BIY AD

23 Mayıs 2011 Pazartesi

NBA'de Bugün - Play-Off 31.Gün

Bulls 85 - Heat 96
Doğu'da her zaman sertliğin savunmaların daha çok ön plana çıktığı konuşulur ya ilk iki maçta bunu zaman zaman görmüştük sonuca gidilebilecke, kırılma anlarının yaşanabileceği anlarda. Ancak dün akşam maçın başından itibaren iki takımında müthiş bir savunma azmi ve sertliği vardı. NBA Greatest Game programlarında izlediğim 90'lı yılların basketbolunu andırıyordu dün geceki 3.maç. Thibodeau'nun savunma konusundaki geçmişini biliyoruz elbette ancak karşısında da küçümsenmeyecek bir ekip var savunma konusunda. Bu kadro kurulduktan sonra da kurulmadan önce de Spoelstra'nın Heat'e getirdiği en büyük artı hücum takımından çok savunma takımı kimliğidir.

Bu kadar savunmalar hakimken maçta hiç beklemediğim iki oyuncu ön plana çıktı iki takım adına. Biri şüphesiz ki Chris Bosh. Zaman zaman sert basketbolda sindiği ve yumuşak kaldığı hakkında yorumlar yapılsa da dün akşam parke üzerinde adeta çılgın attı. Maça iki yada üç şutunu kaçırarak başladı yanılmıyorsam ama sonrasında inanılmaz bir yüzde ile oynadı. Pota altında bitirişleri olsun, orta mesafe şutları olsun ve savumadaki azmi olsun dün akşamın yıldızı şüphesiz Bosh oldu. 13/18 isabetle 34 sayı-5 ribaund üretti dün gece ve takımını galibiyete taşıdı. Chicago adına da aynı cümleleri sarfedebileceğim Boozer dün gece muazzam oynadı. Ona indirilen topları en iyi şekilde değerlendirdi ve belki de dün gece Chicago kariyerindeki en iyi maçlardan birini oynadı. İlk çeyrek kötü bir performans sergiledi ancak maçın geneline yaydığı iyi performansla dikkat çekti ancak bu iyi performansı galibiyet için yeterli olmadı. Boozer karşılaşmayı 26 sayı 7'si hücum 17 ribaund ile tamamladı.

Savunmaların konuştuğu maçta belki Rose-Wade gibi yıldız isimler ortada pek gözükmedi zira ilk gelen oyuncudan pota altındaki uzuna kadar müthiş bir baskı vardı iki taraf adına. Zaman zaman sahne alsalar da bu onların maçı olmadı. Anca fiziği ile ortaya çıkan ve bir çok yerde hamleleri ile dikkat çeken LeBron maçı getiren bir diğer isimdi takımda. Hücumda topu eline alan ve oyun kurma görevini üstlenen LeBron bu baskıyı en iyi şekilde savurmaya çalıştı ve 22 sayı-10 asist-6 ribaund ile müthiş bir karşılaşma çıkarttı. Wade ise 17 sayı ile mücadele etti dün gece. Bir de Joel Anthony'yi unutmayalım. Sınırlı bir katkı verdi belki de ama ilk çeyrek takımı ayakta tutan temel direklerden biriydi. 3 sayı-4 ribaund ve 5 blok üretti deneyimli oyuncu ve kariyer play-off rekorunu kırdı yaptığı bloklarla.

Chicago cephesinde Rose deliciliğini dün akşam kullanamadı. Bir adam geçse karşısına bir diğeri çıktı ve Thibodeau'nun planlarını da alt üst etti bu durum. İstediği açık alanları da bulamadı ve nihayetinde standartlarının altında bir karşılaşma çıkarttı. 20 sayı-5 ribaund-5 asist ile günü noktaladı Rose. Chicago'nun benchten gelen en önemli ismi Taj Gibson. Her maç belli bir ortalamayı yakalıyor ve gerek hücum gerekse savunmada inanılmaz bir yürek ortaya koyuyor. Dün akşam belki faulleri ile aldığı süreyi törpüledi ancak 11 sayı ile başarılı bir gece geçirdi. Ömer ise 15 dakika oyunda kaldı ve kendinden istenileni yaptı. Chicago'nun zaten ondan sayı bulmak gibi bir katkısı yok bulursa ekstra bir katkı olur ancak Ömer'in savunma meziyetlerini en üt seviyede kullanmayı başarıyor Thibodeau. Boyalı alanda fiziği ve uzun kolları ile her yere uzanıyor sanki Ömer. Dün gece sadece 1 ribaund-1 top çalma ile oynasa da katkısı istatistiklerin çok ötesinde bu takıma.

1 FARKLI FIKIR:

goldenaxe dedi ki...

Dün gece sadece 1 ribaund-1 top çalma ile oynasa da katkısı istatistiklerin çok ötesinde bu takıma.

Bu yorumu yazan arkadaş ile aynı maçı izlemiş olamam.

Milicic'in ilk NBA maçı Ömer'in dünkü hali gibiydi.

Ömer çok başarılı şekilde ilerliyor, evet ama kötüyken de iyi diyip kendimizi kandırmayalım. En azından maçı izleyelim :)