BIY AD

19 Haziran 2010 Cumartesi

Celtics - Lakers Son Maç Hakkında Değerlendirme

Biliyorsunuz, ben çalıştığım için maçları izlesem de daha sonra maçlar hakkında değerlendirme yazacak vaktim olmuyor. Bu değerlendirmeleri blog'da bana yardımcı olan Kadir-Yusuf ve Soner sağolsunlar, maçtan hemen sonra yazıyorlar. Zaten ben de maçtan beri bilgisayar başına geçememiştim. Ufak bir tatil verdim kendime, hatta playofflar bittiğine göre bu tatil birazcık daha uzayabilir belki. Son maçın yazısını Enes hazırlamıştı. Ama ben de son maça değinmek, fikirlerimi paylaşmak istedim, buyrun:

Perkins'den yoksun Celtics'in ribaundlarda biraz zorlanacağını bekliyordum, zaten herkes de bunu bekliyordu. Ama Rasheed'in ilk 5 çıkması durumunda büyük bir sıkıntı çekmeyeceklerini düşünüyordum. Ancak Lakers maça öyle bir girdi ki, her hücumu 3 kere kullanıyorlardı kullandılar resmen. İlk yarıda 15'e yakın hücum ribaundu aldılar yanılmıyorsam. Toplamda da 23'ü buldular. Gasol aldığı 9 hücum ribaunduyla başı çekti Lakers'da. Bu dengesizliğin nedeni biraz Rasheed'in boyuna göre vasat bir ribaundcu olması biraz da Lakers'ın agresif yapısıydı. Her kaçan şutta 3 Lakerslı'yı ribaund mücadelesinde görmek mümkündü. İkinci yarıda dengeyi sağlasalar da, maçın bitimine yaklaşık 1 dakika kala Gasol'ün aldığı hücum ribaunduyla Lakers şampiyonluğu elde etti. Ayrıca Artest'in de özellikle ilk yarıda aldığı hücum ribaundları sayesinde bulduğu sayılarla Celtics'in öne fırlamasını engellediğini söylemeliyim. Her ne kadar bu maç ve seri boyunca rezalet şut atmış olsa da skora bu kadar katkı yapıp, Pierce'ı da yavaşlattığı için kupanın Lakers'a gelmesinde çok önemli pay sahibiydi Artest. Tabii maçın sonunda attığı çok da doğru seçilmemiş üçlüğe de değinmek lazım. Maç boyunca 6'da 1 atmış olan Artest'in, şans yanındaydı o pozisyonda.

Ray Allen için de serinin ikinci maçından sonra x-faktörü olacağını yazmıştım. Yine gördük ki Allen kendisine hazırlanan boş üçlükleri değerlendiremeyince 3 büyük yıldız bir anda 2'ye düşüyor. Yine şutlarında büyük problem yaşayan bir Allen gördük dün. Pierce Artest karşısında zorlanırken, Allen'dan da verimli bir skor üretimi gelmeyince Celtics'in sayı üreteceği opsiyonlar kısıtlandı. Allen'ın bu kadar üzerine gitmemin nedeni kullandığı birçok şutun bomboş olması. Zaten çılgınlar gibi üçlük attığı maçı çıkarırsak, geri kalan 6 maçta Lakers'a karşı şut isabetlerini söyleyeyim Allen'ın, herşey ortaya çıkacak: %31 saha içi, %13 üçlük isabet oranı. Daha fazla birşey yazmaya gerek yok bu konu hakkında.

Kobe maç boyunca zorlandı, bunu maçı izleyen herkes gördü, izlemeyenler bile 6/24 isabetle oynadığına bakarak bunu anladılar. Ancak izleyenlerin farkettiği şey farklıydı. Çünkü Kobe sıcak hissettiği dönemlere özel olan şutları kaçırmakla kalmadı, kolay ve boş atışlarda da çok kötü şutlar kullandı. Hatta buna yaptığı garip top kayıplarını da ekleyebiliriz. Kısacası normal Kobe'den çok uzaktı, 7. maç heyecanı onu bile vurdu. "Bu kupayı 'ben' kazanacağım" diye inat etmiş olması, belki de az kalsın Celtics'in Staples Center'da kutlama yapmasına sebep olacaktı. O kadar kötüydü Kobe. Son çeyrekte kıpırdanır gibi oldu ama yine de bildiğimiz Kobe'yle alakası yoktu. Gasol ile Artest'e duacı olmalı kesinlikle.

Son olarak da hakemlere değineceğim. Evet seri boyunca çok kötülerdi ve taraf tutmadılar. Ama dün apayrı bir garip yönetim gösterdiler. İlk 3 çeyrek boyunca Boston'un ve Lakers'ın yaptığı sert savunmaya neredeyse hiç düdük çalmadılar ve gerçek bir 7. maç seyretmemizi sağladılar. Ancak son çeyrek geldiğinde düdük ağızlarından düşmedi adeta. Bunda Celtics'in yorulmasının ve savunmada ellerine kollarına hakim olamamasının da payı vardı ama daha çok hakemlerin yönetim tarzını değiştirmeleri faktör oldu bana göre. İlk üç çeyrekte çalınmayan bir çok düdük bu çeyrekte Lakers lehine faul atışı olarak döndü. İlk üç çeyrekte 16 serbest atış kullanan Lakers, son 12 dakikada tam 17 serbest atış kullandı (son 4 tanesi taktik fauldan kaynaklandı). Bu da aradaki farkı gözler önüne seriyor zannedersem.

2 FARKLI FIKIR:

siriusjames dedi ki...

Manute Bol vefat etti bu sabah, bir postu hak ediyor sanırım. Bilgin yoksa söyleyeyim dedim.

Adsız dedi ki...

Kobe'nin üzerindeki baskı korkunçtu, es geçmemek gerek. Düşünsenize bir, Lakers-Celtics serisinin 7. maçı, 2 sene önce finaller kaybedilmiş, kazanırsa çoğu kişi onun Lakers tarihinin en büyük oyuncusu olacağını söylüyor, 5. yüzük tek bir maça bakıyor, kaybederse bir daha telafi şansı muhtemelen olmayacak ve büyük bir leke olarak üzerinde kalacak.. Kimsenin kaldırabileceği bir yük değil bu, aktif oyuncuların birinin bile kaldırabileceğini düşünmüyorum ki tarihte de belki Jordan (Jordan finallerde hiç 7. maç oynamadığından bunu bilemeyeceğiz.). Ayrıca üzerinde yadsınamaz bir medya baskısı ve Celtics'in süperyıldız savunması ki bu savunma finallerde son raddesine ulaşmıştır. Her ne kadar seri boyunca özellikle boyalı bölgede Kobe'ye yapılan faullerin çalınmaması gibi bir durum sözkonusuysa da ritminin bozulup normalde attığı şutları bile kaçırdığını kabul etmek gerekir tabi. Ancak bana kalırsa mvpden kuşku yoktur, tüm oyuncuların basın toplantısında da söylediği üzere bu takımı 3-2 geriye düştükten sonra ayağa kaldıran, yola devam ettiren kişidir. Son maçtaysa savunmanın da etkisiyle ritmini bulmaktan fersah fersah uzaktır; ancak bu açığını ribaundlara konsantre olarak kapatmaya çalışmış, aldığı ribaundların neredeyse hepsinde herkesten yükseğe zıplayarak bu maçı ne kadar çok, hatta gereğinden fazla istediğini göstermiştir.