BIY AD

16 Nisan 2011 Cumartesi

Playoff'lara Girerken (Merhaba)

Merhabalar, ben Erhan Arslan.  Artık ben de Konyalı Portlandlılar ekibinin bir üyesiyim. Basketizm’de de görmüş olabilirsiniz. Neyse, lafı kısa keselim, konuya gireyim. Bugün playoff’lar a başlıyoruz ilk maçlarla. 7 maç üzerinden olan 15 seride,  NBA Finallerine kadar gittikten sonra, ortada bir şampiyon kalacak. Bugün 3 Doğu Konferansı’ndan bir Batı Konferansı’ndan, yarın da tam tersi şeklinde bir fikstür var.

Benim değinmek istediğim konu ise ortaya çıkabilecek ekstralar ile ilgili. Çünkü denklemde bazen çok ufak şeyler serinin seyrini değiştirebiliyor. Özellikle birkaç fark aralığında giden serilerde önemli bir fark oluştuabiliyor. Çünkü NBA’de NCAA’deki gibi, tek maçlık seriler yok. 7 maç boyunca aynı performansı sergilemek gerekiyor. NCAA’de bir maç,  bir takım için atılan her şutun girdiği gibi bir gece olduğunda, bir bakıyorsunuz favoriler elenmiş (bkz. Bu sene, Duke, UCLA). Yani Virginia veya Butler gibi takımların aradan sıyrılması çok zor. Eğer olursa ki, buna da, BAŞARI diyeceğiz.

İşte bu zamanlar bazı yıldızların parladığı zamanlar. Sezon boyu yapılan maçlar sonu elde edilen home court avantajı bir anda elden kaçabiliyor. Konuya dönersek, benim bahsettiğim bu ekstra değer yaratabilecek şeylere ilk örneğim, George Karl. Geçen seneki kanser tedavisi sürecinde, playofflarda takımın başında olamamıştı ve Denver’ı izlemiştik. Bu sene de özellikle Melo’nun gidişinden sonra kepenk indirmesi beklenen takımın Batı’da final oynayabileceğini konuşuyoruz. Bunda da Karl’ın önemli bir payı var.

Bir diğeri ise Carl Landry. West sakatlandıktan sonra aslında Hornets’ta ilk beşte önemli işler yakaladı. Hornets hücumda az da olsa daha fazla sayıda hücum edebiliyor.  Gerçi şu Hornets’in Lakers’a karşı (Bynum’ın dizini katmasak da) çok fazla şansı yok gibi gözüküyor. Knicks’te de benzer durumdaki isim, Billups. Tamam, Knicks’in hızlı hücumu Billups için biçilmiş kaftan olmayabilir, fakat oyun yavaşladığında, belli isimler öne çıkar ve doğru tercihler daima kazanır. Tecrübesinden ise bahsetme gereği duymuyorum bile.

Kısaca değinmek gerekirse, Bulls’ta bu durum bench kadrosuna, Orlando’da Bass ve Anderson’a Boston’da O’Neal’lara (Perkins gittikten sonra, ne yazık ki ! Keşke yıl 2003 olsaydı), Spurs’te de Ginobili’nin ve Duncan’ın sağlam uzuvlara sahip olmasına bağlı takımlarının başarıları.

0 FARKLI FIKIR: