BIY AD

7 Haziran 2010 Pazartesi

Celtics - Lakers Final Serisi 2. Maç (103-94)

Seri belli olduğundan beri konuşulanlardan konulardan biri Allen-Rondo ve Kobe-PG eşleşmelerinin nasıl olacağıydı. İki şekilde de Kobe’nin diğer serilerden daha fazla savunma yapmak zorunda olacağı kesindi, Phil Jackson da Rondo’yu uzaktan savunmasını Ray Allen’ın peşinden koştururken perdelere takılmasına yeğledi. Serinin 2. maçının ilk yarısı işte bunun yaratacağı riskin ne olduğunu abartılı şekilde gösterdi bize aslında. Kobe’nin faul problemi yüzünden hep aynı eşleşme ikililerini göremedik ama Ray Allen’ı kovalayanlar Farmar, Fisher ve Brown olunca değişen pek bir şey olmadı. Üçü de savunma bilgisizliğidir, yavaş ayaklardır derken ilk yarıda Ray Allen’a 8 tane boş üçlük pozisyonu yarattı. Hatta niyeti faul yaptırmak olsa birkaçında serbest atış çizgisine bile gidebilirdi. Tabii gerek kalmadı, ilk yarıdaki 7 tanesi kaçırmadan olmak üzere 11’de 8’le üçlük attı kendisi. Bileğinin, şut stilinin güzelliğinden bahsetmeyeceğim bu saatten sonra. Galibiyete çok katkısı olmadı gibi lafları da bırakmak, oturup saygı duymak icap eder bu performans karşısında. Pierce, Garnett ve Rondo’nun skor üretme konusunda döküldüğü bir dönemde atmış bu arkadaş, takımın 32 sayısına imza atmış malum.

Ray Allen’a saygımızı duyduk, şimdi maçı asıl kazandıran isim var sırada: Rondo. Can aşağıda belirtmiş, ben bir daha yazıyorum istatistiklerini: 19 sayı 12 ribaund 10 asist. 10 asistinin çoğu Ray Allen sayesinde geldi diyenler olacaktır, o şutlar girmeyebilirdi tabii ki ama pası doğru yerde vermek de önemli. Bir-iki asisti de pota altından kaçırılan şutlarla tam anlamıyla yenildi takım arkadaşları tarafından. Maçın ilk üç çeyreğinde de aslında sayı atmak dışında kötü değildi ama asıl maçı koparan katkıları son çeyrekte geldi. Fisher üçlüğü kullanırken arkadan topu adeta çalması savunmada ilk aklıma gelen pozisyon. Boş kaldığı uzak mesafeli şutu tereddüt etmeden göndermesi de maçın Celtics'e gelmesini sağladı. Son çeyrekte oyuna girdikten sonra attığı sayılara da Can zaten değinmişti. Bunların dışında üçüncü çeyrekte Kobe'den topu çalıp, onun 4. faulünü yapmasına neden oldu ve Kobe 6 dakika boyunca kenarda oturdu. Büyük üçlünün sezon içinde çoğu kez söylediği gibi, Rajon Rondo tam anlamıyla takımını taşıdı son çeyrekte. İlk maçın sonrasında eleştirileri toplamıştı üzerine buraları kaldıramayacak diye. Bir final maçında triple double yapan sayılı isimlerin arasına girerek cevabını verdi sanırım. Ama bana kalırsa seri boyunca iyi performanslar sergileyeceği hala garanti değil. Celtics’in şampiyonluğu da hala onun oyunundan geçiyor.

Gelelim Lakers’ın iyilerine. Pota altındaki Celtics üstünlüğünün iki senede nasıl yön değiştirdiğini ilk maçtaki gibi bu gece de gördük. Pau Gasol sayılarının çoğunu müthiş yüzdeli attığı şutlarından buldu bulmasına ama zaten onun için önemli olan konu maçın içinde kalması. Oynadığı 42 dakika süre boyunca geri adım attığını görmedim ben. Bynum da aynı şekilde, tek dizle de olsa (bundan şüphe ediyorum artık gerçi) varını yoğunu ortaya koydu. Gasol 13’te 11, Bynum 12’de 9 faul atarak sahada Shelden Williams’ı görmemizi sağlamakla kalmayıp Kobe’nin oynayamadığı, Ray Allen’ın delicesine şut soktuğu bölümde de Lakers’ın maçın içinde olmasını sağladılar. Gasol’ün 6, Bynum’un 7 ribaundu var, burada fazla söze gerek yok sanırım. İlla bir eksiklerini sayacaksak, savunma ribaundlarına biraz daha konsantre olabilirlerdi. 13 hücum ribaundu verdiler, bazıları bloktan sonra oyuncunun eline düştüğü için yapacakları şey yoktu ama bu sayı yine azalabilirdi. Ortaya düşen toplara azimle atmayan Rondo ve Glen Davis’in de payı büyük burada. Kobe’ye gelirsek… Faul problemi yüzünden istediği süreyi alamadı, buna aşağıda bahsedeceğim. Aldığı 34 dakika 5 faulüne oranla belki çok bile görünebilir ama onun gibi bir oyuncunun ritmini bulmasını engelledi bir kere, her şey bir kenara. İyi şut atmamasına rağmen çok kötü olduğu söylenemez; takım beş dakikadır Celtics savunmasına kilitlenmişken uzaklardan maçın kopmasını geciktiren bir üçlük attı mesela. Ama yine de Gasol ve Bynum ne kadar iyi olsa da Kobe’nin oturmak zorunda kalması takımı zora soktu. Kobe ve Bynum’un 21, Gasol’ün 25 sayısı var unutmadan.

İyilerden bahsettik hep, maçı resmen baltalayanları da kısaca yazmak lazım. Artest savunmada Pierce’ı zorlayıp 11’de 2’de bırakmış olabilir tamam, ama bu saçma sapan tercihler sonucunda 10’da 1 şut atıp, 3 top kaybı yapıp 6 faulle oyundan atılmasını kesinlikle affettirmez. Lakers’ta ona eklenen bir de Odom var, üç şutundan birini soktu maçta. Tek başarısı bir dakikaya 3 faulü sığdırması oldu. Odom böyle olup diğer yedekler de klasik performanslarını sergileyince Lakers’ta bench diye bir şey kalmıyor tabii. Celtics’te de bu ikisini dengeleyen Garnett ve Pierce vardı neyse ki. Garnett faul problemi yüzünden sadece 24 dakika sahada oynadığı, hakkı yenilmemesi gereken 6 da asisti var ama yetersizdi yine de bana kalırsa. En göze çarpanı ise Shelden Williams'ın Lakers adına sergilediği müthiş performans. Doc Rivers ilk yarının bitmesine beş dakika kala gir oyna hadi dedi, Williams 2 top kaybı 2 faul yaptı, yetmedi bir de blok yedi. Üstelik yaptığı ilk top kaybı Kobe'nin üçlüğü olarak dönerken, ikincisinde de Kobe zor olan ve muhtemelen süre nedeniyle sayılmayacak üçlüğü kaçırdı. Ağır baltaladı yani Shelden Williams.

Ve hakemler… Bir tarafa oynadıklarını iddia etmiyorum ama bir final maçı ancak bu kadar berbat edilir. Resmen kötülerdi yani. Celtics uzunlarına çalınan saçma sapan faulleri Kobe’ye çalınan saçma sapan faullerle dengelediler. İlk maçtaki kadar olmasa da ufak tefek temaslara düdük çıkardılar direkt. Performanslarının zirve noktası ise (kendi teorimi de kattım içine) Ray Allen’ın 5 faullü Kobe üstüne gittiği pozisyonda o ana kadar 5 kere çaldığı faulü çalmayıp, hemen ardından Garnett’ten çıkan topu Celtics’e vermeleri. Telafi değildir de nedir bu? Böyle aciz olunmaz… Fikirlerimin uyuşmadığı okurlar olabilir ama o pozisyonda düşündüğüm tam olarak buydu. Artık Gasol de yumuşaklık problemini aştığına göre şu düdükleri biraz kıssanız da maç izlesek diyorum?

Neyse, hakemleri bir kenara bırakırsak çekişmesiyle, rekoruyla eğlenceli bir final maçıydı. Garden’a avantajlı giden Celtics ama Lakers’ın oradaki üç maçı da vereceğini sanmıyorum. Artest Pierce’ı çok iyi savunuyor ama durduramayacağı bir an gelecektir. Yine de serinin kilit oyuncusu Rondo. Bakalım Boston’daki maçlarda yüzü gülen kim olacak?

11 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Big Baby, Perkins ve Sheldon'ın kazmalıkları olmasa Rondo rahatlıkla 15 asiste çıkabilirdi.

Adsız dedi ki...

doc rivers muhteşem bir insan. adamın yüzünden nur akıyor resmen.

Kobe yi safdışı bırakma girişimleri hoş değildi erkek gibi kazanamadı celtics bu hakemlerle bu sri bitmez.

Adsız dedi ki...

Bu hakemler ne yıldız koruyo ne de takım.Toptan maçı katlediyolar,gerçekten çok garip.Yıldız oyuncuların hepsi faul problemine girip yarım yamalak oynadı.Bu kadar büyük bir organizasyona,basketbolun en üst düzey oynandığı yere,Nba finallerine bu hakemler yakışmıyo.

Adsız dedi ki...

Koç dediğin Doc rivers gibi olur . Gerektiğinde sahaya girer :)))

Adsız dedi ki...

Kobe'yi çok sinirlendirdiniz,cezayı keser Boston'da..

Adsız dedi ki...

Basketbol hakemliğinin çok zor olduğunu biliyoruz,adamların işi gerçekten çok zor.Hele böyle bir final serisini yönetmek çok daha zor ama biraz daha dikkatli olmaları gerekiyo sanki.Gerçi kesinlikle adil bir maç yönettiler ama kötü yönettiler.

Chubby Host dedi ki...

celtics rakip takımları döve döve finale kadar geldi. şampiyonluk için skorer, ribaundçu v.b gibi oyunculara ihtiyaç yok. rasheed wallace gibi, kevin garnett gibi kötü şöhretli, rakip oyuncuları tedirgin eden oyuncuları takıma katınca finallere gidiliyormuş.

bu arada kaan kuralın sırf lakerslıları karşına almamak için yaptığı eyyamcı yorumlara itibar etmeyin. kendisinin hakemlerle ilgili gerçek düşünceleri celtics taraftarlarının düşünceleriyle aynıdır.

PiRLi Kahlov dedi ki...

kobeye üçüncü çeyrekte 4. faulünü aldırmamış mıydı?

Dan Dirik dedi ki...

Baktım şimdi de haklıymışsın, 3. çeyrekte olmuş pozisyon.

PIERREMANU dedi ki...

Çok afedersiniz ama Williams'a çok pis sövdüm dün gece. Kaan Kural'ın eşek osurdukça Garnett rezalet, Garnett felaket, Garnett şöyle sıçıyor, Garnett böyle sıvıyor gibi cümlelerle Garnett'i sürekli yerişinden de çok rahatsız oldum maçı izlerken. Tamam anladık, görüyoruz iyi maç çıkarmıyor ama zırt pırt da söylenmez ki arkadaş.

oscar dedi ki...

la kaybetmesi en kritik macı kaybederek gene cuvalladı. bakalım seri kaybedilirse fatura gene soft gasol'a mı yoksa baskasına mı kesilecek.