BIY AD

3 Kasım 2009 Salı

2 Kasım'dan Notlar

Günün en 'hayvan' performansını seçemedim, nitekim 2 tane var. Biri Gerald Wallace'tan gelmiş: 24 sayı 20 ribaunt 4 top çalma 1 blok ile. Diğeri ise sayı odaklı olarak Kevin Martin'in eseri: 14/27 isabetle 48 sayı, 7/10 üçlük, 5 ribaunt, 4 asist, 4 top çalma, 1 blok... Maşallah diyorum, ikisi de takımlarına maçı kazandırdılar.

Gecenin en şaşırtıcı sonucu elbette Knicks'in, Hornets'ı yenmesi olduk. Evet, Hornets beklenilen basketboldan çok uzakta ama karşılarında da Knicks vardı, üstelik parkedeki en üst düzey oyuncu - Chris Paul - da Hornets'da olmasına ve kendisi harika bir maç çıkarmasına rağmen - 12/18 isabetle 32 sayı ve 13 asist - mağlubiyete engel olamadı. Bakalım profesyonelliği ve sempatikliği ile tanınan Paul ne zaman çıkıp birilerinin kalbini kıracak açıklamalarda bulunacak?

Sonucunu tek merak ettiğim maçta Rockets beni yanıltarak Jazz önünde rahat bir galibiyet aldı. Mehmet Okur harika bir şut performansı göstermesine rağmen ribauntlarda takımına yeterince yardımcı olamadığı için Rockets çok büyük avantaj elde etti. Ama asıl olarak izlediğim 20 dakika içerisinde Ariza'yı gözlemle fırsatım oldu. Kendisinden asla görmeye alışık olmadığım fade away'ler ve şutlar görsem de son 2 maçına göre çok daha fazla zorlandı ve bildiğimiz Ariza gibi oynadı ve hücumda zorlandı. O nedenle pek tatmin olduğumu söylemem. Bu nedenle Rockets'ın başka bir maçını yakında izlemeyi düşünüyorum. Umarım bir dahaki sefere Ariza'yı süperstar haline bürünmüş şekilde görebilirim.

Gecenin son maçında da Clippers zor da olsa Timberwolves'u yenmeyi başardı. Kaman'ın çabalarıyla sonunda galibiyeti almışlar ancak ben Baron Davis'in formsuzluğuna takmış durumdayım. Griffin'in dönmesi ve Davis'in form tutmasıyla korkulacak bir takım olacaklarını düşünüyorum. Nedense ben bir takımı beğendiğim zaman böyle delicesine güveniyorum. Umarım beni yanıltmazlar. Thornton gibi 'düz' yani sadece skor üreten ve 3 ile 4 numara arasında kalan bir oyuncunun ilk 5 başlayıp 35 civarı dakikalar almasını her zaman eleştirmişimdir. Kenardan gelip atletikliği ve skor üretimiyle katkı vermesinin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bu trendin son bulması Clippers'dan daha da umutlanmamı sağlıyor.

2 FARKLI FIKIR:

PIERREMANU dedi ki...

Bobcats-Nets maçını izlememişsiniz sanırım; zira o maçı izleyip iki çift laf etmemek pek kolay değil. Ben basketbol zekasının bu derecede yerlerde süründüğü, basketbolun en temel doğrularının bile bu seviyede becerilemediği bir NBA maçı izlediğimi hatırlamıyorum. Hele ilk çeyrek basketbol oyununa edilmiş bir hakaret gibiydi. İlk çeyrekte Felton ve Radmanovic'in verdikleri birer pas varki, en kral espriden bile daha komik olduklarını söyleyebilirim. Radmanovic'in pasında Larry Brown'ın ifadesi "Senin attığın pasın ben ta a.q!" der gibiydi.

sabonis dedi ki...

yok izlemedim. hafta içi maç izlemem bir hayli zor oluyor işle beraber. skordan öyle olduğu belliydi ancak sadece skor ve şut yüzdeleri yüzünden eleştirmeyeyim dedim, belki bir ihtimal çok iyi savunma yapmışlardır diye. haliyle öyle birşey olmamış =)