci çeyrekle beraber yumruğunu masaya vuran Pacers galibiyete yürümeyi başardı. 9/11 isabetle oynayan Collison takımını taşıyan isim olurken, benchten gelen isim McRoberts 15 sayı-13 ribaund ile önemli bir katkı sağladı. Pistons cephesinde son çeyrek bulduğu 12 sayıyla takımını oyun içinde tutmaya çalışan Stuckey 24 sayı-9 asist-7 ribaund ile oynadı ancak galibiyeti getiremedi.

Bucks 104 - Raptors 98
Bucks bir gün önce Bobcats'e kaybederek play-off şansını hemen hemen bitirmişti. Dün gece Raptors karşısında kazanarak iyice azalan şanslarına rağmen yarışı sürdürüyorlar. 25 sayı-7 asist ile oynayan Jennings takımı galibiyete götüren isim olurken, benchten gelen Gooden 22 sayı-11 ribaund ile double-double yaptı. Toronto cephesinde 22 sayı ile Bargnani en skorer isim olarak dikkat çekti.

İki Kobe Eder


Link

Kobe'nin her sezon bir kere karşımıza çıkardığı panyadan kendisine pas hareketini, Drew Gooden tek pozisyonda üst üste 2 defa yapıyor. Çok sayıda oyuncudan beklerim bu tarz bir hareketi ama Gooden'dan beklemezdim hiç ne yalan söyleyeyim. En iyi döneminde, double-double ortalamaları tutturken bile abuk subuk şut seçimleriyle ve basketbol zekasının eksikliğiyle dikkat çeken bir adam, 1 değil 2 kere kendisine pas atıp pozisyon yaratıyor ve sayıyı buluyor. Aslında Raptors'a karşı oynayan her oyuncu, ekstradan akıllı gözüküyor gözümüze o da bir gerçek ama garip şeyler oluyor dünyada...

Gecenin Hareketleri - 30 Mart (Ömer ve McGee Şov)


Link

Pek güzel hareketler sığdı geceye. J-Rich'in aldığı alley-oop pası çok da iyi değil esasında ama aşağıdan alıp estetik bir şekilde bırakıyor çemberin içine. Paul'un yer çekimine hiçe sayarak havada 17 kere fake atması harika. Ömeeeeeerrrrrr Aşııııııık! İlk başta Love'ın solunu kapayarak ne yaptığına anlam vermek mümkün değil. Önceki gece izlediği filmi falan mı düşünüyordu artık ne yapıyordu bilmiyorum. Ama Love bu fırsatı görüp çembere atak ettiğine pişman oldu eminim ki. İşte bu tür pozisyonlarda Ömer'in NBA'de ciddi bir takımda minimum 25 dakika alabilecek potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Tony Allen'ın tek elle yaptığı smaç da çılgın, gerçi Lee'nin üzerinden smaç vurmayanı dövüyorlarmış son aldığım duyumlara göre. Ömer'i övdük ama McGee'nin yaptığı bambaşka bir boyut be kardeşim. Tamam adamın hem normal hem basketbol iq'su bakımından problemleri var ama konsantre olduğu zaman yapabildikleri korkutucu. Bosh ve Wade'in üst üste popolarının üstüne düşmesi muhteşem! Willie Green gibi NBA'de hala tutunmasına şaşırdığım bir adamı Top 10'da gördüm ya, işte bugün ne kadar güzel bir Top 10 izliyoruz anlayın... LeBron'un 1 numaradaki top çalması, pası ve üstüne Jeffers'ı yerle bir ederek vurduğu smacı güzel ama öle hiper süper etkileyici değildi bence.

Wall'un Örnek Aldığı Mike Tyson'mış


Link

Dün İlker yazmıştı Wall'un Rose'u örnek aldığını. Meğer düpedüz yalanmış. Wall basketbolcu değil, boksör olmayı planlıyormuş kariyerinin geri kalanında. Nasıl da geçiriyor Ilgauskas'a yumruğu. Yürü be. Tabii İlgauskas'ın ufak çaplı dirsek çalışmalarını da es geçmeyelim. Ayrıca Wall sinirlenip yumruğu çakmadan önce Big Z'nin bir dirsek darbesi daha vurduğunu görebilirsiniz.

Elbette atıldı Wall ve Ilgauskas oyundan atıldılar bu olayın sonucunda. Ayrıca Wall'u korumaya çalışan McGee'ye saldıran Juwan Howard da atıldı. Eğer o atılmasaydı hakemleri eleştirecektim. Çünkü böyle gereksiz yere yangına körükle giden oyuncuların ayıklanması şart diye düşünüyorum. İçimin yağları eridi resmen Howard atıldığında.

Bu arada Wall'un ceza alması neredeyse kesin yumruk attığı için. Yumruk rakibe oturmasa bile otomatik ceza gerektiriyor çünkü kurallar gereği. Ama bence Ilgauskas'ı da boş geçmemesi lazım NBA'in. Üst üste dirsekler atarak Wall'un zıvanadan çıkmasını sağlayan kendisi. Tamam dirsekler belki öyle can yakıcı veya sert değil ama tetikleyici unsur.

30 Mart 2011 Çarşamba

30 Mart Programı

31 Mart Perşembe 02:00 / Orlando Magic - Atlanta Hawks
31 Mart Perşembe 02:00 / Cleveland Cavaliers - Charlotte Bobcats
31 Mart Perşembe 02:00 / Detroit Pistons - Indiana Pacers
31 Mart Perşembe 02:00 / Houston Rockets - Philadelphia 76'ers
31 Mart Perşembe 02:00 / Milwaukee Bucks - Toronto Raptors
31 Mart Perşembe 02:00 (NBA TV) / Miami Heat - Washington Wizards

31 Mart Perşembe 02:30 / New Jersey Nets - New York Knicks
31 Mart Perşembe 03:00 / Golden State Warriors - Memphis Grizzlies
31 Mart Perşembe 03:00 / Chicago Bulls - Minnesota Timberwolves
31 Mart Perşembe 03:00 / Portland Trail Blazers - New Orleans Hornets
31 Mart Perşembe 04:00 / Sacramento Kings - Denver Nuggets
31 Mart Perşembe 05:00 (NBA TV) / Oklahoma City Thunder - Phoenix Suns

31 Mart Perşembe 05:30 / Dallas Mavericks - Los Angeles Clippers

Çok büyük bir sürpriz olmazsa playoffta karşılaşacak olan Hawks ile Magic bu gece kozlarını paylaşacak. Maçın çekişmeli geçme ihtimali yüksek. Gecenin izlenesi karşılaşmalarından bir diğerinde dün geceki Nets maçıyla çıkşını sürdüren Hornets, doğuda playoffu artık neredeyse garantileyen Sixers'a konuk olacak. Deplasman takımı adına şüphesiz çok daha mühim bir maç. Batının iyi takımlarından Hornets ile Blazers'ın kapışmasında ise ev sahibi ekibin West'siz bir şekilde Blazers'a kafa tutamayacağını düşünüyorum. NBA TV'nin yayınlayacağı karşılaşmalar ise pek de cazip gelmedi bana. Keyifli seyirler.

Gecenin Hareketleri - 29 Mart


Link

Lopez pozisyonun devamında kesmiş Lowry'yi ama bu tarz top çalmalara hastayım. Çok iyi bir refleks ve önsezi gerektiriyor. Rockets'ın fastbreak'le biten ve Davis-Gee ikilisinin alley-oop'u güzel görünüyor. LeBron'un yarı sahanın gerisinden bulduğu isabette top net bir şekilde elinden çıkmamış süre dolduğunda. Warriors'ın maçı uzatan basketindeyse Durant ve özellikle Cook'a söyleyecek söz bulamıyorum. Az kalsın ellerindeki maçı veriyorlardı bu ikilinin hatası yüzünden.

LeBron Kaçtı


Link

Dün gece Cavs'in Heat'i mağlup ettiği maç öncesinde her zamanki gibi oyuncular tanıtıldı. Ancak bir fark vardı. Benim ilk defa bir olay gerçekleşmiş. LeBron bu tanıtımlar sırasında ortalıktan yok olmuş yuhalanmamak adına. Kendimi geçtim, Kevin McHale falan da demiş söylemiş zaten daha önce böyle bir olayla karşılaşmadığını. İşin komiği LeBron daha sonra yaptığı açıklamada "Tuvaletteydim" demiş. İşte buna gülüyorum ya... Acaba hangisi daha kötü. Tanıtımlar sırasında LeBron James anonsuyla beraber parkede yuhalanmak mı? Yoksa maçtan sonra böyle insanların gözünün içine baka baka çok net yalan söyleyerek ortadan neden kaybolduğuna dair bahane bulmak mı? Bilmiyorum, bence ikincisi daha kötü gibi. Ama LeBron yine bir PR faciasına imzayı atmış. Bu adamın fikir danıştığı kişilerde ciddi bir yamukluk var veya hiç onları dinlemiyor...

Neyse efendim gelelim maça. İzlemediğim için erkenden yazmak istemedim, az önce son çeyreği baştan sona izledim. 3-4 dakikalık bir dönemde, Heat ardı ardına bomboş şutlar kaçırırken fark bir anda 10 civarına fırlamış ve bu sayede kazanmış Cavaliers maçı. Heat'te LeBron başta olmak üzere üç büyük yıldızın biraz sorumluluktan kaçtığına şahit oldum ayrıca. Hatta bu nedenle bir kere 24 saniyede top kullanamadılar, bir kere de LeBron 8 metreden abuk bir şut sallamak zorunda kaldı. Her bir oyuncu yanındakine pas vere vere saniyeleri geçirdiler. Halbuki Wade ve LeBron'dan birinin burada sorumluluğu alarak ya maçı çevirmesi ya da elleriyle maçı vermesi, kısacası bu riski alması gerekiyordu. Bunlara ek olarak savunmaya da bakmak lazım. Maçın son çeyreğini yine 4 kısa ile oynayan Spoelstra'nın planı yine suya düşmüş oldu. Çünkü içeride bir blok tehdidi olmayınca Cavs'in boyalı alanda cirit atmasına engel olamadı Heat, bol bol turnike ve smaç yediler.

İşte bu şekilde Lakers ve Celtics ile birlikte Cavs'e yenilen üçüncü şampiyonluk adayı olayı başardılar. Tebrik ediyoruz kendilerini buradan.

Wall'un Rol Modeli Rose

John Wall geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada kendine rol model olarak Derrick Rose'u belirlediğini söylemiş ve eklemiş: "Benim ilk amacım onun seviyesine gelebilmek. Daha sonra da ondan iyi olmak için çabalayacağım".

Bir sene koç Calipari'nin yönettiği Memphis'te oynadıktan sonra 2008 yazında draftin 1 numarası olarak lige adımını atan Rose, çok kısa sayılabilecek bir sürede All-Star oldu, ABD ulusal takımı ile Dünya Şampiyonluğu yaşadı ve şimdilerde de MVP için çok güçlü bir aday olarak görülüyor. Wall'un şu ana dek izlediği yol Rose'a çok benziyor aslında. O da Calipari yönetimindeki Kentucky'de 1 sene oynadıktan sonra 2010 draftinde yine 1.sıradan seçilerek Wizards'ın yolunu tutmuştu.

Esasında Wall'un oyun yapısı da Rose'unkine çok benziyor. İki oyuncuyu da kombo guard olarak tabir edebiliriz. Saf bir oyun kurucu gibi takımı oynatmaktan çok skorer yönleriyle ön plana çıkan, delici oyuncular. Tabii bu aşamada bir noktada birbirlerinden fazlasıyla ayrıldıklarını söylemek gerekir. Wall'un şutlarındaki istikrar problemi şu anda ikili arasındaki en büyük fark. Fakat Rose'un da lige geldiği ilk sene oldukça düzensiz bir şutu olduğunu hatırlamakta fayda var. Fakat kendini sezonun başından beri bu yönde öyle bir geliştirdi ki bence hücum olarak kusursuza yaklaştı. Wall da zaten açıklamalarında şutlarını geliştirmek istediğini belirterek eklemiş: "Bu zaman alacak birşey. Fakat kendimi bu yönde geliştirmek için elimden geleni yapacağım".

Ben oyuncuların kişisel gelişimi açısından gittikleri takımın ve o takımdaki koçun çok önemli olduğuna inanırım. Doğru yönetilen bir takımda oyuncuların kendilerini çok daha iyi geliştirme imkanı bulabileceğini düşünüyorum. Bu bakımdan Wall'un da yeteneklerinin üzerine katarak devam edebilmesi için Wizard'ın yeniden yapılanması bence önemli bir detay. Çünkü şu anda kimin ne yaptığı belli olmayan, hiçbir iddiası bulunmayan bir takımın beyni John Wall.

NBA'de Bugün - 29.03.2011

Heat 90 - Cavaliers 102
Cleveland'ın bu sezon aldığı çoğu galibiyete sürpriz gözüyle bakmıştık ama Davis'in gelişi ile ayrı bir hava yakaladı takım. Evlerinde Lakers'ı devirmeleri ve ardından Heat'e karşı maç boyu skorda üstünlüğü kaptırmamaları takdir edilesi bir nokta. Zaten ayrı bir gazla maça çıktıkları kesin ama ben Heat'in bu kadar kötü olabileceğini beklemiyordum. Bosh'u hiç kullanamadı mesela Heat. 27 sayı-10 ribaund-12 asist ile James triple double yaptı yine eski seyircisinin önünde ve başarılı bir performans sergiledi ancak takımını galibiyete taşıyamadı. Cavs cephesinde Haickson 21 sayı-12 ribaund ile oynarken, Parker 20 sayı üretti. Ayrıca Heat'te Bibby 7/11 üçlük isabeti ile 23 sayılık ekstra bir katkıya imza attı ancak bu bile galibiyete yetmedi.

Warriors 114 - Thunder 115
Her ne kadar tek bir oyuncu son iki üçlüğü atmış olmasa da Reggie Miller vari bir performansla maçı uzatmaya taşıdı Golden State ancak gerisini getiremedi. Oklahoma üst üste 4.galibiyetini alarak formunu sürdürmeyi başardı. Durant 39 sayı ile takımını galibiyete taşıyan isim olmayı başardı. Durant'ın yanında 19 sayı-8 ribaund ile Ibaka ve 15 sayı-8 ribaund-9 asist ile Westbrook galibiyeti getiren isimlerdi. Warriors cephesinde 35 sayıya imzasını atan Curry ve 20 sayıyla oynayan aynı zamanda maçı uzatmaya taşıyan Ellis galibiyeti getiremedi.

Rockets 112 - Nets 87
Play-off yarışının halen içinde olan Rockets, Deron'un kenarda olduğu Nets deplasmanından rahat bir galibiyet almayı başardı. Ribaundlarda rakibine karşı üstünlük kuran ve ilk çeyrekten itibaren kontrolü eline alan Rockets kolay bir galibiyet elde ederek Memphis ile arasındaki maç farkını 2'ye indirdi. 16 sayı-10 asist-7 ribaund üreten Lowry galibiyeti getiren isim olurken, takımın en skoreri 20 sayıyla Martin oldu. Nets cephesinde ise Lopez'in 22 sayı-7 ribaundluk performansına eşlik edecek bir isim çıkmayınca farklı mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Suns 113 - Kings 116
Play-off yarışından zaten kopan Suns üst üste ikinci yenilgisini Kings deplasmanında aldı. Sacramento ise iyi bitirdiği Doğu turnesinin ardından seyircisine de bir galibiyet hediye etmiş oldu. 24 sayı-11 ribaund ile oynayan ve gelecek sezon Kings'in en büyük silahlarından biri olacak olan Thornton takımını galibiyete götüren isim oldu. Suns cephesinde 21 sayı-5 top çalma ile oynayan Dudley en etkili performansı sergilerken, Nash 13 sayı-14 asist ile mücadele etti.

29 Mart 2011 Salı

Howard Aynı Howard

Howard dün gece oynanan Knicks maçında aldığı teknik faulle bu sezonki teknik faul sayısını 17'ye çıkardı. Bu kategoride ona en yakın isimler ise 15 ile Stephan Jackson ve Amar'e. Bilindiği gibi NBA'de kurallar gereği, oyuncular sezon içinde 16. teknik faulde ve daha sonra yaptıkları her 2 faulde bir 1 maç oynamama cezası alıyor ve Howard henüz geçtiğimiz günlerde 16. faulüne ulaşarak takımını bir maç yalnız bırakmıştı.

Amerikan basınında Howard'ın takımını ateşlemek ve teknik faul almak arasında bir balans sağlaması gerektiğinden bahsedilmiş ve eklenmiş: "Howard senelerdir kendisine yakıştırılan "Mr. Nice Guy" lakabından sezon başı itibariyle sıyrılmak ve daha ciddi gözükmek adına bir takım kararlar almış fakat onun doğası gereği bu sıfattan sıyrılması çok da kolay olmayacak".

Howard ise yaptığı açıklamalarda şunları söylemiş: "Ben hala aynı adamım. Ne zaman gülen adam ne zaman ciddi adam olacağımı biliyorum. Sezon başında bazı takım arkadaşlarım yanıma gelip benim değişmemi istemediklerini söyledi. Çünkü onlarla birçok güzel anım vardı. Bazı insanlar ise beni daha ciddi görmek istediklerini söylüyorlar. İnsanlar maçları izlemeye, eğlenmeye geliyorlar. Ben bir dövüş sporcusu değilim. Sadece eğleniyorum hepsi bu".

Ben Howard'ın genel olarak çok eğlenceli biri olduğunu düşünüyorum. Bazı insanlar onu daha ciddi görmek istiyor olabilirler. Fakat o maç esnasında tüm varlığıyla mücadele ediyorsa -ki ediyor- bence onun ciddi olmaması çok da problem değil. Sonuçta esas yapması gerek işi ciddi yaptığına göre sahada sürekli güler yüzlü olması veya suratı asık olması benim açımdan çok da önemli değil.

Bu arada teknik faullerini de anlayışla karşılıyorum. Zamanında Shaq da aynı olaya maruz kalıyordu. Tamam belki normal insanlar gibi bir fizik yapısına sahip değiller fakat onların da insan olduklarını ve canlarının yanabileceğini unutmamak gerekir. Neticede bazı maçlarda adeta dayak yiyorlar ve sürekli vücudunun bazı yerlerine darbe almak bir noktadan sonra her insanın canını sıkar.

29 Mart Programı

30 Mart Çarşamba 02:00 (NBA TV) / Miami Heat - Cleveland Cavaliers
30 Mart Çarşamba 02:00 / Houston Rockets - New Jersey Nets
30 Mart Çarşamba 03:00 / Golden State Warriors - Oklahoma City Thunder
30 Mart Çarşamba 05:00 / Phoenix Suns - Sacramento Kings

Gecenin izlenesi iki maçından ilkinde LeBron bu sene ikinci ve son kez eski takımına karşı deplasmana çıkacak. İlk karşılaşmada Cavs taraftarlarından büyük tepki almıştı ama maçı erkenden koparınca taraftarları susturmuştu. Benzer sahneleri izleyebiliriz yine. Diğer maçta ise batıda var gücüyle playoff şansını zorlayan Rockets, Nets deplasmanına konuk olacak. Ev sahibi ekipte Deron yok, konuk takımda ise Lowry'nin oynaması şüpheli. Son haftalardaki performansıyla açıkçası sempatimi kazandı Rockets, anlayacağınız milli maçın ardından kırmızı-beyaz atkımı çıkarmayacağım sabaha kadar. Keyifli seyirler.

Gecenin Hareketleri - 28 Mart


Link

Watson'ın son saniye basketinde sol ayağı yerden kalkmadığı için steps yok ve gayet efektif bir feyk ortaya çıkmış. J-Rich'in galibiyete yetmese de maçı uzatan basketi güzel. Glen Davis'in çabukluğuyla geçtiği ismin Paul George olması, hareketin değerini arttırıyor. Ama Hill'in Aldridge'i geçip turnikeyle tamamladığı pozisyon benim bir numaram.

NBA'de Bugün - 28.03.2011

Magic 106 - Knicks 113
New York Knicks, Magic'e karşı sezonun ilk galibiyetini elde etmeyi başardı ve 6 maçlık yenilgi serisine son verdi. Sakatlıklardan dolayı eksik bir kadro ile mücadele eden Magic neredeyse 7 kişilik rotasyonla maçı tamamlarken, hakemlerin gereksiz faul düdükleri ile iyice sıkıntıya girdi. Özellikle hakemlerin Howard ve Hidayet'e çaldığı fauller dikkatle izlenmeli, yada Howard'a çalınmayan fauller. 39 sayı-10 ribaund ile oynayan Melo takımını sırtlayan ve galibiyete götüren isimdi. Magic cephesinde sie Howard 29 sayı-18 ribaund ile oynarken, Hidayet 18 sayı-4 asist üretti. Orlando'nun 21 top kaybı yapması ayrıca dikkat çeken bir noktaydı.

Sixers 97 - Bulls 85
Chiacgo'nun dört maçlık galibiyet serisine son dönemin en formda ve tehlikeli takımlarından biri olan Sixers son noktayı koydu. Maça çok iyi başlayan ve bir anda skorda üstünlüğü eline geçiren Sixers beklemediği gibi bir başlangıç yaptı. Üçüncü çeyrek Rose önderliğinde oyuna ortak olan Bulls son çeyreğe girilirken farkı 5'e kadar indirmeyi başardı. Ancak son çeyrek oynayan taraf yine Sixers olunca Bulls için yenilgi kaçınılmaz oldu. 21 sayı-7 ribaund ile oynayan Young takımını galibiyete götüren isim olurken son çeyrek sakatlanması takım adına kötü bir haberdi. Chicago'da Rose 31 sayı ile mücadele ederken, Ömer ise 2 ribaund-1blok üretti.

Blazers 100 - Spurs 92
Spurs kaybetmeye devam ediyor. Bu gece Duncan'ın yanı sıra Parker-Manu ikilisinin de oynamaması kaybetmeleri için bir neden olabilir ancak takım kazanma alışkanlığını kaybediyor önemli bir viraja girmek üzereyken. Dün gece evinde Portland'ı ağırlayan lig lideri Spurs üçüncü çeyrek mükemmel oynadığı maçın son çeyreğinde sinerken galibiyet Portland'a kaldı. Geride götürdüğü maçın üçüncü çeyreğini 21-9'luk bir seri ile çevirmeyi başaran Spurs buna rağmen son çeyrek etkisiz bir oyun oynadı. Miller 26 sayısı ile takımını taşırken, Matthews 19 sayı kaydetti. Spurs cephesinde ise ilk beş başlayan Hill 27 sayı-6 asist ile mücadele etti.

Celtics 100 - Pacers 107
Celtics kötü basketbol ve kötü sonuçlara devam ediyor. Playoff savaşı veren ciddi bir takıma karşı deplasmanda son çeyrekte boyun eğdi Celtics. Doğu'da bu yenilgi ile beraber 2.liği de Heat'e kaptıran Celtics'in sezonun kalan maçlarında nasıl bir performans göstereceği merak konusu. Dün gecenin kazanan tarafından bahsedecek olursak kaybetmesini beklediğim Pacers evinde kazanarak play-off potasına sıkı sıkı tutunmayı başardı. 26 sayıyla oynayan Hibbert'in yanınad Granger 18 sayılık katkı verdi. Celtics cephesinde ise 22 sayı-8 asist ile Rondo etkili olurken, en skorer isim 23 sayı ile oynyan Pierce oldu.

Bucks 86 - Bobcats 87
Doğu'da iki testiden birinin kırılacağı bir maçtı. Indiana'nın Celtics'i ağırladığı gece kazanacak takımın büyük bir avantajı olabilirdi. Bobcats son çeyrek geriden geerek müthiş bir galibiyet aldı ve son çeyrek 22-14'lük bir seri ile kazanarak play-off umutlarını sürdürdü. Milwaukee'nin ise artık şansı yok denecek kadar az, adeta kendi ipini kendi kesti Bucks. 18 sayı-5 asist üreten Jackson takımı galibiyete taşırken, Diaw 10 sayı-8 asist üretti. Bucks cephesinde Bogut ve Jennings 26 sayı üretirken, bu sezon ilk kez forma giyen Redd 15 dakika boyunca 4 asist üretti.

Wizards 100 - Jazz 95
Washington Wizards bu sezon 2.kez deplasmanda galibiyet almayı başardı. Deplasman fakiri olan Wizards uzatma sonunda Utah'ı devirerek sürpriz bir galibiyete imza attı. Bir zamanlar Salt Lake gerçek bir deplasmandı ama takımın hedeflerinden uzaklaşması taraftarı da küstürdü. Artık Utah deplasmanları sıradan bir mücadele olarak görülüyor takımlar için. Wizards cephesinde 28 sayı-7 asist-6 ribaund ile Wall oldukça etkili bir performansa imza attı. Utah'ta ise Jefferson 16 sayı-15 ribaund ile oynarken, Watson 13-sayı-9 asist-7 ribaund ile mücadele etti.

Knicks Billups'ı Tutmayabilir

Bilindiği gibi Billups'ın bu sezon sonunda biten ve önümüzdeki sezon için opsiyonu takımın elinde bulunan 14.3 milyon dolarlık bir kontratı mevcut. Takas gerçekleştikten hemen sonra Billups'ın menajeri Andy Miller'ın, önümüzdeki sezon opsiyonunu kullanma teklifi Knicks genel menajeri Donnie Walsh tarafından reddedilmişti.

Knicks'in Billups'ı takımda tutmayıp, onun gidişinin ardından takımda oluşacak salary boşluğu ile de uzun arayışında olacakları ve bunun için de en büyük adaylarının DeAndre Jordan ve Marc Gasol olduğu konuşuluyor. Daha sonra Billups serbest kalır ve başka bir takımla anaşmazsa yeniden daha makul bir sözleşme ile Knicks'e dönme ihtimalinden basediliyor.

İlk olarak Billups'ın serbest kaldıktan sonra geri Knicks'e dönme ihtimalini bence direkt olarak kafamızdan silelim. 14,3 milyon doları vermeyip yollamayı göze aldıkları bir oyuncuyu, sadece dostluk ilişkilerine güvenerek ne kadar paraya takıma geri kazandırmayı düşünüyorlar merak ediyorum. Teklif edilen miktarı Billups kabul edecek mi yada o zamana kadar herhangi bir takımla anlaşmaması mümkün mü bunlar hep soru işareti.

Bu yüzden biz ihtimalleri ikiye indirerek yazımıza devam edelim. İlk olasılıkta Billups'ı gönderip yerine Marc Gasol veya Jordan'ı takıma getirelim. Bir kere bu kadar farklı yapıda iki oyuncuyu birbirine alternatif olarak görmek bana kalırsa yanlış. DeAndre Jordan çok atletik, hücum yönü oldukça kısıtlı, basketbol zekası fazla gelişmemiş ve fiziksel yetenekleriyle oynayan bir isimken Gasol orta mesafe şut sokan, ayakları yavaş, atletik olarak vasat fakat bir pivota göre basketbol zekası üst seviyede olan -tabii Avrupa'da yetişmiş olmasının bunda büyük payı var- bir oyuncu. Şartlar ne olursa olsun Knicks'in bir pivota ihtiyacı olduğu çok açık. Sezon içerisinde Amar'e 5 numarayı kotarabilir fakat playoff sertliğinde onu 5 numara oynatmak bana kalırsa intihardır. Bu şekilde hem faul problemine girebilir hem de savunmada yıpranması sebebiyle hücumda verimi düşebilir. Elde 5 numara oynayabilecek tek oyuncu olan Turiaf'ı hesaba katmıyorum bile. Asla playoff oynayan bir takımın ilk 5 oyuncusundan biri olacak kapasitede değil. Alınacak bir pivotla takımın uzun oyuncu konusunda eksiği kapanabilir fakat bu sefer de oyun kurucusuz kalırlar. D'antoni sisteminde oyunun temposu ve bu tempoyu ayarlayacak bir oyun kurucu her zaman çok önemlidir. Bunu da ligde belki en iyi yapabilecek guardlardan biri Billups ve takım onun eksikliği derinden hisseder.

Diğer olasılıkta ise Billups'ı takımda tutalım fakat takıma pivot oyuncu almayalım. Bu durum için fazla kafa yormamıza gerek yok çünkü halihazırda böyle bir takım Knicks ve durumları ortada.

Knicks için şu anda tek çıkar yol Billups'ı daha düşük bir kontratla takımda kalmaya ikna edip yanına bir adet uzun almak. Ben buna çok fazla ihtimal vermiyorum fakat eğer bunu başarabilirlerse kağıt üzerinde gerçekten çok iyi bir kadro kurmuş olurlar.

28 Mart Programı

29 Mart Salı 02:00 / Milwaukee Bucks - Charlotte Bobcats
29 Mart Salı 02:00 / Boston Celtics - Indiana Pacers
29 Mart Salı 02:30 (NBA TV) / Orlando Magic - New York Knicks

29 Mart Salı 03:00 / Philadelphia 76'ers - Chicago Bulls
29 Mart Salı 03:30 / Portland Trail Blazers - San Antonio Spurs
29 Mart Salı 04:00 / Washington Wizards - Utah Jazz

NBA TV'nin canlı yayınlayacağı karşılaşmada Magic'e daha önce üç kere yenilen Knicks evinde normal sezon için son şansını deneyecek. Konuk ekipte Redick ve Quentin Richardson oynamayacak, Nelson'ın durumu ise maç saatinde netlik kazanacak. Son 10 maçın 9'unu ve son 6 maçın tamamını kaybeden Knicks adına rakibin sakatlıkları avantaj yaratacak. Bakalım bu kez yüzleri gülecek mi. Doğuda normal sezonu birinci tamamlama yolunda önemli bir mesafe kat eden Bulls, geçtiğimiz gece sürpriz Kings yenilgisiyle sarsılan Sixers'ı evinde ağırlayacak. Çekişmeli bir karşılaşma olmasını bekliyorum. Gecenin göze çarpan son maçında ise Duncan ve Manu'dan yoksun Spurs, Blazers ile karşılaşacak. Portland adına da Batum ve Roy'un oynaması şüpheli ancak konuk takımın playoffta Lakers'tan kaçma adına maça daha çok asılacağını ve bir galibiyet çıkarabileceğini düşünüyorum. Keyifli seyirler.

28 Mart 2011 Pazartesi

Büyük Üçlü Tarih Yazdı

Bu sabaha karşı oynanan ve Heat'in evinde Rockets'ı 125-119 mağlup etmeyi başardığı karşılaşmada Heat'in büyük üçlüsü Lebron,Wade ve Bosh'ın herbiri en az 30 sayı ve 10 ribaund yaparak ilginç bir istatistiğin altına imzalarını attılar. Lebron 33 sayı, 10 ribaund- Wade 30 sayı, 11 ribaund- Bosh 31 sayı, 12 ribaund ile mücadeleyi tamamladı.

Heat organizasyonunda bu bir ilk, düne kadar böyle bir başarıyı yakalayan 3'lü çıkmamış. NBA tarihinde ise aynı takımdan 3 kişinin birden en az 30 sayı ve 10 ribaund yaptığı son maç Kasım 1997'de oynanan ve 4 uzatmaya giden Trail Blazers-Suns maçı. O maçta da Isaiah Rider, Arvydas Sabonis ve Brian Grant -zaten Brian Grant'in bu istatistiği yapabilmesi için maçın 4 uzatmaya gitmesi gerekirdi- 30 sayı 10 ribaund istatistikleri yakalamış fakat maçı Suns 140-139 kazanmış. O dönemki Trail Blazzers kadrosunu incelerken gözüme çarptı. Kenny Anderson ve Rasheed Wallace takımın ilk 5'ini tamamlayan diğer parçalar ve bu iki oyuncunun da skorer yönü hiç de az değilmiş o zamanlar. Yani Heat'te olduğu gibi 3 kişinin eline bakan bir takım değiller. Fakat öte yandan 4 uzatma da az değil. Kafadan 20 dakika fazla oynanmış maç. Tabii bu da istatistiklerin oluşmasında çok büyük bir etken.

Bir parantez de Rockets'a açmak istiyorum. Sezon başından beri olmayan ve belki de bir daha asla onlar için oynayamayacak olan en büyük yıldızları Yao'dan yoksun bu takımın, playofflara kalma mücadelesinin böylesine çetin geçtiği batı konferansında hala yarışın içinde kalma savaşını takdir ediyorum. Scola ve Kevin Martin önderliğinde ve özellikle Lowry'nin inanılmaz çıkışıyla sezon sonuna dek playoff kovalayacaklardır. Zaten son 5 maçını kazanmışlardı. Bu maçta da Heat'e deplasmanda kafa tutarak ellerinden geleni yapmışlar ama yetmemiş.

NBA'de Bugün - 27.03.2011

Hornets 84 - Lakers 102
Lakers üst üste mesaj vermeye devam ediyor. Evinde Hornets'i ağırlayan Lakers ilk çeyrekten skor üstünlüğünü eline aldığı maçtan galip ayrılmayı başardı. Üst üste 7. galibiyetini alan Lakers, Spurs'ün tökezlemesi ile aradaki maç farkını 4'e kadar indirdi ancak bu liderlik için yeterli olmayacaktır. Kobe'nin 30 sayı ürettiği maçın yıldızı 23 sayı-16 ribaund-4 blok ile oynayan Gasol oldu. Hornets cephesinde ise 24 sayı-10 ribaund ile Landry etkili gözüken isimdi ancak farklı bir yenilgi aldı Hornets.

Mavericks 91 - Suns 83
Batı'da Lakers'ı takibini sürdüren Dallas, Suns deplasmanından galibiyetle ayrılmayı başardı. Maçın son bölümüne kadar çekişme hakim olurken üst üste iki hücumda Suns potasına üçlüğü yollayan Kidd hesabı kesen isim oldu. Maçı getiren Kidd 16 sayı üretirken pota altında 16 sayı-18 ribaund ile Chandler oldukça iyi bir performans sergiledi. Suns cephesinde ise ilk beş başlayan Gortat 20 sayı-15 ribaund ile iyi performansını sürdürdü ancak mağlubiyete engel olamadı. Suns'un play-off yapabilme şansı da çok çok aza inmiş oldu.

Spurs 104 - Grizzlies 111
Spurs geri vitese geçti. Duncan'ın sakatlığından sonra takım olarak bir türlü kimyayı sağlayamayan Spurs üst üste 3.yenilgisini aldı. Memphis ise aldığı bu önemli galibiyet ile play-off yolunda çok önemli bir avantaj yakaladı. Play-off'larda karşılaşması muhtemel bu iki takımın maçında Memphis önemli bir mesaj verdi. Duncan'ın yokluğu ve Manu'nun 2. devreyi kenarda geçirmesi de buna bir etken tabi ancak karakter ortaya koyarak kazanan Memphis oldu. 23 sayı-11 ribaund ile Randolph ve 23 sayı-5 top çalma ile oynayan Allen galibiyeti getiren isimler olmayı başardı. Spurs cephesinde ise benchten gelerek 9/12 isabetle oynayan Hill'n 30 sayısı galibiyet için yeterli değildi.

Rockets 119 - Heat 125
Gecenin en çekişmeli ve zevkli maçlarından biriydi. Maçın başından sonuna kadar başa baş giden mücadeleden kadro kalitesinin farkı ile galip ayrılan Heat oldu. Heat'in yavaş yavaş form tutmaya başlaması da gözlerden kaçmamalı. Wade-James-Bosh üçlüsü de 30 sayı barajına ulaştı bu maçta. 30 sayı-11 ribaund-5 asist-2 blok ile Wade bana göre maçın kahramanıydı. İşin tehlikeye girdiği anlarda elini taşın altına soktu ve takımını buralara taşıdı. James 33 sayı-10 ribaund-7 asist üretirken, Bosh 31 sayı-12 ribaund ile iyi bir gece geçirdi. Houston ise bu mağlubiyet ile play-off trenine hemen hemen elveda demiş oldu. 25 sayı-7 ribaund-9 asist ile Lowry gecenin en başarılı isimlerinden biriydi Houston'da ancak galibiyeti getiremedi.

Celtics 85 - Wolves 82
Son dönemdeki düşüşü gözlerden kaçmayan Celtics için morallerin düzelebileceği bir deplasmandı Wolves ancak beklenilen olmadı. İlk çeyreğe fırtına gibi başlayan ve bir anda çift haneli farklara çıkan Celtics için kolay bir maç olacağını düşünmüştüm izlerken ancak Wolves'in geri dönüşü hatta öne geçmesi benim için çok sürpriz oldu. Rahat kazanabileceği maçı bile zora sokmayı başardı Celtics. Bu maçlar play-off öncesi ciddi bir mental yorgunluk getirebilir takıma. 23 sayı ile oynayan Pierce takımının en skoreri olurken, 13 sayı-13 ribaund-5 asist ile Garnett etkili bir performans sergiledi. Wolves cephesinde ise Beasley'in 28 sayı-10 ribaundluk bir performanı vardı ancak bu 28 sayıyı 28 şutta bulması performansında soru işareti bıraktı.

Hawks 99 - Cavaliers 83
Hawks'ın kazanabileceği iki maç vardı önünde ve o 2 galibiyeti aldılar. Nets ve Cavaliers'a karşı rölantide bir oyun sergileyerek galibiyete ulaştı Hawks. Ancak takımın durumu gözler önünde geçtiğimiz sezonlara göre ileri gitmek yerine geri gitmişler. Play-off öncesi şu önlerindeki iki mesaj maçı biraz olsun onları canlandırabilir. Celtics ve Magic karşısına çıkacaklar bundan hemen sonra. Marvin Williams 31 sayı ile bu sezonun en yüksek rakamına ulaşırken, Smith 13 sayı-18 ribaund-8 asist ile başarılı bir performansa imza attı. Cleveland cephesinde Semih forma giymezken, Davis 19 sayı-7 asist üretti.

Blazers 90 - Thunder 99
Oklahoma'nın müthiş çıkışı devam ediyor. Batı'da All-Star arasından sonra en iyi dereceyi yapan takım Lakers'tan sonra genç Thunder. Takaslardan sonra takımın sertlik seviyesinde de artış olunca tam anlamıyla hazır bir şekilde girecekler play-off'a. Önlerindeki bu maçlara prova olarak baktıkları açık çünkü oynadığı her maçı kazanmak isteyen bir takım görüyorum Thunder'ın maçlarında. 28 sayı-7 ribaund-7 asist ile Westbrook takımı galibiyete götürürken, Durant 21 sayı kaydetti. Portland cephesinde ise takıma neredeyse bedavaya kazandırılan Wallace 40 sayıya imzasını atarak bu sezon en yüksek sayısına ulaştı. Portland'ı sevindiren nokta Wallace'ın gittikçe yükselen formu olacaktır play-off öncesi.

Kings 114 - Sixers 111
Doğu turnesinde bulunan Sacramento üst üste play-off yarışındaki ekiplere mağlubiyet tattırdı. Pacers ve Bucks'ı deplasmanda deviren krallar son olarak Sixers'ı da uzatma sonunda geçerek bu turneyi üst üste 3 galibiyet alarak noktaladı. Lou Williams'ın enfes üçlüğü ile maçı uzatmaya götüren ve galibiyet inadını sürdüren Sixers buna rağmen eli boş ayrıldı taraftarının önünde. Thornton 32 sayı-7 ribaund ile Sacramento cephesinde etkili bir performans sergilerken, pota altında 13 sayı-19 ribaund ile Dalembert söz sahibiydi. Sixers cephesinde ise Holiday 28 sayı-9 ribaund-7 asist ile her alanda etkili olmasına karşın galibiyeti getiremedi.

Wizards 104 - Warriors 114
Deplasman fakiri Washington'a geçit vermeyen takımlardan biri de Warriors oldu. Başa baş geçen mücadelenin son çeyreğinde masaya yumruğunu vuran Golden State kazanan taraf oldu. Ellis ise izleyenlere müthiş bir resital sundu. 37 sayı-13 asist-7 ribaund ile harika bir gece geçiren Ellis aynı zamanda 13 asist ile kariyer rekorunu da egale etmiş oldu. Wizards cephesinde de 28 sayı-18 ribaund-5 blok ile McGee'nin müthiş performansı vardı ancak bu galibiyet için yeterli olmadı.

"Kings Anahaim'e Taşınmasın"

Kaynakların belirttiğine göre Lakers ve Clippers, Kings'in Anahaim'e taşınmasını istemiyor. Nedeni ise eğer bu taşınma olursa Kings'in maçlarını oynayacağı Anahaim Honda Center'ın, Staples Center'dan yalnızca 30 mil uzakta olması ve birbiriyle iç içe olacak 3 takımın aynı markette bulunmasının zararlı olacağını düşünmeleri. Lakers ve Clippers'ın bu taşınmaya tek başlarına karşı çıkmaları yeterli olmayacak tabii ki. Yanlarında 14 takımın daha olması gerekli oylama aşamasında. Fakat yine kaynakların belirttiğine göre Kings organizasyonu kendileri için gerekli olan en az 16 oyu arkalarına almış bile.

Bu aşamada Los Angeles takımlarının umudu Kings sahipleri Joe ve Gavin Maloof kardeşlerin taşınma ücreti yüzünden bu işten cayması. Organizasyonun bir yerden başka bir yere taşınması için ödenecek ücret nedeniyle vazgeçmelerini bekliyorlar. Daha önce Seattle SuperSonic, Oklahoma City'ye taşınırken 30 milyon dolarlık bir ücret ödemişti.

Kendi fikrimi belirteyim kısaca,ben bu konuda Lakers ve Clippers'ı anlayışla karşılıyorum. Nedenine gelince: NBA taratftarları bu işi daha çok eğlence olarak görüyor. Bizde olduğu gibi fanatik bir boyutta takımlarına sıkı sıkıya bağlı olanlar da var elbette fakat hiç de azımsanmayacak bir kesim de maç izleme olayına sosyal aktivite gözüyle bakıyor. Bunun yanında bu spor salonları sadece basketbol maçlarına ev sahipliği yapmıyor. Alışveriş yapmak, yemek yemek, bir şeyler içmek vs. gibi sosyal aktivite için ayrılmış birçok yer var salonların içerisinde ve bu da insanların salonlarda daha fazla zaman geçirmesine imkan sağlıyor. Hal böyleyken zaten aynı salonu paylaşan iki takımın hemen yakınına yeni bir takımın taşınması fikri tabii ki diğerlerini huzursuz ediyor.

27 Mart 2011 Pazar

Bu Kadar Baskı Beklemiyorduk

Evet efendim Spoelstra Heat'in bu sene özellikle internet ortamı başta olmak üzere, eleştirilerden bunaldığına değindi ve dedi ki "Sezon başında bu konuları konuşmuştuk ancak bir anda kendimizi fırtınanın içinde bulduk. Elbette ilgi ve baskı bekliyorduk ama bu kadar da değil."

Bence az bile üstlerine gidiliyorken, Spoelstra'nın bu açıklamasını ilginç bulduğumu söylemeliyim. Olay beklentide bitiyor. Yani LeBron tek başına Cavs'deyken bile, Cavs'in ne kadar ilgi çektiği ortada. LeBron'un seveni kadar, nefret edeni de var. Asıl olarak da beklentileri son derece yukarıya çeken bir süper yıldız. Gittiği takımı otomatik olarak şampiyonluk potasına sokuyor. Elbette Heat'in medya tarafından bu kadar ele alınması doğal olacaktır. Miami'nin kurduğu üçlüye baktığımızda belki Celtics gibi ilk yılda şampiyonluk kazanamayacaklar ama popülarite olarak 10 kat üstündeler onların. Sonuçta NBA'in şu anda en iyi 3 oyuncusundan ikisi kadrolarında. Üstelik bu süper yıldızların hepsi en verimli dönemlerini geçiriyorlar basketbol kariyerlerinde. Celtics 3'lüsü gibi son yıllarında bir araya gelmediler. Bu da ayrıca beklentilerin yükselmesine neden oluyor. Sonuç olarak da çok daha fazla eleştirilecek bir takım çıkıyor ortaya. Bir de insanların güçlünün karşısında olma tandansını da unutmamak gerek. Böyle bir üçlü kurulduğunda pek çok seyirci sıcak bakarken, onlardan daha da büyük bir grup bundan 10 ay önce pek tınlamadığı Miami Heat'ten tiksinir oldu.

Sadece LeBron'un tanıtım şovunda sarfettiği sözler bile Heat'in ekstradan dikkat çekmesini sağlayacak cinstendi: "Buraya 1, 2, 3, 4, 5, 6 değil sayısız şampiyonluk kazanmak için geldik." Sonra neymiş Spoelstra bu kadar ilgi ve baskı beklemiyormuş. Yok artık... Geçen sene Celtics ve Lakers kötü dönemlerden geçerken "Bu takımlar bitmiş, yaşlandılar artık, şampiyonluk hayal" denmiyor muydu? Zirve yarışındaki favorilere her zaman böylesi büyük bir ilgi gösterilir. Miami Heat de 3 yıldızıyla kabul edin veya etmeyin şampiyonluğun en önemli 4 adayından biridir bu sezon hala.

Ben demiyorum ki bu baskıyı kaldırmak kolay. Hayır kesinlikle değil. Zaten ünlü bir sima olmanın en büyük zorluklarından biri bu. Eleştirilere karşı gerektiği yerde kulaklarını tıkamak, gerektiği yerde dikkatle dinleyip ders çıkarmak bunun yerini ve dengesini bilmek. Ama "Bu kadar ilgi beklemiyorduk" deyince takımını hazırlayamadığını gösteriyor bu bence Spoelstra'nın. Bu sayede Wade'in çıkıp "Tamam işte yenildik ya bütün dünya çok mutlu artık" tarzında açıklama yapmasını daha iyi anlayabiliyorum. Kafaca hazır değiller yani henüz. Bu takımın yarattığı etkinin farkında değiller çünkü. Sezon başında bütün bunlara karşı uyarılmaları, kafaca hazır olmaları sağlanmalıydı bu büyük yıldızların. Hatta gerekirse sezon içinde psikologlarla görüşülebilirdi falan. Çözümü var yani bunların. Ama neyse ki artık o fırtınaları günleri atlatmış gibi gözüküyorlar.

Peki ya playofflar'da işler sıkışınca, medyada Heat yine bu kadar didik didik edilince ne olacak? İşte o merak konusu... Özellikle Spoelstra'nın playofflar'da Heat'e ne kadar yardım edebileceğine dair şüphelerim var.

27 Mart Programı

28 Mart Pazartesi 00:00 / Atlanta Hawks - Cleveland Cavaliers
28 Mart Pazartesi 00:00 (NBA TV) / San Antonio Spurs - Memphis Grizzlies
28 Mart Pazartesi 00:00 / Houston Rockets - Miami Heat
28 Mart Pazartesi 01:00 / Boston Celtics - Minnesota T.Wolves
28 Mart Pazartesi 02:00 / Portland T.Blazaers - Oklahoma City Thunder
28 Mart Pazartesi 04:00 / Washington Wizards - Golden State Warriors
28 Mart Pazartesi 04:30 (NBA TV) / New Orleans Hornets - Los Angeles Lakers
28 Mart Pazartesi 05:30 / Dallas Mavericks - Phoenix Suns

Sacramento-Philadelphia arasında oynanan gecenin ilk maçı az önce uzatmaya gitti. Doğu'da Chicago'yu takibini sürdüren Boston ve Miami sahne alacak bu gece. Play-off kovalayan Houston'un Miami karşısında kolay pes etmeyeceğini düşünüyorum. Spurs play-off virajını dönmek üzere olan Memphis'e konuk olacak. Batı'da ikincilik savaşı veren Lakers evinde Hornets'i ağırlarken, Dallas ise Arizona'da Suns'a konuk olacak. Oklahoma-Portland mücadelesi ise gecenin en çekişmeli maçlarından birine sahne olabilir.