BIY AD

1 Şubat 2010 Pazartesi

31 Ocak'tan Notlar

Lakers-Celtics:
Hava atışından itibaren Lakers ısrarla Bynum'dan oynamaya başladı. Hele Perkins 2 tane gereksiz ve biraz da ucuz faulle kenara gelince Bynum çok rahatladı ve Celtics pota altını domine etmeye başladı. Buna ek olarak Pierce da kolay çıkan faul düdüklerinden nasibini aldı ve Celtics hücumda kilitlendi, tam 6 top kaybı yaptılar ilk çeyrekte. Herşey Lakers lehine gözüküyordu. Oyuna giren Tony Allen'ın da savruk oynayınca fark Lakers lehine açıldı: 30-19.

İkinci çeyrekte, Pierce-Garnett-Ray Allen üçlüsü kenardayken, Rondo Lakers'a karşı tek başına bir resital sergiledi adeta. Ayrıca bu çeyrekte Tony Allen da silkinip bugüne kadarki - muhtemelen - en iyi oyununu sergileyince, Celtics'in geri dönüşü başladı. Şutları alışagelmediğimiz bir şekilde isabetliydi. Rondo'nun tempoyu arttırması ve set hücumlarında da perdeleri kullanarak boyalı alana girip takım arkadaşlarına bomboş turnike veya şut imkanları (özellikle Pierce'a) yaratması maçta ibreyi bir anda Celtics lehine çevirdi. Bu çeyrekte tam 8 asist yaptı Rondo, devreyi de 11 sayı 10 asist ile tamamladı. Kobe ise oyuna girdikten sonra çembere neredeyse hiç gitmedi ve sadece orta mesafe şutlarla yetindi, 7'de 1 attı yanılmıyorsam. Bu da devreyi Celtics'in önde kapamasına neden oldu: 47-52

İkinci yarıda Rondo aynen devam ediyordu ama bu sefer asistten çok kendisi skor üretmeye yöneldi. Ayrıca bu sezon 5 veya 6. kere 24 saniye süresi dolarken basketi buldu. Bunun nedeni muhtemelen devamlı topla oynaması ve topun elinde patlaması diye düşünüyorum, nitekim attıkları akılda kalıyor ama atamadıklarını unutuyoruz. Celtics bu çeyrekte Kobe'ye ikili sıkıştırmalar getirmeye başladı ancak Lakers iyi yerleşemediği için hücum alanına, bundan yararlanamadılar. Ayrıca bütün bunlarla beraber ilk yarıda 22 dakika civarında oynayan Gasol'ün ikinci yarıda tamamen ortadan kaybolduğunu söylemeliyim. Artest bu çeyrekte 2-3 pozisyonda çembere gidip sayılar üreterek katkıda bulundu. İki takım da ortalamanın biraz üzerinde savunma yaptılar ancak hücum tarafında hiç iyi değillerdi, bunu esasında bütün maç için söyleyebiliriz: 66-73.

Son çeyrekte Shannon Brown kenardan gelerek bir enerji kattı ve 2 pozisyonda zor ve muhtemelen yanlış tercihlerle skor üreterek Lakers'ın çok zorlandığı bölümlerde takıma hayat verdi. Celtics ise biraz şansa oluşan 2 pozisyonda House ile üçlükler bularak maçı önde götürmeyi başardı. Maçın son 1 dakikasında ise Artest'in içeri girip zorladığı pozisyonda şansıyla bulduğu basket Lakers farkı 1'e indirdi. Ardından 25 saniye kala Pierce'a - bana göre - yalan bir hücum faul çalınınca (sadece eliyle dokundu Artest'e. Ayrıca bunun daha bile hafifi Kobe'ye de çalınmıştı maç içinde) maçı kazanma şansı Kobe'nin ellerine geldi ve onun bu şutlar için yaşadığını hepimiz biliyoruz... Maçta denediği belki de en zor şutta topu çembere bile değdirmeden, direk fileden geçirdi. Celtics'in son şansında ise Doc Rivers her zamanki gibi güzel bir hücum çizdi Ray Allen için ama maç boyunca şutlarında isabet bulamayan Allen, bu son saniyedeki şutu da kaçırınca maçı Lakers kazandı. Tabii fark 1 iken 3'lük olarak kullanılması ve topun Rasheed'e aktarılmaması eleştirilebilir ama Rivers'ın çizdiği son hücumları çok beğeniyorum ben genel olarak.

Ek not olarak: Savunmada çok zorlanan ve hücumda da sorumluluk almayan Gasol'ün son çeyrekte çok az görev aldığını ve Celtics'te Rondo'nun yine son çeyrekte yok olduğunu belirteyim.

Günün hayvan performansları:
Durant yine burada, aslan parçası. 21’de 16 saha içi, 11/11 serbest atış ve tam 45 sayı, üstüne 11 ribaund. Bu arada NBA’in serbest atıştan en fazla sayı bulan oyuncusu kendisi. Zaten %87.5'la atıyor ve bu sezon bir maçta kaçırdığı en fazla serbest atış 4, o da ünlü 20’de 3 isabetle oynadığı maç.

21’de 12’yle 26 sayı atması ve 15 ribaund alması gibi alıştığımız istatistikleri dışında 7 asist yapmış Chris Bosh. 26-15 zaten sabit rakamlar oldu onun için ama diğer forvetlere göre daha az asist yapmasıyla eleştiriliyordu kendisi, asist sayısı o nedenle önemli. 2 de güzel bloğu var, özetlerde gösterilen bir tanesinde Bargnani “geç hadi” demiş karşısındaki Earl Watson’a adeta. Indiana bir ara yaklaşsa da Toronto maçı vermemiş.

Ek olarak Hidayet daha maçın hemen başında Dunleavy’le çarpışmış ve sağ gözüne dirsek yemiş. Hedo maçtan çıkmak zorunda kalmış. Umarım durumu çok kötü değildir. Bu arada pozisyonda hücum faul kararı çıkmış ama bence faulü yapan Dunleavy. Hidayet'in ne kadar maç kaçıracağı belli değil daha ama herhalde 1-2 maç kaçırıp ardından maskeyle devam edecek gibi duruyor.

Dwight Howard’ın 16 sayısı 15 ribaundu ve 5 bloğu var. 9’da 4 onun için iyi bir yüzde değil, 18 serbest atışından 10 tanesini de kaçırmış ama maçı zor da olsa kazanmalarında büyük katkısı olduğu bir gerçek.

Lebron’dan 10/20 ile 32 sayı 11 asist gelmiş ama daha önemlisi Cavs’in takım halinde ilk çeyrekte 46 sayı atması ki bunların 23’ü Lebron’a ait. Üst üste 4 üçlük göndermiş Lebron, iki tanesi zaten abuk uzaklıklardan. Cleveland'ın 11 üçlüğü bundan önceki ilk çeyrekte atılan üçlük sayısı rekorunu egale etmiş. Clippers, maçın 4. çeyreğinde farkı 11 sayıya kadar indirmesine rağmen karşılarındaki takım Cleveland olunca maçı kazanmak o kadar da kolay olmamış tabii.

Amare Stoudamire’ın 22’de 12’yle attığı 36 sayı bu sezon ulaşabildiği en yüksek rakam. Ayrıca 12’de 12 serbest atış isabeti bularak geçtiğimiz seneyi anımsattı bizlere. Geçtiğimiz maçın aksine son çeyrek oynamış, hatta 11 sayı atmış üst üste. 11 de ribaundu var, son 5 maçta 21 tane aldığını düşünürsek, 11 önemli bir rakam ve defansta en azından konsantre olduğunu gösteriyor. Ariza’nın üçlüğüyle uzatmaya giden maç yine başa baş devam etmiş uzatmada da. Houston 3 sayı gerideyken Suns’ın yaptığı taktik faulde Brooks ikinci serbest atışını atarken geçenlerde Ray Allen’ın yapamadığını yapıp, potaya çarptırmaya çalışmış topu. Güzel de çarptırıp topun kendisine gelmesini sağlamış ancak heyecanına yenik düşüp ileri adım atınca geçerli sayılmamış pozisyon.

Boşa kürek çekenler:
Baron Davis de 21’de 12 atanlar kervanındanmış bu gece, onun da 32 sayısı 7 asisti var. Hatta Clippers'ın ilk çeyrekteki 20 sayısının 16'sını da o atmış ama onun oynamaya karar vermesi Cleveland karşısında çok fazla şey ifade etmemiş. Kaman olsa belki daha çekişmeli bir maç olurdu.

New York’ta Wilson Chandler 21’de 11’le 27 sayı atmış, yanına 4 ribaundla 5 asist eklemiş. David Lee’nin de 18 sayı 11 ribaund 5 asisti var. New York son 6 maçının 5’ini kaybetti, zaten az olan playoff hayalleri suya düşmeye başlamıştır.

Takımı baltalayanlar:
Atlanta ve Boston savunmasından sonra Detroit de Vince Carter’ı açmamış olacak ki 20 dakikada 8’de 1’le 2 sayıda kalmayı başarmış. Tek basketi hızlı hücumda tamamladığı bir alley-oop. Ocak ayını 8.7 gibi bir sayı ortalamasıyla kapadı kendisi.

Nate Robinson burada. Denediği 10 şuttan sadece bir üçlük isabeti bulmuş, diğer yararlı istatistikleri 1 asist 1 serbest atış sayısından ibaret.

Ben Gordon da sadece 11'de 2'de kalmış. Takımının onun eline baktığı son pozisyonda istediği üçlük pozisyonunu iki kere üst üste bulamayıp pas vermeyi seçince sonunda topu ve maçı uzatmaya götürme şansını kaybetmiş.

Günün X-faktörü:
Tam 21’de 12’yle 27 sayı atmış Kenyon Martin, hem de Spurs’e karşı. Gerçi “Spurs’e karşı” olmasının artık bir ayrıcalığı var mı tartışılır ama bu sene diğer 27 attığı takım Warriors’dan farkı olduğu kesin. Bu ay zaten 4. kere 20 ve üstü sayı atıyor Martin. 11 de ribaundu varmış.

Kevin Love 25 sayıyla kariyer rekorunu kırmış. 2'si isabetli, 5 tane de üçlük denemiş Knicks’e karşı boş kaldığını görünce, ikisini sayıya çevirmiş. 4’ü hücum 11 ribaundu var, 6 top kaybı biraz fazla ama olsun o kadar. New York’u rahat yenmişler.

Toronto’nun benchten gelen oyuncular 45 sayı 17 ribaund 13 asistle oynamış. Hidayet’in sakatlığının da payı vardır ama oturmuş gözüküyor bu bench. Bakalım Calderon ne zamana kadar sesini çıkarmadan böyle devam edecek.

4 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Lakers-Cleveland maçında Pierce ve Kobe'ye çalınan hücum fauller cidden çok kolay çalındı (Kobe'ninki faul bile değildi) ancak Pierce'ınkini kameraya çarpan topun bir telafisi olarak görüyorum ben. Yani pota altındaki hakem nasıl böyle bir hata yapar akıl alır şey değil.

Hasan dedi ki...

Lakers boyali alanda 2. yarida Celticse karsi 18-0 ustunluk sagladi. Evet, C's 2. 0, yaziyla sifir, sayi urettiler. Maci ozetliyo sanirim bu :)

Adsız dedi ki...

Kobe nasıl bir insansın sen ya! Bu adam son saniyede yanan topu eline almak için cinayet bile işleyebilir. Topu aldığında ise iş zaten bitmiş oluyor, rakip takıma ancak zevk almaya bakmak düşüyor, ekran başında salyaları akan bizler gibi. O pozisyonda Ray Allen belkide basketbol kariyerinin en iyi savunmasını yaptı ama söz konusu Kobe olduğunda tabiki yeterli değildi.

Adsız dedi ki...

realgm forumunda denk geldim. eğer fake hesap değilse reggie evans, twitter'dan hedo önümüzdeki maç oynayacak demiş. ne kadar sağlıklı bilgi bilemem ama...

http://twitter.com/ReggieEvans30/status/8483891326