Bundan üç sezon önce Boston’ın büyük üçlüsünün yanındaki rol oyuncularından biriydi Rondo sadece. Kim bilebilirdi ki o Rondo’nun bugün ligin en önemli guardlarından biri olacağını ve hatta Doğu’nun en dişli ekibi Cleveland’a karşı, üstelik konferans yarı finalinde, tek başına 19 asist yaparak Bob Cousy’den sonra Boston tarihine geçeceğini. Dün gece Rondo kendinden beklenenin katbekat fazlasını verdi. Özellikle playofflarda bu noktaya kadar mükemmel oynayan Mo Williams’ın dün geceki fena performansında başrolü oynadı. Daha bir önceki maçta 20 atan Williams, dün sadece 9 şutunda bir isabet bulabildi. Sanırım yukarıda verdiğim örnekler bile Rondo’nun ne kadar kendini geliştirdiğini gösteriyor.
Dünkü mağlubiyetle Cavs, bir yandan saha avantajını rakip takım Celtics’e bırakırken bir yandan da akıllarda bazı soru işaretleri bıraktı. Geçen sene finalde Orlando’ya elenmelerindeki en büyük faktör, James dışındaki oyuncuların, playoffların sıkı ortamında vites düşürmesiydi. Bu sezon Kral’ın takım arkadaşları onun yokluğunda ellerinden geleni yapmış ve bizi geçen senenin benzerini yaşamayacağımıza ikna etmişlerdi; fakat dün gece özellikle takımdaki en büyük sayı tehditlerinden biri olan Mo Williams hiç ortalıkta gözükmeyince ben biraz durumun gidişatından şüphe ettim. Chicago’ya karşı oynamıştı oynamasına; ama Boston çok çok farklı ve tabiri caizse bu anlar için yaşayan bir ekip. Serinin devamındaki maçlarda bu konu hakkında daha çok fikir sahibi olacağımız kanaatindeyim. Eğer ki bu sene de böyle bir durumla karşılaşılırsa, özellikle Magic karşısında şansları çok azalır, hatta bu turu bile tehlikeye sokabilirler. Bu seri için de hiçbir şey garanti değil. Eğer Boston evindeki iki maçı alabilirse (bana kalırsa alamaz) o zaman Cavs’in seriyi 3-1’den çeviren NBA tarihindeki 9. takım olmasını beklememiz gerekecek. Haliyle bu da Boston gibi tecrübe temeli üzerine kurulu olan bir takıma karşı olunca durumun ehemmiyeti daha da artıyor. O nedenle şu anda önlerindeki tek amaç Garden’dan bir galibiyet koparabilmek olmalı.
Cleveland için biraz gerçeklerle yüzleşme maçı oldu. Mesela Lakers’da nasıl normal sezonu umursamama hastalığı varsa, Cleveland’da da -özellikle playofflarda- takımın geneline yayılmış aşırı kendine güven var. “Siz çıkın oynayın; biz daha sonra gelir farkı kapatırız.” havasındalar; ama bu sefer sökmedi ne yazık ki. Özellikle öyle bir üçüncü çeyrek oynadılar ki; evlere şenlik. İlk yarı Boston’dan sadece 4 sayı gerideyken, 4. çeyreğin başında fark 23 olmuştu zaten. Üçüncü çeyrekte neler yaptıklarına değinecek olursak; Boston 31 sayı bulurken, onlar yalnızca 12’de kaldılar. Aynı şekilde Boston 58.8 ile şut atarken, Cavs ise 31.3 ile atabildi sadece. Ayrıca ribaund ve asist sayısında da Celtics ezici üstünlük sağladı. Bir önceki maçta, özellikle LeBron’un 35 sayılık ekstra katkısı ile 11 sayıdan maçı çevirmişlerdi; fakat fark 4. çeyrekte 25 olunca haliyle kapatamadılar.
Maçın bitimine 9:08 kala maç 91-66 iken, Cleveland LeBron ve Hickson’ın önderliğinde, olağanüstü bir performansla son çeyrekte 25 sayılık farkı 10’a kadar indirdi. Boston, maçın bitimine 3 dakika kalana kadar saha içi isabet bulamadı. Skor 93-83’e geldikten sonra ancak uyanabildiler. Bu dakikadan sonra Rondo, Allen ve Garnett’le 11-3 ‘lük seri yakaladılar, böylelikle maçın skorunu belirlediler. Boston adına sevindirici birkaç noktadan biri de, takıma geldiğinden beri daha çok aldığı teknik faullerle adından söz ettiren Rasheed, bu sefer takıma geldiğinden beri en pozitif oyununu ortaya koydu. 17 sayı ile Boston’ın kenardan ihtiyaç duyduğu sayı potansiyelini tek başına karşıladı. Özellikle NBA takımları arasında yedek oyuncularının en kalifiye olduğu takım olan Cavs’e karşı, Boston yedeklerinden böyle bir performans gelmesi maçın koparılmasındaki en kilit faktörlerden biri oldu.
LeBron son bölümde etkili oynadı; fakat maçın genelinde eski performanslarından biraz uzak kaldı. 15 şut kullandı maç içinde ve 7 isabet bulabildi. Üç sayı çizgisinin gerisinden de felaket bir gece geçirdi. 4 üçlük denemesinin hiçbirinde isabet bulamadı. Gerçi o alanda takım olarak son zamanların en kötü performansını(4/21) sergilediler %19’la; fakat LeBron’un da takımın geri kalanına ayak uydurması, MVP ödülünü aldığı gecede ona pek yakışmadı. Pota altında da Cavs’in üstünlüğü olacağını düşünüyordum; ama özellikle Varejao’nun 3. çeyrekte maçı terk etmesinin de etkisiyle bu alanda da Boston’a üstünlük sağlayamadılar. Asistlerde de Boston’ın üstünlüğü var; ama ona bir şey diyemeyeceğim, çünkü Rondo 19 asistle çok ekstra oynayarak bu farkı yarattı. Yalnız Cavs adına tek üzücü nokta varsa o da, LeBron’un dirsek sorununun su yüzüne çıkması oldu. Yani en azından öyle temenni ediyorum. Özellikle üçüncü çeyrekte kenar yönetimine dirseğini gösterdiği bir pozisyon vardı. Chicago’ya karşı pek hissetmedi bu sorunu; anacak Boston gibi sıkı bir savunma takımına karşı hem dış şutunu hem de penetre kabiliyetini en üst seviyede tutması lazım ki, turu geçebilen taraf olsunlar. Aksi takdirde, O da bayrağı çekerse işleri mucizelere kalır.
4 Mayıs 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 FARKLI FIKIR:
boston'un şu anda temel problemi; ilk 5'e çok fazla yüklenmiş durumdalar. özellikle rondo neredeyse hiç dinlenmiyor, eddie house'ı, nate robinson'la takas edip durduk yere guard rotasyonunda 1 kişi eksildiler, birde marquis daniels'de hiç katkı vermeyince iş tamamen rondo,allen, pierce üstüne yıkıldı. açıkcası serinin devamında bu noktada sıkıntı yaşayabileceklerini düşünüyorum. rasheed'de sezonun en iyi maçını oynadığına göre artık tekrardan yatışa geçebilir. boston avantaj elde etmiş gibi dursa da seriyi cleveland'ın kazanma ihtimali bence daha fazla.
Rondo böyle oynayamaya devam ederse Boston'u yenebilcek takım yok dünyada. Ama geçen maçında kaybedilmesinbe sebep olan Clutch time'ı illa Pierce ile oynama ezberi ve pierce'ın formsuzluğu başa dert açabilir. Benchin katkısı sheed'in de canlanmasıyla fena değil ama ona tabiki güven olmaz bence rivers nate'e verdiği cezayı yeterli bulup ortalama 8-10 dk süre verirse rondo'da maç sonuna diri kalır.
Öte yandan ilk iki maçta lebron sanki space jam'de yetenekelri çalınmış barkley gibiydi. Sorun bilmeceye dönen dirsek saktlığımı yoksa başka birşey mi bilmiyorum ama Lebron hiç saldırgan değil.Eğer en son sezon içi maçındaki gibi delirirse o maçları Boston alamaz.
Akşam başka bişey vardı maçta.
İzleyenler görmüştür..
,Tamam boston mükemmele yakın savunma yaptı..Eski günlerden resitaller sundu.
tamam takımın en kötsü rashedd 7/8 şut attı.
Tamam Rondo daha 3. çeyrekte 19 asist yaptı..
Ama birşey vardı ki Lebron dün shada değildi..Ne aklen ne ruhen o sahada deildi..
ilk yarıda 4 şut kullanmasının bir garipliğimi
Aldığı her topu (ikili sıkıştırma gelmediği halde)hemen takım arkadaşlarına verme gayreti içinde olmasımı
Son çeyrek 2 pozisyon harici neredeyse o LEbron un en büyük silahı olan koluna 2 kişiyi takıpta potaya gitmemesinimi.
Gittiği 2 pozisyonda da bile turnikeleri bitirememsinimi
Faulleri berbat ötesi atmısınımı
Yok yok hepsini geçtim de dün gece lebron da başka bişey vardı..
SAnki maçı katybetmek istiyordu..
Köşe bucak kaçıyordu top vermsinle diye ona..Ölü noktalarda bekliordu çoğu zaman..
Hani takım 20 sayı geri düşmüş
Ne beklersiniz?
Şimdi lebron saz eline alır 2 kere potayı zorlar basket fauler alır 2 blok bi top çalar fark düşer dimi?
İŞte bunu sadece son çeyreğin son dakkalarınd yaptı..O zamanda maç çoktan kopmuştu bile..
Dün gece son 7 sene içinde gördüğüm en aciz en kazanmak istemeyen en durgun lebron vardı sahada..
Hala daha clevandı nasıl şanslı görüyosnuz anlamıyorum.Garden'da 2de 2 yaparız,5.macta seyirci önünde lebron bi mac alır,6.macta cleavnd ve seri 4-2 biter. Ayrıca biraz da hakemlere değinmek lazım,tamam lebron kollanıyo ama bu kadarda olmaz,varejao dan bahsetmek bile istemiyorum,tabi bu hakem faktörü de tahmin ediyorum ve umuyorum ki garden da sökmez.
Rondo bu hale bu sene gelmedi. Gecen sene playoff'larda zaten bu haldeydi.
Lebron sakaf makat değil artislik yapıyor bence, ilk maçta deli şut atarken iyiydi de o dirsek aniden dün gece mi rahatsızlık verdi ?!
Yorum Gönder