Hazır Oscar Robertson'ı geride bırakmışken, böyle bir hediye verelim Kobe hayranlarına. Yanılmıyorsam fotoğraf, Kobe henüz İtalya'dayken çekilmiş.
Oysa bir umuttu #5; Blerim Džemaili
14 saat önce
Hazır Oscar Robertson'ı geride bırakmışken, böyle bir hediye verelim Kobe hayranlarına. Yanılmıyorsam fotoğraf, Kobe henüz İtalya'dayken çekilmiş.

Gün içerisinde Efes Pilsen'in isim değiştirmesi zorunluluğuna dair haberi vermiştik. Karar çıkmıştı, hem de durumun bu doğrultuda ilerlemesi halinde Efes Pilsen'in kepenk indirme sinyallerine rağmen. Yine bugün Amerika'dan da kötü bir haber geldi Türk basketbolu adına. Aslında olmasını beklediğimiz gidişat bu yöndeydi. Ancak kendi adıma ufak da olsa ümit beslemiyor değildim Calipari'nin lobisine güvenerek. Evet, bu şekilde belki haksız bir imtiyaz olacaktı ama yine de istiyordum Enes'i NCAA'de görmeyi. Takdir edersiniz ki bu mertebeye erişebilecek çok fazla oyuncu üretemiyoruz. O konuya değinmek istiyorum biraz.
Yukarıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz, gece oynanan Knicks karşısındaki Suns'ın ilk 5'i. Hani maç içerisinde duruma göre bu oyuncu topluluğu parkeye sürülebilir ama ilk beş başlamak..? İçlerinde 4 numara bile yok. Bakalım çaresizlik Gentry'ye daha neler yaptıracak.

Son bir aydır rakip tanımayan Miami iyi başladığı maçı daha ilk çeyrekten aldık havasına girince ve savunmada gevşeyince Bucks ağır ağır geri döndü ve mücadeleye ortak oldu. Maçın sonu Heat için adeta kabusa doğru giderken bir şekilde yine kazanabileceği bir maçı Arroyo'nun talihsiz bir hatası uzatmaya götürdü. Uzatmalarda savunmalar ön plana çıkınca salonda daha dik duran ve ayakta kalan takım Heat oldu. LeBron James 26 sayı 10 ribaund 5 asist 6 top çalma ile oldukça etkili bir performans sergilerken Wade 14 sayı 7 ribaund 5 asist ile ona eşlik etti. Chris Bosh pota altında Bogut hatta zaman zaman da Ersan'a karşı zorluk çektiği maçı 16 sayı 12 ribaund ile tamamladı. Bogut 12 sayı ile oynamasına rağmen tam 27 ribaund alarak takımını ayakta tutan isimdi ve bu kategoride kariyer gecesini yaşadı. Bucks'ın geri dönüşünü sağlayan isim olan C.D.Roberts 30 sayıya imza atarken maçı uzatmaya taşıyan ve takımının umutlarını yeşerten Boykins 14 sayı ile takımına katkı sağladı.
Çıkanlar
İnenler

Tanıtım yönetmeliğindeki değişiklik resmi gazetede yayınlandı ve alkollü içecek markalarının spor kulüplerine artık isim olamayacağı bildirildi. Böylece Efes Pilsen'in 1 yıl içerisinde logo ve isim değişikliğine gitmesi zorunlu kılındı. Her ne kadar NBA blogu olsak da basketbol sever Türk insanları olarak alınan kararı kınayıp şimdilik haber olarak girelim. Vakit bulabilirsek gün içerisinde değerlendirme yaparız.
Spurs karşısında fena bir maç çıkarmayan Paul Pierce takımının galibiyetinde önemli bir rol oynamıştı. Ancak bu maçın kendisi açısından ayrı bir önemi daha vardı. Bildiğiniz gibi 1998 draftinde Celtics tarafından seçilen Pierce yaklaşık 13 senedir aralıksız bu takımın formasını giyiyor. Dün gece Spurs karşısında takımıyla 918. maçına çıkan Pierce, bir Celtics efsanesi olan Bob Cousy'yi bu kategoride geride bırakarak 5. sıraya yükseldi. Tarihi başarılarla ve efsanelerle dolu olan bir organizasyonda bu seviyeye gelmek gerçekten büyük iş. Kendisini tebrik ediyoruz. Eğer sağlık sorunu yaşamazsa bu sezon içerisinde 3. sıraya kadar yükselme ihtimali de var. Hesaplamak isteyenler için Celtics tarihinde en çok maç oynayan ilk 4 ismi de oynadıkları maç sayısıyla birlikte verelim: 1- John Havlicek(1270), 2- Robert Parish(1106), 3- Kevin McHale(971), 4- Bill Russell(963).
Beklediğimize değdi ve Spurs-Celtics maçı playoff karşılaşmasından hallice bir mücadeleye sahne oldu. Başlığın sebebini yazının devamına saklayarak maçı izlemeyenler için küçük bir özet geçeyim: Hızlı başlayan Celtics'e bench oyuncularıyla karşılık veren Spurs maçın başında oyundan kopmadığı gibi devrenin sonlarına doğru da skor üstünlüğünü ele geçirdi. 4. çeyreğin sonuna kadar karşılıklı basketlerle ortada geçen maçta son dakikaya girilirken Rondo'nun savunmada kaptığı toplardan bulduğu kolay basketlerle farkı 9 sayıya kadar çıkardı Celtics. Bundan sonra ise maçı vermek için ellerinden geleni yaptılar. 9 sayılık fark yaklaşık 20 saniye içerisinde 2'ye kadar indi. Bu bölümde Pierce ve Robinson'ın basit top kayıplarını fastbreakle değerlendiren Spurs, Allen'ın kaçırdığı iki serbest atışla son topta maçı kazanma şansını elde etti. Ama son hücumda Ginobili'nin topunu kesen Pierce, Celtics'i kabustan uyandırdı.
NBA'de iki yakanın liderini karşı karşıya getiren maç play-off atmosferinde geçti ve büyük bir çekişmeye sahne oldu. Son anları heyecan fırtınası içinde geçen maçta gülen taraf Boston Celtics oldu ve üst üste üçüncü galibiyetlerini elde ettiler. Maç boyu Spurs gibi bir takıma %61 ile hücum eden Celtics'e karşı San Antonio hücum ribaundları ile ayakta kaldı ancak buna rağmen galibiyete ulaşamadılar. Rajon Rondo kariyer maçını oynayacak derken son çeyrek frene bastı yoksa asist sayısı hızla yükseliyordu. Maçı 12 sayı 10 ribaund 22 asist 6 top çalma ile tamamlayarak Spurs'ü yıkan isim oldu. İşin ilginç yanı ise Rondo 22 asist yaparken takım halinde Spurs'un 20 asist yapmasıydı. Allen 31 sayı 6 asist ile oynarken Glen Davis 23 sayı üretti. Son çeyrek 20 sayı kaydeden ve takımını sırtlayan Manu son hücumu değerlendiremedi ve maçı 24 sayı 8 ribaund 5 top çalma ile tamamladı. Benchten Bonner ve Neal ile katkı alan Spurs cephesinde Parker ve Duncan 18 sayı üretti.

İlgimi çekmiş de kaydetmişim masaüstüne. Şimdi temizlik yaparken yine gördüm, paylaşayım dedim. Aynı açıyla kırılmış bacaklara, kollara dikkat ederseniz senkronize olmuş bir şekilde dans ediyorlar sanki.
6 Ocak Perşembe 02:00 / Toronto Raptors - Cleveland Cavaliers
NBA'deki kaynaklardan alınan bilgiye göre şöyleymiş efendim: Blake Griffin, Serge Ibaka, JaVale McGee ve Brandon Jennings. Bunlardan Griffin'in %100 olduğunu söyleyebiliriz çünkü kendisi hakkında NBA.com'un hazırladığı bir video dolaşıyor ortalıkta: Griffin'in smaç yarışmasına katılması ile ilgili Clippers oyuncularının verdiği ufak röportajlar. Diğer adaylar için böyle şeyler çıkmadı ortaya ama hep dediğim gibi, bilgi birkaç kaynaktan birden onaylanıyorsa, %99 doğrudur.
Dün gece Pistons'ı evinde ağırlayan Lakers ikinci yarıdaki oyunuyla maçı kazanarak rahat bir nefes aldı. Şut seçimleri sebebiyle Phil Jackson'la sorunlar yaşayan Kobe, karşılaşmaya çok kötü başlayıp ilk çeyreği 9'da 0'la tamamlasa da sonradan ritmini buldu ve 17 sayı üretmeyi başardı. Bu 17 sayının Kobe için anlamlı yanı ise tüm zamanların sayı krallığı sıralamasında Dominique Wilkins gibi bir efsaneyi geride bırakıp 10. sıraya yerleşmesi oldu. Merak edenler için Kobe'nin kariyeri boyunca 26671 sayı attığını ve bu sıralamada bir üstünde yer alan Oscar Robertson'ı da(26710) muhtemelen 2-3 maç içerisinde geçeceğini söyleyelim ve Kobe'nin Dominique'i geçtiği sayıyı izlemeniz için sizi şöyle alalım.
Butler'ın sezonu kapadığından dün ben bugünde Soner bahsetti. Ayrıca dün ben bu sakatlık haberinden sonra eğer Mavericks'in bir hamle yapabileceğinden de bahsetmiştim ki Butler'ın sezonu kapadığı kesinleştikten sonra haberler düşmeye başladı. Biraz basından, biraz da kendi senaryolarımla birşeyler ürettim, bakalım hemen:
Lakers'ı deplasmanda yenen Memphis evinde Batı'nın bir diğer güçlü ekibi Oklahoma'yı ağırladı ve heyecanlı geçen maçın sonunda gülen taraf olmayı başardı. Thunder Spurs'ten sonra bir diğer Güneybatı takımına kaybetti. Memphis'te bronşit olduğu için Mayo forma giymezken Zach Randolph pota altındaki üstün performansını bu maçta da sergiledi ve 31 sayı 16 ribaund üretti. Tony Allen 19 sayısı ile oldukça önemli bir performans gösterirken Rudy Gay 27 sayı üretti. Gasol ise 10 sayı 10 ribaund ile double yaparak geceyi noktaladı. Thunder cephesinde Durant 28 sayı 9 ribaund ile yine etkili bir gece geçirirken maçın sonunu istediği şekilde oynayamadı. Westbrook 28 sayı 7 asist ve benchten gelen Harden 17 sayıyla maçı tamamladı.
Sezona beklentilerin çok altında başlayan ve eleştiri oklarının bir numaralı hedefi olan Miami olgun basketbolu ile maç kazanmaya devam ediyor. Oynadığı son yirmi maçta kaybettikleri sadece mücadele var. Müthiş bir seri yakalayarak Doğu'da Celtics'in ensesine gelen Miami'de Dwyane Wade ve LeBron James'de istatistikleri ile göz kamaştırıyor. Doğu'da ayın oyuncuları seçilen James ve Wade dün gece Bucks karşısında takımı galibiyete götüren isimlerdendi. James 25 sayı 9 asist ile oynarken Wade 34 sayı buldu. Chris Bosh 19 sayı 12 ribaund ile double yaparken benchten gelen Chalmers'ta bulduğu basketlerle faydalı oldu ve 9 sayı üretti. Milwaukee'de guard sıkıntısı oldukça ortada. Jennings'in yokluğunda takımı idare edebilen yok. Hoş onun da idare edebildiğini söylemek güç ya. Ersan ilk çeyrek iyi oynadı ancak faul problemine girdi, şutları kaçmaya başladı derken 7 sayıda kalıverdi. Salmons 18 sayı 6 asist ve Bogut 16 sayı 8 ribaund ile takımda dikkat çekenler arasındaydı.
Steve Nash bu ligin en iyi oyun kurucularından biri şüphesiz. İki MVP ödülü kazanmış, özellikle D'Antoni'nin sisteminde çok faydalı olan Nash'in bugünlerde 2004'ten beri lideri olduğu Phoenix'ten ayrılabileceği konuşulmaya başladı. Phoenix artık şampiyonluktan ümidi kesti ve onlar için rebuilding çanları çalmaya başladı. Bu doğrultuda da Steve Nash'i ellerinden çıkarmaya ve genç yıldız/draft hakları/biten kontrat almaya çalışacaklar. Ancak benim kafamda farklı bir soru var, Steve Nash nereye gidebilir? Şampiyonluğa oynayan takımlara ve Nash'i alabilme ihtimallerine bir bakarsak:
Zaten konuşuluyordu ama küçük de olsa bir umut vardı Mavs taraftarlarında. Ancak bekledikleri olmadı ve gün içerisinde gelen haberle Butler'ın sağ dizindeki sakatlık sebebiyle sezonu kapattığı açıklandı. Seneye beklenenden çok daha iyi bir başlangıç yapan ve Nowitzki sakatlanana kadar da batıda liderliği zorlayan Dallas, sakatlıkların etkisiyle büyük bir düşüşe geçip son 4 maçta 3 mağlubiyet almıştı. Butler bazı maçlarda oyun içerisinde pek görünmese de takım kimyası içinde oldukça önemli işlere imza atıyordu. Nowitzki ve Terry ile birlikte takımın en önemli hücum silahıydı ve Dirk'ün yokluğunda epey sorumluluk alıyordu. Aynı zamanda Dallas'ın, ligin üst düzey savunma takımlarından biri olmasında da oldukça önemli bir etkendi. Yani büyük bir kayıp oldu Dallas adına. Sezona iyi başlamanın avantajıyla şimdilik ikinci sıradalar ve kredileri de az değil ama bu sıradaki yerlerini koruyabilmeleri güç. Tabi Butler bir takasa malzeme olmazsa. Bu ihtimali de kapsayan Doğuş'un yazısı şurada mevcut. Geçmiş olsun diyelim.
Müthiş form grafiğini devam ettiren Orlando evinde ağırladığı Golden State'i de yenerek üst üste 6.galibiyetini elde etti. Hidayet'in takastan sonra eski kimliğine büründüğünü ve bir başka oynadığını defalarca yazmıştık. Hidayet az önce kariyeri açısından oldukça önemli bir maçı noktaladı. 38 dakika sahada kalan Hedo kötü şut yüzdesiyle oynamasına karşın 10 sayı 14 ribaund 10 asist 5 top çalma ile oynayarak kariyerinin 3. triple double'ına imza attı. Ayrıca Hidayet'in yaptığı 5 top çalma onun kariyer rekoru oldu. Orlando'da yalnızca bir dakika forma giyen Q.Rich hariç herkes çift haneli rakamlara ulaşırken Howard 22 sayı 17 ribaund ile oynadı. %46 ile üçlük isabeti bulan Orlando'da 4'er üçlük bulan J.Rich 19 ve benchten gelen Reddick 13 sayıyla oynadı. Üçlük çizgisinin gerisinden rakibi kadar iyi dikiş tutturamayan Warriors benchinden de istediği verimi elde edemedi. İlk devreyi 9 sayı önde kapatmasına karşılık ikinci çeyrek skor konusunda sıkıntı çeken Warriors'ta Ellis 20 sayı 7 ribaund 4 asist ile oynadı. Son günlerin formda ismi Wright 17 sayı 6 ribaund ile oynarken bir diğer guard Curry 15 sayı 6 ribaund 5 asist üretti.