'Sözde derbi'de, Cavs rahat bir galibiyet aldı. İçeriden Haywood-Blatche ikilisi hariç hiçbir skor üretme opsiyonu olmayan Wizards, Cavs'e bir kez daha yenilmiş. Arenas ile Butler, Cavs'in defansına karşı penetre edemedikleri için dış şutlara mahkum oldular ve ikisi de 7/18 atarak takımlarının mağlubiyetini hazırladılar. Öte yandan Shaq, Cavs'e geldiğinden beri en verimli maçını oynadı. Belki de yavaş yavaş kimyanın sağlandığını gösteren bir işaret olarak algılayabiliriz bunu. Umarım öyledir. Cavs'in de şampiyonluk yarışında var olmasını isteyenlerdenim, ne kadar çok aday, bizler için o kadar fazla keyif.
Orlando Magic'e ilk mağlubiyetini, belki de bu sezon playoff yapması bile sürpriz olarak görülecek Pistons tattırmış. Direk göze çarpan şey Howard'ın sadece 17 dakika süre alması ile 6 faule ulaşmış olması. Sadece onun üzerine oynamış herhalde Pistons ama hakemlerin de biraz bu işte katkı payı olduğunu düşünüyorum. Tabii her ne kadar yaşlanmış olsa da Ben Wallace'ın hakkını yemeyelim, geçmişte birkaç kez Howard'ı durdurduğuna şahit olmuştuk. Geçen maç Carter-Lewis-Pietrus yoktu Raptors'a karşı ve buna rağmen kazanmayı bildiler. Ancak Carter dönmüş olsa da, Howard yokları oynadığı için, eksikler Pistons'ı aşmaları için fazla ağır gelmiş. Bir başka ilgi çekici not: Prince sakatlığı nedeniyle forma giyemedi ve 496 maç üstüste oynama serisi sona erdi. Ek bilgi olarak, Andre Miller'ın 535 maçtır parkelerde yer aldığını söyleyeyim.
Ersan'a gerçekten kötü haber var. Ben hatta dünkü maç programında "Çabuk uzunları olan Bulls'a karşı normalden fazla dakika bulabilir" yazmayı düşünüyordum, unutmuşum yazmayı. Skiles ise tam tersi bir şekilde, genç forvete yalnızca 7 dakika vermiş. Tabii ki skorborda bakınca Ersan'dan sonra gözümü alan ilk istatistik Deng'in 7'si hücum olmak üzere 20 ribaundu. Tyrus Thomas'ın yokluuğunda uzun forvet pozisyonuna kaymak zorunda kalan Deng uzun kolları ile 'idare etmek'ten çok daha öteye geçmiş. Bulls 18 sayıdan geri gelerek 2 sayıyla kazanmayı başarmış. Ayrıca bir başka not düşeyim: Derrick Rose, hazırlık kampında yaşadığı bilek sakatlığının kendisini hala etkilediğini açıklamış. Zaten böylesine yetenekli bir oyuncunun çaylak yılında ortalama 17 sayı atarken, bu sezon 12'de kalmasının başka açıklaması yoktu. En azından ben bulmak istemiyordum bir açıklama.
Oklahoma City'nin beni çok yanılttı. Kobe'nin oynaması durumunda izlenesi mücadele olmayacağını düşünüyordum ancak Thunder maçı uzatmaya götürüp, Lakers'a kök söktürmüş. Oyundan dolayı Lakers'da moraller bozulsa da eminim Artest'in kendisini bulmasına çok sevinmişlerdir. Durant'a yaptığı savunma nasıldı onu çok merak ediyorum esasında. Sırf bu yüzden maçı 'edinilecekler' listesine yazdım. Ancak özetlerde, maçın sonlarında Durant'ın kaçırdığı atışlar vardı, bunların çoğu savunmanın zorlamasından çok kötü tercihlerdi. Bu konuya değinmişken Durant'ın facebok ve twitter'dan, bu kötü şut tercihleri için arkadaşlarından ve taraftarlardan özür dilediğini de yazayım. Son olarak da bu yaz top hakimiyetini geliştirmek için özel çalışmalar yapan Westbrook'un son 3 maçtaki top kaybı istatistiklerini vereyim: 5, 9 ve 6. Çalışmaları işe yaramış mı siz karar verin...
Nowitzki, Nowitzki ve Nowitzki... Toplamda 40 sayı atmış, bunların 29'u son çeyrekte gelmiş. Milli pivotumuz Mehmet, Duncan, Yao gibi ayakları ağır oyunculara karşı iyi mücadele etse de, Nowitzki'ye karşı çok çaresiz kalmış. Özetlerdeki 4-5 pozisyonda bile bu rahatlıkla gözüküyor. Mehmet bunun dışında hücumda da bir önceki maçı bir hayli aratmış ve 4/15 ile oynamış. Görüntülerde dikkatimi çeken bir detay: Nowitzki 4 hücum üstüste skor üretmişken bir sonraki pozisyonda ikili sıkıştırma geldiğinde boş Kidd'i buluyor ve o da üçlüğü gönderiyor, maç bitiyor. İşte bu Nowitzki'nin özel olduğu alanlardan biri, neredeyse her pozisyonda doğru tercihi yapıyor. Ayrıca Jazz'ın mağlubiyetinde, dediğim gibi, rakibine verdiği 15 hücum ribaundu yine etkili olmuş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder