BIY AD

16 Haziran 2010 Çarşamba

Celtics - Lakers Finali 6. Maç (67-89)

Aslında sadece maçın skorunu söylesem pek çok şeyi açıklıyor değil mi? Lakers dün gece ezdi geçti, öyle böyle değil hem de.

Beşinci maçta da söylemiştim zaten, Lakers gibi yetenek deposu bir takımı kazanmaktan alıkoyan tek şey oyuncularının kişilikleri. Boston’ın özelliği de karşısındakini boğması olunca arada istek açısından dağlar kadar fark olmuştu son iki maçta. Ancak bugün Lakers o kadar çok istedi ki, Perkins sakatlamasa ve Boston müthiş oynasa bile kolay kolay vermeyeceklerdi maçı.

İşin aslı tabii ki istekten çok daha fazlası. Bir kere maçın koptuğu ilk çeyrekte Celtics’li oyunculara göz açtırmadı Lakers savunmada. Rondo’nun kafasının oyunda olmaması da çok etkiliydi ama son iki maçtan farklı olarak pota altında sertlikten geri adım atan olmadı. Bynum maçın gerçekten oynandığı bölümde kısıtlı hareket edebilmesine rağmen (ikinci yarıda ağrıları yüzünden çıktı) pota altını müthiş kapattı Lakers. Pas kanalları da kapanınca Boston hücumda, Lakers’ın kaybettiği maçlarda yaptığı gibi kişisel yeteneklere dayalı oynadı. Eh sistem işlemeyince çıkan sonucu hepimiz gördük.

Lakers’ın hücumunu ise taraftarın 5 maçtır olmasını istediği şekilde işledi sonunda. Bunu en iyi gösteren şey sanırım Gasol’ün 9 asisti. Ancak bu kadar iyi işlemesinin asıl sebebi tüm oyuncuların maçı oynamak için sahaya çıkmış olması. Hiç biri katkı sağlamak için yetenekleri dışında garip işler yapmadı; her biri sistemin içinde kendilerine düşen görevi yerine getirdi, böyle olunca da Kobe’nin işini hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Serinin daha başından üçgeni bırakan Lakers, Kobe “kahraman basketbolu” oynamak zorunda kalmayınca istediğine ulaştı. Bu saatten sonra her türlü galibiyeti kabul ederdi Lakers ama böylesi en iyi oldu onlar için bence. Geçen yazıda salladığım gibi Odom çıkıp 20-15 yapsa da seri 7. maça gidecekti ama Odom gibi bir adamın iki maç üst üste iyi oynama olasılığını biliyoruz. Şimdi Lakers adına asıl soru Bynum’un sağlığının yanında benchin aynı kafada devam edip edemeyeceği.

Boston için sorular birazcık daha fazla. Lakers’ı övdük ama Boston’ın baya katkısı oldu sonuca. Evlerindeki istekten, düzenden, sertlikten eser yoktu Staples Center’daki maçta. Bir kere daha ilk çeyrekte Artest 4 kere falan aynı yerde boş kaldı. Tamam Lakers daha önce o pası yapmıyor olabilir ama playofflardayız ve yapmanız gereken karşınızdakini okuyup önlemlerinizi almak. Fazla savunmanın üzerine gidesin gelmiyor çünkü hem Lakers çok güzel becerdi her şeyi hem de Perkins sakatlandı. 5 maçtır teknik faul almadan, üzerine gelen Lakers oyuncularını sabırla karşılayarak beni şaşırtmıştı, kaderi bir şekilde takımını yalnız bırakmakmış demek ki. Yazık oldu, umarım kariyerini kötü şekilde etkilemez sakatlığı.

Savunmayı fazla yermek istemiyorum dedim ama Celtics’in felaket olduğu bir yer varsa o da ribaundlar. Maçın daha başlarında ribaundlar arasındaki fark 10’du, aradaki uçurum daha da açıldı ilerleyen bölümlerde. 52-39 olarak bitmiş, bu bile maç içindeki farkı gözler önüne sermiyor. Savunmada verdikleri dışında bu ribaund farkının oluşmasının temel sebebi ise Celtics’in hücum kıtlığı. Ray Allen, Pierce ve Garnett aslında çabaladı, kendi çapında bir şeyler üretti ama şovu sürüklemesi gereken Rondo uçağı kaçırmış anlaşılan. Son maçta oynasa Celtics açısından çok faydalı olur bence. 67 sayı atmaları sadece Lakers’ın işi değil yani. Aynı iki yıl önce “zayıf halka” Rondo sahadaydı bu gece. Oysa onun bu konumda yapması gereken müthiş bir 6. maç oynayıp finaller MVP’si olmak değil de ne? Saha görüşü, pas yeteneği, içerideki bitiriciliği ve ribaund bakımından belki de ligin en yetenekli guardının 2. maç kahramanlaşıp 6. maç sönüp kalması kabul edilebilir gibi değil. 7. maçta Celtics’in tüm oyuncularından daha çok ihtiyacı var ona hücumda. Üçüncü çeyrekte atılan orta mesafeli şutlarla hücum ederse Celtics kupayı unutsun.

Sonuç olarak Lakers’lılar açısından müthiş derece zevkli, Celtics’liler açısından intiharlık ve taraftar olmayanlar açısından çirkin bir maçı geride bıraktık. Celtics’in zihinsel çöküntüye uğrayacağını düşünmüyorum, ellerinden geleni ortaya koyacaklardır. Ancak Perkins’in oynamayacak olması (çok büyük ihtimal), Rasheed’in aldığı iki erken faul neticesinde gerçekleşecekler (Shelden Williams?) pek iç açıcı değil. Aynı şekilde Rasheed’in beklenen gibi kendisini buraya sakladığını göstermesi gerek. Sırtındaki ağrı da çok önemli. Ya efsane ya da çoğu açıdan kıt bir 7. maç bizi bekliyor. İyi olan kazansın ne diyelim.

0 FARKLI FIKIR: