Günün Hayvan Performansları
Wade yine kabına sığmamış Minnesota karşısında. 27 şutunda 15 isabetle 39 sayı bulmuş. Bir gece önce de 43 sayı yollamıştı Pacers’a karşı. Tek başına takım olduğunu zaten biliyorduk da, hani insan da mı değil bu adam? İki gece, iki deplasman. Biraz dinlen, kabına çekil… Yok o inatla savaşmaya devam ediyor. Dün gece 39 sayısının yanına 8 ribaund ve 6 asist eklemiş. Her alanda takımına katkı vermiş kısacası. Takımın bir diğer kaptanı Udonis Halsem ise 13 sayı ve 17 ribaundla en büyük yardımcısı olmuş süper yıldızın. Kaptanların dayanışmasıyla kolay bir galibiyet bulmuşlar Minnesota karşısında kısacası.
Chris Bosh, playoff bileti için savaş halinde olan takımlar arasında Toronto’yu sekizincilikte tutmak için elinden geleni yapmış. Yıldız oyuncu, Philadelphia karşısında zorlansa da Raptors’ı 14’te 8 ile 28 sayı, 12 ribaund (5 hücum ribaundu) ve 7 asistle galibiyete ulaştırmış; ama yine de Chicago’nun Bobcats’i United Center’da devirmesiyle takım olarak yine rahat bir nefes alamamışlar ve hala Bulls’un nefesini enselerinde hissediyorlar. Hani playoff’a girseler de savunmadaki bu zaaflarıyla Cleveland’ı geçmeleri imkansız; fakat en azından sezon başındaki Hido hamlelerinin hakkını vermeleri için playofflara kalmak zorundalar. Aksi takdirde hem takımın, hem de Hido’nun durumu çok kötüye gidecek gibi gözüküyor.
Doğu’da playoff savaşında kendine yer bulmaya çalışan Bulls ve Bobcats’in karşılaştığı gecede Derrick Rose ve Kirk Hinrich takımlarını taşımışlar. Rose 19’da 10’la 26 sayı,5 asist, 4 ribaund ve 1 blok; Hinrich ise 12’de 9’la 24 sayı, 6 ribaund, 3 asist, 2 top çalma ve 1 blokla oynamış. Guardların gecesi olmuş diyebiliriz kısaca. Felton ve Stephen Jackson’ın formsuz olduğu maçta gösterebilecekleri azami gayreti göstermişler ikili olarak. Ayrıca savunma yönünde çaylak Gibson ve Noah toplamda çektikleri 31 ribaundla takımlarına önemli destek olmuşlar. Takımın 96 sayısının 87’sini ilk beş atmış. Zaten rotasyonda toplamda 8 kişiydi Bulls’ta.Onun dışında Noah’ın yavaş yavaş kendine gelmeye başlaması sevindirici; zaten biz de bunu bekliyorduk kendisinden. Boşuna “Double-double Canavarı” demiyorlar ona. Charlotte cephesinde ise Stephen Jackson’ın beklenmeyen kötü performansı mağlubiyeti getimiş diyebiliriz. Yerine giren Larry Hughes ise kendinden beklenenden iyi katkı vermiş; ama en önemli skorer susunca, uçurum oluşuyor iki takım arasında resmen. Bu durum playofflar için çok büyük sıkıntı olur Charlotte adına; çünkü her fırsatta aynı performansın o baskı ortamında gelmesi çok zor.
Jennings, Bogut’un sakatlığının ardından moralini hiç bozmamış belli ki. O ritmini kaybetmeden devam ederek, 10 maçtır galip gelen Phoenix’in serisini bir güzel bitirmiş. Yalnız Bogut’un sakatlığı hakkında bir iki cümle etmeden geçmeyelim. Savunma temeli üzerine kurulan bir takımda, sertliğinin en büyük önderi sakatlanırsa sonun ne olur? Playofflarda göreceğiz sanırım. Amar’e, acaba üzülüyor mudur? Jennings dedik, onunla devam edelim. Çaylak oyuncu 15’te 7 ile 23 sayı, 4 asist ve 3 ribaundla “Bogu yoksa, ben varım!” demiş.
Cleveland maçında başparmağından sakatlana JoJo’dan mahsun olan Atlanta, Detroit’i “Yılın 6. Adamı” ödülünün en büyük adayı Jamal Crawford’ın ekstra performansı ile devirebilmiş. Crawford özellikle son çeyrekte Pistons takım olarak 21’de 4 ile 11 sayı bulurken, tek başına bulduğu 10 sayıyla 3.lük savaşında takımına altın değerinde bir galibiyet daha kazandırmış. Toplamda 18’de 10’la 29 sayı, 6 asist ve 2 ribaundluk bir performans sunmuş kendi evinde, Detroit’e karşı. Aldıkları galibiyetle de 50 galibiyete ulaştılar. 1997-98 sezonundan beri 50 ve üzeri galibiyet alamıyordu Atlanta Hawks. Eğer bu gece Boston(47/28) , Cleveland’a kaybederse, Doğu üçüncülüğü garantilenecek onlar adına. Kwame Brown da Detroit adına bu sezon ilk kez forma giydi karşılaşmada.
Melo, Clippers karşısında 21 sayıdan geri geldikleri maçta, 21’de 11’le 24 sayı, 5 asist, 4 ribaund(3 hücum ribaundu), 2 blok ve 1 top çalmayla Batı’daki yarışta takımını ikincilik koltuğuna oturtmuş. Ayrıca bu galibiyetle Denver peş peşe 3. sezonda 50 galibiyete ulaştı. Maç başında Clippers öyle böyle atmamış, istatistikler baş döndürücü takım olarak. 23’te 19’luk şut isabeti ve 8’de 7 üçlük. Bu performansa karşı yine de maçtan kopmayan Denver amacına ulaşmış. Batı’da ikinciliğe ulaştılar; ama çok çok zor bir fikstürleri var. Bana kalırsa orada kalamazlar; yine de kesin konuşmamak lazım. Şampiyonluk amacıyla yola çıkan bir Denver o takımların hepsini yenebilir zaten. Bunların yanında maç içinde Clippers’ın 20 top kaybına karşılık, Denver yalnızca 7 top kaybıyla ne kadar konsantre bir şekilde maça çıktıklarını göstermiş.
Portland takımının ilk beşinin 4’ü 20’yi geçmiş. Camby ise 15 ribaunduyla ribaund yükünü çekerek elinden geleni yapmış. Kısacası hepsinden hayvan bir performans gelmiş ilginç bir şekilde. Ben de bu şekilde yamayı uygun gördüm Blazers takımını. Roy 24 sayı,6 asist, 4 ribaund ve 1blok; Miller 23 sayı, 4 asist, 2 ribaund ve a top çalma; Aldridge 21 sayı, 9 ribaund, 3 asist ve 1 top çalma; Batum 21 sayı, 3 blok, 2 ribaund, 2 top çalma ve 1 asist ile skor yükünü çekmişler. Camby ise 15 ribaundunun yanında 2 sayı ve 2 blokla oynamış; ama takım olarak uyumları takdiri hak ettiğinden onu da buraya yazmak daha uygun oldu bence. Sacramento bu mağlubiyetle art arda 7. mağlubiyetini almış oldu. Kendilerini bir türlü toparlayamıyorlar. Umarım bu devri bir an evvel kapatırlar ve yazın yapacakları birkaç hamleyle Evans merkezli iyi bir takım kurarlar.
Dallas karşısında Durant 18’de 7 isabetle 23 sayı, 5 ribaund, 5 asist, 5 top çalma ve 1 blokla oynadı. Takımına her alanda katkı verdi kısaca Drantula. Dallas’ı da ikincilik koltuğundan indirerek şimdilik Denver’a devretti.
Boşa Kürek Çekenler
Iguodala, takımının Toronto’ya kaybettiği gecede elinden ne geliyorsa yapmış; ama yine de takımını kurtaramamış. 14’te 9’la (4/7 üç sayı) 33 sayı, 11 asist, 8 ribaund, 5 top çalma ve 1 blokla resmen tek başına savaşmış yıldız oyuncu. Herhalde şöyle sahanın ortasında haykırası gelmiştir içinden; ama kendisi de bir türlü şöyle kendini toparlayamayıp her maç istikrarlı oynayamıyor. Sonuçta takım olarak fena bir yerdeler. İçimden bir ses de bu yaz da toparlanamazlar diyor. Iggy de bu yazı dört gözle bekliyor olmalı.
Nowitzki ve Kidd, toplamda buldukları 54 sayıya rağmen OKC karşısında duramadılar.. Alman yıldız, 19’da 10 isabetle 30 sayı, 13 ribaund ve 3 asist; Kidd ise 24 sayı, 6 asist, 4 ribaund, 3 top çalma ve 1 blokla oynadı. Özellikle Kidd’den böyle performanslar geldikçe mest oluyorum; fakat öte yandan Dallas bu aralar tepe taklak. Takasın son gününden itibaren inanılmaz bir patlama yaşamışlar ve birincilik için Lakers’ı tehdit etmeye başlamışlardı. Şu anda ne oldu da bu hale düştüler anlamak güç; ama kalan maçlarda ufacık bir silkinme ile ikinciliği elde edebilirler şu sıralardaki formsuzluğa rağmen. Bu arada Marion'ın sakatlanıp çıkmasının de kaybetmelerinde etkisi olduğunu ekleyelim. O çıkana kadar kontrol Mavs'de gibiydi.
Eric Gordon, takımının Denver’a zorla maçı verdiği gecede ayakta durmaya çalışmış; fakat bayrak çekilince dayanamamış o da çekmiş beyaz bayrağı. Yine de elinden geleni yapmış genç yıldız. 15’te 9 isabetle 23 sayı, 4 ribaund, 4 asist, 1 top çalma ve 1 blokla oynamış Gordon. Maç başında fırtına gibi başlamalarına rağmen sonunu getirememeleri onlar için üzücü olmuş; ama ellerindeki fırsatı da kendileri tepmişler. O nedenle bunun üzerine de laf söylemeye lüzum görmüyorum açıkçası.
Sacramento’nun üst üste 7. mağlubiyetini aldığı maçta Beno Udrih, 22 sayı, 7 ribaund, 6 asist, 3 top çalma ve 1 blokla mağlubiyete engel olmaya çalışmış; ama Blazers ilk 5’inin ekstra oyununa karşı bir şey de yapılamaz doğrusu. Bir takımın oyuncularının hepsi mi gününde mi olur? Tyreke Evans’ın da hiç gününde olmamasının etkisi büyük bu mağlubiyette; fakat galibiyete daha çok ihtiyacı olan ekibin Portland olduğunu es geçmemek lazım. Lakers’tan kaçmak için dört dönüyor 8. sıra adayı takımların hepsi.
Takımını Baltalayanlar
Steve Blake için ne demeli bilmiyorum. Portland’daki en önemli sorunu istikrarsızlık ve saçma kararlarıydı. Yani bir türlü ortasını bulamamıştı yıllardır. Dünde 12 sayı, 8 asist bulmuş, tamam çok güzel; fakat yaptığı 9 top kaybıyla Denver’ın tekrar maça ortak olmasına ön ayak olmuş. 9 top kaybı yaptığı gecede, Denver’ın top kaybı sayısı 7. Başka söze gerek yok herhalde.
Bizimkiler
Hido, takımının Wachovia Center’da Philadelphia’yı mağlup ettiği maçta 9’da 4 ile 11 sayı bulmuş.6 üçlük denemesinin 2’sinde isabet bulmuş Milli oyuncumuz. 5 ribaund, 5 asist, 2 top çalma ve 1 bloğu var; ama 3 de top kaybı var. Yani tam olarak nasıl bir performans ortaya koyduğuna, özellikle de maçı izlemediğim için yorum getiremeyeceğim. Yalnız hala kenardan geliyor ve Toronto basının bir numaralı malzemelerinden biri durumunda. Yalnız, takımının playofflara kalamaması durumunda, Hido’nun düşeceği durumu hayal bile edemiyorum. Bu kontratla da takım değiştiremez zaten. Acaba sene başındaki tercihi nedeniyle başını duvarlara vuruyor mudur? Ama biz iyi düşünelim, iyi olsun. Onun performansı bu yaz ülkemiz için en önemli etkenlerden biri.
Ersan ise, takımının Suns’ı mağlup ettiği gecede 31 dakika sahada kalmış. Sahada kaldığı dakikalar süresince kullandığı 9 topta 5 isabet bulmuş, toplamda 12 sayıya ulaşmış, 7 ribaund toplamış ve 1 asist yapmış. Aldığı dakika umut verici dün gece için; ama Bogut’un erken sakatlanıp, maçtan ayrıldığını da düşünmek lazım. Bundan sonraki en önemli soru şu: Bu talihsiz sakatlıktan sonra ilk 5’te, Bogut’un yerine kimi göreceğiz? Belki cevap bizim için hayırlı olur, nereden bilelim?
4 Nisan 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 FARKLI FIKIR:
Bogutun yerini ersan dolduramaz... Ersan çok iyi ribaund çeksede kalıplı uzunlara karşı hiçbirşey yapamaz savunmada... tam 3buçuk numara... Eğitim çavuşu skiles yaşlı kurt thomas a ve brezece kaldı 5 numarada...
Uzan zamandır takıp edemıyordum blogu,Yusuf arkadasıda tebrık etmek ısterım yenı goruyorum kendısını yazısıda iyiymiş umarım boyle devam eder..
Evet haklısınız. Dün gece Kurt Thomas dün 30 dakika aldı; ama benim değinmek istediğim nokta Ersan'ın muhakkak daha çok dakika bulucağı. Değerlendirip değerlendirmemek yine ona kalmış; fakat ben çok umutlandım bu sakatlıktan sonra. Çok mu bencilim yoksa?
İnşallah ersan daha fazla süre bulur bunu hakediyor... NBA de Hidayet ve mehmete göre favorim ersan... gerek kişilik gerekte oyun disiplini olarak...
dallas kadar salak bi takım tanımıyorum. tuttuğum takımın salakça oynaması beni deli ediyor. sen kalk 16 sayıdan maçı son 3dkda 4 sayıya getir, sonra git bareayı beaubois'u al oyuna terry varken, beaubois saçma sapan bi top kaybı yapsın ve yenil. barea iyi oynadı ama terry kötü de şut atsa terry. üzülüyorum cidden bu duruma.dallasın silkinmesi lazım.
Yorum Gönder