Dün Timberwolves ile 4.8 milyon dolara 2 yıllık sözleşme imzalayan, Galatasaray'dan hatırladığımız Anthony Tolliver, kararını ESPN'den değil ama Youtube'dan açıklamış meğerse. Bir oyuncunun aynı bu şekilde dalga geçmesi şarttı LeBron'la, sonunda gerçekleşti. Tebrik ediyorum Tolliver'ı buradan.
Link
7 Ağustos 2010 Cumartesi
Juwan Howard da Miami'de

Labels:
Heat,
Juwan Howard
6 Ağustos 2010 Cuma
Lakers Shannon Brown'la da Devam Dedi
Mitch Kupchak’ın uzun süreli uğraşının ardından Lakers adına bir imza da Shannon Brown’dan geldi. Anlaşma 2 sene için 4.6 milyon dolarlık, imzanın ikinci senesi oyuncu opsiyonlu. Altını üstünü deşmeye gerek yok bana kalırsa bu kontratın. “Kupchak’tan mükemmel bir hamle daha” diyebilirim ancak.
Gelelim biraz da Lakers cephesinin neden kontratı uzatma yoluna gittiğine. Bu sezon Lakers adına en önemli ihtiyaçlar nelerdi: Oyun kurucu , Artest’i yedekleyebilecek bir üç numara, Kobe’nin olmadığı dakikalarda takımın sayı yükünün azaltacak bir guard ve uzunların yaşayabileceği bir sakatlık durumunda onların (kuvvetle muhtemel Bynum) yerine geçebilecek bir veteran uzun. Lakers yönetimi de Blake, Barnes ve Ratliff’le kontrat imzalayarak bu sorunlara tek tek çözüm getirdi; fakat Kobe’nin olmadığı dakikalarda onun boşluğunu doldurabilecek bir iki numara piyasada kalmadığı için haliyle serbest olan Shannon Brown’a tekrar kontrat götürdüler. Bir ara Delonte West için de önemli dedikodular döndü; ancak belli ki Kupchak bu yaz başka kapsamlı bir işe adım atmak istemedi ve eski guardlarıyla iki sene için tekrar anlaştılar.
Brown’ın bu takımda opsiyonların başında gelmediği büyük bir gerçek; ama tüm bunlara rağmen dakika aldığı anlarda patlayıcılığı ve atletizmi ile takıma büyük bir özgüven de katıyor. Havada iki kademe yükseldiği smaçları hepimiz biliyoruz. Rakibin direncini kırmak için birebir zaten onlar. Yalnız şut tercihleri konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bazen acayip gereksiz şutlara kalkışıyor; fakat bunun haricinde rahatlıkla güvenip, kenardan oyuna alabileceğiniz bir isim kendisi.
Bu son imzayla da geçen sene bol bol eleştirilen Lakers yedekleri bu sene takımlarını bir kademe daha yukarı taşıyacaklardır. Şöyle bir düşündüm de “Shannon - Blake - Sasha - Barnes - Ebanks - Ratliff – Odom” gerçekten inanılmaz bir bench oldu eski şampiyon için. Artık normal sezon başlasın.
Gelelim biraz da Lakers cephesinin neden kontratı uzatma yoluna gittiğine. Bu sezon Lakers adına en önemli ihtiyaçlar nelerdi: Oyun kurucu , Artest’i yedekleyebilecek bir üç numara, Kobe’nin olmadığı dakikalarda takımın sayı yükünün azaltacak bir guard ve uzunların yaşayabileceği bir sakatlık durumunda onların (kuvvetle muhtemel Bynum) yerine geçebilecek bir veteran uzun. Lakers yönetimi de Blake, Barnes ve Ratliff’le kontrat imzalayarak bu sorunlara tek tek çözüm getirdi; fakat Kobe’nin olmadığı dakikalarda onun boşluğunu doldurabilecek bir iki numara piyasada kalmadığı için haliyle serbest olan Shannon Brown’a tekrar kontrat götürdüler. Bir ara Delonte West için de önemli dedikodular döndü; ancak belli ki Kupchak bu yaz başka kapsamlı bir işe adım atmak istemedi ve eski guardlarıyla iki sene için tekrar anlaştılar.
Brown’ın bu takımda opsiyonların başında gelmediği büyük bir gerçek; ama tüm bunlara rağmen dakika aldığı anlarda patlayıcılığı ve atletizmi ile takıma büyük bir özgüven de katıyor. Havada iki kademe yükseldiği smaçları hepimiz biliyoruz. Rakibin direncini kırmak için birebir zaten onlar. Yalnız şut tercihleri konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bazen acayip gereksiz şutlara kalkışıyor; fakat bunun haricinde rahatlıkla güvenip, kenardan oyuna alabileceğiniz bir isim kendisi.
Bu son imzayla da geçen sene bol bol eleştirilen Lakers yedekleri bu sene takımlarını bir kademe daha yukarı taşıyacaklardır. Şöyle bir düşündüm de “Shannon - Blake - Sasha - Barnes - Ebanks - Ratliff – Odom” gerçekten inanılmaz bir bench oldu eski şampiyon için. Artık normal sezon başlasın.
Labels:
Lakers,
Shannon Brown
5 Ağustos 2010 Perşembe
Rose'dan Majesteleri'ne Pasta

Preldzic Yalan Oldu

Suns'dan Janning'e Kontrat

Kendisine ilk defa yaz liginde rast gelmiş olmanın verdiği mahcubiyetle hemen kolej kariyerine bakmıştım ve ümitsizliğe düşmüştüm açıkçası. Çünkü fiziksel olarak oldukça küçük görünen bu arkadaşımız meğer bir babyface imiş, geçtiğimiz sezon senior senesini geçirmiş ve 22 yaşını da devirmişti. Ama Suns yine de bir şans vermeyi uygun görmüş Janning’e. Çoğu oyuncunun hak ettiğinden fazlasını aldığı bu ligde ona da kontrat verecek bir takımın olması sevindirici.
En önemli artısı nokta şutör olması olan Janning, Suns’ın mevcut sisteminde süre bulması halinde en azından hücumda hiç sırıtmayacaktır. Ama işin savunma yönünde tablo pek de iç açıcı değil maalesef. Beyaz olmanın şutörlüğüne kattıkları, ayak çabukluğuna da bir o kadar olumsuz yansımış durumda. Ayrıca oyun kurucu meziyetleri çok da üst düzey değil ve penetre kabiliyeti yok, ancak bu noktada Nash faktörünü göz ardı etmemek gerektiğini hatırlatalım. Elbet bir şeyler katacaktır hücum repertuarına Nash’in yanında bulunacak olması. Hayırlı olsun diyelim Arizona ekibine.
Labels:
Matt Janning,
Suns
Amerika Fire Vermeye Devam Ediyor - 2

Tyson Chandler'ın yeri zaten bana göre garantiydi, artık son 12'ye kalmaması imkansız hale geldi. Onun yanında Love da çok yüksek ihtimalle Türkiye'ye gelen kadroda olacaktır. Ama Amerika'da azıcık topu alıp sırtı dönük oynayacak bir tane uzun bile kalmadı. Brook Lopez bu konuda bir yıldız gibi skor üretemese de, en azından rakibini itip hook-shot bulabilecek yetenekteydi. Tyson Chandler ve McGee alley-oop veya hücum ribaundu tamamlamak haricinde sayı ürettikleri maçların gecesinde parti veriyorlar. Zaten baştan beri Amerika'nın savunmaya ağırlık verip koşması gerektiğini yazıyordum, artık bunu yapmazlarsa gruplarda bile elenbilirler diyorum (evet abarttım).
4 Ağustos 2010 Çarşamba
Shaq Boston'da

Shaq'in gelmesiyle Celtics pota altı fazlasıyla kalabalık olacak. Garnett, Glen Davis, Jermaine, Perkins ve şimdi de Shaq. Tabii Semih'i de unutmayalım! Ayrıca hesaplamadım ama Celtics'in yaş ortalaması Shaq ile birlikte 29-30 civarına falan gelmiş olabilir. Tek tek oyuncuların playofflar'da yaptığı maçların sayısını toplasanız ortaya eminim saçma bir rakam çıkacaktır. Tecrübe dediğiniz önemli de, toplam 300 playoff maçı oynamış olsalar bile ayağı yerden kalkmayan iki tane O'Neal almak ne kadar mantıklı acaba? Tamam Perkins Ocak ayına kadar yok çok büyük ihtimalle ama yine de, herkes sağlıklı iken nasıl bir rotasyon kullanılacak ki? Ayrıca Shaq hücumda tarihin en dominant performanslarına imza atarken bile savunması üst seviyede değildi. Dev pivot, pick & roll savunmasında dünyanın en kötü pivotlarından biri hatta belki de birincisidir. Sadece boyalı alanı kapama görevini yapabilir. NBA'de fazlasıyla kullanılan pick & roll'a karşı ne yapacağı tartışılır. Kendisini 'savunma' ile tanımlayan Celtics, Shaq'in bu açığını kapatabilecek mi? Özellikle de Thibodeau gitmişken.
Bu soruların neredeyse hepsi hakkındaki görüşüm negatif. Shaq eskiden savunmada ortalama bir düzeyde olmasına rağmen, hücumda karşısına çıkan herkesi yerle bir ederek takımına maçları kazandırıyordu. Artık 38 yaşına gelmiş Shaq'in hücumu da son derece problemli. Kilosu ve gücü sayesinde rakiplerini 1-2 metre boyunca boyalı alanın içine itebilse de, bu mücadeleden sonra yoruluyor ve gelen darbeler sonrasında eskisi gibi smaçlar yapamıyor, hatta onu geçtim topu potaya dengeli bırakamıyor. Geçtiğimiz sezon birkaç kere potanın dibinden bomboş pozisyonda kaçırdığına şahit oldum Shaq'in ve baya şaşırdım... Zaten LeBron gibi pozisyon hazırlayan bir oyuncuyla oynamasına rağmen; geçtiğimiz sezon, 18 yıllık kariyerinde çaylak senesinden beri en düşük saha içi isabetine sahip olması, durumu gözler önüne seriyor. Yani Shaq'in çok büyük katkıda bulunacağını sanmıyorum Celtics'e kısacası.
Yani olur da bir kez daha Lakers ile final oynamaları durumunda daha fizikli bir pota altı ile rakibe karşı koymayı düşünüyorlarsa bile, bu plan ne kadar tutar şüpheli. Birer yıl daha yaşlanacak olan Pierce - Garnett- Allen üçlüsü, 38'lik Shaq ile kupaya uzanabilir mi? Açıkçası hiç sanmıyorum, hatta yeniden Finaller'e ulaşmaları bile başarı olur bence.
Son olarak da, Perkins'in sakatlığıyla biraz dakika bulma şansı doğan Semih Erden'in ekstra sakatlıklar olmadıkça bench'ten kalkmayacağı kesinleşti diyebiliriz.
Johan Petro da Zengin Oldu

Açıkçası yanlış transfer politikasının en güzel örneklerinden biri oldu bu hamle. Ne umduk ne bulduk derler ya, aynen o şekilde bir off-season geçiriyor Nets. LeBron-Bosh'u çok da gerçekçi olmayan bir şekilde bile olsa hayal ederken, Farmar-Petro gibi isimlere razı oldular. (Outlaw ve Morrow transferlerini ayrı tutuyorum, çünkü bu isimler hakkındaki düşüncem o kadar da olumsuz değil ama Outlaw'un aldığı para da fazla mesela). Hedefteki oyuncuları alamayınca gözünü kapatıp sayışma tekniğini kullanarak kadroyu şekillendirdiler gibi görünüyor. Halen hamle yapabilecek kadar geniş bir cape sahipler olmaları, Petro transferini biraz olsun makul karşılamamızı sağlayabilir, ama kim kaldı ki serbest oyunculardan şöyle iş yapabilecek, geldiğinde takımı bir seviye yukarı taşıyabilecek...
Labels:
Johan Petro,
Nets
Bırakın Yaram Kahnasın

Labels:
David Kahn,
Timberwolves
3 Ağustos 2010 Salı
LeBron 2 Aralık’ta Cleveland’da

Spor izleyicilik hayatımız boyunca Figo gibi, Tümer gibi, Emre Belözoğlu gibi örnekleri gördüğümüzden dolayı, bazen aşağılayıcı, bazen olumlu, bazense çok yaratıcı taraftar tepkilerine şahit olduk benzer durumlarda. Bakalım, Cavaliers organizasyonu salondaki tema müziklerinde konuşturduğu zekayı, LeBron’a karşı nasıl gösterecek. Merakla bekliyoruz…
Labels:
Cavaliers,
Genel haber,
Heat,
LeBron
Amerika Fire Vermeye Devam Ediyor

Ayrıca, nasıl bir şampiyona düzenliyoruz biz ya? Bu kadar lanetlenmek için ne yaptık? Bir sürü oyuncu olimpiyatları daha çok önemsediği için gelmiyor onu anladık da azımsanmayacak bir kısmı da sakatlandkları için gelemiyor.
Shaq Jimmy Kimmel'da
NBA'in en komik, en eğlenceli oyuncusu Kimmel'ın talk show'una katılınca ortaya güzel bir sohbet çıkmış haliyle. Shaq'ın giydiği kıyafete dikkat; Kimmel'ın dediği gibi resmen pijamayla gelmiş. Muhabbetin ilerleyen bölümlerinde bu konuyla ilgili süper laf sokuyor Kimmel, hazır cevap Shaq bile "Seyircilere dönüp tamam, evet 1-0 öne geçti" diyor
Link
Link
Link
Link
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Fisher Lakers’la Devam Dedi

Şu anki performansı bile sorgulanabilecek, Lakers ilk 5’inin açık ara en güvenilmeyen ismi olan Fisher, kontratının son iki senesinde yaşı 40’a yaklaşınca, hedefi şampiyonluk olan bir takımın oyun kurucusu olarak elbette çok sırıtacaktır. Ama açıkçası ben Blake’in gelmesiyle Fisher’ın yavaş yavaş benche çekileceğini ve kenardan gelip katkı vereceğini düşünüyorum ilerleyen zamanlarda. Her ne kadar Farmar’ın ayrılması ve Brown’ın durumunun belirsizliği söz konusu olsa da süreleri azalacaktır. Önümüzdeki sene için 20 dakika civarı ideal gibi görünüyor kendisi için. Sonraki yıllarda ise zamanla ters orantılı olarak değişecektir alacağı süre. Ancak kritik anlarda, el yakan toplarda kendisinin görev alması gerektiği tartışılmaz gerçek. Ne kadar kötü oynarsa oynasın her sene playofflara damgasını vuruyor bir şekilde. Eh, artık buna şans mı dersiniz tecrübe mi orası size kalmış…
Miami ile görüşmesi muhtemelen Lakers'dan biraz daha fazla para koparmak içindi diye düşünüyorum. Yoksa ne Lakers onu bırakmak ne de o Lakers'dan kopmak istemiyordu. 36 yaşında olduğu için 3 yıl uzun bir kontrat halini alıyor. Hele bir de yılda 3.5 milyon dolar civarına anlaşması.. Blake içinden güzel saydırmıştır "Benim aldığım parayı kazanacak neredeyse Fisher" diye. Bu arada playofflar'a damgasını vurmasına şans demek yürek ister. Üst üste ne kadar şans gülebilir bir insanın yüzüne? Pek sevmesem de Fisher'ı, kabul etmem lazım ki adam atıyor kritik şutları. / Can
Bynum Pistons’ta Kaldı

Labels:
Pistons,
Will Bynum
Hedo Bosh'a Sahip Çıktı

Hidayet aynı zamanda, insanların arkasından konuşulmasının komik olduğunu söylemiş ve devam etmiş: "Colangelo böyle düşünüyor idiyse, Bosh Toronto'dayken söyleseydi ya bunları. Raptors'dan ayrıldıktan sonra bunları arkasından söylemek pek hoş değil. Bosh takımın 1 numaralı oyuncusuydu ve çok şeyler yaptı Raptors için, onun takım arkadaşlarını yarı yolda bıraktığını düşünmüyorum."
Hidayet'in niye bu konuya daldığını merak ediyorum açıkçası. Takasını istemişin, bu isteğini yerine getirmiş takımın ve ayrılmışın. Niye ayrıldıktan sonra alakan olmayan konuya giriyorsun ki? Dediklerinde haklı da olsan, bırak Toronto'da kalan oyuncular korusunlar Bosh'u eğer öyle bir ihtiyaç olduğunu düşünürlerse. Öte yandan Colangelo'ya Hedo'nun bu sözleri ile ilgili ulaşıldığında "Söz düellosuna girmek istemiyorum. Hedo'yu hala bir arkadaş olarak görüyorum ve Phoenix'te başarılar diliyorum" demiş. Bosh hakkında ne kadar yakışıksız ve çirkin açıklamalarda bulunduysa, Hedo'ya cevap vermeyerek bir o kadar doğru yapmış. Takdir ettim kendisini bu konuda. Çoğu Raptors taraftarının düşüncelerini de dile getirebilirdi ama o susmayı tercih etti.
1 Ağustos 2010 Pazar
Nesin Sen Nolan?

Elbette bir kesim bu kadar ses getirmesi nedeniyle büyük beklentilerle gidecek ve film çıkışında "Aman be amma abartmışlar" diyecektir. Fakat çoğunluk ağzının suyu akarak çıkacak filmden eminim. Benim izlediğim en iyi 2-3 film arasına girdi, onu biliyorum.
Labels:
Konu Dışı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)