BIY AD

26 Nisan 2011 Salı

NBA'de Bugün - Play-Off 10.Gün

Spurs 86 - Grizzlies 104
Şüphesiz play-off'ların en sürpriz sonuçlarından biri dün gece alındı. Memphis müthiş bir istek ve mücadele ile seride 2-1 öne geçmeyi başardı ancak dün akşam ben Spurs'un yumruğunu masaya vurup maçı alacağını düşünüyordum. Ancak maçı kazanacağına inanan ve yumruğunu masaya vurup seride büyük bir avantajı eline geçiren taraf Memphis oldu. Israrla Memphis'in pota altındaki üstünlüğünden bahsettik ve bu maçta da top ısrarla boyalı alana indi. Randolph ve Gasol'un kullandığı toplar belki az sayıda ancak pota altına inen toplar Spurs savunmasının dengesini fazlasıyla bozdu ve dışarı çıkarılan toplarla da sonuca gitmeyi bildi Memphis.

Üçüncü maçtan sonra Tony Allen'ın, Ginobili özelinde basına yaptığı açıklamalardan sonra bu ikilinin performansları merak konusuydu. Özellikle Manu kendisini eleştiren Allen karşısında etkili bir performans ortaya koyamadı. Spurs maça etkili başladı özellikle hücum konusunda ama maçın elektriği arttıkça ve dakikalar ilerledikçe Memphis, rakibi durdurmayı başardı. Spurs'te Parker 23 sayı üretti ancak yaptığı 7 top kaybı fazlasıyla dikkat çekici. Spurs'un zaten top kaybı sayısı asist sayısından fazla bu da kazanması gereken bir takım için olmaması gereken bir istatistik. Duncan ise pota altında hiç etkili olamadı dün akşam ve 6 sayı-7 ribaund üretti. Spurs zaman zaman benchi ile ayakta durmaya çalışsa da bu galibiyet için yeterli değildi. Memphis cephesinde skor dağılımı başarılı bir şekilde gerçekleşti. Pota altında Zach 11 sayı-9 ribaund ile etkili gözükse de asıl etken dış oyunculardan geldi. Conley'in 15 sayı-7 asistlik performansı ve Mayo'nun benchten gelerek ürettiği 11 sayı dikkat çeken noktalardan. Belki dün gece pota altı konusunda Zach ve Gasol etkili değildi ancak benchten gelen Arthur'un 7/10 isabetle ürettiği 14 sayı Memphis adına önemli bir katkıydı.

Blazers 82 - Mavericks 93
Dördüncü maçtaki efsane geri dönüşün ardından psikolojik olarak iki gece sonra böyle bir maça çıkmak iki takım adına da zor bir olay olsa gerek. Psikolojik bir maçtı aslında özellikle Dallas cephesinden bakıldığında. Kazandım dediğin bir maçı kaybettikten sonra kendi seyircisinin önüne kazanma zorunluluğunda çıkmak zor iştir. Dallas bunun altından kalkmayı başararak önemli bir mesaj verdi rakibine. Özellikle maçın ikinci devresinde iyi oyunu ile rakibine zor anlar yaşatan Dallas kazanan taraf oldu. 25 sayı-8 ribaund ile Dallas'ın galibiyetinde önemli bir pay sahibi olan isim Alman yıldızı Dirk Nowitzki oldu ancak maçı getiren oyuncu Chandler oldu. Maç sonu Dirk ve koç Carlisle de maçtan sonra tecrübeli isme övgüler yağdırdı. Pota altında takımın direncinin başlangıç noktası olan ve 14 sayı-20 ribaund ile başarılı bir maç çıkartan Chandler'ın 13 hücum ribaundu aldığını da belirtmek gerek.

Portland cephesine bakacak olursak takımın en etkili ismi 18 sayı-7 asist üreten Miller oldu. Dallas savunması özellikle Aldridge'i yine kontrol altında alınca biraz olsun G-Wall sahneye çıktı 16 sayı-9 ribaund ile ama ötesi yoktu. Özellikle gözler bir önceki maçta mucizenin altına imzasını atan Brandon Roy'u aradı ancak Dallas'ta oynanan maçlarda sergilediği kötü performansta dikkatlerden kaçmıyor bu seride. Roy yine deplasmanda etkisiz kaldı ama söyleyecek bir sözü daha olacak Rose Garden'da. Dün akşam dikkat çeken noktalardan biri de Kidd'in performansıydı. Belki şut bakımından çok kötü bir gece geçirdi ve 4 sayı ile maçı tamamladı ancak 14 asist ve 7 ribaund ile galibiyete önemli bir katkı sağladı. Benchten gelen ve 20 sayıyı Portland potasına gönderen Terry'i de unutmamak gerekir. Seride şimdi bir adım önde olan Dallas ve 2-2 giden bir seride 5.maçı kazanmanın önemi her zaman vurgulanır. Benim gözümde yarı finale göz kırptı şu anda Dallas ancak sonucu hiç belli olmayan bir seri izliyoruz ve Portland'ın seyircisi önünde oynanacak bir maç daha var. İzlemek gerek.

Thunder 101 - Nuggets 104
Thunder süpürmek için çıktığı maçta umduğunu bulamadı. Kendi evinde oynayan ve taraftar desteğini arkasına alan Denver kazanarak seriyi Oklahoma'ya taşımayı başardı. Denver'ın maça kazanmak için çıktığı net bir şekilde ortadaydı ancak maçın son döneminde özellikle Felton'un kaçırdığı serbest atışlar işi tehlikeye soksa da kazanmayı başardılar. Molası kalmayan Thunder son topta topu yarı sahaya kadar getirmeyi başarsa da Westbrook'un denemesinde sonuca ulaşamadılar ve süpürme şanslarını yitirdiler.

Denver'da serinin 3.maçında sönük kalan Lawson bu mücadelede Oklahoma potasına 27 sayı göndererek galibiyetin mimarlarından olurken, Gallinari'de 18 sayı-6 ribaund-4 asist ile önemli bir performansın altına imza attı. Aynı zamanda Lawson 27 sayısı ile kariyer play-off rekorunu da kırmış oldu. İki takımda yüksek yüzdeyle şut attı ve boyalı alanda etkili bir görüntü çizdi ancak farkı yaratan top kayıplarıydı. Oklahoma'nın yaptığı 15 top kaybı oldukça dikkat çekiciydi. Denver'da bir de Wilson Chandler gerçeği var. Bu maçta gördük ki rotasyonun son adamı olma yolunda ilerliyor. Play-off'ta bir türlü ritim tutturamayan ve istenilen katkıyı sağlayamayan Chandler'ın süreleri iyice kısıldı Karl tarafından. Oklahoma cephesinde Ibaka yine üst düzey katkı sağladı ancak bu sefer galibiyeti elde edemedi Thunder. Durant 31 sayı üretirken, Westbrook ise geceyi 30 sayı ile tamamladı.

5 FARKLI FIKIR:

Ender dedi ki...

kaan kural, sas için ; spurs çok kasar, fazla yorulmamak ve finallere (konf finali) zinde girmek için 4-0 bitirir ilk seriyi diyordu. bakalım bu sonuçtan sonra ne diyecek :) hatta noh için 1 maç alması bile çok çok büyük mucize diyordu :)
parker 1 asist 7 top kaybıyla onyamış ve toplamda top kayıplarında ikiye katlamışlar memphis'i. durum böyle olunca da memphis daha fazla şut denemesinde bulunmuş. yüzdeler eşit olsa da daha fazla denemede bulunan memphis ve sas'ın üçlük yüzdesi felaket fakat sas'ın asıl sorunu jefferson. jef iyi oynadığında popovic'in kafasındaki takım ortaya çıkıyor fakat jef kötü oynadığında takım da felaket. aslında bu durum manu ve parker için de geçerli fakat jeff defansta çok daha önemli. yani takımda bir taş oynadı mı domino etkisi oluyor. ayrıca duncan ve mcdyess'ın ilk 5 başladığı bir takım sonuçta spurs. duncan tarihin en iyi basketbolcularından biri fakat artık gerçekten çok yaşlandı. herşeye rağmen, orlando ve spurs'un turu geçmeleri büyük surpriz olmaz. önemli olan dişlilerin işlemesi.

ThunderUp dedi ki...

OKC-DEN maçı için "İki takımda yüksek yüzdeyle şut attı ve boyalı alanda etkili bir görüntü çizdi" demişsiniz ancak maçta Denver %39, Oklahoma ise %44'le şut attılar. Zaten Westbrook tek başına 30'da -yazıyla otuz- 12 şut attı ki şu maçın kaybedilmesinde herhalde en büyük etkendir OKC adına dün gece. Özellikle son dakikalarda Durant'in eli sıcakken kendi şutunda ısrarcı olarak çok kötü tercihlerde bulundu. Her gece böyle kötü oynamıyor kimi zaman da takımı o kurtarıyor ama Westbrook'un kendini bu konularda acil geliştirmesi lazım

Adsız dedi ki...

Memphis 2-1 değil 3-1 öne geçti.Spurs için durum pek parlak değil elendiler gibi

Adsız dedi ki...

Sabonis sana gelsin Memphis'in bu galibiyeti :)

Adsız dedi ki...

işte kaan kural'ın tutarsız yorumları:
1-corey brewer dallasa geldiğinde lakersı geçebilecek tek takım diyordu,playofflar başlarken portland 4-2 eler,dallas takım değil diyordu,sonuç dallas turu geçti
2-atlanta için playofflarda tarih olurlar 1 maç anca alırlar derken atlanta turu geçti
3- chris paul değil,spiderman gelse maç alamazlar dediği hornets,lakers dan söke söke 2 maç aldı. üstelik maçlar ilk yarıda filan da bitmedi.
4-memphis hakkında konuşmama gerek var mı? e be kaan efendi portland dallasa ters gelirken portlandın tur atlama ihtimalini değerlendiriyorsunda memphisin uzun rotasyonunu ve gelebilecek ekstra dış şut katkılarını değerlendiremiyor musun? spurs kasmayacaktı hani?
Sonuç olarak kaan kural basketbol bilgisi olarak tartışılmasa da sonuçları tahmin ederken çok kesin konuşuyor ve bu oyunun sahaya çıkılmadan kazanılamayacağını bazen unutuyor