Playofflarda, herhangi bir seriyi süpürdükten sonra dinlenme imkanı yakalayan takımlar eski form durumlarına neden geri dönemiyorlar? Yoksa bu yeni bir hastalık mı? İlk turda Charlotte'ı, ikinci turda da Hawks'ı süpürerek evine yollayan Magic bu sefer geçen sezon yarı finalde eledikleri Boston'a karşı 2–0 yenik duruma düşmesi ayrı bir olay; ama işin fena tarafı ev sahibi avantajının Orlando'da olması. Geçen sene aynı durumda Cleveland'ı görmüştük; bu sene de Orlando mutlu(!) sona yaklaşıyor. Normalde aradaki dinlenme payı oyuncuların form grafiklerini yükseltirdi; fakat özellikle son iki sezondur bunun gayesine ulaşmadığını görüyoruz. Geçen sene, Detroit ve Atlanta'yı süpürerek 8-0'la giden Cleveland'a finalde Orlando daha ilk maçta çarpmıştı. Hatta LeBron'un Hidayet'in savunmasına rağmen yolladığı mucize üçlük olmasa bu seneki gibi “2009 Doğu Konferans Finali” de misafir takımın 2-0 üstünlüğü ile başlayacaktı.
Öncelikle serinin bu hali almasında Boston'ın sezonda oynadığı oyunun aksine daha bir canlanmış ve istekli oynadığını görüyoruz. Daha yaşlı ve daha yavaş olarak nitelendirdiğimiz Celtics bu iki maddenin yanına “daha tecrübeli” ibaresini ekleyince dezavantajlarını her şeye rağmen avantaja dönüştürdüler. Bir kere Celtics savunmasına inanılmaz hayran kaldım. 50 galibiyetle bitirdikleri felaket sezonun sonlarına doğru Garnett: “Normal sezondan takım olarak çok sıkıldık. Şu playofflar başlasa da bir kendimize gelsek.” demişti. Lakers sendromu onlara da bulaştı diyip, gülüp geçmiştim; fakat adam haklıymış. Bana Celtics'den bir oyuncu söyleyin ki, normal sezondaki form grafiğini aşmamış olsun(Nate hariç, o zaten sadece fiziki manada takımda). İnanılmaz bir savunma azmi ile oynuyorlar. Hatta bu takım çok yavaş dememize rağmen transition hücumların sonunda buldukları sayılarda 17-11 üstünlük yakaladılar Magic'e karşı. Buradan tek bir şey çıkarırım ben: Demek ki basketbol yalnızca kasla değil, kafayla da oynanıyormuş.
Orlando'da geçen seneden çok mu şey eksildi? İlk beşin iki parçası Hidayet ve Courtney Lee yoklar sadece. Hatta onların yerine takıma dahil olan Vince-Barnes ikilisi çok daha etkili olabilir diye düşünüyordum. Nitekim sezon içinde, özellikle All-Star'dan sonra NBA'in en hazır takımıydılar; ama daha ilk eşleşmede demiştim “Carter playofflarda, kariyerinde çokça yaptığı gibi sinerse, işte o zaman Hidayet'i mumla ararlar” diye. Hidayet olsa sonuç değişir miydi? Pek sanmıyorum; ama en azından o hayalle avutuyorum kendimi. Hidayet'in soğukkanlılığı (özellikle maçın sonunda Vince Carter'ın kaçırdığı iki serbest atışa paralel söylüyorum.) takımın genelini çok olumlu etkiliyordu. Geçen sene Garnett olsa belki eleyemeyebilirlerdi Celtics'i; fakat oynadıkları oyunla içimizden birine antipatik gelen var mıydı? Bunu “Bu sene çok kötüler.” babında söylemiyorum tabi ki; ama ne yalan söyleyeyim geçen sene bana çok daha keyif vermişlerdi.
Celtics'de herkes sınıf atladı demiştim. Heralde Pierce'ın alttan dersleri vardı, onları da verip gelmiş Magic serisine. Sonunda o da çok formda olan takımına katıldı. Hatta bunu şöyle örnekleyeyim: Yarı finallerde 13.5 sayı ortalaması, %34.5 şut yüzdesi, %30.8 üç sayı yüzdesi, 4.7 ribaund ile oynarken, iki maçın sonunda 25 sayı ortalaması, %58.3 şut yüzdesi, %50 üç sayı yüzdesi ve 7 ribaundla oynuyor. Herhalde muhtemel bir final öncesi Pierce'ın bu performansı, Doc Rivers'ı alınan iki galibiyetten daha fazla sevindirmiştir. Bu güne kadar takıma liderlik tamamen Rondo'daydı ve kenarda bir yedek guard bulamadıklarından, hem dakikaları hem de bu dakikalar içinde aldığı sorumluluk artmıştı. Pierce'ın bildiğimiz form düzeyine ulaşması belki Rondo'nun dakikalarını azaltıp, dinlenmesini sağlamayacak; ama en azından bu dakikalarda üstlendiği sorumluluk bir nebze azaldı. Yani kısacası artık saha içinde de dinlenebilecek yıldız guard. Bir ekstra durum var ki, eğer iki oyuncu da ekstra katkı ile oynarsa (dün gece olduğu gibi) işte o zaman rakip takımın işi katbekat zorlaşır. Rondo ne zaman içeriyi karıştırıp, dışta Pierce'ı bulsa Boston hanesine hep sayı yazdırdı. İkilinin toplamda bulduğu 53 sayıda maç sonunda beni hiç şaşırtmadı haliyle.
Maçın sonuna ayrı bir yazı yazılır. Can da şurada değinmiş zaten; ama ben de bir iki cümle etmeden geçemeyeceğim. Maç sonrası Redick “Suçlu benim.” dedi; fakat suçlu Van Gundy olsa bile ne fark eder ki? Maçın sonuna gelmişsin, aklında ne var ki? 6-7 saniye sonra maç bitecek. Şöyle bir maçta yapılacak bir hata mı bu? Üstelik 3.5 saniyeyi yemesini geçtim topu yarı sahadan bile çıkartamadı. Nelson'ın şutuna benim bir bahanem yok. 3 saniye kala kendi yarı sahasından aldığın bir topu (elbette ki daha yararlı kullanabilirdi) kullanamadı diye eleştirirsem biraz ağır olur; ama maç içindeki performansını felaket o ayrı. Bir parantez de Vince Carter'a açalım. Şu maç kaybedilirken, maçın sonunda iki serbest atıştan da yararlanamayarak bana geçen sene 4. maçta Howard'ın kaçırdığı faulleri hatırlattı. Zaten Magic böyle son dakika saçmalamalarına da alışkın. 1995'te de 4'te 0 atan Nick Anderson vakası var takım tarihinde. Bir de zincire Vince'i ekledik. Kimbilir belki bu maçı alsalar, bu sene de finale giderlerdi; ama ben artık iyiden iyiye iki sene önceki Celtics- Lakers finalini tekrar izleyeceğimize inandırdım kendimi. Phoenix beni yanıltmazsa tabi.
19 Mayıs 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 FARKLI FIKIR:
Hido'nun dünkü oyunu değiştireceğine inanmıyorum mu?Galiba size bunu anlatmam lazım.Orlando'nun bu seride en büyük sorunu top dolaşımı sorunu.Son dakikaları iyi oynayamayan adamlar sorunu.Buna rağmen Hido'nun maçı değiştiremeyeceğini düşünüyorsanız maçları uyuklayarak izlediğinizi varsayıyorum.Bunu ben Portland'a kazık atıp gittiği için bu sene uyuz olduğum Hido için söylüyorum.Bunu sadece ben değil ESPN'in yorumcuları bile söylüyor.
Mutlaka ayrı düşeceğimiz noktalar olacaktır. Ben bu seneki form durumuna paralel bir düşünceyle "umut ediyorum" dedim. Kesin değiştiremezdi demedim. Ayrıca bu seneki Boston'ın geçen seneki Boston'dan farklı olduğunu da hatırlatmak lazım. Geçen sene Garnett yoktu, Pierce sakat sakat oynuyordu. Bu sene rotasyon da genişledi. Her ne kadar Rasheed'in normal sezondaki oyununu beğenmesem de kabul etmek gerekir ki playofflarda o da sınıf atladı. Tony Allen'ın da bu sezon önemli rol oynadığı açıkça belli oluyor. Tüm bunlara rağmen bana kalırsa da Hidayet oyunu çok değiştirirdi; ama "Orlando kazanır mıydı?" derseniz; işte ben bunun için kesin konuşamam . Boston bu sezon playofflarda çok farklı.
hidayet olsaydı son topu o şekilde kullanmazlardı en azından
son saniyede hidayet topu alsaydı en yakınındaki adama topu verirdi.o adam şutu kaçırsa ihale hidayete kalmazdı.yahu arkadaşlar geçen sene bostonu elerken magic,bostonda ne garnett ne sheed ne rondo (bu seneki gibi) nede tam manasıyla pierce vardı.şaka mı yapıyorsunuz anlamıyorum.hidayetin finale çıkmasındaki e büyük etken bunlar ve yaka finalindeki mike brown faciasıdır(lebronun her aldığını atmasını zaten biliyoruz)
geçen sene garnett yoktu ama magicte de 20 sayı ortalamayla oynayan nelson yoktu barnes yoktu. o durumda sixers ın ardından cavs ve bostonun ikisini birden elediler. aynı seviyede oyuncu değil tabi ama adam geçen sene hem lebronla hem kobeyle çatır çatır kapıştı. cavs serisinin 2. maçının sonu, kobeye koyduğu blok günlerce konuşuldu amerikada.
hidayet olsaydı bu kadar formda bir bostonu eleyebilirler miydi bilmem ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim. hidayet olsaydı evlerindeki iki maçı birden vermezlerdi.
@ adsız
hidayetin ne zaman son şutu kullanmaktan çekindiğini gördün. geçen sene maç kazandıran şutlarda kobeyle yarışıyordu. normal sezonda boston maçında attığı üçlük günlerce vtr dönmedi mi nba tv de. ne çabuk unutuyorsunuz.
hidayet son topu kullanmadıysa howarda alley-oop pası vermiştir.
Evet geçen sene orlandoda nelson vardı ve orlando sezonu kaçıncı bitirdi o kadar beceiksiz takımın içide sormak isterim.evet barnes yokdu ama kariyerinin zirvesinde olan pietrus,savunmada azmanlaşıyor hücumdada boş şutları çok isabetli sokuyordu.Hidayetin son toplarda çekindiğini söylemek istememiştim fakat şu nelson'ın 2. maçta attığı şutu atsayd burda bu kadar yaygara kopmazdı.bu kadar şey orlandonun 2 maç ayıbını ortadan kaldırmaz,bu bir gerçek,ancak bunun sorumluları carter ve howard değildir.oyunu kurmayı beceremeyen nelson'dır.zaten hidayetin en büyük avantajı geçen sene playofflarda nelsonla oynamayışıdır.
evet zaten mesele de bu. nelson oyun kurmazken çok etkili. oyun kuracak bir hidayete ihtiyaç var. pietrus geçen sene kariyerinin zirvesindeyken bu sene ne değişti. lewis için geçen sene 120 milyonluk oyun oynuyor denirken bu sene noldu. howardın ligin en iyi pivotu olup olmadığı neden tartışılmaya başlandı. bunlar hep hidayetin etkisi.
aslında isimlerden bağımsız konu. 4 kısa oynuyosanız 4 numaranız hareketli 3 numaranız da uzun olmak zorunda. yoksa eşleşilmesi kolay bir takım oluyorsunuz. çünkü artık her takımda bir hareketli 4 numara var. garnett, jamison, odom vs.
üff şu maç başlasa artık.
Yorum Gönder