Öncelikle Magic - Pistons ile başlayalım. İlk çeyrekte fark 20 civarına çıkınca açıkçası maçın gerisini izlemedim, Hedo'nun maçını takip etmeye başladım. Dwight Howard ve Magic takımı gerçekten de hırs yapmış Pistons'a karşı. Howard hem defansta hem hücumda müthişti. Elbette Howard'a gelen ikili sıkıştırmalardan ve yapılan penetrelerden sonra dışarıya çıkarılan topların
Box Score
Suns - Celtics maçını banttan, baştan sona izledim. Maçtan önce hatırlayanlar olacaktır, içimden bir ses Suns'ın galip geleceğini söylüyor demiştim her ne kadar mantıksız olsa da. Meğersem içimdeki ses Jason Richardson'ın sesiymiş. O nasıl bir performans gerçekten aklım almadı. 34 sayı ama sanki 45-50 atmış gibi bir etki bıraktı. Eminim birçok kişi Celtics'in niye kaybettiğini merak ediyordur ve savunmalarını sorguluyordur. Aslında hiç de kötü savunma yapmamışlar. Elbette karşınızdaki takım Suns iken kolay basketler yememeniz mümkün değil ama maçın geneline baktığımızda Boston'un savunması kesinlikle kötü değildi. Fakat Suns'ın şutörleri inanılmaz formdaydı. Celtics'li oyuncuların sadece 5-10 santim mesafe vererek el kaldırdıkları şutları soktu Suns'lılar. Özellikle de Jason Richardson'ın üçlükleri bu şekildeydi. Üstelki bu performansı maç boyunca sürdürdüler. İkinci nedeni ise, Celtics'in son çeyrekte yakaladığı bomboş üçlükleri değerlendirememesiydi. Bu üçlüklerden 1-2 tanesi girse inanılmaz formda olan Suns'ı yeneceklerdi belki de. Bir adama ayrıca değinmek istiyorum, az dakika almış olsa da Dragic'in oyunda olduğu dönemlerde takımı muhteşem yönetmesini, hep doğru tercihler yapmasını unutmayalım. Çok çok beğendim kendisini. Ve son olarak: Suns'ın maçta gösterdiği savaşçılığa bir örnek vereyim:
Link
Box Score
Hedo'nun maçında ise Chris Paul'ün 21 sayı 18 asistine rağmen Raptors Bosh, Hedo ve Calderon'un oyunlarıyla rahat bir galibiyet aldı. Hornets'dan ilginç bir istatistik, toplam 36 basket atmışlar, bunların 8'i Paul'e ait, ayrıca 18 asistini de sayarsak, 26 baskette Paul'ün katkısı var. Koca takım, 48 dakikada Paul'süz sadece 10 basket atabiliyor. İçler acısı bi durum. Gözlerden kaçan bir detayı söylemek istiyorum, sene başında Wright'ın çaylak DeRozan'ın yerine ilk 5'te başlayacağı bunun defansı güçlendirmek için yapılacağı söyleniyordu. Ancak ben DeRozan'ın defansını gerçekten çok beğeniyorum. Zaten inanılmaz atlet olduğunu biliyoruz. Kör noktadan gelip güzel bloklar koyuyor, ayrıca 1'e 1 ve yardım savunmaları bir çaylak oyuncu için oldukça üst düzeyde. Şutlarını biraz geliştirirse ileride adından çok bahsettirecek bir oyuncu olacak. Umarım.
Box Score
İki kötü giden takımın maçında Blazers, Spurs'ü evine mağlup gönderdi. Sadece %38 ile şut atabilmiş Spurs, ayrıca Tony Parker'ı da 10 gün kadar kaybettiler. Blazers ilginç bir 5 ile sahaya çıkmış. Miller ile Blake guard oynarken, Roy kısa forvette oynamış. Böylece Fernendez ve Webster'a hiç dakika kalmamış. Buna rağmen rahat bir oyunla yenmişler Spurs'ü. Ancak Andre Miller hala kötü oynuyor. Spurs de aynı şekilde Finley'i kenara çekerek, Bogans'ı ilk 5'e yerleştirmiş, defansta katkı sağlasın diye. Bu işe yaramış gözükmüyor, daha önce söylediğim gibi bence McDyess'ın ilk 5'e yerleşip en az 25 dakika alması lazım maç başına, Bonner da kenardan gelmeli. Yoksa geçmiş yıllardaki Spurs savunmasının yanına bile yaklaşamayacaklar ve şampiyonluk da hayal olacak.
Box Score
Celtics-Nets maçını internetten skorlara bakarken takip edebildim. Zayıf Nets'e karşı hiç de kolay kazanamadılar. Brook Lopez ile Rafer Alston'ın müthiş oyunları herhalde zorlamıştır diye düşünüyorum onları.
Box Score
Bobcats - Bulls maçı tahmin ettiğim gibi çok büyük çekişmeye sahne oldu. Maçın son anına kadar kimin kazanacağı belli değildi, Bobcats son 15 saniyede Flip Murray 2 tane üçlüğü kullanamadı ve kaybettiler. Larry Brown'ı burada eleştirmek istiyorum. Sana son pozisyonda üçlük lazım ve Radmanovic kenarda oturuyor, üstelik o ana kadar 3'lüklerde 4/6 atmış. Çok çok hatalı bir karar bana kalırsa. Noah'ın canavar gibi oynadığını söylemeliyim. Galibiyetin mimarıydı belki de tek başına. Ayrıca Felton'ın maç boyunca yaptığı hatalı şut seçimlerinin Bobcats'in yenilgisindeki en büyük etkenlerden biri olduğunu söylemeliyim. Bu adam asla potansiyelini yansıtamayacak zannedersem.
Box Score
Hidayet'in Marion'ın karşısında iyi bir maç çıkaramayacağını tahmin etmek zor değildi. 3/8 isabetle sadece 8 sayı bulabildi Hedo. Raptors, Chris Bosh'un devamlı çembere giderek bulduğu sayılarla maça tutunmaya çalışsa da, onlara DN 41 plakalı bir kamyon çarptı. Mükemmel bir şut performansı izletti bize: 12/20 saha içi, 3/4 üçlük. Bu performansta Bargnani'nin onu birçok kere boş bırakmasının da payı vardı. Ayrıca ilk yarıda fena oynamayan Raptors'ın, ikinci yarında deplasman turnesi yorgunluğu nedeniyle düşüşe geçtiğini de söyleyelim. Dallas'ın kazanmasını sağlayan bir başka isim ise bench'ten gelen Terry idi, o da doğru şut seçimleri ile Raptors'ı yıktı.
Box Score
Gelelim Ersan'ın 13 ribaund ve 4 asist yaparak kırdığı rekorlara. Aslında bu 13 ribaundun yaklaşık 10 tanesi maç anlamını yitirdikten sonra gelmiş. Nitekim 2. çeyreğin ilk saniyelerinde fark 21'e kadar çıkmış ancak şunu söyleyelim ki Bucks takımı, farkı Ersan oyuna girdikten sonra açmış. Ersan henüz bench'teyken duru 10'a 6 Knicks lehineymiş. İzlemediğim için pek yorum yapamayacağım ama bu ribaund performansı ve savaşçılığı Ersan'a ekstra dakikalar getirecektir. Çok sevindim gerçekten.
Box Score
Son olarak gecenin sürprizi. Kings nasıl oldu da Jazz'ı yendi hiçbir fikrim yok. Yani evet 11/19'luk üçlük isabeti elbette önemli ama 15/19 bile atmış olsalar Jazz'ın kazanmasını beklerdim. Tyreke Evans hakkında ilginç bir not: Ligin ilk maçında Paul'e karşı 7/13 isabetle 22 sayı atmıştı, şimdi de 7/15 saha içi ve 16/19 serbest atış ile 32 sayı ve 7 asist. NBA'in en iyi 2 oyun kurucusuna karşı harika performanslar. Aradaki maçlarda ise çok kötü şut yüdeleriyle 6-3-15 atmıştı. Deron Williams ve Chris Paul'le oynadığı zaman ayrı bir konsantre oluyor herhalde.
Box Score
Galatasaray'ı özel kılan tablo "fotoğrafta" mevcut
10 saat önce
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder