BIY AD

7 Mayıs 2011 Cumartesi

7 Mayıs Programı

7 Mayıs Cumartesi 24:00 OKC Thunder- Memphis Grizzlies (NTVSPOR)
8 Mayıs Pazar 03:00 Miami Heat- Boston Celtics

Öncelikle eksiklerle başlayayım bu akşamın fikstürüne. İkinci maçtaki inanılmaz savunmasından sonra Ibaka hafif bir sakatlık sebebiyle Perşembe günkü çalışmaya katılmamıştı, ama bu akşam oynayacakmış tam performansla. Şu an 1-1 olan seride üçüncü maç Memphis'te. İlk maçta Grizzlies pota altında önemli bir üstünlük kurarak kazanmıştı, Thunder da ikinci maçta bunu dengelemişti en önemlisi. Bunu da Gasol Randolph ikilisini durdurarak yapmışlardı temel olarak ikili sıkıştırmalar getirerek (Bahsettiğim ikili sadece 5/22 ile oynamıştı toplamda). Grizzlies için kenardan kelen Battier ve Mayo'nun katkıları çok önemli uzunlar dışında. Serinin kaderi için bu iki maç çok önemli, çünkü iki maçı alan turu geçer, veya maçlar paylaşılırsa 7. maçı bile görebiliriz. Seriye başlarken Thunder biraz daha iyi göründü benim gözüme fakat, şu anda Grizzlies evinde oynayacağı iki maçtan dolayı ağır basıyor.

Gecenin ortalarına geldiğimizde (saat olarak) de serinin üçüncü maçında, Florida'nın sıcağının (Heat) Celtics'i iki maç boyuna kavurmasından sonra, seri Massachusetts Boston'a  yani TD Garden'a taşınıyor. Celtics'in seyircisi, acaba yeterli desteği verip Celtics'i ayağa kaldırabilecek mi göreceğiz. Celtics'te iki maçta çok şey kaçıran, eksiği, hacmi (!) çok hissedilen Shaquille O'Neal, bu maçta 15 dakika kadar da olsa oynayacak. Pierce'ın da hafif bir sakatlığı vardı, fakat iyiymiş ve oynayacakmış. Merak edenler varsa Heat'te Haslem'ın  durumunu, hemen aktarayım ki kendisi tam antrenmanlara çıkacak durumda, çıkıyormuş yani, ama normal sezonu uzun zamandır tatmamış olan bir oyuncunun artan Playoff temposuna ne kadar uyum sağlayacağı bir soru işareti Spoelstra için. O yüzden durumu belirsiz bu anlamda. Maça dönersek, Heat inanılmaz dengeli bir şekilde ritim bulmuş gözüktü, ikinci, üçüncü ve son çeyreklerde Boston ya geri gelip öne geçti ya da beraberliği yakaladı, fakat Spoelstra'nın müdahaleleri ve takımın ortak tepkisiyle çok değerli serilerle maçı kazandılar. Bu çok önemli bi özellik bence. Miami'nin büyük üçlüsünün de toplam 80 sayı atmış olmasını da unutmayalım ayrıca.

NBA'de Bugün - Play-Off 19.Gün

Lakers 92 - Mavericks 98
Lakers adına ve Dallas adına son yıllardaki başarı durumlarına göre alışılageldik bir maç değildi. Dallas psikolojik olarak seride önde olmanın avantajı ile psikolojik bir maça çıkarken, Lakers ise geride olduğu bir seriyi çevirebilmek adına psikolojik bir maça çıkıyordu. Son dönemde izlediğim en heyecanlı basketbol maçlarından biriydi. İnişli çıkışlı sekansları, Kobe ve Dirk gibi iki lider oyuncunun çarpışması derken müthiş bir maça tanıklık ettim. Dallas ilk maçta yanlış hatırlamıyorsam 16 sayıdan geri dönüş yapmıştı. Dün akşam son çeyrek Kobe ve Gasol'un kenarda olduğu dönemde Lakers bir ara farkı 8'e çıkarttı. Çok yakın giden bir maçta oldukça önemli bir farktı. Ancak Dallas bunun da altından kalkarak galibiyete uzanmasını bildi. 3-0'ı yakaladı ve Batı Finaline büyük ölçüde göz kırptı. Şu skordan seri çevirebilen bir takım yok ve bir ilki aramak büyük destansı bir hikaye ile ortaya çıkar. Lakers şu anki durumu ile seri geçmeye hiç yakın değil zaten. Dallas büyük bir iş başardı şu maçı alarak.

Bireysel performanslara bakacak olursak Dirk Nowitzki müthiş bir liderlikle taşıdı takımını. Son çeyrek her defasında topu eline aldı potaya gitti, boş oyuncuları gördü ve hep olumlu bir katkı sağladı. 12/19 gibi önemli bir isabet oranı ile 32 sayı-9 ribaunda imza attı. Nowitzki'nin yanında şu maçı getiren iki oyuncu vardı. Biri özellikle Kobe'ye yaptığı savunmayı maçın geneline dağıtması ile gençlere meydan okuyan Kidd, diğeri ise ilk üç çeyrek ortalarda olmayan ancak kadroda el yakan anlar için tutulan Peja'nın muazzam katkısı. Kidd 11 sayı-9 asist üretirken, Peja benchten gelerek 15 sayıya imza attı. Bir de Dallas kazanırken özellikle üç numarasından hiç katkı alamadı. Marion en kötü play-off performanslarından birini sergiledi. Lakers cephesinde Kobe takımının galibiyeti için çok çalıştı. Belki çok şut denemedi ve bu soru işareti oldu ama takımını oynattı. Boştaki arkadaşlarını buldu ve takımını hep doğru yolda tuttu. 17 sayı-6 asist ile maçı tamamladı deneyimli oyuncu. Bynum 21 sayı-10 ribaund ile ilk iki maç varlık gösteremeyen Lakers pota altını toparlamaya çalıştı ancak ekürisi Gasol halen uykudan uyanamamıştı. Gasol'ün serisi değildi bu, belliydi. Jackson oyuncusunun kötü performansı sonrası molalarda hiç görmediğimiz tepkiler verdi belki de onu motive etmeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Son 5 dakikanın skoruna bakacak olursak; Lakers 7-20 Dallas. Bu da bir çok şeyi açıklıyor maç sonu için.

Bulls 99 - Hawks 82
Serinin ilk maçını muazzam bir şut yüzdesiyle kazanan Atlanta ev sahibini avantajını bu gece itibari ile Chicago'ya teslim etti. Maça hızlı giren ve skorda Rose'un bireysel hareketleri ile skor üstünlüğünü ele geçiren Chicago direksiyonu kalan bölümde teslim etmedi. Atlanta'nın hücum konusunda sıkıntı yaşadığını dün akşam bir kez daha gördük. Bir defa dün akşam Ömer 15 dakikaya yakın süre aldı ve istatistiksel olarak pek katkı vermese bile savunmadaki duruşu ile fark yarattı. Ömer'in 1 ribaund-1 blok ile mücadeleyi tamamladığını da vurgulayalım. İçeriyi kapatan Bulls karşısında dış şuta yönelmek konusunda çok sorun yaşadılar. 48 dakikada sadece 6 üçlük kullanmaları bile bunu özetleyemez.

Dün akşam Rose adeta tek kişilik muhteşem bir gösteri sundu. 44 sayı-7 asist ile harika bir maç çıkartarak takımını galibiyete taşıdı Rose. Bu muhteşem performansın yanında ekstra ince katkılar galibiyet için yeterli olacaktır ki o katkılarda Korver ve Gibson'dan geldi. Gibson benchten gelerek 13 sayı-11 ribaund ile oynayarak boyalı alanda ekstra katkı sağlarken Noah'ın da maçı 15 ribaund ile bitirdiğini vurgulayalım. Toplamda 47 ribaund ile bu konuda Alanta'ya sıkıntı yaşattı Chicago. Korver ise 3/4 üçlük ile 11 sayı üretti. Hawks cephesine bakıyoruz Joe Johnson ilk maçtaki muazzam solosunun ardından köşesine çekilmiş durumda. Serinin belki de kırılma maçında 4/12 isabetle 10 sayıda kalmak takımın en önemli ismi için açıklanacak bir durum değil. İlk turun sürpriz ismi Crawford'un da maçın sonucuna yönelik bir performans gösterememesi Atlanta'nın yenilgisine ön ayak oldu. Hinrich'in sakatlığı ile ilk beşe yerleşen ve sürpriz katkılarıyla ön plana çıkan Teague dün gece yine takımın en iyisi olarak gözüktü. 21 sayı-3 ribaund-3 asist ile takımın en skoreri olmayı başardı. Atlanta yapabileceğini ilk maçta yaptı ve bir maç çaldı Chicago'dan ancak çok çok ekstra bir şey olmazsa Chicago önümüzdeki 2 maçı da alacak durumda en azından şu maç onu gösterdi.

6 Mayıs 2011 Cuma

Lakers'ın durumu

Hazır 2-0'lık seriler içerisinde Miami sessiz sedasız başarısının heyecanını yaşarken, Los Angeles diyarında 2-0 olan diğer seride de panik havası yaşanıyor. Ben de işin bu tarafı ile ilgili yazmak istiyorum biraz. Geçen maçın sonunda Odom sorunun savunma ile ilgili olduğunu söyledi ve aslında maçı kazanmak için gerekli aletlerinin olduğunu ama maçı rakip için yeterince zorlaştırmadıklarını belirtti. Bynum da hemen arkasından, ağzında sakız varken, gevrek gevrek, takımda güven sorunları olduğunu söyledi, hatta sorunun üzerine giden basın görevlisi "Ofans ile ilgili mi bu güven sorunları ?" diyerek bir can simidi atmasına rağmen, hatasını düzeltmeyip hayır bireysel güven sorunları diyerek talk showculara bile laf verdi. Ben de diyorum ki, be adam, eğer sorunun varsa, koça gider anlatırsın, ya da ertesi sabah takım toplantısında anlatırsın, ne diye gidip maç sonunda açıklarsın durumu. Bunu söylemesi kesinlikle yanlış, çünkü ortada bir takım var, bir koç var ve bu sorunlar birlikte çözülür. Takım arkadaşınla problem varsa, adam zaten soyunma odasında iki metre yanında zaten. Artık olgunlaşması gerek kesinlikle. Yani bunu söylerken hiç de kendi performansına bakmadan bunları yapıyor ya, pes doğrusu. Ertesi gün Kobe, Odom ve Phil Jackson konuyla ilgili açıklamalar yaptı, dedikleri açıklanmaya yorumlanmaya ve yumuşatılmaya çalıştı ama mmmm hmmm, ikna olamadık bence.

2-0'a dönecek olursak, evinde iki maçı birden kaybettikten sonra, geri gelip dört maç kazanan takım hikayesi, tarihte üç kere yaşanmış sadece. İlki Lakers Warriors'a karşı 1969'da, Rockets Suns'a karşı 1994'te ve Maverics Rockets'a karşı 2005'te. Bu serinin iki aktörünün de buralarda olması ilginç. Ama bu rakamlar Lakers'ın durumunun ne kadar zorda olduğunu gösteriyor bir anlamda. Lakers'ın son maçta 2/20 üçlük atmasından (maçın ilk 40 küsür dakikasında bir tane bile üçlük atamamasından) hiç bahsetmeye bile gerek yok diye düşünüyorum.

Artest konusunda da gelince, gerçekten, sonucu belli olan bir maçta neden kasti faul yaptığını anlamaya çalışıyorum, fakat sebep bulamıyorum. Çünkü Flagrant 2 şeklinde yorumlandı ve ceza aldı üzerine (her seferinde maç cezası gerekmez, bazen sadece oyundan atılır oyuncu).82 normal sezon maçında da ilk beşte yer alan bir oyuncunun olmaması Lakers'ı kesinlikle etkileyecektir. Kendisi de şimdiden pişman bence. Olmalı da. Dünkü antrenmandan sonraki iki buçuk dakikalık soru cevap kısmında 8 kere toplam "moving forward" kelimelerini kullandı, hemen unutulsun, konu geçişsin diye.

Odom, en iyi altıncı adam, görelim hünerlerini !

6 Mayıs Programı

7 Mayıs Cumartesi 02:00 Chicago Bulls- Atlanta Hawks (NBA TV)
7 Mayıs Cumartesi 04:30 Los Angeles Lakers- Dallas Maverics (NTVSPOR)

Gecenin ilk maçında, United Center'dan 1-1 ile çıkan seri NBA TV'nin yakınlarına Atlanta'ya gidiyor bu akşam. 86-73 sonuçlandı son maç. Maçın başında da Rose MVP ödülünü Stern'ün elinden almıştı hatırlarsanız. Hazır başında kendisiyle maç boyu uğraşabilecek bir Hinrich yokken, bu maçta da yüksekten uçabilir kendisi (%39 atsa da görmezden gelebiliriz bunu). Hawks için de Teague'nin performansı etkili olur diye düşünüyorduk ilk beşe yerleşeceği için, ilk maç şut anlamında biraz çekingen gözükmüştü, heralde ikinci yılı olmasına vermek lazım, fakat ikinci maçta daha da yukarıya çıkarttı performansını. İlk seride 9 dakika oynayan bir oyuncunun istendiği anda bu seviyelere çıkan bir karakter olarak görmek keyif veriyor gerçekten. Potaya hücum yapmayı, penetre yapmayı Rose'dan eminim görmüştür, bu konuda gerçekten başarılı.

İkinci maç ise, tam bir medya bombardımanı. Yani 2-0'dan beri, söylenmeyen, yazılıp çizilmeyen, didiklenmeyen kalmadı. Çünkü o kadar çok şey oldu ki, Bynum'un "Takımda güven sorunları var" diye açıklaması, Ron Artest'e Barea'ya geçen maçta yaptığı faul sebebiyle, maçın ertesinde bu maçta oynaması yönünde ceza verilmesi, bu iki olay üzerine yapılan açıklamalar, P-Jax'in resmi olarak panik butonuna bastıklarını söylemesi falan derken, olay iyice kabardı. Sadece çıkışlarda etraflarını çeviren değil, akrobatik sıçramalar yapabilen, kamerasını tutarken diğer yandan da düz duvarı tırmanabilen Hollywood medyası da hep bir taraflarındayken, three-peat çok da kolay değilmiş demek ki. Çok optimistim belki ama, bu anlamda Dallas'ta oynamaları onlara çok yarar diyeceğim. Biraz uzaklaşmaları çok yararlı olacaktır. Ntvspor'daki son maçı izlerken yuhalamaları gördük çünkü açıkça. Bunun yanında, umarım Artest de bunu anlamıştır, şampiyonluğun ertesi günü şarkı çıkartmakla, ya da yaptığı yardımlar vs, aldığı ödüllerle bu işin sürmeyeceğini, asıl işinin basketbol olduğunu. Baron Davis olup olmayacağını göstermeli biraz. Geçen seneki son maçtaki Artest nerde, bu Artest nerede...Bu anlamda aslında ceza iyi de olmuş olabilir. Çünkü Odom akıl dışı  performanslar gösteriyordu kenardan gelip. Bu gece büyük ihtimalle ilk beşte olacak kendisi. Ama zaten kenardan yeterince katkı almayan Lakers, Odom'suz benç ile ne yapacak ilginç. Hani Terry, Barea, Stojakovic (o bile), Brewer, Haywood çok iyi gözüküyor insanın gözüne, Blake, Brown ve Barnes'ın yanında. Dallas'ı da kutlamak gerek. Nowitzki'yi özellikle. Sonuç olarak, bahsi Bryant'ın dedikleri ile kapatayım: "Aslında o kadar da büyük bir olay değil, sanki bundan önce hiç iki maç üst üste kazanmadık mı ?"

5 Mayıs 2011 Perşembe

NBA'de Bugün - Play-Off 18.Gün

Mavericks 93 - Lakers 81
İlk maçı sürpriz bir şekilde kazanan Dallas bu galibiyetinin bir sürpriz olmadığını gösterircesine çıktı ve Staples Center'daki 2.maçı da kazandı. İlk maçta beklenmedik bir yenilgi almak bile Lakers adına yaralayıcı olmuşken dün akşamki yenilginin sonuçları nasıl olacak çok merak ediyorum. Play-off'lara zaten istedikleri ivme ile giremeyen Lakers, Hornets karşısında da fazlasıyla zorlanmıştı. Ben normal olarak karşıladım bunu ilerleyen turlarda geçtiğimiz senelerde olduğu gibi açılırdı takım ancak görünen o ki bu şekilde ruhsuz oynamaya devam ederlerse kötü son onları bekliyor. Lakers bu maçı kaybettiyse tamamen ruhsuz oyununa borçludur. Batı finalini isteyen ve hücum-savunma gelgitinde takım olmayı iyi beceren takım iki maçta da Dallas oldu ve galibiyete ulaşmayı başardılar.

Dün akşam Dallas'ta Barea dışında ortalama performanslarının üzerine çıkan bir isimde yoktu. Barea'nın benchten gelip 12 sayı-4 asist ile etkili olması dikkat çeken noktalardandı. Nowitzki 24 sayı-7 ribaund ile istatistik olarak ortalamalarının gerisinde kaldı ama basketbol olarak bence en iyi play-off maçlarından birini oynadı. Kafa olarak buraya kazanmaya geldiklerini belli ediyordu adeta. Kidd'e de ayrı parantez açmak gerekir. Dün akşamın gizli kahramanlarından olan Kidd 10 sayı-6 asist ile mücadele etti. Lakers cephesinde Kobe 23 sayı üretirken, boyalı alanda Gasol 13 sayı-10 ribaund üretti ancak beklentilerin altındaydı. Lakers evinde kaybettiği iki maçla turu geçme şansını bir hayli zora sokmuş oldu. Sıradaki iki maç Dallas'ta oynanacak ve 3.maçta Lakers'ın alacağı bir yenilgi çekişmeli geçmesi beklenen bu seriyi erkenden bitirme noktasına getirebilir.

Hawks 73 - Bulls 86
İlk maç evinde sürpriz bir yenilgi alan takımlardan bir diğeri Chicago olmuştu ancak onlar 2.maçta toparlanarak seriyi eşitlemeyi başardılar. Atlanta'nın en az 2 gömlek üstünde bir takım Chicago şu haliyle ancak maç kazanmak ve seri geçmek için kağıt üzerindeki üstünlük yetmez. Bunu oyuna da yansıtmak, sonuç almak gerekir. Atlanta, Orlando serisinde ve ilk maçta bunu iyi bir şekilde uygulamıştı ancak dün akşam Rose önderliğinde iyi oynayan taraf Bulls oldu. Ayrıca Noah'ın bu sezon en iyi play-off maçlarından birini çıkarttı ve savaşçı ruhunu takıma yansıtarak galibiyetin baş mimarlarından oldu.

Maçtan önce MVP ödülüne kavuşan Rose takımını galibiyete taşımayı başardı. 25 sayı-10 asist-6 ribaund ile oldukça efektif bir görüntü çizen Rose yaptığı 8 top kaybı ile bu performansına biraz olsun gölge düşürdü. Boyalı alanda ise Noah fırtınası esti ve 19 sayı-14 ribaund-3 top çalma ile takımın en iyilerinden biriydi. Hawks serisinde daha çok süre almasını beklediğim Ömer maçlarda çok kısıtlı süreler almaya devam ediyor. Dün akşam 3 dakika oyundak aldı ve yaptığı faul dışında istatistiksel olarak varlık gösteremedi temsilcimiz. Atlanta'da Hinrich'in yokluğunda ilk beş çıkan Teague 21 sayı ile takımının en skoreri olurken, geçtiğimiz maçın yıldızı Joe Johnson bu maçta sönük kalan taraftı. Bir türlü istediği şutları bulamayan ve topu potadan geçirmekte zorlandı Johnson. Maç sonunda da yaptığı kötü seçimlerle takımının yenilgisindeki en önemli etmendi.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

4 Mayıs Çarşamba

5 Mayıs Perşembe 03:00 Atlanta Hawks- Chicago Bulls (NBA TV)
5 Mayıs Perşembe 05:30 Dallas Mavs- Los Angeles Lakers (NTVSPOR)

Öncelikle eksiklerin bilgisini vererek başlayayım programa. Rose'un önceki maçın sonundan kalan bir ağrısı vardı, fakat dünden beri iyi hissediyormuş, bugün de oynayacak bildiğimiz kadarıyla. Yani United Center'da 2010'un en değerli oyuncusunu bu gece izleyebileceğiz, maç saati ne kadar kötü de olsa. Hawks açısından da önceden bahsettiğimiz gibi, Hinrich bu seriyi pas geçecek büyük ihtimalle. İlk maçı kazandıkları için, bir tehdit olduklarını göstermiş oldular. Atlanta'nın gerçek bir tehlike olduğunu söyleyenler en azından ilk maç akşamı haklı çıktılar. Çünkü Hawks Rose için bir çözüm üretmiş gibiydi, kendisi 24 sayı 10 asist yaptı ama süperstarlar zaten böyledir, kendi rakamlarına bir şekilde ulaşırlar, ama önemli olan, takımı ne kadar yoldan çıkarıp buna izin verdiğinizdir. Rose ilk maç akşamı bir önceki seride yaptığı gibi sürekli içeri girmek yerine, son maçta ya şuta kalktı, ya da asist yapmaya çalıştı. Zaten 0/7 ile başladı maça.
Hawks için de şundan bahsedeyim, Teague bana göre çok iyi oynadı ilk maçta. Tamam 10 sayı attı, ama 5 asist yaptı ve sadece tek top kaybı yaptı maçta. Bu anlamda savunmada da çok sırıtmadığı için, Hawks Hinrich olmadan bu işi kıvırdı gibi ilk maçlık.

Hawks'ın sürprizi yapan takım olma ününü Batı'da da Mavs için söyleyebiliriz ilk maç için. Hem de Melekler Şehri'nde yaptılar bunu. Kobe son basketi atsa farklı konuşur muyduk, pek sanmıyorum açıkçası. Çünkü gösterdikleri karakter ve savunma becerisi etkileyiciydi. Daha güzeli de maçın son bölümünde Kobe'nin ve Dirk'ün birbirine karşı takımını sırtlayan basketleri atmasıydı, maçı izlerken çok istedim maç uzasın diye. Tabii arada bir düşmanlık yok, Kobe de bunun böyle gösterilmesini istememiş, yıllardır Allstar vs gibi organizasyonlarda pekişen arkadaşlıklarını vurgulamış geçen gün. Maçın sabaha karşı çok makul bir saatte olduğundan ve Ntvspor'dan da canlı yayınlanacağını vurgulayarak kapatayım bugünkü programı.

NBA'de Bugün - Play-Off 17.Gün

Celtics 91 - Heat 102
Miami Heat evinde oynanan ilk iki maçta geçit vermemeyi başardı Boston karşısında ve yolu yarılamış oldu. Açıkçası ilk maçta oyundan atılan Pierce'ın yanı sıra Garnett'in de son dakikalarda biraz olsun dirilmesi ikinci maç için bir mesaj diye düşünüyordum. Dün akşam zaman zaman öne geçti Celtics ama maçın genelinde gerideydi. Hemen hemen ortada bir maç seyrettik ancak fark son periyotta ortaya çıktı. Son 7 dakikaya 80-80 girdiklerini belirtmek gerekir. Maçın son bölümünü, el yakan şutları doğru ve etkili kullanan Miami galibiyete uzandı. LeBron özellikle 2.devre Celtics potasına 24 sayı göndererek galibiyetin mimarı oldu.

Serinin ilk maçında sahne alan ve sürpriz bir katkı veren James Jones bu maç sayı üretemedi ancak 'Three Kings' 80 sayıya imza atarak müthiş bir katkı verdi. İlk maçın yıldızı Wade 28 sayı-8 ribaund üretirken, 17 sayı-11 ribaund-2 blok ile Bosh başarılı bir performans sergiledi. Maçı getiren isim ise az öncede söylediğimiz gibi ikinci devredeki müthiş performansı ile LeBron oldu. İlk devre sadece 9 sayı üreten James maçı 35 sayı ile tamamladı. Heat cephesinde ilk maç sahnede olan James Jones gibi Celtics cephesinde de bu maç hiç kendini göstermeyen biri vardı. Ray Allen ilk maçta takımı taşıyan o başarılı performansının ardından çift hanelere dahi ulaşamadı. Rondo 20 sayı-12 asist ile double-double yaparken Pierce ve Garnett ise bildiğimiz performanslarından uzaktı. Miami büyük bir avantajla gidiyor şimdi Boston'a. Deplasmanda alabilecekleri bir maç serinin kaderi açısından çok büyük bir hamle olur. Şu an kazanması gereken ve psikolojik baskının altında olan taraf Boston. Üç gün gibi önemli bir süreçte de dinlenecek takımlar. Eksikleri giderme ve yara sarma açısından önemli bir zaman aralığı.

Grizzlies 102 - Thunder 111
Play-off'ların en sürpriz takımı olan Memphis dün gece Thunder karşısında ayakta kalamadı. Memphis'i buralara kadar getiren isim Zach Randolph dün gece play-off kariyerinin en etkisiz maçlarından birini oynadı. Onun böylesine etkisiz kaldığı bir karşılaşmada Oklahoma'nın bir şekilde galibiyete gideceği net bir şekilde belliydi. Oklahoma henüz ilk çeyrekten yakaladığı skor üstünlüğünü maç boyu kaptırmadı ancak rahat bir maç geçirmediğini de söylemek lazım. Daha üçüncü çeyrekten bu maçı kazanacağı belliydi Thunder'ın bana göre ancak bir türlü yumruğu vurmamaları ve Memphis'in mücadelesi ile skora ortak kalması önemli bir mesajdı Memphis adına.

Oklahoma'da Harden-Westbrook-Durant üçlüsü skoru paylaştı. Benchten gelen Harden 21 sayısı ile önemli bir katkıya imza atarken, Durant 26 sayı ile takımının en skoreri oldu. Serinin ilk maçında gösterdiği performansla eleştiri oklarının hedefi olan Westbrook 24 sayı-6 asist-3 top çalma ile oynayarak biraz olsun taraftarın gönlünü aldı. Bu arada benchten gelerek 6/7 isabetle 15 sayı üreten Maynor'u da atlamamak gerekir. Memphis'te gecenin en iyi ismi Conley oldu. Uzun rotasyonunun çıtayı aşamamasından dolayı sorumluluğu eline alan Conley 24 sayı-8 asist ile oynadı ancak performansı galibiyet için yeterli değildi. Randolph 15 sayı -11 serbest atış- 9 ribaund ile oynarken, benchten gelen Mayo'nun 13 sayısı da dikkat çeken istatistiklerden oldu.

3 Mayıs 2011 Salı

3 Mayıs Programı

4 Mayıs Çarşamba 02:00 Boston Celtics- Miami Heat
4 Mayıs Çarşamba 04:30 Memphis Grizzlies- OKC Thunder

Hemen Shaquille O'Neal'ın durumunu aktararak başlayayım programa. O'Neal koç Rivers'a göre dünkü antrenmanda çok iyiymiş fakat bu maçta riske edilmeyecekmiş şu anki durum itibarıyla. Shaq'ın içeride ilerleyen yaşına rağmen, pota altında kollarını kaldırıp durması bile, yani biraz kalecilik yapması çok önemliydi Celtics için. Çünkü Doc Rivers'ın da bahsettiği gibi, buraya O'Neal ile geldiler. O yüzden sakatlığı geçtiyse, hiç beklemeden ilk beşe girebilir. Ayrıca Pierce'ın da kendini toparlaması şart Celtics tarafında. Kendisi de biraz bencilce davrandığını kabul etti, fakat yine de birkaç pozisyonla ilgili hakemlerden şikayet etmiş. Fakat özellikle savunmadan başlayarak, hakem düdüklerinden çok daha ciddi problemleri olduğu ortada. Heat'in ise keyfi ve özgüveni yerinde. Bu özgüven ne kadar kırılgan, bakalım göreceğiz bu maçta.

Diğer maçta da Oklahoma City'de Grizzlies ilk maçta hazırladığı güzel sürprizin devamını getirmeye çalışacak. O kadar Thunder pota altı gücünden ve Perkins etkisinden bahsettik, ama Grizzlies'te Gasol ve Z-Bo boyalı alanda çok daha etkin gözüktüler ilk maçta.Zaten maç başı 51 sayıyla boyalı alandan yapılan sayılarda normal sezonun lideriydi Memhpis; bu anlamda sadece ünlerine yaraşır bir maç çıkardılar diyebiliriz. Oklahoma'ya tavsiyem ise, top kaybını azaltmaları olacak, çünkü yine bu zayıflıkları Memphis'in en güçlü yanı gibi gözüküyor.

NBA'de Bugün - Play-Off 16.Gün

Hawks 103 - Bulls 95
Play-off'lar başlamadan ilk turda Magic'i geçme şansı bile çok az olarak gösterilen Atlanta, yarı finaldeki ilk maçında deplasmanda Chicago'yu geçmeyi bildi. Üstelik seri öncesi Hinrich'in eksikliği ile zaten favori olan Chicago'nun turu geçme şansı artıyordu. Ama basketbol parke üzerinde oynanıyor bunu son 3 hafta içinde bir çok defa gördük. Atlanta deplasmanda çok iyi başladığı maçı kontrolünde götürerek kazanmayı bildi. Belki kazanırken çok iyi şut attılar, serinin bir başka maçında bu derece yüzdeli olabilecekler mi bu soru işareti ancak ilk maçı alarak bir adım öne geçtiklerini söylemek gerek.

Hinrich'in yokluğunda Teague ilk beş başladı ve 6.adam rolündeki Crawford'un yeri değişmedi. Joe Johnson'u attıklarından çok kaçırdıklarıyla buraya taşımışımdır. Takımın çok önemli bir oyuncusu ve doğal olarak kullandığı top sayısı da fazla oluyor ancak bunları daha yüzdeli kullanmak onun elinde. Dün akşam 12/18 isabetle 34 sayı üretti ve takımını sırtlayan isimdi. Crawford ilk turdaki etkili performansını 22 sayısı ile devam ettirirken Hawks hanesine de galibiyeti yazdırıyordu. Chicago cephesinde ise Rose 24 sayı-10 asist ile oldukça başarılı bir performans sergiledi. İstatistiksel olarak performansı ortalama üstü gözükse de maç içindeki tercihleri ve denemeleri onu ortalama seviyeye geri çekiyor. Sadece şut yüzdesine bakarak bile bunu görebiliriz. Serinin özellikle Chicago adına en önemli isimlerinden biri olan Deng 22 sayı-6 ribaund ile üstüne düşeni yapmış ancak benchten verimli bir katkı gelmemesi Chicago'nun yenilgisinin sebeplerindendi. Ömer ise benchten gelerek 7 dakika oyunda kaldı ve 2 hücum ribaundu ile mücadele etti.

Mavericks 96 - Lakers 94
Yarı finaller sürprizlerle başladı. Oynanan dört maçta sadece Miami ev sahibi avantajını korumayı başaran takım olarak dikkat çekti. Üç takım da henüz ilk maçtan deplasmanda galibiyeti çalarak avantaj yakaladı. Dallas'ta bunlardan biriydi. İlk devrenin sonunda hakem kararlarıyla bir anda fark açılmış ve Lakers avantajlı girmişti devreye. Ancak Nowitzki ve Kidd ile kontrolü eline alan Dallas, Staples Center'da ilk maçı kazanmayı bildi. İkinci devre boyunca farkı indiren ancak bir türlü öne geçmeyi başaramayan Dallas'ın kazanmasını ben bile beklemiyordum. Farkın eridiği anlarda sahneye çıkan Kobe adeta bu maç bizim mesajını veriyordu ancak son 20 saniyede ibre bir anda Dallas'a döndü. Lakers %26 ile dış şut atarak kötü bir gece geçirdi.

Nowitzki takımını galibiyete götüren isimdi dün akşam. 28 sayı-14 ribaund ile başarılı bir gece geçiren Nowitzki takımına önemli bir galibiyet kazandırdı. Sezon boyunca benchten en çok katkı alan takımlardan biriydi Dallas. Dün akşam gerek Terry'nin 15 sayısı gerekse Peja'nın 10 sayısı ile bu noktada ad başarılı bir performans sergilediler. Ancak son anlarda çaldığı top ve yürekli oyunu ile Kidd 7 sayı-11 asist ile dikkat çeken bir performansa imza attı. Lakers'ta günün en etkili ismi Kobe oldu. Lakers'ın tökezlediği her an sahneye çıkıp takımını diri tuttu. 35 dakikada ürettiği 36 sayıyla oynamasına rağmen takımına galibiyeti getiremedi. Pota altında 15 sayı-11 ribaund-7 asist ile Gasol boyalı alanda bir hayli etkili olurken sonraki maçlar için en azından yapabileceklerini göstermiş oldu.

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Celtics- Heat Eşleşmesi

Serilere girerken, olasılıkları düşünürken, ortaya bazı senaryolar koyarken, tabii ki biraz normal sezon karşılaşmaları kadar geriye gitmek gerektiğini düşündüm. Sonra da biraz daha geriye gidip, LeBron James'in Celtics'ten ne kadar çektiği de aklıma geldi. Hazır yarın seri başlamadan biraz istatistik, biraz tarihsel özet ile bir ortaya karışık yapayım dedim. 

Hatırlarsak James Cavs formasıyla da benzer maceralar yaşamıştı iki kere. Celtics 2008'de şampiyonluğa koşarken karşısına James ve ekibi çıkmıştı. James seri boyunca tavan ve taban yapan rakamlar gösterdi bize. Örneğin ilk maç, 12 sayı 10 top kaybı, altıncı maçta 32 sayı, yedinci maçta 45 sayı ile oynamıştı. Aynı maçta (yedinci maç) Pierce da kırklı sayıları geçmişti ve mükemmel bir düello izlemiştik. Geçen sezon ise, Cavs bu sefer Celtics'e altı maç dayanmıştı ve altıncı maçta da LeBron 27 sayı 19 ribaund ve 10 asist yapmıştı, fakat seri o maçla bitmişti. Hatta o maç James'in Cavs forması ile son maçı olmuştu, maçın çıkışında formayı çıkardıktan sonra gideceği konuşulmaya başlanmıştı. İşte oralardan geldi, şu an Heat takımıyla, bir yüzük macerasında daha Celtics karşısında. Üçüncü kez bunu deneyecek. Hatırlatayım, ne kral James, ne de D-Wade kariyerlerinde Celtics'i eleyemediler. 

Celtics sezonu 3-1 önde kapadı Heat karşısında ama sırlamadan dolayı yedinci maçtaki ev saha avantajına Heat sahip olacak (eğer oynanırsa) (**Burada bir yanlışlık olmuş, sıralamayı yanlış hatırlamışız). Gerçi ilk iki maç Miami'nin sezon başındaki karanlık zamanlarına denk geldi ama galibiyet galibiyettir. Heat de son maçı uçurum farkıyla kazandı. Bu seriye baktığımızda ise, Heat'in ilk beşi çok önemli, yani Chalmers-Bibby ve Anthony- Big Z (Ilgauskas) arasındaki seçimler takımın karakteri açısından çok etkili olacaktır. Bunun dışında da, üç sayılık isabet oranları da Celtics'e karşı %28 şeklinde idi. Ray Allen'ın  Knicks serisindeki referanslarına bakarsak, Heat'ın da üçlük olarak Celtics ile yarışabilmesi bu anlamda önemli.  Tabii Heat takımının maçın son dakikalarında, maç kazanacak şutları sokamamaları başlarına başka dertler açabilir. Maçlara da zaten iyi başlamıyorlar. Aradaki dönemde yakaladıkları serilerle maçı çeviriyor veya maça tutunuyorlar.  Celtics takımının tecrübesini ve maç sonlarında bunu nasıl kullandıklarını düşünürsek, demek istediğim ortaya çıkacaktır. Aklıma gelmişken bahsedeyim, Bosh da geçen seriyi çok iyi oynadı. Eğer sakatlıktan geri dönme ihtimali olan Haslem da dakikaları paylaşabilirse, Heat uzunları Celtics uzunlarını dengeler rotasyon derinliği açısından. 

Boston'un avantajları ise, her zamanki gibi TD Garden, tecrübe ve savunma olacaktır. Pozisyon açısından bakarsak da Garnett- Bosh, Pierce- James, Allen- Wade gibi eşleşmeler çok başa baş görünüyor kağıt üzerinde. Perkins'ten sonra, yumuşak karnı pota altı olan  Celtics için bu sorun olabilir dememiz zor, çünkü Heat için aynı pozisyon içler acısı durumda sezon başından beri. Dampier'ın ilaç olacağını düşünmek de komik biraz (aklıma hep serbest atıştan yaptığı airball geliyor !). Kalan pozisyon da da Rondo farkıyla Celtics önde. Rondo geçen seride gerçekten çok iyi oynadı (19 sayı 12 asist ve 7.3 ribaund). Bu seride de böyle oynarsa, savunmada da etkin olursa (Rondo'nun LeBron savunması konusunda bakınız geçen seneki Cavs- Celtics eşleşmesi) ben Celtics'i birkaç adım önde görüyorum seride. Ayrıca sadece oyun kurucu değil, Allen çoğu zaman sezon içinde Wade'i deyim yerindeyse bitirmişti. Wade Celtics karşısında sezon içinde dört maçın toplamında 12.8 sayı ve %30'un altında isabet ile inanılmaz kötü oynadı. Şayet bir de Shaqtus takıma katılıp sağlam bir katkı yaparsa kısa süreli de olsa (dün çalışmalara katılmış biraz biraz) seri 4-2 Celtics lehine sonuçlanır diye düşünüyorum.

2 Mayıs Programı

3 Mayıs Salı- 03:00 Atlanta Hawks- Chicago Bulls
3 Mayıs Salı- 05:30 Dallas Maverics- Los Angeles Lakers (NBA TV)

Yarı finallerin kalan maçlarıyla devam ediyor Playoff heyecanı. Gecede ilk Hawks ve Bulls sahne alacak. Geçen seride sakatlanan Hinrich, bu seride oynamayacak gibi gözüküyor. O'nun yerine ise ilk beşe Teague veya Crawford (Jamal) yerleşecek. 6. adam rolü üzerine iyi oturduğu ve başardığı için Crawford yine kenardan gelecektir muhtemelen. Chicago'da da Boozer'ın parmak ucunda bir sakatlık vardı. Bugün ilk beşte yerini alacak, fakat parmağı sorun çıkartırsa dakikaları azalabilir. Boozer'ın yokluğu hücumda sorun yaratabilirdi Bulls için, çünkü şutu ve devrilmeleri zaten ortada, ayrıca çok da kötü bir pasör olmadığından bence kilit bir isim.

Hinrich'e döneyim, ki O da çok önemli. Daha Magic serisinde sakatlığının öncesinden bakarken, Derrick Rose'u durdurabilecek silahlardan biri gibi duruyordu, şu anda ise Teague varken Rose 30 sayı 8 ribaunt falan yapabilir yani. Hawks'a genel olarak baktığımızda ise, biraz önceliklerini değiştirmek zorundalar. Magic karşısında uzunlarını hazır tutup Howard'a karşı sürekli agresif olmaları gerekiyordu. Şimdi ise, şut takımı çıkıp pat pat şutları sokmalı deyim yerindeyse, serinin kaderi için.

Bulls normal sezonda Hawks'a aslında büyük üstünlük kurdu, üç maçtan kazandıkları ikisinde toplam 51 sayı fark attılar. Kaybettikleri maçta da maçı son çeyrekte 19 sayıdan verdiler. Yani Bulls takımının kimliği ve gücü belli, az çok istikrarlı bir takım, fakat Hawks'tan bunu beklemek çok zor.

İkinci maçta da, Batı'nın iki yiğit takımı, karşılaşacak. Normal sezonda iki maçı Lakers, bir maçı ise Mavs kazandı. Genel olarak, üç maçta da takımlarda fark eden şey şut yüzdeleri oldu. Çok basit farklarla kazananlar belli oldu bu anlamda. İki takım da 57 galibiyetli, aralarındaki maçlarda eşit sayıda ribaunt çekmişler vs. vs. Fakat aralarındaki maçlarda Lakers bir fazla kazandığı için (ikisi de 57 maç olduğundan), saha avantajı konferans ikincisi Los Angeles'ta. Lakers'ın kazanması için, Gasol'ün uyanması lazım geçen seriden.

NBA'de Bugün - Play-Off 15.Gün

Celtics 90 - Heat 99
Sadece Doğu'nun değil belki de NBA play-off'larının kaderini etkileyebilecek bir seri Miami-Boston mücadelesi. Sezon başında bir çok isim bu iki takımın Doğu Finali'nde karşılaşacağını öngörüyordu ancak Chicago'nun ekstra performansı bunu engelledi. Dün akşam skor olarak 1-0 avantajını Miami alsa da psikolojik avantajı bence Boston aldı. Miami skorda maç boyunca üstündü ancak Celtics'e karşı bir türlü kapıyı kapatamadı ve maç hep sıkıntıda gitti olan farka rağmen. Celtics'in her an geri dönebilirim mesajı yerine ulaştı. Boston yenilgiyi hak eden taraftı bence. Ne Rondo ne Pierce ne de Garnett maç üzerine etki edemedi. İki takımın da %50 civarında üçlük isabeti bulduğunu da belirtmek gerekir.

Celtics cephesinde 19 sayı ile oynayan Pierce oyundan atılana kadar üçlükleri ve ara ara sahneye çıkışları ile takımını diri tutmayı başardı. Celtics'i oyunda tutan isim ise Allen oldu. Maç başından beri müthiş bir soğukkanlılıkla oynayan ve en doğru işlerin altına imzasını atan Ray Allen 25 sayı ile mücadele etti. Heat cephesine gelirsek maç içinde de bir çok defa istatistiksel olarak Wade'in normal sezonda Celtics'e karşı elde ettiği istatistikler paylaşıldı. Wade normal sezonun çok çok üstünde oynuyordu dün akşam Celtics'e karşı. Özellikle ilk devrede eli adeta yanıyordu ve 9/11 ile 23 sayı üretti 24 dakikada. Maçı da 38 sayı-5 asist ile tamamladı. Maçın sonucuna etki eden bir diğer isim ise James Jones oldu. Benchten gelerek 25 sayıya imza attı Jones ki Heat'in play-off tarihinde benchten gelerek en çok skor üreten isim olmayı başardı. 22 sayı-6 ribaund-5 asist ile oynayan LeBron'da oldukça başarılı bir karşılaşma çıkarttı ve gereken anlarda sahne alarak takımı adına olumlu bir performans sergiledi. Onun gibi bir ismin varlığı Celtics rotasyonunun da karışmasına yol açıyor. Kısa beşe çok nadir dönen Celtics genelde Green'i James'in karşısına koyarak onun fazla süre alması da rotasyonu bozan cinsten. Heat böylece bu zorlu seride bir adım öne geçmiş oldu. Sıradaki maç yine seyircisinin önünde olacak ve bakalım Celtics saha avantajını ele geçirebilecek mi?

Grizzlies 114 - Thunder 111
Sürpriz bir şekilde Spurs'ü erkenden evine gönderen Memphis, son maçından 1.5 gün sonra çıktı Thunder karşısına. Fikstür gereği belki ne olduğunu anlamadan başladı yarıfinaller onlar için ancak galibiyeti elde etmeyi bildiler ve deplasmandan ilk maçı çalarak ev sahibi avantajını ele geçirdiler. Play-off'ların en sürpriz takımı yine Zach Randolph'un müthiş hücum performansıyla başladı maça. İlk turda takımı sırtlayan Zach aynı formunu ikinci tura da taşımıştı. Hadi ilk turda Duncan olsun McDyess olsun yaşlı bir uzun rotasyonu vardı ve Memphis'in bariz bir üstünlüğü vardı. Dün akşam izledik ki Oklahoma karşısında da boyalı alanın hakimi Memphis cephesiydi. Perkins-Ibaka gibi kaliteli isimler mevcut ancak gerek uzunların bire birleri gerekse kısaların boyalı alana drive etmeleriyle buldukları sayılarla pota altında bolca ekmek yedi Memphis.

Zach Randolph 34 sayı-10 ribaund ile takımını sırtladı. Aynı zamanda Memphis formasıyla bir play-off maçında en yüksek sayı atan isim olan Zach rekorun çıtasını 34'e çıkarttı. Gasol'de 20 sayı-13 ribaund ile oldukça başarılıydı. Allen 10 sayıyla oynadı ama hücumda sergilediği katkıdan çok savunmada Durant'ı rahatsız etmesiyle dikkat çekti. Battier-Allen gibi isimler savunma konusunda oldukça konsantre başladı seriye ki bu maçı kazandıran faktörlerden biri de budur. Durant her ne kadar 33 sayı-11 ribaund ile durdurulamayan bir performans sergilese de Allen'ın savunma performansı onu yavaşlattı. Ibaka 16 sayı-11 ribaund-5 blok ile Oklahoma pota altını dağılmaktan kurtaran isimdi. Öte yandan Oklahoma cephesinin istatistiksel olarak en etkili ismi Westbrook olarak gözükebilir ancak 7 top kaybı ve 9/23 şut yüzdesi ile benden eksi puanı aldı. Memphis böylece bir sürprize daha imza attı ve ayağının tozu ile ilk galibiyetini çıkarttı Oklahoma'dan. Bu iki genç ekibin serisi de oldukça zevkli geçmeye aday ki ilk maçtan bunu gördük.

1 Mayıs 2011 Pazar

Thunder - Grizzlies Eşleşmesi

Thunder 4 - Grizzlies 2

Ödev, proje, sınav falan derken yazacak vakit bulmakta zorlandım. Hazır 1-2 saatim varken şu yarı final serisinde değineyimdedim. İlk turu nasıl geçtiklerine bakalım önce takımların. Thunder, biraz hakem takviyesiyle de olsa Nuggets'ı rahat geçti. Onlara karşı Westbrook ve Durant'ı yavaşlatamayan takımların çok problem çekeceği aşikar. Grizzlies ise takım savunması ve Randolph sayesinde Spurs'ü elemeyi başardı. Spurs'ün normal sezonda %40 ile attığı üçlüklerde, %25'in altına inmesinin de payı var elbette. Ama dediğim gibi Grizzlies savunması da Spurs'e normalde bulmaya alışık olduğu kadar boş şut vermedi.

Grizzlies'in en büyük dezavantajı kısıtlı bir hücum gücüne sahip olması. Takımda üçlük atacak oyuncu yok neredeyse. Ama işte playofflar'da Randolph yüklendi takımı sırtına, "Hücumu bana bırakın" dedi ve Spurs'ü adeta tek başına yendi. Duncan ve McDyess'ı hiçe sayarak oynadı adeta. Şimdi karşısında Ibaka, Collison ve Perkins'den oluşan sert ve tamamen savunmayla kendini tanımlayan oyuncular olacak. Ibaka'nın ayak hızı ve Zach'i yakından alacak olması bir nebze avantaj getirecektir Thunder'a. Tabii Zach, Spurs serisindeki gibi şut atarken bu üçlü bile yeterli olmaz onu yavaşlatmaya o ayrı... Aynı zamanda Gasol gibi bir dev de var. Onunla ise Perkins iyi kötü boğuşacak. Ama Thunder'ın savunması Conley ve diğerlerine bir gömlek fazla gelecektir. Dediğim gibi ek olarak, en azından Grizzlies'in en güvendiği iki silahın karşısında, ligin en sağlam savunmacıları olacak.

Öte yandan Tony Allen ve Battier gibi hücumculara kilit vurabilen isimler, Durant ve Westbrook'u savunacaklar. Bu açıdan Grizzlies'in bir avantajı var çünkü onlardan başka skor üretebilen sadece Harden var takımda. Yani Grizzlies'in başarısı, Allen ile Battier'nin eline, daha doğrusu ayak çabukluğuna bakıyor. Ama buna karşılık, yukarıda belirttiğim gibi Grizzlies'in hücumdaki sıkıntıları dolayısıyla, bence Sefolosha'ya neredeyse hiç ihtiyacı yok Thunder'ın. Kendisi hücumda adeta ayak bağı oluyor takımına, sadece Mayo oyundayken parkede olması yeterli bence. Hatta o bile fazla... Burada Brooks'un kararı çok önemli olacak, Sefolosha'dan açılacak dakikalarda Cook ve Harden'a görev verip, Westbrook ve Durant'ı rahatlatmalı bence kesinlikle. Bunu yaptığı takdirde seriyi 4-2, bilemediniz 4-3 ile geçmesini bekliyorum Thunder'ın. Çünkü iki takım da rakibin silahlarını yavaşlatabilecek savunmalara sahip olsalar da, elinde büyük yıldızlar olan takım Thunder. Grizzlies formunun zirvesinde olsa da, ev sahibi avantajıyla Thunder Batı finaline çıkacaktır bence.