BIY AD

15 Eylül 2009 Salı

Sıradaki? Türkiye 69 - Sırbistan 64 (Maç Analizi)

Bu müthiş maçı maalesef kısa yazmam gerekiyor vakit darlığından dolayı. Edit: İyi ki kısa demişim ya, Milli Takım'dan gazı aldım, tutamadım kendimi =)

İlginçtir Krstic'e görev vermemişti Sırbistan'ın hocası. İki takım da müthiş bir tempoya rağmen skor bulmakta zorlanarak başladı maça. Kerem takımını mükemmel yöneterek asistleriyle ve üçlükleriyle sürüklemeye başladı. Bizim savunmamızda Aşık ve Ersan muhteşemdiler: Bloklar, hücum faul yaptırmalar, çemberde seken topu çıkarmalar, ne ararsanız vardı. Kerem bu arada pick & roll'lar sonrasında tek kelimeyle mükemmel asistler yapıyordu iki uzunumuz Ersan ve Ömer'e. Bu iki oyuncumuz da mükemmellerdi. Semih'in son saniyede, 5 metreden stop jumpshot ile bulduğu potalı basket belki de şansımızın yanımızda olduğunun göstergesiydi: 20-18

Krstic'e görev vermeyen Ivkovic sonunda onu da düşündü. Hedo'nun dizindeki problemin onu zorladığı apaçık belliydi. Bir hayli kötü oynuyodu. Çeyreğin başında Ömer Onan her hücumda gelen ortalama 4 perdeden de savaşarak çıkarak, Paunic'e muhteşem bir savunma yaptı. Semih'in elinde uzun süre tuttuğu ve Hedo'ya potaya atsın diye verdiği pozisyonda hücum ribaundunu alması güzel bir detaydı, bunun üstüne bir hücum ribaundu daha yaptı. Üç dakika boyunca sayı üretemememizin nedeni iyice 1'e 1 ve el şutlar denememizdi. Bu çeyrekteki Ender-Semih alley-oop'undaki Semih'in bitirişi müthiş yumuşaktı, artık kendisini bulduğunu iyice kanıtladı. Delicesine pick & roll oynamaya devam ettik ama Aşık üzerinden oynadığımız her pozisyonda ona faul yapıldığı için şanssızdık. 1/8 faul isabetiyle oynadı genç pivotumuz. Skor bulmakta belki de bu yüzden problem yaşadık. Ersan oyuna girdikten sonra bu anlamda bizi rahatlattı. Defansımız ise mükemmeldi. Sadece 15 sayıya izin verdik bu periyodda. Son 4 saniyede mükemmel hücum eden Sırbistan, Krstic ile bomboş üçlüğü değerlendiremedi: 36-33

3. çeyrekte Aşık'la devam ettik kaldığımız yerden boyalı alanda. Onlar da Krstic ile başladılar. Biz Sırbistan'ı durdurmak için alana döndük. Kerem Tunçeri yine mükemmel oyununu sürdürdü. Ancak Aşık'ın faulleri isabetli kullanamaması yine bu pasları anlamsız kıldı. Maşallah nazar değmesin ama Kerem'i gördüğü boşluklar ve verdiği paslarla Jason Kidd'e benzettim bu maçta. Defansta da müthiş akıllı ve kilitleyici bir savunma yaptı. Ne desem az kendisine... Belki de bir önceki maç, alan savunmasına karşı 2-3 dakika takımı yönetemeyince, Tanjevic'in onu maçın geri kalanında kenarda oturtması böylesi bir hırsa neden oldu... Hedo kısa mesafeli bir şutla ilk sayısını buldu ve bizi umtulandırdı ancak sonra gördük ki Hidayet'in bu dizle bize katkısı olmayacak. Slovenya maçında oynatılmayıp, birkaç gün kesinlikle dinlenmesi lazım. Çeyreğin sonunda Velickovic ve Teodosic'in birbirlerine yaptıkları asistlerle buldukları üçlükler Sırbistan'ın farkı 3'e indirmesini sağladı: 55-52

Son çeyreğe yine Kerem'in asisti ve Ersan'ın üçlüğüyle başladık. Tekrar belirtmem lazım ki bu ikili gerçekten mükemel oynadılar bütün maç boyunca. Yani kelimelere dökemiyorum o kadar beğendim ikisini de, neyse devam edelim. Kerem'in yorulduğunu söyleyip kenara gelmesi ve hemen ardından Ersan'ın da çıkması sonucu 3 dakika boyunca sayı bulamadık ve bu dönemde Sırplar'a atış sırasında çok faul yaparak avantajımızı kaybettik. Ender kısırlığımızı zorlama bir turnikeyi sayıya çevirerek bitirdi. Ancak Teodosic'in çok uzak mesafeli ve el üstünden bulduğu üçlükle geri düştük. Semih 28 saniye kala kendisine yapılan faulden doğan serbest atışlardan 1'ini değerlendirerek beraberliği sağladı. Ardından Sırbistan'a son hücumda 24 saniye boyunca potayı göstermememiz bu maçı ne kadar istediğimizin kanıtıydı. Son 3 saniyede Kerem'in kaçırdığı gözyaşı damlasından sonra Hidayet tip'leyerek topu çemberden geçirdi ama süre dolmuştu. İki maçtır çok kötü oynamasını bir anda kafasında silip atabilirdi belki de, yazık oldu. Bu çeyreğin son 5 dakikasında iki takımın da yaptığı müthiş savunmanın hakkını vermemiz lazım. Bizim takımda özellikle Aşık'ın katkısı muhteşemdi.

Uzatmalarda ise Semih ile 2'de 1 serbest atış isabeti bulup ardından defansta rakibimize inanılmaz hücum ribaundu verdik. Üstüste bomboş atışları kaçırdılar 4 veya 5 tane... Ardından Sırbistan bulduğu bomboş bir üçlüğü daha değerlendiremedi. Son 50 saniyeye kadar uzatmaların skoru 1-0 lehimizeydi ancak bu Kerem'in çaldığı top ve Semih'e yaptığı asist ile değişmek üzereyken, Semih bomboş bir turnikeyi kaçırdı. İnanamadık... Çabuk gelmek isteyen Sırbistan karşısında Hidayet rakibin gideceği yönü çok iyi tahmin ederek topu çaldı ve attığımız fast-break ile farkı 3'e çıkardık. Murat Murathanoğlu'nun deyimiyle: "Ersan Hidayet Ersan basket. Ersan Hidayet Ersan!!!!". Sırbistan 35 saniye kala son hücumda bomboş bir üçlük şansı buldu ancak bunu da kaçırdılar ve maçı kazandık. Uzatmalarda buldukları çok rahat şut şanslarını değerlendirememeleri dikkatimi çekti. Ama ne olursa en büyük yıldızımız sakatken ve 1/16 ile oynarken, biz 5'te 5 yapmayı başardık ve ilk 2'de gruptan çıkmayı garantiledik.

Bir kez daha üstüne basmakta yarar var, bugün MVP'imiz kesinlikle Kerem Tunçeri'ydi. Bir oyun kurucu, oyunu ancak bu kadar domine edebilirdi. Skorbordda 7 yazıyor ancak Avrupa basketbolunda yazılmayan asistleri ve faul ile kesilen pozisyonları da katarsak rahat 13-14'e kadar yolu vardı. Muhteşemdin Kerem, nazar değmesin.

Beşinci kere: Teşekkürler Milli Takım.

1 FARKLI FIKIR:

jackiechiles dedi ki...

tanjevic belki de ilk defa kendisi kadar "çakal" birine karşı oynadı. çeyrek sonunda alınan karşılıklı molalar, çizilen setler, yapılan hardcore savunma... bizim oyunculara olduğu kadar ivkovic ve sırp oyunculara da teşekkür etmeliyiz bence, böylesine muhteşem bir maçı bize izlettikleri için.
ps: teodosic gol olur.

@ sabonis: ömer aşık 1/10 faulle oynadı.