BIY AD

25 Şubat 2011 Cuma

Brooks-Dragic Takası (Analiz)

Son güne o kadar takas hareketi sığdı ki bundan bir hafta önce dikkat çekmeye gayet müsait bu hamle biraz arka planda kaldı. Efendim, batıda playoff mücadelesi veren iki takım, yedek point guardlarını takasla birbirine yolladı. Suns Aaron Brooks'u alabilmek için Goran Dragic'e ilaveten 1. tur draft hakkını yolladı Rockets'a.

Rockets açısından düşünmemize gerek bile yok, çok karlı bir takas bu. Çünkü Brooks sene başından beri garip bir ruh hali içerisindeydi. Nereden geldiğini çabuk unuttuğu hareketlerine yansımıştı ve kendisini oyundan alan Adelman gibi saygın bir koça saygısızlık yapabilecek cürreti göstermişti birkaç ay evvel. Organizasyon olarak para cezası verilmişti genç oyuncuya ama sonrasında özür dilese de tuhaf tavırları belli aralıklarla devam etti. En son geçtiğimiz gün Kevin Love'ın üzerine topu fırlatmıştı. Yani demek istediğim Brooks ile Rockets birlikteliğinden pek bir hayır gelmeyeceği her gün biraz daha ispatlanır hale gelmişti. Uzun süreli sakatlığının dönüşünde Lowry'nin arkasından kurtulamadı Brooks ve sene başından beri takıma neredeyse hiç katkı sağlayamadı.

Geçen sene olsaydı bu takas aynı şekilde düşünmezdim ama bu sezonki gelişmelerin ardından kaybettiği hemen hiçbir şey olmadı diyebilirim Rockets adına. Hiçbir şey kaybetmeden Dragic'i almak da fena bir hamle değil. Dragic Rockets'ın yüksek temposuna Suns'tan alışkın ve Brooks'a nazaran mücadeleye çok daha yatkın bir oyuncu. Son sene pek göstermese de savunması Brooks ile kıyaslanmayacak kadar iyi. En azından matchupları karşısında çocuk gibi kalmaz. Bunun yanı sıra Kevin Martin'in hücumdaki liderliğine boyun eğmeye ve takımı oynatmaya meğilli olması da avantaj. Hatta Adelman işleyen düzeni bozmak ister mi bilmiyorum ama bir süre sonra Lowry'nin ilk beşteki yerini bile alabilir Dragic, çünkü potansiyeli Lowry'den daha yüksek.

Takasa Suns tarafından bakınca, bu kadar net bir iyimserlik belirmiyor zihnimde. Sebebini en aşağıda açıklayacağım. Geçtiğimiz sene Spurs serisinde rüştünü ispatlamış Dragic'in yerlerinde yeller esiyordu bu sene. Yalnızca hücum anlamında değil savunmada da... Örneğin geçtiğimiz yıl batı finaline çıkan takımda benchten gelerek savunmada müthiş bir direnç ve dinamizm gösteriyordu Dragic, ama bu yıl, belki takımın gidişatından dolayı, pek takılmadı savunmada. Brooks ise her ne kadar pek beğenmesem de özellikle hücumda Dragic'ten daha potansiyelli bir oyuncu. Her takıma belli bir seviyenin üzerinde skor yapabilecek kapasitede, hatta çok yakın zamana kadar yapıyordu da. Savunması ise Nash'ten hallice. Al birini vur ötekine. Bu hamleyle Suns, yırtıcı, penetre etmeyi seven veya güce dayalı oynayan her guarda karşı ezilecek.

Brooks Suns sistemine bireysel olarak daha yatkın belki ama Suns onun oyunda kaldığı dönemlerde takım halinde verimli hücum yapabilecek mi işte kötümser olmamı sağlayan nokta bu. Dragic hücum yönünde Nash'in kopyası gibiydi. Yaratıcılık anlamında değil belki ama taşıdığı özellikler açısından... Nash'in yapabildiği her şeyi ama her şeyi, onun bir seviye altında yapabilen bir oyuncuydu. Örneğin, şut atabilmesinin yanı sıra pick'n roll oyununu çok iyi oynatır Dragic ve Suns hücumlarında pick'n roll önemli bir yerdedir. Bu sayede Nash'e oynattığı setlerin aynısı, Gentry tarafından Dragic'e de oynatatılabiliyordu. Brooks'un daha önce bu tarz girişimlerine pek tanık olamadık, belki Rockets uzunlarının ikili oyun oynayabilme özelliği azdı ama kendisinin ne pas yeteneği var ne de oyun zekası çok iyi. Bu sebeple Dragic'e nazaran daha ön plana çıkan bireysel hücum özellikleri takımı hücumda bir seviye yukarı taşımaya yetmediği gibi, aşağı bile çekebilir. Kaldı ki Suns'ın benchten gelecek ekstra bir skor gücünden ziyade, bench oyuncularının mevcut potansiyeline destek çıkabilecek bir oyun kurucu ihtiyacı olduğu aşikar. Pietrus, Gortat, Dudley hepsi Suns sisteminde skor yapabilen oyuncular ama yanlarında onları oynatabilecek bir guard varsa. Sonuç olarak kağıt üzerinde avantajlı taraf Suns gibi görünebilir ama ben Rockets'ın çok daha karlı çıkacağını düşünüyorum.

5 FARKLI FIKIR:

Echo dedi ki...

Su sezondan iki dilegim Suns playoff yapsin ve Lakers sampiyon olmasin!

Emir Toyguş dedi ki...

Gerçekten müthiş bir analiz olmuş eline sağlık

tolga dedi ki...

goran dragic yeteneksizinden kurtulup, aaron brooks'u almak phoenix adına müthiş bir hamle olmuş. dragic de 2 seneye avrupa'ya döner. yeter işte olmayınca olmuyor.

Numan dedi ki...

Dragic'in bir iki maç haricinde etkili performanslarına tanık olamadım. Brooks ise sakatlığından önce pek çok harika maça imza atmıştı. Eğer Brooks eski günlerine dönebilirse Suns adına çok iyi olur. Dragic'se bana göre potansiyeli de yeteneğine de sınırlı bir oyuncu.

Adsız dedi ki...

phoenix iyi iş yapmış dragic ile brooks karşılaştırılmaz bile. brooks'un bu seneki sorunu koçlaydı ilk 5teki yerinden oldu moral bozukluğunun etkisiyle kötü şut atıp sorun çıkarıyordu. geçen senesine bakarsak boş oyuncu olmadığı belli zaten. phoenixte carter nash ikilisinden arta kalan süreleri toplayabilir.