BIY AD

5 Nisan 2010 Pazartesi

Cleveland Cavaliers - Boston Celtics (LeBron Salladı Ama Yıkamadı)

Maçı izleyip uzunca yazdığım için günün notlarından ayırmak istedim. Aradığınız oysa eğer tık.

Gecenin doğudaki mesaj maçına iki takım da beklenenden iyi hücum performanslarıyla başladı. Celtics, ilk çeyrekte Ray Allen’ın önderliğinde 33 sayı atarken Cleveland’ın da 8’ini Mo Williams’ın attığı 24 sayısı vardı. İki takım da skorlu başlıyorum tabii ama bunlardan savunmada ve hücumda sorun yaşamayanı Boston’dı. Lebron asiste yönelik oynasa da şutlarında hiç isabet bulmadı ve inatla şuta yönelik oynadı. İkinci çeyrekte de ne James ne Jamison istedikleri performansı veremeyince Cavs hücumu tıkanıp kaldı. Hücumda ekstra katkı veren tek isim Ilgauskas’tı, ayrıca kendisi ilk yarıda Boston’lıların rahatça skor ürettikleri pota altını da kapattı ancak Boston’ın yine ilk yarıdaki kadar iyi skor üretmesi farkın iyice açılmasına neden oldu. Hickson’ın top kaybından sonra oyun süresini topu almayarak bekleten Rondo’nun üstüne gidilmeyince o da üçlükle kapadı ilk yarıyı ve skoru 64-49’a getirdi. İlk yarıda tam skorun belirttiği şekilde bir Celtics üstünlüğü vardı diyebilirim. Savunmada hiç kendi kimliklerini yansıtamadılar ve hücumda da Celtics’e karşı çok zorlandılar. Jamison şutlarında ve serbest atışlarında iyi bir isabet oranı sağlayamadı. Genelde hareketliliğiyle rakibinin canını yakan Hickson da aynı olanağı bu maçta hiç bulamayınca şuttan başka şey deneyemedi. Doğal olarak izlerken bu üstünlüğe hiç şaşırmadım. Bir tek Ray Allen’ın şut performansı her maçta aynı olmayabilir ancak o da Cleveland savunmasının uyumadığı anlamına gelmiyor.

Üçüncü çeyreğe tüm o farka rağmen iyi hücum ederek başlayan ekip yine Celtics oldu. Maç bir süre daha ilk yarıdaki gibi seyretti, ta ki Mike Brown sinirlenip iki teknik faul alana kadar. Daha sonra gördük ki Mo Williams faul olduğu şeklinde itirazda bulunup teknik faul alınca bu kadar sinirlenmiş ama ben orada “maçın devamını görmek istemedi herhalde” diye düşünmüştüm.
Birkaç dakika sonra Rasheed de zıvanadan çıkıp hakeme adeta teknik faul için yalvarırcasına itiraz etti. Tek teknik faulle yetindiğine mutlu olmasa gerek, itirazlarını daha da arttırdı. Kenardan Doc Rivers onu oyunda tutmak istediği için sakinleştirmeye uğraşsa da Wallace ona da bağırdı, Rivers da kenara aldı doğal olarak. Ve tahmin edersiniz ki Wallace kenara yürürken de susmadı. Böyle kuru kuru anlatılmaz tabii, aşağıdaki videodan maçı kaçıranlar yaşananları tekrar görebilir:


Link

Ancak maçın son çeyreğinin hikayesini LeBron yazdı. Zaten sezon boyunca önemli maçların son çeyreklerinde nasıl oynadığını biliyoruz ama bu apayrıydı. Ilgauskas’ın faul yaptığı pozisyona (bana göre) gereksiz şekilde itiraz ederek teknik faul aldıktan sonra eline aldığı her topta bir tank edasıyla potaya giderek hıncını oradan çıkardı. İşin kötüsü tüm Boston oyuncuları onun ne yapacağını biliyordu ancak hiçbir şekilde durduramadılar. Karşısına kim çıkarsa LeBron önünde sürükleyip potaya kadar götürdü. Ben bu şekilde gitse de Celtics artık maçı vermez buradan diyordum ama Cleveland savunması da rayına oturunca ne olduğunu anlamadan Cleveland üstünlüğü yakaladı.

Farkın azaldığı bölümde şut bile kullanamayan Ray Allen’ın üçlüğüyle Celtics taraftarı rahatlasa da hakemler Anthony Parker’ın kaçan üçlüğünde ribaundu alan Tony Allen’ı, topa potanın üstünde müdahale etmiş olarak görünce Cleveland üç sayı daha kazandı. Tekrarını görünce anladık ki karar yanlışmış ama o pozisyonda Parker’a da ufak bir faul yapılıyor. Hakemler doğru kararı çalmayıp yanlış karara düdük çıkarmış yani. Eğrisi doğrusunu bulmuş oldu. Bir sonraki pozisyonda Tony Allen, Rondo’nun güzel pasını sayıya çevirince fark tekrar 3’e yükseldi ve sahanın diğer tarafında Celtics, LeBron’a taktik faul yapmayı seçti. LeBron’un tekini kaçırdığı serbest atışlara Paul Pierce da 2’de 1’le karşılık verince fark değişmedi. Boston’lı oyuncular LeBron’a bir faul daha yaptılar, LeBron bunların yine birinde isabet bulabildi ancak kaçan serbest atışta ribaund mücadelesine giren Perkins’e faul yapılınca ikisini de kaçırdı genç pivot ve topu alan LeBron, pozisyonda 2’ye 2 hızlı hücuma çıkarken ve çembere rahatlıkla gidebilecekken çok çok yanlış bir kararla üçlük atmayı seçince ve isabet bulamayınca maçı kazanan ekip Celtics oldu. Deplasman takımları zaman zaman maçı kazanmak ister bu tip son saniye toplarında, uzatmaya giderse "Ev sahibi takım avantajlı olabilir" diye. Ama LeBron’un bu son üçlüğü denemeden önce maçta çizginin gerisinden 8 denemesinde hiç isabet bulamadığını ve normalde de yüksek yüzdeyle atan bir isim olmadığını belirtmek lazım.

5 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Bu paragraf direk Kaan Kural'ın lafları. Dün dinledik zaten. Aynılarını kullanmasaydın keşke.

"Ancak maçın son çeyreğinin hikayesini LeBron yazdı. Zaten sezon boyunca önemli maçların son çeyreklerinde nasıl oynadığını biliyoruz ama bu apayrıydı. Ilgauskas’ın faul yaptığı pozisyona (bana göre) gereksiz şekilde itiraz ederek teknik faul aldıktan sonra eline aldığı her topta bir tank edasıyla potaya giderek hıncını oradan çıkardı. İşin kötüsü tüm Boston oyuncuları onun ne yapacağını biliyordu ancak hiçbir şekilde durduramadılar. Karşısına kim çıkarsa LeBron önünde sürükleyip potaya kadar götürdü. Ben bu şekilde gitse de Celtics artık maçı vermez buradan diyordum ama Cleveland savunması da rayına oturunca ne olduğunu anlamadan Cleveland üstünlüğü yakaladı."

sabonis dedi ki...

ben internetten izledim Celtics-Cavs'i o yüzden ne kadarı Kaan Kural'ın dediklerine benziyor bilemem. Ama insan tv'den izlerken etkileniyor, yazıyı yazan Kadir'in de ister istemez aklına bunlar kazınmış olabilir.

KskHyTr dedi ki...

Ahaha hiç gülceğim yoktu
http://sports.yahoo.com/nba/blog/ball_dont_lie/post/Video-Andray-Blatche-s-desparate-quest-for-a-tr?urn=nba,232082
Paylaşsana bunu sabonis:))

Adsız dedi ki...

@adsız ne yapsın adam kaan'a benzemesin diye maçı farklı mı yorumlasın hıncal uluç mantığıyla.

Adsız dedi ki...

Lebron 9-0 üçlük yaptı biraz daha kassa NBA rekorunu kıracaktı. Rekor Antoine Walker'ın; 11-0!