BIY AD

4 Şubat 2010 Perşembe

3 Şubat'tan Notlar

Miami Heat-Boston Celtics
İki takım da maça içeriden skor üreterek başladı. Boston’da Garnett ile Rondo içeride Perkins ve diğerlerine güzel paslar indirdiler, hatta Garnett başlarda o kadar iyiydi ki Rondo bir süre geldiği an ona bırakıyordu topu normalde Pierce’a yaptığı gibi. İkisi de 4’er asist yaptı ilk yarıda. Miami’de de oyun kurucu rolünü Wade üstlenmişti. Ayrıca Wade’in içeriye indirdiği çoğu top basketle sonuçlandı. İlk çeyrekte takımların içeriye baktığını söylemiştim, Celtics’in boyalı alan dışında sadece bir basketi vardı. Wade serbest atışlarından birini kaçırınca çeyrek 26-27 Boston lehine bitti.

İkinci çeyreğe House, Scalabrine, Rasheed ve Glen Davis’le başladı Boston. Kısa süre sonra Rondo yerine Ray Allen da oyuna girince tamamen atıcılardan oluşan bir takım izledik. İlk çeyreğin tam tersi şekilde şuta dayalı oynamaya başladılar. İlk yarıdaki kadar efektif olduğu söylenemese de Miami de skor üretmekte zorlanınca Boston maçı ufak farkla önce götürmeyi sürdürdü. İlk yarının bitimine iki saniye kala Beasley’nin bulduğu üçlükle farkı eşitledi ama topu alıp koşan Rondo, Daequan Cook’un gereksiz yere zıplamasından yararlanıp faulü yaptırmayı başardı ve üç serbest atıştan ikisini sokarak devreye girerken skorun 51-53 olmasını sağladı.

Üçüncü çeyrekte Miami yine boyalı alanı işlemeye devam etti. Celtics aynı derece iyi hücum edemese de savaşarak skoru dengede tutmayı başardı. Ekstra olarak 24 saniye sonunda elinde patlayan 2 topu da üçlüğe çevirmeyi başardı Rondo. Şaka gibi ama bu sezon Rondo'nun şut saati 2 saniye ve altındayken attığı şutları çıkarıp saymak lazım, bir hayli çok olsa gerek... Celtics sonlara doğru bir hücumda üç tane hücum ribaundu alsa da bunu baskete çeviremedi. Çeyrek biterken içeri giren Beasley faulü alıp serbest atışları sayıya çevirince son çeyreğe yine eşitlikle girildi.

Maalesef internette sorun olduğu için 4. çeyreğin büyük bölümünü izleyemedim. Ray Allen çoğunlukla serbest atış çizgisine giderek 24 sayısının 11’ini bu çeyrekte atarak galibiyete büyük katkı sağlamış. Ayrıca ilk üç çeyrekte 21 sayısı olan Rondo, 4 asistine karşın sadece 1 sayı atabilmiş. Maçı 102-107 kazanmış Celtics.

Böylece Pierce’ın olmadığı bir günde Celtics garip bir şekilde bundan önceki 9 maçın aksine 100 sayı barajını aşmayı başardı. Ancak kimliklerini oluşturan savunma kısmını iyi yaptıklarını söylemek zor. İlk yarıda Miami tam %61’le şut attı. Skorun Celtics’ten yana olmasının tek nedeni Heat oyuncularının yaptığı basit top kayıpları ve verdiği hücum ribaundları. İlk çeyrekte tam 5 hücum ribaundu vardı zaten Celtics’in. Ayrıca son zamanlarda ribaundlardaki etkinliğini yitirdiği için eleştirilen Boston, 41-31 üstünlük kurdu Miami’ye. Rakibin sadece 6 hücum ribaunduna 15 tane alarak karşılık verdiler. 17 top kaybı yaptıkları ve Miami’yi %50’nin altında tutamadıkları bir maçta kazanmalarının en büyük sebebi buydu belki de.


Rondo:
13’te 6 isabetle 22 sayı 14 asist, 4’ü hücum 6 ribaund ve 3 top çalma.
Garnett: 10’da 6’yla 14 sayı 9 asist 6 ribaund.
Wade: 16’da 11’le 30 sayı 13 asist 5 ribaund.

Günün hayvan performansları:
Benim takip edebildiğim bölümde Clippers üstünlüğü vardı ama Atlanta son çeyrekte kazanmış maçı. Bunda Joe Johnson’ın son çeyrekte attığı 14 sayının ve Clippers’ın kaçırdığı şutların etkisi olmuştur muhtemelen. Johnson’ın toplam 21’de 11’le 34 sayı 4 asist 2 top çalması var. Bibby hücumda etkisiz oyununa devam etmiş, Crawford benchten 22 sayılık katkı sağlamış ve üç Atlanta oyuncusu sayı-ribaund double double’ı yapmış.

Iguodala, Iverson’ın yokluğunda 25-8-8 yaparak eski formuna dönmüş ve uzatmada maçı kazandırmış takımına. 19’da 11 isabletle oynamış ve 3 top çalması var. Ayrıca 7 serbest atışından sadece 2’sini sayıya çevirebilmiş. Aynı maçta Elton Brand de eski takımına karşı 22’de 12’yle 26 sayı 9 ribaund ve 3 blokluk bir performans sergilemiş.

Westbrook 26 sayı 10 asist 8 ribaundla triple double’a oldukça yaklaşmış. Üstelik %60 civarı şu atarak. Kevin Durant de klasik 30 sayılık maçlarından birini çıkarmış fakat 8 top kaybı var. Maçta Hornets adına maçın en skorer ismi olan Marcus Thornton’ın sakatlanıp çıkmak zorunda kalmasına rağmen fark fazla açılmamış, maç Thunder’ın 103-99’luk galibiyetiyle sonuçlanmış.

Boşa kürek çekenler:
Monta Ellis 23’te 17 isabet bularak 46 sayı atıp kariyer rekoru kırmış. Hatta bu sezonki NBA geleneğine uyarak panyanın arkasından bir basket atmayı başarmış. Tabii alıştığımız şekilde 7 de top kaybı var. Dallas maçı rahat önde götürse de bir ara yaklaşır gibi olmuş Golden State ama uzun sürmemiş, 101-110 kaybetmişler karşılaşmayı.

Camby yine yarısı hücumda olmak üzere tam 20 ribaund almış, ayrıca 6 asist 2 top çalma 1 bloğu var, çok söyledim ama “daha ne yapsın” demekten kendimi alamıyorum.

Derrick Rose, maça kötü başlamasına rağmen sonradan toparlayarak 22’de 10’la 30 sayı 9 asistle tamamlamış maçı. Iguodala’nın kaçırdığı serbest atışla uzatmaya giden maçta Rose ve Salmons’tan başka sayı bulan oyuncu olmayınca rüya gibi geçen batı turnesinin ardından Clippers’a yenilen Bulls, 76ers’a da boyun eğmek zorunda kalmış.

Geçtiğimiz maçı kaçıran Tyreke Evans, geri dönüşünü 32 sayı 8 asist 7 ribaund 2 top çalmayla yapmış. Ayrıca 17 sayısını da son çeyrekte atmış takımının galibiyeti için ama yeterli olamamış bu, yakın da olsa Spurs’e boyun eğmek zorunda kalmışlar. Son dakikalarda Evans maçı çevirmek için çok çabalamış ve Spurs defansını aciz hallere düşürmüş ancak bu yeterli olmamış.

Stephen Jackson, takım arkadaşı Gerald Wallace’dan yoksun oldukları gecede 16’da 10 ile 30 sayı atarak takımını taşımaya çalışmış, 7 ribaundu 4 de asisti var. Nazr Mohammed de 23 sayı 17 ribaundla katkı yapmış takımına, 9 hücum ribaundu var ve 11 sayısı son çeyrekte gelmiş. Lakers pota altı için düşündürücü rakamlar bunlar. Ancak 3 sayı geride oldukları maçın uzatmaya gitme şansı, Jackson’ın kenardan oyuna soktuğu topta Farmar’ın ortalığı karıştırıp topu çalmasıyla suya düşmüş.

Takımı baltalayanlar:
Kobe 12'de 2 isabetle sadece 5 sayı üretebilmiş bileğini burkup soyunma odasına gittikten sonra döndüğü karşılaşmada. Aslında yanında 6 asisti var ve top kaybı da yok ama Kobe'nin tek haneli kaldığı maç 3 senede 1 falan rastlanan bir olay. O nedenle bir şekilde yer vermek lazımdı günün notlarında.

Devin Harris sadece 17'de 4 isabette kalmış, 4 de top kaybı var. 15 sayıya çıkabilmiş bir şekilde ve 8 de asisti var ama Toronto'ya karşı bu kadar kötü yüzdeyle atmak zor iş. Nerede geçen seneki Harris nerede bu seneki.

Günün X-faktörü:
Utah aşkını göstermek için var gücüyle çabalayan Kirilenko bu maçta da 9’da 8’le 22 sayı atmakla kalmamış, 8 asist 6 ribaund 2 asist 2 blok eklemiş üstüne. Daha önce nerelerdeydin diye sorarlar tabii adama. İstediği zaman bunları yapabildiğini görünce insan kızmadan edemiyor.

Şimdi Nets’e karşı X-faktörüne ne kadar ihtiyaç var bilmiyorum ama bir ara 10 sayı kadar önündeydiler Toronto’nun, Hidayet ve Calderon’dan yoksun haldeyken yine de kazanmayı başarmışlar maçı. Raptors’ta Sonny Weems 14 sayı 11 ribaundla kariyer rekorlarını kırmış karşısında New Jersey’i bulunca. Jarrett Jack’in topu pota altından oyuna soktuğu pozisyonda çok da güzel bir alley-oop’u var tek eliyle yaptığı.

Geçtiğimiz Knicks maçında baya bir baltalayan Nate Robinson bu gece 15’te 10’la 23 sayı 8 asist 6 ribaund 2 top çalmayla 4. çeyreği son derece rahat geçen maçta Wizards’a karşı kenardan gelip. Ayrıca söylentilere göre Duhon'un yerine ilk 5'e yerleşecekmiş.

Spurs’te Parker yerine oyun kurucu olarak başlayan Hill, 23 sayısının yanında tam 9 asistle kariyer rekoru kırmış. Dejuan Blair de Sacramento uzunları onu rahatsız edemeyince 23 dakikada 11’de 9’la 20 sayılık katkı yapmış kenardan.

Lamar Odom 10'da 8 ile 19 sayı üretip, 7 ribaund almış ve yanına da 3 asist eklemiş. Tabii ki bunların hepsi bench'ten gelerek. Maçın kazanılmasında önemli rol oynamış.

Bizimkiler:
Memo da kankası Kirilenko gibi müthiş bir maç çıkarmış. 13 şutunun sadece 2’sini kaçırarak 28 sayı atmış kendisi, 8 de ribaundu var. Takım olarak %62’yle şut atmış Jazz takımı zaten. Her ne kadar bugün takımın olduğu yerde Boozer’ın büyük katkıları olsa da Millsap ve Mehmet’in en iyi performanslarını da onun yokluğunda sergilemeleri rastlantı olmasa gerek.

534
Phil Jackson bu gece Lakers’la çıktığı normal sezon maçlarında 534’üncü galibiyetini alarak Pat Riley’i geride bıraktı ve Lakers tarihinin en çok maç kazanan koçu ünvanını eline geçirdi. Bu büyük başarıyı da tebrik ediyoruz buradan.

2 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Ligin sözde en iyi oyuncusunun da %16 ile 5 sayı atması pek hoş.

Dan Dirik dedi ki...

pardon ya nası atlamışım =) teşekkürler yorum için