İlk maçta faul problemine giren keskin nişancı Ray Allen, Michael Jordan ile Scottie Pippen'ın ilk yarı ve maç toplamında bulunan üçlük isabeti rekorlarını kırdı, 11'de 8 üçlük (7'si ilk yarıda) ile 32 sayı (ilk yarıda 27) üretti. Özellikle ilk iki çeyrekte her şut kaçırdığında şampiyonluk gelmiş gibi sevinmeye başlamıştı Lakers seyircisi, o derece sapık bir performanstı. Orkestra şefi Rondo ise takımını maç boyunca iyi yönetti, tempoyu ayarladı. Ama asıl olay 4. çeyrekte oyuna girdiğinde takımı 2 sayı gerideydi, son 5 dakikada Celtics 7 sayı öne geçip maçı koparırken bu dönemde, Rondo'nun 8, takımın geri kalanının 4 sayısı vardı. Fisher'a yaptığı harika blok ve o hücumun sonunda attığı uzak mesafeli ikilik de oldukça kritikti. Ayrıca maçı da 19 sayı, 12 ribaund, 10 asist ile triple double yaparak tamamladı: Celtics 103 - Lakers 94.
7 Haziran 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 FARKLI FIKIR:
rekor kırdı kırmasına ama temiz bir galibiyet almaya yardımcı olamadı.
yine de saygı duyulası bir performanstı ilk yarıdaki.
bu hakemler seri boyunca en ufak temasta faul çalmaya devam ederlerse, bizde sheldon williams'ı izlemek zorunda kalırız. yahu bırakın her şeye faul çalmayı artık. david stern mi devreye girer, ne yaparlarsa yapsınlar. fiziki mücadelenin önüne geçmesinler.
Muhteşem bir maçtı.Maçı Boston haketti bence.Şampiyonun da Boston olmasını istiyorum.Go Celtics Beat LA.
North Court:
Sen o zihniyetle düşünürsen...
O zaman 1. maçta Allen'a çalınan haksız düdüklere neticesinde onun devre dışı kalmasıyla Lakers'ın kazanışı da temiz değil. Keza bu maçta düdükler eşit derecede dengesizdi hele Perkins'in son faulü Kobe'ye değil dokunmak 6-7 santim fark vardı. Geçelim böyle yorumları temizmiş filan. Sabun izle temiz bir şey izlemek istiyorsan.
Çok güzel galibiyet oldu, hakemlerle kol kola...
Böyle şampiyonluk istemiyoruz. resmen lakers ı kıydı hakemler.
bostonun saçma şut yüzdesi ve hakemlerin yardımı olmadan lakersı yenmesi zaten mucizeydi.. helal olsun nba'a =)
evet celtics oyuncularına da saçma fauller çalındı ama Kobe'ye de alakasız üç tane faul çalındı ki uzun bi süre kenarda kaldı. hadi tamam buna hiç bişi demiyorum.
gasol ve garnet'in ribaund mücadelesinde tv 50 kere tekrarını gösterdi. top çok açık ve net bi şekilde garnet'dan çıktı. hakemlerde kenarda izlediler ama sanırım başka bişey izlediler. o topu celtics'e verdiler. maçın gidişatı o pozisyondan sonra değişti zaten.
çalınan fauller filan hadi tamam da, abi siz 50 defa izlediğiniz bi pozisyonda nasıl yanlış karar verirsiniz :S akıl alır gibi değil.
Hakemlere yüklenen Lakers taraftarları biraz ayıp olmuyor mu? Özellikle İlk yarının tamamını çizgide geçiren sizsiniz hala hakem diyen yine siz! Maç sonu istatistiğine bakıldığında çalınan faul sayıs eşit gibi görünsede bostan'a çalınan faulelrin çok büyük kısmı ya teknik faul yada atış olmyan pozisyondaydı. Lakers ise her faulde çiziye gitti. Bynum ile Gasol'e dokunmak bile fauldu Boston'un tüm oyun planı pota altı sertliğnine daynadığını düşünürsek bu çok insafsızdı. Bir arada serbest atışalrda durum 38-13 Lakers lehineydi. Gasol 13, Bynum 12, Artest 8 faul kullandı.
Bu kolay faul çalınacak sertliğe tolerans olmayacaksa play-off'un ne anlamı kaldı.
Eğer basketbolcu olsaydım koçumun Doc Rivers olmasını isterdim. Egosu bu kadar düşük bu kadar samimi basketbol koçunu bırakın insan bulmak bile zordur. Oyuncularıyla kurduğu ilişki takım kimyasını oluşturan temel etmen diye düşünüyorum. Onunla kesinlikle rutin bir koç-oyuncu ilişkileri yok, sanki gözüne girmeye çalıştıkları evin büyük abiyi gibi.
O da hep oyuncularının arkasında olduğunu gösteriyor onlarla biriymiş gibi Thibodeau'nun verdiği takdiği dinlemekten gocunmuyor.
Bence maçta Doc Rivers'ın iki hatası oldu birincisi ilk yarı sonunu S.Williams ile oynama kararı ki Williams fena saçmalayarak farkın kapanmasına yardım etti. İkincisi ise maç sonunu Sheed yerine KG ile oynama kararı. KG hem hucum hem savunmada rezil durumdayken, Sheed hem hucumda üretiyor hemde savunmada Gasol ve Bynum'un arkasında çok daha sağlam duruyordu.
Boston'un farkı burada işte eğer KG durursa Allen sazı alır, Allen durursa Pierce, kimse birşey üretemiyorsa Rondo cengaverleşir. Lakers'da ise Kobe'yi bir şekilde verimsizleştirirseniz işi bitirirsiniz.
Ray Allen'ın ilk yarıda 7/7 üçlüğü inanılmazdı NBA play-off tarihinde en heyecan verici anlardan biriydi bence bu ğerformans. Rondo ise 2.16'lıklara karşı bitirmekte zorlansada diğer herşeyde canavardı.
Bu çoçuğu ilk gördüğümden beri bir ışık sezmiştim naçizane. Adamın vucu flexible! öyle vucut feykleri veriyorki tongaya düşmemek imkansız. Hele parkda yürür gibi yapıp çaktırmadan ters açıdaki adama verdiği paslara ayrıca hayranım.
Eğer profesyonel basketbolcu olsaydı koçumun Doc Rivers olmasını isterdim. Bırakın basketbol koçunu normal hayatta dahi egosu bu kadar düşük ve samimi insana zor rastlanır. Maçta çok güzel bir enstantane vardı. Doc 8 saniyenin dolduğunu farkedip kendini can havliyle sahaya atınca tüm oyuncuları gelip onunla eğlendiler. Sonrada onlarla birlikte bir oyuncuymuş gibi Thibodeau'nun takdiğini dinledi.
Yorum Gönder