BIY AD

14 Mayıs 2010 Cuma

Cavaliers - Celtics Serisi 6. Maç (85 - 94)

“Ya Cleveland yenilirse, o zaman ne olacak?” Bu maçı izleyenlerin aklındaki en büyük soruydu herhalde bu. LeBron’un bu sezon sonunda kontratının bitiyor olması herkesin tartışmalarının odak noktası olmuş ve hatta Durant bile Facebook’ta bu sorunun cevabını merak ediyordu. Seri öncesi Boston’ın en fazla bir galibiyet almasına ihtimal veriyordu beyinlerimiz. Nasıl olurda Cavaliers’ın eleneceğini düşünebilirdik ki! Bu sene yüzüklerine kavuşmaları için bir sürü nedenleri vardı. Tek tek sayalım hatta: Birincisi, Geçen sene finalde Orlando’yla yarım kanal bir hesapları vardı. Geçen sene 66 galibiyetle muhteşem bir sezon geçirmişken Hidayet’in önemli rol oynadığı seride Magic’e kaybederek finalden olmuşlardı. İkinci neden, “Kral”ın sözleşmesinin son senesiydi. James sezon sonunda takımdan ayrılacak olsa bile ez azından bir şampiyonlukla gitmek isteyecekti hesaba göre. Üçüncüsü, GM Ferry’nin tabiri caizse “Kral”a uygun bir takım yaratmak için kendini parçalamasıydı. Shaq, Parker, Powe, Moon ve son olarak Jamison gibi mantıksız; ama bu sezon için kupayı getirebilecek kontratları topladı, üstelik takımın iskeletine hiç dokunmadan. Dördüncüsü ve şimdilik aklıma gelen son neden takım olarak aynı geçen seneki gibi NBA lideri olmalarıydı. Şubat ve Mart aylarında onları tutabilen bir takım çıkmamıştı. Bir dönem LeBronsuz olmalarına rağmen ligin önemli ekiplerini ezip geçmişlerdi. Geçen sene takımı oynamamış , LeBron tek başına savaşmıştı. Oysa bu sene diğer oyuncular da savaşırken neden bu hale düştüler. Kısacası “Kral” neredeydi?

Boston dün gece “Kral çıplak” diye haykırdı bizlere; formsuz falan değil, çıplak. Sakatlık veya başka bir neden değildi bu zaten. Can’ın paylaştığı 5. maç videosunda da görmüştük en can alıcı pozisyonlardan kaçışını. Belki bugünkü yazımda bu söylemi çok kullanacağım; ancak tam oturduğunu düşünüyorum: Ordusu can çekişirken Kral neredeydi? Chicago serisinin sonuna doğru bir dirsek sakatlığı ortaya atıldı; fakat ben bu iddianın pek aslı astarı olmadığını düşünenlerdendim. Daha temelde bir şey vardı; ama bir türlü ortaya konulamıyordu. Ligin en fizikli 3 numarası neden içeriye girmiyor, onun yerine şutlarına güveniyordu? İçeriye daldığı her pozisyonda en azından faul çıkaran( ki çoğunlukla basket-faul alıyordu) James’deki bu değişiklik neydi? Boston’a saygısından mı oynamadı? Öyle ya, kariyerlerinin sonlarına gelen 3 yıldız ve bu sene çok çok ayrı oynayan yeni bir süper yıldıza bir yüzük için daha şans verilmeliydi değil mi?

Sorunu hala anlayabilmiş değilim; fakat şöyle bir istatistik var: Seri dün gece itibari ile 4-2 sonuçladı. Alınan iki galibiyette LeBron 36.5 sayı, %56.5 isabet yüzdesi ve maç başına 1.5 top kaybıyla oynadı. Kaybedilen 4 maçta ise 22 sayıda kaldı, şut yüzdesi 36.8’e kadar geriledi, 17 üçlük denemesinde yalnızca 2 isabet bulabildi ve maç başına top kaybı 6’ya kadar yükseldi. Normalde takım ne yaparsa yapsın hep yükselen bir oyuncuydu LeBron; ama bu seride hakkındaki tüm düşüncelerimizin aksini iddia edermişçesine oynadı. Hatta bu oyunuyla kafalarda “Winner değil!” görüşünü bile oluşturmaya başladı. Tabi buradaki amacımız kimseyi birbiriyle kıyaslamak değil; fakat Cleveland’ın şu anki kadrosuna da kimse çamur atamaz. Wade’in mükemmel bir sözü vardı: “Bir oyuncu size bir maç kazandırabilir, eğer süreklilik istiyorsanız takım arkadaşlarınıza muhtaçsınız.” Buna paralel Cleveland’ın 61 galibiyet aldığı sezonda takım arkadaşlarının ne kadar formda olduğunu gördük zaten, hatta ben kendi adıma söyleyeyim, kariyerinin en olumlu basketbolunu oynayan bir Mo Williams vardı playofflarda. Shaq son maçlarda elinden geleni ortaya koyuyordu bu seride. Takım arkadaşlarını(Jamison dışında) pek eleştiremiyorum o nedenle.

Playoff kariyerindeki 6. triple-double'a rağmen eleştiri oklarından kurtulamaz LeBron. Rakamlar yanıltmasın ribaund ve asist sayısına lafım yok; ama hala şut ritminde büyük aksaklıklar vardı. 21'de 8 atmasından bahsetmiyorum; içeri girmeye niyeti olmayan çoktan yaz tatilini düşünmeye başlamış bir LeBron gördük dün yine. Maçın sonlarına doğru art arda iki üçlüğü kaldı benim aklımda bir tek, o da farkı o anlık 4'e indirmekten başka hiçbir işe yaramadı. Maçı kazanmaya niyeti olan bir LeBron, rahatlıkla zindan ederdi oyunu Celtics'e. Bu arada 19 ribaunduyla kariyer rekorunu bir kez daha yakaladığını hatırlatayım.

5. maçın bitiminde çok iddialı açıklamalarda bulunmuştu süper yıldız. Belki de Boston’ın direnişin temel nedeni oldu LeBron’un sözleri. Dün gece +/- istatistiklerinde NBA’in en verimli ilk beşi olan Boston beşinin mükemmel savunmasını gördük maç boyunca. James’in 9 top kaybı yapması sadece onun formsuzluğuna bağlanmamalı. Celtics ilk beşinin her biri elinden gelenin en iyisini yaptılar. Rondo bu serimin MVP’si olabilir; fakat dünkü maçın en önemli oyuncusu açık ara Garnett’ti. Cavs, 4. maçta Rondo’nun deliciliğinin sonuçlarını gördüğünden olacak ki, Garnett’in şutunu riske ettiler bu maçta; fakat Garnett hem içeride hem dışarıda kariyerinin en özel gecelerinden birini geçirdi. 19 şut denemesinde 11 isabet bularak 22 sayı üretti, 12 ribaund topladı, 3 asist yaptı. Rondo’ya da ayrı bir parantez açmak lazım yine: 21 sayı, 12 asist,5 top çalma, 3 ribaund. Ayrıca Rasheed de artık bir şeyler yapmak istiyor gibi bu takımda. Unutmadan onun playofflardaki ilk teknik faulünü de kutlayayım bu arada. Normal sezonda 14 teknik faul çalınmıştı. Uzun süredir şok geçirmiş bir vaziyette bekliyordum. Dün gece kendine geldi; fakat şaka bir yana özellikle Tony Allen’la beraber Cavs’in daha üstün olmasını beklediğim kenar katkısı konusunda, seri boyunca ellerinden geleni yaparak karşı koydular.

Artık ne olur ne gider bilinmez; fakat Cleveland’ın James gidince gereksiz yüksek kontratlarla kalacağı büyük bir gerçek. Kral adına da Chicago, New York, Los Angeles ve Cleveland arasında seçim yapmak düşecek yüksek ihtimalle. Ben artık kalacağına hiç ihtimal vermiyorum. Onu aynı forma altında emekli olurken görmek güzel olurdu elbette; ama neye niyet, neye kısmet!

4 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Yahu o değilde Tony Allen ne koydu öyle be!!

http://www.youtube.com/watch?v=x0vPNP1yoiY

Adsız dedi ki...

wade demişken.. gerçek winner o işte. öyle yada böyle, wade ve kobe gerçek birer winner'dır. lebron ise nba'in dur durak bilmeksizin şişirdiği bir balondur, bu sene nasıl patladığını yine gördük. her sene olduğu gibi. koca, kaslı bir hayal kırıklığı

Adsız dedi ki...

cavs'in gereksiz yüksek kontratlarla başbaşa kalacağı görüşüne katılmıyorum pek. Evet Jamison'ın iki sene daha devam edecek yüksek bir kontratı var ama lebron giderse salary caplerinde 10-12 milyon dolarlık bir boşluk olacak muhtemelen ve ortalama'nın üstünde yeni bir oyuncu katabilirler diye düşünüyorum bu sene. Tabi bu görüşüm bu sene free-agent piyasasının yoğunluğu ve herkesin beklediği kadar yüksek kontratlar alamayacağı varsayımına dayanıyor biraz.

Adsız dedi ki...

cleveland'ın çok ağır kontratları kalmayacak elinde. shaq ve lebron'un kontratları toplamı zaten 35 milyon dolar. ama lebron giderse tabii ki bir süre lotarya takımı olacaklardır. birde new jersey ve miami'nin de lebron'a maksimum kontrat verme şansı var.