BIY AD

15 Nisan 2010 Perşembe

14 Nisan'dan Notlar

Çoğu maç önemsiz olduğu için pek kapsamlı yazmadım. Bir de playoff eşleşmelerine şuradan bakabilirsiniz.

Günün hayvan performansları:
Roy, Aldridge, Camby’nin oynamadığı, Miller’ın da 9 dakika sonrasında kenara geldiği maçta Golden State oyuncuları şov yapmış. Stephen Curry 42 sayılık müthiş oyunuyla kariyer rekoru kırarken 8 asist 9 ribaundla da triple-double’a epey yaklaşmış. Tamam Golden State ve sezonun son maçı ama bir çaylaktan 40-10-10 gelmesi çok etkileyici olmaz mıydı? Ayrıca Ellis’ten de 24’te 14’le 34 sayı 4 ribaund 3 asist gelmiş. 4 Golden State oyuncusu 48 dakika görev alırken kenardan gelen Devean George 42 dakika süre almış. Yani 7 saniye, 9 saniye ve 5 buçuk dakika gibi süreleri saymazsak pivotsuz 5 kişi yenmişler eksik Blazers’ı. Tabii Portland’ı suçlamıyorum çünkü maçın saati geç olduğu için playoff konumları belli olmuştu. Bu arada maçta şöyle ilginç bir olay gerçekleşmiş. Gençler de en eğlenceli maçları olduğunu, video kaydını istediklerini söylemişler Nellie amcalarına.

Dün gece Bulls’un bırakmayacağını söylemiştim, beni haksız çıkarmayıp Bobcats’e karşı maçı 98-89 kazanmışlar. İlk yarının bir bölümünde farkı çok daha fazla açmışlardı ancak Bobcats biraz daha iyi hücum ederek az da olsa yaklaşmayı başarmış. Chicago’da takımlarını taşıyan isimler 19’da 10’la 27 sayı atan Rose ve 21 say atıp 13 ribaund alan Noah. Böylece Playoffların 8. sırasına adlarını yazdırdılar tebrikler buradan.

David West, gecenin en güçlü performanslarından birini sergilemiş Houston Rockets karşısında. 20 şutundan sadece 4’ünü kaçırarak 35 sayı 10 ribaundla oynamış. Onun yanında Hornet çaylaklarından Collison 26 sayı 11 asist, Thornton da 20 sayı 6 asistle oynamış. Houston’da pek savunmanın lafı geçmemiş bu gece; Hornets’in neredeyse %64’le şut atmasına izin vermişler. Ariza ve Kevin Martin çabalasa da savunma yapmayınca kısıtlı bir hücum takımı olarak gayretleri yetmemiş ve 123-115 yenilmişler.

Diğer çoğu maç gibi kazancı ve kaybı olmayan iki takım arasında geçse de Clippers’ın inatla derbi havasıyla baktığını biliyoruz. Bu yüzden sezonun son maçına iyice asılmışlar. 12’de 8’le 23 sayı, 11 asist ve 10 ribaundla ilk triple-double’ına imza atan Steve Blake’in önderliğinde 91-107 kazanmışlar Staples Center’daki karşılaşmayı. Davis’in oynadığını da unutmamak gerek. Lakers da aslında yatmış diyemeyiz; Gasol’den 18 sayı 17 ribaund, Odom’dan 21 sayı ve Brown’dan 18 sayılık yeterli diyebileceğimiz performanslar gelse de takımın diğer üyeleri felaket ötesi şut atmış. Box score’un her yerinde 1/4, 3/7, 2/8’ler geziniyor. Tabii playoffta istedikleri rakiple karşılaşacakları için morallerinin pek bozulduğunu sanmıyorum.

8.’lik dışında bir yerde bitirme ihtimalleri olmasa da tam kadro sahaya çıkan Thunder, Memphis’i evinde 105-114 mağlup etmiş. Durant maçta 18’de 12’yle 31 sayı atmış, yanında 7 ribaund çekip 4 de asist vermiş. Gelmiş geçmiş en genç sayı kralına buradan tekrar tebrikler.

Boşa kürek çekenler:
Chicago maçındaki formsuzluğuyla hayal kırıklığı yaratan Rondo, Bucks karşısında 21 sayı 15 asistle oynayarak hiç olmazsa sezonu iyi kapatmayı başarmış. Tabii kazancı veya kaybı olmayan Celtics’in üç büyükleri oynamayınca zayıf kadrolarıyla Bucks’a 106-95 yenilmişler.

Dejuan Blair, 21’de 12’yle 27 sayı atıp 23 ribaund çekerek bir canavar double-double daha yapmış Mavericks’e karşı. Ancak Popovich sıralamayı pek önemsemiyor olsa gerek, Duncan ve Manu’yu dinlendirmiş ve kenardan Parker ve Temple’ın katkıları yetmeyince Mavericks’e 89-96 kaybetmişler. Unutmadan Hill’in de sakatlandığını söyleyeyim. Playofflarda bu iki takım arasında zevkli bir seri bekliyorum.

Amaçsız iki takımın maçını izleyenler bir miktar mücadeleye tanık olmuş. Hibbert’ın 16’da 10’la 29 sayı atıp kariyer rekoru kırdığı gecede Blatche’de 29’la cevap vermiş. Bitime 1:30 saniye kala Cedric Jackson’ın üçlüğüyle Washington 97-98 öne geçmiş ancak o dakikadan sonra maçta başka basket olmayınca karşılaşma böyle sonuçlanmış.

Günün X-faktörü:
İki takımın da bu saatten sonra hiçbir kazancı olmadıkları için yıldızlarını oturttukları maça 48 dakika sahada kalan Atlanta çaylağı Jeff Teague damga vurmuş. 19’da 11’le 24 sayı atmasının yanına 15 asist 5 ribaund eklemiş, kariyer rekorları olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Cleveland’ın Lebron’a ne kadar bağlı olduğunu biliyoruz ama şu Atlanta kadrosuna da 83-99 yenilecekleri aklıma gelmezdi.

Bizimkiler:
Kenardan yalnızca 18 dakika süre alan Ersan 7’de 5’le kısa sürede takımına yeterli katkıyı sağlamayı başarmış. Bucks’ın en skorerleri de kenardan gelip 17’şer sayı atan Ridnour ve Stackhouse olmuş, Celtics’te Rondo hariç uğraşan oyuncu olmayınca maçı kazanmışlar. 5. olmak için hala bir umutları vardı ancak Miami Nets’e yenilmeyince sezonu 6. bitirdiler ve Atlanta’yla karşılaşacaklar.

Hidayet bari sezonun son maçında iyi oynamasını isterdim ancak faul problemi yüzünden hiç oynayamamış neredeyse. Benim takip edebildiğim süre içerisinde ilk yarıda 3 faulü olduğu için oturuyordu. İkinci yarıda da girebilirken baya kenarda oturdu aslında. Bir süre ara verip son çeyrekte baktığımda yine 5 faulle kenarda gördüm kendisini, çabuk iki faul almış olmalı. Sezonu 1/1’le 5 sayı 3 asistle kapattı Hido. Takımı Raptors Knicks’i yense de Bulls galibiyet alınca playofflara gitmeye hak kazanamadılar.

Mehmet Okur, Boozer’ın yokluğunda maçın maçın ilk yarısında coşarak uzun süre takımının en iyisi olarak kalmış. Tabii 3. çeyrekte sadece 3 sayısı var, son çeyrekte hiç yok. 14’te 9 isabetle 21 sayı atıp 11 ribaund toplamış. Deron Williams 24 sayıyla takımının lideri ama iyi bir maç çıkarmamış; sadece 6 asisti var ve 17’de 5 şut isabeti de hiç iyi değil. Suns’ın fena savunma yapmadığını söylemeliyim ancak Utah da felaket hücum etmiş. %37.5’la şut atmalarının yanında tam 19 top kaybı yapmışlar ki asist sayısından 2 fazla. Suns da zaten pek zorlanmadan 100-86 galibiyeti çıkarmış bu deplasmandan.

0 FARKLI FIKIR: