Evet, esas altı çizilmesi gereken konu bu sanırım. Özellikle vasat takımların yıldız isimlerinde sık görürüz böyle performansları. Takım arkadaşlarından hücum anlamında yeterli desteği göremeyince tek başına oynamaya başlayıp etrafına bakmazlar pek. Örneğin Gasol takası öncesi Kobe veya birkaç sezon önceki LeBron gibi. Her maç beklerdik acaba kaç atacaklar diye. Esasında pek istenen bir durum değildir bu. Çünkü bir anlamda takımın hücum yetersizliğinin ve tek kişinin eline baktığının göstergesidir. Geçen yılların ardından LeBron öyle bir takıma gitti ki sezon içerisinde hücumda birilerine bakmadan oynayacağı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek muhtemelen.
Sezon başında aklıma gelse Kobe için de benzer bir durumun söz konusu olduğunu düşünürdüm. Belki karakterinden ve kazanma hırsından dolayı nispeten biraz daha esnek olabilirdi düşüncem o kadar. Çünkü zaman içerisinde Gasol-Odom-Bynum gibi isimler sürekli gelişme kaydedip Kobe'nin üzerindeki yükü hafifletmekteydi. Bu seneye baktığımızda ise Bynum'ın da sakatlıktan kurtulmasıyla son yıllarda hücum anlamındaki en potansiyelli kadrosunu oluşturdu desem Lakers için, itiraz eden olmaz herhalde. Ama dün gece oynanan Grizzlies maçının üçüncü çeyreğinde tekrar hortladı aynı bela. Üçüncü çeyrekte oyunda kaldığı 10 dakika içerisinde Kobe tam 17 sayı attı diye maç esnasında alttan gözümüze gözümüze soktular. Peki, çok güzel 17 sayı attı ama kaç şut denedi kahramanımız diye merak ettim ve saydım 15. Yani bu zaman zarfı içerisinde normal bir takımın deneyeceği kadar yaklaşık. Takımın geri kalanı ise yalnızca 6 şut denemiş.
Ne olursa olsun eline gelen her topu potaya atan adama çok hoş düşünceler besleyemem hele ki rotasyonda Gasol-Bynum-Odom gibi oldukça kabul edilebilir hücum silahları varken, hatta bu isimler basket hayatlarının en kötü maçını çıkarıyor olsa bile... Yani bir düşünün huücuma gidiyorsunuz hiç birşey yapmadan geri savunmaya dönüyorsunuz. İnsanda ne konsantrasyon kalır ne şevk. Bu yüzdendir ki Kobe'nin zorlaya zorlaya bulduğu her sayıya Grizzlies çok rahat bir şekilde karşılık verdi ve maçı da farklı kazandı. Denediği şut sayısından ötürü tek suçluyu da Kobe olarak gördüğüm düşünülmesin. Herkes gibi ben de tahmin edebiliyorum keyfinden veya ortalamalarını yükseltmek için atmıyor bu adam şutları. Gasol'ün yaptığı top kayıpları ve Lakers pota altının maç boyunca bir türlü işlememesi bir yana Artest'in aklı nerede halen anlamış değilim. Velhasıl uzunca bir süredir yolunda gitmeyen işler vardı Lakers'ta ve bu gece tam anlamıyla dibe vurdular. Tabi ki ilerleyen zamanlarda vites arttıracaklar ama gösterdikleri performans kendilerine yakışmıyor.
3 Ocak 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 FARKLI FIKIR:
çok yerinde bir eleştiri olmuş katılmamak elde değil
Ben eleştiriyi anlamadım. Kobe mi eleştirilmiş onu bu duruma sokanlar mı? Anladığım kadarıyla ne kadar diğerleri sorumluluk almasa da Kobe yapmamalıydı böyle deniyor. Merak ediyorum ne yapsaydı o zaman? Gasol'e top atıp 9 şut çekmiş 5 top kaybı yapmış adamamı oynasaydı. Evet belki o zaman Gasol 5 değil 10 top kaybı yapardı.
Kusura bakma eleştiriyi tam anlamadım sorunun sebebi nedir çözümü nedir bunu daha iyi açıklarsan sevinirim.
Kahramanımız kaç şut denemiş diye hafif atıfta bulunmuşsun da son 7-8 Lakers maçına bak Kobe zorlamadı bile. Hatta bir önceki maç zorlayıp 33 sayı atmasa maç gidiyordu. Yani senin dediğini yapsa Kobe'de zorlamasa bundan önceki maçta yenilceklerdi.
Hani Kobe tek çeyrek 17 sayı attı diye poh pohlamaları doğru değil ama burda Kobe'yide kahramanımız diye eleştirmende doğru değil. Bayadır Gasol Artest Blake Fisher Brown bu durumdalar. Kobe'de bayadır bekliyor zorlamıyordu. Ama bu adamlar kendine gelmeyince oda zorlamaya başladı.
Yani sadece bu maça göre eleştirme. Son 8 maça bakarsan Kobe neden zorlamış anlarsın. Burda eleştirilmesi gereken Gasol Artest ve saydığın diğer isimler. Maçla alakaları yok.
Ha birde konuyla alakasız Gasol'un yorgun oldugu için formunun düşük olduğununda KOCAMAN bir bahane olduğu ortaya çıktı. Yorgunlukla falan alakası yokmuş demekki adam uzun süredir böyle. Daha ilk çeyrekten itibaren sorumluluk almıyor. Geceleri Phill taş taşıttıyor heralde.
Yani Kone bu duruma neden geldi sebebi ne diğerleri neden oynamıyor demektense bu adam neden kahramlık yapıyor diye eleştirmek acımasızca. Sadece son 8 maça iyi bak. Şimdi Kobe'ye sorsan emin ol keşke önceki yenildiğimiz maçlarda da zorlasaydım zaten her türlü yenilcektik der.
1. Adsız, başta Kobe'nin denediği şut sayısı olmakla beraber Lakers'ın kötü gidişini eleştirdim. Çözümünü Phil Jackson bulamıyor ben nasıl bulayım =)
2. Adsız, Lakers'ın sezon başından beri yeteri kadar maçını izlediğimi düşünüyorum. Kobe zorlamasaydı yenileceklerdi diye bir düşünceye katılmam mümkün değil ancak tahminde bulunabiliriz o da çok sağlıklı olmaz. Bir oyuncunun denediği şut sayısı konusuna değinecek olursak, her maçın kendi içerisinde bir hikayesi vardır. Eğer ki Kobe'nin "Zaten 8 maçtır bana destek çıkmıyorlar, bu sebeple her elime geleni atayım" diye düşündüğünü savunuyorsan saygı duyarım ama sana bu konuda da katılmam. Bir çeyrekte takım toplamının 2.5 katı şut deneyen bir oyuncuyu da isterse her attığını soksun yine eleştiririm. Ayrıca yazının sonunda Lakers ile ilgili olumsuz düşüncelerimi paylaşıp tek suçlu olarak Kobe'yi görmediğimi söyledim.
Öyle ama konu başlığı Kobe. Oysa takımda sorumluluk bile almayan tonla oyuncu var. Hatta yeni gelen Bynum'ı çıkar ve Kobe dışında neredeyse hiç bir oyuncu sorumluluk almıyor.
Bence hiç sorumluluk almamak tek çeyrekte 15 şut çekmekten bile daha kötüdür. Kim sorumluluk alıyorsa alsın suç onun olur mantığıdır. Öylede oluyor zaten suç sorumluluk alana kalıyor. İşin kötü tarafı bu Kobe bunu yapmayıncada sorumluluk almıyor diye eleştiriliyor.
Kobe kötü özellikle dış şutları geçen yıla göre inanılmaz kötü hatta kariyerinin tamamından kötü bu sezon şu maçlara kadar. Ama Lakers'ın bu yenilgilerinin en baş sebebpleri Kobe değil. Gasol'un ne hücümda etkili olması nede savunması. Artest'in yine öyle. Artesti sayma bile aptal aptal dolaşıyor sahada. Bir Odom iyiydi en azından elinden geleni yapıyordu istekliydi oda bitmiş durumda 4 maçtır.
Olaya birde şöyle bak Kobe tek çeyrek 15 şut kullanıyor. Gasol 4 çeyrek sadece 9 şut kullanıyor. Pardon ama Artest hucumda etkisiz eleman Fisher kötüydü daha da kötü. Bynum daha yeni yeni ısınıyor. Odom bir kaç maçtır kötü. Bu takımda Gasol ve Kobe top kullanamyacak kim kullanacak. Gasol'de kullanmayınca tek başına Kobe kaldı birilerinin şut çekmesi lazım ama. Hücümde debelenmesi lazım bir şekilde. Ayrıca 22-10 oynamış o kadar aşırı kötü değil.
Ha sen %100 takım oyunu olsun birileri bu kadar ön plana çıkmasın bu kötü diyorsan son playofflarda Suns serisine bak. Kobe o kadar ön plana çıkmasa seriyi kaybedebilirdide takım çünkü neredeyse tek başına aldı seriyi hemde çok iyi bir yüzdeyle oynayarak. Yani bu maçtaki gibi takım takıldığında birinin bişey yapması lazım kimse yapmıyor Kobe ne yapsın.
Yani sende diyorsun tek suçlu Kobe değil takımda kötü ama başlık yanlış. Başlıkta Kobe geçiyor buda en büyük suçlu Kobe gibi oluyor. En büyük suçlu sezon başından beri saçmalayan Artest, uzun süredir maçın başından sonuna ayakta uyuyan geceleri beşik sallayan Gasol, maç başına ortalma 1.5 asist yapan acayip kötü şut yüzdesiyle oynayan Fisher vs vs vs. Hani bu maçta kim en son suçlu dersen Kobe'dir. Bu sezona genel oalrak baktığımızdada kötü gidişte en son suçlu Odom sonra Kobe'dir.
Yani Kobe kötü ama ondan önce kötüler var söylemek istediğim bu.
kobe extrem birşey yapmıyor. her zaman yaptığı şeyler. sadece takım kötüyken o da formsuz bu sene. ve takımı maçlardır kendine getiremiyor. amerikan basınının yaptığı da çirkin. takımı kobeye karşı çeviren birşey. adam 22 şut atmış maç boyunca ayrıca.
ESPNden alıntı yapayım son olarak.
"Lakerland is marked by four seasons: Kobe’s Mad at His Teammates; Kobe’s Shooting Too Much; Kobe Leads the Victory Parade; Kobe Receives his Championship Ring."
Phill maçtan sonra tüm takımı eleştirmiş. Oda zıvanadan çıktı sonunda :D
Lakers'ta ciddi rahatlık var biz normal sezonu ciddiye almıyoruz biz playoff takımıyız mantalitesi heralde.
Çünkü hani yenmek istersin yenilirsin. Ama çaba bile yok nede olsa playofflarda yine cakarız diye düşünüyorlar heralde.
Böyle giderse korkarım ellerinde patlayacak bu kadar aşırı rahatlık gülünç bişey. Gören dicek belki playoffta rakipsizler.
Hariçten gazel okumak gibi olmasın ama, bir Lakerslı olarak önce son birkaç maç özelinde Kobe, bir de sezon genelinde Lakers değerlendirmesi yapmak isterim.
Öncelikle, Kobe son maçta 22 şut denemiş ki, bunun aşırı derecede çok olduğunu söylememiz mümkün değil. Bunların 10 tanesinde de isabet bulmuş. %50'ye yakın yani. Bunu Lakers'ın iyi oynayıp kazandığı bir maçta görüp eleştirmek doğru olabilir. Topun daha fazla paylaşılması gerektiğinden, Lakers'taki çarkların dönmesi için Phil Jackson'ın da dediği gibi, "Ball has to move" olayının gerçekleşmesi gerektiğinden bahsetmek de mümkün olabilir. Ama bu sezon özeline bakacak olursak, Lakers'ta bir takım sorunlar var ve bunlar takımı geriye götürüyor. Sorumluluk almaktan kaçınanlar, istatistikleri yerlerde sürünenler, birkaç maç sonra normal sezonun yarısı tamamlanacak kadar maç geçmişken hala kafası başka yerde olanlar, ruh gibi gezinenlerle dolu bir takım oldu Lakers. Böyle bir ortamda takımı uyandıracak kişi saha içinde elbette ki Kobe'dir. Ha, dersiniz ki illa ki her eline aldığını potaya mı sallayacak diye, tabii ki değil. Ama, Kobe bir şeyler yapmazsa, sorumluluk almazsa takımdaki diğer 11 kişi de almayacak. Eğer Kobe bir gayretle birkaç maç alırsa, takım mutlaka canlanır, canlanacaktır. Bu takımın şuanda canlanması için, nefes alabilmesi için Kobe'ye ihtiyacı var. Bu takım şuanda geçen sene yedinci maçta Kobe'nin çember dövmesine rağmen 15 sayıdan Artest ile, Fisher ile dönüp Gasol ile vuran ve 47 dakika havlu sallamış Vujacic'in soğuk elleriyle attığı iki serbest atış ile Boston'dan şampiyonluk alan takımın seviyesinde değil. Oralara mutlaka çıkar, ama şuanda oralarda değil. Bu yüzden Kobe'nin reaksiyon göstermesi ve diğerlerini harekete geçirmesi gerekiyor. Kobe'ye eleştirirken bu tür şeyleri de unutmamak gerekir.
Bu sezon ki duruma gelirsek, hiç iç açıcı gözükmüyor. Özellikle Miami hariç playoff takımı bile olamayacak, olsa bile ilk turdan ötesine geçemeyecek takımlardan Staples Center'da ortalama 20 sayı fark yemek akıl alır gibi değil. Yine bu tür bir takım olan Sixers'a da son top şansı tanıdık. Yine içerde, Miami tarafından sürklase edildik. Takımda bir şeylerin ters gittiği ortada, bu nasıl çözülecek bilemiyorum ama çözülmek zorunda çünkü eğer takımdakiler, "Ulen, nasıl olsa biz iki sezondur şampiyonuz, playofflar'dan hemen önce vites arttırırız, konferans yarı finallerinde de başlarız" diye düşünüyorlarsa kötü olur. Ha, ben bu takımın yine playofflarda çok başka olacağına inanıyorum, inanıyorum da, o zamana kadar iş işten geçecek gibi duruyor ve işte o kötü olur. Çünkü bu gidişle saha avantajını elde edemeyeceğiz ve Lakers saha avantajı olmadan ne yapabilir, emin değilim. Deplasmanlarda çabucak düşen gardları hatırladıkça, olası bir finaller yedinci maçında -özellikle de bir Boston serisinde- şampiyonluğu kaybedebiliriz de. Ek olarak, bu sezon diğer iki sezondan farklı olarak Batı da kek değil ve Batı'da birinciliği de alamayacağız. Şuanda dördüncüyüz ve benim tahminim üçüncü bitireceğimiz yönünde. Bu bile, daha ilk turdan ciddi bir eşleşmeyle başlamamıza ve finallere gelene kadar çok hırpalanmamıza neden olabilir. (Kış kış cinler kış kış, yallah cinler yallah nidalarıyla) Belki de finallere bile ulaşamayabiliriz.
Böyle bir durumda çabucak toparlanmak ve normal sezonun geri kalanında alınabilecek maksimum galibiyet sayısını elde etmek gerekir. Takımda, "İki tane yüzüğümüz var, daha Allah'tan bela mı arıyoruz?" düşüncesinde olanlar var mıdır acaba? Ama önlerinde bir 3-peat şansı olduğunun farkındalardır herhalde. Bir oyuncu için olası bir 3-peat ihtimali kadar büyük bir motivasyon kaynağı ne olabilir bilmiyorum. Bu sene de şampiyon olursak (işşallaa dinimiz amin), 12 yıldaki ikinci 3-peat olacak. Ki bu da, insanlıkdışı, kategorize edilemeyen terbiyesiz Bulls'un 8 yılda iki 3-peat performansından sonra son yılların en büyük dominasyonu olacaktır. Bu da Lakers gibi bir organizasyonun tarihinde yer almak demektir. Bir zahmet motive olsunlar.
"Geri kalan maçlarda alınabilecek maksimum galibiyet sayısını elde etmek gerekir" derken öyle demek istemedim tabii. :) "Alabileceğimiz kadar almalıyız" şeklinde görün onu. :)
Yorum Gönder