BIY AD

27 Mayıs 2011 Cuma

NBA'de Bugün - Play-Off 35.Gün

Heat 83 - Bulls 80
Tarifi mümkün olmayan bir maç izledik. Herşeyin Chicago lehine olduğu bir maçın bir anda nasıl buraya geldiğini tarif etmem çok çok zor. Rose ve Deng başta olmak üzere Chicago kazanmak için sahaya çıkmış bunu daha ilk dakikada gösterdiler. Noah'ın agresif ve istekli oyunu da buna eklenince herhalde seri 6.maça taşındı diye düşünmeye başladım. Miami cephesinde de LeBron'un ilk çeyrekteki iyi oyununun dışında elle tutulur bir yanı yoktu. Wade kariyerinin en çok top kaybı yaptığı maça doğru gidiyor, Haslem-Bibby ikilisinden beklenen katkılar gelmiyordu. Üçüncü çeyrekte Boozer'ın yaptığı sert faul ile bir anda oyun konsantrasyonunu kaybetti Bulls oyuncuları ama o dönemde daha ayağa kalkamadı Heat. Kızı için oynayan Miller'ın dönemlik bir katkısı vardı ama onun da dozu çoktan geçmişti son çeyrekte.

Chicago istediği gibi kontrolünde götürüyordu maçı son çeyrek. Öyle ki bu saydığım etmenlerin yanında bir de son çeyrek Thomas'ın ekstra basketleri ve Brewer'ın yüreğini ortaya koymasını izledik. Her şey Chicago açısından o kadar iyi gidiyordu ki serinin diğer maçlarında son çeyrek skor çıkıntısı çekerken belki de katkı alabilecek en son isimlerden şu katkıları almak takımın özgüvenini de arttırmıştı. 4 dakikadan az bir süre kala Brewer'ın üçlüğü ile fark 12'ye çıkınca işin artık bittiğini ve Miami'de bir maç daha izleyeceğimizi düşündüm. Ancak maç boyu o kadar kötü oynayan Wade iki basketle kıvılcımı yarattı. Ardından LeBron'un iki üçlüğü ve Wade'in 4 sayılık oyunu ile Heat oyuna ortak oluyordu. Psikolojik olarak üstünlüğü de eline geçiren Miami oradan maçı vermeyerek müthiş bir geri dönüşe imza atıyordu.

Wade'in en kötü maçlarından birini izlediğime emindim bitime 4 dakika kala. Ama büyük oyuncu olduğunu nerede sahneye çıkması gerektiğini gösterdi ve takımı ateşleyen isim oldu. 6/13 isabetle 21 sayıya imzasını attı ama istatistiklerinde görülen 9 top kaybı onun maçın genelinde nasıl bir konsantrasyon ile oynadığının göstergesi sanırım. James ise Wade'in başlattığı geri dönüş ateşini körükleyen isim oldu ve o dönemde bulduğu 8 sayı ile maçı getiren isimlerden biriydi. Zaten maç boyu oyunun içinde kalmaya çalıştı ama zaman zaman farkın da etkisiyle oyundan kopmanın sınırlarında gezdi. Buna rağmen 28 sayı-11 ribaund-6 asist ile mücadele etti. Chris Bosh ise serinin en sürpriz ismi oldu. Kendisini seri öncesi görmezden gelen Boozer'a en iyi cevabını parke üzerinde verdi Bosh. Dün akşam da maç boyu ayakta kalan ender isimlerden biriydi Miami'de ve 20 sayı-10 ribaund-4 blok ile mücadele etti.

Chicago'ya geçecek olursak şu maç Rose ve Deng'in emeklerine üzülmüşümdür. Tamam dün gece gördük ki daha gidilecek yolları var ama dün akşamki gibi bir yenilgiyi hak etmediler. Maça tamamen hakim olan Bulls'un son çeyreklerde bu kadar aciz gözükmesi birazda onların sorumluluğunda. Rose 25 sayı-8 asist-5 ribaund ile belki de serideki en iyi maçlarından birini oynadı ve Deng 18 sayı-7 ribaund ile oynamasının dışında uzun süre 5 faulle sahada kalarak savunmada direnci sürdüren isimdi ancak bu performanslar galibiyeti getiremedi. Son çeyrek Brewer'ın müthiş katkılarından sonra işin bittiğini düşündüm ki skorun çok kısıtlı olduğu bu seride benchten gelerek 10 sayılık bir katkının önemi her zaman büyük ama onun da iyi performansı havada kaldı böylece. Indiana karşısında da gördük bunu Atlanta karşısında da. Chicago'nun maç sonu oynayamama sorunu onları finalden etti belki. Şu an seri çok farklı yerlerde olabilecekken Heat 4-1 ile seriyi noktaladı.

26 Mayıs 2011 Perşembe

26 Mayıs Programı

27 Mayıs Cuma 03:30 Miami Heat- Chicago Bulls (NTVSPOR)

Miami'nin 3-1 önde olduğu seride bu gece Heat deplasmanda seriyi bitirmek için sahne alacak. Bulls da kendi evinde seriyi uzatmaya çalışacak. Bulls'ta Ömer sezonu kapattı bildiğimiz gibi. Avrupa Şampiyonası'na yetişecek, fakat şu anda önünde bir buçuk aylık bir rehabilitasyon dönemi var. Bulls bu sezon ilk kez üst üste üç kez yenilmiş oldu. Diğer yandan da sene başında Heat için bir araya gelen büyük üçlünün planladığı birçok şey gerçekleşmiş olacak bu son galibiyet de gelirse. 2006'dan beri ilk kez NBA Finallerine çıkıyor olacaklar akşam kazanırlarsa. Hem de 2006'da geriden gelip seriyi kazanarak şampiyonluğa ulaştıkları zamanki rakipleri Mavs'in karşısına çıkacaklar. Sadece son iki maçın sonlarında oynadıkları basketbol ile bile bence oraları hak ediyorlar.

NBA'de Bugün - Play-Off 34.Gün

Thunder 96 - Mavericks 100
2011 Batı Finallerini nasıl hatırlayacağım diye bir soru soracak olursam Oklahoma'nın kritik anlarda sorumluluk alamayan ve maç boyunca yaptığı iyi işleri o anlara yansıtamayan bir takım olduğunu hatırlarım. Bir kez daha maçın son bölümündeki hatalarıyla ve kötü basketboluyla maçı verdi Oklahoma. En büyük sorunları onların seriyi kaybetmesine neden oldu. 4.maçta son 5 dakikaya 15 sayı önde giren Oklahoma 17-2'lik bir seriyi önleyememişti potasında. Dün akşam ise 17-6'lık bir Dallas serisi vardı maç sonunda ki kazananı belli etti bu seri. Nowitzki'nin 1.14 kala üçlüğü bulunca maçı kazanan tarafın Dallas olduğu belli olmuştu bile.

Geçtiğimiz maç Dallas'ın geri dönüş anlarında oyunda Harden yoktu. Sezonun ve play-off''ların Oklahoma adına en güvenilir isimlerinden biri olan ve doğru basketbol oynayan Harden dün gece oyundaydı ancak topu ona teslim etmeyi bir türlü düşünemedi takım. Son çeyreğin son dakikasına kadar skorda üstünlüğünü korumuşsun ve rakibinin öne geçmesine izin vermemişsin ama o son dakikadaki basket rakibi sadece skorda öne geçirmez psikolojik olarak seni de bitirir. Nitekim Oklahoma yine kötü son top tercihleri ile bu sezona nokta koydu.

Dallas 2006'dan sonra ikinci kez finallere çıkmayı başardı ve rakibini bekliyor. Dirk Nowitzki'nin bunda müthiş payı var ve dün akşam 26 sayı-9 ribaund ile takımını sırtlayan isimdi. Marion'un takımda bulunması gerek savunma gerekse hücum potansiyeli açısından avantaj. Yeri geliyor hücumda önemli işlere imza atabiliyor Marion dün akşam örneğini gördüğümüz gibi. 26 sayı-8 ribaund ile Dallas'ı finale taşıyan isimlerin başında geliyor Marion. Aynı zamanda bu galibiyette skor olarak 2 sayılık bir katkı verse de 10 asist-7 ribaund ve en önemlisi sadece 1 top kaybı ile oynayan Kidd oldukça başarılı bir performansa imza attı. Nowitzki'nin seride kullandığı 61 serbest atıştan yalnızca 2 tanesini kaçırdığını da belirtmek gerek.

Westbrook'u Durant'ı bir kenara bırakacak olursak dün akşamın en iyisi bana göre Harden oldu. Takımda ne yaptığını bilen ender isimlerin başında geliyor. Durant gibi topu alır almaz potaya bakmıyor yada Westbrook gibi uzun süreler topu hakimiyetinde tutmak gibi bir derdi olmuyor. Etrafına bakıp en doğru basketbolu oynamaya çalışıyor ve dün akşam bunun karşılığını 23 sayı-6 asist-5 ribaund gibi başarılı istatistiklerle aldı. Westbrook 31 ve Durant 23 sayı üretmesine karşın son bölümde etkili olamadılar. Nick Collison'un benchten gelerek 12-12 ile double-double yaptığını da pas geçmeyelim.

25 Mayıs 2011 Çarşamba

25 Mayıs Programı

26 Mayıs Perşembe 04:00 OKC Thunder-Dallas Mavs (5. maç Mavs seride 3-1 önde) (NTVSPOR)

NBA'de Bugün - Play-Off 33.Gün

Bulls 93 - Heat 101
Chicago adına serinin dönüm maçlarından biriydi. 2-1 geridesiniz ve deplasmanda maç çalmak ve seriyi eşitlemek müthiş bir avantaj sağlar özellikle seride ev sahibi avantajına sahipseniz. Ancak dün gece Chicago çok basit hatalarla galibiyetin kıyısından döndü. İki takımda bu hataları yaptı ve kim kaybederse bunları arayacaktı elbette. Seri şimdi Chicago'ya taşınıyor ve belki de oyuncular ve taraftarlar kendi evlerinde serinin bitmesine izin vermemek için ayrı bir motivasyonla oynayabilirler.

Dün akşama dönecek olursak maça iyi başlayan taraf boğalar oldu. James'in takımı ilk çeyrekte ayakta tutma çabaları başarılı olsa da ikinci çeyrek benchten geldiğinde sorgulanacak tercihleriyle Chicago serisini tekrar başlattı ve Bulls aradaki farkı eriterek devreye önde girmeyi başardı. İkinci çeyrekte James'in kenarda olduğu dakikalarda iyi oynayan ve Wade'i de oyunun içine sokan Miami, James'in gelişi ile bir anda bocaladı hücumda ve savunmada. Nitekim onun yaptığı basit iki top kaybı Bulls'un serisini başlatan etmendi. Maç içinde bir çok yanlış işe imza attı belki de James ama yeri gelince büyük oyuncunun yapması gerkenleri de yaptı. Uzatmada çok kritik bir hücumda Deng'in kendisini müthiş savunmasına rağmen basketi bulması kapıyı kapatan son nokta oldu. 35 sayı-6 ribaund-6 asist ile müthiş bir performans ortaya koydu James ve galibiyeti getiren isim oldu.

Maç boyunca etkili olamayan Wade 5/16 şut isabeti ile çok kötü bir gece geçirdi. Ancak bu şut isabetlerinden çok kritik iki tanesini uzatma periyodunda bulan Wade gerek hücumu gerekse savunmada gayretiyle oyunun içinde her zaman etken olabileceğini gösterdi. 16 sayı üretti deneyimli yıldız. Bosh ise müthiş performansını sürdürüyor. İçeri yüklenen faul alan ve en önemlisi mücadeleden kaçmayan Bosh 22 sayı ile oynadı. Benchten gelen isimlerden özellikle Miller dün gece muazzam bir katkı verdi takıma. Gerek bulduğu basketler gerekse aldığı ribaundlar ile başarılı bir akşam geçirdi. Dikkatin Wade-LeBron-Bosh üçlüsünde olduğu anlarda sahneye çıkan Miller neden bu takımda en önemli yardımcı eleman olduğunu da göstermiş oldu ve 12 sayı-9 ribaund üretti.

Chicago'da günün en etkili ismi yaklaşık 50 dakika oyunda kalan Boozer oldu. Thibodeau maçın gidişatına göre kenara alıp dinlendirmekte sıkıntı yaşadığı Boozer'ı sürekli maçın içinde tuttu. Boozer belki de ilk kez bu kadar çok süre bulurken yorgunlukları gözden kaçmadı ama 20 sayı-11 ribaund ile pota altında başarılı bir gece geçirdi. Faul problemine girerek kenara geldiği dönemlerde yokluğunu hissettiren Deng 20 sayı ile oynayarak dikkat çekti. Rose'a gelecek olursak maç içinde müthiş iki smaç yaptı ve Chicago'nun tökezlediği bir dönemde takımını depara kaldırdı. Ancak maç içinde yaptığı bu iki smaç dışında oyuna doğrudan etkili bir anı yoktu. Serinin genelinde olduğu gibi bolca şutla 23 sayı üretti. Takımının önemli bir virajda olduğu gecede normal sürenin son iki hücumunu harcaması da daha pişmesi gerektiğinin göstergesi. İki gece aynı son hücumu izleyince gözüm Scott Brooks'u aradı salonda. Ömer ise 2 dakika süre aldığı maça sakatlığından dolayı devam edemedi.

24 Mayıs 2011 Salı

24 Mayıs Programı

25 Mayıs Çarşamba 03:30 Chicago Bulls- Miami Heat (NTVSPOR)


Bir tarafta seri 3-1'e gelirken, diğer tarafta da Heat üçüncü kez üst üste kazanıp, Dallas'ın deplasmandaki seride iki farkla öne geçme başarısını evinde gerçekleştirmeye çalışacak. Önlerinde çok bir şey yok, bir MVP ve lig birincisi olan ekibi. Eeee, konferans finali, o kadar da zorluk olsun. Dün akşamki maç ne kadar bir kırılma maçıysa bu maç da aynı potansiyele sahip demek istediğim. Zombieland'de dediği gibi "It's time to nut up or shut up".

Hemen Ömer'den bahsedeyim, kendisinin ikinci maçtaki kanamalı dikişli durumundan sonra, üçüncü maç da bir 15 dakika oynamıştı, fakat sol bacağından hafif bir sakatlığı vardı o maçın sonrasında. Durumu zaten şüpheliydi bugünkü maç için, bu sabahki şut çalışmasına da çıkmamış. Bu sebeple ben akşam oynamasını beklemiyorum ben, oynasa da birkaç dakika oynayacaktır, ki kalan süreler de Thomas'a gider sanırım. Thibodeau kararı maç anında verecekmiş birkaç saatlik bir habere göre.

Son maçı hatırlayacak olursak, Bosh neden büyük ikili değil de büyük üçlü dendiğini net göstermişti bize (34 sayı ile). İlk üç şutunu kaçırdı fakat sonra deyim yerindeyse coştu. Boozer ile olan eşleşmesini izlemek de güzeldi. Ayrıca Bulls'un genel durumu ilginç doğrusu. Heat ikinci yarıları hele maç sonlarını normal sezonda çok iyi oynayamazken, bir anda iki maçtır o zamanlarda oyunu domine eder hale geldi. Bulls için diyorum, çünkü onların back-to-back kaybettikleri en son zaman Şubat ayındaydı yanılmıyorsam. Üç maç üst üste zaten hiç kaybetmediler bu sezon boyu. Bu akşam bu açıdan da bunun testi için önemli olacak. Heat'in ayrıca Rose'u ne kadar iyi savunduğuna da bakmak gerekiyor, çünkü Rose'un içeri penetre edişini, pick and roll oyunlarını çok seri olarak savunuyorlar, bu savunmaya bir de Haslem eklenince çabuk ayaklarıyla, denklik biraz bozuldu gibi.

NBA'de Bugün - Play-Off 32.Gün

Mavericks 112 - Thunder 105
Oklahoma evinde ikinci maçı da kaybederek kendi sonunu hazırlamış gözüküyor. İki takım arasında çeşitli noktalarda elbet güç dengeleri var bir tarafın ağır bastığı yada handikapı olduğu ancak buna rağmen serideki çoğu maç ortada geçti. Dallas'ın kazandığı üçüncü maçta bile Oklahoma son çeyrek ayakta kalmayı başardı ve maçı belli bir noktaya kadar getirdi. Dün akşam da maça büyük bir istekle başlayan ve skorda öne fırlayan Oklahoma maç boyunca bu üstünlüğünü rakibe vermedi. Maçın son beş dakikasına 15 sayı farkla girince serinin artık eşitlendiğini düşündüm ancak son beş dakikada oyunda müthiş bir Nowitzki vardı. Oklahoma maç boyunca yaptığı iyi işleri yapamadı ve Nowitzki, Collinson tarafından bire bir savunulmasına rağmen çok zor şutların altından kalkarak maçı uzatmaya taşıyan isim oldu.

Dirk Nowitzki bu play-off'larda ayrı bir boyuta ulaştı. İlk turdan beri müthiş bir savaş vererek takımını taşıyor yüzük için. Aynı zamanda etrafında kurulan doğru kadronun da etkisiyle finale göz kırptılar dün gece. Kidd-Peja-Marion gibi play-off tecrübesi olan isimlerin de çoğu zaman önemli sorumluluklar aldıklarının altını çizmek gerek. Nowitzki dün gece bitti denilen maçı çevirdi. Belki takım maç boyunca skorda öne geçemedi ama uzatmaya giden maçta psikolojik avantaj Dallas'a geçti. Oklahoma son beş dakikada oynadığı kötü oyununu uzatma periyoduna da yansıtınca yenilgi onlar adına kaçınılmaz oldu.

Nowitzki'nin performansını rakamlara yansıtacak olursak 12/20 isabetle oynadı ve 40 sayıya imzasını attı. Bu basketlerin muhtemelen yarısı el üstü basketlerdir. Kidd ise 41 dakika oyunda kaldı ve 17 sayı-7 asist-4 top çalma ile başarılı bir performansa imza attı. Nowitzki ve Kidd ikilisinin şu performanslarını gördükçe yüzüğün bu takıma gitmesi gerektiğini de düşünmüyor değilim. Dallas'ın şu kadroyu koruyup bir daha buralara kadar gelmesi pek kolay değil ancak diğer üç takımın bu iskeleti koruması dahilinde uzun yıllar burada olacaklarını savunabiliriz.

Oklahoma'nın en büyük sorunu yumruğu masaya vurmakta sorun yaşaması. Memphis serisinde olsun sezon içinde olsun bunun örneğini bir çok kez gördük. Oklahoma son topu mu kullanacak bırakın taktiği çizimi. Kenardan Durant alacak ve topu sürüp yollayacak potaya. Bunu izleyenler bile bildiğine göre bu takımı eşleşmeden dolayı inceleyen analiz eden Dallas'ın bilmeme olasılığı yok. Ancak Brooks ısrarla bu tercihinden vazgeçmiyor yada bir B planı yok. Şu maçı son dakikalarda göz göre göre rakibe verirken oyuncuların payı olduğu kadar kenar yönetiminin de payı var muhakkak. Durant 29 sayı-15 ribaund ile oynadı dün gece ve takımının liderliğini üstlendi ancak yeterli olmadı performansı. Westbrook 19-8-8 yapmasına rağmen bir guard için fazla olan 6 top kaybına imza attı. Zaten Oklahoma'nın maç içinde yaptığı 25 top kaybının izahı yok. Oklahama bu rakama rağmen maçı kazanacak noktadaydı bir iki dakika daha doğru basketbolu oynayabilseydi. Bir de bu takımın performansını bir seviye üste çeken Harden'in o son bölüme kenarda olması da Thunder adına bir handikaptı.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

23 Mayıs Programı

24 Nisan Salı 04:00 Dallas Mavs- OKC Thunder (NTV)

Dallas'ın 2-1 önde olduğu seride Oklahoma'daki ikinci maçta takımlar karşı karşıya gelecek, hatırladığımız gibi, Dallas evindeki bir maçı kaybettikten sonra deplasmanda Thunder'ı yenerek salon avantajını geri almıştı. Thunder'ın yüzdelerine bakarak maçın daha da rahat geçmesini beklerdik, fakat farklı sebeplerden dolayı yine de evlerinde maça tutundular kaybetmelerine rağmen. Bu maç biraz daha önemli bir kriz maçı. Seri eğer 3-1 olursa, Maverics'i durdurmak inanılmaz zor olacaktır. Thunder için kilit nokta 100 sayı barajını aşmak olmalı bana göre, ki aşarlarsa çok büyük ihtimalle kazanırlar. Mavs şu anda gerçekten daha istekli görünüyor. Post pozisyonda da Thunder'ı çok iyi savunuyorlar, bu akşam neler olacak, bakalım görelim.

NBA'de Bugün - Play-Off 31.Gün

Bulls 85 - Heat 96
Doğu'da her zaman sertliğin savunmaların daha çok ön plana çıktığı konuşulur ya ilk iki maçta bunu zaman zaman görmüştük sonuca gidilebilecke, kırılma anlarının yaşanabileceği anlarda. Ancak dün akşam maçın başından itibaren iki takımında müthiş bir savunma azmi ve sertliği vardı. NBA Greatest Game programlarında izlediğim 90'lı yılların basketbolunu andırıyordu dün geceki 3.maç. Thibodeau'nun savunma konusundaki geçmişini biliyoruz elbette ancak karşısında da küçümsenmeyecek bir ekip var savunma konusunda. Bu kadro kurulduktan sonra da kurulmadan önce de Spoelstra'nın Heat'e getirdiği en büyük artı hücum takımından çok savunma takımı kimliğidir.

Bu kadar savunmalar hakimken maçta hiç beklemediğim iki oyuncu ön plana çıktı iki takım adına. Biri şüphesiz ki Chris Bosh. Zaman zaman sert basketbolda sindiği ve yumuşak kaldığı hakkında yorumlar yapılsa da dün akşam parke üzerinde adeta çılgın attı. Maça iki yada üç şutunu kaçırarak başladı yanılmıyorsam ama sonrasında inanılmaz bir yüzde ile oynadı. Pota altında bitirişleri olsun, orta mesafe şutları olsun ve savumadaki azmi olsun dün akşamın yıldızı şüphesiz Bosh oldu. 13/18 isabetle 34 sayı-5 ribaund üretti dün gece ve takımını galibiyete taşıdı. Chicago adına da aynı cümleleri sarfedebileceğim Boozer dün gece muazzam oynadı. Ona indirilen topları en iyi şekilde değerlendirdi ve belki de dün gece Chicago kariyerindeki en iyi maçlardan birini oynadı. İlk çeyrek kötü bir performans sergiledi ancak maçın geneline yaydığı iyi performansla dikkat çekti ancak bu iyi performansı galibiyet için yeterli olmadı. Boozer karşılaşmayı 26 sayı 7'si hücum 17 ribaund ile tamamladı.

Savunmaların konuştuğu maçta belki Rose-Wade gibi yıldız isimler ortada pek gözükmedi zira ilk gelen oyuncudan pota altındaki uzuna kadar müthiş bir baskı vardı iki taraf adına. Zaman zaman sahne alsalar da bu onların maçı olmadı. Anca fiziği ile ortaya çıkan ve bir çok yerde hamleleri ile dikkat çeken LeBron maçı getiren bir diğer isimdi takımda. Hücumda topu eline alan ve oyun kurma görevini üstlenen LeBron bu baskıyı en iyi şekilde savurmaya çalıştı ve 22 sayı-10 asist-6 ribaund ile müthiş bir karşılaşma çıkarttı. Wade ise 17 sayı ile mücadele etti dün gece. Bir de Joel Anthony'yi unutmayalım. Sınırlı bir katkı verdi belki de ama ilk çeyrek takımı ayakta tutan temel direklerden biriydi. 3 sayı-4 ribaund ve 5 blok üretti deneyimli oyuncu ve kariyer play-off rekorunu kırdı yaptığı bloklarla.

Chicago cephesinde Rose deliciliğini dün akşam kullanamadı. Bir adam geçse karşısına bir diğeri çıktı ve Thibodeau'nun planlarını da alt üst etti bu durum. İstediği açık alanları da bulamadı ve nihayetinde standartlarının altında bir karşılaşma çıkarttı. 20 sayı-5 ribaund-5 asist ile günü noktaladı Rose. Chicago'nun benchten gelen en önemli ismi Taj Gibson. Her maç belli bir ortalamayı yakalıyor ve gerek hücum gerekse savunmada inanılmaz bir yürek ortaya koyuyor. Dün akşam belki faulleri ile aldığı süreyi törpüledi ancak 11 sayı ile başarılı bir gece geçirdi. Ömer ise 15 dakika oyunda kaldı ve kendinden istenileni yaptı. Chicago'nun zaten ondan sayı bulmak gibi bir katkısı yok bulursa ekstra bir katkı olur ancak Ömer'in savunma meziyetlerini en üt seviyede kullanmayı başarıyor Thibodeau. Boyalı alanda fiziği ve uzun kolları ile her yere uzanıyor sanki Ömer. Dün gece sadece 1 ribaund-1 top çalma ile oynasa da katkısı istatistiklerin çok ötesinde bu takıma.

22 Mayıs 2011 Pazar

22 Mayıs Programı

23 Mayıs Pazartesi 03:30 Chicago Bulls- Miami Heat (Ntvspor)

Florida'ya taşınan serinin bu akşam üçüncü maçı oynanacak. Şu ana kadar LeBron'un ağırlığını koyduğunu söyleyebiliriz seri için, bu sayede de ikinci maçı sağlam bir maç içi serisi ile çalmayı başardılar deplasmandan. James maç 73-73'ken bir üçlük ile kendi serisini başlattı ve maçın iplerini eline aldı. Ayrıca sezon içinde ve Playofflarda çok aradıkları Haslem'a kavuşmaları (ilk maç çok az oynayabildi, fakat ikinci maç çok önemli katkı yaptı) gerçekten Heat'ı bir sınıf yukarı çıkardı. Tamam Anthony de iyiydi önceden fakat Haslem'ın orta mesafe tehdidi ve içeri penetre de edebiliyor oluşu, iyi de savunma yapması çok değerli.

Bulls ise son çeyrekte geçen maçtaki gibi 10 kadar sayıda kalmamaya dikkat etmeli.Bu 10 sayı Bulls'un Playofflardaki en düşük olması sebebiyle bir rekor olmuş. Hücum bu kadar sıkışmamalı. Ayrıca serinin önemli bir belirleyeni olmasını beklediğimiz Boozer da performansını artırmalı diye düşünüyorum. Bir yandan bençten imdada yetişen Haslem'a karşılık Kyle Korver da 3/20'lik üçlük yüzdesini yukarıya çıkarmak için çaba sarf etmeli.

Ömer'den de bahsedeyim biraz. Geçen maç yine sayı ve ribaunt anlamında çok katkı yapmamış olsa da takımı savunmada ayakta tutmuştu, ayrıca tam Ömer canla başla mücadelesi çenesi kanıyınca bittikten sonraki döneme rastladı Bulls'un oyunun iki yönünde de çöküşü. Bu rastlantı olamaz, çünkü sezon içinde de bu şekildeydi istatistiklere göre. Ömer iyiymiş ve bu akşam da takımdaki yerini alacak.

NBA'de Bugün - Play-Off 30.Gün

Mavericks 93 - Thunder 87
Tuhaf bir maça tanıklık ettik dün gece. Çekişmeli beklediğim bir maçın erkenden Dallas kontrolüne geçmesi başlı başına bir olay ama bunda Nowitzki'nin payının çok az olması işin enteresan tarafı. Aynı zamanda Thunder'ın rezil hücumları var ve skor üretmekte çok çok zorlanıyorlar. Nowitzki ve Durant2ın aynı anda bu kadar kötü olacağı başka maç izlemeyiz herhalde bu seride. Dün gece Dallas'ı taşıyan ve ekstra katkıları veren isim Marion oldu.

Dallas ilk devrede standart basketbolunu oynayıp 16 sayılık bir fark ile soyunma odasına gireceğini düşünemezdi herhalde. Üstelik Nowitzki'nin devreye hiç girememiş olmasını da sayarsak beklenmedik olaylarla başladı maç. Üçüncü çeyrek geldiğinde çeyreğe iyi de giren Dallas'ın maçı bitirmesini bekliyordum ancak kapıyı kapatamadılar. Thunder skoru yavaş yavaş eritmeye başladı ve son dakikalarda biraz daha şanslı olsalar belki de kazanacak noktaya geleceklerdi. Bu geri dönüş bana Portland serisindeki müthiş maçı hatırlattı ama Thunder cephesinde oyunun son döneminde Roy gibi ortaya çıkan bir kahraman olmadı. Dallas kazandı kazanmasına ama maçın buralara kadar gelmesi bile irdelenmeli takımda.

Dallas'ta Nowitzki ilk üç çeyrek boyunca yalnızca 8 sayı atmasına karşın son çeyrek bocalayan takımını ayakta tutan isim olmayı başardı. Maç boyunca oyuna ağırlığını koyamadı belki Nowitzki ama kritik anlarda öylesine basketler buldu ki oyunu bitiren anlarda sahneye çıktı ve 18 sayı ile maçı noktaladı. Marion 9/13 isabetle 18 sayı üreterek takımın en iyisi olarak dikkat çekerken, Kidd 13 sayı-8 asist-6 ribaund ile başarılı bir performansa imza attı.

Thunder cephesine geçecek olursak istatistiklerde görebildiğimiz kötü şut yüzdeleri olacaktır. İlk devre takım halinde kötüydü Thunder ancak ikinci devre bir toparlanma gözlendi takımda farkın erimeye de başlamasıyla ancak maçı iyice tehlikeye sokabilecek ve Dallas'ı panikletecek şutları kaçırmaları bu maçı kazanamayacaklarının da göstergesi gibiydi. Durant eline aldığı her topu salladı genelde ki dün gece bende en çok hayal kırıklığı yaratan isimlerdendi. 24 sayı-12 ribaund ile oynadı Durant ve rakamsal olarak iyi işlere imza attı ancak 0/8 gibi bir üçlük yüzdesi tarif edilemez. Takım olarak 1/17 gibi rezalet bir isabet oranı yakalamış olabilirsin ama takımın yıldızına bu yakışmıyor. Westbrook 30 sayı ile oynadı ancak yaptığı top kayıpları onun performansını gölgeledi.