BIY AD

23 Haziran 2010 Çarşamba

2010 Draft Değerlendirmeleri: Patrick Patterson (Kentucky, PF, 6-9)

Diğer değerlendirmeler: John Wall, Evan Turner, DeMarcus Cousins, Wesley Johnson, Derrick Favors, Al-Farouq Aminu, Xavier Henry, Hassan Whiteside, Damion James, Devin Ebanks, Greg Monroe, Luke Babbitt-Armon Johnson, Cole Aldrich, Ed Davis, Avery Bradley.

İşte 2010 draftinin efsanevi takımı Kentucky’den bir oyuncu daha. Wildcats oyuncularını yazmaktan yorulmuştum, ama neyse ki Blodsoe ve freshman senesinde 13 dakika ortalamayla ilk turdan gitmesi beklenen draftin büyük yıldızı(!) Daniel Orton’u değerlendirmeyi düşünmüyorum, en azından şimdilik. Yaşça ağabeyi sayılacak O.J. Mayo gibi Patterson da Huntington lisesinden mezun. Henüz freshman senesinde dikkatleri üzerine çeken Patterson kolejde geçirdiği üç sene boyunca belli ortalamaların üzerine çıkmayı başardı. Aslında geçen seneki drafte katılması bekleniyordu, ancak verdiği ilginç kararla bir sene daha kolejde takılacağını açıkladı. Bu kararın doğruluğu halen tartışıladursun ortalamaları bu yıl biraz düşse de mock draftte 12. sırada görünüyor kendisi.

Öncelikle kolejdeki ilk iki senesiyle son senesini ayırmak lazım, zira Cousins’in gelmesiyle birlikte takım içindeki rolü ve buna bağlı olarak oyun stili çok değişti. İçerde sırtı dönük oyunu seven bir 4-5 numara karşımıyken, daha çok dışarıda oynayan bir 4 numara oluverdi. İlk iki senesinde toplam 4 üçlük deneyen Patterson, son senesinde tam 69 üçlük denemesinde bulundu, tıpkı Channing Frye gibi bu alandaki değişimi. Pozisyonuna göre çok çevik ve açık alan basketboluna oldukça yatkın. Post-up oyununun yanı sıra yüzü dönük oyununu da geliştirdi son senesinde. Ofansif ribaundlarda etkili, önsezisi ve mücadele azmi müthiş. Ayrıca şut tehdidi de var, dış şutunun yanında orta mesafe şutu da fena değil. Savunması iyi. Uzun savunmasında biraz zorlansa da boyu boyuna denk birini buldu mu affetmiyor. Mental açıdan lige en hazır oyunculardan biri.

Bu kadar olumlu özelliklerini sıraladık, ancak elbette eksikleri, kusurları da var Patterson’ın. Öncelikle gücü kuvveti yerinde olsa da boyu epey kısa pozisyonuna göre. Bu sebeple ligde çok zorlanacağını düşünüyorum. Diğer eksileri oyun zekasının pek gelişmiş olmaması ve önemli maçlarda performansının düşmesi. Geçtiğimiz sezonu 14 sayı-7 ribaund ortalamalarıyla tamamladı. Bu ortalamalar Patterson için önceki sezonlara oranla daha düşük olsa da NBA’e şu an daha hazır olduğu da bir gerçek. Carl Landry’ye benzetiliyor.

0 FARKLI FIKIR: