BIY AD

2 Ocak 2010 Cumartesi

2 Ocak Programı (Ersan NBA TV'de)

2 Ocak Cumartesi 20:00 / Cleveland Cavaliers - New Jersey Nets
2 Ocak Cumartesi 22:30 (NBA TV) / Charlotte Bobcats - Miami Heat
3 Ocak Pazar 02:00 / San Antonio Spurs - Washington Wizards
3 Ocak Pazar 02:00 / Minnesota Timberwolves - Indiana Pacers
3 Ocak Pazar 02:30 / Toronto Raptors - Boston Celtics
3 Ocak Pazar 03:00 / Orlando Magic - Chicago Bulls
3 Ocak Pazar 03:00 / Houston Rockets - New Orleans Hornets
3 Ocak Pazar 03:30 (NBA TV) / Oklahoma City Thunder - Milwaukee Bucks
3 Ocak Pazar 04:00 / Memphis Grizzlies - Phoenix Suns
3 Ocak Pazar 04:00 (NTV) / Denver Nuggets - Utah Jazz
3 Ocak Pazar 05:00 / Dallas Mavericks - Sacramento Kings
3 Ocak Pazar 05:00 / Golden State Warriors - Portland Trail Blazers


Kevin Durant, Mbah a Moute karşısına 7. kere üstüste 30 sayıyı geçmek için çıkıyor. Yok eğer karşısında Redd'i bulursa 40 bile atar. Ersan da geçen sefer oldukça zorlandığı Thunder karşısında evinde iyi bir maç çıkaraktır bu sefer. İnşallah.

Lanetlediğim Blazers'da bir diğer sakatlıktan çok çeken takım olan Warriors ile karşılaşıyor.

2000'lerin başında aralarında çekişme olan takımlar karşılaşıyorlar: Dallas, Sacramento'ya konuk oluyor. Evans oynayacağını açıklamış ama daha doktorlar son sözü söylememiş bu konuda. Son 10 günde 3 kere kalbi kırılan genç Kings'in ne yapacağını çok merak ediyorum gerçekten.

Son Spurs deplasmanında %33 ile oynayan Wade'in, Bobcats'e karşı patlama yapmasını bekleyenler çoğunlukta ama Bobcats NBA'in en iyi defans yapan takımlarından biri. NBA'in en büyük hücum güçlerinden birine karşı koca bir defansif takım. İlgiç bir eşleşme olacak.

NBA'de Son 10 Yılın Asisti


Link

2010'a girerken NBA.com'da son 10 yılın olayları, hareketleri vs. seçilmişti. David Aldridge'in seçtiği son 10 yılın asisti işte bu... Ben daha önce görmemiştim, harikaymış.

1 Ocak'tan Notlar (Where Nate & Kobe Happens)

Where Nate Robinson Happens:
Maç programında "Hawks fena yapar bence" yazmıştım. Tabii Nate'in döneceğini herkes gibi ben de bilmiyordum. Peki bunu bilsem Knicks kazanır der miydim? Hayır tabii ki. Peki Nate dönüp inanılmaz yüksek bir isabetle (18/24) 41 sayı bulacak deselerdi maçtan önce? Ancak o şekilde "Knicks kazanır" derdim herhalde. Pek çok kişi onun kendi potasına üçlük denemesinde bulunduğu için ceza aldığını düşünüyordu. Ancak asıl olarak bundan yaklaşık 1 ay kadar önce, Magic maçı öncesi Nate'i Dwight Howard ile kakara-kikiri yaparken gören D'Antoni kafasında onu bitirmişti. O noktadan sonra tam 1 ay boyunca forma vermemişti Nate'e. Ta ki düne kadar.

Dün gece oyuna girdi ve Hawks defansını domine etti baştan sona. Ama tabii bunda Mike Woodson'ın onu maçın belli bölümlerinde Marvin Williams ile savunmasının da payı vardı. Marvin'den bahsediyoruz yani, ligin en çabuk oyuncularından birini nereye savunuyor? Her pozisyonda yanından yürüyerek geçti Nate. Tek başına maçı uzatmaya götürdü takımının son 10 sayısına imza atarak. Ayrıca uzatmada da Chandler'a 1 asisti hariç bütün sayıları o attı (11). Yani bir diğer deyişle takımının bulduğu son 24 sayının 21'i Nate Robinson'dan geldi. İstediği her pozisyonda çembere ulaştı adeta. Uzaktan savunulduğunda ise şutları gönderdi Hawks potasına. Son çeyrek ve uzatmada toplamda yaptıkları: 25 sayı, 5 asist. Knicks onun direk katkısı olmayan sadece 1 üçlük buldu Gallinari ile.

Tabii Wilson Chandler'a değinmeyi unutmayalım pek çok pozisyonda Bibby ile başbaşa kalınca içeriden oldukça etkili oldu Chandler. Ayrıca bir ara 25 ribaunda falan ulaştığını düşündüm maç içinde. Top nereye sekerse seksin, Chandler alıyordu defansta ribaundu Knicks adına. Meğerse 17'de kalmış sadece(!).

Hawks'da Al Horford'ı ise boşa kürek çekenler arasına yazmak lazım. Nitekim 22-19'un yanına 4 asist ve 3 blok eklemek her yiğidin harcı değil. Üstelik aldığı 19 ribaundun 8'i hücumda idi. Tabii Knicks uzunlarına karşı o kadar büyük bir iş değil ama olsun. Maçın üçüncü çeyreğinin bitimine 2-3 dakika kala şu fotoğrafını koyduğum pozisyonda Nate'i blokladı ve orada rüzgarın Hawks lehine döneceğini düşündüm ama Nate oradan ayağa kalkarak yukarıda yazdığım gibi son çeyrekte Knicks'i oyunda tuttu ve uzatmada maçı kazandırdı. Bench'ten gelerek 41-6-8. Dile kolay... Maçtan sonra verdiği röportajda D'Antoni'ye ona bu şansı verdiği için teşekkür etmiş. Ardından da Twitter'ında da Tanrı'ya teşekkür etmiş.

Where Kobe Bryant Happens:
Geldik gecenin diğer azman oyuncusuna. 40'ı kılpayı ile kaçırdı (39). İlk yarıda Kings, Lakers'ı adeta sürklase etti. Lakers hücumda çok zorlanmasının yanında savunmada da hiç takılmadı. İlk yarıda Sacramento'nun 27 şut isabetinde 20 asisti vardı. Lakers'ın Brown-Fisher-Kobe-Vujacic 4'lüsü, devreye 4/25 isabetle girdiler, skor 64-49 idi. Bir ara 20'lere kadar çıkmıştı hatta fark. Udrih-Hawes-Casspi 3'lüsü mükemmel oynuyorlardı.

Ama Kobe bir üçüncü çeyrek oynadı ki... Toronto'ya 81 attığı maçı hatırlattı. Tek başına gelip kaldırıp şut atıyordu. Herhalde 6 veya 7 hücum üstüste kullanıp başarılı oldu. Kings takım halinde mükemmel hücum ederken Lakers'ın maçtan kopmamasının bir numaralı sebebiydi Kobe. Son çeyrekte de takım halinde Kings çemberine atak etmeye başladılar ve buldukları boş turnikeler/smaçlarla rakibi yakalayıp öne geçtiler, buna yine 8 veya 10 sayı üstüste atan Kobe'nin payı çok fazlaydı. Ama Udrih-Hawes pick and roll'ları sayesinde 3 tane üç tane üçlük bulan Kings bir anda yine öne fırladı. Son 28 saniyeye de 2 sayı önde girdiler. Shannon Brown bomboş bir üçlüğü değerlendiremedi ve Kings ribaundu aldı. Fakat topu kenardan oyuna sokarken taktik faulleri atabilmesi için topu Udrih'e aktaramadılar. Burada Kobe'nin adeta Udrih'e yapışmasının payını es geçmeyelim. Sonra geldik Kobe'nin Kobe olduğu sahneye. 4 saniye kala kenardan top Gasol'e geldi. Kobe, adamını kovalayan Sergio Rodriguez'e ufak çaplı bir hücum faul (hareketli perdeleme) yapıp bomboş kaldı ve 0.1 saniye kala, 1 milimetre farkla oyun alanının çizgisine basmayarak üçlüğü gönderdi Kings potasına. Ben ilk anda kesinlikle bastığını düşündüm çizgiye ama Westphal ve Kings bench'inin hiç itiraz etmediğini görünce basmadığını anladım. Casspi ve diğer Kings'li oyuncuların yüzlerindeki boş ifade herşeyi anlatıyordu. Yine büyük bir takıma karşı mükemmel oynadıkları bir maçı son anlarda kaybettiler. Daha önce Cavs ve Lakers'a yenilmişlerdi böyle. Bu sezon çoğu kişi Artest'in de gelişiyle, Kobe'nin normal sezonda iyice geri plana çekileceğini düşünüyordu ama Lakers'ın ona ihtiyacı oldukça sahneye çıkıyor yıldız oyuncu. Bu sezon da Lakers'ın ona beklenilenden çok daha fazla ihtiyacı oldu...


Link

Maçta mükemmel oynayan Hawew-Udrih ve Casspi'ye yine değinmem lazım. Yazık oldu, boşa kürek çekenler'e girdiler. Özellikle Hawes 5'te 4 üçlük, 12/20 saha içi iasbet ile 30 sayı, 11 ribaund ve 5 asist üretti. Her pick and roll'u mükemmel kullandı neredeyse. Udrih de bu yıl kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor gerçekten. Martin geldiğinde dakikalarını ona teslim edecektir ama şu ana kadar gerçekten mükemmel oynuyor. Dün de 19 sayı 13 asist ile oynadı. Casspi'yi de beğenmemek elde değil. Kings taraftarları onu Peja'ya benzetiyorlarmış ama Peja'dan daha komple bir oyuncu olacak bence. O da 23 sayı, 6 ribaund ve 3 asist ile oynadı. Jason Thompson ise yokları oynuyordu. İsmini duyduğumda "Aaa Kings'de öyle bir oyuncu vardı değil mi?" diye tepki verdim kendi kendime.

Takımı baltalayanlar'da ise Derek Fisher açık ara yapar bu gece. 10'da 1 isabetle oynadı ama işin ilginci çok abuk subuk atışlar denedi. Zaten sadece 24 dakika almasının sebebi de buydu. Üçüncü çeyreğin ortasından itibaren oynamadı zannedersem.

Portland Trail Blazers'dan Özür Diliyorum

Portland takımının yaşadığı onca sakatlığın üstüne, bugün Steve Blake zatürre olduğu için hastaneye kaldırılmış. Şimdi bu blog'u açtığımdan beri Portland'ın başına gelenlere bir bakalım:

1) Hidayet önce Portland ile sözlü olarak anlaşıp sonra bir anda Toronto'ya gitti.
2) Millsap ile kontrat imzaladılar ama Jazz bu kontratı karşıladı ve Millsap'i kadrosunda tuttu.
3) Batum Ekim'in sonuna doğru, omuzundan ameliyat geçirdi. Şubat-Mart gibi dönecek.
4) Kasım ayının başlarında Blazers'ın sahibi Paul Allen'a kanser teşhisi kondu. Hastalığı atlatması bekleniyor.
5) Kasım ayının ortalarında Travis Outlaw stres kırığı nedeniyle ayağından ameliyat geçirdi Mart-Nisan gibi dönmesi bekleniyor.
6) Koç Nate McMillan Aralık'ın ilk günlerinde takımla beraber antrenmana çıkıp basketbol oynayayım derken, aşil tendonunu kopardı. Ameliyat oldu, birkaç maç kaçırmak zorunda kaldı. Özel bir botla geziyor şu sıralar.
7) Rudy Fernandez sırt ağrıları sebebiyle Aralık başında ameliyat oldu Ocak sonuna doğru dönecek.
8) Yine aralık başında Greg Oden'ın diz kapağı kırıldı ve yerinden çıktı. Sezonu kapadı.
9) On gün kadar önce, Przybilla'nın diz kapağının bağları koptu ve yerinden çıktı, o da sezonu kapadı.
10) 2 uzunu sezonu kapayan takımda, Aldridge son maçta bileğini burktu, en azından birkaç maç kaçırması bekleniyor. Takımın boyalı alanı, kontrat alabilmek için hergün dua eden oyunculara kaldı.
11) Ve en başta yazdığım gibi, Steve Blake zatürre olduğu için bugün hastaneye kaldırıldı. Birkaç gün boyunca hastanede tutulacakmış.

Fantazi basketbolda kurduğum takımların oyuncularının sakatlanmalarıyla ün yapmışımdır arkadaşlar arasında. Takımımdaki 13 oyuncunun 7'si sakat, yani sadece 6'sı sağlıklı olarak 1 haftayı oynamışlığım vardır geçmişte. Ama Konyalı Portlandlılar diye bir blog kurunca, Portland'ın bundan şu listedeki kadar etkileneceği aklımın ucundan geçmezdi.

Çok geçmiş olsun Portland Trail Blazers, özür diliyorum sizlerden.

1 Ocak Programı

2 Ocak Cumartesi 02:30 (NBA TV)/ New York Knicks - Atlanta Hawks
2 Ocak Cumartesi 03:00 / Orlando Magic - Minnesota Timberwolves
2 Ocak Cumartesi 05:30 (NTV) / Sacramento Kings - Los Angeles Lakers


2 maçtır Cavs'e yenilen Atlanta bu akşam Knicks'i fena yapar diye düşünüyorum. Yakın giderse bir hayli şaşıracağım. New York'un çabuk ayaklı uzunlarına karşı NBA'deki en iyi çözümlerden biri Hawks'un elinde zaten.

Diğer iki maç da bir tarafın net olarak ağır bastığı mücadeleler. Üstelik Sacramento'da Tyreke Evans %90 yok. Bu arada söylemeyi unutmuşum, Artest de yok.

Öbür maçta ise Al Jefferson, Dwight'a karşı 30-15 falan yapmadıkça Wolves'un pek şansı yok, hoş gerçi Al Jeff öyle bir maç çıkarır ve kazanırlarsa, yine de şaşırırım.

1 Ocak 2010 Cuma

Yeni Yılda Hakem Hataları Sürecek


Link

Bugün maçın son 1 dakikalık bölümünü "Oha, yuh, çüş" şeklinde tepkilerle izlemiştim hakemlerin verdiği abuk subuk kararlar yüzünden. Hatta maçı da bu pozisyonlar ve bir başka konu için çekmiştim internetten. Ama şimdi youtube'a baktım, koymuşlar bile zaten, beni de kesip biçmekten kurtarmış oldular.

Yorum falan yok. "Yeni yıla nasıl girerseniz, öyle gidermiş" diye bir geyik vardır ya, hakemler de bu mesajı vermek istemişler herhalde. Gerçi maç bittiğinde Amerika'da saat 11 civarıydı herhalde ama olsun.

Hadi Nowitzki'nin Battier'yi itmesi görülemedi, hadi Terry'nin içeride kafasına olan darbe topa gibi görüldü diyelim... Ki bunlar da tartışmasız ve bariz yanlış kararlar yani. Ama Brooks'un koluna bugüne kadar gördüğüm en açık darbelerden biri indirilirken hakemler neredeydi? Veya Battier Josh Howard'a tertemiz bir blok koyarken o düdük nereden çıktı?

İyi ki Kidd son saniyede şutu kaçırdı, yoksa Rockets'ın hakkı yenmiş olacaktı. Şu 1 dakika, hakemlik adına rezalettir başka da birşey değil...


Link

İstediğim pozisyonlar zaten youtube'da olduğu için arada şu pozisyonu kesmeyi unutmuşum. Buyrun kimsenin hakkını yemeyelim. Dirk'e hücum faul yapılıyor ama pozisyonda faul Dirk'e çıkıyor. 2. çeyreğin bitimine 2 dakika kala Dirk 3'leyerek kenara gelmek zorunda kalıyor. Maçın sonunda Mavs lehine çıkan düdüklerin aslında taraf tutmaktan olmadığını kanıtlayan bir karar. Hakemler 'alt tarafı' rezalet yönetmişler karşılaşmayı...

31 Aralık'tan Notlar

Günün hayvan performansları:
Kevin Durant'ı da artık 35-10 yapmadıkça buraya koymasam mı ne? Son 6 maçtır 30 sayıyı geçiyor bu sapık adam. 31 sayı, 8 ribaund ve 5 asist ile oynadı. Sabaha karşı eve girdim, NTV Spor açık kalmış baktım Thunder-Jazz'ın son 1 dakikası. İzleyeyim dedim. Maçın sonunda Durant kötü bir şut kullandı ve Collison ile hakemler onu kurtardılar. Durant'ın kaçırdığı şuttan sonra Collison hücum ribaundunu aldı ancak Millsap'e yalan bir faul çalındı. Collison iki serbest atışı değerlendirdi ve Thunder maçı kazandı. Jazz'ın yaptığı maçın son hücumunda ise Murat Kosova ile Kaan Kural Price'a faul yapıldığını söylediler ama ben bu konuda katılmıyorum. Her maçta karşılaştığımız bir pozisyon, üstelik kontak minimumda. Ama Millsap'ın pozisyonunda Jazz'ın hakkının yendiği zaten çok açık. Maç boyunca da Millsap'ınkine benzer pek çok pozisyon olmuş. Kısacası yakmışlar hakemler Jazz'ı. Thunder'a 5. üstüste galibiyetini hediye etmişler.


Link

Joakim Noah da 15 ve üstü ribaundlarla devamlı ismini buraya yazdırıyor. Yine 15-21 ile oynmış. Yanına da 4 asist ekleyelim. Ama 8 top kaybı nedeniyle burada yer versem mi vermesem mi diye düşünmeme neden oldu. Bu sene gösterdiği çıkış için affettim bugünlük.

Aaron Brooks 26'da 11 isabetle 30 sayı üretmiş ve 4 ribaund alıp 4 de asist yapmış. Attığı 6 üçlük ile maçın kritik yerlerde Houston lehine dönmesini sağlamış.

Takımı baltalayanlar:
Russell Westbrook önümüzdeki yaz gidip şutlarını geliştirmezse, resmi web sitesini mail bombardımına tutucam. "Elinde olan bu yetenekleri ne hakla harcıyorsun?" diye. 12'de 3 isabetle oynarken, 4 de top kaybı yapmış. Evet belki 10 asisti var ama bu adam takımının çok fazla boş dönmesine sebep oluyor. Ayrıca 6'da 2 faul atışı isabeti bulduğunu da ekleyeyim.

Hamilton tam gaz devam... 2/13 isabetle oynamış yine. 3 maçtır şutlarında isabet bulmakta çok zorlanıyor.

Nowitzki gibi istikrarlı bir oyuncuyu baltacı olarak sezon başına 2 kereden fazla görmeyiz burada herhalde. Ama dün 12'de sadece 3 isabet bularak 11 sayı üretmiş. Gerçi defansta 4 blok koyarak biraz hücumdaki performansını affettirmiş. İlk yarıda 1 tane bile saha içi isabeti bulamamış.

Mehmet 17'de 4 isabetle oynayarak maçın Thunder'a gitmesinde katkı sahibi olmuş. Yetmiyormuş gibi 6 da top kaybı yapmış. Detroit'teki yıllarını bir kenara bırakırsak, kariyerinin en kötü sezonunu geçiriyor.

Thaddeus Young 2/11 saha içi iasbeti ile 4 sayıda kalmış... 3 numara çok zorlandığı maçlara şahit oluyoruz arada sırada.

78:
Spurs yoksa yeniden bildiğimiz defansif takım kimliğine mi bürünüyor? Heat'i sezonun en düşük sayısında tutmuşlar 78 ile. Sadece 15 asist yapabilmiş Heat.

Clippers kendini buluyor mu?
%55 saha içi, %63 üçlük isabeti bulmuşlar ve Philly'i %38'de tutarak darmadağın etmişler. Maçı izlemedim ama bu yüzdelerin arkasıdna yatan şey Philly defansıdır muhtemelen. Clippers'da Al Thornton yerine Butler başlamış. Bakalım yine tek maçlık bir değişiklik mi yoksa temelli mi olacak.

31 Aralık 2009 Perşembe

31 Aralık Programı

31 Aralık Perşembe 22:00 (NBA TV) / Chicago Bulls – Detroit Pistons
1 Ocak Cuma 02:00 (NBA TV) / Dallas Mavericks – Houston Rockets
1 Ocak Cuma 02:00 / Miami Heat – San Antonio Spurs
1 Ocak Cuma 03:00 (NTV Spor) / Utah Jazz – Oklohoma City Thunder
1 Ocak Cuma 04:30 / Philadelphia 76’ers – Los Angeles Clippers


Spurs, Ginobili’nin de dönmesiyle son haftalarda yaşadığı gözle görülür çıkışı sürdürmek için çıkacak maça. Maçın San Antonio’da olması da şanslarını arttırıyor çünkü Miami toplamda AT&T Center’da oynana maçlarda 22 maçın sadece 2’sini kazanabildi bugüne kadar. Acaba son günlerde sakatlıklar sebebiyle yavaşlayan Wade Spurs karşısında neler yapacak merak ediyorum. Normal şartlarda Spurs kazanacaktır.

Doğu’nun sezona kötü başlayan iki takımı karşı karşıya geliyor. Bulls deplasmanda 8 maçtır kazanamıyor, Detroit ise son 8 maçından yenik ayrıldı. İki takım da bu serileri bozmak için sahaya çıkacak. Detroit’te sakatların iyileşmesi takıma biraz hareket getirdi ama Hamilton, Gordon ve Prince %100 halde değil hala.

Dallas ve Houston’un bir önceki karşılaşmasında Nowitzki, Landry’nin dişlerini parkeye dökmüştü. Bu kez maç Houston’da ve iki oyuncu da sağlıklı durumda. Dallas 3 gündür maç yapmıyor ve dinlenmiş olarak çıkacaklar Houston karşısına. Kıran kırana bir maç olacaktır. Kimin kazanacağını tahmin etmek zor.

Thunder 1.5 yıllık tarihinin en uzun galibiyet serisini yakalamış durumda 4 maçla. Kendi evlerinde bunu 5’e çıkartmak için mücadele edecekler. Jazz’ın pota altında Boozer ile üstünlük kurmasının yanında ön alanda Brewer ve Matthews’ın neler yapacağı da önemli. Westbrook ve Durant çembere gitmeyi düşünürlerse Jazz pota altına karşı çok sayı üretebilirler.

Sezonun iki hayal kırıklığı karşılaşıyor demek yanlış olmaz Sixers-Clippers maçı için. Sixers’ın bahanesi Lou-Will ve Speights’in sakatlıkları olabilir ama Clippers’ın bahanesi ne? Pota altında Kaman ve Camby’e sahip, 1 numarada ise ligin hala en önemli guardlarından biri olan Baron Davis’e sahip bir takımın daha yukarılarda olmasını bekliyordum, aslına bakarsanız hala da güveniyorum onlara. Sixers yavaş yavaş form tutuyor. Ne olacağını kestirmek bir hayli güç bu maçta.

İyi seneler...

İyi Seneler

Belki bir ara programı yazacak bir vakit bulursam yazarım. Yoksa şimdiden hepinize 2009 Sports Illustrated Takvimi için NBA dansçı kızlarının çekiminden bir kare ile iyi seneler diliyorum.

30 Aralık'tan Notlar

Boşa kürek çekenler:
Kevin Love ve Al Jefferson bu listeye beraber giriyorlar. Jefferson 21 sayı 9 rebound 4 asist ve 5 blokluk bir performans sergilemiş. Bu sezon verdiği kilolardan sonra nedense pek blok koyamıyordu belki artık bu trendi tersine çevirir. Love ise 17-11-9 ile triple-double'ı kılpayı kaçırmış. 9 asist? Love? Yanlış mı gördüm acaba diye tekrar baktım box-score'a. Takımda bu ikiliye özellikle skor konusunda pek yardım eden olmayınca mağlubiyet kaçınılmaz olmuş.

Joe Johnson Cavs defansına, ikili sıkıştırmalarına karşı 35 sayı üretmiş dün gece. Hem de 15/25 isabetle. 4 ribaund, 3 asist, 2 top çalma da ekledi yanına. Ama LeBron ve Varejao fazla geldiler.

David Lee triple-double sularında gezmiş. 24-15-8 ile. Bu adam bu asistleri yapmayı ne zaman öğrendi ya? Kontrat sezonunda olmak bu tür şeylere neden oluyor demek ki. Ayrıca 2 top çalma ve 2 blok da yapmış. Yuh diyorum gerçekten. Ana şu adama senelik 9-10'dan fazla veren takım hayalkırıklığına uğrayacak gibi geliyor.

Roy Hibbert, Grizzles uzunlarına karşı 25 sayı ile kariyer rekoru kırmış ayrıca 13 ribaund. Şaşırtıcı olarak da 10'da 9 serbest atış ile oynamış.

Al Harrington yine Knicks'in yenildiği bir maçta iyi oynamış. 10/19 isabetle 25 sayı, 9 ribaund, 3 blok. Herşey tamam da 3 blok gerçekten ilginç.

Günün hayvan performansları:
LeBron James tabii ki yine bu başlıkta. 23 şutunun 15'inde isabet bulup, 48 sayı, 10 ribaund, 6 asist yapmış, 2 top çalma, 2 de blok yapmış. Ayıptır vallahi.

Varejao 14 sayı, 9 ribaund ile hiç de hayvan bir performans göstermedi ama kariyerindeki ilk üçlük isabetini, Cavs'in son hücumunda süre dolmak üzereyken attığı için buraya girmeyi haketti. Hawks'ta yanılmıyorsam Crawford idi, bomboş bıraktı Varejao'yu resmen "Atsın bakalım" diye. O da attı. Ben de olsam aynı şekilde bırakırdım Varejao'yu herhalde. LeBron James'e en anlamlı doğumgünü hediyesini Varejao vermiş oldu. Tabii kendi 48'i de var ayrı.

Iggy, Tyreke Evans'ın yokluğunda maçın tek yıldızı olmuş. 19 sayı, 7 ribaund ve 9 asist ile maçı takımına kazandırmış.


Channing Frye, Garnett ve Pierce'dan yoksun Celtics'e karşı coşmuş ve bu sezonki en skorer oyunu sergilemiş. New York zamanlarında 30 atmışlığı vardı da kariyer rekorunu kıramadı. Ayrıca 10 ribaund, 2 asist, 2 top çalma ve 2 bloğunu unutmayalım.

Rudy Gay'in 31 sayısı, 9 ribaundu, 4 asisti ve 3 top çalması ile Pacers'ı mağlup ettiler. Gay'in kontrat peşinde olduğunu hatırlatayım.

Hedo'nun sakatlanıp 14 dakika oynayabildiği karşılaşmada Bosh galibiyeti getirmiş. 20'de 11 saha içi, 11/11 serbest atış isabeti ile 33 sayı üretip, 6 defansif, 7 hücum ribaundu çekmiş. Ayrıca 2 de top çalmış. Daha ne yapsın zaten bir uzun forvet takımı için?

Günün X-faktörü:
Portland'da Aldridge de bileğini burkmuş. Harika. Takım sahibi Paul Allen’ın takıma ve kendisine bir kurşun döktürmesi gerekiyor. Geç bile kaldı... Clippers karşısında Roy takımı sırtlayıp galibiyete taşımış 25 sayı 7 rebound 6 asist ile. Ancak asıl farkı yaratan bench katkıları olmuş. Blazers 40, Clippers 20 sayılık katkı almış benchlerinden.

Takımı baltalayanlar:
Michael Redd 12'de 3 isabetle 6 sayıda kaldı. Takımını yıldızı bu halde olunca tabii ki yenildiler Magic'e. Nerde 2-3 sene önceki Redd, nerde son 1.5 sezondur izlediğimiz ve hatta izleyemediğimiz Redd. Sakatlıklar çok etkilemiş gibi gözüküyor kendisini...

Daha yeni Celtics'e karşı, takımına maçı kazandıran Baron Davis bu sefer 11 asist yapmasına rağmen baltacı olarak yerini alıyor blog'da. Niye? Çünkü 15'te 2 isabet bulmuş sadece. Yuhunuz diyorum. Portland tabi ki maçı kazanmış şu performans karşısında.

Başımıza taş yağacak:
Nets 3. galibiyetini aldı bu sezonki. Tabii karşılarında Knicks'in olmasının da payı var. Brook Lopez 21 sayı, 14 ribaund ve 4 bloğu ile galibiyette önemli rol oynamış.

Ersan:
Dün gece Rashard Lewis karşısında bir ay öncesinden esintiler sundu Ersan bize. 5-11 saha içi ile 13 sayı (3’te 3 üçlük), 7 rebound, 3 asistlik performansının yanında Lewis’e karşı yaptığı savunmayla da ilk 5’i bırakmak istemediğini gösterdi. Ersan'ın formda olduğu maçlarda daha çok kullanılması gerektiğine inanıyorum.

Işık Oyunu

Orlando Magic'ten Dwight Howard, 'büyü' kullanarak Kevin Garnett'in şutunu bloklarken...

30 Aralık 2009 Çarşamba

30 Aralık Programı (Ersan NBA TV'de)

30 Aralık Perşembe 02:00 / Atlanta Hawks - Cleveland Cavaliers
30 Aralık Perşembe 02:00 / Indiana Pacers - Memphis Grizzlies
30 Aralık Perşembe 02:00 (NBA TV) / Milwaukee Bucks - Orlando Magic
30 Aralık Perşembe 02:00 / Charlotte Bobcats - Toronto Raptors
30 Aralık Perşembe 02:30 / New York Knicks - New Jersey Nets
30 Aralık Perşembe 03:00 / Utah Jazz - Minnesota Timberwolves
30 Aralık Perşembe 03:00 / Miami Heat - New Orleans Hornets
30 Aralık Perşembe 04:00 / Boston Celtics - Phoenix Suns
30 Aralık Perşembe 05:00 / Los Angeles Clippers - Portland Trail Blazers
30 Aralık Perşembe 05:00 / Philadelphia 76'ers - Sacramento Kings

Cavs daha dün gece son çeyrekteki muhteşem savunması ile yendiği Hawks'ı, bu gece evinde ağırlıyor. Oyunun yavaş tempoda geçmesi halinde Hawks'ın kazanma şansı pek gözükmüyor. Cavs ligin en iyi savunmacılarından biri önünde koşmak, koşmak ve koşmak zorundalar.

Ersan da bütün NBA'e Rashard Lewis'ten iyi olduğunu göstersin inşallah =P

Vakit olmadığı için yorumlar bu kadarla kaldı kusura bakmayın.

Şans mı Alın Teri mi?

Dwight Howard'ın ölü sezonda serbest atışlarını geliştirmek için ne kadar çalıştığına daha önce değinmiştim. Aklıma geldi bir kontrol edeyim dedim serbest atış yüzdesini ve %60.1 olduğunu gördüm. Zaten 70 civarlarına çıkmış olsaydı bu yazıyı burada değil, Yahoo, ESPN gibi sitelerde okuyor olurdunuz.

Bu sezonki ulaştığı rakam çaylak sezonundan beri (maç başına 5 deneme ile %67) yakaladığı en yüksek isabet oranı. Ama zaten Howard kötü atarken bile istikrarlı bir şekilde kötü atıyor, buyrun son 4 sezonuna bakalım: 59.5 - 58.6 - 59.0 ve 59.4. Eee peki deli miyim ben %0.7 artış için yazı yazıyorum?

Benim yazmamın nedeni Dwight Howard'ın geçirdiği Aralık ayı. Bu ay oynadığı 12 maçta Howard %66 isabet sağlamış durumda, bu rakam Howard'ın son 3 yıl içerisinde yakaladığı en yüksek aylık serbest atış yüzdesi. Üstelik işin ilginç yanı Howard'ın serbest atışlarını bu ay boyunca istikrarla iyi atması idi. 12 maçın sadece 3'ünde %60'ın altına düşmüş, öte yanda 8 kere %70'in üzerine çıkmış. Serbest atışları Shaq ile kıyaslanan bir oyuncu için harika rakamlar gerçekten. Bakalım bu geceki Milwaukee maçından sonra ayı yüzde kaç ile kapayacak? Belki şans, belki de gerçekten yazın attığı binlerce serbest atışın ödülünü alıyor. 2 ay sonra yeniden bakıp bir durum tespit raporu yazarız.

Günün En İyileri - 29 Aralık (Sihirbaz Manu)


Link

Of of of... İki tane mükemmel pas Ginobili'den. 9 numarada, Parker'ın kötü pasını yerden 30-40 santim mesafeden alarak, müthiş bir asist yaratıyor. 4 numaradakine 'mükemmel' kelimesi yetmez. Bu sefer Jefferson'dan kötü bir pas alıyor ama dışarı çıkmak üzereyken arkasından çevirip sertliği, isabeti ve zamanlaması kusursuz bir pas atıyor. Yok böyle birşey... Bugüne kadar gördüğüm en iyi paslardan biri.

Bunların yanında Tyrus Thomas'ın kaçan şutu potadan uzaklaşarak uçarken smaçla tamamlaması güzel. Turiaf'ın Kobe'ye yaptığı blok da güzel. Ayrıca buradan NBA yönetimine sesleniyorum, LeBron'un fastbreak'te 1'e 0 vurduğu bomboş smaçları Top 10'a koymaktan vazgeçin artık!!

Ama son olarak yine Ginobili demek istiyorum... Geçtiğimiz haftaki House ve Rondo'nun paslarından sonra, sene sonundaki Top 10'a girecek 2 pas da Obi Wan Ginobili'den.

29 Aralık'tan Notlar

Günün hayvan performansı:
Yeter Kobe. Yazmak istemiyorum artık seni buraya. Son çeyreğin, son 4 dakikasını seyrettim. Güzel oluyor batı yakasındaki maçlar, işe gitmek için kalktığımda sonlarını izleyebiliyorum. 44 sayıyı gönderdi Kobe. Bu sezonki en yüksek sayısı yani. Yanında 11 asisti de yapması tabii ki etkileyici olan nokta. Araştıracak vaktim yok ama herhalde tarihte 40-10'luk performanslar son derece sınırlıdır. Ama ben son dakikalarda kullandığı 2 serbest atışı isabetli kullanması dışında pek birşey göremedim. Serbest atış demişken, şunu belirtmeden geçemeyeceğim. 2 dakika kala hakemler önce Kobe'ye yapılan net bir faulü vermediler ardından Kobe çok itiraz edince teknik faul çaldılar ama sonra fark 3 iken Kobe ve Gasol'ün lehine çok yalan fauller çalarak bunu telafi ettiler. Golden State çok yaklaşmıştı 3. kez üstüste sürpriz yapmaya. Artest olmadığı zaman kadro derinliği bakımından çok zorlanıyor Lakers onu gördük yeniden. Dün dönmesi kesin gibiydi ama oynamadı. Nasıl bir yuvarlanmışsa artık merdivenlerden Artest...

Durant yine azmış. 12/19 isabetle 35 sayı üretmiş, yanında da 4 asist yapmış. 11 de ribaund alarak bu alanda takımının lideri olmuş. Takım halinde saha içi isabetine %55, üçlükte ise %56 ile oynamışlar.

David Lee kontrat sezonunda yine istatistiksel açıdan harika maçlar çıkarıyor. Gün geçtikçe asistleriyle dikkat çekiyor. Dün de 30 sayı, 12 ribaund, 5 asst ile oynamış. Saha içi isabeti klasik olarak yüksek: 13/19.

Günün X-faktörü:
Manu Ginobili açık ara... 14 sayı 9 ribaund ve 10 asist ile Timberwolves'u deviren adam olmuş. Günün Top 10'una giren 2 pası var ki. Amanın aman... Çok rahat kazanmış zaten Spurs, Wolves önünde.

Takımı baltalayanlar:
Richard Hamilton bir önceki maçta uzun aradan sonra dönmüştü ve paslanmış olduğunu 6/20 isabetle göstermişti. Knicks'e karşı ise kendisini geliştirmiş ve 21'de 5 atarak %25'in bile altına düşmüş. Harikasın Hamilton.

Nasıl oldu?
Yaklaşık 10 dakikasını izleyebildiğim maçta Cavs, tempoyu iyice düşürerek maçı kazanmış. İlgauskas ve Shaq'e süreler verirken Hawks'un da yavaşlamasını sağlamışlar. Tabii bunları istatistiklerden görerek söyleyebiliyorum sadece. İşin ilginci ben ilk çeyreği seyrederken tam tersi Hawks fastbreak bulup duruyordu. İlk 14 sayılarının 7'si fastbreak sayesinde gelmişti.

Boşa kürek çekenler:
David West mücadeleci, savaşçı Rockets uzunlarına karşı saçmalamış adeta 44 sayı ile kariyer rekorunu kırmakla yetinmemiş, 12 ribaund alıp, 4 de asist yapmış. %60 saha içi isabetiyle hem de. Üstüne üstlük kendisinden genellikle beklenilmeyen bir şekilde 2 tane de üçlük atmış. Yok artık David West. Ama Houston hücumlarını durduramamışlar ve yenilmişler.

Chris Paul'ün 16-11-10 ile yaptığı triple-double'a yazık olmuş. 2 top çalması ve o bücür boyuyla 2 bloğu da var.

Neşeli Ribaund

2000 All-Star maçından bir kare.

29 Aralık Programı

29 Aralık Çarşamba 02:00 / Cleveland Cavaliers - Atlanta Hawks
29 Aralık Çarşamba 02:00 / Oklahoma City Thunder - Washington Wizards
29 Aralık Çarşamba 02:30 / New York Knicks - Detroit Pistons
29 Aralık Çarşamba 03:00 / Indiana Pacers - Chicago Bulls
29 Aralık Çarşamba 03:30 / New Orleans Hornets - Houston Rockets
29 Aralık Çarşamba 03:30 (NBA TV) / Minnesota Timberwolves - San Antonio Spurs
29 Aralık Çarşamba 05:30 / Golden State Warriors - Los Angeles Lakers

Gecenin maçı tartışmasız Cavs-Hawks. Bir tarafta NBA'in Phoenix'ten sonra en iyi hücum eden takımı, diğer tarafta en iyi savunma yapanlarından biri. Çabuk uzunlarıyla çok rahat fast-break'e çıkabilen Hawks'a karşı Shaq'ın ne kadar süre alacağını yine merak ediyroum. Belki Shaq dakikalarından memnun değil ama bu tarz maçlarda az oynaması hem takımına o maçta fayda sağlıyor, hem de playoff'lara Shaq'ın çok daha sağlıklı ve diri olarak girmesini sağlayacak.

Warriors'a 2 sürpriz (Phoenix-Boston) yeter de artar... Lakers hani Phoenix'e yenildi tamam. Ama Phoenix'in 5 gömlek altında ve 8 kat dağınıklığında oynayan Warriors'a Staples Center'da yenilirlerse herhalde oyun sahasına bu sefer köpük parmaklardan fazlası atılır.

29 Aralık 2009 Salı

Tyreke Evans, Jordan ve LeBron Seviyesinde

Daha dün gece Kobe-Evans videosunu keserken kafama koydum bu yazıyı kaleme almayı. Bir çaylağın 20 sayı, 5 ribaund, 5 asist ortalamalarını tutturması normal olmamalıydı. "Kaç oyuncu yapmıştır ki acaba?" diye merak edip bakayım dedim. Gördüğüm listedeki iki isim başlıkta zaten: Michael Jordan, LeBron James, Oscar Robertson. Peki ya bu sezon 20-5-5 yapan oyuncular kimler? Wade, Joe Johnson ve yine LeBron. Yazıyı daha fazla sürdürmeme gerek var mı? Var tabii ki, olmaz olur mu...

Biraz özelliklerinden bahsedelim. Taa draft zamanında, 3-5 youtube videosuna göre Evans'ın defanstaki boşlukları mükemmel okuyup çembere rahat gittiğini ve defansın çökmesine sebep olduğunu yazmıştım. Sanırım 7 veya 8 maç izledim Kings'i bu sezon, bir oyuncu youtube videolarıyla ancak bu kadar örtüşebilirdi herhalde. Bir de işin diğer tarafına gelelim. Draft zamanında Sacramento'nun gerçek bir oyun kurucu olan Rubio'yu almasının daha hayırlı olabileceğini yazmıştım ama Evans'ın da yeteneklerini yabana atmamak gerektiğini söylemiştim. Ne yalan söyleyeyim şimdi dengeler değişti. Kings'in doğru iş yaptığını itiraf etmeliyim. Harika bir seçim oldu Evans onlar adına. Bu kayıp sezonda NBA'de Kings sezonun sürprizlerinden biri olarak dile getiriliyorsa bunun en büyük sebebi genç guard. Hatta Evans'a olan güven nedeniyle Kevin Martin'i ve yüklü kontratını takasla elden çıkarmayı bile düşünüyor kulüp.

Ama Evans'ın eleştirilecek yönleri de var. Daha doğrusu oyununda geliştirmesi, çalışması gereken noktalar diyelim. Öncelikle şutu güvenilir değil. Ayrıca sol eli yeterince kuvvetli değil. Bitiricilikten bahsetmiyorum, o konuda fena değil. Dediğim şey rakiplerini genellikle sağından penetre ederek geçmeye çalışması. Hatta 'geçmesi' diye düzelteyim, çünkü genelde başarılı oluyor. En iyi yaptığı hareketlerden biri soldan sağa crossover yapıp rakibi şaşırtmak. Ama savunma oyuncusu Evans'ın sağını kapadığında ve bu savunmacının arkası bomboş değil ise, Evans sol eliyle penetre etmekten çekiniyor. Bunun en iyi örneğini Lakers-Kings maçında gördük. Kobe özellikle Evans'ın sağına önlem alınca, ayrıca Gasol de devamlı o bölgeyi kollayınca, Evans hücum etmekte çok gecikti ve sonunda da sola gitme kararını verip topu Kobe'ye kaptırdı.


Link

Bunun yanında üçlüklerini de geliştirmesi gerekiyor. Bütün bu özelliklerini daha iyi hale getirmesi halinde, bir süre sonra süperstar sıfatı ile izleyeceğiz kendisini. Gerçi bazen bu tip genç oyuncularda medya ve taraftarlar çok gaza gelip bazı eksiklerini göremiyorlar. O nedenle her zaman biraz temkinli olmakta fayda var.

Başlığın sebebine yani 20-5-5'e geri dönelim. Sezon sonuna kadar bu istatistikleri yapmaya devam eder mi? Bence zor. Hele Kevin Martin geldikten sonra takımın birinci adamlığından, ikinciliğe ineceğini ve 2-3 dakika da süre kaybedeceğini düşünürsek, sezon sonunda 20-5-5 görmemiz zor gibi duruyor. Yine de düşünmesi bile güzel. 2009 draft'ına giren oyuncular 'son yılların en zayıf sınıfı' olarak nitelendirilmişti birçok otorite tarafından Evans şimdiden bu eleştiriye başkaldırdı tek başına. Bu arada onu beğenenler arasında başlıkta kıyasladığım LeBron James de var. İki uzatmada zar zor kazandıkları maç sonrasında LeBron, Tyreke Evans ile el sıkışırken 5-10 saniye birşeyler söylemişti kendisine. Daha önce beğendiği oyunculara (Gallinari, Eric Maynor) bu şekilde moral verdiğini görmüştük LeBron'un.

Bu arada yazının sonuna geldik ama dikkat ederseniz yılın çaylağı konusuna girmedim bile. Zaten beklentilerin bu kadar düşük olduğu Kings takımını şu anki olduğu konuma taşıması bile tek başına yeterli olsa gerek bu ödülü alması için. Evans'ın NBA'de ilk kez izlediğimden beri, "Kings'i bu adam için izleyin" diyordum. Şu anda ise daha bir şiddetle tavsiye ediyorum.

Büyüksün Del Negro

Bulls'un koçu Del Negro, kendisiyle ilgili çıkan "Kovulması için karar alındı, yerine biri bulunduğu anda işine son verilecek." şeklindeki dedikoduları / haberleri yalanlamış. Komiğime giden şey Del Negro'nun çıkıp elinde olmayan bu karar hakkında ileri geri konuşması. Neymiş Paxson ve genel menajer Forman ile devamlı iletişim halindeymiş, onlardan böyle birşey duymamış. Ya ne diyeceklerdi? "Vinny'ciğim biz seni zaten aslında kovduk bile sadece yerine geçecek birisini arıyoruz?" mu?

Hatırlatırım, Pistons "Michael Curry bizimle kalacak." şeklinde bir açıklama yaptıktan birkaç hafta sonra Curry'i kovup yerine Kuester'ı getirmişti. Del Negro'ya da aynısı olabilir.

Bu Nasıl 14 Yıllık Tecrübe?


Link

Warriors maçının son saniyelerinde fark 3 iken Don Nelson, NBA'deki 14. sezonunu oynayan Ray Allen'a taktik faul yapmayı tercih etti. Ray Allen ilk serbest atışta başarılı olduktan sonra, ikincisini bilerek kaçıracak ve takımı hücum ribaundu kovalayacaktı. Ama 14 yıllık tecrübe öyle bir kaçırdı ki serbest atışı, top Warriors'a geçti. Şaşırdım açıkçası Ray Allen'ın böyle birşey yapmasına aşırı derecede şaşırdım. 14 yılda insan kuralları öğrenmez mi ya? Zaten Celtics'in maçı uzatmaya götürmesi çok zor bir ihtimaldi ama yine de sabahın köründe tatsız bir anı oldu benim açımdan.

Ayrıca son topta Warriors'ın maçı Celtics'e verme çabası da görülmeye değerdi. Son top öyle mi oyuna sokulur? Söylemeyi unutmuşum bu arada, bunu yapan oyuncu tabii ki Radmanovic idi. O nedenle çok da şaşırmamak lazım esasında.

28 Aralık'tan Notlar

Ersan ve Bucks:
Skiles ikinci çeyrekte takımın 14-33'lük bir skora imza atmasına sinirlenmiş ve ikinci yarıda Bogut ile Redd'e hiç dakika vermemiş. Keza Delfino da 2. çeyreğin ortalarından sonra hiç oyuna girmemiş. Ersan 12 sayı ile oynamış 21 dakikada ve Skiles'ın onu oynatmamak gibi bir derdi olmamış. En azından bu iyi haber.

Günün hayvan performansları:
Monta Ellis, Celtics'e karşı burada yerini alıyor. 37 sayı üretip 4 de asist yapan Ellis çok yüzdeli oynamış. 'Mış' diyorum çünkü izlediğim son çeyrekte 1 tane zor pozisyonu bitirmesi harici bir numarasını göremedim. İlk 3 çeyrekte daha etkiliymiş.

Durant karşısında Nets'i bulmuş ve 22'de 15 saha içi ve 12'de 10 serbest atış isabetiyle 40 sayı üretmiş.

Randolph ile Gasol ikilisi Wizards pota altını yerle bir etmişler. Antawn Jamison'ın savunduğu bir boyalı alan buna mahkum zaten. 15/29 şut isabetiyle, 43 sayı ve 10'ü hücum olmak üzere 30 ribaund gelmiş Memphis'in iki uzunundan.

Boşa kürek çekenler:
Sadece son çeyreğini seyrettiğim maçta Rondo mükemmele yakın oynadı. 18'de 11 saha içi isabeti bulan Rondo daha son maçta 2 serbest atış kaçırdığı için mağlubiyetin sorumlusu olmuştu, dün ise 9'da 7 serbest atış isabeti buldu. Bunların yanında Pierce yokken Celtics'in pozisyonlarının çoğunu o yarattı. Hele maçın sonunda ürettiği sayılar mükemmeldi. 30 sayı ve 15 asist ile tamamladı maçı.

Yi Jianlian sakatlıktan döndüğü ilk maçta 22 sayı atarak herkesi şaşırtmıştı. Aynen devam etmiş 29 sayı 7 ribaund ile. Ama sonuç farketmiyor, Nets aynen kaybetmeye devam. 2/29 oldular.

Arenas değişik türden bir 5x5 kaçırmış. 12/26 ile 30 sayı atmış, 5 asist yapıp, 5 top çalmış üzerine 5 de üçlük atmış ama ribaundları 4'te kalmış. Tabii resmi bir 5x5 olmuyordu 3'lükle ama ilginç geldi bana.

Kobe'nin 34 sayı ve 7 ribaunduna yazık olmuş ama özellikle Gasol'ün 4 top kaybı yapıp sadece 5 ribaundda kalması şaşırtıcı. Şut performansı çok da iyi olmayan bir Suns'a yenilmişler. J-rich ve özellikle Frye sayesinde kazanmalarını beklerdim ama Dudley ön plana çıkmış.

Günün X-faktörü:
Phil Jackson maçın negatif X-faktörüymüş. Daha 2 gün önce Sacramento'ya karşı Odom'un kısa forvette ne kadar zorlandığını. Hatta Sacramento'yu geçtim, senelerdir Odom'un uzun forvet mevkisinde çok çok daha başarılı olduğu aşikarken, Phoenix gibi hızlı oynayan bir takıma karşı Odom'u kısa forvette oynatmak nasıl bir mantıktır? Bu maçlık Shannon Brown'ı ilk 5'e çekeceğine ve Odom'u 4 numarada kullanacağına kesin gözüyle bakıyordum ama yapmamış. Lakers da afiyetle 118 sayı yemiş rakibinden.

Elton Brand kenardan gelmeyi sevmiyor, takım arkadaşlarını mücadele etmemekle ve pas vermemekle eleştiriyor ama yine de oyuna dahil olduğunda elinden geleni yapıyor. Blazers'a karşı da 25 sayı 9 ribaund ile oynamış ve maçın kazanılmasında önemli rol oynamış. Iggy'nin de 14-7-9'unu unutmayalım.

Barbosa'nın yokluğunda Suns'ın aynı tempoda ve düzeyde kalmasının 1 numaralı sebeb olan Jared Dudley, dün de 28 dakika alıp 19 sayı, 7 ribaund ve 3 asist üreterek kanıtlamış bunu (Barbosa ise 16 dakika oynamış sadece).

Tyreke'in yokluğunda Nocioni 5'te 4 üçlük isabeti sayesinde 21 sayı üretmiş ve Billups'ın oynamadığı Nuggets'ı yenmelerini sağlamış.

Bugün amma çok x-faktörü çıkmış gerçekten. CJ Watson, Curry'nin yerine oyuna dahil olarak 37 dakika görev almış tam ve bu süreçte 7 asist yapmış, üstüne de 7 top çalmış. 4/8 isabetle de 11 sayısını atlamayalım. Ama ben bunların sadece 3 sayısını görebildim son çeyrekte. Bir de son saniyede Celtics'in uzun mesafeli pasını tuttu o da herhalde top çalma sayılmıştır.

Takımı baltalayanlar:
JR Smith ise 1/9 isabetle 4 sayı üretebilmiş sadece ve bunun yanına 4 de top kaybı eklemiş. Maçı da Denver'ın kaybetmesinde etken olmuş.

James Harden'ın 10 atışından hiçbirini sokamaması dikkat çekiyor. En azından 6 ribaund, 3 top çalma ve 1 blokla takımına katkıda bulunmaya çalışmış.

Evans - Kobe - Bakkal


Link

28 Aralık Programı

28 Aralık Salı 02:00 / Milwaukee Bucks - Charlotte Bobcats
28 Aralık Salı 02:30 / Oklahoma City Thunder - New Jersey Nets
28 Aralık Salı 03:00 / Washington Wizards - Memphis Grizzlies
28 Aralık Salı 04:00 / Los Angeles Lakers - Phoenix Suns
28 Aralık Salı 05:00 / Philadelphia 76'ers - Portland Trail Blazers
28 Aralık Salı 05:00 / Denver Nuggets - Sacramento Kings
28 Aralık Salı 05:30 / Boston Celtics - Golden State Warriors


Pierce'ın yokluğuna, Biedrins'in uzun aradan sonra dönüşüne rağmen Warriors'ın galibiyet alması ihtimali bir hayli uzak.

Ersan tam dişine göre bir rakiple karşı karşıya: Diaw. Ama Gerald Wallace'ın uzun forvete geçtiği dönemlerde çok zorlanmasını bekliyorum Ersan'ın.

Philly'de Iverson bu gece oynayacakmış, hayranlarına müjde. NBA TV'de izleyebilecekler yıldız oyuncuyu.

Artest'in yokluğunda ve 2 tane zorlu maçın ardından, Phoenix'in temposunda zorlanabilir Lakers. Tabii bütün bunlara rağmen içeride Gasol-Bynum ikilisi ve Phoenix'in ilacı Odom varken (Odom her ne kadar bu sezon yokları oynasa da), Phoenix'in kazanacağına inanmak zor. Arada sırada yaptıkları gibi her attıklarını sokmaları lazım...

28 Aralık 2009 Pazartesi

Son 10 Yılın Spor Olayları


Link

Birçok yerde bu tarz anketler var. "Size göre yılın olayı?" veya "Size göre son 10 yılın olayı?" falan diye. Belki son yıl içerisinde ayıklamak mümkün ama 10 yıl içerisinde yaşananları elekten geçirmek mümkün değil. ESPN de bu konuda öyle bir video yapmış ki aman aman. Kimi yerde tüylerim diken diken oldu, kimi yerde gözlerim doldu, kimi yerde alkışladım... Bugüne dek izlediğim en iyi video çalışmalarından biri.

"X var Y niye yok" diyeceğiniz 3-5 tane şey elbette çıkacaktır. Sallayın, atın kafanızdan onları. Sadece bu videoyu izleyin izletin. "Sporu seviyorum" deyip, şu videoyu izlememiş bir kişi bile kalmamalı. Tabii ülkemizde spor deyince sadece futbol olarak görülüyor ama bu videoda futbol yok, Amerikan sporları çoğunlukta.

Koç Dediğin

Koç dediğin, savaşmayan, mücadele etmeyen ilk 5 oyuncularını gerekirse komple kenara çeker ve ayaklarını denk almalarını sağlar. Mesajın kralını verir.
Saunders 3. çeyrekte bunu yaptıktan sonra, son 12 dakika için oyuna giren Butler 10, Arenas 12 sayı atarak Philly karşısında maçı kazandırmışlardı 4-5 gün kadar önce. Bu olayı, maçtan 2 gün sonra bir arkadaşım söylemişti gündem içinde karambole gitmiş, bu akşam aklıma gelmişken koyayım dedim. Helal olsun Saunders.

En İyi Oyun Kurucular ve Arroyo-Chalmers

Haftasonu Knicks maçından sonra yazacaktım da yine tabii güme gitti başka yazıların ve işlerin arasında. Arroyo, Cuma günü New York Knicks'e karşı, 7 maç aradan sonra ilk defa bir top kaybı yaptı. Bu sezonki asist/top kaybı oranı 3.93 ve bu rakam onu 20 maç yapmış oyuncular arasında 4.'lüğe taşıyor. Ayrıca ilk 5'e yerleştiğinden beri geçen 6 maç içerisindeki istatistiklerini de vereyim: 22 asist 1 top kaybı. Şaka gibi bir istatistik ama tabii 6 maç, bu değerlendirme için çok ufak bir rakam. Şu anda birinci sıradaki Jason Williams'ın oranı 4.28 ama asıl olay Chris Paul'de. Bu kadar topla oynayan, etkili ve dominant bir oyun kurucu 10.7 asist yaparken sadece 2.6 top kaybediyor maç başına. İnanılmaz bir rakam.

Peki Heat'te neler oluyor? Arroyo'nun ilk 5'e yerleştiği 6 maçın 5'ini kazandılar. Peki Arroyo'nun Chalmers'dan ne farkı veya artısı var? Öncelikle Chalmers çok dağınık oynayan bir guard ve saha içindeki doğru kararları istikrarlı bir şekilde veremiyor. Öte yanda Arroyo'ya tam tersi bir oyun sergiliyor. Jazz yıllarında başına buyruk stili nedeniyle Sloan'la geçinemeyen Arroyo gitmiş, skoru neredeyse hiç düşünmeyen, topun kıymetini çok iyi bilen, gerçek - ve büyük oranda pasif - bir oyun kurucu gelmiş adeta. Şaşmamak elde değil. En azından Chalmers daha disiplinli bir şekilde oynamayı öğrenene kadar.

Ama bu olay Chalmers'a hiç yaramadı. Genç oyun kurucu Arroyo'ya sadece 4 dakika kaybetmiş olsa da, yedekten geldiği için psikolojik olarak etkilenmiş durumda. İlk 5'teyken %58 ile şut adan adam, 6 maçtır %31'e düştü. Chalmers'ı yeniden ilk 5'e yerleştirip, oyun kurucu dakikalarını 24'er olarak paylaştırmak belki de Heat için en iyi yöntem olacak.

Günün En İyileri - 27 Aralık


Link

Baron Davis, Celtics'i domine ettiği yetmiyormuş gibi Top 10'u da domine etmiş. Tam 4 kere izliyoruz kabasakal'ı. Hepsi de çok güzel ama özellkle Perkins'i şebek ettiği pas fake'inde yarıldım. Zaten Celtics gibi defans yapan bir takıma karşı 13 asist yaptıysa aralarında illa ki güzel hareketler olacaktı. Onun dışında Mo Williams - Moon alley-oop'u çok güzel dün gece izlerken zaten Top 10'a gireceğini tahmin etmiştim. Stuckey'nin her tarafından bal akan turnikesi ise komik ve eğlenceli.

Buyrun bu da günün maçının özeti, izlenmeli:


Link

27 Aralık'tan Notlar

Maazeretim var:
Detroit Pistons'ın dün gece Raptors karşısında maazereti vardı komple. Ben Gordon ve Rip Hamilton uzun bir aradan sonra ilk defa parkeye çıktıkları için zorlandılar. Sırayla 4/15 ve 6/20 isabetle oynadılar. Hele Ben Gordon normalde sokacağı birçok boş şutu kaçırdı. Sakatlıkla boğuşan Charlie Villanueva ise 7'de 2 isabet bulup, 4 de top kaybetti. Üçüncü çeyrekte Raptors nasıl 14 sayıda kaldı açıkçası bilmiyorum çünkü fark 20'ye çıkınca maçı izlemeyi bırakmıştım. Dördüncü çeyrekte yeniden seyretmeye başladım...

3. vites:
Rockets-Cavs maçının ilk yarısını izledim. Sonra yatmaya karar verdim. Zaten Cavs de maçı istediği anda koparacak görüntüdeydi skor yakın olsa bile. Sonra uyku tutmayınca kalktım ve 3. çeyreğin başlarını da seyrettim. İlk yarıda rölantide oynayan Cavs, kısa bir süreliğine 3. vitese çıkarak maçı 2 dakika içerisinde, tam 5 tane üçlük bularak kopardı. Bu sezon kısa bir süre içerisinde üstüste üçlükler bularak kopardıkları 4 veya 5. maç zannedersem. Mo Williams'ın ve LeBron'un sayesinde oluyor bütün bunlar normalde ama dün Shaq'ın katkısını es geçmeyelim. Pota altında 2.06'dan uzun ve 110 kilodan ağır oyuncusu olmayan Rockets, ona karşı pota altını kalabalıklaştırınca dışarı güzel toplar çıkardı.

Takımı baltalayanlar:
Rasheed Wallace 16'da 4 isabet, 6'da 0 üçlük ile şov yapmış. Yeniden üçlük sallamayı alışkanlık haline getirmesin de...

Mike Dunleavy harika bir form grafiği çiziyor son günlerde. Yine 1/10 ile oynamış. Son 4 maçındaki şut isabeti oranı 6/36... Baltacının kralı.

Rondo esasında fena oynamamış ama son saniyede kendisine yapılan faul sonrası 2'de sıfır atarak Baron Davis'e maçı kazanmak için fırsatı sunmuş. O da bunu geri çevirmemiş.

Günün hayvan performansları:
Baron Davis mükemmel oynamış. 7/11 saha içi ve 9/9 serbest atış isabeti bulduğu maçta 24 sayı üretmiş. 6 top kaybı dikkat çekiyor ama Celtics'e karşı 13 de asist yaptığını unutmamak lazım. Mükemmel gerçekten. Tabii son saniyede çok zor bir şutla maçı da kazandırmış. Daha ne olsun.

Kaman, Garnett-Perkins ikilisine karşı 27 sayı 12 ribaund ve 1 blok ile mücadele etmiş. Üstelik 21'de 12 gibi harika bir isabet oranıyla.

Boşa kürek çekenler:
Çok kısa bir bölümüne bakabildiğim maçta, David Lee 13'te 11 isabetle oynayıp 28 sayı üretti, 10 da ribaund çekti ama mağlubiyete engel olamadı.

2/16:
Bakmaya üşendim ama eminim Knicks'in bulduğu en düşük üçlük isabeti oldu bu sezon. Hatta belki de son birkaç sezonda? Boston'a karşı 59'da kaldıkları maçta 2 tane atmışlar, o günden beri başka 2'leri var mıdır bilmiyorum.

Takım gibi takımlar:
Mavs, Billups'sız Nuggets'ı mağlup etmiş. İyi veya kötü yönde ön plana çıkan bir oyuncu olmamış. Sırayla takımlardaki oyuncuların sayılarına bakalım: 12-13-10-7-13-17-19 ve 18-16-13-13-16-8-11. Yedekler dahil inanılmaz eşit bir dağılım.