BIY AD

28 Ocak 2011 Cuma

Haftanın Değerlendirmesi: 28 Ocak

Çıkanlar
Bulls: Noah sakatlandı etkilenmediler, Boozer sakatlandı çıkışları sürdü. Rotasyona bakıyorum Rose'dan başka değerli diyebileceğimiz pek kimse yok. Deng belki, o da sonuçta bi Alex değil yani. Ama Thibodeau ilk senesinde nasıl bir sistem oturttuysa takım 90 sayı yemiyor 5 maçtır. Hal böyle olunca da hücumda Rose'un tek başına etkinliği sonuç veriyor. İçeride oynadığı 3 maçı kazanarak Heat'i takiplerini sürdürdüler. Laf aramızda rakipleri pek de zorlu değildi, biraz torpil geçtim kendilerine haftalardır sürdürdükleri çıkışa binaen.

Sixers(Brand-Iguodala-Williams): Şanslı bir haftayı geride bıraktı Sixers. Bobcats deplasmanında kaybettikten sonra ligin en formsuz takımlarına karşı oynadılar ve bu süreci iyi değerlendirerek 3 galibiyet çıkardılar. Karşılaştığı rakiplerinin toplam mağlubiyet serisi 20 civarında şu an. Iguodala'nın çok formda olduğunu ve %61'le oynayıp 16 sayı ortalaması tutturduğunu söyleyelim. Bakmayın ortalamanın düşük olduğuna genelde homojen dağılıyor skorları, yoksa gayet değerli.

Hornets: 10 maçlık bir galibiyet serisi, dev rakipleri düşürdükleri komik durumlar ve takımın yakaladığı müthiş hava... Yeri geliyor hücum yaparak, yeri geliyor savunma yaparak kazanıyorlar. Thunder maçında bir ara iyi geri koşamadıklarını ve sıkıntı yaşadıklarını gördük ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Zaten sonrasında hemen toparlanıp maçı çevirmeyi başardılar. Tuhaf bir şekilde Paul de çok ön planda değildi bu dönemde.

Yarım Artı Alanlar: Tyreke sezon başındaki görüntüsünden biraz olsun sıyrılarak takımını Minnesota'nın üzerine taşıyabildi. Acele etme Tyreke yavaş yavaş, önce T'wolves'u geçersin, sonra Clippers, sonra küçük de olsa bir ihtimal Warriors... Magic'te takaslar sonrası temponun da artmasıyla Howard'ın istatistikleri tavan yaptı. Geçen hafta oynadığı 4 karşılaşmada 24 sayı-16 ribaund ortalaması tutturdu Howard. Hoş, Kevin Love yaptıklarıyla ribaund istatistiğindeki beğenimizi farklı bir boyuta taşıdı. DeRozan, Abdurrahman Çelebi rolünde son maçlarda. 25 sayı ortalama tutturmuş ki DeRozan için gerçekten inanılmaz. Augustin'in yeni koçuyla beraber yükselişi sürdü. Ailemizin skoreri Nick Young da fena görünmedi. Kurt Thomas-Tyson Chandler ikilisini de unutmayalım rol adamları diye.

Düşenler
Jazz: Geçtiğimiz haftanın Trabzon Spor'la birlikte en büyük hayal kırıklığıydı Jazz. Williams son günlerde çok formda, hatta Spurs'e karşı sezon rekoru kırdı bu hafta attığı 39 sayıyla ama yanında istikrarlı olarak ona destek veren biri olmayınca deplasman turnesinden eli boş döndüler. Fikstürleri çok zordu belki ama favori oldukları maçları da kaybettiler ve yenilgi serileri 6 maça çıktı. Playoff potasından çıkacaklarından değil de ne gerek var kasmaya. Hem sezon sonunda dinlenmeli Williams çok yoruldu şimdiye kadar.

Suns: Bir hafta inenlerde diğer hafta çıkanlarda yer alıyordu Phoenix. Ardıllığa göre bu hafta burada olmaları gerekiyordu ve yanıltmadılar bizi. Giriş cümlemden de anlayacağınız üzere ligin en istikrarsız takımlarından biri konumundalar şu an. Frye ve Nash'in form grafiğini arttırması da yenilgileri önleyemedi. Playoff umutları yavaş yavaş sönüyor, zaten organizasyon olarak daha önemli bir olayla meşguller, Nash'in akibeti...

Pacers-Raptors-Cavaliers: Bu üç takım için ayrı başlıklar açmaya lüzum yok. Jazz ile benzer kaderi paylaştı Pacers geçen hafta. Batı turnesinden galibiyet çıkaramadılar ve yenilgi serileri 6 maça yükseldi. Çaylak Paul George'un son maçlarda sorumluluk alması takımda sevinilecek yegane gelişme. Sakatlıklardan dolayı Bargnani-DeRozan ikilisinin eline bakan Raptors 9 maçtır, Cavaliers ise 18 maçtır kaybediyor. Her iki takım da ümit vermiyor.

Gözden Kaçıyor Sanmayın: Felton ve Chandler'ın geçen haftaki düşüşü devam etti. Özellikle Felton çok önemli takım adına çünkü tempoyu ayarlayıp Knicks'in oyunu forse etmesini sağlıyordu. O tökezleyince takım olarak çuvallıyorlar. Aaron Brooks sakatlıktan iyi dönmüştü ama geçtiğimiz hafta oynadığı 4 maçı %28 isabet oranıyla tamamlamış, şaka gibi. Jason Kidd'in kariyerine saygım olmasa diyeceğimi biliyorum ben. Yani Nowitzki'nin yokluğunda takımı taşıyamaması normal de son haftalarda performansı yerlerde sürünüyor, bir an önce toparlansa iyi olur çünkü şu haliyle Barea daha yararlı oluyor takıma.

0 FARKLI FIKIR: