BIY AD

17 Ocak 2010 Pazar

16 Ocak'tan Notlar

Milwaukee Bucks-Utah Jazz
Önce ufak bir notla başlayayım. Maçı NTV'den izledim, Kaan Kural "Rockets'ın maskotu orada." deyince baktım, o da ne? Clutch, Utah tribünlerinde takılıyor. Ufak bir araştırma sonucu öğrendim ki, maskotlar birbirlerinin doğumgünü olduğunda böyle toplanıyorlarmış. Dün de Jazz'ın maskotu Bear'ın doğumgünüymüş ondan pek çok maskot Utah'a gelmişler. Clutch da bu nedenle ekranda boy göstermiş. Neyse maça geçelim:

Utah 4 sayı atarak başladı çeyreğe, Scott Skiles da buna ilginç bir şekilde yanıt verdi: Faulleri olmayan Charlie Bell ve Bogut’u çıkararak. Ardından bir üçlük atan Ersan, savunmada üst üste iki faul alınca yerini Hakim Warrick’e bırakmak zorunda kaldı. Milwaukee hücumlardan üst üste boş dönünce Jennings ve Mbah a Moute de kenara geldi. Maçın 4. dakikasında sahada Bucks ilk beş oyuncusu kalmadı. Milwaukee bu bölümde hem hücumda, hem savunmada son derece savruk bir oyun sergiledi ve bu erken farkın açılmasına neden oldu. Bogut’un yokluğunda Jazz içeriden her şekilde sayı üretmeye başladı. Scott Skiles maçın ilk molasını atarken tek Bucks sayısı Ersan’ın başlarda attığı üçlüktü. Moladan sonra da organizasyondan yoksun Bucks hücumları gelmeye devam edince 21-8’e geldi skor. Kurt Thomas Mehmet’le olan pozisyonunda kendisine çalınan faule itiraz edince teknik faulü aldı ve yerini Bogut’a bıraktı. Başlarda içeride Bogut’la birlikte Jazz biraz daha zorlanıyor gibi gözükse de aynı pozisyonları görmemiz kısa sürmedi. Bucks’da maç boyunca kenardan olumlu işler yapan Carlos Delfino sol köşeden gönderdiği 3 üçlükle takımının daha ilk çeyrekten havlu atmasını engelledi. Yani Bucks karşısında Cleveland veya Garnett’li Celtics gibi tuttuğunu koparan takımlar olsa herhalde 10-45 gibi bir ilk çeyrek skoru olurdu. Tabii Jazz oyuncuları çeyreğin sonlarında yatınca ikinci çeyreğe 20-31 girdiler. İlk çeyrekte bir önemli not, Mehmet’in aldığı 8 ribaund idi, Bucks’ın ne kadar şut attığını düşünün işte.

İkinci çeyrekle birlikte Ersan oyuna girerken Memo dışarıdaydı. Çoğu pozisyonda Bogut, Boozer’la birebir oynayabilecekken bu eşleşmeden neredeyse hiç faydalanamadı Milwaukee. Ersan bu çeyrekte içeri girebilecek pozisyondayken üst üste iki 3’lük kaçırdı, defansta da savaşçılığına rağmen çok heyecanlıydı. Mehmet’in 4 dakika kala oyuna girdiği bölümde Ersan’la eşleştiler, Ersan bol bol fake yedi Memo’dan. Ayrıca Jennigs’in de 3 şutunun ardından güzel asistleri dikkat çekti. Delfino yine güzel yerlere kaçarak kendini boş bıraktı ve yanılmıyorsam çeyreğin sonunda 17 sayıyla takımını taşımaya devam ediyordu.

Takımlar ikinci yarıya 47-60 Utah üstünlüğüyle girerken, üçüncü çeyreğin başlarında adeta yer değiştirmiş gibiydiler. Dördüncü dakikaya kadar Charlie Bell’in 9 sayı attığı bölümde Milwaukee 7 şutunun hepsini sokmuştu. 17’ye 9’luk seriyle de fark tek hanelere inmiş oldu. Ancak sonlara doğru Brewer-Deron yerine giren Miles-Price ikilisi, Utah’ın farkı yeniden açmasını sağladı. C.J. Miles, Ronnie Price’ın asistleriyle üst üste 7 sayı atınca skor 71-86 oldu. Kirilenko’nun kaçan serbest atışlarında ribaund’u alan Bogut’un pasında Kirilenko araya girerek topu Millsap’e attı, onun salladığı şut son saniyede kariyerinin ikinci üçlüğü olunca Utah farkı 18’e çıkarmış oldu. Ersan da bu çeyrekte 5 ribaund alarak double double’ını yaptı ayrıca.

Ersan ve Mehmet yine kenarda başladı son çeyreğe. C.J. Miles ilk dakikalarda 2 top çalarak Bucks hücumlarının boş dönmesine neden oldu, diğer tarafta da bütün maç olduğu gibi Delfino tek başına tarihi farkı önlemeye çalışıyordu. Maçı, kenardan gelerek 28 sayı 4 top çalmayla tamamladı Arjantin’li oyuncu. Maçın sonlarında Ronnie Price önce Charlie Bell’e müthiş bir blok koyup, ardından köşeden üçlüğü yollayınca maça son noktayı koymuş oldu; maçın sonucu 95-112.
Mehmet 27 dakikada nihayet 15 sayı 12 ribaund, Ersan ise 13 sayı 11 ribaundla tamamladı maçı, 5/11 ile atmış. Maç içinde çok kaçırmış gibi gelmişti bana, tahmin edecek olsam 4/13 falan derdim herhalde.

Suns-Bobcats:
Bu maçla ilgili notlara şuraya tıklayarak ulaşabilirsini.z

Günün hayvan performansları
Chris Paul, Pacers’a karşı 22 sayı 11 asistin yanında 8 ribaund ve 2 top çalmayla triple double’ı kaçırmış. İlk yarısı çekişmeli geçen maçta 3. çeyrekten başlayarak ağırlığını koymuş, David West ilk yarıdaki performansını sürdüremeyince.

Zach Randolph, Spurs’de McDyess’ın oynamadığı maçta son zamanlarda bizleri alıştırdığı gibi oynamış: 23 sayı 15 ribaund, 3 top çalma. İlk çeyrekte onu tutan Mahinmi’ye üç faul yaptırıp, Dejuan Blair’in de 5 faul almasından sonra Spurs’ün içeride pek çaresi kalmamış. Üstelik savunmada da oldukça etkiliymiş.

Durant yine müthiş yüzdeyle (14/18 toplam, 3/3 üç sayı) 36 sayısını atmış Miami Heat’e karşı. Q-Rich ve Beasley'nin onu tutması mümkün değildi zaten. Son 14 maçın 12’sinde 30 ve üstü sayı attı bu genç cengaver. Yanına da 10 ribaund 3 asist eklemiş, Miami’yi rahat yenmişler.

Gerald Wallace ilk yarıda coştu 24 sayı attı, toplamda da 11/15’lik müthiş performansıyla 29 sayısı 13 ribaundu var. Stephen Jackson da aynı şekilde ilk yarıda maçı koparan isimlerden biriydi Bobcats adına. 17 şutundan 11’ini sokarak 29 sayı attı ayrıca 8 asist verdi, durmadı 5 de top çaldı kısa sürede.

İkinci çeyreğin sonlarını ve ikinci yarısını izlediği maçta, Lebron James %60’la 13’ü son çeyrekte olmak üzere 32 sayı atarak Clippers’a karşı maçı kazandırdı. İlk yarıda izlediğim kısa sürede neredeyse hiç çembere gitmeyen, pasif bir LeBron vardı sahada.

Boşa kürek çekenler
New York’un yalnızca 90 sayı atmasına rağmen bunların 26’sı David Lee, 27’si Gallinari’den gelmiş. David Lee yine utanmadan 17 ribaund ve 9 asist yapmış, 2 top kaybıyla. Bu adamın saha görüşü, vizyonu nereden çıktı bir anda? 9 asist vay anasını.

Wade ve Beasley Oklahoma City deplasmanında toplam 45’te 23 atarak takımın skor yükünü taşıyan isimler olmuş. Beasley’nin 28 sayı 6 ribaundu, Wade’in 24 sayı 6 asist 4 çalma 3 de bloğu var. Beasley'nin 28'i aynı zamanda kariyer rekoru.

Carlos Delfino, fark yedikleri maçta kendini aşarak 6/10 üçlük, 4/4 ikilik atarak 28 sayıyla kariyer rekoru kırdı. Yanında 4 ribaund 3 asist ve 4 top kaybı etkledi.

Rasual Butler 45 dakikada 12/18’lük şut yüzdesiyle (4/9 üçlük) kariyer rekorunu egale etti, maçta da kritik işler yaptı. Örneğin 7.5 metre civarından attığı üçlük veya sağ dipten bulduğu kritik üçlüğü örnek gösterebilirim. Ayrıca bitime yaklaşık bir buçuk dakika kala Lebron’un potaya gittiği pozisyonu bloklayarak takımının maçı kazanmasına büyük yardımda bulunabilirdi ancak Baron Davis son şutu atamayınca maçı Cleveland kazandı. Ayrıca ek not olarak: Fotoğraftaki pozisyon da basket faulle bitti.

Eric Gordon da aynı maçta 5 üçlüğünün 4’ünü soktu. Butler'dan bile önemliydi takımı için. Çünkü herkes durduğunda, Cavs oyunun hakimiyetini eline alırken sahneye çıktı ve sayılar üretti. Toplamda 16’da 11’le oynadı ve takımının son basketini de çembere penetre ederek attı kritik pozisyonda. Maçta 28 sayı 4 asisti vardı.

Günün X faktörleri
Utah benchinden Ronnie Price ve C.J. Miles. İkisi de Deron Williams’ın etkisiz eleman olarak gezdiği bölümlerden sonra sahaya girip Utah galibiyetini garantileyen isimler oldu. C.J. Miles’ın 11’de 8’le Bucks’ın farkı kapamaya yaklaştığı bölümlerde attığı önemli 19 sayısı var. Ronnie Price da kısa sürede 9 sayı ve 7 asistlik katkıyla Utah’ın çoğu ilk 5 oyuncusundan daha iyi oynayan isimdi.

Bobcat benchinden çaylak Derrick Brown, erken biten maçta 29 dakika süre bulup Phoenix’e karşı 18 sayı (5/11), 2 top çalmayla oynadı. Özellikle bulduğu serbest atışlar farkın kapanma ihtiamlini de ortadan kaldırdı ikinci çeyrekte.

Takımı baltalayanlar:
Baron Davis 1-2 dakikalık kısa bölümler hariç hiç iyi oynamayarak takımına son zamanların aksine yarardan çok zarar verdi. %30’la şut attı. Son topta içeri girip faul almak veya sıcak Butler veya Gordon’a vermek yerine Varejao’nun üzerinden şut çekerek kullandı ve maçı takımına kazandıramadı.

2 FARKLI FIKIR:

bahtiyar dedi ki...

mehmet sence de çok dış şuta dayalı oynamıyor mu? neredeyse boyalı alana girmiyor hücumda. iyiden iyiye kendini ve takımdaki rolünü kısıtlamış, post up yapamayacak kadar yeteneksiz de değil biraz içerden sayı bulmaya çabalasa daha iyi olacak gibi.

PIERREMANU dedi ki...

Parker+Ginobili+Jefferson+Hill+Mahinmi 35'te 7. Böyle şut mu atılır arkadaş? Ne ayptınız, maçtan 1 saat önce deli gibi ağırlık mı çalıştınız? Ersan da neden çok iyi şutör havalarında oynuyor çözemiyorum. Top elindeyken en yakınındaki rakip biraz uzaktaysa kaldırıp hemen potaya gönderiyor topu.