BIY AD

15 Kasım 2010 Pazartesi

14 Kasım'dan Notlar

Günün Hayvan Performansları:
- Atlanta'nın Minnesota'yı devirdiği maçta ev sahibi ekibin pota altı ikilisi takımlarını galibiyete taşıdılar. Al Horford 28 sayı- 10 ribaud, Josh Smith ise 23 sayı- 10 ribaund ile double double yaptı.

- Belki çok etkileyici bir performans değil ama Ben Gordon'ı buraya koymayı uygun buldum. Sezona hiç fena başlamamıştı ama son maçlarda rotasyon gereği ne süre bulabiliyordu ne de etkili olabiliyordu. Dün gece Detroit, Sacramento deplasmanında kazanırken Gordon kısıtlı sürede bulduğu 16 sayıyla takımının en iyisi oldu.

- Matt Bonner'ın günün birinde bu kategoriye gireceğini tahmin etmezdim. Ama dün genç Thunder karşısında 7'de 7 üçlük isabetiyle bulduğu 21 sayıyla herkesi şaşırttı. Thunder'ın skor gücünü çeken benchine karşı Spurs adına kenardan gelerek rakibe kafa tutan tek isimdi.

- Houston'ın sakatlıklardan dolayı sıkıntı yaşadıı günlerde New York karşısında alınan galibiyette iki oyuncu ön plana çıktı. Kevin Martin'in 28, Scola'nın 24 sayısı var.

- Suns'ın şampiyonluğun en büyük favorisi Lakers'ı yenerek sezon başındaki rövanşı aldığı maçta inanılması güç işler oldu. Laf aramızda inanılması güç işler olmasa Suns'ın deplasmanda Lakers'ı yenmesi de pek olası değil. Jason Richardson'ın 35, Nash'in 21 sayı- 13 asisti var. Ama esas olay, Phoenix maç boyunca kullandığı şutların yarısını üçlük denedi ve üçlük yüzdesi ikilik yüzdesinden daha iyiydi. Hatta az kalsın Orlando'ya ait "bir maçta en çok üçlük atma" rekorunu kırıyorlardı. Özellikle 2. ve 3. çeyrekteki dış şut performansı kesinlikle görülmeye değerdi.

Boşa Kürek Çekenler:
- Timberwolves'un formda isimleri Love ve Beasley dün akşam da Atlanta karşısında takımın skor yükünü sırtladı. Kevin Love 22 sayı- 17 ribaund ile oynarken, Beasley faul problemi sebebiyle uzun süre parkede kalamadığı maçı 25 sayıyla tamamladı. Bu ikiliyi sezon boyunca buralarda çok göreceğiz gibi.

- Evinde Detroit'e kaybeden Sacramento adına Carl Landry ayakta kalan ender isimlerdendi. Aldığı 5 ofansif ribaundın yanı sıra attığı 19 sayı takımına galibiyeti getirmedi.

- Suns takım olarak üst düzey oynarken Lakers'ta Kobe-Odom-Gasol üçlüsü ön plana çıktı. Gasol'ün 28 sayı-17 ribaundı, Odom'ın 22 sayı- 11 ribaundı var. Kobe ise son toplarda çok satmasına karşın triple doubleı tek ribaud ile kaçırarak buradaki yerini aldı. 25 sayı- 14 asist- 9 ribaund geldi Kobe'den de.

Bizimkiler:
- Hidayet dün gecelik ilk 5'teki yerini korudu. Gasol-Odom ikilisine karşı pota altında elinden geleni yapmasına karşın onları durduramadı belki ama hücumda takımın yakaladığı dış şut performansına o da eşilik etti. 27 dakikada bulduğu 7'de 5 üçlük ile 17 sayı üretip 5 de asist yaparak takımına önemli katkı verdi Hidayet.

6 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Kobe 4. periyotta oyuna biraz geç girmedi mi sizcede? Takım geride ve Suns 3lük rekoru kıracak nerdeyse.

Ve izleyenlere soruyorum bir ara Phill ile atıştılar mı? Mola alındığında topu yere vurdu sora atıştılar Phill ile sanki. Maçtan çıkarkende baya sinirli çıktı Kobe.

Birde son pozisyonlarda Kobe küstü gibi geldi bana. Çünkü 5-6 sayı gerideyken son saniyelerde normalde 3lük oalrak tercihini kullanan Kobe Pota altında girip umursamazsa 2lik attı.

ESKENES dedi ki...

Evet adsız aynen söylediğin gibi oldu. Zaten Phil Jackson ile tartışmasından sonra Kobe satmaya başladı.

darko dedi ki...

kızdırdılarmı küçük enişte kobeyi

Adsız dedi ki...

Sencede geç girmedi mi Eskenes? Hani Lakers Denver ve bu maç hariç güle oynaya kazanıyor diye Kobe'yi riske etmiyor diyordum ben. Ama bu maçta rakip coşmuş açıkçası anlam veremedim. Ki Kobe'de çok iyi oynuyordu. 4. periyot sattı dediğin gibi maçı.

Öncedende söylemiştim bu adam içindeki anarşisti uyandırıyo Phill. Şuana kadar Kobe'nin köeşede fazla oturmasına sebep bulabiliyordum ama bu maçta hiç bir sebep bulamadım.

Ha Kobe erken girse bile Suns böyle deliksiz atarken maç dönermiydi bence dönebilirdi. En azından yenme şansı artardı Lakers'ın çünkü maçın kırılma anıydı. Elbette Suns böyle iyi şut atarken Kobe erken bile girse maç ortada olurdu ama en azından ortada olurdu diye düşünüyorum.

Kobe'nin maça küsmesi doğru değildi. Ama bu adamı 10 yıldır tanıyorum her ne kadar çok olgun birine dönüşsede patlayacağını bir kaç maç önce hissettim. Çünkü triple gidecek gibi başlarken adam Phill sürekli soğuttu adamı.

Tabi bütün maçları izlemeyenlere komik gelecektir bu dediklerim. Ama haksız da değilmiş bu sabah gördük.

ESKENES dedi ki...

Adsız, Kobe kopmayan maçlarda rotasyon gereği 3. çeyreğin sonunda veya son dakikalarında oyundan çıkıp, 4. çeyreğin ilk dakikalarında giriyordu geri. Suns maçında da durum bu şekilde oldu. Yani ben geç girdiğini düşünmüyorum. Oyuna erken girseydi sonuç ne olurdu kesin konuşmak mümkün değil elbette ama senin de dediğin gibi Phil Jackson ile tartışmasaydı hücumda daha doğru tercihler yapıp Suns'ın maçı koparmasını engelleyebilirdi. Zaten molada Phil Jackson ile tartışmadan önce gayet akıllı yönetiyordu hücumları. Tartışmanın sebebi de Childress'ın üst üste aldığı hücum ribaundları muhtemelen. Kobe savunuyordu onu.

Adsız dedi ki...

4. Periota 8 dakika kala girdi işte. Normalde 3. periotta dinlenip 4. periotta maçın durumuna göre giriyordu. Takım gerideyse erken giriyordu öndeyse Phill biraz daha dinlendiriyordu. Ama 3. periotta dinlenmesine rağmen 4. periota 4 dakika sonra girdi takım gerideydi. Üstüne tam potaya giderken mola gelince zıvanadan çıktı Kobe.

Ben yanlış hatırlıyorda olabilirim tabi.