BIY AD

6 Mayıs 2010 Perşembe

Spurs - Suns Serisi 2. Maç (102-110)

Bir önceki maçta, Nash’in ekstra skor performansından öyle etkilendim ki, bu maçta aynısını yapamayacağını düşündüğümden San Antonio galibiyetini öngörüyordum. Hatta bu konuda Kadir’e bile güvence(!) vermiştim dün gece; ama bu sefer de Suns yedekleri beni yanıltmak için elinden geleni yaptı. Konuyu kısaca şöyle özetleyeyim: Duncan veteran kariyerinin en özel günlerinden birini geçirdi 29 attı, Parker 20 attı, Manu 11 sayı ve 11 asistle oynadı, Jefferson 18, Hill ise 14 attı. Peki herkes elinden geleni vermişse o zaman neden San Antonio maçtan galip ayrılamadı? Cevap “Tabi ki şut yüzdesi düşüktür.” değil. Takımca şut yüzdeleri %50. "Öyleyse Phoenix çok iyi şut atmış" da demeyin; çünkü onların şut yüzdesi %42 . Peki sorun ne olabilir? Doğrusunu söylememi isterseniz ben de hücum ribaundları haricinde tam olarak cevap veremem; ama serinin bu noktaya gelmesindeki en büyük etken Nash ve takım arkadaşlarının (özellikle yedekler) olağanüstü azmidir.

Başta da değindiğim gibi; biraz da Channing Frye’dan ve Dudley’den bahsetmek lazım. Spurs’un böyle yüzdeli attığı maçta bir-iki kişinin elinden gelenin katbekat fazlasını vermesi gerekiyordu. İşte o isimler de Frye ve Dudley oldu. Channing, 6 üçlük denemesinin 5’inden isabet bularak hem takımının maçtan kopmasına izin vermedi hem de son çeyrekte takımını öne geçiren isimlerden biriydi. Channing’in playoffların ilk 7 maçında 7.9 sayı, %36.5 şut isabeti ve %29.4 üçlük isabeti ile oynadığını hatırlatırsam, dünkü 15 sayı, %71.4 şut isabeti ve%83.8’lik üçlük isabeti, onun katkısının ne denli büyük olduğunu anlatıyor zaten. Ayrıca maçın daima yakın geçtiğini düşünürsek, Phoenix için bu maçın çözülmesindeki en kilit nokta kenardan gelecek katkıydı. Bunu da Dudley ve Frye karşıladılar.

Maçın bitiminde, sadece istatistiklere bakarsanız, Nash’in bir şey yapmadığını düşünebilirsiniz; fakat bu noktada çok çok önemli bir detay gözüme çarptı maçtan sonra: Amar’e maçta 23 sayı ve 11 ribaundla oynadı. Elbette ribaundlarda Nash’in bir katkısı yok; ama Amar’e’nin playoffların başından beri attığı sayıların ilginç bir istatistiğini tutmuşlar. Olay şu: Stoudemire, Nash’in oyunda olduğu toplam 167 dakikada 18 smaç yapmış(18 smacın 14’ünde Nash’in asisti var) ve şutlarını potaya ortalama 1.3 metre mesafeden kullanmış. Nash’in kenarda olduğu 29 dakikada ise hiç smacı yok ve daha vahimi şutlarını kullandığı mesafe 2.8 metreye çıkıyor. İşte bu nedenle Kanadalı yıldız, bu takımın anahtarı konumunda. O olmadan hiçbir unsur tam olarak işlemiyor. Formsuz olduğu dönemde takım da onunla birlikte tepetaklak aşağıya iniyor. Dün gece Stoudemire’in 15 şutta bulduğu 6 isabetin üçünde Nash’in imzası var. Özellikle ikilinin “pick’n roll”ları Suns’ı ayakta tutan en büyük etken durumunda şu an için.

Spurs adına ise düşündürücü birkaç nokta var. Birincisi, şu ana kadar ribaund alanında Suns’a bir türlü üstünlük kuramadılar. Üstelik hala Robin Lopez’den mahrum bir Phoenix var karşılarında. Bu arada dün geceki maça Lopez’in getirildiğini; fakat oynatılmadığını hatırlatayım. Onun da önümüzdeki maçta sahada olması kuvvetle muhtemel. Onunda katılmasıyla Suns takımı pota altında iyice büyüyecek ve ribaund konusunda Spurs’e daha çok sıkıntı yaratacaklardır. Dün gece ki maçta 49-37 üstünlük bir yana, özellikle hücum ribaundlarındaki 18’e 7 üstünlük maçın rengini değiştiren noktalardan biri oldu. İkincisi Spurs’un bu kadar iyi şut atarken kaybetmeyi nasıl başardığı. Bunun nedenlerini zaten yazımın şu ana kadar ki bölümlerinde belirttim; fakat bu nokta da bir istatistik daha sunmak istiyorum: Bu sezon playofflarda takım olarak %50’nin üstünde attıkları iki maçı da kaybettiler. %50’nin altında iken ise Mavs'e karşı 4 galibiyet, 2 mağlubiyet gibi elle tutulur bir başarıya sahipler. Demek ki işin aslı “Az atıp, öz atmak”ta.

Manu’nun da bu seride pek etkili olmadığından bahsetmek lazım biraz da. Hill’in savunmasındaki Ginobili, her ne kadar (2/8)11 sayı ve 11 asistle oynasa da, eski haline bir an evvel dönmesi lazım. Burnunun onu zorladığının farkındayız; fakat 2-0’dan sonra evlerinde kati suretle maç kaybetmemeleri gerekiyor ve bu iki takım arasında fark yaratabilecek yegane oyunculardan biri de Manu. Eğer bir sonraki maça da bu geceki performansını yansıtırsa Spurs için konferans finalleri daha şimdiden hayal olur.

1 FARKLI FIKIR:

Berke B. dedi ki...

Güzel maçtı, özellikle de bir Suns taraftarı için :)

Dudley'in savaşı, hücum ribaundları ve Frye'in kritik 3lükleri maçı Suns lehine çevirdi diyebilirim..

Seri için umutlandık bakalım..