BIY AD

19 Mart 2010 Cuma

18 Mart'tan Notlar

Günün hayvan performansları:
Orlando’da Vince Carter, 27 sayı 6 asistle takımının iki alanında da lideriymiş. Göze pek hoş görünmüyor ama uzatmada dört sayı atıp maçı koparak basketin asistini köşede boş duran Lewis’e vererek galibiyetin en büyük sebeplerinden olmuş. Lewis de son maçlardaki tutukluğunu üzerinden atıp 7’si uzatmada 24 sayı atmış 17’de 8 yüzdeyle. Ayrıca 11 de ribaundu var. Howard’ın faul problemine girmesi sebebiyle yeterli süre alamadığı karşılaşma Jameer Nelson’ın basketine Wade karşılık veremeyince uzatmaya gitmiş. Kalan sürede Magic 13’e 7’lik üstünlük kurunca Miami’den galibiyetle ayrılan takım olmuş.

Carmelo özellikle maçın tıkanmaya başladığı ikinci yarıda ortaya çıkarak 26 sayıyla maçın en skoreri olmuş. Üstüne de 18 ribaundla kariyer rekoru kırmış Hornets’e karşı. Onun yanında Nene’nin de maçı 12’de 8 isabetle 20 sayı 6 ribaund 5 asist ve 5 top çalma ve 3 blokla bitirip çok yönlülüğünü konuşturmuş. Hornets’in bol bol top kaybı yaptığı ilk yarıda fark bir ara 27 sayıya kadar çıkmış. Ancak Nuggets ikinci yarıda skor üretmekte zorlanınca fark 9’a kadar inmiş son çeyrekte. Yine de Nuggets maçı kazanmasını bilmiş, zirvedeki takımların ihtiyacı olan kazanma alışkanlığı daha bir oturmuş gözüküyor. Skor üretmede zorlanmaları kötü ama bu sezon hatırlarsanız güçsüz takımlara zaman zaman boyun eğmek zorunda kalmışlardı, şimdi bunu aşmış gibiler. Yine de ileride hala kendilerini kanıtlamak için daha büyük sınavlar bekliyor.

Boşa kürek çekenler:
Her ne kadar Barnes’ın güzel yardım savunmasıyla son şutu kaçırsa da son çeyrekte 12 sayılık farkın oluştuğu maçın uzatmaya gitmesindeki en büyük sebepmiş Wade. 26’da 12’yle 36 sayısı 10 ribaundu 7 asisti var maçta. Son çeyrek istatistikleri daha etkileyici; 12 sayı 7 ribaund 2 asist. Bana kalırsa tek kötü tarafı 7 üçlük denemiş olması. Üçünü sokmayı başarabilse bile şuta daha az ağırlık verdiği maçlarda daha iyi oynuyor bana kalırsa. Ayrıca kritik bir basketi olduğu için maçı baltalayanlara yazmayacağım ama Beasley’e de değinmeden olmaz. 11’de 3’le oynamış ve 4 top kaybıyla maçın bu alandaki lideri. Hem de maçı koparan üçlükte Lewis’i boş bırakması da bence çok yanlış seçim.

Günün X-faktörü:
Aslında burayı hak etmek için oyunda öyle büyük bir değişim yaratmamış ama ilk yarıdaki farkın oluşmasında büyük pay sahibiymiş JR Smith. Maçta 18’de 7 isabetle 17 sayısı bulunuyor ve bunların hepsi ilk yarıda ve 13’ü de ikinci çeyrekte gelmiş.

5 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

selam,
wade ve j.r. smitih in isimlerini yamayıp fotolarını koymuşsunuz, fena da olmamış ama google reader falan kullanınca resimler iyice küçüldüğünden, ekranın içine girmek gerekiyor. o yüzden isimleri yazarsanız daha güzel olur, çok iyi de olur ok da iyi güzel olur tamam mı? kib bye öpt

Serhat Ugur dedi ki...

Yalnız Matt Barnes da crunch time'da iyiden iyiye savunmasıyla boy göstermeye başladı. Adam GSW'de veya Phoenix'teyken falan hiç bunları yapabileceği aklıma gelmezdi.

EsKenes dedi ki...

Matt Barnes Suns'ta bunun sinyallerini veriyordu açıkçası, takımın savunma yapan tek oyuncusuydu. Zaten kariyeri boyunca sert, mücadeleci ve kavgacı kişiliğiyle tanınan biri oldu. Şimdilerde de ismi DPOY adaylarında geçiyor. Sevgiler.

Gençer Başeğmez dedi ki...

dpoy ve barnes ? güldürmeyin adamı...

EsKenes dedi ki...

Matt Barnes ödülü alacak demedim, ismi bu ödül için adaylar arasında geçiyor dedim. Forumlarda konuşulanlar bunlar. Ortada göreceli bir durum yok yani, fikir değil bilgi sundum yani. Sevgiler.