BIY AD

24 Aralık 2010 Cuma

Ufak Bir Magic-Spurs Analizi

Gün içerisinde "NBA'de Bugün" bölümünde değinilecektir ama ben maça dair küçük bir analiz yapayım erkenci okurlarımız için. Dün gece Denver'a karşı çok tempolu bir maç oynayan San Antonio bu gece Orlando engelini aşamadı ve farklı bir mağlubiyet aldı. Evet, maçın kilit noktalarından biri buydu, Spurs'ün yorgunluğu. Maça çok iyi başlamışlardı ancak dakikalar ilerledikçe guardları düştü. Fastbreakten bulunan sayılarda rakiplerine 30-2 ile ezilmeleri de yorgun olduklarının bir göstergesi. Sene başından beri benchten iyi katkı alıyorlar ama takımın ana silahları çok yaşlı ve Popovich'in oynattığı sistemde bu tür back to backleri kayıpsız geçebilmeleri biraz da maçın erken kopmasına bağlı olacaktır ilerde. İlerde diyorum çünkü şimdilik herhangi bir sorun yok, işler yolunda. Ama sezonun sonlarına doğru takımın ana parçalarının aynı tempo, sağlık veya formlarını koruyamama ihtimali çok yüksek.

Maçın kaybedilmesinde bir diğer etken ise Arenas'tı. Parker karşısında hem savunmada hem hücumda bocalayan Jameer'in yerine oyuna girerek ivmeyi bir anda Orlando lehine değiştirdi. Peki güven veriyor mu diye sorarsanız gönül rahatlığıyla hayır derim. İki ucu keskin bir bıçak ve şutları girmediğinde o bıçak Orlando'ya saplanacaktır. Şimdilik sadece Magic formasıyla ilk iyi maçını çıkardı diyebiliriz Arenas için. Aslında bu son söylediğim takasla gelen diğer isimler için de geçerliydi. J-Rich post oyunlarından bulduğu sayılarla, Hidayet ise özellikle maç koptuktan sonra skora oldukça katkı yaptı.

Hidayet demişken biraz değinelim ona da. Maç içinde birkaç dakika haricinde kısa forvet olarak görev aldı. O dakikalarda Bonner ile eşleştiği için de gayet akıllıcaydı 4 numara oynaması. Hidayet'in maçın genelinde Jefferson'ı savunduğunu da belirtelim. Son yıllarda oyunu iyice şuta dayalı olan ve içeri kolay kolay penetre girişiminde bulunmayan Jefferson, Hidayet'in savunabilmesi için biçilmiş kaftandı. Nitekim çok da sorun çıkarmadı ama aynı durum Hidayet hızlı bir üç numarayı savunurken geçerli olmayacaktır. Hücumda ise Jameer kadar oyun kurma görevini üstlendi ve bunda da başarılı oldu. Maçın sonlarına doğru birkaç şut soktu ama şut güvenini yeniden kazandığını söylemek henüz iyimserlik olur. Maçın en ilginç anı ise Howard'ın Quinn'i 12'den vurmasıydı. Benzer isabetleri serbest atışlarda da bekliyoruz kendisinden.


Link

5 FARKLI FIKIR:

Onur dedi ki...

Yazık Quinn'e ya.. Howard da ayıp etmiş

Adsız dedi ki...

bu pozisyonları anlamıyorum hiç...bildiğime göre oyun içinde rakibin yüzüne topla fake atsanız bile teknik faul...hele oyunun ortasında birden rakibin kafasına topu bilerek atsanız tekniği direk yersiniz ama top çıkmak üzereyken böyle pozisyonlarda rakibi istediğiniz gibi vurabiliyorsunuz....beni aydınlatacak biri var mı acana yok o öle deil şöyle fln diye?

motörkafa dedi ki...

Dün maçı izlerken Quinn'e cidden üzüldüm.

Adsız dedi ki...

teknik faul aldı zaten..

sabonis dedi ki...

teknik faul almadı Howard. dışarı çıkan topu rakibe çarptırmaya çalışmak bu, özellikle sakatlansın veya zarar vereyim diye değil. fark var arada.