BIY AD

25 Mayıs 2010 Salı

Celtics-Magic Serisi 4. Maçı (92-96)

TD Garden’da biraz da onur mücadelesi verdi Magic dün gece. İlk üç maçın ardından geri dönüşün belki de imkansız olduğunun onlar da farkındadır, ama ezilerek süpürülmektense en azından bu maçla birlikte evindeki karşılaşmayı da kazanarak kulağa daha hoş gelen bir skor olan 4-2 ile kaybetmeyi isteyeceklerdi. Maçın başında yüzdeli şut atmalarının yanı sıra rakibin top kayıpları da hayli fazla olunca suni bir fark oluştuğunu düşünmüştüm konuk Magic lehine, ama haksızlık etmişim. İlerleyen dakikalarda fark yavaş yavaş erise de Magic oyundan kopmadı ve uzatmada maçı 96-92 alarak şimdilik elenmekten kurtuldu.

Önce kaybeden Celtics’ten başlayalım. Maça resmen turu garantiledik havasında ve çok lakayıt başladılar. Üst üste top kayıpları farkın rakip lehine açılmasını sağladı. Sonrasında özellikle savunmada toparlansalar da sarf ettikleri çaba yalnızca maçı uzatmaya yetti. Tüm bu rahatlığa rağmen bu maçı kazanamazlar mıydı? Tabi ki kazanabilirlerdi, zaten normal sürenin son pozisyonunda da şans geldi ayaklarına ama değerlendiremediler. İşin aslı iyi de oldu, çünkü galibiyeti hak eden taraf Magic’ti.

Paul Pierce’ın 32 sayı-11 asist’lik müthiş performansı mağlubiyetin gölgesinde kalmamalı, bu sebeple oyuncu performanslarında ilk önce ona yer vermek istiyorum Celtics cephesinden. Bunun yanı sıra Ray Allen’ın 5/7 üçlük isabetiyle 22 sayısı var ki, olumlu istatistikler burada bitiyor Celtics adına. Garnett 14 sayı, en önemlisi ise Rondo 9 sayı-8 asistte kaldı. Serinin ilk maçıyla beraber belki de en kötü maçıydı bu Rondo’nun 2010 playoflarındaki. Kendisi hücumda etkili olamadığı gibi, takım arkadaşlarının da devreye girmesini sağlayamadı.

Geçelim kazanan Magic’e. Hawks serisinden kalma bir hücum performansıyla başladılar maça, Celtics frenini yemeleri biraz gecikince rakibin ilerleyen dakikalarda yorulmasını da iyi kullandılar ve şimdilik süpürülmekten kurtuldular. Öncelikle ilk üç maça göre çok daha mücadeleci ve çok daha inanmış göründüler parkede. Rakibin kendi sahasında rüzgarı arkadan alarak gelmesine rağmen pes etmediler, dirayet gösterdiler. Seri boyunca rezalet giden dış şut yüzdeleri bu maçta kendi seviyelerine çıkmasa da vasata ulaştı ve bu bile galibiyet için yetti. Galibiyet için yetti dediysem, sadece dış şutlardaki isabet oranlarının artmasının galibiyeti getirdiği anlamı çıkmasın. Celtics’in savuma dozajını ve sertliği arttırdığı dakikalarda genel olarak iyi cevap verdiler onlara. Ancak şunu da söylemeden geçmeyelim: Bu maçla birlikte belli oldu ki Celtics benchine hem mental, hem de kalite olarak kafa tutabilecek çok fazla oyuncusu yok Magic benchinin.

Dwight Howard 32 sayı-16 ribaunt-4 blokla maça damga vurdu ve galibiyette başrolü oynadı Magic’te. Takımının hem hücumda hem savunmada en iyisiydi. Ona en büyük destek Nelson’dan geldi, 21 sayı-9 asisti var onun da. Sanki Rondo ile yetenekleri değişmiş gibiydi, maçı koparan sayılar da kendisinden geldi zaten. Çok kritik anlarda yaptığı top kayıpları tek olumsuz yönüydü maçtaki.

Önceki maçta toplam 6 sayıda kalan Barnes-Lewis ikilisinden 23 sayı geldi bu maçta. Bu maçla birlikte Lewis de toparlanır gibi göründü veya Carter ile aynı takımda olduğundan dolayı bana öyle geldi. Zira inanılmaz kötü bir maç çıkaran Carter 1/9 saha içi isabetiyle 3 sayıda kaldı.

Maçın 2. çeyreğinden itibaren savunmaların ön plana çıkmasıyla birlikte her iki takım da kolay sayılara izin vermedi. Durum böyle olunca ekstra katkılar galibiyette çok önemli rol oynadı. Magic’in ikinci şans sayılarında 17-5, boyalı alan sayılarında ise 36-28’lik üstünlüğü var rakibine.

Ayrıca Cavaliers serisinden bu yana müthiş bir çıkış gösteren ve Celtics’in rakiplerine üstünlük kurmasının en büyük sebeplerinden biri olarak gördüğüm bench katkısı da gelmedi bu maçta. 12 sayı üretebildi Celtics benchi. Açıkçası ilerleyen maçlarda toparlanacaklarını düşünüyorum.

Bir parantez de Garnett için açmak istiyorum. Yaşını başını almışsın, uğraşma artık böyle işlerle. Azmiyle, hırsıyla, yaşadığı sakatlıklara rağmen yaptıklarıyla kazandığı sempatiyi yok ediyor bu hareketleri ve dışarıdan son derece itici görünüyor. (Kastettiğim oyun içi sertliği değil, Garnett'in alışık olduğumuz külhanbeyi tavırları. Zaten itici olduğunu düşünmeme sevk eden neden de tam olarak bu.)

10 FARKLI FIKIR:

sedath dedi ki...

Bu fikre kesinlikle katılmıyorum. Bu oyunun doğasında bulunan sertlik son zamanlarda NBA yönetimi ve hakemlerin tavrı ile iyice yumuşamıştı. Uzun zamandan sonra, sert ve bu kadar keyifli bir seri izliyoruz. Doğu basketbolu budur. Yıldızları korumak adına son yıllarda izlediğimiz mücadeleden uzak basketbol iyice can sıkmaya başlamıştı. Yaşanan pozisyonda bir suçlu aranacaksa Dwight Garnett'ı suratından çekiyor. Üst düzey mücadele içinde bu tür gerginlikler olabilir çok normal. Garnett'ın tepkiside normaldir. İki oyuncu içinde sempatikliğini yitirmesi veya itici olması söz konusu değildir. Ufak tefek sürtüşmeler bu kadar sert oynanan bir seride mutlaka olur. Bunlar benim kişisel fikirlerimdir ne sataşmak nede bu fikri dayatmak söz konusu değildir.
Saygılar.

berkk dedi ki...

orlando kendi sahasında da maçı kazandıktan sonra yani skor 3-2 ye geldikten sonra seriyi ortak olur. Hatta 3-0'dan 4-3 gibi bir tarih yazılacaksa o seri bu seridir. Orlando sempatizanı hiç değilim ama Orlando istediği oyunu sahaya yansıtarak sahasında bir galibiyet alırsa, bu seri de herşey olabilir. Tabii düşük bir olasılıktan bahsediyoruz ama o kadar da düşük değil.

tolga dedi ki...

@berk

yavaş yapsın orlando 4-3'ü :)) rezil oynuyorlar dün de yine rezil oynadılar ama boston onlardan daha rezil ve ruhsuzdu. maçı şans eseri kazandılar.howard dışındaki tüm oyuncular hem defans hem de ofans eşleşmelerinde eziliyor.

garnet'in yaptığı da bence yerinde bir hareketti hem boston oyuncuları hem de taraftarı çok lakayıt ve ruhsuz'dular garnet'da havayı değiştirmeye çalıştı ama tam maçı koparacakken jj redick ortaya çıktı ona şükretsin orlando.

Adsız dedi ki...

Magic bu maçı daha iyi oynasa da özellikle Howard'ın hakemler tarafından çok kayırıldığını düşünüyorum.

sedath dedi ki...

Bu serinin genelinde Orlandonun nadirde olsa oyuna tutunduğu dakikalara dikkat edin Redick sahadayken gerçekleşiyor. Carter'ın süreleri azaltıp Redick daha fazla zaman alabilir önümüzdeki maç. Savunmada Redick-Barnes daha sert bir takıma dönüştürüyor Orlandoyu. Hücuma gelecek olursak Carter'ın gereksiz zorlamaları olmadığı için topun daha çok dolaştığı bir oyun oynanıyor. Bu değişiklik (OLURSA) belkide rüzgarı tersine dönebilir ancak bu sadece Orlandoya 1 maç daha kazandırabilir. Daha fazla değil. Bu arada Carter 40 atarsa hiç şaşırmam.

PIERREMANU dedi ki...

Garnett'e kızarken, Howard'ın da birileri gelsin beni kaşısın diye uğraş verdiğini de görmezden gelmeyelim.

KskHyTr dedi ki...

Hakemler biraz itekledi orlandoyu hadi 1 maç alın havasında oldu:)

Adsız dedi ki...

Serinin ilk 3 maçında pierce ve rondonun lehinde saçma sapan çıkan düdüklerden sonra Howard'ın hakettiği düdükleri alması bazı bostonluları kızdırmışa benziyor.garnett gibi bir antipatik bir adamın oynadığı takımdanda hayır gelmez gerçi özür dilerim

mucho dedi ki...

eğer orlando her maçı tek tek düşünürse seriye ortak olma şansı olur. Hadi şu maç evimizde alalım 3-2 olsun, bak 3-2 oldu kasalım biraz gibi tek maçlık performanslarla ayakta kalabilirler. Ben gene de kalan 3 maçtan birinde Rondonun pskopatlaşıp tek başına Orlandoyu rezil edeceğini düşünüyorum. Bu 5. maçta olabilir 7. maçta... ama seriyi boston alacaktır ona şüphem yok.

KskHyTr dedi ki...

@adsız 01:31
serinin ilk üç maçında tecavüz vardı maçı nasıl hakemlere bağladın gerçekten merak ettim bu bir:)
Bostondanda zerre kadar haz etmem ama veterenlar iyi oynuyor hakkını vermek lazım buda iki:)