BIY AD

17 Nisan 2010 Cumartesi

NBA TV Çalışanlarından Playoff Tahminleri

Kaan Kural

Cleveland-Chicago:
Chicago yırtıcı ve sorun çıkartabilecek bir takım ancak Cleveland'la baş edebilecek durumda değiller kapasite olarak, özellikle hücum kapasitesi olarak. O nedenle: 4-1 Cavs alır.

Orlando-Charlotte:
Orlando son dönemin en formda takımı, Charlotte ise playoff'a giren belki de en zayıf kadro. Tek başına kalite farkı bile ezici bir Magic üstünlüğünü gösteriyor. 4-0 Orlando.

Atlanta-Milwaukee:
Milwaukee belki de sezonun en önemli başarı hikayesiydi. Ama hem hücumun hem savunmanın temeli gitti, seride sadece ayakta kalmaya çalışacaklar. Atlanta bir maçta konsantrasyon sorunu yaşar. 4-1 Atlanta.

Boston-Miami:
Boston her ne kadar büyük hayalkırıklığı olsa da, playoff'ta ayrı bir vitese çıkacaklarını düşünüyorum. Karşılarında yükse tempo oynamayan bir takım olması da büyük avantaj. Miami'nin Wade harici kadrosunun da kalitesinin düşük olduğuna inanıyorum. 4-2 Boston.

Los Angeles-Oklahoma City:
Lakers'ın üzerinde çok önemli soru işaretleri başta Bynum ve Kobe olmak üzere. Ancak tecrübe uçurumu var Thunder'la aralarında. Eğer Kobe ile Bynum sağlıklı olurlarsa: 4-2 Lakers.

Dallas-San Antonio:
Dallas'ta playoff'ta baskı altında ezilen çok fazla oyuncu var, başta da Jason Terry ile Shawn Marion geliyor. Nowitzki'ye San Antonio'nun pek yanıtı olmasa da, playoff'taki performans değişikliğine baktığım zaman San Antonio'yu daha şanslı görüyorum: 4-2 San Antonio.

Phoenix-Portland:
Phoenix All-Star sonrası Orlando ile birlikte ligin en sıcak takımı. Savunmada bile önemli bir aşama kaydettiler. Portland ise zaten skor üretmekte zorlanıyor. Bir de Roy'un yokluğunda Phoenix'e yetişmeleri imkansız: 4-0 Phoenix.

Denver-Utah:
Denver önemli ve çok zorlu bir dönemden geçti. Ancak bütün bu zorluklar onların kenetlenmesine yol açabilir. İç sahada zaten ligin en iyi takımlarından biri. Kirilenko dönmezse, Boozer da %100 ile dönmezse ibre Denver lehine: 4-3 Denver kazanır.


Orkun Çolakoğlu

Cleveland-Chicago:
Favori elbette Cleveland ama en azından Toronto yerine Chicago geldiği için sevindim. Cleveland-Toronto serisi hiç keyif vermezdi, çok erken belli olurdu maçlar. Chicago düzensiz, kenardan epey kötü yönetilen, ayrıca bir yandan koç-yönetim arasında kriz yaşanan bir takım ama sekizinci sıradan gelen bir takıma göre pek tekin değiller. Derrick Rose’un standart değil, ‘iyi’ günlerinden birine takım arkadaşlarından da katılanlar olursa 1-2 maç kazanmaları bence şaşırtıcı olmaz. Ama tabii Cleveland hemen her yönden üstün ve onların da süpürmesi şaşırtmaz. 4-1 Cleveland.

Orlando-Charlotte:
Charlotte’un bir play-off takımına üstünlük sağlaması için müthiş atletizmlerinin ağır basacağı bir rakiple eşleşmeleri gerekirdi. Orlando’ya bu yönden o tip bir üstünlük sağlayamazlar. Formda bir Chandler bu ligde Dwight Howard’ı en iyi savunan oyuncu olabilirdi ama en son formda olduğunda tarihler 2008’i gösteriyordu. Kaldı ki Howard’ı pasifize etseler bile Orlando ağır basıyor. Belki Orlando’nun alıştığımız ilk tur uyuşukluğu ve ilk iç saha maçının gazıyla bir maç alırlar ama 4-1’in ötesi bana sürpriz olur. 4-1 Orlando.

Atlanta-Milwaukee:
Bogut sezonu kapatınca Milwaukee’nin iç-dış hücum trafiği büyük ölçüde ortadan kalktı. Artık Jennings ve Salmons’ın deliciliğine kalmış vaziyetteler. Jennings’in de iki tercihinden biri tuhaf oluyor, malum. Atlanta daha oturaklı ve play-off konusunda tecrübeli bir takım. Seri tahminim 4-2 ama o da Atlanta’nın çabuk gevşeme huyundan ötürü. İlk iki maçtan 1-1 dönülmesi ya da herhangi bir sırayla ilk dört sonunda 2-2 olması beni şaşırtmaz. 4-2 Atlanta.

Boston-Miami:
Miami değil de Charlotte gibi kedilerle doldurulmuş bir takım olsaydı formsuz ve yaşlı Celtics’i epey terleteceklerini düşünürdüm. Miami ise o ölçüde atlet bir takım değil ve yarı saha basketbolu oynuyorlar. Celtics çok formsuz olabilir ama Miami’ninki ölçüsünde bir kadroyla oynanan yarı saha basketbolu onları devirmeye yetmez. Yine de Wade ve Celtics’in hali nedeniyle 4-2 Boston diyorum.

Los Angeles-Oklahoma City:
Lakers normal sezonun son bölümünü hedefsizlikten sallanarak geçildiği için formsuzluklarının ne seviyede olduğunu play-off başlamadan kestirmek güç. Bir anda şahlanmalarını beklemiyorum ama son 1-2 haftadaki görüntüyü atarlar. Kobe’nin durumu ise önemli çünkü onu hiç bu kadar çaresiz durumda hatırlamıyorum. Durant’in ondan daha iyi seri geçirmesi muhtemel, Artest tarafından savunulacak olmasına rağmen. Kilit adam Westbrook olabilir. Lakers en bariz zayıflığının hem hücumda hem savunmada oyun kurucu olduğu bariz ama Westbrook oyunculuğuyla aynı düzeyde iyi bir oyun kurucu değil. Ve sezonu epey formsuz kapadı. Lakers pota altı Bynum son sakatlığın etkilerini yaşamazsa epey ağır basıyor ve bu sayede Kobe idare etse bile seriyi götürürler. 4-1 Lakers.

Dallas-San Antonio:
Kağıt üzerinde 2-7 eşleşmesi ama Batı’da 2-7 arası mesafenin o kadar açık olmadığını biliyoruz. Ayrıcason yıllarda Dallas şüpheyle yaklaşılması gereken bir takım. Spurs ise kötü geçirdiği sezonu iyi bitirdi. Bu seride oynayacak oyuncuları rakip tarafından savunulmalarının güçlüğüne göre sıralayacak olsak birinci sıraya Nowitzki’yi koyarız ama 2-3-4 de herhangi bir sırayla Ginobili, Parker ve Duncan olur. Bu önemli bir faktör benim gözümde. Yine de 7 maçta Dallas diyeceğim ama eğer geçen sezona göre ciddi düşüş gösteren Parker Kidd karşısında bir yıl önceki gibi oynarsa ibre Spurs’e döner. 4-3 Dallas.

Phoenix-Portland:
Suns sezonu en iyi bitiren takımlardan biri. Portland’ın en iyi oyuncusu sakatlık nedeniyle devre dışı. Saha avantajı da Suns’ın elinde. Portland açısından şöyle de bir terslik var ki, Roy’un yokluğunda öne çıkması beklenecek Andre Miller hep hızlı tempoda daha verimli olmuştur. Oysa yarı saha takımı olan Portland’ın bu seride Suns’ın temposuna kapılmaması gerekiyor ve bu da büyük ölçüde oyun kurucu Miller’ın sorumluluğunda. Robin Lopez’in yokluğunda pota altında Amare’nin müthiş formuna rağmen Portland biraz daha iyi ve bu sayede 2 maç alabilirler ama Suns’ı Roy’suz geçemezler. 4-2 Phoenix.

Denver-Utah:
Denver sağlık problemlerinden uzak olduğunda benim gözümde ligin en komple takımı. En iyi olmayabilirler ama net eksiği/zayıflığı olmayan tek takım diyebiliriz. Şubat sonu gibi ligin en formda takımı da olmuşlardı ama George Karl ve Kenyon Martin’in yokluklarında o havayı yitirdiler. Şu anda onlar açısından en kaygı verici durum Chauncey Billups’ın sezonun son bir buçuk ayında çok kötü oynaması. Utah ise ligin en iyi 2-3 oyun kurucusundan birine sahip. Billups’ın acilen silkinmesi lazım, ki bence kendini toparlayacaktır. Martin’in takıma yeni dönebilmiş olması Boozer’a karşı problem yaratabilir ama Boozer’ın da henüz kendisini ne kadar etkilediği konusunda çok net bilgi sahibi olmadığımız bir sakatlığı söz konusu. Şu an Utah daha iyi durumda gözüküyor ama Denver’ın Billups önderliğinde yavaş yavaş ayağa kalkacağını düşünüyorum ve az farkla da olsa favorim onlar. 4-3 Denver.

İsmail Şenol

Cleveland-Chicago:
Cleveland’ın tek hedefi şampiyonluk. Normal sezondaki iki maçı Chicago’nun kazanması hiçbir şeyi değiştirmeyecek, Bulls’un playoff’ta Cavs karşısında tutunmasına imkan yok. Cleveland, Chicago’nun tüm önemli silahlarına kalabalık rotasyonuyla önlem alabilir. 4-0 Cleveland kazanır.

Orlando-Charlotte:
Charlotte Bobcats playoff’a kalarak hedefine ulaştı. Zaten çok dar bir kadroya sahipler, bu yüzden Orlando Magic karşısında tutunmalarına imkan yok. 4-1 Orlando kazanır.

Atlanta-Milwaukee:
Andrew Bogut’un yokluğu ligin en iyi savunma takımlarından Milwaukee’nin hem hücumda hem savunmadaki dengesini çok bozacak. Atlanta deplasmanda çok iyi bir takım değil, o yüzden iki maç kaybetmesi çok da sürpriz olmaz. Yine de eksik Milwaukee’nin seriyi alması çok zor. 4-2 Atlanta.

Boston-Miami:
Bir takımın Boston’ı eleyebilmesi için tempoyu çok yukarıya çekmesi ve atlet oyuncularıyla iş bitirmesi lazım. Miami’de hem yüksek tempoyu kontrol edecek bir oyun kurucu, hem de Wade-Beasley-Wright haricinde atlet oyuncu yok. Ayrıca Heat ligin en düşük tempoda oynayan takımlarından. Boston zorlanmayacaktır. 4-1 Boston.

Los Angeles-Oklahoma City:
İlk turda keyifle izleyeceğim seri bu olacak. Oklahoma City genç kadrosu ve oynadığı basketbolla gönüllerin şampiyonu. Ne yazık ki playoff’ta tecrübeli takımlar daha avantajlı. Lakers’ın zayıf karnı oyun kurucu mevkiinde Russell Westbrook etkili olacak, ancak Oklahoma City’nin zayıf karnı olan pota altında Lakers çok ağır basıyor. Bu yüzden maçlar yakın geçebilir, ancak Thunder seriyi kazanamayacak. 4-1 Lakers alır.

Dallas-San Antonio:
San Antonio Spurs eski savunma kimliğinden iyice uzak, artık 130 sayı atabilecek potansiyelde bir hücum takımı görünümünde. Ancak iş hücuma gelince Dallas çok daha komple bir takım. Şutörleri, pota altı bitiricileri, delici oyuncuları, orta mesafe şutörleriyle dolu kadro. Çok eğlenceli ancak Dallas’ın kazandığı bir seri izleyeceğiz. 4-2 Dallas.

Phoenix-Portland:
Brandon Roy sakat olmasaydı iki uç takımın kapışmasını izlemek çok keyifli olacaktı. Ligin en hızlı oynayan takımı Phoenix ile en yavaş oynayan takımı Portland’ın mücadelesinde tempoyu kabul ettirebilecek takım Phoenix gibi görünüyor. Eksik Portland bir maç alırsa bile başarı. 4-0 Phoenix.

Denver-Utah:
Bu seride çok önemli olan ev sahibi avantajı Denver’dan yana. Fakat George Karl’ın olmayışı Nuggets’ın bu avantajı ne kadar kullanabileceği konusunda kafalarda soru işareti bırakıyor. Jerry Sloan’ın Adrian Dantley’ye sağlayacağı üstünlük sayesinde Utah, deplasmandaki yedinci maçı kazanıp turu geçer diyorum. 4-3 Utah.

3 FARKLI FIKIR:

Unknown dedi ki...

Kaan Kuralı anlamak mümkün değil,daha çok da uzun olmayan bir süre önce,Spurs kimi yenecek Denverımı,Dallasımı diyordu.. Şimdi de Spurs diyor ki gelelim Terry ve Marion. Marion playoff da öyle düşüş gösteriyor ki Amarenin olmadığı sezonda 20 ppg-10 rpg istatistikleri civarında Suns ile batı finali oynuyor. Terry de o kadar eziliyor ki playofflarda 2006 finallerinde çok rahat skor üretebiliyor,üstelik kariyer ort. playoff olarak daha yüksek. Zaten Spursde de herkes çok iyi,ondan geçen sene daha iyi gözüken Spurs bundan çok daha zayıf Dallasa 4-1 elendi...

kobethegod dedi ki...

kobe ve arkadaşları maç vermeden kupayı alırlar ahanda buraya yazıyom.

Adsızzz dedi ki...

@ Terry Malloy yorumlarına kesinlikle katılıyorum. Kaan Kural yabancı basında okuduklarının çok etkisinde kalıyor. Özellikle son dönemde yaptığı yorumlar birebir yabancı basın kökenli yorumlar. Örnek Bill Simmons... Kaan Kural daha 4-5 sene öncesine kadar NBA Stüdyoda Murat Kosovayla "son top kimin elinde olmalı?" tartışmalarında Vince Carter ismini söylerken( bu konuyu çok iyi hatırlıyorum, imkanı olan varsa açsın baksın arşivlere) bugün Carter için baskı altında eziliyor diyor ki bu adamın playoff ortalaması 26 sayı 7 ribaund 5 asist ... üç alanda da Kobe'den yüksek rakamlar bunlar. Tabii Carter, Kobe'den daha iyi oyuncu falan demiyorum ama bu adamı çok küçük görüyolar...