BIY AD

11 Ocak 2010 Pazartesi

10 Ocak'tan Notlar

Heat - Clippers:
Gecenin izlediğim tek maçı buydu. Gerçi Raptors'ı da izledim ama internetin azizliğine uğradım. Aşırı kesik kesik ve çok kısa bölümler halinde seyredebildim, hatta seyredemedim diyelim... O yüzden sadece oyuncu notları şeklinde yazacağım.

Efendim dün maçtan önce Baron Davis'in çok sayı atmasına gerek olmadığını, içeriyi beslese Heat'e karşı yeteceğini yazmıştım. Baron Davis Kaman, Camby ikilisini öyle güzel besledi ki, anlatamam. Camby, Kaman ikilisinin maçta bulduğu 13 saha içi isabetinin herhalde 10 tanesi Davis'in asistleriyle oluşmuştur. Maçta ayrıca çembere çok iyi katlar yapan Gordon ve Butler'ı da birkaç kez iyi topla buluşturdu Davis. Wade ise hiç gününde değildi. İlk yarıda çembere gidip birkaç pozisyonda bitiremedi ve faul düdüğü bekledi ama bunlar çıkmayınca adeta oyuna küstü - bence faul de yoktu bu pozisyonlarda. Hatta 4-5 dakika hiç ortaya çıkmadığı bile oldu. Maç zaten ilk yarıdan kopmuştu. Heat resmen hiçbir şey üretemiyordu hatta Spoelstra ikinci yarıda ilginç bir şekilde çözüm arayışına girdi: Dorell Wrght'ı oyun kurucu oynattı. Tabii ki bu bir işe yaramadı. Yine Baron Davis etkili oyunuyla skorun yakın gitmesine engel oldu. Maçın 3. çeyreğinin sonlarını ve 4. çeyreği izlemenin bir anlamı kalmadı.

Baron Davis 10'da 2 atsa da 14 tane asist yaparak takımını şahane oynattı. Son bir ay içindeki sekizinci double double'ı oldu. Kaman da 22 sayı 14 ribaund ile oynadı. Camby hücum ribaundlarında inanılmaz aktifti. Yani zaten 6 tane aldığı için belli ama böyle kucağına şansa düşen toplar değil. Topun sekeceği yere koşarak muhteşem ribaundlar aldı. 6 sayı, 17 ribaund, 2 asist ve 3 top çalma ile bitirdi maçı. Wade ise dediğim gibi pek ortalarda gözükmedi, serbest atış çizgisine de pek gitmedi, 23 sayıyla bitirdi.

Günün hayvan performansı:
Rondo'yu izlemek artık gerçekten büyük zevk olmaya başladı. Özellikle Celtics'in 3 isminden biri veya ikisi yokken iyice ağırlığını koyuyor oyuna. Dün de Celtics'in farkı açtığı her dönemde Rondo tempoyu arttıran ve takımın lokomotifi olan adamdı. Bir de şutlarını geliştirse... Hala tuğla atıyor. Bu arada iki maçtır üstüste üçlük atıyor ama dünkü baldı. 24 saniye dolarken salladı ve panyalı girdi. Bir üçlüğün panyalı girmesi için çok çok kötü atmalısınız yani... Hem şutun gücü çok olacak, hem yönü çok sapmış olacak. Büyük başarı. İstatistiklerini vermemişim: 22 sayı, 10 ribaund 13 asist. Triple double. Maçın hemen başındaki 10-0'lık serinin de mimarıydı.

LeBron James... 41 sayı 10 ribaund, 8 asist. 19'da 13 saha içi, 14'te 12 serbest atış, 4'te 3 üçlük. Yuh... Ama ilginçtir, top çalması ve bloğu yok.

Chris Paul 20'de 10 isabetle 28 sayı atarken, 14 de asist yaparak Hornets'ın Washington'ın deplasmanında kazanmasını sağlamış. Oldukça çekişmeli geçmiş maç. Takım halinde 13/23 üçlük bulmuşlar ve sadece 10 top kaybı yapmışlar.

Günün X-faktörü:
Rasheed Wallace. Maç öncesinde Rasheed üçlük çizgisine kamp kurmazsa Celtics avantajlı olur diye yazmıştım. Tabii her maç 7'de 5 atacaksa, Rivers da onun üçlük çizgisinde yatıp kalkmasına ses çıkarmaz... Ama işte her maç böyle atacak değil, o yüzden üçlüklerini kısması lazım Rasheed'in.

Gerçi Nets'e karşı X-faktörüne ne kadar ihtiyaç var tartışılır ama Manu oyuna girip 21 saı 3 asist yapmış. Asıl şaşırtıcı olan şey ise büyük umutlarla draft edilen ama bir türlü rotasyona girmeyi başaramayan Mahinmi'nin 15 sayı, 9 ribaund yapmasıydı.

Boşa kürek çekenler:
Haywood 7'de 7 isabetle 14 sayı üretip, 14 ribaund çekmiş ve 4 de blok koymuş. Öyle çok da hayvan değil ama 2 maçtır şut kaçırmadığını ve 13'te 13 ile oynadığını hatırlatalım. Tamam genelde asistlerin ardından bomboş smaçlar/atışlar yapıyor ama yine de %100 ile oynamak ayrı bir olay.

Blazers eksikken Roy ya burada ya da hayvanlar'da kendisine yer buluyor bir şekilde. Cavs defansına karşı 23'da 14 isabetle 34 sayı atmak her yiğidin harcı değil. Ama 3/7 üçlük isabetinden daha kötü atmış (3/8)

Bosh, maçın kopacağı her noktada sorumluluk alarak takımını yeniden maçın içine soktu. Bol bol ayak çabukluğunu kullandı Celtics uzunlarına karşı ve penetre etti. 31 sayı, 13 ribaund, 4 asist, 2 top çalma ve 2 blok ile oynadı yıldız oyuncu. Perkins'e karşı birkaç top kaybı yaptı ama o kadar da olsun artık.

Brook Lopez, Spurs pota altına karşı 28 sayı, 11 ribaund, 3 blokla oynamış. Nets şaşırtıcı olmayan bir şekilde yenilmiş tabii ki.

Takımı baltalayanlar:
Bucks maçı kazanacaksa formdaki Bogut'un yanında Jennings de kasım ayındaki gibi oynamalı demiştim. Çok iyi dinlemiş beni Jennings. 4/17 isabette kalmış. Baltacıların kralı olmuş. Ayrıca Redd de sakatlanmış geçen sezon ameliyat geçirdiği dizinden.

Parker maç öncesi internette "Bu maçı çok ciddiye alıyoruz sürpriz olmasın diye" şeklinde şeyler yazmıştı. Fazla ciddiye almış sanırım 3/12 isabetle 8 sayıda kalmış sadece ve 5 asist yapmış Nets'e karşı.

Lakers o kadar rahat kazanmış ki, Kobe'yi buraya yazmayı unuttum. 21'de 4 ile oynadığını es geçmeyelim Kobe'nin. %20'nin altında şut yüzdesi yani. Zaten bundan önceki 3 maçında da çok kötü atıyordu ama 4/21 bir hayli komik. Dediğim gibi Lakers'ın zaten ona pek ihtiyacı olmamış, Kobe'ye rağmen rahat kazanmışlar.

Bizimkiler:
Hedo ise asistleriyle göz doldurdu ama hücumda rol oyuncusu olarak beklenileni veremiyor. 9'da 2 isabette kaldı.

Ersan'ı zaten izlemedim, 15 dakika oynamış sadece pek diyecek birşey yok. Bucks ilk çeyrekten kaybetmiş maçı.

8 FARKLI FIKIR:

Alpisbayram dedi ki...

TURKEY BOUND - King James rules over Blazers http://turkey2010.fiba.com/pages/eng/fe/10/fwc/men/v2/news/p/eid/4728/lid//nid/38050/orderby//rid//sid/4728/article.html

cuckoo dedi ki...

hido bence trianonun rotasyonuna kurban gidiyor demek isterdim tabi ama sorun bence daha başka, daha derin bir sorun var. torontonun yüksek paslı topu çevirmeye dayanan ve sorumluluk alma hissiyatını minimize eden hücum stiline adapte olamadı-olamamış hido. hücumda mutlaka ekstra pas istemek durumunda kalıyor topu elde etmek için, bosh ve bargnaninin olduğu takımda çoğu zaman üçüncü opsiyon bile değil. bakalım zaman neler gösterecek...

Alpisbayram dedi ki...

Cuckoo; irtifa kaybediyor ve düştü bomba - Hedo Turkoglu Unhappy With Role... NBA de bugün en çok tartışılan konu Bosh Bynum takası ile Hedo idi..http://www.fanfeedr.com/nba/2010/01/11/hedo-turkoglu-unhappy-with-role

Cipher dedi ki...

Hidayet top istemezse top eline değmiyor. Orlando da herkes Hedo'yu arıyordu Hedo da daha fazla sorumluluk alıyordu, pas trafiği de daha iyiydi, Toronto atakları 2-3 pasta bitiyor top Bosh'a geliyor bire bir oynayıp dışa dönmeyi hiç düşünmüyor, Bargnani de direk potayı düşünüyor, aslında Bargnani ile Rashard Lewis'le kurduğu ilişkiyi kurabilir Hedo ama Chris Bosh ile Howard'la kurduğu ilişkiyi kuramıyor.

Toronto da problemin Bosh'dan kaynaklandığını düşünüyorum, hücumdaki dominantlığı, dışa dönmemesi, sürekli bire biri zorlaması, defansta ise zaman zaman sağlam duramaması, çok rebound alıyor ama, takımda rebound alan oyuncu sayısı azken Bosh'un bu istatistiği daha fazla olmalı. Ayrıca dikkat edilirse Bosh'un yüksek sayı attığı maçlarda Hedo düşük sayı atıyor.

Bosh sene sonunda giderse Toronto için iyi olur mu bilmem ama Hedo için iyi olur. Onun yerine ortalama 20 sayı atan defansta sağlam duran bir oyuncu alınırsa, Hedo'nun performansı artar. Ama bu şekilde devam edilirse Hedo'nun daha agresif oynaması Bosh'un dominantlığını kabullenip en azından Bargnani'ye önceliği kaptırmaması gerek.

outlawtorn dedi ki...

blake griffin ne zaman dönecek acaba? ilk başta 1.5 ay dendi neredeyse 3 ay olacak. o derece ağır mı ki sakatlığı?

outlawtorn dedi ki...

blake griffin ne zaman dönecek acaba? ilk başta 1.5 ay dendi neredeyse 3 ay olacak. o derece ağır mı ki sakatlığı?

sabonis dedi ki...

20'si dediler en son.

outlawtorn dedi ki...

o zaman az kalmış iyice merak ediyoruz şu çocuğu nası bişey çıkacak acaba? oden'in yaşadığı belaları yaşamaz inşallah...